Sayfa:Bir Hikaye-i Sevda Halid Ziya.pdf/12

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa istinsah edilmedi

Emel-i Meyus 20


Sokağın ta öbür köşesindeki sıbyan mektebinin zaman-ı tadilini beklerdi. İşte şimdi senelerce zaman oluyor ki yegane eğlencesi mektebin kapısından, biri öteki sokağa sapmak, diğeri onun cunbasının altından geçmek suretiyle iki kule inkısam iderek çıkan mekteb çocuklarını seyr itmekden ibaretdi.

Ah onun da bir çocuğu olsaydı!...

Şimdi düşünüyor da çocukları sevmediği zamanı tahattür itmeyor. Hatta izdivacı da yine bir çocuk meselesinden tevellüd itmemişmi idi.? O vakit galiba yirmi yaşlarında vardı, bir bayram günü Üsküdar'a geçerken arkadaşlarından birine tesadüf itmişdi, onun yanında henüz beş yaşında çocuğu var idi ki babasının hiddetli kaş çatışlarından cesareti kırılmayarak şam fıstığı isteyor, fıstıkcının gelmediğine sabırsızlanarak huysuzlanıyordu. O babanın kayıdsızlığına, çocuğun üzülmesine tahammül idememiş, mini mini o börek eline yapışarak kahvecinin yanına götürmüş götürmüş; cibini şam fıstıkıyla, nane şekeriyle, kavrulmuş fındıkla doldurmuş idi. Arkadaşı onun bu kadar çocuk sevişine, üşenmeyüb oraya kadar yoruluşuna şaşıyordu. Evet, o çocukları çılgıncasına severdi.

— O halde niçün evlenmeyorsunuz?

Evet o halde niçin evlenmeyorsunuz?