ile işlenmeye elverişli suç tipleridir. Ayrca “nefret suçu” açısından düşünüldüğünde; bahsedilen bu suçlar TCK kapsamında halihazırda bir suça vücut vermeleri sebebiyle, nefret saiki olmasa da cezai müeyyideyi gerektiren hareketler ile meydana gelmektedir. Bu nedenle uluslararası alanda kabul gören “nefret suçu” tanımına uygun nitelikte suçlardır.
Türk Ceza Kanunu'nun 81. maddesi ile kasten öldürme suçu düzenlenmiştir. Bu suçunun nitelikli halleri ise 82. maddede yer almaktadır”. Bu suç ile korunan hukuki değer Anayasa ile korunan ve kişinin en temel hakkı olduğu düşünülen yaşam hakkıdır. Kasten öldürme suçunun nefret veya ayrımcılık saikiyle işlenmesi nitelikli bir hal olarak düşünülebilir. Nasıl ki, kanun bu suçun; çocuğa, kendisini savunamayacak durumda olanlara ve gebe kadınlara karşı işlenmesinin nitelikli bir hal olarak ele alabiliyorsa yahut töre ve kan gütme saiki nitelikli bir hal sayılabiliyorsa, “din, dil, ırk, milliyet, renk, cinsiyet, engellilik vb.” sebeplerle duyulan nefret ve ayrımcılık ile işlenmesi de nitelikli bir hal olarak ele alınabilir. Kanun maddesi ile düzenlenen suç uluslararası alanda kabul gören nefret suçlarında yer alan temel suçun vasıflarına uygun niteliktedir. 2 Temmuz 1993'te Sivas Madımak Oteli'nde bir derneğin düzenlediği organizasyon sırasında 33 adet Alevi ozan ve yazar yakılarak öldürülmüştür. Yakın tarihimizde yaşanan bu olayda, faillerin nefret ve önyargı saikleri olduğu açıktır.
TCK'nın 86. maddesinde düzenlenen kasten yaralama suçu; suçun vasfi açısından nefret ve ayrımcılık saikiyle işlenmeye müsait şiddet içeren bir suçtur. Kanun'un bu suç ile korumaya çalıştığı hukuki menfaat kişinin vücut bütünlüğüdür. Fail mağduru, örneğin eşcinsel yahut mağdur, failin nefret duyduğu bir grubun temsilcisi olduğu için bıçakla
21 5237 sayılı TCK, m. 81: “Bir insanı kasten öldüren kişi, müebbet hapis cezası ile cezalandırılır.”
”2 5237 sayılı TCK, m. 82: “Kasten öldürme suçunun; a) Tasarlayarak, b) Canavarca hisle veya eziyet çektirerek, ce) Yangın, su baskını, tahrip, batırma veya bombalama ya da nükleer, biyolojik veya kimyasal silah kullanmak suretiyle, d) Üstsoy veya altsoydan birine ya da eş veya kardeşe karşı, e) Çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı, f) Gebe olduğu bilinen kadına karşı, g) Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle, h) Bir suçu gizlemek, delillerini ortadan kaldırmak veya işlenmesini kolaylaştırmak ya da yakalanmamak amacıyla, i) Bir suçu işleyememekten dolayı duyduğu infialle, j) Kan gütme saikiyle, k) Töre saikiyle, işlenmesi halinde, kişi ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılır.”
? Tezcan, D./Erdem, M.R./Önok, R.M.; Teorik ve Pratik Ceza Özel Hukuku, Ankara, 2019, 5.133.
24 5237 sayılı TCK, m. 86: “1. Kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. 2. Kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması hâlinde, mağdurun şikâyeti üzerine, dört aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezasına hükmolunur. 3. Kasten yaralama suçunun; a) Üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe karşı, b) Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı, c) Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle, d) Kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle, e) Silahla, işlenmesi halinde,
şikayet aranmaksızın, verilecek ceza yarı oranında arttırılır.”
