Lebine ehl-î nezer çeşme-i heyvan dediler
Lebine ehl-î nezer çeşme-i heyvan dediler,
Gerçi uçmak hurusu cümle ana cân dediler.
Seni bu hüsn-î cemâl, bu kemâl ile görüb
Korktular Hâk demeğe, döndüler insan dediler.
Suretin vesfini sordum ise her taifeden,
Men'inin güzgüsünü suret-î Rahmân dediler.
Sünbülün halı perişan, dediler, hal ehli,
Allah-Allah, ne için, mişke perişan dediler?
Bir kılın kıymetini her kime sordumsa, ana
Genc-î Karun ile mülk-î Süleyman dediler.
Düşmanın adını âşıklara sordum ki, nedir,
İşiden cümle ne kâfir, ne müselmân dediler.
Şek değil, kim yüzünü görmemiş anlar ki, senin
Huriye benzedüben, Yusif-i Ken'an dediler.
Leblerin vesline irmek bana müşkül görünür,
Gerçi sordular anı, dil ile âsân dediler.
Ağzın esrarına endişe kaçan vakîf ola
Ki, ükûl ehli ana nükte-î pünhân dediler.
Ey Nesîmî, dem-î İsâ değil ise nefesin,
Nefesi doğrular ana ne için cân dediler?
Kaynak: İmadəddin Nəsimi. Sеçilmiş əsərləri. İki cilddə. I cild. Bakü, "Lidеr nəşriyyat", 2004. səh.262. 22 Ağustos 2017 tarihində arşivlendi Bu eser, kültürel öneminden ötürü Türkiye Cumhuriyeti'nde kamuya maledilmiştir ya da 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre eserin koruma süresi dolmuştur. Kanun'un 27. maddesine göre:
|