III. Murad'ın I. Elizabeth'e mektubu
MURÂD BIN SELİM HAN EL-MUZAFFAR DA'İMÂ
İftihâr-il-muhaddarat-il-'İsaviyyah Muhtâr-ul-muvakkarate filmillat-il-Masihiyyah Muslihatu masâlih-it-tâ'ifat-in-nasrâniyyah Sâhibatu azyal-il haşmati va'lvakar vilâyet-i İngilteer kralicesi Elizabete Kralice hutimat 'avâkibuha bil-hayr tavkî-i rafî-i humâyun vasil olıcak ma'lûm ola ki
Hâlâ südde-i seniyye-i sa'adet-medâr ve 'atebe-i 'aliyye-i `adâlet-şi'ârumuza ki malaz-i salâtin-i I 'ali-mikdar ve ma'âz-i havâkîn-igerdün-vakardur ulu ve mu'teber elciñüz vâsitasiyle -mektûb-i sadâkat-mashûbuñuz vârid olub mazmûn-i meymûnında sâbika murad-fuâduñuz üzere ahdnâme-i humâyûn-ıI 'izzet-makrûnumuz erzânî kılınub âdemleriñüz emin ü salim varub îşâl eyledüklerin ve kendü vilayetüñüz âdemleri karadan ve deryâdan memâlik-i mahrûsemüze gelüb istedükleri yirlere emn ü emân üzere yürüyüb ticâret eyleyüb alış veriş eyleyüb kimesne zarar ü gezend irişdirmemek bâbında ferman-ı kazâ-cereyânumuz sudûr eyledügüne tamâm mertebe hazz idüb min-ba'd dahi memâlik-i mahrûsamüzde olan ümerâ vü kuzâta ve hukkâm ü vulâta ahkâm-i şerifemüz irsâl olunub mabeynümüzde vâki' olan şerâit-i 'ahd ü peymân ve revâbit-i sulh ü emân kemâ-yanbagî ri'âyet ü himâyet olunub eger deryadan ve eger karadan kimesne dahl ü ta'arruz elemeyüb ademlerüñüz kemâl-i emn ü emân ve refâh ü itminân üzere kâr ü kisblerinde ve ticaretlerinde olmak ve France kıralınuñ elcisi ve konsloslan oldugı gibi sizüñ dahi südde-i sa'adetümüzde elciñüz oturub size muta'allik olan mesâlih u mehâmmuñuzı görüb ve yir yir konsuloslaruñuz oturub ticâret eyleyen bâzirgânlaruñuzuñ ve sâir âdemleriñüzüñ mesâlihin görmek içün ruhsat ü icâzetümüz recâ eyledügüñüz iş'ar olunmuş Ol bâbda her ne ki tahrîr ü beyan ve takrîr ü 'iyân olunmuş ise cümlesi nakir ü kitmir paye-i serir-i 'âlem-masir-i pâdişâhânemüze `arz ü takrir olunub 'alâ-'l-vech-il-kâmil 'ilm-i şerifümüz muhit ü şâmil olmuşdur İmdi ebvâb-i 'aliyyet-ül-a'kâbumuz izhâr-ı muvâlât idenlere lutf ü ihsan yüzünden meftûh u güşâde ve cunüd-i sa'adet-vufûdumuz mu'âdat idenlere her zaman hâzir ü âmâde olub müşarünileyh elciñüz Âsitân-i devlet-asyânumuzda France kıralı elcisi gibi ve sairc 'atebe-i 'ulyâ ve südde-i sünyâmuza sadakat ü ihlas ile `arz-i muhalaşet u ihtisâs eyleyen kırallaruñ elcileri gibi ri'âyet ü himâyet olunub size muta'allik vâki' olan mesâlih ü merâm ve âdemleriñüzüñ berren ve bahren ahval ü mehâmmların tedârük eyleyüb gözetmek husûsında fermân-ı kazâ-cereyânumuz şudûr eyleyüb memâlik-i mahrûsemüzde vaki` olan hükkâm ü vülâta ve ümerâ vü kuzâta müekkid ahkâm-i şerifemüz yazılub mabeynümüzde vaki` olan 'ahd ü peymân ve sulh-ü emâna muhâlif vaz'dan ihtiyat ü ihtiraz üzere olmak muhkem tenbih ü tekid olunmuşdur İn-şâ' Allahu ta'âlâ bâ'iş-i fevz ü felah olan sulh ü salâha muhâlif vaz` şudur eylemez Gerekdür ki nâme-i humâyûn-i sa'adet - makrünumuz vusûl buldukda min-ba`d siz dahi Astane-i adâlet-'unvânumuz ile daima muvâlât u muşafat üzere olub cadde-i muhalaşat ü ihtisasda sabit-kadem ve şahrah-i musadakat ü ihtisâsda rasih-dem olub taht-i hükûmetüñüzde olan tüccar ve bazirgânlar memalik-i mahrûsemüze gelüb gidüb kendü hâllerinde olub memleket ü vilayete bâ'iş-i 'htilal olur hususlardan ihtiyat üzere olalar Deryada ve karada istedükleri yirlerde ticaret eyleyüb kâr ü kisblerinde olub mâbeynümüzde vaki' olan şarayit-i 'ahd ü peyman ve revabit-i sulh ü eman tarafeynden kemâ-yanbagi ri'ayet olunub in-şa' Al-lau a'zz sulh ü salaha muhalif bu canibden bir vaz` sudûr eylemek ihtimali yokdur Hemen siz dahi bâ'iş-i fevz ü felah olan sulh ü salah ri'ayetinde geregi gibi mukayyed olub daima ahbâr-i sihhat-âsâr ile ol diyâr-i kesir-ül-i'tibâruñ ahval ü etvârın 'ala-t-tevâlî i'lâmdan hâlî olmıyasuz
Tahrîren fî-avahiri şehri Rabî-îl-âhir seneti ihdâ ve tis'îna va tis'a mi'ah.
Bi-makâm-i
Kostantiniyyat
il-mahrûsa
İlk kez Osmanlı İmparatorluğu'nda yayınlanan bu çalışma devletin uluslararası telif anlaşmalarına taraf olmaması sebebiyle kamu malıdır.