mensubiyetleri nedeniyle ayrımın önüne geçmeye çalışılmaktadır. Ayrıca, tasarının gerekçesinde insan haklarına duyarlı ve saygılı ülkelerin ceza kanunlarında bu yönde düzenlemelerin yer alması sebebiyle, TCK'da bu yönde bir hükmün yer alması gerekliliğinin doğduğundan söz edilmektedir.
Hükümet Tasarısı'nın 170. maddesinde yapılan bu düzenlemenin neredeyse aynısı Adalet Alt Komisyonu tarafından kabul edilmiştir. Ancak Adalet Alt Komisyonu kanun metnine ayrımcılık sebepleri arasına “cinsel yönelimi” eklemek istemiş fakat doktrinde bu haliyle laik olmayan bazı uygulamalara sebep olunacağı sebebiyle karşı çıkılmıştır. Adalet Alt Komisyonun kabul ettiği şeklinde tüzel kişilerin bu suçun faili ya da mağduru olması madde metninden çıkarılmıştır. Ayrıca para cezası belirli bir miktarı göstermekteyken yalnızca “adli para cezası verilir” şeklinde değiştirilmiştir.
Hükümetin teklif ettiği hali ile 170. madde altında yer alan ayrımcılık suçu; “Kişiler arasında köken, cinsiyet, cinsel yönelim, aile durumu, örf ve adet, siyasal düşünce, felsefi inanç, sendika, bir etnik gruba mensupluk, ırk, din, mezhep nedeni ile ayırım yaparak;
Bir taşınır veya taşınmaz malın satılmasını, devrini veya bir hizmetin icrasını veya hizmetten yararlanılmasını engelleyen veya kişinin işe alınmasını veya alınmamasını yukarıda sayılan hallerden birine bağlayan,
Besin maddelerini vermeyen veya kamuya arz edilmiş bir hizmeti yapmayı reddeden,
Kişinin olağan bir ekonomik etkinlikte bulunmasını engelleyen,
kimse hakkında altı aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezası verilir.”
Adalet Komisyonu'nun yaptığı değişiklikler neticesinde, 9237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun yürürlüğe girmesiyle, suçun yeni hali “ayrımcılık suçu” olarak TCK'da yerini almıştır. Buna göre;
https://www2.tbınm.gov.tr/d22/1/1-0593 pdf (ET.: 10/11/2019) 39 Artık, ME/Çınar, R;; Yeni Bir Ceza Kanunu Arayışları ve Adalet Alt Komisyonu Tasarısı Üzerine
Düşünceler, Ergül, T. (edt.) Türk Ceza Kanunu Reformu İkinci Kitap Makaleler, Görüşler, Raporlar, Ankara,
2004,s.81.
