GİRİŞ
Disiplin tüm örgütlenmiş grup faaliyetleri için zorunludur. Bu faaliyetler yürüten grup üyelerini bireysel güdülerini denetlemeli ve ortak yarar için işbirliğinde bulunmalıdırlar. Diğer bir deyişle üyeler örgüt yönetimi tarafından konulmuş davranış kalıplarına, kurallara yasal hükümlere veya geleneksel normlara akla uygun bir biçimde itaat etmelidirler ki önceden üzerinde anlaşmaya varılan amaçlar gerçekleştirilebilsin.
Aileden hükümete, yardım derneklerinden uluslararası işletmelere kadar herhangi bir örgüt üyeliği bazı kural veya yasal ilkelerle sürdürülemeyecekse o zaman örgüt kısa zaman içerisinde çöküşlerle karşı karşıya gelir. Anarşi ve kargaşa ortamı hakim olur (Beach, 1975:599). Kargaşanın önlenmesi sosyal barışın tesisi için disiplin, topluluk hayatının her yönünde gerekli ve kaçınılmaz bir öğedir (Avşaroğlu, 1967:15).
Disiplin eylemini yürütmede iki esastan hareket edilir birincisi bir bütün olarak örgütün yararlarına zarar gelmemesi, ikincisi ise bireylerin haklarının korunması, başka bir deyişle iş güvencesinin sağlanması. Bu eylem için duyarlı politikalar benimsenmezse ve belirli süreçler oluşturulup izlenmezse yönetimin olaylara sadece kendi ihtiyaçları açısından tek taraflı bakma tehlikesi ortaya çıkar. Kısa dönemli kişisel çıkarlar uzun döneme ait düşünceler üzerinde egemen olabilir.
Yönetim öncelikle duyarlı önderlik ve yapıcı bir disiplin ortamı yaratarak, iş görenden hangi tür bir davranış beklediğine ve bunu nasıl başarmayı umduğuna karar vermelidir. Daha sonra örgütün her kademesinde ve her biriminde sağlıklı bir disiplin iklimi elde edilmeli ve tutarlı bir disiplin eylemi gereksinimine yanıt verecek belirli bir süreç oluşturulmalıdır (Bingöl, 1990:240).
Ancak yönetilenlerie yönetenler arasında çıkar çatışması bulunduğundan veya çalışanların değişik tutum, beklenti ve davranışlara sahip olmalarından dolayı sağlıklı bir disiplin iklimi oluşturmak oldukça güç ve karmaşık bir sorundur. Bu itibarla hemen hemen evrensel olarak çalışma hayatındaki en önemli hususlardan biri "Disiplin" konusudur (Bingöl 1, 1990:21).
1