Sayfa:Çingeneler - Bilgi Yayınevi 1972.pdf/38

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa istinsah edilmiş

— Hoy efendi, hoy efendi! Akete nanay, makete nanay? İlle velâkin sağına pırnay, soluna pırnay! Çali lûm güle güle... Toptan savrange selâm, dacalana havla muğli!

Bunun manası şu demek olacaktı:

«Hey efendi, hey efendi? Size lâzım gelen saygı ve ikramda bulunmadıksa da kusura bakma, haydi şükür, güle güle, yine buyur, soranlara cümleten selâm?..»

Bu birkaç gün içinde biz artık çingeneceyi çatra patra ilerletmeğe başlamıştık.

Biz bu dile çingenece diyoruz ama, onlar kendi aralarında «Romanes» diyorlar. Zaten kendilerine de Rom dedikleri gibi... Çingeneceyi İstanbul'un şurasında, burasında yerleşmiş, oturmuş olan çalgıcı çingeneler bilmezler...

Yalnız onların kendi aralarında birçoğu da düğünlerde, derneklerde parola yerine kullandıkları bazı tabirler, ıstılahlar vardır ki, onların arasında da pek az, binde bir gerçek çingenece kelime ya vardır, ya yoktur. Onların kullandıkları bu tabirlerin çoğu argodur. Söz gelişi: Onların kullandıkları şu: «Sipari, piyiz, cızlam, toslamak, hındım, keriz, habe» kelimelerinden yalnız «yemek» anlamına gelen sondaki «habe» kelimesi Romanes dedikleri gerçek çingenece olduğu halde, ötekiler tam birer kerizci argosudur ki, bunları

yalnız çalgıcı çingeneler değil, karagözcüler, ortaoyuncuları, tulûatçılar ve sonra argo ile konuşan herkes aynen kullanır. Romanes denilen çingeneceye

 
40