Fırâk-ı Irak/Diyâr-ı Fuzûlî
Kârbân-ı râh-ı tecrîdiz hatar havfın çeküp
Gâh Mecnûn gâh ben devrile nevbet bekleriz.
Fuzûlî-i Bağdâdî
Bugün, Fuzûlî, mesâîb-penâh olan türben,
Gumûm içinde, emînim ki ağlıyor bizsiz;
O bî-nevâ-yı firâkız ki mesken ü medfen
Vatan da olsa garîbiz.. yetîm-i târîhiz!..
Görüşmedimse de aslâ mezâr-ı zârınla,
Revân-ı pâkini gördüm, gezerdi her yerde;
Evet Fuzûlî, senin rûh-ı nâlekârınla
Zamân zamân dolaşırdım o öksüz illerde!. .
Seninle ben dolaşırken görür ve ağlardım
O münkesir vatanın haşrolan sefâletini;
Sükût ederdi ölürken de öyle anlardım
Ki havf-ı âr ile gizlerdi her mezelletini.
Mehâsininde nümâyân melâl-i hüsrânı,
Gelindi sanki, o bir girye-zâr-ı hicrânda;
Cihâna ömr akıdırken zavallı pistânı
Kanar dururdu mülevves dehân-ı küfrânda!. .
- 18 Nisan 1917