Gelin Kaya Efsanesi
Nigâr, köyün en güzel kızlarından biridir ve dokuz kardeşin en büyüğü olduğu için ev, tarla, bağ ve bahçe işlerinin tamamı onun üzerindedir. Bir gün köyün kızlarıyla birlikte tarlaya giderken karşıdan bir atlının geldiğini gören Nigâr, bu delikanlıya âşık olur. İlerleyen zamanlarda bu genç, yeniden Nigâr’ın karşısına çıkar ve onu sevdiğini, evlenmek istediğini söyler. Nigâr ise, ailesinin yabancıya kız vermeyeceğinden emindir. Bunun üzerine genç adam, ailesini köyün muhtarı ile Nigâr’ın evine yollar; fakat yine de sonuç değişmez ve gençler birbirlerine kavuşamazlar. Buna rağmen, köyün çöpçatan teyzesi, sonunda Nigâr’ın babasını ikna eder ve törelerine göre de istediği başlığı vereceğini söyler. Düğün hazırlıkları yapılır ve gelin alayı davul, zurna çalarak eğlenmeye başlar. Ne var ki düğünlerde davul çalmamak, eski ulemanın aşırı eğlenceye kaçılmaması için koyduğu bir kuraldır. Tepe yamacına gelen düğün alayı, bu kuralı çiğner ve o anda şimşekler çakmaya, rüzgâr hızlı bir şekilde esmeye başlar. Sonuç olarak herkes taş kesilir, zavallı delikanlının âkıbeti ise belli değildir.
Günümüzde bu köyde davul çalmak yasaktır ve herkes bu kurala uymaktadır.
Kaynak: Oğuz, Öcal Oğuz; Ersoy, Petek (2007). Türkiye'de 2006 Yılında Yaşayan Taş Kesilme Efsaneleri Mekanlar ve Anlatılar. Gazi Üniversitesi THBMER Yayınları. s. 34. ISBN 978-975-507-211-1
|