İçeriğe atla

Sayfa:Carel Zwollo.pdf/59

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa istinsah edilmiş

57

çünkü tropikal denizler genellikle şeffaftır ve balıkların mavi rengi görmemesi gerekir. Farklı renklerle başka pazarlar kazandı. Ordu için kamuflaj, fidanlık için gölgelik, kadınlar için alışveriş fileleri ve sporcular için kullanılacak ağlar gibi. Fakat özellikle renkli balık ağları ve de sanayi balıkçılığı için daha büyük ağları gerekiyordu.

Babam yeni bir pazar bulmak için altı aylığına Gana'ya gitmişti ve biz Hollanda'da bir pansiyonda kalmıştık. O dönemde annem çok zor günler geçirdi. Biz çocukları olarak onu desteklemeye çalışmıştık. Babam bize Afrika'dan kartpostallar gönderirdi. Bu süreç bizim için çok etkileyici oldu.

Apeldoorn'un kenarında, orman içinde, Berg en Bosch (dağ ve orman) adlı bir mahallede bir arsa almıştık. Bu mahallenin komik bir adı var. Çünkü Hollanda'da hiç dağ bulunmamaktadır. Sanki bir dozerle yaratılmış gibi tamamen düz bir ülkedir ve yüzde 40'ı deniz seviyesinin altındadır. Büyük su pompaları bu ülkenin suyun altında kalmasını önlüyor. İsviçre dağlarında kaynakları bulunan Avrupa'nın en büyük nehri olan Ren'in deltası konumundadır Hollanda. Atatürk Barajı gibi büyük deniz setleri vardır deniz kenarında. Hollanda'da kaya bulunmaz, bu yüzden İsviçre'den gemilerle Hollanda'yı denizden korumak için kayalar ithal edilir. Apeldoorn ormanlık bir şehir ve deniz seviyesinin üzerinde. Kraliyet ailesi 400 sene önce buralara ağaç dikmeye başlamış ve yabancı kralları davet edip buralarda ava çıkarlarmış.

Het Loo (Avcılık) Şatosu ve sarayı her yönden Apeldoorn'u etkiledi. Berg en Bosch (dağ ve orman) bölgesinde otuz metre yüksekliğinde bir tepe var. Adı "Valkenberg", (Hollandaca Valk "şahin", berg de "dağ" demek) ve evimiz Valkenberlaan 61. sokakta, (laan ise "ağaçlı cadde" demek), o tepenin yanındaydı. Türkler için 30 metre bir tepe bile değildir. Ancak bir köstebeğin topraktan çıkardığı küme olabilir. Apeldoorn Het Loo Sarayı'ndan tepeye kadar bir yol gitmektedir. Krallar orada şahinlerle ava çıkarlarmış. Apeldoorn'daki hemen hemen bütün ağaçlar krallar tarafından diktirilmiş ve o nedenle Apeldoorn diğer yörelere göre oldukça farklıdır. O dönemlerde yabancı ülkelerden ağaçlar getirtilmiş: Akasya türleri, çam ağacı türleri, kestane, meşe, ladin, özellikle yabani domuz, geyik ve kuşları besleyen ağaç türleri. Apeldoorn yakınında Uddel isimli bir göl vardır. Biz oraya bisikletle eğlenmek amacıyla giderdik.


Babam yeni bir pazar bulmak için altı aylığına Gana'ya gitmişti ve biz Hollanda'da bir pansiyonda kalmıştık. Annem çok zor günler geçirmişti. Biz çocukları olarak onu desteklemeye çalışmıştık. Babam bize Afrika'dan kartpostallar gönderirdi. Bu süreç bizim için çok etkileyici olmuştu.