Kars'ta Dokuzuncu Ordu Kumandanı Şevki Paşa'nın Ermenilerin yaptıkları zulme dair telgrafları

Vikikaynak, özgür kütüphane

Kars'da Dokuzuncu Ordu Kumandanı Şevki Paşa'dan mevrûd 25 Teşrîn i Sânî [1]334 târîhli telgraf-nâmeden[değiştir]

"Sene ibtidâsında ordunun ileri harekâta başladığı andan i‘tibâren Batum Mu‘âhede-nâmesi'nin akdi zamânına kadar Ermeniler kadın, çocuk tefrîk etmeksizin yakalayabildikleri her müslümanı hatıra gelmez suver i fecî‘ada katl i âmm ederek bugünkü mevki‘lerine kadar çekildiler. . . . . . . . Bi'l-hâssa Antranik'in binlerce avenesiyle Gence ile Erivan ve Ordubat arasındaki mıntıkada bulunan ahâlî-yi İslâmiyye'yi katl i âmmı devâm ediyor. . . . . . . Biz Ermenilerle hoş geçinmeyi arzu ettik. İ‘âşelerini te’mîn için hükûmetleri nâmına külliyetli cevâbât verdik. Ermeni muhâcirlerini kabûl ile iskân ve i‘âşe ettik. . . . . . . Hâlbuki Ermenilerin îkâ‘ ettikleri hiyânât zavallı islâmları havf ve haşyetlere ilkâ ediyor. Bu bîçâre tâli‘siz insanların hayâtıyla nâmuslarının tahlîsi ve te’mîni için muktezî tedâbirin ittihâzı"

Şevki Paşa'nın 27 Teşrîn i Sânî [1]334 târîh ve 5807 numaralı telgraf-nâmesinden : "Kabahlu ile beş kilometre garb ı şimâlîsinde Kurbân köyleri ve bunlar civârındaki İslâm kurâsına Ermeni asker ve ahâlîsi tarafından baskın yapılarak üç yüz kadar İslâm şehîd edilmiş ve mütebâkîsi hicrete mecbûr edilerek malları gasbolunuştur. . . . . . . . .

Şimdiye kadar yapılan tahkîkâtdan bu havâlîde yüz otuz üç köy ahâlîsi perîşân edilmiştir. . . . . . . Bî-taraf bir hey’etin mahallinde yapacağı tahkîkâtdan derhâl müstebân olacağı üzre yakılan yüzlerce Müslüman köyüne mukâbil Ermenilerin hiçbirşeyine dokunulmamış iken kendileri bu insaniyet-kârâne mu‘âmelemize mukâbil zulüm ve i‘tisâflarından vazgeçmemişlerdir.

Mülgâ Birinci Kafkas Kolordu Kumandanı Mîrlivâ Kâzım Paşa'nın 1 Kânûn ı Evvel [1]334 târîhli raporudur.

"Arâzî i müstevleyemizin istirdâdında ve elviye i sâlisenin tarafımızdan işgâlinde Ermenilerin beşikteki çocuklardan hasta döşekteki ihtiyarlara kadar ellerine Müslüman olarak ne geçtiyse süngülüyerek baltalayarak gözlerini oyarak katliam ettikleri vesâ’ikiyle ( fotoğraf rapor Rus zabitlerinin raporları) sâbittir. . . . . . . Erzincan, Mamahâtun, Erzurum, Kars ve civâr köylerinde Ermenilerin fecâyi‘i o kadar azîmdir ki görülen sahneler en katı yürekli olanları dahî ağlatmıştır. Bugün dahî o fecî‘ manzaralar bilmeyenlere, inanmayanlara, inkâr edenlere, i’tilâf murahhaslarıyla muhtelit hey’etlere gösterilebilir. "

Ermeni Komitelerinin Âmâl ve Harekât ı İhtilâliyyesi "ünvânı ile Dâhiliye Nezâret i Celîlesi tarafından neşredilen eserden muktebes ba‘zı ma‘lûmât[değiştir]

1- Meşhûr çete rü’esâsından "Antranik "in Sason Hâtırâtı nâmıyla kendi eliyle yazmış olduğu ser-güzeştin bir kısmının sûret i mütercemesi "sahîfe 20" Antranik işbu hâtırâtında çete tertîbâtından, çetelik fa‘âliyyetinden ve îkâ‘ eyledikleri katllerden bilâ-pervâ bahsetmektedir.

2-Kafkas Vâlî i Umûmîsi "Galiçin"in 1897de Çar'a takdîm ettiği lâyıhanın "sahîfe 36"Ermenilere ait kısmında Ermeni âmâlinden ve Katağikoz ve "Eçmiyazin "Sinodi" tertîbâtından ve Ermeni mekâtib i ibtidâ’iyyesinde ta‘kîb edilen makâsidden, Kafkas Ermeni mabû‘âtından, cemiyyetlerden hayrât ve hasenâta hâdim olmaktan ziyâde siyâset ile iştigâl eden cem‘iyyât ı hayriyyeden vesâ’ireden dûr u dırâz bahseylemekte ve Ermeni âmâline karşı ne gibi tedâbîr ittihâzı îcâb eylediğini der-miyân etmektedir. "Galiçin Ermeni âmâlinden bahsettiği sırada diyor ki"Ermenilerin kıyâmından maksad memleketlerinin kadîm istiklâlini te’sîs etmektir. Bu şehirlerde sâkin tahsîl görmüş ahâlî ile silk i ruhbânîye mahsûs eşhâs arasında pek ziyâdedir. Köylüler henüz bu hastalığa tutulmamışlardır. Bu hareketin müşevvik ve muharrikleri ruhbân ve Ermeni matbû‘âtı ile memâlik i ecnebiyyede bulunan ihtilâlci komitelerdir.

3-Balkan Harbi'ni müte‘âkib "Taşnaksutyun"Komitesi'nin şubelerine tevzî‘ ettiği beyân-nâmelerden birisi aynen "sahîfe 61" de münderictir. Bu beyân-nâmede Avrupa'da Hükûmet i Osmâniyye aleyhinde yapılan propagandalardan komite tertîbâtından ve şubelerin ibrâz edecekleri fa‘âliyyetten bahsedilmektedir.

4-Bitlis Rus konsolosunun 3 Kânûn ı Evvel sene [1]910 târîhli raporu "sahîfe 77" mûmâ-ileyh işbu raporunda "Bitlis vilâyetinin şâyân ı dikkat ahvâlinden biri de Ermeni ihtilâl cem‘iyyeti olan Taşnaksutyun'un vilâyet i mezkûre dâhilinde sûret i dâ’imede ibrâz ı fa‘âliyyet eylemiştir"dedikten sonra cem‘iyyet i mezkûre hakkında ma‘lûmât ı kâfiye vermektedir. Mesela" re’îsleri ile birlikte yüzbin azânın dâhil bulunduğu cem‘iyyetin merkez i idâresi "Muş" şehrinde kâ’indir. Bu teşkîlât yirmi komiteye , yüz tâlî komiteye ve sekiz yüz gruba inkısâm eylemektedir ilâ âhir. Taşnaksutyun Cem‘iyyeti'ne dâhil bulunan azâdan herbiri her ay cem‘iyyet kasasına on paradan bin kuruşa kadar bir meblağ te’diyeye mecbûrdur. Bundan dolayı cem‘iyyet i mezkûrenin yalnız Bitlis vilâyetinde bin ilâ bin beşyüz liralık vâridâta mâlik olduğu zannedilmektedir. Bu sûretle her grup ve komitenin topladığı akçe Cenevre'deki "Taşnaksutyun Grup Kalemi"ne gönderilmekte ve kalem i mezkûrca "İsviçre Taşnaksit Hey‘et i Âliyyesi" mukarrerâtına göre sarfedilmektedir diyor. Bitlis Rus konsolosunun 19 Teşrîn i Sânî sene [1]912 târîhli ve "63"numaralı diger bir raporu: bunda mûmâ-ileyh konsolos "Taşnak"komitesinin mukarrerâtından bahseylediği sırada "Taşnaksutyun Cem‘iyyeti Karkar'da katlonulan iki Ermeni'nin intikâmını müslümanlardan almak ve memleketde karışıklık çıkarmak için fırsat beklediğini hükûmete bildiriyor.

5-Çetelerin sûret i teşekkül ve idâresi hakkında komitelerce tertîb ve şu‘ûbâta irsâl olunan ta‘lîm-nâme i dâhilî "sahîfe 131" [1]910 târîhli Ermeni İhtilâlperver Taşnaksutyun Komitesi karyelere â’id ta‘lîmât ı dâhiliyye 58 maddeden ibâret olub mevâdd ı umûmiyye, çetelerin vazâ’ifi, hey’et i icrâ’iyyenin vazâ’ifi, veznadârın vazâ’ifi, silâh muhâfızının vazâ’ifi ve ceza hakkında ahkâm ve tafsîlâtı muhtevîdir.

6- Taşnak İhtilal Komitesi hey’et i fa‘âlesinin nizâm-nâme i dâhiliyyesi "sahîfe 136" işbu nizâm-nâme ber-vech i âti fusûlü hâvî ve 76 maddeden mürekkebdir. Târîhi 26 Eylül 915 Everek-Fatsa Maksad, azalık ve teşkîlât ve vazîfe ve inzibât, ihtilâl, meclis i rü’esa, tâli komite, meclis i umûmi, teşkîlât ı umûmiyye aleyhine îka‘ olunan cerâ’im, hükûm ve mücâzât, i‘tirâz ale'l-hükm.

[değiştir]

Van'da ba‘dehû Erzurum'da Rusya General Konsolosu olarak bulunmuş olan General Mayevski'nin (Bitlis ve Van Vilayetleri İstatistiği) nâmıyla 916 târîhinde neşreylediği eserin Ermeni mes’elesine dâ’ir olan kısmı tedkîk edildik de Memâlik i Osmâniyye'de vukû‘ bulan vakâyi‘ i mü’essifenin bütün mes’ûliyyeti evvela siyasi komiteler tesîs eden Ermeni ihtilâlcilere sâniyen bunları teşcî‘ edenlere â’id olduğu vazıhan görülüyor. Mesela eserin bu kısmında mûmâ-ileyh general diyor ki: "Ermenilerin ahvâli hakkındaki şikayâtın şehirlerde sâkin olanlara ber-vechile ta‘alluku yoktur. Şehirlerde sâkin Ermeniler her vakit hürriyetlerine mâliktir. Her husûsda nail i müsâ‘adât olmuşlardır. Köylere gelince bunlar ziraat işlerine ve fenni iskâ ameliyâtına vukûf ı tâmmları sâyesinde şerâ’it i hayâtiyyeleri merkezi Rusya'da mütemekkin Ermeni köylülerinkinden daha muntazamdır. Ermenilerin mütemâdiyen Kürtler tarafından düçâr ı tecâvüz oldukları doğru değildir. Bu yoldaki müdde‘ayât makrûn ı hakikat olsa idi hiç bir Ermeni karyesi mevcut olamaz idi. Hâlbuki kurâ-yi mezkûre Kürtlerin karyelerinden daha ziyâde zengin ve mes‘ûddurlar. 1895 ve 1896 senelerinde Ermeni komiteleri Kürtlerle Ermeniler arasına nifâk tohumu atmışlar ve havâlî i mezkûrede yapılan ıslâhât bu yüzden pâyidâr olamamıştır.

Der-sa‘âdet Fransa Sefîr i Esbakı Mösyö Kanbon tarafından yazılan Ermeni âmâlinden ve Ermenilerin gördükleri teşvîkten bahs olan (1893 ve 97) senelerine â’id Sarı Kitab'da münderic bulunan rapor dahî bâlâdaki ifâdâtı te’yîd etmektedir. Mösyö "Kambon" işbu raporunda Ermeni ihtilâlinin köylülere milliyet, hürrriyet ve muhtâriyet fikirlerini telkîn etmeği der-‘uhde eylediklerini açıktan açığa i‘tirâf etmekle beraber (Hükûmet i Osmâniyye'nin Ermeni komitelerinin fa‘âliyetine karşı tavır ve hareketleri ne olmak lâzım gelir idi. Hükûmet i Osmâniyye kendisinin inhitâtının istihdâf iden tahrîkâtı tasvîb edebilir mi idi?) diyor. General Mayevski Ermeni komiteleri tarafından tertîb edilen harekât ı ihtilâliyyeden ve bu komitelerin ecnebi konsolos ve misyonerlerden gördükleri mu‘âvenet ve müzâhereti ber-tafsîl naklettitkten sonra hulâsaten diyor ki "Türkler hakkında vâki‘ olan şikâyât ne olursa olsun vakâyi‘in yegane müsebbibleri Ermeniler olduğu aşikârdır. " Bu bâbda birçok misâller zikrettikten sonra ilâveten "Ermeni mes’elesine dâ’ir olan neşriyyât kizb-âlûddur. Usât kadınları çocuklarını muhafaza için silâha mürâca‘ât etmemişlerdir. Bilhassa ihtilâl çıkarmak niyetiyle silâha sarılmışlardır. Gayr i müslim ve tamamen ma‘sûm İslâmların ne sûretle telef edildiklerine dâ’ir yedimde evrâk ve vesâ’ik mevcûddur. " Ahvâl i mahalliyye ve Ermeni mes’elesine vukûf ı tâmmı olan General Mayevski'nin eserinin ivaz ve garazdan âri olarak tahrîr edilmiş olduğuna bir delîl i celî bunun münhasıran Rus Erkân ı Harbiyyesi için yazılmış olmasıdır.

Rus zâbitânından Kaymakam Teverdohlebof'un raporudur:[değiştir]

1916 da Erzurum'un Rus kıta‘âtı tarafından işgâlinde gerek şehre ve gerek civârına hiçbir Ermeni yaklaştırılmamıştır. İhtilâlden sonra her türlü tedâbîr lağvedilmiş bulununca Ermeniler Erzurum ve havalisine saldırdılar. Bu hücûmla beraber şehirde ve gerek civâr köylerde hâneler yağma edilmek sâhibleri kâffeten katlolunmak gibi cinâyetler başladı. . . . .

Başkumandan Ermeni kıta‘âtı kumandanlarına efrâdın itâ‘atsizliği son dereceyi bulduğunu söyleyerek pek ağır tahkîrâtta bulundu. Eşkıyâca yapılan zulm ve ta‘addîyi ve yollarda çalıştırılmak bahânesiyle kıra götürülen Türklerin hemân yarı yarıya avdet etmesi husûsunu Ermenilere îzâh ederek eğer taht ı işgâle alınan arâzide Ermeniler hâkim olmak istiyorlarsa kendileri mazbût ahlâk sahibi olduklarını göstermeleri îcâb edeceğini ve yaptıkları cinâyetlerle kendi milletlerinin nâmını televvüs etmekte olduklarını Ermenilerin münevver kısmına pek acı lisânla ihtâr etti. . . . . . . .

Erzincan'da Ermenilerin Türkleri katl i âmmı havâdisi vâsıl oldu. Kıtâl doktor ve müte‘ahhid tarafından tertîb edilmiş yani eşkıyâ tarafından tertib edilmemiştir. . . . . Bizzat müte‘ahhid eğlenmek için seksen kişi kadar bi-çâreleri bir hâneye doldurup kapıdan çıkarlarken birer birer kafalarını parçalamış, Erzincan kıtâlinden sonra mükemmel silâhlarıyla mücehhez Ermeniler Erzurum'a doğru ric‘ate başladılar. Menzil hattını Kürdlerin tasallutundan vikâye için birkaç topla birlikte menzil ile ric‘ate mecbûr olan bir Rus topçu zâbiti bir gün icâbât ı harbiyyyeden olarak Ermeni kıtâ‘âtından ba‘zısını mevzi‘a sokmak istemiş muntazam harp etmek Ermenilerin hoşuna gitmediğinden bir gece Rus zabitleri hânelerinde uyurlarken evleri ile birlikte yakmak istemişler hâneyi tutuşturmuşlardır. Rus zâbitleri pek güçlükle yangından kurtulmuşlardır. Erzincan'dan Erzurum'a ric‘at eden Ermeni eşkıyâ sürüleri yolları üzerine rastgelen İslâm köylerini ahâlîsi ile birlikte mahvetmişlerdir. . . . . .

Kaymakam Garbaznof çocuk kadın birçok ma‘sûm cenazesini ihtivâ eden bir câmi‘ avlusuna Ermeni kıtâ‘âtı nezdinde telefon hidmetini îfâ eden Ermeni kızlarından bir ikisini davet ederek kızlara Ermeni ma‘rifetlerini görüp iftihâr etmelerini makâm ı serzenişte söylemiş, kızlar o hâli gördüklerinde müte’essir olacaklarına bilakis meserretle gülmeğe başlamaları generalin nefretle karışık hayretini mûcib olmuş ve pek ziyâde müte’essir olarak kendilerini ta‘zîr ve tekdîr etmeğe başlamış ve Ermenilerin hatta kadın bile olsalar en alçak ve vahşi bir millet olduklarını ve harp ederek nice fecâyi‘ görmüş bir zâbitin bile tüylerini ürperten vahşet levhası karşısında ta‘lîm ü terbiye ve mekteb görmüş genç kızların meserretle gülmeleri buna delîldir demişdir.

[değiştir]

Urfa'da Tellu'l-Kutûr civârındaki mü’essese eytâm-hânesinin Müdîri olan Mösyö Leslee Urfa isyânı arasında Ermenilerle birleşmiş ve hatta kendisinin isyâna bizzat kumanda ettiğide tahakkuk etmiştir Mü’essesesindeki Ermeniler ile birlikte teslîm olduktan bir iki gün sonra hissettiği azâb ı vicdâniden dolayı olacak ki zehir içerek intihâr etmiş ve sûret i mütercemesi âtide muharrer varakayı terketmiştir.

Son vasiyyetim

Şahsımdan başka Urfa'da hiç kimse ve bilhassa Kunzler ve Echart familyaları hiçbir sûretle mes’ûl değildir. Bunlar yaptığım şeye karışmamışlardır. İçdiğimi evvelki misyoner-hâneden getirdim. Ermeni ihtilâline dahl ü iştirâkim olmadı. Fakat ihtilâl beni de sürükledi.

Y. H. Leslee

Bâlâdaki varaka Mr. Leslee'nin hatt ı desti ile yazılmıştır.

Urfa'da Alman Hasta-hânesi Müdîr i Sânîsiz
Yakop Kunzler
Urfa Alman Hasta-hânesi Doktoru
Doktor Armanak

[değiştir]

The Encyclopedia Britanica'nın "Armenia" Ermeni kelimesi hakkında verdiği izâhât miyânında Ermeni ihtilâline dâ’ir ma‘lûmât ı müfîde mündemicdir. Tiflis'de ve Avrupa pây ı tahtlarının bir çoğunda gazeteler ve hicviyeler neşri maksadıyla cem‘iyetler teşekkül etti. Hınçakistler misillû cem‘iyyât ı hafiyye daha büyük bir maksad ı ihtilâl-cûyane ile te’essüs etti. Vilâyet i şarkiyyeye gönderdikleri murahhaslar fa‘âl propagandalarda bulundular. Eşhâs ı mezkûre oralara esliha ve mevâdd ı müşta‘ile idhâline gayret ettiler. Türkiye'nin sû i idâresinden mütevellid hadisât ı adiyyeyi Avrupa'ya kıtâl i fecî‘a sûretinde gösterdiler. Harekât ı ihtilâliyeye ba‘zı pek genç olan kimseler iştirâk ederek Nihilist esâsâtı dâ’iresinde komiteler teşkîl ettiler. Ermeni ruhbânı tarafından bunlara muhâlefet edildi. İla âhir. . . . . . Bu komitelerin teşvîkâtı neticesinde zuhûr eden vakâyi‘ i ma‘lûmeden bahseylediği sırada "İslâmların ekserisinin Ermenileri himâye ve sıyânet ettiklerini" beyân ve tesbît ediyor.

Kafkasya'da neşrolunan ve Ermeni gönüllü rü’esâ ve avenesi fotoğraflarını hâvî bulunan Volontaire Armenian nâm albüm[değiştir]

İşbu albümün mukaddimesinde Ermeni gönüllü alaylarının ne sûretle teşekkül ettiğinden ve kısm ı a‘zamı Osmânlı sıfatını taşıyan bir takım kesânın Devlet i Aliyye aleyhine besledikleri makâsid i hâ’inâneden bahsedilmektedir. Âtîdeki fıkra bilhassa şâyân ı dikkatdir:

"İntikâm saatinin çaldığını bütün millet anladı. Bu gibi fırsatlar her zamân târîhte tekrar etmez. Binâberîn Ermeniler istitâ‘atlarına göre Türkiye Devleti'nin mahvına çalışmalıdırlar.