Sayfa:Kürk Mantolu Madonna.djvu/15

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa doğrulanmış
15
KÜRK MANTOLU MADONNA

rafı yoktu. Bilgisine dayanarak maaşının arttırılmasını is­temeyişi, başka ve bol ücretli işler aramayışı da, hakkındaki bu kanaati kuvvetlendiriyordu.
  Sabahlan tam vaktinde geliyor, öğle yemeğini oda­sında yiyor, akşamları, ufak tefek alış verişlerini yaptık­tan sonra hemen evine gidiyordu. Birkaç kere teklif etti­ğim halde kahveye gelmiye razı olmadı. «Evde beklerler!» dedi. Mesut bir aile babası, diye düşündüm, bir an evvel çoluğuna, çocuğuna kavuşmıya canatıyor. Sonradan hiç de böyle olmadığını gördüm, fakat bunlardan daha ileride bahsedeceğim. Onun bu devamlılığı ve çalışkanlığı, daire­de horlanmasına mâni olmuyordu. Bizim Hamdi, Raif Efendinin tercümelerinde küçük bir daktilo hatası bulsa, hemen zavallı adamı çağırtıyor, bazan da bizim odaya ka­dar gelerek haşlıyordu. Diğer memurlara karşı daima da­ha ihtiyatlı olan ve her biri bir türlü iltimasa dayanan bu gençlerden fena bir mukabele görmekten çekinen arkada­şımın, kendisine asla mukabeleye cesaret edemiyeceğini bildiği Raif Efendiyi bu kadar hırpalaması, birkaç saat geciken bir tercüme için kıpkırmızı kesilerek bütün bina­ya duyuracak şekilde bağırması gayet kolay anlaşılabilirdi: İnsanları, kendi cinslerinden biri üzerinde kud­ret ve salâhiyetlerini denemek kadar tatlı sarhoş eden ne vardır? Hele bunu yapmak fırsatı, birtakım ince hesaplar dolayısiyle, âncak muayyen bazı kimselere karşı kendini gösterirse.
  Raif Efendi, arasıra hastalanır ve daireye gelmezdi. Bunlar çok kere ehemmiyetsiz soğukalgınlıkları idi. Fa­kat senelerce evvel geçirdiğini söylediği bir zatülcenp onu fazla ihtiyatlı yapmıştı. Ufak bir nezlede hemen evine kapanıyor, dışarı çıktığı zaman kat kat yün fanilâlar gi­yiyor, dairede bulunduğu zamanlar asla pencere açtırmıyor ve akşam üzerleri boynuna, kulaklarına atkılar dola­yıp, kalın fakat biraz yıpranmış paltosunun yakasını iyice kaldırmadan gitmiyordu. Hasta zamanlarında da işini ih­-