Ergenekon iddianamesi/BÖLÜM V ŞÜPHELİLERİN BİREYSEL DURUMLARI İKİNCİ GRUPTAKİ KİŞİLERİN BİREYSEL DURUMLARI 84-ŞÜPHELİ RASİM GÖRÜM

Vikikaynak, özgür kütüphane

84-ŞÜPHELİ RASİM GÖRÜM

a)-Emniyet ifadesinde[değiştir]

Halen Hendek ilçesinde taksicilik yaptığını, herhangi bir sivil toplum kuruluşuna üye olmadığını , yeğeni Fatih Enes İLKAY adma kayıtlı 0 538 560 58 98 nolu telefon hattını kullandığını, kendi adma kayıtlı 0 536 704 60 80 nolu telefonu ise eşi Mehtap GÖRÜM'ün kullanmakta olduğunu, Hüseyin GÖRÜM'ün amcası olduğunu, 2005 yılında babasının ameliyat olduğunu, amcası Hüseyin GÖRÜM'ün babasını ziyarete geldiğinde yanında bir şahıs olduğunu, bu şahsı Fikri ALBAY olarak tanıttığını, bu şahısla bir kez burada görüştüğünü ve başka bir görüşmelerinin olmadığını, Kahraman ŞAHİN'in 2006 yılı içersinde kendisini bir kez telefonla aradığını,telefonunu Hüseyin GÖRÜM'den almış olabileceğini, amcası Hüseyin GÖRÜM'ün kendisiyle görüşmek istediğini niye aramadığı sorduğunu, kendisinin de sen kimsin sana mı soracağım diyerek telefonu kapattığını, bu şahısla başka bir görüşmesi olmadığım, Raif GÖRÜM ve Yusuf GÖRÜM'ün de amcaları olduğunu, Yaklaşık 3 veya 4 yıl önce halası Türkan GÖRÜM' ün kendisini sünnet düğünü var diyerek fotoğrafta bulunan yerlere götürdüğünü, düğüne katılan şahıslardan, Hüseyin GÖRÜM, Özgür GÖRÜM ve İbrahim ÖZCAN dışmdakileri tanımadığını, bu düğünde 30-40 kadar kişi olduğunu, düğünün yapıldığı mekanın neresi olduğunu hatırlamadığını,kendisine gösterilen fotoğrafların sünnet düğününde çekildiğini, Türkan GÖRÜM'ün " Yaklaşık iki yıl önce kardeşi Hüseyin GÖRÜM'ün çevresindeki arkadaşları ile bir gezi düzenliyoruz, önemli kişiler katılacak, senin için de bir değişiklik olur" diyerek kendisini davet ettiği, birlikte 4-5 araçla bu toplantıya gittikleri,Şile ilçesinde bulunan Karaca Ali Paşa türbesini ziyaret ettikleri şeklindeki beyanının sorulması üzerine ; Bu geziyi kendisinin sünnet düğünü olarak bildiğini, o tarihte amcam Hüseyin GÖRÜM ile birlikte çelik konstrüksiyon işi yaptıklarını, ara sıra bu işten dolayı İstanbul'a gidip geldiğini, uzun süre kalmadığını, Ancak Kuvayı Milliye derneğine hiç gitmediğini, Raif GÖRÜM'ün kendisine gösterilen Şile gezisinde ve Maltepe'deki fabrikada çekilen fotoğraflardaki şahsı Yasin GÖRÜM olarak teşhis ettiğinin sorulması üzerine ; Fotoğraflardaki resmin kendisine ait olduğunu, fotoğrafın çekildiği yerin Pendik'teki çelik konstrüksiyon işi yaptıkları yer olduğunu, kendisin gittiğinde bu kalabalığın kuru fasulye ve pilav yenilmiş ve kalkmak üzere olduklarını, kendisini de, fotoğrafa dahil olduğunu, fotoğraftaki diğer şahıslan tanımadığını,


Osman YILDIRIM'ın 17.04.2008 Tarihinde Tanık Olarak Vermiş Olduğu İfadesinde "Bana gösterilen fotoğrafların tamamını incelediğimde Cumhuriyet Gazetesine atılan bombaların bana İstanbul Ataşehirde bir evde Muzaffer TEKİN tarafından teslimi sırasında Muzaffer TEKİN'in "Oğlum diğer odadan git bombalan getir" demesi üzerine 3 adet bomba bu kişi tarafından getirildi, bu şahsın adını bilmiyorum ancak ikisini benim aldığım birisini ise Alparslan ARSLAN'm aldığı bombaları getiren genç 25 yaşlarında birisi olup, fotoğrafların tamamında görülmektedir. Bu şahıs üzerinde açık renk ceket bulunan siyah sıfır yaka bir kıyafet bulunan kişi olup 21 sıra numaralı fotoğrafta tek başına gözüken kişidir. Diğer fotoğrafların tamamında da bu şahıs bulunmaktadır. Örnek olarak 7 sıra numaralı fotoğrafta iş adamı Kuddisi OKUR'un ayakta durduğu sırada sağ tarafında oturan kişi, 14 sıra numarası verilen fotoğrafta sol köşede gözüken açık renk takım elbiseli ve sıfır yaka siyah tişört giymiş kişidir." Şeklindeki beyanının sorulması üzerine ; Kendisinin ne Osman YILDIRIM'ı nede Muzaffer TEKİN'i tanımadığını, bu olaydan kesinlikle haberinin olmadığını, iftira olduğunu, ancak fotoğraflardaki, şahsın kendisi olduğunu, kendisinin 2-3 yıldır İstanbul'a gelmediğini, Ataşehir'i de bilmediğini, Kuddusi OKKIR isimli bir şahsı da tanımadığını, Osman YILDIRIM'ın aynı ifadesindeki "Bu kişi bombaların bana teslim edildiği toplantıda ve bir öncesinde yapılan Cumhuriyet Gazetesine bomba atılması teklifinde bulunulduğu toplantıda hazır idi." şeklinde beyanları sorulması üzerine ; Böyle bir olaydan haberini olmadığını, iftira olduğunu, 4018 no Tu iletişim tespit tutanağı okunup sorulduğunda; görüştüğü kişinin Cihan isimli taksi durağından tanıdığı taksici arkadaşı olduğunu. Fikret GÜNDÜZ'ü tanımadığını, Bu şahsı kendisine Cihan'ın sorduğunu, ancak kendisine sorulan Fikret GÜNDÜZ isimli şahsı tanımadığını, tanımadığı içinde gerçekten tanımadığını söylediğini. Daha sonraki yüz yüze görüşmesinde kendisine İzmit'te yemek fabrikası olan eniştesinin tanıdığı bir şahıs olduğunu bu şahsında ERGENEKONDAN alındığını gazetelerden öğrenmesi üzerine arkadaşı Cihan ERGEZER'in kendisini arayarak sorulan görüşmeyi yaptığını. 4019 no'lu İletişim Tespit Tutanağı okunup sorulduğunda: Bu görüşmeyi yapmış olduğu şahsın Muğla Bodrum Turgutreiste bulunan yazlık evinde oturan kiracısı Mehmet GÖNCÜ olduğunu. Bu yazlığının iki katlı olduğunu bir katında bu şahsın kaldığını, bu şahsın kira olarak ayda 500 YTL gönderdiğini, görüşmede bahsi geçen konunda o tarihteki geciktirdiği kira hakkında olduğunu. Evinin üst katında da başka bir kiracısı olan Atakan isimli şahsın oturduğunu bu şahıstan da aylık 700 YTL. Kira aldığını, bu yazlığı 2004 yılında Suat KERKÜKLÜ isimli o tarihlerde amcası Hüseyin GÖRÜM'ün ortağı olan şahıstan aldığını. O tarihlerde amcası Hüseyin GÖRÜM'ün bu şahısla birlikte yapacakları süt işi için paraya ihtiyacı olduğunu söyleyerek kendisinden borç istediğini. Önceki tarihlerde biriktirdiği 90.000 YTL. parayı kendisine verdiğini. Ancak işlerinin bozuk gitmesinin sebebiyle bu parayı kendisine geri ödeyemediklerinden yukarıda bahsi geçen yazlığı kendisine devir ettiklerini beyan etmiştir.

b)-Savcılık ifadesinde[değiştir]

Kolluktaki ifadesini tekrar ettiğini, soruşturma kapsamındaki kişilerden Yusuf GÖRÜM ve Hüseyin GÖRÜM'ün amcası olduğunu, Raif GÖRÜM'ün ise şu anda ismini hatırlayamadığı diğer bir amcasının oğlu olduğunu, Mehmet Fikri KARADAĞ'ın babası Enver GÖRÜM ameliyat olduğunda amcası Hüseyin GÖRÜM ile birlikte Hendek'teki evlerine ziyarete geldiğini, orada tanıdığını, Kahraman ŞAHİN'i yüz yüze hiç görmediğini, ancak Kahraman ŞAHİN'in kendisin bir kaç kez telefonla arayarak "Neden amcası olan Hüseyin GÖRÜMÜN'ün yanma gelmediğini, neden arayıp sormadığını" söylediğini, kendisinin "Ben de amcasını arayıp aramayacağını kendisinden öğrenmeyeceğini" söylediğini, kendisinin telefonunu Hüseyin GÖRÜM'den almış olabileceğini,

Daha önce İstanbul Maltepe semtindeki Boğaziçi Yazılım Taahüt ve Dış Ticaret Ltd. Şti. ortağı olduğunu, diğer ortakların Selma BAYDAR ve Cemal KALDAN olduğunu, bu kişileri daha önceden amcası Hüseyin GÖRÜM aracılığıyla tanıdığını, Şirket faaliyeti olarak çelik konstriksiyon işi yapmak için kurduklarını, 7-8 ay faaliyette bulunduklarını, bu sırada Hendek'te bulunduğunu, ancak şirketin bulunduğu İstanbul Maltepe'ye de gelip gittiğini, şirket bürosunu Hüseyin GÖRÜM'ün kendine ait bir büro şeklinde kullandığım ve buranın "tır kasasına benzer konteynmn" hemen yan tarafında bulunduğunu, 10 veya 11 işçi çalıştırdıklarını, Hüseyin GÖRÜM'ün şirkette resmi ortaklığı olmamasına rağmen kendisine yardımcı olduğunu, bundan dolayı kardan payda aldığını, zaman içerisinde diğer ortakların işten yeterli parayı kazanmadıklarını söylediklerinden şirketten ayrılıp Hendek'e döndüğünü, bundan sonra diğer ortaklarının haberi olmadan kendisini şirket ortaklığından çıkarttıklarını öğrendiğini, ancak zaten çıkmak istediğinden dolayı önemsemediğini, Üzerinden süre geçtiği için hatırlamadığını ancak İstanbul İçerenköy'de oturan halası Türkan GÖRÜM'ün kendisini kimin olduğunu söylemediği bir sünnet düğününe çağırdığını, şu anda askerde olan diğer bir amcasının oğlu Özgür GÖRÜM'ün de geleceğini söylediğini, Özgür ve Türkan olmak üzere Şile'ye gittiklerini, Burada Hüseyin GÖRÜM ve İbrahim ÖZCAN'm da bulunduğunu gördüğünü, diğer kişileri ise tanımadığını, bu kişilerden Mehmet Fikri KARADAĞ'I daha sonra Hüseyin GÖRÜM'le babasını ziyarete gelince tanıdığını, ancak o toplantıda olduğunu, burada da yemek yenilip bir mezarın başında dua edildiğini, sünnet elbisesi giymiş bir çocuğun da bulunduğunu, sonra da geri dönüldüğünü, Şile'de yapılan bu etkinliğe dair bu fotoğraflar gösterildiğinde; fotoğraflar içerisinde sadece söylediği kişileri tanıdığını, buradaki İbrahim ÖZCAN'ı da Hüseyin GÖRÜM aracılığıyla tanıdığını, İbrahim ÖZCAN'm İçerenköy de emlak işleri yaptığını, Türkan GÖRÜM'ün bu Şile toplantısı hakkında "Hüseyin GÖRÜM'ün kendisini arkadaşları ile düzenlediği bir geziye çağırdığını, önemli kişilerin bu geziye katılacağını, kendisinin de Rasim GÖRÜM'ü davet ettiği" şeklinde beyanı okunup sorulduğunda; Gittikleri yeri İstanbul'u iyi bilmediği için bilmediğini ancak sünnet düğününe gittiklerini düşündüğünü, Yine üzerinden süre geçtiği için tarihini tam olarak hatırlamamakla birlikte Şile'deki bu etkinlikten bir kaç ay sonra Maltepe'deki şirket bürosuna gittiğinde Hüseyin GÖRÜM'ün kalabalık bir grup ile kurufasülye pilav yediğini gördüğünü, Daha doğrusu toplantının bittiğini, sonuna gittiğini ve fotoğraf çekilmekte olduğunu, fotoğrafa dahil olduğunu, kişilerin ne amaçla oraya geldiğini Hüseyin GÖRÜM'e sorduğunda "kurufasülyesi meşhur olan bir yer olduğunu oradan getirterek arkadaşlarıyla birlikte yediklerini" söylediğini, Bu toplantıda tanıdığı kişilerin İbrahim ÖZCAN ve Hüseyin GÖRÜM olduğunu, ayrıca o zaman bahsettiği çelik korstrüksiyon işinde çalışan iki işçinin de olduğunu, Bunların fotoğrafta İbrahim ÖZCAN'ın sağında ve solunda çömelmiş şekilde gözüken Serhat ve Murat isimli demirci ustaları olduğunu, burada bundan başka bir toplantı yapıldığına şahit olmadığını, Danıştay saldın olarak bilinen olaydan dolayı Mahkemece cezalandırılan Osman YILDIRIM isimli kişinin Cumhuriyet gazetesine atılan bombaların kendisine Muzaffer TEKİN tarafından Ataşehir semtindeki bir evde teslim edildiği, Muzaffer TEKİN'in "Oğlum diğer odadan git bombalan getir" demesi üzerine 3 adet bombanın eşgalini verdiği kişi tarafından getirildiği şeklindeki beyanı, bu beyan üzerine temin edilen fotoğraflardan da bu kişiyi Rasim GÖRÜM olarak teşhis etmesi nedeniyle sorulduğunda; Muzaffer TEKİN'i tanımadığını, bahsettiği Şile gezisinde aynı ortamda bulunduğu fotoğraflardan da görülmekte olduğunu, o tarihte kendisini tanımadığını, bu gezide de tanıştırılmadıklarını, daha sonra bu kişinin soruşturma kapsamında geçince gazetede fotoğraflan çıktığım ve o zaman bu kişi ile birlikte fotoğraf çekildiğini hatırladığını, ancak kendisi ile hiç bir zaman telefon ile veya yüzyüze görüşmediklerini, hakkında bu şekilde beyan ve teşhiste bulunan Osman YILDIRIM'ı da tanımadığını, yaklaşık 3 yıldır İstanbul'a hiç gelmediğini, Ataşehir semtinin nerede olduğunu dahi bilmediğini, hakkındaki bu beyanın tamamen bir iftira olduğunu,


4011, 4012, 4013, 4017 nolu tapeler okunup, sorulduğunda; Görüşmeleri Ferhan ÇELİK ile yaptığını, Tamamının şaka mahiyetinde olduğunu, Konuşulan konuların hiçbirisinin ciddi olmadığım, Kolluk ifadesinde bu konuşmaları Fatih Enes İLKAY ile yaptığı yazılmış ise de cevabının yanlış geçtiğini düşündüğünü, 4014 nolu tape okunup sorulduğunda; Görüşmeyi Ferhan ÇELİK ile yaptığını, Kolluk ifadesinde Fatih Enes İLKAY ile yaptığı şeklinde yanlış yazılmış olabileceğini, Konuşmanın tamamen şaka mahiyetinde olduğunu ve görüşmede emanetten kast edilen kendisinin alacağı olan bir para olduğunu,

4018 nolu tape okunup sorulduğunda; Görüşme yaptığı kişinin aynı durakta taksici olan Cihan ERGEZER olduğunu, İzmit'te bulunan eniştesinin yanında bulunan bir kişinin Ergenekon soruşturmasından dolayı gözaltına alındığını söylediğini, gözaltına alındığını söylediği Fikret GÜNDÜZ'ü tanımadığını, amcası Hüseyin GÖRÜM aynı soruşturma kapsamında tutuklu olduğu için bu konuyu kendisine sormak istemiş olabileceğini, 4019 nolu tape okunup sorulduğunda; Görüşmeyi Bodrum'da bulunan yazlığında kiracı olarak oturan Mehmet GÖNCÜ ile yaptığını, 2004 senesinde amcası Hüseyin GÖRÜM, Suat KERKÜKLÜ isimli kişiyle ortak iş yaptığını, kendisinden borç para aldıklarını, Ancak ödeyemedikleri için Suat KERKÜKLÜ'ye ait olan bu yazlığı borçlan karşılığı verdiklerini, Ancak yinede borçlarının tamamen kapanmadığını, Halen 20.000 YTL alacağı olduğunu, Sonradan Suat KERKÜKLÜ'nün başka bir alacak olayından dolayı öldürüldüğünü gazeteden okuduğunu, Zaten bu olaylardan dolayı Hüseyin GÖRÜM ile aralarının açıldığını, Yanma gidip gelmemeye başladığını, 2004 senesinde taksicilik yanında toptan gıda, araç kiralama işleri de yaptığını, Bundan dolayı birikiminin de olduğunu, düğününden kalan zinet eşyalarının da olduğunu, Bundan kaynaklanan para ile Hüseyin GÖRÜM ve ortağına borç verdiğini, Ayrıca o tarihlerde eşine mirastan gelen bir para olduğunu da belirtmek istediğini, Yazlığın tapusunun şu anda kendi üzerine olduğunu, 4020 nolu tape okunup sorulduğunda;Görüşme yaptığı kişinin bahsettiği Cengiz YAZICI olduğunu, Görüşmenin başında geçen Marmaris konusunun Cengiz tarafından yanlış söylenmiş olabileceğini, yazlığını devraldığı kişinin öldürülmeden önce kendisi hakkında dava açtığını, Davanın da Bodrum'da görülmekte olduğunu, Konuşulan konunun bu olabileceğini, Bundan sonra 120 milyar çek konusunun da yeğeni Fatih Enes İLKAY'ın Cengiz YAZICI adına verdiği çekler olduğunu, Bunların anlaşma sonucu geri alınması konusunda olduğunu, Görüşmenin devamında Cengiz YAZICI'nın kendisine daha önce tanımadığı bir kişiden alacaklı olduğunu söylediğinden bu konuyu sorduğunu, "bu kişinin yanma arabayla gelip gittiğini" söylediğini bunun üzerine alacağını bu arabayı alarak karşılamasını söylediğini, yeğeninin patronu olduğu için daha önce görüşmelerinin olduğunu, Bundan dolayı samimiyet kurduklarını, Anlaşıldığı gibi bu alacağın tahsili için devreye girmediğini, Sadece alacağını arabayı alarak karşılaması yönünde akıl verdiğini, Alacaklı olduğu kişi İstanbul'da olduğu için İstanbul'a gitmesini söylediğini, orada olacağını söylemiş ise de gerçekte gitmeyeceğini, Aynı görüşmenin devamında sahte fatura anlamına gelecek şeylerden bahsettiğinden telefonla konuşmaması için uyardığını, Yine bunu halledip diğer işlere yürüyücez derken yeğeni Fatih Enes İLKAY'm başka bir çek işini daha doğrusu Cengiz YAZICI adına verdiği çek işini kastettiğini, 23.12.2007 tarihli Yusuf GÖRÜM ile yaptığı görüşme okunup sorulduğunda; Bu görüşmeyi yaptığını, Yusuf GÖRÜM'ün amcası olduğunu, aynı zamanda kendisine Yasin olarak ta hitap edildiğini, Bu nedenle Yusuf GÖRÜM'ün de kendisine Yasin dediğini, çelik konstrisyon fabrikasına ait işyerinde çıkan yangından bahsetmekte olduğunu, Bu olayın oradan ayrıldıktan aylar sonra olduğunu, Görüşmede geçen Nizam AYTEMİZ'i tanımadığını, Bahsettiği işyeri baskınım da bilmediğini, Yine görüşmede Yusuf GÖRÜM'ün bahsettiği Kahraman isimli kişiyi şahsen tanımadığını, Ancak bu kişinin kendisini telefonla bir kaç kez aradığını,

15.03.2007 tarihli Yusuf GÖRÜM ile Ayhan isimli kişi arasında geçen görüşme okunup sorulduğunda;Hendek'te Ayhan isimli bir arkadaşının olduğunu, Soy ismini hatırlamadığını ancak Ayhan'ın kendisine Yusuf GÖRÜM'ün herhangi bir konuda bir şey iletmek için konuşmasını hatırlamadığını, 15.03.2007 günü Yusuf GÖRÜM ile Ramiz isimli kişi arasında geçen görüşme okunup sorulduğunda; Görüşmede geçen Ramiz isimli kişiyi ve 85 milyar liralık işin ne olduğunu bilmediğini, 15.03.2007 günü Yusuf GÖRÜM ile Ayhan isimli kişi arasında geçen görüşme okunup sorulduğunda; Görüşülen konuyu bilmediğini, Hüseyin GÖRÜM ile Mehmet Fikri KARADAĞ arasında geçen ve başkalarının da hazır bulunduğu görüntülü CD'nin çözümündeki Hüseyin GÖRÜM'ün Mehmet Fikri KARADAĞ ile Hendek'te bir anlaşma yaptıkları, anlaşmayı bozanın kanının diğerine helal olacağı şeklindeki sözleri okunup sorulduğuna; Hüseyin GÖRÜM'ün uzun süredir Hendek'e gelmediğini, Yaklaşık 2 yıl önce babası Enver GÖRÜM ameliyat olunca Mehmet Fikri KARADAĞ ile geçmiş olsuna Hendek'e geldiğini, Babasının mezarı Hendek'te olduğunu, Mezarlığa da ziyarete gittiklerini duyduğunu, Hendek'te kalmadıklarını, ziyaretten sonra geri döndüklerini, görüntü çözümünde geçen Hendek antlaşmasının olup olmadığını, olmuş ise mahiyetini bilmediğini, böyle bir anlaşmada hazır bulunmadığını, Ergenekon terör örgütünü bilmediğini, Üyesi olmadığını, Muzaffer TEKIN'i tanımadığını, Osman YILDIRIM'm iddia ettiği gibi Cumhuriyet gazetesine atılan bombalan Muzzafer TEKİN'in talimatıyla vermediğini,beyan etmiştir.

c)-Aramalarda elde edilen deliller[değiştir]

Üst aramasında; (1) adet 352545/00/258914/9 Imeı numaralı Nokia 7250İ marka cep telefonu ve (1) adet 050415005989 3 nolu turkcell hazır kart elde edilmiştir. d)-Telefon görüşmeleri Tape No: 625, 15.03.2007 tarihinde Yusuf GÖRÜM ile Ayhan isimli şahıs ile görüşmesinde özetle ; Yusuf: "He Yasin e söyle bu Metin berberin yanında bir Ramis diye bir çocuk vardı onun bir işi varmış Hendek te tamam mı hı Yasin i arayacak yani senin bu numarayı veriyorum ben aradı mı konuştur onu tamam mı Ayhan" "Şimdi bu numarayı verdim mi sen görüş Yasin şeyle Ramis ile ne işi varsa onun Hendek te hallediverin tamam mı" "Bilmiyorum bir problemler varmış orda herhalde bir alacak verecek hesabı" dediği, Tape No: 626, 15.03.2007 tarihinde Yusuf GÖRÜM ile görüşmesinde özetle ; Yusuf: "Sen Ayhan la görüş onlarla bir işi varmış dedim Hendek te Adapazarı nerde işiniz", Ramis: "Bi güzel bir iş 85 milyarlık bir iş", Yusuf: "85 tamam size onlar yardımcı olacaklar Hendek te tamam mı" "Oradan çıkartma yap yani bize de" Tape No: 627, 15.03.2007 tarihinde Yusuf GÖRÜM ile Ayhan isimli şahıs ile görüşmesinde özetle ; Yusuf: "Şimdi seni arayacak Ramis" "Bi 85 lik iş varmış herhalde" "Gerekeni yaptın mı bizi de gör yani tamam mı" dediği, Tape No: 629, 23.10.2007 tarihinde Yusuf GÖRÜM ile görüşmesinde özetle ; Merve kapı'da bulunan fabrikanın yanmasıyla ilgili konuştukları, Hüseyin'in oradan bir süre önce ayrıldığını ancak kirasını halen aldığını söyleyerek Yusuf: "Nizam AYTEMİZ" "Nizam bir geceleyin 8-10 kişiyle geliyo fabrikaya, oraya yazıhaneye" "Bekçiyi güzel bir dövüyorlar, kafasını gözünü kırıyorlar" "Hüseyinlerin bekçisi" "ondan sonra diyorlar ki bir daha buraya gelirseniz ayaklarınızı kırarız" "Hüseyin de 7-8 kişiyi alıyor gidiyor oraya, kahramanları var ya hani" "Nizam AYTEMIZ'in 10 tane adamı var, hepsi silahlı, ondan sonra diyorlar ki onlar


da Nizam AYTEMİZ bak diyor, al bu adamlarını git tamam mı? Hepsini de diyor burda kurşuna dizdiririm diyor" dediği, ilerleyen görüşmelerde fabrikayı kimin yaktırmış olabileceğiyle ilgili görüştükleri tespit edilmiştir. Tape No: 4009 da kayıtlı 05.05.2008 tarihinde X Erkek Şahıs ile görüşmesinde özetle ; " Iıı.. Dayısı hayırdır ya gözükmedin merak ettim İstanbul'dan geldim, şimdi uğradım senin oraya, gözükmedi söylediler merak ettim hayırdır bir sıkıntı yok ya?", RASIM: " Yok bir adada bir iş vardı da tahsilat işi, Ihı işte. Ordan şimdi geldim bende eve girdim şimdi." dediği devamında bir süre hal hatır sorduktan sonra, X ERKEK ŞAHIS: " Yav ne güzeli oğlum yaa. Para arıyorum işte. Onu tamamlarsam gidecem. Gidemezsem başka biri gidecek. Bir kot kot numuneleri gönderiyorum bir de.", RASİM: " Yaa. Sen neyle gittin İstanbula?", X ERKEK ŞAHIS: " Oğlum uçaklan gidecem dedim. Bugün İstanbula şeyle gittim Jiplen gittim, Jipi bıraktım taksiyle geldim.", RASİM: "Hm... İyi yarın gene benim adaya gitmem lazım da onun için sordum ne var alet var mı diye" X ERKEK ŞAHIS: "E her türlü buluruz. Tamam?", RASİM:: İyi bakarız hadi yarın görüşürüz Allaha emanet." Diyerek konuşmanın sonlandığı, Tape No: 4010'da kayıtlı 06.05.2008 tarihinde Fatih isimli şahıs ile görüşmesinde özetle ; FATİH'İN "Herhalde o petrolcü değil de bizim bir tane şirketten şu benim ortak olcam adam vardı ya? Ben onlara diyordum ya onu ifadeye bizimkiler onun anasını s...cek falan filan öyle diyodum ona, o herhalde ona bi ince misilleme mi yaptı artık bir şey yaptı. Cengiz abi aradı beni Napıyon ne ediyon cenazen varmış abisi başın sağolsun" falan. İyi dedim abi. "Ne yaptınız" falan? Dün dedim uğradık sana bir. Geçerken dedim evrakları da alçaktım, sen dedim uyuyormuşsun. "He ya uyuyordum" falan filan Volkan'ın kasadaydı. Dedim şimdi evdekiler senle görüşmek istiyor. He şey dedi Fatih dedi arabayı çalıştıramıyor mu abisi hiç bir şey yapamıyorum falan filan. Dedim abi bu devirde çok zor dedim arabayı falan çalıştıramazsın dedim. "Bir ortak arıyorum" falan. Dedim ortak ta bulamazsın dedim yani. Seni birebir tanımayan birisi senle hayatta ortak olmaz dedim. Herkes dedim biliyor şimdi yazıcıları.", RASİM: "Deseydin Rasim abim senle zaten özel görüşcek deseydin yani.", FATİH'İN "Dedim zaten abi bu çek mek muhabbetleri dedim birebir bu cezalar dedim bana çıkıyor dedim. Savcı bana öyle söyledi dedim. "Ne diyon sen ya" dedi. "Allah Allah" dedi. "Yapma yaa" dedi şimdi bu böyle şaşırdı.", RASİM: "Ha. sanki bilmiyormuş ayağına.", FATİH'İN "Dedim, dedim bunlar şimdi evdekiler de zaten senle görüşmek istiyor dedim. "Ya Fatih" dedi "Bu tınn borcu bitsin 120 milyar bu yapar" dedi. Kandan da 100-150 milyar para gelecek dedi. İnşaat yapacağım dedi. Ondan sonra hepsinin borcu cartı curtu biter dedi. Ben dedim kulağıma bir yerden geldi....", RASİM: "Bizimkilerle bir görüş de deseydin bir mutakıbı var benden iş çıktı deseydin artık.", FATİH'İN " Ben dedim şimdi yarın akşam onlarla", RASİM: " O tutuştu şimdi ha.", FATİH'İN "Yarın akşam şimdi Cengiz abiyi alcaz, ben dedim bizimkiler dedim abi mazotçuyu falan bir araya alıp seni de alçak", RASİM: " Hah tamam dedin mi tamam", FATİH'İN "Öyle bir konuşcaz "Tamam Fatih oturalım konuşalım" yaptı bu. Baktım yani gayet ılımlı gidiyor bana anlıyor musun?", RASİM: "Ya isterse ılımlı gitmesin kendi bilir yani. Elimizdeki kozları oynuycaz." dediği konuşmanın devamında, RASİM: "Hu. Erdoğanı da çağırırız", FATİH'İN " Ha. Erdoğan da gelir.", RASİM: " Bakarız duruma göre. Dün sen akşam telefon açtın ya şeye o ondan dolayı döndü sana o. Sen söyledin ya çek çük işleri bilmem ne abi onları hallediyoz bilmem ne. Ben sana ne dedim? O taksiye öyle de olsa böyle de olsa haber uçar dedim. Bak götürdü haberi ona. Daha iyi oldu ama bo şver.", FATİH'İN "Ya ben bugün şirkete gitmiş Cengiz abi izinliyim ya yokum ya şirkette Şirkettekiler yüzde yüz ağzı gevşektir onlar ağzından kaçırmıştır. Ben biliyorum.", RASİM: " Fark etmez daha güzel oldu işte", FATİH'İN " Boşver yani o zarfı aldı her türlü. Yoksa böyle ılımlı konuşmazdı benle.", RASİM: " O şimdi korku saldı ona yüzde yüz korku saldı. Bir oturalım da ondan sonra bakıcam ben ona. Bir oturalım da aklı gidecek onun hepten. Bu işi bitir dicem ben ona. Bakalım uçuyor mu uçmuyor mu? O şimdi kolpa yapıyor kafasına göre


kurtarmaya çalışıyor bir şeyleri ama kurtancak bir şeysi yok.", FATİH'İN " Yok şimdi onun da işi. Ben dedim abi ben seni kurtancam sen dedim rahat ol benim planlarım var dedim. Bu arabayla ilgili falan filan.", RASİM: "Arabayla kurtancaz işte tam kurtarıcaz onu. Güzellik yapana ibnelik. Öyle.", FATİH'İN " Yo onun da zaten abi ben çekleri aldım mı kalıyor 100 milyarlık çeki. O 100 milyarı abisi her türlü halleder. Onun açısından da iyi yani bu.", RASİM: " Ya biz bizi ilgilendirmiyor. Senle olanı işini biz ayıklayalım, ondan sonra baksın anasının neyine. Ne hali varsa görsün çok ta tın..", FATİH'İN "Tabi tabi." RASİM: " O akşamki muhabbeti de yemedi o şimdi. O onun da korku saldı o beni de alçaklar hesabına gitti şimdi. Her neyse boşver." diyerek vedalaşıp konuşmanın sonlandığı, TapeNo:4011, 07.05.2008 tarihinde X ERKEK ŞAHIS ile görüşmesinde özetle; bir süre hal hatır sorduktan sonra X ERKEK ŞAHIS: "Ha. hayırdır söylesene amcaoğlu.", RASİM: "Parayı bulamadın mı hala?", X ERKEK ŞAHIS: "Iı.. işte bulmaya çalışıyorum onun için yani biraz da çok bi telefonda ağır mağır konuştum da birinden alacağım vardı, çok büyük ağır konuştum.", RASİM: "Nerde?" X ERKEK ŞAHIS: "İstanbulda şimdi bu. Evine mevine gitmiştik. Iı.. adam şu anda telefona hemen çıktı. Benim dedi bilmem neyime, bilmem neyime hiçbir şey yapamazsın dedi. Şimdi ağır konuştuk. İstanbuldan da birine arattırdık. Beylik düzündeymiş Tamam gel dedi. İyi dedim geliyorum. Adres vermiyor. Ondan sonra.", RASİM GÖRÜM"ün " Adres verir mi? Hahaha (Gülüyor) 20 dakka sonra gel durağa. İşini bitir de gel adaya götüreceğim seni" dediği, Tape No: 4012, 07.05.2008 tarihinde X ERKEK ŞAHIS ile görüşmesinde özetle ; X ERKEK ŞAHIS: " Ya belki müsait olmazsın onun için biraz da tedirginim ya.", RASİM: " Haaa. Yok ya öteki türlü bir şey yok ya o vatandaşlardan aldığım bir tanesini getirdim zaten buraya da mâsus işi bitirdim yann esas iş bitcek de.", X ERKEK ŞAHIS: " Haa.. ben de geleyim şekil mi yapayım?", RASİM: " Yoo gerek yok şekle mekle canım. Gelceksen gel ama.", X ERKEK ŞAHIS: " Geleceksem geleyim. Kaç kişi varsınız orda", RASİM: " 3 kişiyiz ya. Sende var mı araba?", X ERKEK ŞAHIS: " Iıı.. Araba bulucam gelecem.", RASİM: "Araba bulacan gelecen geldin mi 2 kişi geleceksin?", X ERKEK ŞAHIS: "Ya 1 kişi gelecem ya", RASİM: " Yanında 1 kişi daha olacak 2 kişi olmuş olcan.", X ERKEK ŞAHIS: " Ya tek başıma gelirim ben ya.", RASİM: "Tek başına geliyorsan gel o zaman.", X ERKEK ŞAHIS: "Tek başıma geldimmi zaten geliyorum derim tamam mı?", RASİM: " İyi bana öyle şey yaparsın, geldin mi lastik patlak bilmem ne falan filan deme ha.", X ERKEK ŞAHIS: "Yav herhal", RASİM: "....ya burlarda seni mi görcektik falan der.", X ERKEK ŞAHIS: "Tamam işte İstanbul., anladım sen bana telefonda dedin ya İstanbul'dan kalktım geliyorum tamam mı" Dediği, Tape No: 4013, 08.05.2008 tarihinde X ERKEK ŞAHIS ile görüşmesinde özetle ; bir süre yer mekan sorduktan sonra RASİM: "Alet var mı?", X ERKEK ŞAHIS: "Var", RASİM: "Buradan adadan gelirken sağdakindemisin soldakindemi", X ERKEK ŞAHIS: "Sağdakindeyim, adadan gelirken sağdayım., sağda ilk ee.. şeyin ııı.. topçunun ordayım, Petrolün yanındakinde", RASİM: "İyi tamam bende şimdi patates halindeyim, patates halinden çıkıyom" dediği, Tape No: 4014, 08.05.2008 tarihinde X ERKEK ŞAHIS ile görüşmesinde özetle:X ERKEK ŞAHIS: "Anladım eve mi geçiyosun", RASİM: "Yaa oraya geçcem napim şimdi bundan sonra bişey yapıcam bişey yokda eve geçcem yani bi vatandaşı göndercem şimdi burdan gaz maz benzin menzin alıyo bunada", bir süre hal hatır sorduktan sonra, X ERKEK ŞAHIS: "Hayır da bi ıı.. bişey varda onun için geldim buraya da emanet", RASİM: "Hallettinmi?", X ERKEK ŞAHIS: "Ee halletmeye çalışıyomda orda şimdi ordayım onun için diyorum", RASİM: "Hu iyi tamam Dayı görüşürüz yarın o zaman" dediği, Tape No: 4017,14.05.2008 tarihinde X ERKEK ŞAHIS ile görüşmesinde özetle ; RASİM: "İyi Dayı senden ne haber", X ERKEK ŞAHIS: " İyi ben İstanbul' dayım, o günden

bu güne daa..", RASİM: "Ee napıyon, hayırdır", X ERKEK ŞAHIS: "Ee.. altyapıda çalışıyaroum", RASİM: " İyi., güzel" dediği, Tape No: 4018, 17.05.2008 tarihinde X ERKEK ŞAHIS ile görüşmesinde özetle ; RASİM: "Burada, senin evin oraya gelmeden berideyim.", X ERKEK ŞAHIS: "Bu Fikret GÜNDÜZ kim lan?", RASİM: "Fikret GÜNDÜZ mü?", X ERKEK ŞAHIS: "Ergenekon'dan Almışlar Duydun mu sen onu", RASİM: "Yok. Sen nerdesin" dediği, Tape No: 4019, 20.05.2008 tarihinde MEHMET GÖNCÜ ile görüşmesinde özetle MEHMET: "Efendim Yasin abi.", RASİM: "Yatmamış mı oğlum para?", MEHMET:" Daha yatırmadım abi ya.", RASİM:" La a.... koyayım. Bak diyorum ona ben ya. yattı diyorum, gözükmüyor burada diyor.", MEHMET: "Daha yatırmadım, yatırmadım ben ya.", RASİM: " İyi bekliyorum o zaman hadi.", MEHMET: "Dur Yasin abi dur ya yatırcam dur. Allah canını", RASİM: " Git yatır saat 3 buçuk be kardeşim ya. 2 buçuk-3 dedin bana bak girdim sıraya baktırdım adama yok diyor bana.", MEHMET: " Tamam Yasin abi tamam.",RASİM: "Tamam hadi bekliyorum bak.", MEHMET: "Dur daha ayarlayamadım. Ayarladım mı yatırcam dur.", RASİM: "Ayarla ayarla ya Allah Allah ayarlayamadım yatırcam diyorsun. Ayarla da yatır daa.", MEHMET: "Yasin abi hemen, Yasin abi hemen kızıp bağırıp çağırma tamam...", RASİM: "Bağırıp çağırma değil Mehmet sen 2 buçuk-3 diyorsun bak haybeye ben burada yarım saattir bekliyorum burada." dediği, Tape No: 4020, 21.05.2008 tarihinde CENGİZ YAZICI ile görüşmesinde özetle ; CENGİZ: "Yasin, CENGİZ:", RASİM: "..Napıyon bir şey yapmıyor musun?", CENGİZ: "Bekliyoruz seni, sonuçlancak ya.", RASİM:" Ne sonuçlancak?", CENGİZ: "Gitmedin mi Marmarise", RASİM: " Abi Marmarise Eylül'e attı ya iş" dediği, devamında, RASİM: "Yok yok uzamıycak ya Eylül 17 sinde tamam dedi şey, avukat.",CENGİZ: "Aldık şimdi çeklerini falan geriye aldı Fatih kendi şeylerini 120 milyar çekimiz kalmış orda. Onu da..",RASİM: "Kaç, 120 mi kalmış?", CENGİZ: "Haa. 120 kalmıştı, 1 sene sonra diyo, ama 1 sene sonra yine işlem yapanz diyorlar." dediği devamında, RASİM: "O senin alacaklı olduğun adamdan bir şey var mı?" dediği, CENGİZ: "Yok ondan onu dedim ben ya ordan her türlü bir şeyi yapıp 1 tane araba mı bir şey alacaz. Fatihle bize bir iş bulman lazım.", RASİM: " Ya bu adamda bir şey varsa alcaz yoksa neyini alcaz senin dediğin gibi.", CENGİZ: " Yani orası da yok öbür adamın alacağı bunda öbür adamın hani alacağı vardı ya öbür adamdaki çekleri bize verse, beriki adamdan ben diyor ödeme yaparım diyor. Onun alacağı olduğu adamdan.", RASİM: " Ben şimdi seni şimdi İstan. Ben sana alo yapcam İstanbula gelceksin tamam mı", CENGİZ: "Tamam.", RASİM: "istanbula gelcen, bu alacaklı olduğun adama alo yapcan, bu yanımıza gelcek bu adam Ondan sonra, bu sen araba şekli diyorsun ya Eğer arabanın üstünde bir şey yoksa veyahut da plakasını buldurabiliyorsan plakasını buldurtur, bilgisayardan girelim var mı bir şeysi yok mu, Ona göre ilk bir arabadan başlayalım buna." CENGİZ: "Anladım. O bana "fatura sat" diyo biliyon mu O işe..", RASİM: " Aau. Telefonda şey yapma onu da o işi boş versene sen kimi bulcan", CENGİZ: "Yok onu öyle getiririz yanımıza "bize lazım falan" gibilerden", RASİM: "Haa yok ona bir şekil yapcaz.", CENGİZ: "Anladım tamam.", RASİM: "Tamam", CENGİZ: "Hadi görüşürüz.", RASİM: "Başka başka napıyon", CENGİZ: "Hiç bir şey yapmıyom ya. eve, kahveye eve oturuyoruz böyle. Evden de evden de atcaklar beni bu arada.", RASİM: "Yav öteki işlere de yürüycez de bi bişeyler lazım işte bi şeyler olmadan yürümüyor bu işler biliyorsun." dediği,

e)-Diğer şüpheli ve tanık beyanları[değiştir]

Tanık Türkan GÖRÜM'ün ; Rasim (Yasin) GÖRÜM'ün halası olduğunu, kendisine aile çevresinde Yasin ismi ile hitap ettiklerini Yasin'in daha önceden kardeşi Hüseyin GÖRÜM'ün yanında olduğunu, Hüseyin GÖRÜM'ün iki yıl kadar önce davet etmiş olduğu geziye katıldığını, bu geziye zaman zaman dernekte gördüğü Fikri KARADAĞ'ında katıldığını, yine Rasim GÖRÜM'ünde bu geziye katıldığım, Şile ilçesi Karaca Köye


gittiklerini Karaca Ali Paşa türbesini ziyaret ettiklerini, burada Atatürk hakkında şiirler ve Çanakkale destanları hakkında konuşmalar yapıldığını, dönüşte Beykoz ilçesinde bir yerde çay içtiklerini, gezinin ne amaçla yapıldığını bilmediğini beyan etmiştir. Danıştay saldırısı olayının sanığı Osman YILDIRIM'm tanık olarak alman ifadelerinin konu ile ilgili bölümü aşağıda özetlenmiştir. Arkadaşı Alparslan ARSLAN'ın ismini bilmediği bir kişi ile gelerek kendisini Ataşehir'de Migros'a yaklaşık 500 metre mesafede bulunan dubleks villalardan oluşan bir site içersindeki villaya götürdüğünü, orada Muzaffer TEKİN, Alparslan ASLAN, Oktay YILDIRIM, kendisini arabayla alan şahıs ve tanımadığı 10-15 şahsın olduğunu,bu evde Alparslan ARSLAN'ın bekar olan arkadaşlarının kaldığını, burada Muzaffer TEKİN'in yanında koruması olarak gezen kişiye diğer odadan 3 adet el bombası getirmesini söylediğini, bu kişinin de talimat üzerine diğer odadan 3 adet el bombası getirip masaya koyduğunu, Muzaffer TEKİN'in kendisine "Bunlar Cumhuriyet Gazetesine atılacak. Rahat ol kimse ölmeyecek. O şekilde olsun. İş bitince sana 500.000 (beşyüz bin) dolar para vereceğiz. Senin attırdığın kişilere ne kadar verirsen ona karışmayız." Dediğini, kendisinin de (2) iki adet el bombasını alıp cebine koyduğunu, bir (1) tanesini de Alparslan'ın alarak çantasına koyduğunu beyan etmiştir. Bu beyan üzerine soruşturma kapsamındaki şüphelilerin fotoğrafları ile yapılan aramalarda elde edilen diğer fotoğraflar temin edilip Osman YILDIRIM'dan kendi beyanındaki gibi Muzaffer TEKİN'in talimatı ile el bombalarını getiren kişinin, fotoğraflardan teşhisi istanilmiştir. Osman YILDIRIM'a yaptırılan ifadeli teşhis işleminde aynısı ile ; "Bana gösterilen fotoğrafların tamamını incelediğimde Cumhuriyet Gazetesine atılan bombalann bana İstanbul Ataşehirde bir evde Muzaffer TEKİN tarafından teslimi sırasında Muzaffer TEKİN'in "Oğlum diğer odadan git bombalan getir" demesi üzerine 3 adet bomba bu kişi tarafından getirildi, bu şahsın adını bilmiyorum ancak ikisini benim aldığım birisini ise Alparslan ARSLAN'ın aldığı bombalan getiren genç 25 yaşlannda birisi olup, fotoğraflann tamamında görülmektedir. Bu şahıs üzerinde açık renk ceket bulunan siyah sıfır yaka bir kıyafet bulunan kişi olup 21 sıra numaralı fotoğrafta tek başına gözüken kişidir. Diğer fotoğraflann tamamında da bu şahıs bulunmaktadır. Örnek olarak 7 sıra numaralı fotoğrafta iş adamı Kuddisi OKUR'un ayakta durduğu sırada sağ tarafında oturan kişi, 14 sıra numarası verilen fotoğrafta sol köşede gözüken açık renk takım elbiseli ve sıfır yaka siyah tişört giymiş kişidir." şeklinde beyanda bulunarak şüpheli Rasim GÖRÜM'ü fotoğrafından teşhis etmiştir. İbrahim ÖZCAN, Rasim GÖRÜM'ü Yasin ismi ile Hüseyin GÖRÜM'ün yakını olarak tanıdığını, Vatansever Kuvvetler Güç Birliği Hareketinin İstanbul temsilciliğinin kuruluşu toplantılannm Hüseyin GÖRÜM'ün Maltepe semtindeki fabrikasında yapıldığını, Rasim GÖRÜM'ün de kendisi ile birlikte bu toplantılara katıldığını, birçok kez bu toplantılarda kendisini gördüğünü,aynı toplantılarda Muzaffer TEKİN'in de bulunduğunu, Muzaffer TEKİN ile Rasim GÖRÜM'ün birbirlerini tanıdıklanm, Rasim GÖRÜM'ün Kuvayı Milliye Derneğinin Kadıköy'deki binasına da geldiğini gördüğünü beyan etmiştir. Durmuş Ali ÖZOĞLU,Rasim GÖRÜM'ü Hüseyin GÖRÜM'ün yakını olarak tanıdığmı,Kuvayı Milliye Derneğinin Kadıköy'deki binasına gelip gittiğini gördüğünü beyan etmiştir. Hatice BAHTİYAR,Rasim GÖRÜM'ü Hüseyin GÖRÜM'ün yakını olarak tanıdığını, Kuvayı Milliye Derneğinin Kadıköy'deki binasına gelip gittiğini gördüğünü beyan etmiştir.

g)-Hukuki durumunun değerlendirilmesi[değiştir]

Şüphelinin Ergenekon Terör Örgütü üyesi olduğu, Ergenekon Terör Örgütünün gerçekleştirdiği 2006 yılında Cumhuriyet Gazetesinin İstanbul'daki binasına el bombalan atılması eylemleri öncesinde , bu eylemlerin planlandığı İstanbul Ataşehir semtinde yapılan toplantıya katılarak burada Muzaffer TEKİN'in talimatı ile 3 adet el bombasını Osman YILDIRIM'a verilmek üzere bir odadan diğerine getirdiği iddia edilmektedir.

Şüpheli özetle ; soruşturma kapsamındaki kişilerden Yusuf GÖRÜM ve Hüseyin GÖRÜM'ün amcası olduğunu, Raif GÖRÜM'ün ise amcasının oğlu olduğunu, Mehmet Fikri KARADAĞ'm babası Enver GÖRÜM ameliyat olduğunda amcası Hüseyin GÖRÜM ile birlikte Hendek'teki evlerine ziyarete geldiğini, orada tanıdığını, Kahraman ŞAHİN'i yüz yüze hiç görmediğini, ancak Kahraman ŞAHİN'in kendisin bir kaç kez telefonla arayarak "Neden amcası olan Hüseyin GÖRÜMÜN'ün yanma gelmediğini, neden arayıp sormadığını" söylediğini, kendisinin "Ben de amcasını arayıp aramayacağını kendisinden öğrenmeyeceğini" söylediğini, kendisinin telefonunu Hüseyin GÖRÜM'den almış olabileceğini, halası Türkan GÖRÜM'ün kendisini kimin olduğunu söylemediği bir sünnet düğününe çağırdığını, şu anda askerde olan diğer bir amcasının oğlu Özgür GÖRÜM'ün de geleceğini söylediğini, Özgür ve Türkan olmak üzere Şile'ye gittiklerini, Burada Hüseyin GÖRÜM ve İbrahim ÖZCAN'm da bulunduğunu gördüğünü, diğer kişileri ise tanımadığını, bu kişilerden Mehmet Fikri KARADAĞ'I daha sonra Hüseyin GÖRÜM'le babasını ziyarete gelince tanıdığını, ancak o toplantıda olduğunu, burada da yemek yenilip bir mezarın başında dua edildiğini, sünnet elbisesi giymiş bir çocuğun da bulunduğunu , sonra da geri dönüldüğünü, bu etkinlikten bir kaç ay sonra Maltepe'deki şirket bürosuna gittiğinde Hüseyin GÖRÜM'ün kalabalık bir grup ile kurufasülye pilav yediğini gördüğünü, Daha doğrusu toplantının bittiğini, sonuna gittiğini ve fotoğraf çekilmekte olduğunu, fotoğrafa dahil olduğunu, kişilerin ne amaçla oraya geldiğini Hüseyin GÖRÜM'e sorduğunda "kurufasülyesi meşhur olan bir yer olduğunu oradan getirterek arkadaşlarıyla birlikte yediklerini" söylediğini, Bu toplantıda tanıdığı kişilerin İbrahim ÖZCAN ve Hüseyin GÖRÜM olduğunu, Muzaffer TEKİN'i tanımadığını, bahsettiği Şile gezisinde aynı ortamda bulunduğu fotoğraflardan da görülmekte olduğunu, o tarihte kendisini tanımadığını, bu gezide de tamştınlmadıklannı, daha sonra bu kişinin soruşturma kapsamında geçince gazetede fotoğrafları çıktığını ve o zaman bu kişi ile birlikte fotoğraf çekildiğini hatırladığını, ancak kendisi ile hiç bir zaman telefon ile veya yüzyüze görüşmediklerini, hakkında bu şekilde beyan ve teşhiste bulunan Osman YILDIRIM'ı da tanımadığını, yaklaşık 3 yıldır İstanbul'a hiç gelmediğini, Ataşehir semtinin nerede olduğunu dahi bilmediğini, hakkındaki bu beyanın tamamen bir iftira olduğunu, Ergenekon terör örgütünü bilmediğim, üyesi olmadığını, Osman YILDIRIM'm iddia ettiği gibi Cumhuriyet gazetesine atılan bombaları Muzzafer TEKİN'in talimatıyla vermediğini savunmuştur.

Danıştay saldırısı olayının sanığı Osman YILDIRIM'm tanık olarak alman ifadelerinin konu ile ilgili bölümü aşağıda özetlenmiştir.

Arkadaşı Alparslan ARSLAN'm ismini bilmediği bir kişi ile gelerek kendisini Ataşehir'de Migros'a yaklaşık 500 metre mesafede bulunan dubleks villalardan oluşan bir site içersindeki villaya götürdüğünü, orada Muzaffer TEKİN, Alparslan ASLAN, Oktay YILDIRIM, kendisini arabayla alan şahıs ve tanımadığı 10-15 şahsın olduğunu,bu evde Alparslan ARSLAN'm bekar olan arkadaşlannm kaldığını, burada Muzaffer TEKİN'in yanında koruması olarak gezen kişiye diğer odadan 3 adet el bombası getirmesini söylediğini, bu kişinin de talimat üzerine diğer odadan 3 adet el bombası getirip masaya koyduğunu, Muzaffer TEKİN'in kendisine "Bunlar Cumhuriyet Gazetesine atılacak. Rahat ol kimse ölmeyecek. O şekilde olsun. İş bitince sana 500.000 (beşyüz bin) dolar para vereceğiz. Senin attırdığın kişilere ne kadar verirsen ona karışmayız." Dediğini, kendisinin de (2) iki adet el bombasını alıp cebine koyduğunu, bir (1) tanesini de Alparslan'ın alarak çantasına koyduğunu beyan etmiştir. Bu beyan üzerine soruşturma kapsamındaki şüphelilerin fotoğrafları ile yapılan aramalarda elde edilen diğer fotoğraflar temin edilip Osman .YILDIRIM'dan kendi beyanındaki gibi Muzaffer TEKİN'in talimatı ile el bombalarını getiren kişinin, fotoğraflardan teşhisi istanilmiştir.

Osman YILDIRIM'a yaptırılan ifadeli teşhis işleminde aynısı ile ; "Bana gösterilen fotoğrafların tamamını incelediğimde Cumhuriyet Gazetesine atılan bombaların bana İstanbul Ataşehirde bir evde Muzaffer TEKİN tarafından teslimi sırasında Muzaffer TEKİN'in "Oğlum diğer odadan git bombaları getir" demesi üzerine 3 adet bomba bu kişi tarafından getirildi, bu şahsın adını bilmiyorum ancak ikisini benim aldığım birisini ise Alparslan ARSLAN'm aldığı bombalan getiren genç 25 yaşlarında birisi olup, fotoğrafların tamamında görülmektedir. Bu şahıs üzerinde açık renk ceket bulunan siyah sıfır yaka bir kıyafet bulunan kişi olup 21 sıra numaralı fotoğrafta tek başına gözüken kişidir. Diğer fotoğrafların tamamında da bu şahıs bulunmaktadır. Örnek olarak 7 sıra numaralı fotoğrafta iş adamı Kuddisi OKUR'un ayakta durduğu sırada sağ tarafında oturan kişi, 14 sıra numarası verilen fotoğrafta sol köşede gözüken açık renk takım elbiseli ve sıfır yaka siyah tişört giymiş kişidir." şeklinde beyanda bulunarak şüpheli Rasim GÖRÜM'ü fotoğrafından teşhis etmiştir. Cumhuriyet Gazetesinin İstanbul'daki binasına atılan el bombasının, şüpheli Oktay YILDIRIM'm kasasında parmak izlerinin bulunduğu Ümraniye ilçesinde ele geçen kasa içerisindeki el bombalan ile aynı kafile numarasından olması, tanık Osman YILDIRIM'ın buna uygun şekilde söz konusu eylemin planlandığı toplantıda Oktay YILDIRIM'm da bulunduğunu beyan etmesi, Cumhuriyet Gazetisi binasının bombalanması eyleminin tanık Osman YILDIRIM'm beyanındaki Muzaffer TEKİN'in kendisine el bombalan verilirken "Bunlar Cumhuriyet Gazetesine atılacak. Rahat ol kimse ölmeyecek. O şekilde olsun" sözlerine uygun şekilde gerçekleştiğinin anlaşılması, şüpheli Muzaffer TEKİN'i tanımadığını beyan etmesine karşılık örgütsel bir etkinlik olan Şile ve Maltete toplantılannda Muzaffer TEKİN ile aynı fotoğraf karesinde yer alması dikkate alındığında, tanık Osman YILDIRIM'ın beyanlarının gerçekleşen maddi olaylar ile uyumlu bulunduğu değerlendirilmiştir.

Danıştay saldınsı sanığı Alparslan ASLAN'ın kullanmakta olduğu 0532 6713439 nolu GSM hattının 01.01.2000 den günümüze kadar yapmış olduğu arama-aranma, mesaj gönderme-mesaj alma kayıtlarının kolluk tarafından yapılan analizinde; Muzaffer Tekin' in kullandığı 0532 2919293 nolu GSM hattı ile 35 Raif Görüm' ün kullandığı 0535 8258383 nolu GSM hattı ile 2 Yusuf Görüm' ün kullandığı 0536 2716692 nolu GSM hattı ile 11 İbrahim Cingi' nin kullandığı 0535 7184841 nolu GSM hattı ile 94 kez, görüştüğünün tespit edildiği belirtilmiştir. Yasin GÖRÜM'ün kullanmakta olduğu 0 538 560 58 98 nolu GSM hattının 01.01.2000 tarihinden itibaren yapmış olduğu arama-aranma, mesaj gönderme-mesaj alma kayıtlannm yapılan analizinde, aynı soruşturma kapsamında hakkında işlem yapılan: Kahraman ŞAHİN' in kullandığı 0 546 647 82 83 nolu GSM hattı ile 3 Kahraman ŞAHİN' in kullandığı 0 537 375 53 10 nolu GSM hattı ile 2 Yusuf GÖRÜM' ün kullandığı 0 536 271 66 92 nolu GSM hattı ile 73 kez görüştüğünün tespit edildiği belirtilmiştir. Kahraman Şahin'in kullanmakta olduğu 0537 3755310 nolu GSM hattının 01.01.2000 tarihinden itibaren yapmış olduğu arama-aranma, mesaj gönderme-mesaj alma kayıtlannm kolluk tarafından yapılan analizinde; Rasim (Yasin) Görüm' ün kullandığı 0538 5605898 nolu GSM hattı ile 8 Kahraman Şahin'in kullanmakta olduğu 0546 6478283 nolu GSM hattının 01.01.2000 tarihinden itibaren yapmış olduğu arama-aranma, mesaj gönderme-mesaj alma kayıtlarının kolluk tarafından yapılan analizinde de ; Rasim (Yasin) Görüm' ün kullandığı 0538 5605898 nolu GSM hattı ile 12 kez görüşme yaptığının tespit edildiği belirtilmiştir.

Sadece bu tespitlerin de şüphelinin Kahraman ŞAHİN ve Kuvayı Milliye Dereneği ile ilgisinin bulunmadığı, Kahraman ŞAHİN'in kendisini birkaç kez aradığı şeklindeki savunmasının aksini gösterdiği anlaşılmıştır. Bu kişilerden Yusuf GÖRÜM'ün şüphelinin amcası, Raif GÖRÜM'ün şüphelinin amcasının oğlu, İbrahim CİNGİ'nin şüphelinin Danıştay saldırısı olayında Alparslan ASLAN ile bağlantısı nedeni ile gözaltına alınarak serbest bırakılan amcası Hüseyin GORUM'ü beyanı içeriğine göre kendisini Muzaffer TEKİN ile tanıştıran kişi ve Muzaffer TEKİN'in ise şüpheli ile Şile ve Maltepe toplantılarmdaki fotoğraflarda aynı karede yer alan, Cumhuriyet Gazetesi binasına el bombalan atılması eylemlerini planlayan ve kendisine el bombalarını getirmesi talimatını verdiği iddia edilen kişi, Alparslan ARSLAN'ın da söz konusu toplantıya katıldığı, hatta şüpheli tarafından getirilen 3 adet el bombasını aldığı iddia edilen kişi olduğu, bunların yanında Osman YILDIRIM'ın yukarıda yazılı beyanı dikkate alındığında, şüphelinin Alparslan ASLAN ve Osman YILDIRIM ve Muzaffer TEKİN'in de aralarında Ataşehir toplantısına katılmış olabileceği yönünde kuvvetli şüphe oluştuğu değerlendirilmiştir. Şüphelinin Muzaffer TEKİN ile tanışmadığı şeklindeki savunması, gerek Muzaffer TEKİN,gerekse kendisinden sonraki tarihlerde yakalanıp ve Ergenekon Terör Örgütü üyesi olmak suçundan tutuklanan İbrahim ÖZCAN'ın beyanı ile çürütülmüştür. Yine aynı kapsamdaki Durmuş Ali ÖZOĞLU ve Hatice BAHTİYAR'ın beyanları da şüphelinin savunmasını çürütür niteliktedir. Yukarıda geniş olarak özetlenen telefon görüşmelerindeki; Tape No: 625, Yusuf GÖRÜM ile Ayhan isimli şahıs ile görüşmesinde özetle ; Yusuf: "He Yasin'e söyle bu Metin berberin yanında bir Ramis diye bir çocuk vardı onun bir işi varmış Hendek'te tamam mı, Yasin'i arayacak yani, senin bu numarayı veriyorum ben, aradı mı konuştur onu tamam mı Ayhan" "Şimdi bu numarayı verdim mi sen görüş Yasin şeyle Ramis ile ne işi varsa onun Hendek te hallediverin tamam mı" "Bilmiyorum bir problemler varmış orda herhalde bir alacak verecek hesabı" dediği, Tape No: 626, Yusuf GÖRÜM ile görüşmesinde özetle ; Yusuf: "Sen Ayhan'la görüş onlarla, bir işi varmış dedim Hendek'te Adapazarı nerde işiniz" ,Ramis: "Bi güzel bir iş 85 milyarlık bir iş", Yusuf: "85 tamam size onlar yardımcı olacaklar Hendek'te tamam mı" "Oradan çıkartma yap yani bize de" Tape No: 627, Yusuf GÖRÜM ile Ayhan isimli şahıs ile görüşmesinde özetle ; Yusuf: "Şimdi seni arayacak Ramis" "Bi 85 lik iş varmış herhalde" "Gerekeni yaptın mı bizi de gör yani tamam mı" dediği, Tape No: 629, Yusuf GÖRÜM ile görüşmesinde özetle ; Merve kapı'da bulunan fabrikanın yanmasıyla ilgili konuştukları, devamında Yusuf: "Hüseyin de 7-8 kişiyi alıyor gidiyor oraya, Kahraman'lan var ya hani" Tape No: 4009, 05.05.2008 tarihinde X Şahıs ile görüşmesinde özetle ; Rasim: " ...Ada'da bir iş vardı da tahsilat işi, Ordan şimdi geldim..." dediği devamında bir süre hal hatır sorduktan sonra, "Hm... İyi yann gene benim Ada'ya gitmem lazım da onun için sordum ne var alet var mı diye", X şahsın "..Her türlü buluruz." Tape No: 4013, X Erkek Şahıs ile görüşmesinde özetle ; Rasim: "Alet var mı", X Şahıs:"Var", Tape No: 4018, X Şahıs ile görüşmesinde özetle ; X Şahıs:"Bu Fikret GÜNDÜZ kim lan" , "Ergenekon'dan almışlar duydun mu sen onu" Tape No: 4020, CENGİZ YAZICI ile görüşmesinde özetle ; İstanbul ilindeki bir tahsilat işinden konuştukları,devalında Rasim' " Ben şimdi seni şimdi İstan. Ben sana alo yapcam İstanbul'a gelceksin tamam mı",Cengiz: "Tamam." , Rasim: "İstanbul' a gelecen, bu alacaklı olduğun adama alo yapcan, bu yanımıza gelcek bu adam ondan sonra, bu sen araba şekli diyorsun ya Eğer arabanın üstünde bir şey yoksa veyahut da plakasını buldurabiliyorsan


plakasını buldurtur, bilgisayardan girelim var mı bir şeysi yok mu, Ona göre ilk bir arabadan başlayalım buna.", Cengiz: "Anladım. O bana fatura sat diyo biliyon mu. O işe.." , Rasim: Aaıı. Telefonda şey yapma onu da o işi boş versene sen kimi bulcan" Şeklindeki söz ve beyanlardan,savunması gibi sadece taksicilik yapmakla kalmadığı, Yusuf GÖRÜM ile bağlantılı olarak yasa dışı hahsilat işleri peşinde koştuğu, savunmasının aksine Kahraman ŞAHİN'i tanıdığı, İstanbul'a uzun süredir gelmediğini söylemiş ise de İbtanbuPa yakın zamanda da geldiği anlaşılmaktadır.

Her ne kadar, tanık Osman YILDIRIM , Ataşehir Semtindeki evde yapılan toplantıda el bombalarını Muzaffer TEKİN'in talimatı ile şüpheli Raif GÖRÜM'ün bir odadan diğerine getirdiğini beyan etmiş ise de, şüphelinin bombaları bir yerden diğerine naklettiğine dair iddia ve tespit olmadığı, evin bir odasından diğerine götürmesinin ise orada bulunan herkesçe yapılabileceği, bu eyleminin örgüt üyeliği eylemi içerisinde kaldığı, ayrıca patlayıcı madde bulundurumak veya nakletmek suçundan dolayı kendisine isnatta bulunulamayacağı değerlendirilmiştir. Tüm bu açıklamalar ile şüpheli Rasim GÖRÜM'ün Ergenekon Terör Örgütünün üyesi olduğu yönünde hakkında kamu davası açılmasını haklı kılacak derecede şüphe uyandıran deliller elde edilmiş olduğu anlaşıldığından,

Şüpheli Rasim GÖRÜM'ün eylemine uyan TCK'nun 314/2 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddeleri uyarınca cezalandırılması talep edilmiştir.