Sayfa:DOSTLAR TİYATROSU’NUN YENİDEN ÜRETİMİ ABDÜLCANBAZ’DA YABANCILAŞTIRMA.pdf/5

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa doğrulanmış

Emine Candan İRİ

Çin tiyatrosunda anlatılmaz ölçüde gülünç kaçmıştı; Y-efekti kendilerini hiç etkilememişti anlaşılan." (201la: 20).}}

Çin tiyatrosundakinden bütünüyle farklı toplumsal amaçlarla (Brecht, 2005: 45) yabancılaştırmanın peşine düşen Brecht'in bu eski tekniğe yönelişinde, yazınsallığı, alışkanlığı kırma anlamındaki ostranenie (defamiliarization) kavramı ile açıklayan Rus Biçimcilerinden Victor Şklovski'nin etkisi de önem taşır. Şklovski'ye göre algılamanın genel yasaları incelenirse eylemlerin, alışkanlık hâline gelir gelmez otomatikleştikleri de görülür. Böylece bütün alışkanlıklar, bilinçdışı ve otomatik bir ortama kayar (Todorov, 1995: 70). Sanat eseri, ostranenie, yani yabancılaştırma yoluyla okurun otomatikleşmiş şiirsel algısını kırarak algı süresini artırır ve algılamanın güçlüğü, onu daha üretken bir hâle getirir (Tunç, 2015: 252). Wright'a göre Rus Biçimcileri için algının kapılarını nesnenin bütün olasılıklarına açan bu estetik araç, Brecht'te seyirciyi çarpıtılmış insanlar ve nesneler üretmeye devam eden gerçekliği değiştirmeye yönelten toplumsal bir araca dönüşmüştür (1998: 41). Brecht'in yabancılaştırma kuramının felsefi temelinde ise Hegel, Marx ve Engels'in düşünceleri bulunur. O, Hegel'in düşüncesiyle ve Marksizm öğretisiyle etraflıca bir hesaplaşmadan sonra yabancılaştırmadan söz eder (Candan, 2003: 126). Brecht, bu düşünürlerin "gelişim sürecinin bir evresi" (Güçlü vd., 2003: 1563) olarak ortaya koyduğu ve insanları boşluk/değersizlik hissine sürükleyen yabancılaşmayı, yabancılaştrma yöntemi ile aşmak ister.

Brecht'in "seyircilerin oyun kişileriyle salt bir özdeşleşme içerisinde kalmasını önleyecek bir yöntem" (201 la: 13) olarak altını çizdiği yabancılaştırma etkisi, seyirciyi tanık oldukları karşısında eleştirel bir tutum takınabilecek serinkanlı ve akılcı bir düzeye ulaştırma isteğinin yansımasıdır. Brecht, bilimsel çağın tiyatrosu olan Epik tiyatro sahnesinin karşısında, insanın ve dünyanın değişebilirliğine inanan, uyanık ve bilinçli bir seyirci kitlesi görmek ister. Sanata bilimsel bir pencereden bakan ve bu yönüyle duyu birliği (Einfühlung) temeline dayalı Aristotelesçi dramaturjinin tam karşısında konumlanan bilimsel çağın tiyatrosunda, Aristoteles'in Poetika adlı yapıtında tragedyanın işlevine ilişkin olarak ortaya attığı ve binlerce yıldır gösteri sanatlarında kullanılmakta olan katharsis kavramı, seyirci için tehlikeli bulunarak dışlanır (Parkan, 2004: 48). Benjamin'e göre duyu birliği ya da özdeşleyim yoluyla ortaya çıkan Aristotelesci katharsis, "[k]ahramanın çalkantılı kaderiyle özdeşleşme yoluyla duyguların arıtılmasıdır." (2000: 44). İllüzyonu ve yaşantı birliğini sakıncalı bulan Brecht ise seyircisinin tiyatronun girişinde gardıroba paltosunu vb. teslim ederken bunlarla birlikte usunu da bırakmasına izin vermez (Brecht, 201la: 104). Zira bu yenilikçi tiyatro anlayışı,
 

Yeni Türk Edebiyatı Araştırmaları - Sayı: 23-2020 - ISSN: 2548-0472 237