199
“Haldun, lütfen bana tekrar yardım et, sen Mithat Efendi sokağında yaşıyorsun, o zaman sen de bir “efendi” oluyorsun’’ diyerek onu “charm offensive” ile karşıladım.
Adnan Akçay, ODTÜ.
Geleceğimiz üzerine bir raporun hazırlanmasına koordinatörlük yaptı ve bütün dünyanın dikkatini bu konuya çekti. Raporda dünyanın kaynaklarını gelecek kuşaklar adına kullandığımız konusuna vurgu yaptı. Ben Türkiye’ye geldiğimde Atatürk Caddesi’nde taş binada hizmet veren Orman Bakanlığı, ormancılıkla ilgili her şeye karar veriyordu. Daha sonra Çevre Bakanlığı’yla birleştiler. Bu birleşme başlamadan önce Orman Bakanlığı Türkiye Kalkınma Vakfı (TKV) ve Birleşmiş Milletler Gıda Örgütü (FAO) ile birlikte Türkiye’de ilk defa geniş kapsamlı bir “sosyal ormancılık projesi” başlattı. İsviçre Hükümeti bu projeye 10 sene finansal destek verdi.
O yıl (1991) Haldun’a en az bir sene Türkiye’de kalmak istediğimi söyledim. Çevre için kalkınma işi yapmak istiyordum. Dünyanın çeşitli ülkelerinde sosyal kalkınma projeleri hazırlamış ve uygulamıştım. Türkiye halkına borcum vardı. Prof. Fatma Mansur, Salih Köksalan, Haldun Ertekin ve Bodrum halkı 12 sene önce bana yardım etmişti ve o borcu fazlasıyla ödemek istiyordum.
Haldun ilk olarak, “Türkiye’den daha az gelişmiş ülkelerde çalıştın, moralini bozmak istemem; ama senin Türkçen de yeterli değil. Nasıl çalışmayı düşünüyorsun?” dedi. Ben de ona, “Haldun lütfen, bana tekrar yardım et, sen Mithat Efendi Sokağı’nda yaşıyorsun, o zaman sen de bir ‘efendi’ oluyorsun,’’ diyerek onu “charm offensive” ile karşıladım. Bu kez bana, “Tamam, belki ODTÜ’de sosyoloji öğrencilerine antropoloji dersi verebilirsin; çünkü o üniversitede eğitim İngilizce. Aynı zamanda bir sivil toplum kuruluşu ile beraber iş de yapabilirsin. Onlar senin saha tecrübenden faydalanabilirler. Özellikle ‘Community Development’ (Toplumsal Kalkınma) anlamında. Türkiye değişti Carel, hızlı bir şekilde gelişiyor, önce seni birkaç kişiyle tanıştıracağım. Bir iki ay benim dairemde kalabilirsin,” dedi. Haldun’un yanında bir süre kaldıktan sonra aynı sokakta bir daire kiraladım.
Haldun beni ilk önce ODTÜ’de öğretim üyesi olan sosyolog Adnan Akçay’la tanıştırdı. Adnan Akçay benim özgeçmişimi görünce, “Bizim fakültede genellikle antropoloji dersi veren yabancı misafir doçentler teoriye ağırlık verirler, pratik azdır. Sen farklısın, pek çok farklı ülkede çalışmışsın; fakat çok az teorik kitap veya doküman