Ergenekon iddianamesi/BÖLÜM V ŞÜPHELİLERİN BİREYSEL DURUMLARI İKİNCİ GRUPTAKİ KİŞİLERİN BİREYSEL DURUMLARI 47- ŞÜPHELİ MEHMET ADNAN AKFIRAT

Vikikaynak, özgür kütüphane

47- ŞÜPHELİ MEHMET ADNAN AKFIRAT

a)-Emniyet ifadesinde; 1957 yılında Araban'da doğduğunu, İlk, orta ve liseyi Nizip'te okuduğunu, 1974 yılında burs kazanarak ABD'de lise son sınıfı okuduğunu, daha sonra Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi bölümünden mezun olarak gazeteciliğe başladığını, 1989 yılında askere gittiğini, evli olduğunu, pasaportunun olduğunu, bu pasaport ile iş ve gazetecilik için bir çok kez yurt dışına çıkış yaptığını, illegal olarak yurt dışına çıkışının olmadığını, daha önce hakkında 2911 SKM, basın suçlan ve 1986 yılında TDKP Halkın Kurtuluşu Aydınlık Örgütünü kurup yönetmekten hakkında işlem yapıldığını, Türkiye Gazeteciler Sendikası üyesi ve Çin İş Geliştirme ve Dostluk Derneğinin Başkanı olduğunu, mevcut anayasal düzeni benimsediğini, herhangi bir terör örgütüne üye olmadığını, teröre karşı olduğunu, İşçi Partisi MKK üyesi olduğunu, Kendisinin Ergenekon Terör örgütüne üye olmadığını, Ergenekon ismini basından öğrendiğini, LOBİ isimli yapılanmaya üye olmadığını, Fatih İlçesi Çakırağa Mahallesi Cerrahpaşa Caddesi No:5/9 sayılı ikamet adresinde yapılan aramada elde edilen DERGİ&PROJE İSTANBUL 22 TEMMUZ 2000 isimli >, +ıTr~j—"* s^> x1591

dokümanın Veli KÜÇÜK ve Ümit OĞUZTAN isimli şahıslardan da çıktığı, bu dokümanın nereden temin ettiği ve bu dokümanı bulundurma sebebi ile ilgili olarak; Bu dokümanı ilk kez gördüğünü, içeriği hakkında bir bilgisinin olmadığını, İkamet adresinde yapılan aramada elde edilen "DERGİ-ULUSAL MEDYA-CUMHURİYET" isimli doküman, dokümanın içeriği ile ilgili olarak; Bu dokümanı ilk kez gördüğünü, ismi geçen şahıslar hakkında ise bilgi vereceğini, İkamet adresinde yapılan aramada elde edilen Kemal GÜLMAN isimli şahsa ait istihbarı bilgilerin bulunduğu doküman ile ilgili olarak; Bu dokümanı 1993-1994 yıllarında Aydınlık isimli dergide yayınladığını, haber amaçlı olarak yazdığını, gazeteci olması sebebiyle çeşitli kişiler ile görüşme yapıp görüşme sonucunda bu tür bilgileri derlediğini, Veli KÜÇÜK isimli şahıstan elde edilen BİYOGRAFİ 18 OCAK 2000 isimli dokümanda geçen Kemal GÜRMAN ile ilgili yazının kendi evinde ele geçirilen doküman ile aynı olduğunun yönündeki soruya; Kendisinin BİYOGRAFİ 18 OCAK 2000 isimli dokümanı yazmadığını, bu dokümandan bilgisinin olmadığını, dergide alıp yayınlanmış bir haberin alınıp kullanılmasından kendisinin sorumluluğu olmadığını, İkamet adresinde yapılan aramada elde edilen "Kendal Kod Adlı PKK KONGRA-GEL Terör Örgütü Mensubunun Örgütün Eski İsmiyle ERNK Olan Siyasi Kanadı Aracılığı İle Üst Yönetime Sunmuş Olduğu Genel Raporda Doğu PERİNÇEK Ve Akın BİRDAL'm Partinin Silahlı Milisleri Olduğuna Dair ifadelerin bulunduğu doküman ve içeriği ile ilgili olarak; Bu dokümanın Doğu PERINÇEK'in PKK'nm yöneticisi olması sebebiyle yargılanması döneminde mahkeme evrakları arasında bulunan bir doküman olduğunu, Doğu PERİNÇEK'in yazmış olduğu "Bir Devlet Operasyonu" isimli kitapta belge olarak kullandığını, kendisinin de o dönemde bu belgeyi Doğu PERİNÇEK'in avukatlarından alarak haber yaptığını, Doğu PERİNÇEK'in bu suçlamadan beraat ettiğini, bu belgenin sahte bir belge olduğunun sabitlendiğini, kendisinin gazeteci olması sebebiyle bu tür belgelere sahip olmasında yadırganacak bir durumun olmadığını, İkamet adresinde yapılan aramada elde edilen "Korkmaz YİĞİT Semih Tufan GÜLALTAY İlişkisi Akın BİRDAL-Mesut YILMAZ Suikastı isimli doküman ve içeriği ile ilgili olarak; Bu dokümanı kimden aldığını hatırlamadığını, gazeteci olarak bu tür konular ile ilgilendiğini, basın merkezlerine bu tür bilgilerin geldiğini, bu tür belgelerden yararlanılarak Aydınlık Dergisinde haber yaptıklarını, İkamet adresinde yapılan aramada elde edilen "Doğu PERİNÇEK isimli şahsın 1991 yılında Ziyaret ettiği PKK kaplarında Abdullah ÖCALAN ile anlaştığı ve örgütün ikinci lideri konumunda olduğunu ve Bingöl'deki kanlı Eylemde 33 Askerdin Şehit edilmesi olayının azmettiricisi olduğu" şeklindeki bilgiler içeren doküman ile ilgili olarak; Bu dokümanın Doğu PERİNÇEK'in PKK'nm yöneticisi olması sebebiyle yargılanması döneminde mahkeme evrakları arasında bulunan bir doküman olduğu, Doğu PERINÇEK'in yazmış olduğu "Bir Devlet Operasyonu" isimli kitapta belge olarak kullandığını, kendisinin de o dönemde bu belgeyi Doğu PERİNÇEK'in avukatlarından alarak haber yaptığını, Doğu PERİNÇEK'in bu suçlamadan beraat ettiğini, bu belgenin sahte bir belge olduğunun sabitlendiğini, İkamet adresinde yapılan aramada elde edilen "Türkiye'yi Cezayir Yapma Planının Aktörleri" başlıklı yazı da geçen "strateji grubu" ibaresi ile örgütsel içerikli belgelerde geçen "Strateji Grubu" ibaresi ile ilgili olarak; 1990'yi yıllarda Gazeteci Nezih TAVLAŞ tarafından aylık olarak yayınlanan Strateji isimli bir derginin olduğunu, bu dergi bünyesinde "Strateji Grubu Özel Bülteni Gündem" ısımh zaman zaman çıkan bir bülten olduğunu, bu yazıya da kendisinin yazdığını, Strateji Grubunun, Strateji Grubu Özel Bülteni

Gündemi olduğunu ERGENEKON dokümanında geçen Strateji Grubu ile bir alakasının olmadığını, İkamet adresinde yapılan aramada elde edilen "Irak'a İlişkin İhtimaller ve Türkiye'nin Konumu" isimi doküman ile ilgili olarak; Bu belgenin gazeteci Fikret BİLA'mn PKK isimli kitabında belge olarak yayınlandığını, kendisinin de bu kitaptan fotokopisini çektirdiğini, açık kaynaklardan edindiği bir belge olduğunu, İkamet adresinde yapılan aramada elde edilen, Sabatayist İsimlerin Menşei isimli doküman ile ilgili olarak; Bu dokümanın içeriği hakkında doğru veya yanlış diyecek bir şeyinin olmadığım, ileriki zamanlarda gazetecilik amacıyla kullanabilmek amacıyla arşivlediğini, İkamet adresinde yapılan aramada elde edilen, İşçi Partisi Genel Başkanı Sayın Doğu PERİNÇEK'e başlıklı "PKK/KONGRA-Gel terör örgütünün sözde Garzan Eyaleti Karargah Komutanlığı tarafından gönderilen el yazması dokümanda Doğu PERİNÇEK'in örgütün bir neferi olduğu ve liderin ona duyduğu güvenin tam olduğu, Türkçülük Hareketinin yok olması çalışmalannda kendisinin örgütten fazla çaba sarf ettiği" belirtilen doküman ile ilgili olarak; Bu dokümanın Doğu PERİNÇEK'in PKK'nın yöneticisi olması sebebiyle yargılanması döneminde mahkeme evrakları arasında bulunan bir doküman olduğu, Doğu PERİNÇEK'in yazmış olduğu "Bir Devlet Operasyonu" isimli kitapta belge olarak kullandığını, kendisinin de o dönemde bu belgeyi Doğu PERİNÇEK'in avukatlarından alarak haber yaptığını, Doğu PERİNÇEK'in bu suçlamadan beraat ettiğini, bu belgenin sahte bir belge olduğunun sabitlendiğini, İkamet adresinde yapılan aramada elde edilen, "Çevik BİR-Erol ÖZKASNAK Ekibinin Darbe Girişimini Açıklıyoruz" başlıklı doküman ile ilgili soruya, bu dokümanın 1999 yılında Aydınlık Dergisine kapak olan bir haber olduğunu, bu yazıyı kendisinin yazdığını, Fatih İlçesi Çakırağa Mahallesi Cerrahpaşa Caddesi No:5/9 sayılı adresinde yapılan aramada elde edilen," Ergenekon'dan Haberler" başlıklı doküman ile ilgili, bu dokümanı internet üzerinden Aydınlık Dergisinin haber merkezinde temin ettiğini, şuanda hatırlamadığı bir çalışan tarafından kendisine fotokopisinin verildiğini, İkamet adresinde yapılan aramada elde edilen, Uğur MUMCU isimli şahısın öldürülmesi ile ilgili Ankara 1 Nolu DGM tarafından hazırlanan iddianame ile ilgili olarak; O dönemde Uğur MUMCU suikastını işlediğini iddia eden Abdullah ARGUN isimli bir şahsın ortaya çıktığını, kendisinin de bu olay ile ilgili haber yapmak için avukatlardan aldığını ve Aydınlık Dergisinde haber yaptıklarını, İkamet adresinde yapılan aramada elde edilen, Ümit SAYIN'a ait özgeçmiş ve eğitim bilgilerinin bulunduğu doküman ile ilgili olarak; Bu dokümanın Ümit SAYIN'm öz geçmişi olduğu, Ümit SAYIN'm kendisine ABD'den elektronik posta yoluyla gönderdiğini, İkamet adresinde yapılan aramada elde edilen, Ankara Emniyet Müdürlüğü tarafından DGM Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilen Gizli ibareli Işık Tarikatı (Ferullahçılık) hakkındaki doküman ile ilgili olarak; Kendisinin bu dokümanı Aydınlık Dergisinden temin ettiğini, kimden aldığını hatırlamadığını, mahkemeye verilen evraklar arasında olduğunu hatırladığın, Fethullah GÜLEN ile alakalı bir kitap çalışmasının olduğunu için bu belgeleri topladığını, İkamet adresinde yapılan aramada elde edilen, Çok Gizli MİT Müsteşarlığı tarafından Başbakanlığa gönderilen doküman ile ilgili olarak; Bu dokümanın o dönemde


basma dağıtılan dokümanlardan olduğunu, TBMM Susurluk Araştırma Komisyonu evrakları arasında yer aldığını, bu belgenin gizlilik bir durumunun kalmadığını, İkamet adresinde yapılan aramada elde edilen, "Mehmet EYMÜR Görüşmesi" isimli doküman ile ilgili olarak; Bu dokümanın Hasan YALÇIN isimli Ankara Temsilcilerinin Mehmet EYMÜR ile yapmış olduğu röportajın yazılı hali olduğunu, 2000'e Doğru isimli dergide 1990 yılında haber yapıldığını, kendisinin o dönemde 2000'e Doğru isimli derginin haber müdürü olduğunu, Hasan YALÇIN'ın ise Ankara temsilcisi olduğunu, İkamet adresinde yapılan aramada elde edilen, " Bazı Subayların 1954 Yılında Kurdukları Komiteyi Geliştirerek İhtilal Yapmayı Düşündükleri" başlıklı doküman ile ilgili olarak; Bu dokümanın 1990 yılında haber müdürlüğü yaptığı 2000'e doğru isimli dergide açıklamalarda bulunan bir şahsın kaset çözümünün olduğunu, dergide yayınlandığını, İkamet adresinde yapılan aramada elde edilen "Kuzey Irak Üzerine Düşünceler başlıklı doküman ile ilgili olarak; Bu yazmm İşçi Partisi MKK üyesi ve Kardeşlik Bürosu Başkanı olan Bayram YURTÇİÇEK'in yazmış olduğu bir makale olduğunu, İkamet adresinde yapılan aramada elde edilen, Veli KÜÇÜK imzalı "Sayın AKFIRAT, yayma Başladığımız Dergimizin Bir adedini Gönderiyorum. Yapacağınız uyarılar Bize Işık tutacaktır, Saygılarımızla" şeklindeki doküman ile ilgili olarak, Bu kartın kendisine Veli KÜÇÜK tarafından 2002 yılında posta ile gönderildiğini Veli KÜÇÜK tarafından çıkartılan bir dergi ile birlikte geldiğini, İkamet adresinde yapılan aramada elde edilen, Gizli İbareli Uğur MUMCU'nun sanıklarından olan Abdullah ARGUN hakkında hazırlanmış bilgi notu ile ilgili olarak; O dönemde Uğur MUMCU suikastını işlediğini iddia eden Abdullah ARGUN isimli bir şahsın ortaya çıktığını, kendisinin de bu olay ile ilgili haber yapmak için avukatlardan aldığını ve Aydınlık Dergisinde haber yaptıklarını, İkamet adresinde yapılan aramada elde edilen, Avrasya Feribotunun kaçırılması olayına katıldığı iddia edilen Ekrem YENER ile ilgili istihbarı bilgilerin olduğu doküman ile ilgili olarak; Bu dokümanın Aydınlık Dergisi Ankara Bürosundan İstanbul Bürosuna gönderilen haber notu olduğunu kimin gönderdiğini bilmediğini, içeriği hakkında bir bilgisinin olmadığını, İkamet adresinde yapılan aramada elde edilen, Adam ve Hava isimli şahısların kendi aralannda yapmış olduğu, konuşmalann yazılı olduğu doküman ile ilgili olarak; Bu dokümanın İşçi Partisini arayan bir şahıs ile sekreterin yapmış olduğu konuşmanın sekreterin aklında kalanlan yazıp Aydınlık Haber Merkezine gönderdiği bir belge olduğunu, İkamet adresinde yapılan aramada elde edilen, Nesim MALKİ isimli şahsa borcu olan şahıslann isim ve borç miktarlannm yazılı olduğu doküman ile ilgili olarak; Bu dokümanın Aydınlık Dergisine gelen ve yayınlanan bir doküman olduğunu, İkamet adresinde yapılan aramada elde edilen, Emekli Bir MİT Mensubunun başlıklı doküman ile ilgili olarak; Bu belgenin internetten alındığını, bir gazetede yayınlandığını, İkamet adresinde yapılan aramada elde edilen, "Kendisini 2. Atatürk olarak tanıtan ve ulusal Devrim söylemlerinin gerçekleştirilmesi için çalışmalar başlattıklan, düzenlenen mitinglere askeri personelleri sivil kıyafetli olarak gönderdiği, tüm toplantı ve mitinglere katılacak askeri personele 15 gün izin verdiğini, şeklindeki telefon görüşmesi ile ilgili olarak; İşçi Partisi Genel Merkezini 26 Ekim 2002'de arayan ve ifadesinden meczup olduğu anlaşılan bir şahsın sekreter Hava ŞAHİN ile yapmış olduğu telefon, görüşmesinin çözümü olduğunu,

anlaşıldığı kadarıyla ne öyle bir şahsın ne de öyle bir olayın olmadığı, şahsın arayıp yalan söylemesi olduğunu, İkamet adresinde yapılan aramada elde edilen, Fethullah GÜLEN hakkında hazırlanan MİT Raporu ile ilgili olarak; Bu dokümanın daha önce bahsettiği Çok Gizli MİT Müsteşarlı tarafından Başbakanlığa gönderilen Susurluk Olayına kansan şahıslar hakkında hazırlanmış olduğu çalışma belgesinin içerisinde olduğunu, İkamet adresinde yapılan aramada elde edilen, "Azerbaycan da Darbe" başlıklı doküman ile ilgili olarak, Dokümanın Aydınlık Dergisi haber merkezine geldiğini, kimin tarafından gönderildiğini hatırlamadığını, Zamanında Kutlu Savaş isimli şahıs tarafından Susurluk ile alakalı bir raporun hazırlayarak başbakanlığa verdiğini, Bu dokümanın bu raporun bir bölümü olduğunu, Ayrıca bu rapor ve doküman birçok basın yayın organında haber olarak verildiğini, İkamet adresinde yapılan aramada elde edilen, 1998 yılında Toplanan YAŞ Toplantısı ile ilgili doküman ile ilgili olarak; Bu dokümanın YAŞ kararlarının Anadolu Ajansının haber bültenlerinden olduğunu, İkamet adresinde yapılan aramada elde edilen "Mayıs 1997 Yılında Genel Kurmay Hareket Dairesi Başkanı Çetin Doğan, K.K Eğitim Ve Okullar Daire Başkanı Volkan KAPLAMA ve Bazı Albay Rütbesindeki Alevi Komutanların da katıldığı bir gizli toplantıda alman kararlarda, "Güneydoğuda Bizimkiler Postu Deldirmesin, Buna Yönelik Önlemler İçin Tayin Dairesi Mutlaka Elimizde Olmalı Cepheye Bizden Olmayan O Namussuzları Sürün, PKK Ya Karşı Savaşanlara El Altından Şu Mesajı Verin, Sakın Ha Ölmeyin Bırakın Atatürkçü Olsa da Sünniler Ölsün şeklinde doküman ile ilgili olarak; Bu dokümanların Hasan Celal GÜZEL tarafından 1997 yılında Ankara'da yapmış olduğu bir basın toplantısında dağıtmış olduğu belge olduğu, Aydınlık dergisinde haber olarak yayınladıklarını, İkamet adresinde yapılan aramada elde edilen Örtülü Fundamentalist Faaliyetler isimli doküman ile ilgili olarak; Bu dokümanı hatırlamadığını, Aydınlık Dergisi Haber Merkezine gelmiş olabileceğini, kimin tarafından gönderildiğini bilmediğini, Ümit SAYIN isimli şahsın bilgisayarında yapılan incele neticesinde 24.02.2001 tarihinde yapmış olduğu MSN görüşmesi ve içeriği ile ilgili olarak; Bu görüşmeyi Ümit SAYIN ile kendisinin yaptığını, bu görüşmede kendisine ait olmayan ifade ve fikirlerin olduğunu, darbe sorularına karşı son derece dikkatli ve darbenin bir çıkar yol olmadığını beyan ettiğini, Ümit SAYIN'm sormuş olduğu sorulann çoğuna cevap vermediğini, Ümit SAYIN isimli şahsı ciddi ve güvenilir bulmadığını, Doğu PERİNÇEK'in kullanmış olduğu, dperincek@ip.org.tr isimli e-mail adresine adnanakfirat@yahoo.com adresinden içerisinde Tuncay GÜNEY isimli şahıs hakkında hazırlanan iddianame ve Emniyet Müdürlüğünde alman ifadesinin bulunduğu ifade zip isimli dosyanın 13.03.2008 tarihinde gönderilmesi ile ilgili olarak; adnanakfirat@yahoo.com isimli e mail adresinin kendisine ait olduğunu, Bu dosyayı kendisinin gönderdiğini, Mahkemeden 2002-2003 yıllannda avukatlar vasıtası ile aldığını, Kimden aldığımı hatırlamadığını, Tuncay GÜNEY olayını merak ederek aldığını, Doğu PERİNÇEK"e, Ulusal Kanala, Aydınlık Dergisi"ne de yolladığını, Tuncay GÜNEY isimli şahıs tekrar gündeme gelmesiyle bu dönemde haberlerde yayın yapılabileceği düşüncesi ile yolladığını, Bu belgeyi kimsenin kendisinden istemediğini, Tuncay GÜNEY isimli şahsı tanıdığını, 13.03.2008 tarihinde Doğu PERİNÇEK ile yapmış olduğu telefon görüşmesi ile ilgili olarak, Bu görüşmeyi kendisinin yaptığını, İbrahim BENLİ ile sözleştiğini konuyu görüştüğünü, Bindallı sanat Galerisinde yapılan kokteyle bazı iş adamlarının geldiğini, İş

adamlarını İbrahim BENLİ'nin davet ettiğini, Kokteylden sonra iş adamları ile yemeğe gittiklerini, kendisi iş adamlarına Çin"de yatırım konusunda bilgi vereceğini, Doğu PERİNÇEK"in de geleceğini, ancak iş görüşmesi olduğundan dolayı katılmak istemediğini, Sonrasında Yakuplu lokantasında yemek yediklerini, İş adamları olarak; Vahit..., Süleyman..ve isimlerin hatırlamadığım 7-8 iş adamının olduğunu, Tuncay GÜNEY"in ifadesinin Doğu PERİNÇEK"e yolladığını, İbrahim BENLİ'nin Sanayici olduğunu Çin İş Geliştirme ve Dostluk Derneğinin yönetim kurulu üyesi olduğunu, Doğu PERİNÇEK: 1978 yılından bu yana tanıştıklarını, İşçi Partisi Genel Başkanı olduğunu, kendisinin de İP MKK üyesi olduğunu, İlhan SELÇUK: Basından tanıdığını, ancak bir iki kez Aydınlık Dergisi ve Ulusal Kanal ile ilgili görüştüklerini, Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU: Basından tanıdığını, bir kez kendisi ile röportaj yaptığını, 2005 yılında Ermeni Soykırımı ile alakalı İsviçre'nin Lozan kentinde düzenlenen etkinliğe beraber katıldıklanm, Talat Paşa Komitesi'nin Düzenlediği etkinliğe Onunda katıldığını, kendisini de katıldığını, Serhan BOLLUK: 1984 yılından bu yana tanıdığını, Aydınlık Dergisi Genel Yayın Yönetmeni olduğunu, Kendisini de daha önceden Aydınlık Dergisinde Haber müdürlüğü yaptığını, Yusuf BEŞİRİK: Doğu PERİNÇEK'in şoförü olarak bildiğini, İbrahim BENLİ: 20 yıldır tanıdığını, Ancak son birkaç senede arkadaşlık düzeylerinin geliştiğini, Şu an Çin İş Geliştirme Dostluk Derneğinde beraber çalıştıklanm, Ferid İLSEVER: Yaklaşık 20 yıldır tanıdığını, Kendisinin daha önceden çalıştığı Aydınlık Dergisi ve Ulusal Kanalda beraber çalıştıklanm, Şu an Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmeni olduğunu, kendisinin de halen Ulusal Kanal Yönetim kurulu üyesi olduğunu, Mahir Cayan GÜNGÖR: 4 yıldır tanıdığını, Aydınlık dergisinin arşivinde çalıştığından dolayı bildiğini, Samimiyetinin olmadığını, Muzaffer TEKİN: Tanıdığını, 2005 yılında İşçi Partisine geldiğini, Partiyi ziyaret ettiğini, Burada tanıştıklannı, Sonrasında da birkaç kez gündem ile alakalı telefon ile görüştüklerini, Bir kez yolda karşılaştıklanm,. Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK: Bir dönem Ulusal Kanal da program yapmak üzere geldiğini, Kısa bir süre çalıştığını, Dengesiz davranışlarda bulunduğunu, yalan söylediğini saptadıklan için işine son verdiklerini, Halil Behiç GÜRCİHAN: Şahsen tanımadığını, Ancak basından yazlannı okuduğunu, Hayrullah Mahmut ÖZGÜR: Şahsen tanımadığını, Ancak basından yazılarını okuduğunu, Ergün POYRAZ:Şahsen tanımadığını, Ancak kitaplanm okuduğunu, Emin ŞİRİN: Milletvekili olarak bildiğini, Ulusal Kanal'da program yaptıklarını, Bir daha görüşmediklerini, Veli KÜÇÜK: Emekli olduktan sonra 2002'de Endi Mağazalan yönetim kurulu üyesi iken Ulusal Kanal'a Endi mağazalarının reklâmlarını almak için gittiğinde tanıştıklannı, J^~, 9 -x ff^AA^* *^™V""^ 1

Reklâmı alamadıklarım, 2005'te Emin GÜRSES isimli şahsın abisinin cenazesinde karşılaştıklarını, Sonrasında bir daha görüşmediklerin, Sevgi ERENEROL: Bu şahıs ile Ulusal Kanal"da program yaptıklarını, Çeşitli toplantılarda rast geldiklerinde selamlaştıklarmı Güler KÖMÜRCÜ: Gazeteci olarak bildiğini, İş dolayısı ile 6-7 yıldır senede birkaç olmak üzere görüştüklerini, Sami HOŞTAN: Basından tanıdığını, Ali YASAK: 1989 yılında haber Müdürü olduğu 2000'e Doğru Dergisini kendisi ile alakalı bir haberi düzeltmeleri konusunda tehdit ettiğini, Sonrasında özür dilediğini, Bir daha hiç karşılaşmadıklarını, Mehmet Fikri KARADAĞ: Basından bildiğini, Ümit OĞUZTAN: Gazeteci olması dolayısı ile bildiğini, 1998 yıllarında bir kez Aydınlık Dergisine gelip Kalkancı olayı ile alakalı bilgi verdiğini, Sonrasında görüşmediklerini, Kemal KERİNÇSİZ: Basından bildiğini, Habip Ümit SAYIN: 2000 yılında Aydınlık Dergisini ziyarete geldiğini ve ABD'den muhabir olmak istediğini Kendilerinin de haber yolmasını istediklerini, Sonra ki tavırlannda paranoya bir insan olduğun gördüğünü, Türkiye'ye geldikten sonrada Aydınlık Dergisine gelip yazılarını yayınlanmasını, programa çıkma gibi isteklerde bulunduğunu, Birkaç kez Ulusal Kanal'da programa çıktığını, Sonrasında tavırlannda ki dengesizlikten dolayı programa çıkartmadıklanm, bu nedenle kendisine düşmanlık beslemeye başladığını, Kendisi ile ABD'de iken birkaç kez mail görüşmesi yaptıklannı, Zaman zaman kendisini aradığını, gündem hakkında konuştuklanm, Şahsı dengesiz ve güvenilmez birisi olarak bildiğini, Vedat YENERER: Gazeteci olarak bilirim. Ulusal Kanal da bir kez programa katılma amacı ile geldiğinde görüştük. Emin GÜRSES: 2003 yılından bu yana tanıdığını, Arkadaşı olduğunu, Kendisi ile 3yıldan fazla Ulusal Kanal' da "Ufuklar" isimli program yaptıklannı, Tuncay GÜNEY: Gazeteci olarak 1996-1997 yıllannda Akşam Gazetesinde çalışırken tanıştıklanm, Kendisi Aydınlık Dergisine gelerek arşivlerinden yararlanmak istediğini, Zaman zaman dergiye gelerek haberleri ile alakalı arşivlerinden yararlandığını, Akşam Gazetesinde yaymlatamadığı, haberleri getirir kendilerinde bilgi kaynağı olarak kuUandıklanm, Susurluk MİT Raporundan sonra kendisi tamamen yalan olan ve kendisini suçlayan bir röportajı Aksiyon Dergisine verdiğini, Kendisin MİT raporunda Fethullah GÜLEN adının geçtiği yalanını benim uydurduğumu söylediğini, bu olaydan sonra kendisini tutarsız ve dengesiz biri olduğunu gördüğünü, sonrasındaki ilişkilerimde uzak davrandığını, Ama ara sıra yine görüştüklerini, Organize Şube Müdürlüğünce gözaltına alındıktan sona bana gelerek "Seni de suçlayan ifadeler verdim" dediğini ancak herhangi bir şekilde ifadesine başvurulmadığını, Sonrasında ABD'ye gittiğini kendisini telefon ile aradığını öğrendiğini, Kendisine Türkiye ile alakalı rapor yazdığını söylediğini, Kendisinin de Tuncay GÜNEY'e "Türkiye aleyhinde faaliyette bulunma" dediğini, Ve kendisi ile bir daha görüşmediğini, Görüştüğü dönemlerde kendisine ERGENEKON diye bir şeyden bahsettiğini hatırladığını, ancak kendisi tutarsız, yalancı kafasında bir çok senaryo oluşturan ve çok fazla konuşan bir insan olduğundan çok fazla

ciddiye almadığını, Kendisine hatırladığımı kadarıyla Ergenekon örgütünün adında Cenebattin ERGENEKON isimli bir Albayın soy isminden geldiğin söylemişti. Kendisinin daha önce sorulan ERGENEKON-LOBİ gibi doküman görmediğini, Kendisi ile haber kaynağı ilişkisi olduğunu, Gürbüz ÇAPAN: Esenyurt Belediye Başkam olarak bildiğini, iki kez kendisini Ulusal Kanaldaki programına katıldığını, Bir kez de Belediyede kendisini ziyarete gittiğini, Cumhuriyet Gazetesinin Satın alınması ve devredilmesi ile alakalı her hangi bir şey konuşmadık. b)-Savcılık ifadesinde; Ulusal Kanalın yönetim kurulu üyesi olduğunu, Çin İktisadi Eşleştirme Merkezi Ltd. ŞTİ yönetim kurulu başkanı olduğunu ayrıca İşçi Partisinin merkez karar kurulu üyesi ve zaman zaman İstanbul İşçi Partisindeki toplantılara katılmakta olduğunu, yayınlanmış 4 adet kitabının bulunmakta olduğunu, "Çillerin Amerikan Vatandaşlığı, CIA Ve Pentagon Belgeleri İle Özel Savaş, Belgelerlerle Eşref Bitlis Suikastı, Mahkeme Kararlan İle Mit'in Yalanlan" isimli kitaplannm mevcut olduğunu, Mahkeme Kararlan İle Mit'in Yalanlan isimli kitabında mesela AKM'nin yanması ile alakalı MİT'in kamuoyuna verdiği bilgilerde şu şahıslar yakmıştır diye kamuoyunu yanılttığını, ancak mahkeme kararlan ile bunun tersini ispat ettiğini, Belgelerlerle Eşref Bitlis Suikastı ile ilgili kitabında ki bilgilerde düşen uçağın buzlanma sonucu düştüğü yönündeki bilgiler üzerine ölen pilotun ailesinin uçak şirketi aleyhine açmış olduğu tazminat davası ile uçağın buzlanma sonucunda düşmesinin mümkün olmadığı sabit olduğu ve sabotaj ihtimalinin araştınlması gerektiğinin tespit edildiği, bu hususun maalesef araştınlmadığım, Cıa Ve Pentagon Belgeleri İle Özel Savaş isimli kitabında dünyada Gladyo denilen örgütlenmenin nasıl yapılandığını nasıl kurulduğunu çalışma ilkelerini anlatan ve doğrudan Amerikanın belgelerine dayalı yapılanmayı tespit ettiğini, bunun resmi adının Süper Nato olduğunu, bu sebeplerden ötürü de NATO'ya karşı olduğunu, NATO'nun bütün kararlannm Amerika tarafından verilmekte olduğunu, fiili olarak NATO"nun patronunun Amerika olduğunu, Süper Nato tabirinin de Amerikanın NATO ülkelerini kabul edeceği zaman imzalattığı gizli bir sözleşme olduğunu ve bu sözleşmede NATO müttefik kuvvetlerine resmi olarak verilecek askeri gücün yanında gizli olarak oluşturulacak yapılanmanın da zorunlu tutulması zorunluluğu GLADYO tipi yapılanmalarda tüm üye ülkelerde oluşturulduğu, bu yapılanmalann iddia edildiği gibi 1970"li yıllarda tasviye edilmemiş, askeri ve sivil örgütlenme olarak halen aktif halde olduğunu ve bu tür örgütler ülkelerde darbe yapıp, ülkelerde kanşıklık çıkardıklannı, Bu tür yapılanmalar devletin içinde paralel olduğundan, bazen bu yapılanmalan Başbakanlann bile bilmediğini, rahmetli Bülent ECEVİT'in yaptığı açıklamalann ortada olduğunu, Veli KÜÇÜK'ü emekli olduktan sonra ENDY mağazalanndan Ulusal Kanala reklâm almak amacıyla ziyaret etmek için gittiğinde tanıdığını, ancak reklâm vermediğini, daha sonra da bir sefer EMİN GÜRSES in abisinin cenazesinde ayaküstü karşılaşıp konuştuklannı, başka bir irtibatının olmadığını, Muzaffer TEKİN'i tanıdığını, İşçi Partisini ziyarete gelmiş olduğunu, 2004-2005 yıllarından tanıdığını,

Emin ŞİRIN'l Ulusal Kanalda yaptığı bir programa milletvekili olması sebebiyle katılmış olduğunu, Ergün POYRAZ'ı basından ve kitaplarından tanıdığını, Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK'ün Ulusal Kanalda bir dönem çalışmak için geldiğini, 2004 yılında çalıştığımO, daha sonra güvensiz biri olduğu için yönetim olarak işten attıklarını, hakkında daha sonra Aydınlık dergisinde ajan provokatör olduğuna ilişkin yayınlar yapıldığını, Aydınlık dergisinin daha önce genel yayın yönetmenliği yaptığını halen de makaleler yazmakta olduğunu, Güler KÖMÜRCÜ ile gazeteci olması sebebiyle bazı telefon konuşmaları yapmış olduğunu, Sevgi ERENEROL ile tanışıklığı olduğunu, televizyonunda gazetecilik vesilesiyle tanıştıklarını, onun dışında bir irtibatının olmadığını, Tuncay GÜNEY'i Akşam gazetesinde muhabir olduğu dönemde Aydınlık gazetesinin arşivinden faydalanmak istediğini kendisine söylediğini, o vesile ile tanıştıklarını, gazeteci haber alış verişi şeklindeki ilişkilerinin olduğunu, Susurluk Mit Raporu olarak bilinen raporda Fethullah GÜLEN"in adının olmadığını bunu kendisinin ilave ettiğini Aksiyon dergisindeki beyanında söylediğini, bunun bu tür dengesiz davranışlarda bulunduğunu anlayınca ilişkisini kestiğini, Evinde yapılan aramada bir sürü kanunsuzlukla karşılaştığını, avukatının kapının önünde olduğu halde aramaya katılmasına izin verilmediğini, arama tutanağını okutmadan imzalattıkların, ben orda okumadan imzalamadım, okumadan imzaladım şeklinde bir şerh düşmeyi akıl edemediğini, bunun dışında herhangi bir kötü muamele yapılmadığını, evinde bulunmuş bütün resmi belgeler ve gizlilik içerikli belgelerin mahkemelerde ibraz edilip kullanılan belgeler olduğunu, gizlilik özelliği kalmadığını, 1993-1994 yıllarında çalışmış olduğu Aydınlık dergisinde KEMAL GÜLMAN ile ilgili bir çalışma yapmış olduğunu, o haber nedeniyle araştırıp yazmış olduğu yazının bilgisayar çıktısı olduğunu,o tarihlerde Neva şalom Sinegokuna baskın olduğunu ve orada KEMAL GÜLMAN'm adının geçtiğini, gazeteci olarak bunu araştırdığını ve haber olarak yazdığını, Evinde yapılan aramada çıktığı iddia edilen DERGİ-ULUSAL MEDYA-CUMHURİYET isimli dokümanların kendisine ait olmadığını, böyle bir belgeyi hazırladığını veya edindiğini bilmediğini, arama sırasında hazır olduğunu, ancak aramanın evinin tamamında yapıldığını, bütün odalarda aramayı yapan görevlilerin başında durmadığını, bu belgeyi edinmediği için aramayı yapan görevlilerin bu konuda suç isnat etmek için koydukları kanaatinde olduğunu, Şüpheli Adnan AKFIRAT evinde elde edilen bir çok belgeyi kabul ederken Ergenekon örgütüne ait örgütsel içerikli belge hükmünde olan DERGİ-ULUSAL MEDYA-CUMHURİYET isimli belgelerin kendisine ait olmadığım ve bu belgelerin aramayı yapan görevlilerin kendisine bu konuda suç isnat etmek için koydukları kanaatinde olduğunu beyan etmiştir. Ayrıca vermiş olduğu ifadesinde evinde yapılan aramada bir sürü kanunsuzlukla karşılaştığını, avukatının kapının önünde olduğu halde aramaya katılmasına izin verilmediğini, arama tutanağını okutmadan imzalattıkların, orda okumadan imzalamadığını, okumadan imzaladım şeklinde bir şerh düşmeyi akıl edemediğini beyan etmiştir.


rj^X^*~**\ /^Jd^

Yapılan aramada kendisi-eşi ve mahalle muhtarı hazır olarak bulunmuş ve tutanakta imzalan vardır. Arama esnasında şüphelinin avukatı arama mahalline gelmemiştir. Arama mahaline geldiğine dair tutanakta herhangi bir açıklama yoktur. Eğitim durumunda ve işi göz önüne alındığında Adnan AKFIRAT'ın eşinin, çocuklarının ve muhtarın huzurunda tutanağı okumak isteyip de okutulmaması mümkün değildir. Bu noktada şüpheli örgüt içerikli belgeyi inkâr etmektedir. Evinde çıkan aramada ele geçtiği iddia edilen belgeler konusunda kolluk ifadesinde ayrıntılı ifadede bulunduğunu, buna ekleyecek bir sözü olmadığını, DERGİ-ULUSAL MEDYA-CUMHURİYET yazılı dokümanların kendisine ait olmadığını, Ümit SAYIN ile tanışmalarının yıllar öncesine dayandığını, kendisi Amerika da eğitim gördüğü sırada yurda gelişlerinden birinde o zamanlar için haber müdürü olarak görev aldığı Aydınlık dergisini ziyaret ettiğini ve derginin Amerika'daki muhabiri olmayı teklif ettiğini, ancak kendisine derginin muhabiri olduğundan ve görevlisi bulunduğuna dair herhangi bir belge vermediğini, haber değeri taşıyan yazılarını gönderdiğinde değerlendirip yayınlayabileceklerini söylediğini, hatırladığı kadarıyla da dergide Ümit SAYIN imzası ile herhangi bir yazı veya haber yayınlanmamış olduğunu, Sorulan Ümit SAYIN ile yaptığı MSN görüşmesinin kısmen doğru olduğunu, bu görüşmeyi yaptığını, görüşmede daha çok kendisi Türkiye'de ki darbe olasılığından, bir kısım kişinin mxason olduğundan Necip HABLEMİTOGLU'nun P2 denilen bir mason yapılanmasının içinde bulunduğundan şüpheli olduğundan, aynca Türkiye'ye döndüğünde tayinini yaptırmak için İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu PERİNÇEK'in Kemal ALEMDAROGLU'na ricacı olmasından bahsettiğini, görüşmesinin tamamı okunduğunda geçiştirme cevaplar verdiğinin görüleceğini, çünkü kendisini ciddiye almadığını, Türkiye ye döndükten sonra Ulusal kanalda sadece tek bir programa konuk olduğunu, bu kişinin yapısını bildiğinden daha sonraki programlara katılmasını engellediğini, bu nedenle düşmanca bir tavır aldığını, görüşmede geçen Ali ÖZSOY"un şahsi kanaatine göre MİT'in Amerikancı kanadı tarafından İşçi Partisinin öncü gençlik kollanna sokulmuş bir provokatör olduğunu, bu tespit edildiğinden dolayı partiden atılmış olduğunu, bu konuda Kemal ALEMDAROGLU'nun da uyanldığım, buna karşın İstanbul Üniversitesi yönetiminin bu kişiyi göreve başlattığını, Ekrem YENER ile alakalı bilgi notu dergiye gelen biri tarafından anlatıldığını, bunu da yazdıklanm, 27 Ekim Saat 00:50 başlıklı yazının İşçi Partisinin telefonunu arayan birinin anlattığı şeylere ilişkin olduğunu, Mehmet EYMÜR yazılı Konu Mit Raporu şeklinde adlandırılan etüdün hazırlanması ve sızması ve içerdiği bilgilerle alakalı olarak başlıklı 19 sayfalık yazı iye ilgili; Mehmet EYMÜR'ün MİT'ten bilgi sızdırmasına ilişkin soruşturması ile alakalı ifadeler olduğunu, daha sonra bunu Mehmet EYMÜR bunu internet sitesinde yayınlamış olduğunu, Ülke Tehlikede Bunlan Durdurun başlıklı yazı ve ekinin Hasan Celal GÜZEL tarafından 28 Şubattan sonra dağıtılan bir bildiri olduğunu, Örtülü Fundamentalist Faaliyetler başlıklı bilgilerinize saygılanmla 14 Şubat 2000 ibaresi ile biten belgenin Aydınlık dergisine gelmiş bir belge olduğunu,

ERNK mühürlü yazıların ve sahteliği mahkeme kararından anlaşıldığını, Doğu PERÎNÇEK'in bir devlet operasyonu başlıklı kitabında da yayınlandığını, Korkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akın Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli başlıklı belgelerin Fikret BİLA'nm kitabında yayınlandığını, Ergenekon'dan Haberler başlıklı haberleri internetten aldığını, Aramalarda evinde çıkan Mit Müsteşarlığına ilişkin Başbakanlığa yazılmış ÇOK GİZLİ ibareli Türkiye'de bazı şahısların öldürüleceğine ilişkin bazı grupların eleman tuttuğu şeklindeki Teoman KOMAN imzalı belge ile ilgili; Bu belgenin kendisinden çıkmadığını, arama tutanağında da olmadığını, Daha sonra tutanağın 98. maddesinden l'den 11 l'e kadar numaralandırılmış 92 ve 93 nolu belge olarak bulunduğu hususu ile ilgili olarak; Bunun Uğur MUMCU'nun dosyasından gelmiş olabileceğini, avukat Ceyhan MUMCU'dan Uğur MUMCU'nun öldürülme dosyasından almış olduğunu, oradan çıkmış olabileceğini, ancak bu konunun basma yansıdığını, bu konuyu hatırlamadığını, ERGENEKON yapılanması ile alakalı basından çıktığı kadar haberi olduğunu, ERGENEKON örgüt üyesi olmadığını, İşçi Partisinin en üst organı olan Merkez Karar Kurulu Üyesi olduğunu, siyasal faaliyette bulunmak için en ileri aracın siyasi parti olduğunu, bir yasadışı örgütlenme içinde bulunmak siyasi parti yöneticiliği ve faaliyeti ile bağdaşmayacağını, Tuncay GUNEY'in beyanları ile ilgili; Beyanlarında geçen Halit GÜNGEN'in 2000'E DOĞRU dergisinin Diyarbakır muhabiri olduğunu, bu konuyla alakalı hatırladığı kadarıyla 16 Şubat 1992 tarihli 2000'E DOĞRU dergisinin o sayısında kapağında Hizbullah Çevik Kuvvet Merkezinde Eğitildi başlığı atılmış olduğunu, dergide buna ilişkin fotoğrafta bulunduğunu, bundan iki gün sonra derginin Diyarbakır şubesinde Halit GÜNGEN"in öldürüldüğünü ve o tarihten beri bu olayın faili meçhul olduğunu, herhangi bir dava açılmadığını, Bu olayla alakalı Tuncay GÜNEY'e "bu çocuğu Türk Gladiosu öldürdü, bunu biz biliyoruz, ama tekrar ittifak yaptık Kemalist Sosyal İttifakı derler" şeklinde Tuncay GÜNEY'e bir beyanının olmadığını, Tuncay GUNEY'in iddia ettiği gibi biz bazı şahıslarla alakalı fotoğrafları montaj yapıp satmadıklarını, İddia edildiği gibi Tuncay GÜNEY'den makaralı film almadığını, Tuncay GUNEY'in belirttiği gibi DHKP/C'nin üst düzey kadrolarının polislerden oluştuğunu söylemediğini, Tuncay GÜNEY"in dediği gibi Sabancı cinayetinden sonra Sabancı Center a gittiklerini, bir şahsın açıklama yapacağını söylemiş olduğunu, gittiklerinde de böyle bir şahsın açıklama yapmadığını, Tuncay GÜNEY'i de kovduğunu, Doğan ERBAŞ ve Doğu PERİNÇEK ile Abdullah ÖCALAN"ın yakalanmasından önce teslim olacağma ilişkin bir görüşme yapmadığını, Doğan ERBAŞ"ın Abdullah ÖCALAN"m avukatı olduğunu, daha sonra kendisi ile görüştüğünü, ancak böyle bir konuyla ilgili bir görüşmelerinin olmadığını, TUNCAY GUNEY'in beyan ettiği gibi Çevik BİR'in PKK'ya silah sattı şeklinde değil, ÇİLLER'in özel örgütünün PKK'ya silah sattığı şeklinde bazı haberlerinin olduğunu, TUNCAY GÜNEY ile 2-2,5 yıllık bir dönemde irtibatlarının olduğunu, ancak iddialarının hayal mahsulü olduğunu, onun iddia ettiği gibi Veli KÜÇÜK'ün selamı ile bazı


haberler yayınlamadıklarım ancak Tansu ÇİLLER in özel örgütü ile alakalı olarak Susurluk döneminde bazı yayınlarının olduğunu ancak bunları Veli KÜÇÜK'ün talimatı ile yapmadıklarını, Elizabeth SHALTON"m o dönem Amerikan konsolosu olduğunu, Amerikanın Adana konsolosu olduğunu, Tansu ÇİLER'i siyasete girmesine aracı olan şahıs olduğunu, Eşref BİTLİS'in öldürülmesi ile alakalı bu kadının parmağı olduğuna ilişkin bazı haberler yayınladıklarını, Tuncay GÜNEY'in bu beyanlarının doğru oluğunu, Tuncay GÜNEY'in bu konuda beyanları olayın tekrarından başka bir şey olmadığını ancak bu yayınladıkları şeyleri öğrendiği için yayınlamış olduğunu, ULUSAL KANAL ile ilgili olarak; Böyle bir soru soramayacağımızı, bu konuda ayrı bir soruşturma açmamızı gerektiğini, Ulusal Kanal televizyonunun 29 Ekim 2000 tarihinde kurulduğunu, bundan daha önce Cumhuriyet gazetesi ile birlikte ulusal bir televizyon kurulmasının gündeme geldiğini ancak o dönemde mali imkânlar yetersiz olduğu için İlhan SELÇUK"un siz yapın biz destekleyelim dediğini, İlhan SELÇUK"un da çeşitli toplantılara katıldığını, birlikte ulusal bir televizyon kurulması amacıyla bu toplantılara katıldığını, İlhan SELÇUK ile Doğu PERİNÇEK"in zaman zaman bu tür konularla alakalı görüşmeler yaptıklarını, Yeditepe İletişim AŞ diye bir yayın şirketlerinin olduğunu, bu şirket altında 1995-2000 yılma kadar Yeditepe Kanalı adı altında İstanbul da bölgesel yayın yaptıklarını, 2000 yılından sonra Türkiye çapında yayın yapma kararı aldıkların ve bu karardan sonra kanallarının adının ULUSAL KANAL olduğunu, 2000 yılından itibaren İbrahim BENLİ, Murat KARAYALÇIN, Hüseyin Macit YUSUF gibi bazı şahısları da şirket bünyesine alarak kanalın Türkiye çapma yayılması için teknik vericiler ve malzemeler alındığını ve ulusal yayma başlanıldığını, o dönem itibariyle küçük küçük bölgesel çaplı kişiler şirketin belli bir hissesine ortak olmak suretiyle bir gelir elde edildiğini, bu gelirlerin toplanmasıyla şirket ulusal yayma başladığını, Tuncay GÜNEY"in iddia ettiği şekilde Devlet BAHÇELİ"den para alınma imkanı olmadığım ancak o dönem itibariyle Mehmet PERİNÇEK'in Rus arşivlerinde Ermeni belgelerinin alınması ile alakalı bir Başbakanlık tanıtma fonundan bu belgelerin tercümesinin yapılması için bir ödeme talep edildiğini ama bu projenin kabul edilmediğini, kanal dediği şekilde kurulmuş olduğunu, Ayrıca televizyon araştırma ve geliştirme projesi olarak bahsedilen belgenin Ulusal kanalın kurulması gerçeği ile hiçbir alakası olmadığını, Gürbüz ÇAPAN'la da hisse devri konusunda hiçbir görüşme yapmadıklarını, Ancak Cumhuriyet gazetesinin Cumhuriyet kanalı diye bir kanal kurduğunu daha soma yayın hayatına başlamadığını, onların aldığı malzemelerin bir kısmını zaman zaman kendilerine aldıklarını, bu konuyla alakalı da hem Gürbüz ÇAPAN hem de İlhan SELÇUK ile görüşmelerinin olduğunu, Tuncay GÜNEY'in Ulusal kanalın kurulmasına ilişkin yaptığı suçlamaların gerçekle hiçbir alakasının olmadığını ancak bir takım görüşmeler zaman değiştirerek ilişkiler değiştirilerek bir suç haline getirilmek istendiğini, c)-Aramalarda elde edilen deliller; Şüphelinin Fatih İlçesi Çakırağa Mahallesi Cerrahpaşa Caddesi No:5/9 sayılı adresinde yapılan aramada; DİJİTAL MALZEMELER (1) adet SEAGATE marka SN:5JVFDMZ9 seri nolu 80 GB. harddisk, (1) adet SEAGATE marka SN:5CT0S0AR seri nolu 13 GB harddisk,

(1) adet QUANTUM marka SN:168302767583-A seri nolu harddisk olduğu değerlendirilen cihaz, (26) adet Disket, (263) adet CD, (2) adet VHS kaseti, (1) adet PANASONIC marka 60 S model DVC, (1) adet üzerinde Kemal BİTLİS yazılı RAKS marka 90'lık teyp kaseti, (1) adet lacivert renkli markasız, üzerinde Made in KORE A flash disk, Şüphelinin Fatih İlçesi Çakırağa Mahallesi Cerrahpaşa Caddesi No:5/9 sayılı adresinde yapılan aramada yapılan incelemede; DOKÜMANLAR Şüphelinin Fatih İlçesi Çakırağa Mahallesi Cerrahpaşa Caddesi No:5/9 sayılı adresinde yapılan aramada elde edilen;; İSTİHBARAT NİTELİKLİ DOKÜMANLAR; l'den 6'ya kadar numaralandırılmış üzerinde Hilton yazılı not kâğıdı incelendiğinde; 1-2-3-4-5. sayfalarında gazete haberleri ile alakalı el yazması notlar olduğu, 6. sayfasında "-M.Barlas'm kardeşi ABD'li kadına evli. Yeniköy (Veya Yeşilköy olabilir) Fahiş fiyata İngilizce dersi veriyor" şeklinde yazı bulunan not kâğıdı olduğu görülmüştür. l'den 25' kadar numaralandırılan Ahmet Köse ibaresi ile başlayıp istifa ettirilecek ibaresi ile biten değişik ebatlarda el yazması doküman incelendiğinde; 21. Sayfasında: Ö.A. —Hanefi Avcı ile diyalogu var —Zaman'm Ankara Temsilcisi ile ilişkisi var —Poliste yenileşmeci kanadı savunan —İng.'de devlet 8 yıl okutmuş —Aydın ve batıcı —İzmir Em Md. Hasan Yücesan istemiyordu —Polis okullarında konferanslar veriyor —Demirel'in vücut dilini yazdı Mersin Polis dergisinde yazdı, şeklinde yazı 24. Sayfasında: E. D. 20-35 yaşlarında. Fethullah Gülen'in öğrencisi ve yakın adamı. İstanbul üniversitesi mezunu. Zamanda çalışıyordu. 1990'larda, tarikatın Bakırköy sorumlusu. Tarikatta çok seviliyor. Şu an ABD'de. En az üç aydır. Tel: 00 16172862785, şeklinde yazı bulunan doküman, l'den 22'ye kadar numaralandırılan Mehmet Eymür ile konuşma ile başlayıp Selemi Selam ile biten doküman incelendiğinde; >"-


^-S^s^r

1-3 sayfalar arası; Üstünde el yazması "DoğVya özel" yazan, 29 Kasım 1990 Ankara tarihli M.Eymür'le konuşma başlıklı içeriğinde " Özel Harp Dairesi, Hiram Abas'm öldürülmesi, Mit" gibi konular içeren altı isimsiz imzalı istihbarat nitelikli olduğu değerlendirilen yazı, 4-8 sayfalar arası; 30.10.1990 tarihli Erekoğlu ile konuşma başlıklı içeriğinde "Mit, Darbe Mehmet Eymür Hiram ABAS, Askeri Liseler" hakkında bilgi içeren istihbarat nitelikli olduğu değerlendirilen yazı olduğu görülmüş ve 6. sayfasında "Albay'm anlattığı bir başka olay; (Biz 2000'e Doğrunun çok eski sayılarından birinde bu olayın bir yönünün yazdık, Adnan bilir) ibaresi bulunan yazı, 8-10 sayfalar arası; Üstünde el yazması "Adnan 7.10.90" yazan M. Kaynak ile görüşme başlıklı içeriğinde " MİT, darbe" gibi konular içeren istihbarat nitelikli olduğu değerlendirilen yazı, 19-21 sayfalar arası: 26.11.90 tarihli elyazması S. Yalçın imzalı, 20. sayfasının altında el yazması " Bu adam MİT'çi. Bize niçin gelmiş olabilir? Kim göndermiş olabilir? Gelip bunları söylemiş ve gitmiş. Geliş amacı bu bilgileri vermek. Adnan" ile biten içeriğinde " Özal, askeri komutanlar" hakkında bilgi içeren istihbarat nitelikli olduğu değerlendirilen yazı ve 21. sayfası imzasız Türk Halkına başlıklı mektup, 22.sayfası: 4.12.90 tarihli "Adnan'a" baylıklı "Selami, Selam" imzalı içeriğinde " MÇP, Ferruh Sezgin" hakkında bilgi içeren istihbarat nitelikli olduğu değerlendirilen yazı, l'den 8'e kadar numaralandırılan Çevik bir Erol Özkasnak ibaresi ile başlayıp bir hükümet kurulmalı ile biten doküman incelendiğinde; Çevik Bir-Erol Özkasnak ekibinin Amerikancı darbe girişimini açıklıyoruz başlığı altında 21 Aralık 1998'de Çevik Bir liderliğinde Mason Atatürkçüleriyle birlikte yönetime el koymayı planladıklarını, darbenin sağ-sol olmak üzere iki kanadının olduğunu, Sağ kanadın başbakanının Yalım Erez Sol Kanadın başbakanının Mümtaz Soysal olduğunu, Cumhurbaşkanlığı için Yekta Güngör Özden'de birleştiklerini ancak bunu Org. Hüseyin KIVRIKOĞLU'nun önlediğini, 28 Şubatta da darbe yapmak istediklerini bunu Org. KARADAYI'nın önlediğini,

Örgüt Şeması: Asker: Org. Çevik Bir, Korg. Çetin Saner, Koramiral Atilla Kıyat, Tümg. Erol Özkasnak Mit: Miktad Alpay, Mehmet Eymür Polis: Cevdet Saral, Osman Ak Sivil: Yekta Güngör Özden, İlhan Selçuk, Çetin Yetkin, Uluç Gürkan (el yazısı) Emekli Subay: Kemal Yavuz, Orhan Kabibay, İlhan Baş şeklinde liste bulunan doküman l'den 23'e kadar numaralandırılan "Sabatayıst isimlerin menşei" ibaresi ile başlayıp, Ayhan IŞIK ibaresi ile biten içeriğinde fotoğraflar bulunan doküman incelendiğinde; Sabatayıst isimlerin menşei başlığı altında Sabatayıstların kullandığı belirtilen isim ve soy isimler ve Sabataylıst başlığı altında Türkiye' de Sabatay Sevi'nin tarikatına bağlı yüz binlerce insanın yaşadığı belirtilerek siyasiler, gazeteciler, sanayici-işadamı,sinema-tiyatro, eğlence, yazarlar, televizyon, bürokrasi, serbest meslek, karikatüristler, üniversite, askerler başlıkları altında Türkiye' deki tanınmış Sabatayıst olduğu belirtilen şahısların isimleri verildiği ve devamında bu isimlerden bazılarının fotoğraflarının bulunduğu doküman,

l'den 12'ye kadar numaralandırılan "bilsan ile ilişkiler nasıl başladı?" ile başlayan, hayır yoktur ile biten doküman incelendiğinde; Üstünde el yazması Mehmet KOÇ yazan ve içeriğinde "Bilsanla İlişkiler nasıl başladı" başlığı altında yazıda Bilsan genel Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Balcı'mn yanında işe başladığını belirten bir şahsın 1981-1982 yıllarında Bilsan isimli işyerinde çalışırken gördüğü yolsuzluk ve rüşvet olaylarını anlattığı röportaj şeklinde yazılmış el yazması doküman olduğu içeriğinde; -Sana çek verdiler. Sen de bazı adamlara çek mi veriyorsun? -Evet ben rakamları yazıyorum. Kişilere vermeyi kabul etmediğimden çeklerin dağıtımını Semih isimli biri yapıyordu. -Verdiğin oldu mu hiç? -Hayır ne kadar verileceği bildiriliyordu bana. Teması Semih sağlıyordu. Çek verildiğini hatırladıklarım arasında o dönemin Orman Bakanlığı IBM Müdür Özgen Bey, EGO, SKK, PTT ve Milli Eğitim Bakanlığı IBM Müdürleri de vardı. -Tarih ne zaman? -81' in son aylarından 82' inin Mayıs aylarına kadar —ne gibi karanlık işler? —hissettiklerim bunlar Çünkü tek başına Contmus Form fabrikası kurmak için teşvik almak çok zor bir şey değildi. Bu Baykal'sız da çözebilirlerdi. Dahası şirket yöneticileri Baykal'm evinde karargah kurmuşlardı. —nereden biliyordun? —çünkü bütün yemek faturaları elime ulaşıyordu. Resmi muhasebeye işlemek için. Yemekleri götüren Semih'e sorduğumda kimlerin yemekte bulunduğunu öğreniyordum. —Kimlerdi? —F.B., Genel Müdür Ruhi, V. Ç.ve D. B. —Yani bunlar teşvik alınmasına aracılık yapmasını sağlamak içindi —Evet, hatta İstanbul Muhasebe Müdürü geldiğinde BAYKAL' m evinde birlikte çalıştırlar. Bu arada iyice meraklanmaya başladım ve araştırmaya koyuldum. Tam bu sırada BAYKAL' a paralar gitmeye başladı. Semih götürüyordu. Muhasebe işlemleri bende olduğundan paralar elimden geçiyor ve kime gittiği biliyordum. —Kaç para götürmüştü Semih? —İlk götürdüğü 3 milyon ikincisi ise 2 milyondu. Bunların dışında İstanbul Muhasebe Müdürünün Ankara' ya gelip verdiği ve BAYKAL' m da İstanbul' dan aldığı paralar olduğunu biliyorum. Bunların kesin miktarlarını hatırlayamıyorum şimdi. —Proje için mi veriyorlar parayı? -Ortada gözüken neden buydu. Bu işler dönerken Ankara Şb. Müdürü Mehmet Bey iki kez istifa etmeye kalkıştı. Nedenini sorduğumda "Faruk' un b..tan işleri" diye yanıtladı. Bu arada İstanbul' dan para geldi. D.B.' . götürülmek üzere. Olaya bizzat tanık olmak istediğimden Semih' in Ankara' da olmamasından da yararlanıp bu kez ben götürdüm parayı. Talimat gereğince BAYKAL' m karısına götürdüm ve bürosunda teslim ettim. —Neredeydi bu büro? —Sokağın ismini tam olarak hatırlayamıyorum. Cumhuriyet Gazetesi' nin bulunduğu sokaktan sonrakiydi. Konur mu Selanik mi bilemiyorum. Adı uzunca olan bir devlet dairesiydi. —Parayı nasıl verdim? —Paket halendeydi. 2,5 milyon lira vardı… —Senin tarafından verilen başka para var mı? —Tabi elbette. Hem bu kez evine götürdüm. —Nerede evi? —Oran Setesi' nde. Tam olarak hatırlayamıyorum. Galiba ikinci kattaydı. Kapıyı açıp beni karşısında görünce telaşa kapıldı... ve BAYKAL' la konuşmaya başladık. Türkülerim nedeniyle iltifatta bulundu. —Bu olaydan 10 gün sonra gözaltına alandım. Bir lokantada yemek yerken polis gelip ismen beni aldı. 23 gün kaldım içerde. —Tutuklandığımda Sağmalcılar Müdürü beni apartman isimli bir gardiyana teslim edip "bu adamın bütün isteklerim yerine getirin, rahat ettirin, bir şikayet duymak istemiyorum" dedi. —ama sen bir halk şairi ve sanatçı olduğun içindir. .. ."şeklinde ibareler geçen doküman, Adı Ekrem YENER ile başlayıp, izlerini bıraktı ile biten 1 sayfalık doküman incelendiğinde; Üstünde el yazması Adnan Akfırat'm Dikkatine, Altında el yazması 0 212 663 10 00 -2007 Florya Belediyesi yazan, Adı Ekrem Yener başlığı altında; Ekrem YENER hakkında istihbarat nitelikli doküman, l'den 21'e kadar numaralandırılan Irak Baas partisi ile başlayıp geliştirme grubu danışmanı ile biten doküman incelendiğinde; 1-5 sayfalar arası: IRAK BAAS PARTİSİ KÜRT BÖLGESİ Selahaddin Kenti KDP'nin karargahının bulunduğu yazlık bir kent. Büyük bir ompleks kurmuşlar. Bütün yönetim organları oraya yerleşmiş. Misafirhaneleri var. Beş yıldızlı bir otel ayannda. Cuma gününü beklerken Mesut Barzaniyle görüşebileceğimi, ama işin varsa ve gitmek istiyorsan Polit Büro sekreteri Cevher Namık'la görüşmeyi kabul ettim. 3.Resmi görüşmeler: Görüşmelere saat 21.30 civarında başladık ve tamamen 1 saat sürdü. Cevher Namık, beni Türkçe hoş geldin diyerek karşıladı. Çocukluğunun Kerkük'te geçtiğini ve Türk'lerle beraber büyüdüğünü söyledi. Önce KDP'yi Avrasya Konferansına davet eden mektubu verdim. Konferans hakkında bilgiler istedi. Görüşmeleri tutanağa geçiren bir katipte görüşmede yanımızda bulunuyordu. Konferans ile ilgili bilgileri aldıktan sonra Parti olarak değerlendireceklerini söylediler. Ayrı bir devlet: Ayrı bir devlet ilanının Türkiye'nin müdahalesine neden olacağını söyledim. Sorunun en doğru çözümü Irak'ın işbirliği içinde yabancıları dışlayarak bulunabileceğini söyleyerek dikkat çektim. Bana verdiği cevapta aynen şunları söyledi: KDP parti olarak hiçbir zaman bağımsızlık, ilan etmeyi veya ayrı bir devlet kurmayı programına almamıştır. Gönlümüzde olsa bile, bölgedeki güç dengelerinin buna izin vermediğini biliyoruz. Biz Türkiye'nin dostluğuna büyük değer veriyoruz. Gerek şimdi gerekse Saddam tarafından sıkıştırılıp Türkiye'ye sığınmak zorunda kaldığımızda bize kucak açtı. Şimdiki yardımları bile çok büyük. Dünyaya açılan tek kapımız Türkiye'dir.


PKK Sorunu: PKK'nin köylerine saldırdığım, köylüleri öldürüp yaraladıklarını bu nedenle kendilerini korumak zorunda kaldıklarım söyledi. Etnus kampını yapıp oturmalarını önerdik. Onlar ise tersini yaptılar. Hem bizim dağ köylerimizi yaktılar, hem de Türkiye'ye saldırarak, Türkiye'nin topraklarımıza girmesine neden oldular. Bunun üzerine topraklarımızı terk etmelerini istedik. Çatışmanın nedeni budur. Bize Türk Devleti ile işbirliği yapıyor diyorlardı. İşte, Apo kendisi işbirliği yapıyor. Şu anda Talabani'nin bölgesinde İran sınırına yakın yerdeler. Türkiye ile birlikte onlara operasyon yapacağımız doğru değildir. Türkiye'deki Kürt Sorunu: Türkiye Kürtleri ile ilgili olarak Partimizin fikirlerini ve programını sordular. "Acil kardeşlik Çözümü programımızı özetledim. Irak ile Türkiye arasındaki farklılıkları belirttim ve Türkiye'nin ortak bir devlete dönüştüğünü açıkladım. KDPTiler Türkiye'ye gıptayla baktıklarını, bu nedenle PKK'nin dağa çıkmasını anlayamadıklarını, Irak'ta ise hiçbir yasal çalışma imkânı olmadığı için zorunlu olarak silaha sarıldıklarını söylediler. IRAK GEZİSİNİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ 1. 1920 de çizilen Misakı Milli doğal ve gerçekçi bir sınırdır. Bugün kuzey Irak ya da Kürdistanı olarak anılan bölge aslında Türkiye'nin her bakımdan (iktisadi, nüfus, coğrafya, kültür) doğal uzantısıdır... Şeklinde ibareler bulunan doküman, 6-8 arası sayfalar: "Kuzey Irak Gezisi İle İlgili Rapor" başlığı altında, içeriğinde Kuzey ırak'a yepılan bir gezi ile alakalı izlenim ve değerlendirmelerin anlatıldığı, Bu gezide dikkatim çeken ve rahatsızlık duyduğum konularm başında Tuncay'ın gevezeliği, hafifliği ve kendini ele veren tutum ve konuşmalarıydı. Özel sohbetlerimizde, İşçi Partisi ve Doğu Perinçek karşıtı bir hava hakimdi Yine bu sohbetlerimizin birinde, bütün sol ve sağ örgütlerini devletin kurdurduğunu, bu örgütlerin yönetiminin, özel kuvvetlerin ve MİT'in elinde olduğu şeklinde konuşması canımı sıktı. Mesut Barzani ile görüşmemizde, KDP dış ilişkiler bölüm başkanı Ömer Bottani heyeti tanıtırken, beni hem heyet başkanı hemd e İşçi Partisi Kardeşlik Bürosu başkanı olarak tanıttı. Dönüşte sınırda Özel K.K'lığı bizi özellikle ben ve Tuncay'ı tabura götürerek sohbet adı altında çok kibar ve nezaket içinde ağzımızı aradılar ve orada neler konuşulduğunu, kimlerle görüşüldüğünü öğrenmek istediler. Biz de gidiş nedenimizi ve görüşmelerimizi kısaca anlattık. Ankara'dan aranmalardan sonra bizi bıraktılar. Cizre'da Alay komutanına uğrayacaktı. Ben de gelip tanışmak istiyorum bekle ileride lazım olur demem üzerine telefonla konuşup, zamanımız daraldı, daha sonra görüşürüz diyerek görüşme iptal edildi. Son küçük bir not; Tuncay kılık kıyafet olarak kendini uzaktan ajan gösteren bir görüntü çiziyor. Saç tıraşı, gözlüğü, elbiseleri, duruşu ve konuşması, uzaktan onu ele veriyor. Üzerinden zaman geçtiği için notlarım bu kadar. Selamlar ve sevgiler Bayram Yurtçiçek 9-21 sayfalar arası: "Kuzey Irak Seyahat Raporu" başlığı altında,


NC Mühendislik ve danışmanlık Şirketi olarak ismi verilen şirketin Kuzey Irak"a yapmış olduğu ticari anlamlı ziyaret ile alakalı bilgiler içerdiği, Kuzey Irakta gerçekleştirilebilecek ticari yatırımlar (Cezaevi Projesi, koyun bağırsağı alımı, hurda bakır vs.) hakkında bilgiler içerdiği, "Kürdistan Demokrat Partisi Başkanlığına Sayın Mesut Barzani" ibaresi altında Türkiye-Kuzey Irak Ticari İlişkiler Geliştirme Grubu Başkan Celal Kasarcı tarafından her iki ülke ekonomisine katkıda bulunmak amacıyla ticari faaliyetler için Kuzey ırak yönetiminden yasal izin ve destek isteyen mektup-dilekçe bulunduğu, "....NC Mühendislik ve Danışmanlık Limitet Şirketi üyeleri seyahate pazartesi günü İstanbul Diyarbakır uçuşu ile başladılar....Çarşamba günü grubun diğer üyeleri olan Ümit Bavbek, Tuncay Güney, ilhan Gence ve Levent Köymen uçukla İstanbul Mardin yaparak geldiler....onları Cemil Üstün ve Celala Kasarcı karşıladı...." Şeklinde ibareler bulunan doküman l'den 36'ya kadar numaralandırılan özgeçmiş ibaresi ile başlayan, yok edildiği kanaatine varıldı ile biten faks çıktısı doküman incelendiğinde; Üstünde el yazması Fikret Akfırat'm dikkatine yazan, 1-5 sayfalar arası: Ümit SAYIN'a ait özgeçmiş bilgileri (aldığı eğitim, Bilimsel araştırma deneyimi, çalıştığı spesifik konular, Bilgisayar Deneyimi, aldığı burslar, üyelikleri, çevirileri vb. bilgiler içerir) 12-14 sayfalar arası: "Ordu Haberine Notlar" başlığı altında, en sonunda 10 May 93 ibaresi bulunan, Generallerin bekleme süresinin Yeniden 4 yıla çıkmasından yararlanan generallerin özellikleri şeklende başlık atılarak Hv. Tümgeneral Remzi UTKUN, Tümg. Erdoğan Ergenekon, Tümgeneral Erdinç Türe hakkında değerlendirmelerin yapıldığı, "...orgeneral olmasına kesin gözüyle bakılan üç Korgeneral var; 1-Hüseyin KIVRIKOĞLU: Geçen yıldan temditli. 5. Kor. K. Çorlu 2: Teoman Koman 3.Hüseyin Karacaarslan (KKK Kurmay Başkanlığı yapıyor. Şimdi İlter yerinde) Bu üç isim için kesin yükselirler deniliyor. Dördüncüsü belli değil. 10 May 93 12:58 yazan doküman 15-20 sayfalar Arası: Adnan Akfırat'm Dikkatine başlığı altında Hikmet... tarafından gönderildiği değerlendirilen ve " Generallerin bekleme sürelerinin 4 yıla çıkması ile bu yılın Ağustos'un da yüksek askeri Şura önüne gelmekten kurtula generallerini listesinin gönderiyorum....Bunu yazarken Avukat emin Değer ile konuşum. Bu fikir doğru. Albaylarda 27 Mayıs kuşağının son kalıntıları. Kıdemli albaylardan kalanlarda bu 30 Ağustosta gidecekler. Yerlerini, 1965 sonrası Namık Kemal Ersun'un talebeleri gelecek. 1 Mayıs'm Çiğli suikastının mimarının talebeleri. ...Hikmet" şeklinde ibarelere bulanan, "01.Org Muhittin FİSUNOĞLU 1948-3 1987 Kara Kuvvetleri Komutanı" şeklinde 156 üst düzey askeri komutana ait bilgiler, 21-31 sayfalar arası: Şemsi Denizer isimli şahsın öldürülmesi ile alakalı otopsi raporları ve davaya ait değerlendirmelerin yapıldığı el yazması notlar, 32-34 sayfalara arası: El yazması üstünde "acele Ferid İlsever'e generallerin Bekleme süresinin 4 yıla çıkmasıyla Şura Önüne gelmeyeceklere Kara Kuvvetlerinde" yazan ve Orgeneraller-Korgeneraller- Tümgeneraller-Deniz Kuvvetleri-Hava Kuvvetleri-Jandarma Kuvvetleri-Kara Kuvvetleri başlıkları altında üst düzey askeri komutalara ait isim ve kurum bilgisi bulanan doküman ^ ¥


l'den 15'e kadar numaralandırılan 16 Ekim 1990 ile başlayıp, tekrar arayacağım ile biten doküman incelendiğinde; Üstünde el yazması "HASAN YALÇIN"A" yazan, 16 Ekim 1980 Saat: 15.00 başlığı altında, "16 Ekim 1980 Saat 15.00 civan HASAN YALÇIN'A Ümit Sezgin'i tanıyormusun, Tempo'da Hacı Bayramdaki yuvalanmayı yazdı.Onlan boş verin siz,onlarla ilişki kuranlar üçüncü elden kişiler. Asıl adamlar arkada. Şenol Özaltm var, Orhan Şahin var. İstanbul'da Çek senetçiler vardı, KİP vardı, şimdi dağıldı. Şenol Özaltm'm bir bacağı sakat. Bu adam. 1. Kabe katliamı sırasında (olayın orijinal adı var, onu da söyledi.) ordaydı. Defalarca İran 'a girdi çıktı. Ankara'da İran Kültür Ateşesi İsa Rezazade vardı. Onunla ilişkileri vardı. Ankara'da Hacı Bayram'da iki Irak'lı vatandaşla görüşmeye başladılar. Para alıyorlardı. —8. Durağı biliyor musunuz, orada.. .(telefon kesildi) (bir süre sonra tekrar aradı) -Çorum'da Aşura dergisi var. Ona da finansman sağladı. Çek senet işi yaptılar, naylon fatura, bir ara demir tüccarlığı. Sonra hatırdılar. Ama şimdi maddi durumları çok iyi büyük iş yapıyorlar. Kim sağladı bunları biliyor musunuz? (Biz biliyoruz anlamında). Hiram Abas olayını 055"e ihbar ettik. Üçok olayını da bildirmiştik. Üç kişiydiler. Biri apartmanın içinde girişte bekliyordu. Biri arkadan takip etti. Girerken seslendi, geriye dönünce işi bitirdi. Biri de dışarıda bekliyordu. Üçok'a hazırladığı bir rapor için ilahiyatla bağlan olan birileri daha önce elden kitap vermişti Üçok, bu gelen kitaplan da onlar göndermiştir diye güvendi açtı. Bu adamlar (yani bombalı paketi gönderenler) bunu biliyorlardı. İlişkileri olabilir. Hiram Abas olayını bildirmiştik. Şimdi Ferhan Şensoy var, o gidecek. Çok yakında. Ankara'da bir MİT emeklisi var. Geveze. Oda bu günlerde kesin gidici. —Mahir Kaynak mı?(gülerek )Evet. —Niye, Onun ne zararı varmış?-Çok konuşuyor. —Turan Dursun'u da bunlar mı vurdu? —Haa, Koşuyolu cinayeti mi? Evet, tabi. —Peki bu cinayetlerin arkasında devlet var diyenler haklı. —Ne devleti, devletin gözünü seveyim ben. Belki birkaç kişi devlet içine sızmış olabilir ama devletin ilgisi yok. —Hiram Abas olayım 055'e telefon açıp polise bildirdik. —Şimdi Ferhan Şensoy ve Uğur Mumcu da sırada. Mumcu poligonda atış talimi yapıyormuş ama buda kurtarmaz. Kısa süre önce götüreceklerdi, Almanya'ya gitti ve kurtuldu —Doğu Perinçek kesin gidecek. Perinçek'i aradılar, Hapisteydi kurtuldu. Şimdi yine peşindeler. Çocuklarının okullarını araştırdılar. Şule Perinçek'i araştırdılar. Sizden yine eski Aydınlık yazı işleri müdürü Doğan Yurdakul'un, Fatma Yazıcı'nın ardında dolaştılar. Eski yerinizde Kaynak yayınlarına Kontragerilla kitabı için gelen iki kişi vardı, biri sarışın. Bunlarında onlarla ilişkisi var. Şerafettin Elçi hiç Hacıbayram'a kendi tanıdıklarından birilerini gönderdiler mi? Daha önce Elçi'nin yanında çalıştığını söyleyen biri, Şimdi Orhan Şahin'in kızıyla nişanlılar. Hacı bayram'a (yani buradaki çevreye) eski Devyolcu olduğunu söyleyenlerden "hidayete erdim" diyerek gelenler oluyor. Ama onlara "anten" diyorlar oradakiler. İki yıl önce MİT'e olaylar başlayacak diye bildirdik. O zaman hedef Erol Simavi idi. Annesinin mevlidi vardı, orada işi görülecekti. Ama gelmedi ve kurtuldu. Onun yerine


"Çetoyu" (Çetin Emeç) vurdular. Emeç'i vuranlar, eski ülkücülerden dört kişidir. Bu cinayetlerde tetiği çekenlere bakmayın. Esas arkasındakiler önemli tetik çekenlerde eski ülkücüde, eski Dev-Yolcu da var. Burhan Kavuncu'yu dövmek istediler. Katillerden bir Kubilay U... (Tam soyadını telaffuz ederken telefon kesildi. "Umur,, "Uğur", vb gibi bir izlenim doğdu bende. Ama u dışında bir harf telaffuz edilmedi. Eymür'ün telefon numarasını istedi. O'na da anlatacağını söyledi. 17 Ekim 1990 Saat 15.45 Doğu Perinçek'i evinden telefonla aradılar. -Tempo'da çıkan yazıyı okudunuz mu, Hacı Bayram ...Bedri Karafakioğlu'nun katilleri. Sizin kodunuz 055, Nihal Atsız'm şiiri öldürülme şifreniz, Topal asker şiiri. —DP: Siz kimsiniz, isminiz? -İsim nasıl vereyim, kelleyi koltuğa almışım, Ahmet diyelim şimdilik Uğur Mumcu, Doğu Perinçek, Turan Dursun, Erol Simavi ilk hedefler bunlar. Hatta Erol Simavi gitmişti seyahate gidiyor. (Bir kadından söz ediyor Erol Simavi ile ilgili olarak. —Kimler hedef bildirebilir misin? (Önce biraz tereddüt ediyor, isim vermek istemiyor gibi sonra kağıt hışırtıları geliyor) —Durun elimde liste var. Nazlı Ilıcak, Altemur Kılıç, Rauf Tamer, Fahir Armaoğlu, Yavuz Donat, Mehmet Barlas, Cüneyt Arcayürek, M. Ali Birand, Hmcal Uluç, Murat Belge, İlhan Selçuk, Aziz Nesin, Talat Hamlan, Sami Kohen. ACİL VURULACAKLAR —Acil Vurulacaklar listesi var. Doğu Perinçek Engin Ardıç Uğur Mumcu Ferhan Şensoy Fatma Yazıcı Rahmi Turan İlhan Arsel Bedrettin Dalan İhsan Doğramacı Taha Akyol —DP: Peki kim bunlar? —Eski ülkücüler bunlar. Ama önemli olan tetiği çeken değil, arkasındakiler. Hiram Abbas önce durdu, Çünkü tanıd çocuktu, evvelce onunla görüşmüştü, öbürü arkadan geldi vurdu. Listede başkaları da var: Kamran İnan, Recep Ergun, Mahir Kaynak, Atilla Aytek, Türkan Akyol, İhsan Doğramacı, Trabzon Teknik Üniversitesi Rektörü. Bir de ikinci kademe öldürülecekler var, Belamlar DP- Nedir Belam? -(Çok iyi anlaşılmadı. İslam tarihinde bir Açıklaması var) -Belamlan sayıyorum, öldürülecekler ikinci kademede: Salih Özcan, Mustafa Kalaycıoğlu, Eğmen Topbaş, Fethullah Gülen, Muhammet Raşit hani Adıyaman'daki Menzil Şeyhi, Hüseyin Hilmi Işık, Enver Ören, Niyazi Adıgüzel olayından sonra yaptı o nedenle, Esat Coşan, Necmettin Erbakan, Kemal Kaçar, Abdurrahman Dilipak, İsmail Nacar hani sizin dostunuz, Taha Akyol,Ercüment Özkan.... —DP: O kim?

—Hani iktibas dergisi var ya, onun müdürü, Fehmi Koru. İkinci kademe hedefler bu. Kıbnsta dün bombalama olayı oldu. Anarşiye çekilecek gruplarla ilgili. Polis müdürü ve askeri yetkililer... —DP: Kim bunlar? —Abdi İpekçiyi vurduranlar. —Oral Çeliklerini? —Onlar tasviye oldu. İşleri bitti tasviye edildiler. (İki çocuğun nasıl öldürüldüğünü anlatıyor. Cengiz Ayhan'ı iki kez elektrik çarptı-Gülüyor) Arşivleri var. İstanbul Üsküdar, Hacı Bayram, Sıraselviler'de Çek senet bürosu. DP- Merkezleri Buralar mı? —Gülüyor. Beyko'yu biliyor musun? Rum Ermeni Yahudi Katliam Ordusu. Ferruh Sezgin'i kafana yaz. Yeni Düşünce dergisi (yazarı veya müdürü dedi) Sol eylem tarihlerini yaz. 21,22,26,30 Ekim tarihlerinde sol eylem yapılacak. Bu günlerde Mehmet Ağar'a hoş geldin eylemi var. 9-10 Kasım'da eylem var. Şimdi şifreleri veriyorum, yaz: "Rableri onları Yahudilerin nankörlüklerinden dolayı maymuna çevirdi." DP: Kim bu? —Talat Hamlan DP: Kimsin sen, dostumuz musun? —Sizlerden hoşlanmıyorum. Dostunuzum desem yalan olur. DP: Peki niye arıyor ve bunları söylüyorsun? —Cebeci'deki toplantı vardı. Orada sizi savundum. Niye Doğu Perinçek öldürülecek. Amerikancı değil bu adam... Biliyorsunuz Uğur Mumcu ve sizin için sürekli yok MİT yok CİA laflan dolaştınlıyor. —DP: Peki senen fikrin ne, doğru mu laflar. Yok, sizin için doğru değil. Biz bildirdik bütün cinayetleri. Beyazıtta boş "Meclisi dolduran Hayvan sürüsü" şifresini biz bildirdik.Sonra Heyzen Tevfık. Yaz telefon numarasını. 179 01 18. —DP: Nedir bu numara? —Emniyet İstanbul İstihbaratı. Bildirdik hep. Hiram'ı Da bildirdik. Şifrelere devam ediyorum: "Senin kalbini kıracağıma Şeytanın bacağını kıranm daha iyi." Nihal Atsız'm "Topal Asker " şiiri. Buda sizin şifreniz. Çoktan gidecektiniz, Çoktan indireceklerdi sizi. "Kerkük'ün dereleri aksa yukan aksa" Bu da Emel doğramacının veya İhsan Doğramacı'nm. "Şan tiyatrosunda herhangi bir şeylere gidiniz" Ferhan Şensoy. Sonra sol adına bombalama yapılacaktı. Avrasya maratonuna yapacaklardı, olmadı. DP: Yani tek merkezden mi terör diyorsun, solu da sağı da aynı merkez yönlendiriyor diyorsun, öyle mi? —Tabi tek merkez. THKP-C/Acilciler idianamesini okudunuz mu? —DP: Nerden okuyayım, niçin? —Orada eylem fikri askeri öğrencilerden gelir, eylemi bizim kahraman çocuklar yapar, onlar gider gürültüye. Yaz yaz : Galip Erdem, Ferruh Sezgin —DP: Yani arkasında bunlar var mı demek istiyorsun? —Araştmn anlayın, yok öyle demek istemiyorum, haberleri var. —DP: Oral Çelik grubu mu işe devam ediyor? -(Gülüyor) Onlar kullanıldı, bitti işleri. Arkada yedekte bekleyen ekip vardı. Davit Morle'nin kitabını okudunuz mu? —DP: Hayır, ne kitabı o?

—İntikam çocukları... Bu kitabı okursanız Türkiye'deki olayları anlarsınız. O kitapta ihtiyarlar ve evlatlan var.(Daha sonra ihtiyarların evlatlarını kullandığını ve harcadığını söyleyecek) Mahir Hoca haklı (Mahir Kaynak'ı kastediyor). Aptal şeriatçılar yapamaz bunları, öyle organize değiller, beceremezler. Eski ülkücüler. Şu anda İhsan Doğramacı İstanbul'da evi kontrolda. Gözetleniyor izleniyor. Tempo da Ümit Sezgin yazdı. Okudunuz değil mi? Şenol Özaltm var. Bir bacağı sakat bu çocuğun. Suudi Arabistan. Bekaa'da eğitim görmüş. DP- Bekaa'da kimin kampında, hangi kampta? —Hüseyin Fadallah'm... —Orhan Şahin...

Suriyeli çocuk... Karaiblerden Mısır a gitmiş. Mısır... İhvani Müslimin... ayrılıklar. Cihad grubu var. Cihad Paşa grubu. Ümit Sezgin'i biliyor musunuz, nasıl bir insan o, güvenilir mi? —Tanımıyorum Ümit Sezgin'i. (Doğu Perinçek, gelsene bize konuşalım, yüz yüze anlat bunları) —DP: Niye anlatıyorsun bize bunları, amacın ne? —Devletten yanayım, milletimden yanayım. Sizin derginin orada örümcek karakol kurmuş. İskenderun da konferans verdiğin zaman Turan Dursun'un katili oradaydı, salonda sizin konferansı dinledi..Uzun boylu. Ankara Adana yolunda işinizi göreceklerdi sizin. Yapamadılar. Ne zamandır indireceklerdi sizi. DP- Peki Senin fikrin ne, iyi mi olur beni indirmeleri? —Size dost değilim ama siz öğrettiniz bize bazı gerçekleri. Havadan intihar saldırısı düzenlendi —DP: İsa Armağan’la ilişkisi var mı bu işlerin? —Yakındam tanırım onu. Siz yazdınız.(Gülüyor.) İran Meşhed'teki eğitim kampında Babası önemli.(Baba üzerinde duruyor dönüp dolaşıp) Bir dakika. ( Yanındakine sesleniyor: İsa'yı soruyorlar Ayşe Bir kadın sesi geliyor Söylemeyelim mi?) Oral Çelik'in üstünde biri var. Bir kez Yüzyıl dergisinden çıkmıştınız. O hürriyet matbaasına inen sokakta yanımdan geçtiniz. Ben boyacıydım. Bana "Naber koçum" dedin yanımdan geçerken. Teoman Koman paşaya anlatıyım mı bunları? —DP: Sen gel bize anlat, yolla bütün bu bilgileri. (Birkaç kez jetonu bitti, dışarıdan telefon ediyordu. Kalabalık bir yer .Sesler. Elinde kağıtlar var. Ama konulara hakim) AHMET'İN 2. TELEFONU —DP: Kıpnsla ilgili bir şeyler söyledin demin. Neydi onlar? —Türkiye'den gittiler. DP- Kim? Onlar işte. (Sürekli bazı bilgileri vermeye çalışıyor. Elinde kağıt var. Ama konuları biliyor. Aradan sordun mu ezbere cevaplıyor ve konulara hakim) —Hiram Abas, 22 Kasım 1987 günü Tuz gölünde Şereflikoçhisar, Hollandalı şirket varya Ünliver (dili zor dönüyor) Sana vitayı yapıyor, Hollanda firması, onun müfettişiyle buluştu. Ne konuştular? —DP: Ne konuştular? —Gülüyor. Araştırın bunları. Önemli. 7 Ocak 1998 gününde Düzce'de bir Çerkez köyünde buluştular. —DP: Köyün adımı Çerkez, yoksa Çerkezlerin oturduğu bir köy mü? —Çerkezlerin köyü. DP -Adı ne köyün ? —Sonra vereceğiz adını köyün. Büyük Hendek Nevi alom Sinagogu katliamında ölenler arasında çocuk yok, niçin biliyormusun? Biliyorsun Yahudi ayinlerine çocuklar kadınlar katılır. Ama o gün çocuk yok. Ayrıca Haham (?) David Asion o gün gelmemiş. Orada bir toplantı yapılıyor olmasın? Yeni Ermeni patriği, Gülbenkyan'm akrabası. .. .(Bilgiler zaptedilemedi) Senin İsrail evlerinde evin var değimli? DP- Benim değil, İsrail'le ilgisi ilgisi yok o evlerin, mebus evleri onlar. Babamın evi var. orada. -Murat Bayrak ... Abda ajanı mı, alman ajanımı? Orly hava alanında bavul patladı 8 fransız vatandaşı öldü. DP- Kim yaptı? Cemal Kutay'm Teşkilatı Mahsusa kitabını okuyun. Cevabı orada. Sonra Enver Paşa'nm Gizli vasiyeti Kapalı Çarşıda kilim satan Ermeni'de.Yanın da çay ocağı var dükkanın. Esat Oktay Yıldıran'ı Kısıklı'da öldürenler.. ..Sonra gittiler ne arıyorlardı? Albay Rıfat Uğurlutan'ı öldürenler sol değil. Çorumda 10 yıldır arkeoleji kazısı yapan alman amca Almanların Lavrance'i. Türkeş'in Almanlarla ilişkilerinden bazıları bayağı rahatsız. Son askeri ihalelerde Almanların payı ne, araştırın bunu. Almanların yüzdesi düştü. Almanların anti kominist kişilere para aktarmaya son verdi. Şimdi bu faaliyetler için para Suudilerden geliyor. ABD Almanya'yı engellemek istiyor. Münafıkların başı Üç S'yi biliyormusun? Birinci S: Sol. İkinci S : Sağ. Üçüncü S: Silahlı Kuvvetler, yani ordu. Ona da sıra gelecek. Onlardan da indirecekeler. Recep Ergun'u, adamı indirecekler. En son da Kenan bey. —DP: Peki hedefleri ne? -... Başka soruların var mı sor söyleyeyim. —DP: Erol Simavi'den söz ediyordun, öldüremediler dedin bir kadından söz ettin. —Fatma Melek. Annesinin 40. yıldönümü mevlidi vardı. Kanlıca'da .Camide mevlüde gelecekti. Orada halledeceklerdi, gelemdi, o iş kaldı. Ben size bize gelenleri veriyorum. İhtiyar, evlatları Yetimhaneden alınmış çocuklar var o kitapta. Kullanıyor harcatıyor sonra. Çocuklar ayıktı şimdi. İkisi ayıktı. Biri kalp krizinden gitti. Öbürünü iki kez elektrik çarptı nasıl oluyorsa? İhtiyarlar çeşit , * -- "*" "^ ^ t. Hiram şirkette ' • -' *J \,


Cihad paşa kendine has çocukları var. Seni ilticaya karşı olduğundan değil, PKK taraftan olmandan dolayı indirecekler. Temizleyecekler. Beni eğitiyorlar, ağbeyler, babalar, amcalar, sonra da.... NOT: Jetonlu telefonla aradı. Yanında bir kız vardı. Çok sesler geliyordu. Kalabalık bir yer. Benim sesisimi zor anlıyordu, kalabalık nedeniyle / Elinde kağıtlar var. Bazı şifreleri vermek istiyor. Bazı bilgileri hızla anlatıyor, okuyor büyük ihtimalle. Arada "soracağın var mı" diyor. Enson "Mehmet Eymür'ün telefonu var mı sizde, bana verin onu dedi.Eymür'ü arıyor. 17 Ekim Çarşamba ..ayıl'ı aradı —İran Savamak'ta eğitilen adamlar ABD elçiliğine saldırı düşündüler. Bazı vatandaşlar buna inanmadılar. MİT'teki bazı vatandaşlar... —Soru üzerine: Şenollar henüz işin teorisindeler. Emniyetin Terör Dairesine, Karanfil sokağa girip çıkıyorlar. —Safa Kırla: Kalp krizinden gitti. İstanbul üniversitesi. İsa ArmağanTa bağı vardı eskiden... İki üniversiteye jokerle aldırdığı bir şahıs... —DP: Mahir Hoca'nm neresi haklı? (Tatminkar yanıt yok. Geçiştiriyor) —Binbaşı Esat Oktay öldürüldüğü zaman Rıfat Uğurlutan ile aynı aynı görevdeydi. Olaydan sonra Varujan Kumdagezer'in butiği basıldı. —Ağbi Ferdi Tamer napıyor? Onun karpuzcu dükkanına gidip yardım etmek geldi o zaman gazeteden okuyunca içimden. Alparslan Türkeş'in kapısını beklerken gidip Ecevit'e de yardım etmiştim. Çok dürüst mütevazi bir insan. —DP: Olayların özü nedir? —Hürriyet yayınlarından çıktı "Votka-Kola" diye bir kitap var. Onu okuyun anlarsınız. Alman -ABD çarpışması. -Gruplar şu an panik içinde . -Girmediler dans ettiğimiz??? —Alman kanadı bölündü şu sıra. 17 Ekim Çarşamba İkinci arama Önemli adam: Emekli asker, Fahri Görgülü'nün sınıf arkadaş Haluk Akter'in yakından tanıdığı, Ufı mağazasının yanında dükka var.İstanbul'dan çekildi. —Oral Çelik'in üstündeki adam ordudan atılmıştı. Gösteriş için onu ordudan attılar. Aslında faaliyetini sürdürdü. —Hacı Bayramda askeri okuldan atılma Üç kişi var. Bunlar Sefanın memleketinden... 8 üniversiteden... —Papa vurulduğu zaman üzerinde zırhlı elbise vardı. Papayı ameliyat eden doktor ölü bulundu. —Özal yaramazlık yaptı. Hiram'a görev vermesi o grubu huzursuz etti. (Suikastın nedeni sorulunca verdiği cevap) —Fikri Sağlar klubün birinden öğrendi onları. —Çeçenim. Kafkasyalıyım (Konuşma sırasında sorulara cevap olarak çıktı bunlar) —Oral Çelik mutemet olarak çalışıyordu. Oral'in üstündeki görevliydi. -"Meclisi dolduran hayvan sürüsü" :Neyzen Tevfık'in şiir kitabının arkasında yazar. Bahriye Üçok ve Türkan Akyol'u öldürme şifresi. —Şenol Özaltm, İç Aydınlık 347 62 37. —Suriyeli Çocuk hakkında: Şenol'la ilişkili. Aslında Suriyeli değil. Afganistan veya Pakistanlı fakat Suriyeli olduğunu söylüyor. ABD pasaportu ve dolar var. Dev-Yol kökenlilerle de Esat efendicilerle de ilişkili. Cuheymiyi seviyor (İki katliam var kabede cuheymi onlardan biri) / ' *> -**^A â^o-C^'

  • ■ > • •■#"7-

—Suat? (İlk soruşta cevap vermedi, bilmiyorum dedi) Daha sonra Bizim Ocak dergisinden Suat'ın tanıdığı olabilir o. Telefonda sorulduğu zaman, ilkönce aklına gelen ilk ismi söylemiştir. HÜSEYİN KARANLIKTA KONUŞMA (El yazması ile yazılmış) —Ben Ahmet, Doğu bey gelmedimi? —Henüz gelmedi buyurun. -Dün söylediğim iki kişi var ya, Üçok'la ilgili . Onlar şimdi Oran ve Dikmen sitesinde dolaşıyorlar. Ecevit ve Türkeş'in evlerinin bulunduğu yerler. Birinin peşindeler. Ecevit ve Türkeş'in evinin civarında gözükmüşler. —Bunlardan birini mi vuracaklar? (Biraz beklemeden sonra )olabilir. —Peki, kim bunlar, isimleri ne? Eşgal verdin mi? Ben bu iki kişiyi anlamadım. —Ben Doğu beye söyledim, o biliyor. Şimdi isim veremem. —Peki, niçin bunları bize anlatıyorsun. Büyük gazeteler var, Sabah , Hürriyet. —Sansasyonel bir haber yapmak istemiyoruz. Halk etkilenir. —Ama dün bana söylediğin isimler içinde Ecevit'le Türkeş yoktu, nerden çıktı şimdi. —Ben Doğu Beye daha geniş bir isim listesi vermiştim, orda varlar. —Peki, biz yayınlarsak, bizden alır yazarlar yine öyle olmaz mı? —Sizin gerçekçi olduğunuzu biliyoruz. Siz daha doğru değerlendirirsiniz. Hem şimdi yayınlamayın. Ben size göndereceğim. Bir arkadaş göndereceğim. Dinlenmeyen bir telefon numarası verin. Orda daha geniş bir bilgi vereceğim. —Biz bir telefon numarasını hazırlayalım da, en iyisi gel buraya, yüz yüze konuşalım. Telefonun bir sürü güçlükleri var. Yüzlerce insan girip çıkıyor. Sizi kim bilecek. —Ordakiler beni tanıyorlar. Sizin etraftakiler. Bizim de güvenliğimiz söz konusu. Anlamanız lazım. HASAN YALÇIN'A( el yazması ile yazılmış) (Bu notları santralda görevli arkadaş almış. Arayan ,önce Doğuyu sormuş, yoksa Hüseyin Karanlık'ı istemiş. O da bulunmayınca acele bir tempoyla yazdırmış.Jetonla aramış, bitince sonra tekrar ararım demiş. Adını Ahmet, yada Ali gibi kısa bir isim olarak söyledi diyor. Beni ve konuyu biliyorlar demiş.) 16 Kasım İller: Maraş, Malatya, Erzincan, G. Antep, Aksaray. Cephanelikler: Erciyes, Hasandağı, Ağrı, Nemrut, Toros, İstanbulda Anadolu kavağı, Cenevizliler Kalesi, Sürmene Manastın. Mehmet Ali Ağca, İsa Armağan gibi Niğde Aksaray'a geldi. Akimeskop (?) Kooperatifinde bekledi Nevşehir'de pasaportu hazırlanana kadar. İki grup var: l)Vurucu grup. 2)İdeolıjik gruplar içine girerek yönlendirme ve kışkırtma yapan grup. Bunlardan ayn birde Çerkez grubu var. Diğer gruplara sızan kişiler Çerkezlerden seçiliyor. Bu gruptan ayrılan bir ihtiyar var. Havaalanını ve Kapalıçarşı baskmlanna kansan. Bu adamın çocuklanndan biri Etimesut'ta , diğer çocuğu da Kanlıca'da ölü olarak bulundu. Geride 7 çocuğu var. Onlar devreye girecekler. Kasımda , en geç 15 Ocak'a kadar dini grup vuracak. (Bunlan şimdilik yazmasınlar, tekrar arayacağım.) HASAN YALÇIN'A (el yazması ile yazılmış) AHMET'İN TEHDİT TELEFONU 1 ARALIK 90 CUMARTESİ Adının Ahmet olduğunu söyleyen bir şahıs Cumartesi günü öğleden sonra dergiye telefon ederek, önce Doğu Perinçekle, sonra Hüseyin Karanlıkla konuşmak istediğini söylemiş, ikisinin de dergide olmadığı söylenince şu notu onlara ilet diyerek söyledikleri: "Cihat paşa ile uğraşıyorsunuz. Uğraşmayın. Uğraşırsanız size de bir bomba gelir. Hani aşağıda buzdolabı paketleri var onun gibi bir şey gelir hepiniz havaya uçarsınız." Notu alıp, aktaran. Duran / , „


Hasan YALÇIN'a (El Yazması ile yazılmış) (Bu notları santralda görevli arkadaş almış. Arayan, önce Doğu'yu sormuş, yoksa Hüseyin Karanlık'ı istemiş. O da bulunmayınca acele bir tempoyla yazdırmış. Jetonla aramış. Bitince sonra tekrar ararım demiş. Adın Ahmet, ya da Ali gibi kısa bir isimi olarak söyledi diyor. Beni ve bu konuyu biliyorlar demiş) İller: Maraş, Malatya, Erzincan, G. Antep, Aksaray Cephanelikler. Erciyes, Hasandağı, Ağrı, Nemrut, Toros, İstanbul'da Anadolu Kavağı, Cenevizliler Kalesi, Sürmene Manastırı Mehmet Ali Ağca, İsa Armağan gibi Niğde Aksaray'a geldi. Akimeskop (?) kooperatifinde bekledi Nevşehir'de pasaportu hazırlanana kadar. İki grup var: 1) Vurucu Grup, 2) İdeolojik gruplar içine girerek yönlendirme ve kışkırtma yapan grup. Bunlardan ayrı olarak bir de Çerkez grubu var. Diğer gruplara sızan kişiler Çerkezlerden seçiliyor. Bu gruptan ayrılan bir ihtiyar var. Havaalanı ve Kapalıçarşı baskmlanna kansan. Bu adamın çocuklanndan biri Etimesgut'ta, diğer çocuğu da Kanlıca'da ölü olarak bulundu. Geride 7 çocuğu var. Onlar devreye girecekler. Kasımda en geç 15 Ocak'a kadar dini grup vuracak, (bunlan şimdilik yazmasınlar, tekrar arayacağım) l'den 21'e kadar numaralandırılan 1 Aralık 2001 ile başlayıp mümkün görülmektedir ile biten doküman incelendiğinde; "11 Aradık 2001. Saat 18.30-19.00" ile başlayan 1 sayfalık doküman içeriğinde, Jandarma Kıdemli Albay Ali Dikmen- Söz konusu telefon numarasında bu isimde bir şahsın bulunmadığı, Jandarma Kıdemli Albay Mürsel Özer- BU kişi hakkında bazı iddialann yer aldığı ihbar mektubu ile ilgili kendisiyle görüşmek üzere telefonla randevu istendiği, Jandarma Kıdemli Albay Yaşar Karaoğlu-Aynı ihbar konusu ile ilgili kendisiyle görüşmek için telefonla randevu istendiği, daha sonra kendisinin aradığı ve ihbar ile ilgili görüşmeye gerek duymadığını belirttiği, "Cem Ersever' in ekibinde yer alan halen yurtdışında bir ülkede yaşayan eski JİTEM görevlisi Batılı bir araştırmacıya anlatır. Yaz 1997" ile başlayan 3 sayfalık doküman içeriğinde, Afganistan' da üretilen baz morfinin eroine dönüştürülerek Avrupa' ya taşındığı iki güzergah' m bulunduğu, bunlann; MİT-Ordu-Kontrgerilla-Ülkücü Mafya: Trafiğin %30' unu elinde bulundurdukları, mali Mersin limanmdan gemiler ile taşıdıkları, İran ve Türkiye' nin Güneydoğu' sundaki laboratuarlar ile diğer ağlarda yakalanan ve yine uyuşturucu savaşını finanse etmek için tekrar satılan uyuşturucuların kaynak olduğu, Güneydoğu' da Mit ve Kontrgerillayla bağlantılı İsmail Kılıç ile Özel Tim Şefi Hayri Tezcan' in, İstanbul' da çetin Haspiren' in, Amsterdam' da Cuma Ali Karakoyunluoğlu' nun bu konuda koordinatör olduklan, PKK-Suriye İstihbaratı-Hizbullah-İran: Trafiğin %70' ini yönettiği, tamamen deniz yolunu kullandıklan, Mersin ya da Lübnan' m Mina kentini kullandıklan, uyuşturucuyu Avrupa' da görevlilerine yüklü miktarlarda para ödeyerek kontrol altına aldıklan limanlara götürdükleri, KİLİT İSİMLER başlığı altında; Türk Ordusu ve Mit de dahil olmak üzere bütün uyuşturucu sektörlerinin işbirliği içinde bulundukları, İran' da Said Mosani' nin sınır güçlerini, Osman Öcalan' m PKK' in İran' daki trafiğini kontrol ettiği, Deryus kod Ahmed Vahidi' nin Hizbullah' ı, Ahmed Falahian' m İran' daki trafiği, Mecid Kemal' m laboraruarlan kontrol altında tuttuğu, Kıbrıs koordinatörünün Albert kod Abdullah, Suriye' de ise Mustafa Hayr' m olduğu, LABORATUVAR VE DEPOLARIN YERLERİ başlığı altında; Abdullah Kar koordinesinde Urumiye yakınlarında Kuslage' de Humeyni Okuluna komşu bir /O 6 Avf^'Ol

çiftliğin PKK' m elinde en büyük laboratuar olduğu, ikincisinin Serdar koordinesinde Urumiye yakınlarındaki Zive' deki bir kurt mülteci kampında olduğu, Şevki koordinesinde serbest kentinde bir depo bulunduğu, Rıza, Derya ve Kudüs otellerinin depo olabileceği, Nirveda PKK kampında bir deponun olduğu, İran Ordusu' nun üssü Şehit Mustafa Pastar' da da bir deponun bulunduğu, "Bu öyle bir proje ki bir dini cemaati camiaya, bir okulu dünyaya taşıyor" ile başlayan 6 sayfalık dokümanda, uluslar arası faaliyet gösteren çeşitli eğitim kurumları ile ilgili bilgiler ile Türkiye açısından yapılan değerlendirme sonuçlarının yer aldığı ifadelerin bulunduğu, "Bakan danışmanın verdiği bilgiler(23 Mayıs 2000)" ile başlayan, 2 sayfalık dokümanda, Ahmet Taner KIŞLALI ve Uğur MUMCU olaylarının Amerika ve İsrail' in bir operasyonu olduğu ve bundan en çok yarar sağlayanların bunların oldukları, Emniyet içinde ve Mehmet EYMÜR yanlılarının İran üzerindeki kuşkuların azalması için işi sulandırdıkları, Irak ile ilgili çeşitli stratejiler geliştirerek İran' m bölgedeki etkinliğini artırdıkları, İran' m bu bağlamda Türkiye ile paralel olmadığı, Türkiye, Amerika ve İsrail' in gizli olarak yürüttükleri çalışmalar neticesinde Güneydoğu' da petrol ve doğalgaz rezervleri bulunduğu, bu planların İsrail' in elinde olduğu, esas katillerin İran' la bağlantılı olarak bilindiği, işin içinde Eymür grubunun olduğu, ABD Ermenistan ilişkileri gibi bilgilerin bulunduğu, "Gazi Erçel, Bilderberg toplantılarına üç kez katılarak. Bu toplantılar konusunda Türkiye rekoru kırdı" ile başlayan 3 sayfalık doküman içeriğinde, Merkez Bankasının uyuşturucu parasının aklanması ve transfer edilmesinde önemli bir unsur olduğu, Rüşdü Sadaçoğlu, Gazi Erçel ve Şükrü Karahasanoğlu' nun hortumcularm teorik ve uygulayacı üç babası olduğu, Akın Güngör ile Şükrü Karaçam' m ajan bankacılar olduğu, Gazi Erçel' in giden hükümetlere rağmen hala görevine devam ettiği şeklinde bilgiler ile Gazi Erçel hakkında gündeme gelen gelmeyen iddilar ve Merkez Bankası Niçin Kuruldu? Şeklinde açıklamaların yer aldığı, "Hazarfen 6 Nisan 2001" ile başlayan 2 sayfalık doküman içeriğinde, Yekta Güngör Özden, Çevik Bir ve Rıdvan Budak' in CIA ile ilişkili oldukları, 25 Ocak 2001 CIA istihbarat notu başlığında, Rıdvan Budak' m ABD ve AB yönelişi olarak değerlendirilen görüşme notları, devamında ABD' nin amacının Ordu' yu darbeye zorlamak olduğu, bu konuda ABD' nin bazı stratejilerinin belirtildiği, '^2.MİT RAPORU" el yazması başlıklı 4 sayfalık doküman içeriğinde, EGM Mehmet AĞAR' a bağlı, EGM Müşaviri Korkut EKEN' in sevk ve idaresinde genellikle eski ülkücülerden müteşekkil, sözde PKK ve Dev Sol' la mücadele etmek amacıyla bir suç ekibinin kurulduğu, bu suç ekibinde Abdullah ÇATLI, Haluk KIRCI, Abdurrahman BUĞDAY, Sami HOŞTAN, Sedat PEKER, Mehmet GÖZEN, Ali YASAK' un bulunduğu ye bu kişilere ait bazı bilgilerin yazıldığı, Askar Simitko, Lazım Esmaeili ve Tarık ÜMİT olaylarının bu grup tarafından gerçekleştirilen ancak faili meçhul olaylar olduğu, bu olayın uyuşturucu ticaretindeki anlaşmazlık nedeniyle gerçekleştirildiği, neticesinde 1 milyon dolar para aldıkları, devamında Tarık ÜMİT olayının belirtildiği, EGM Mehmet AĞAR' a bağlı özel ekibin, çoğunluğu kaçakçılardan oluşan 50 kişilik bir liste hazırladığı, bu listedeki kişilerden toplam 30-40 milyon doları bulan miktarda para alındığı, bu paraların Korkut EKEN tarafından paylaştırıldığı, Tarık ÜMİT' in bu ekibin işlerini bildiği, bunları zaman zaman dillendirdiği, arası çok iyi olduğu Korkut EKEN ile arasanının açılmasından sonra Korkut EKEN tarafından tehdit edildiği, Abdullah ÇATLI ve ekibinin Tarık ÜMİT' i öldürmek üzere araştırmalar yaptıkları, olayı araştıran İstanbul Jandarma Komutanlığı görevlilerinin özel ekipten Haluk KIRCI ile Polis memuru Ayhan AKÇA' yı yakaladıkları ancak EGM' den gelen «^

^ ğ 1617 m y~^ S\\


baskılar sonucu serbest bırakıldıkları, neticede bu eylemlerin devlet üniformasının koruması altında yürütülen uyuşturucu kaçakçılığı, çok büyük meblağlardaki çıkar ilişkileri ve cinayetler zincirinin bir halkası olduğu, önlenmemesi halinde bu ekibin gelecekte siyasi cinayetlere de tevessül etmesinin mümkün olacağı, şeklinde bilgiler bulunan doküman, (bu raporun MİT e ait olmadığı belirüilmiştir) l'den 3'e kadar numaralandırılan Washington ve Newyork'ta ki Türk elçiliğine giderek ibaresi ile başlayıp 1 yıllık eğitim dönemi bittiğinde ile biten doküman incelendiğinde; 2. Sayfasının üstünde el yazması Fuat Kozluklu 33 11 Windom Circle APT 3200 Alexandria Virginia 223... yazan Fethullah Gülen ve Zaman gazetesinin ABD'de ki faaliyetlerini içerir istihbarat nitelikli olduğu değerlendirilen yazı, l'den 73'e kadar numaralandırılan sponsor ile başlayıp Cevdet Saral 1. Sınıf Emniyet Müdürü İl Emniyet Müdürü ile biten doküman incelendiğinde; 5. Sayfa: 18.12.1997 Yalova tarihli Arif Ekim tarafından Feyza Perinçek'e hitaben yazılmış, 17.01.1997 akşamı YEKÇEV tarafından verilen yemekte dağıtılan broşür ve Gülerce kardeşler şeklinde belirtilen şahıslar hakkında istihbarat nitelikli olduğu değerlendirilen doküman, 27 Ekim saat:00.50 ile başlayıp iyi akşamlar ile biten doküman incelendiğinde; Üstünde el yazması 27 ekim yazan içeriğinde; Adam ve Hava şeklinde karşılıklı konuşma formatmda yazılmış, Rusya Moskova'dan operasyondan geldiğini belirten bir şahsın, bazı milletvekillerini istifa ettirdiklerini ve bunların hepsinin İşçi Partisine katılacağını belirterek, bu durumu Doğu'ya bildirilmesini isteyen bir sayfa doküman, l'den 2'ye kadar numaralandırılan Sayın Emin GÜRSES'in dikkatine ile başlayıp, 0 216 33621 78 numara ile biten doküman incelendiğinde; Bilgisayar çıktısı " Sayın Emin GÜRSES'in dikkatine" ile başlayan 10 (on) farklı şahsın isimleri altlarında Üniversite ve bölüm isimleri ve cep telefon numaraları, l'den 15'e kadar numaralandırılan Ülke tehlikede bunları durdurun ile başlayıp Bşçvş. Muharrem Keskin ile biten doküman incelendiğinde; Üst kısmında el yazması Hasan Celal Güzel'in provovakasyon yazan, "ÜLKE TEHLİKEDE BUNLARI DURDURUNUZ" başlığı ile başlayan, başlangıçta Alevilik söylemlerinin hoşuna gitmesi nedeniyle aralarına katıldığı grubun gerçekte Alevilikle alakalarının olmadığını ve Alevi söylemlerini kullanarak farklı amaçlar peşinde olduklarını anladığını, hedeflerinde vatansever insanlar ile ülke idaresi olduğunu, bu grubun bazı üst düzey generallerin de katıldığı Mayıs 1997' de yapmış olduğu gizli bir toplantıda almış olduğu kararları Ülke ve Devleti tehlikeye atacakları düşüncesiyle deşifre etmeyi kendisine bir görev kabul ettiğini, toplantıda çıkan kararların ise; Türklerin üstün bir Ulus olduğu safsatasının yıkın Atatürk' ün alevi kurt köylerini katletti gibi sözleri durdurun, Atatürk' ten başka kullanılacak neyimiz var. Güneydoğuda bizimkiler postu deldirmesin, buna yönelik önlemler alın. Tayin dairesi mutlaka elimizde olmalı. Cepheye bizden olmayan o namussuzları sürün. """"^^Zus^1^' Kürt konusunda öne çıkmayın, ordu alevi Kürt köylerini boşaltıyor, devlet zulüm yapıyor deniliyormuş, bize aydın insan lazım bırak gebersinler.


Alevi olmayana hiçbir zaman tam güvenmeyeceksin, alevi olmayan herkesin anti laik olma ihtimali uzun vadede de olsa olabilir. Dincilerin çok kızdığı ÇEVİK PAŞA ve DOĞU AKTULGA' da dahil, bu adamların milliyetçilik duygusu sokaktaki adamınki kadar fanatik, dinlediğin zaman Faşist zannediyorsun asla güvenmeyecek ama kullanacaksın. Ordunun müdahalesini sağlamak için, orduda ve sivil toplumda etnik ve irticai faaliyetleri seyredin, yer yer körükleyin. Ordudan altı ayda bir adam atarak, yarın darbe yapma gerekçenizi ortadan kaldırmayın, bırakın, tehlikeyi müdahale boyutunda büyütün. Herkes ne pahasına olursa olsun kendini gizlesin. Birliklerde bilinen ve deşifre olan varsa vitrin yapılsın, kendi söylemlerimizi seslendirsin. Her yerde irtica var kampanyası başlatılsın. Sadece eşi kapalı olan, namaz kılan değil, sağcı, milliyetçi, yarın irticaya kaçması veya size engel olması muhtemel herkesi yazın, ilgili mercilere şikâyet edin, onların adına dinci dergiler, gazeteler gönderin, akrabalarının adını öğrenin, onların isimleriyle başlarını belaya sokacak mektuplar, kartlar gönderin. Alevi olan birlik komutanları, yoksa Laikleri sıkıştırın, çokça eğlence düzenleyin, dansöz ve içkiyi zorlayın. Din ve milliyetçilik duygusunu zayıflatan yolların neler olduğu açık bunları kullanın. Okullarda öğrencilerin kız arkadaşlıklarını teşvik edin, yapabiliyorsanız, Osmanlı hayranlığını kırın. Cinsel konularda sınırlan zorlayın, çünkü bu konu insan zaafının başında gelir. Şeklinde olduğunun, devamında "VE GİZLİ TOPLANTIDA KONUŞMA NOTLARI!" başlığı altında Genel Kurmay Harekât Başkanı Korgeneral Çetin DOĞAN ile K.K.K.' lığı Eğt. ve Ok. D.Bşk.Tuğg. Volkan KAPLAMA arasında geçen; Çetin DOĞAN'ın, Türkiye'nin idaresi ordunun kontrolünde değil, darbe yapmayacağını yemin eden bir ordunun etkisi ne kadar olabilir, Tansu ÇİLLER şu anda dini söylemleriyle rol yapıyor da olabilir, ciddi de olabilir çünkü geberesi kadın Sünni, Mesut YILMAZ için de aynı şey geçerli, irtica tehlikesi iyice büyüsün, din bizim için zararlıdır, TÜRKLERİN ÜSTÜN BİR ULUS OLDUĞU SAFSATASINI YIKIN, hanımlarınız dekolte giysin diğerlerinin hanımlarını açık giymeye teşvik etsin, ÇEVİK PAŞA' NIN YERİNE BİZDEN AKILLI BİRİ OLSAYDI, KARADAYI SÜNEPESİNİN DAHA VERİMLİ OLMASINI SAĞLARDIK, Arkadaşlar çok çalışsın Bizim olmayan bu devlet mutlaka bizim olacaktır, Biz Türkiye'de İslam ile bağlantılı görülen ama bu dini tamamen değiştirecek bir Türkiye Aleviliği yaratmak zorundayız, Şeklinde beyanlarının olduğu konuşma metni, devamında "VE AYNI GÜNLERDE BİR BAŞKA TOPLANTI" başlıklı K.K.K.' lığı Eğt. ve Ok. D.Bşk.Tuğg. Volkan KAPLAMA ile aynı dairede çalışan Kurmay Albay Turgay TEKMEN arasında geçen; Volkan KAPLAMA' nın gerçek laiklik ancak alevi toplumda gerçekleşir, aptal komutanlar, her gün güdeme gelerek ülkedeki şeriatçı birikimi azaltarak bir müdahalenin önünü kesiyorlar, Doğu Paşa da ayrı görüşte, şeklinde beyanları ile birçok üst düzey komutanın durumunu belirtir beyanlarının bulunduğu konuşma metni devamında "VE YİNE TOPLANTIDAN ÇIKAN PRENSİP KARARLARI başlıklı,

Alevilik bu ülkede bir gurur kaynağı olana kadar, yani memleketi avucumuza alana kadar herkes kendisini gizleyecek "Fisunoğlu, bana korgeneral iken, 'ben karımı oynata zıplata bu noktaya geldim' demişti. Bizim için de ölçü bu olmalıdır" Deşifre olmuş aleviler... Sevgi desinler insanlık desinler ama ülke için oynadığımız belli etmesinler. Alevi dışında hiç kimse ateist olsa bile güvenilmeyecek... Hal hatır soranlara, "Allah' a şükür" densin. Bizi dinci sansınlar... PKK'ya karşı savaşanlara el altından şu mesajı gönderin, "sakın ha ölmeyin, bırakın Atatürkçü olsa da sunniler ölsün" Herkes, çalıştığı yerde irtica var yaygarası koparsın... irtica kokusu olan mektuplar iş adreslerine postalansın... Şeklinde olduğunun, bu yazılar ekinde; 1 sayfa orgeneral Doğu AKTULGA' ya bağlı olduğu değerlendirilen birimler şeması, 1 sayfa istihbarat birimleri şeması, 1 sayfa Kara Harp Okulu şeması, 1 sayfa Kara Harp Okulu şeması, 1 sayfa 9 Şubat 1996 Saat:20.30' da Ankara' da yapılan toplantıya katılım listesi, 1 sayfa Kara Kuvvetleri Komutanlığı Mezhepçi Yapılanma şeması, 1 sayfa K.K Destek Komutanlığı, 1 sayfa Kara Kuvvetleri Komutanlığı Mezhepçi Yapılanma şeması, 1 sayfa Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nda Mezhepçi Yapılanma ve DHKP/C ile irtibatlı subaylar şeması, 1 sayfa 1 Mayıs gibi aşın sol örgütlerin aktif yer aldığı olaylara katılan Astsubaylar şeması, 1 sayfa Eskişehir şemasını içeren doküman, l'den 3'e kadar numaralandırılan Saat:20.55 ile başlayıp iyi akşamlar ile biten doküman incelendiğinde; 1. Sayfasında: Üstünde el yazması 26 ekim 2002 yazan Saat 20.55 te ismini belirtmeyen bir bayanın Doğu PERİNÇEK' le görüşmek istediğini, ancak telefonu açan sekreterin: — Genel Başkanımız şu anda yok dediği, Bayanın, konunun önemli olduğu Samsun'dan aradığını emekli Tarih öğretmeni olduğunu ve 21.05 te Doğu PERİNÇEK' i çok önemli birisinin arayacağını söyleyip telefonu kapattığı, bu bayanın daha sonra 21.20 de tekrar aradığı Doğu PERİNÇEK' le görüşmek istediğini, sekreterin ise: — Kendisinin biraz önce yine aradığını genel başkanın olmadığını söylediği, bayanın 21.05 te başkanı çok önemli birisinin arayacağını söylemesi üzerine, sekreterin tabi arasın ama saatin 21.25 olduğunu ama kimsenin aramadığını, söylemesi üzerine bayanın; Doğu bey kendisini destekleyenleri açıkça söylemesin. Ben de eski 68'lilerdenim sakın yanlış anlamayın, kendisini destekleyen grubuz biz dediği, İsmi Hava olan sekreter ise: —Nasıl yani kişilerden mi kurumdan mı bahsetmesin dediği, Bayanın ise; siz bu kadar söyleyin kendisi anlar dediği, Bu konuşma üzerine sekreterin, bayanın bahsettiği kişinin telefonunu istemesi üzerine, bayanın Samsun kod numaralı 233 34 66 numaralı kendisine ait telefon numarasını vermiş olup, Doğu beyle önemli birisinin görüşeceğini 27 sindeki İstanbul mitingine çok

1620 fi * ■», ı'4 !1 *

önemli kişilerin katılacağını, buradan bir grup olarak kendilerinin de katılacağını, iyi akşamlar deyip telefonu kapatmıştır. Bu konuşmadan bir iki dakika sonra erkek bir şahıs arayıp, sekretere yarım saat önce telefona erkek birisinin baktığı konusun da soru sorup, sekreterinin Doğu PERİNÇEK'le görüşmek istediğini, ancak görüştürülmediğini, sekreterin(Hava) ise telefonlara kendisinin baktığını, kendisi işi bıraktığı zaman erkek arkadaşların telefona baktığını söylemiştir. Telefondaki şahıs Doğu PERİNÇEK'in Ankara'ya ulaştığı konusunda soru sorup, sekreterin ise Ankara'ya gelmek üzere olduğunu söylediği, şahsın ise Doğu PERİNÇEK'i aradığında Afyon'da olduğunu söylemiştir. Arabasının ne marka olduğunu hızlı mı diye sorduğu, sekreterin ise Şavrole demesi üzerine Adam - Şimdiki arabalar teneke gibi. Kızım ben Milli Birlik komitesi komutanlarındanım. General. Doğu'ya da böyle söylersen bilir. Abiniz, babanız, komutanımzım. Ben taaaa TİP döneminde Behice Boran dönemlerinden partiyi bilirim. Sizin yaşınız küçük belki o dönemleri bilmezsiniz. İsminiz ne kızım. Hava - Hava Baran Adam - Aaaaa benim kızımın adı da Hava. Sekreterim sizinle niye görüşmemiş. Ben Doğu'nun parti mitinglerini yakından takip ediyorum. Van, İzmir, Muğla, Denizli mitinglerine askeriyeden komutanlıklara, gerekli yerlere emirler verdim. Mitinglere sivil elbiseyle katılım sağlıyorum. Van mitinginde doğu birliklerine talimat verdik büyük bir katılım oldu bizden. Mitinge katılanlara daha sonra 15'er günlük izin verdireceğim.Denizli çıkışında çay içirmeden göndermeyin dedim içmişler mi acaba? Kızım beni tanıman için söylüyorum Harp Akademileri Okulunda ikinci Atatürk işte aramızda yetişiyor derlerdi. İkinci Atatürk diye lakap takarlardı. Böyle söylersen Doğu kim olduğumu bilir. Milli Güvenlik Akademisinde hocalık yaptım. Ulusal Devrim söylemlerimize ulaşmamız lazım. Operasyonları da bak başlattık. İstanbul barosundaki olay. Değerli birkaç kişiden biriyim. Doğu emir versin beni siz ve Doğu'dan başka kimse aramasın. Telefonumu da size bırakacam. Siz istemeden bırakacam. Doğu'ya da siz istemeden bıraktığımı söyleyin mutlaka. Mitinglere katılın emrini veren komutanmış deyin. İstanbul'da da komutanlıklara emir verdim mitinge sivil katılım sağlayacaklar. Doğu'ya da bizi çok iyi bilen 27 Mayıs çekirdeklerinden derseniz iyi tanır. Çekirdek kelimesini özellikle kullanıyorum. Haa Doğu konuşmalarında silahlı kuvvetlerden bahsetmesin iyi olmaz. Dışımızda birsürü düşman kuvvetler var. Partimizi şimdi meclise sokacağız daha Sonraki planımız da Türkiye'yi erken seçime götürüp partiyi tek başına iktidar yapmak. Bu olacak. Aslında telefonlar dinleniyordur bunları konuşmak yanlış ama, Seçimlerden sonra sizi ve Doğu'yu makamıma çağırıp brifing vereceğim. Madem sekretersin Partiyi daha düzenli, daha tertipli asker gibi nasıl yaparız onları anlatacağım. Tabi size yazılı tavsiyelerde bulunacağım. Yazılı yalnız. Bu anlattıklarımı yarın Doğu'ya anlat, yalnız o büyük odada değil, sizin arka tarafta küçük bir odanız var ya orada oturup anlat. Ben sizin orayı biliyorum. Bak saklamanıza gerek yok ki, bizim kimseden korkacak bir şeyimiz yok. Herkese Doğu'nun telefonlarını verebilirsiniz. Hava - Peki efendim başkanıma aktaracağım. Adam - Partinin iktidar olacağının ve benim konuşmamın doğruluğunu daha sonra göreceksin. 29 Ekim de Doğu'ya önemli sinyaller gelecek. Her tarafa hazırolun emrimi

verdim ikinci emrimi bekliyorlar. İkinci emrimden sonra partiye karşı önemli yönelişler olacak. Adam - Hanım kızım nerelisin? Hava - Nevşehir/Kozaklı Adam - Oooo çok iyi bilirim. Güzel. Hava - Efendim siz? Adam - Ben Erzurumlu Dadaşlardanım. Haa bu dadaşlığın ayrı bir anlamı var. Doğu dadaşlığın ne demek olduğunu iyi bilir. Hava - Tamam başkanıma ileteceğim. Adam - Haa ben telefonumu size bırakayım. Ancak Doğu ve sizden başka kimse aramasın. İlk verdiğim kapalı olursa ikinci bir tel bırakacağım. 0533/276 02 00 bu ne demek biliyor musun? Telefon numarası özel. 27 (27 Mayısın) 6 (Ankara'nın plakası), 2(2. önemli adam demek), OO'da (gizlilik anlamına gelir). Diğer telefonumu da veriyorum 0535/276 05 05 öncelikle bu telefondan araym. Hava - Başkanımla görüşmek istiyorsanız ben size bir cep telefonu bırakayım oradan ulaşabilirsiniz. Adam - Yok yok. Ben Doğu'ya ulaşmak istesem bak 533 223 70 12 telefondan ararım. Ben buraya mesaj bıraktırabilirim. Arkadaşlarınız bunu anlamayabilirler. Bak ben aramak zorunda kaldım. Telefonlar dinleniyordur ben öyle uzun uzun konuştum. Haaa ben bazen partiye üye olacak adam gönderebilirim. Sizi görsünler siz onların resimlerini alıp üye kartını doldurun eline verin gitsin. Hava - tabi olur Adam - Peki Hanım kızım iyi akşamlar., şeklinde ibarelere bulunan doküman, l'den 49'a kadar numaralandırılan Gündüz KÖSEMEN ile başlayıp, Turgay ARTAN ile biten telefon fihristi fotokopisi incelendiğinde; İçeriğinde çok sayıda isim ve telefon numaralan; 15 nolu sayfasında: Doğu Perinçek Cep: 0 532 313 24 18 Ev: 288 17 99 0 312 244 12 94 Parti: 251 99 10 0 312 219 74 86 28 Nolu sayfada: Adnan Ağca (Mehmet Ali Ağcanın .. .Malatya) 0 422 324 04 50 0 392 851 08 51 ibareleri bulunan el yazması doküman, l'den 10'a kadar numaralandırılan Başbuğdan mektup var ile başlayıp, para kazanıyor ile biten doküman incelendiğinde; "Başbuğ'dan Mektup Var" başlığı altında bilgisayar yazısı, İçeriğinde; Alparslan TÜRKEŞ'in 26.7.1983 tarihinde GATA'de tedavi görürken yazdığı mektup olduğu belirtilen mektubun el yazması fotoğrafının bulunduğu, mektubun içeriğinde baş harfleri verilen bazı şahıslar ve MİT hakkında değerlendirmeler yapıldığı, mektupta geçen "...Devlet Bahçeli MİT'tendir. Arkadaşlarınız MİT'den uzak olmalı bunlara hiç itimat etmemelidir..." ibaresi ile ilgili değerlendirmeler yapıldığı, devamında "Kırmız Kitapçıktaki Ülkücü Hareket" başlığı altında 4 Kasım 1997 tarihinde Hürriyet Gazetesinden alındığı belirtilen yazı, 9.Sayfasında, "Mao'cu-Türkçü-Tarikatçı-Kemalist ittifakı" Başlığı altında içeriğinde"...Ergenekon yine yanlış ellerde...Ergenekon Operasyon timinin başında başbakanlık danışmanlığı da yapan meşhur bir istihbaratçı var....Ergenekon'un siyasi kanadı ise Mao'cu-Türkçü-Tarikatçı kimliklerine bürünen kesimlerin birbirlerine tutkallanması tavsayınca kendisi daha net ortaya çıkacak....Yeni Ergenekon'un Tarihçesi önce Yeni Hayat ve aydınlık sayfalarını birbirlerine açarak paslaşmaya başladı. Son safhada yanlarına Azerbaycan'dan profesörlük unvanlı Kadiri Şeyhi Haydar BAŞ'ı aldılar. Fikir babalığını Atilla İlhan'ın yaptığı oluşumun operasyonel komutanı,, ekmeli Albay Hüseyin

1622 t' • .'


mümtaz. Mümtaz Yeni Mesaj'da ki köşesinde şöyle buyuruyor " Aynı TBMM hükümetinin Kurtuluş Savaşı esnasında Kuvayi Milliyeyi canlandırmak için Anadolu'ya gönderdiği irşad heyetleri gibi... Yeni Mesaj-Meltem TV ekibine, Yeni hayat'a, aydmlıkçılara, Hürriyetten Mümtaz Soysal, Cumhuriyetten Erol Manisalı'ya ve açıktan olmasa da -askere- büyük görev düşüyor...,Ergenekon'un alfabesi Ergenekon'un dayandığı ana tezler; ulusal bağımsızlık, IMF karşıtlığı (hatta AB muhalifliği) Anti-amerikancılık, Amerika'nın dışladığı bir Avrasya Stratejisi, Yeniden Kuvayi Milliye Hareketi...çerçevesindedir. Atatürkçü Düşünce Dernekleri ve eski Marksist organizasyonlarla içli dışlı çalışan bu grup, kimi zamanda Aleviliği yalnızca bir kültür olarak yutturmaya çabalayan "ateist ama mezhepçi" bazı derneklerle de işbirliği yürütmektedir" ibareleri bulunan doküman, 10. sayfasında: "...Ergün POYRAZ Gündemdeki Tayyip Erdoğan kasetini ve geçen seneki Fethullah Gülen kasetini güzide medyamıza pazarlayan kaset bezirganı. Klasik bir istihbarat ayakçısı. Gazeteci Tuncay Özkan bu arkadaşımızı sosyal demokrat sanıyormuş..." şeklinde ibareler bulunan doküman, l'den 3'e kadar numaralandırılmış, Kuzey ırak üzerine düşünceler ile başlayıp Bayram YURTÇİÇEK ibaresi ile biten doküman incelendiğinde; Kuzey Irak üzerine düşünceler başlığı ile başlayan ve bayram YURTÇİÇEK ibaresi ile son bulan, Bayram YURTÇİÇEK tarafından İP"ne yazıldığı değerlendirilen, zamanı belli olamayan, Kuzey Irak ve Kuzey Irak hakkında öneriler içeren ve " Bunlar fazla işlenmiş, tartışılmış fikirler değildir. İki üç nokta dışında pek yeni bir şeyde yoktur. Ama parti önderliğinin bu meseleyi etraflıca tartışıp Türkiye'nin ve Cumhuriyet kuvvetlerinin önüne bir Kuzey Irak projesi oluşturup koymalıdır. Saygılarımla" ibaresi ile biten doküman, ÖRGÜTSEL NİTELİKLİ DOKÜMANLAR l'den 2'ye kadar numaralandırılan Ekinde 18 adet Anadolu takvimi yaprağı bulunan örtülü fundamentalist faaliyetler ibaresi ile başlayıp saygılarımızla 11 Şubat 2000 ile biten doküman incelendiğinde, İçeriğinde;

ÖRTÜLÜ FUNDAMENTALİST FAALİYETLER

Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş sürecinden itibaren tarihsel zaman akışı içinde günümüze değin, mevcut rejim karşıtı fundamentalist faaliyetler süregelmiştir. Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş yıllarından günümüze varlığını korumakla kalmayıp süreç içinde geniş halk kitlelerini içine almayı başaran fundamentalist çabalar, her alanda kendisini göstermeye devam etmektedir. Dünya insanlığının yepyeni arayışlara yöneldiği 21. yüzyıl kaçınılmaz olarak bir önceki yüzyılda ekilen düşünce tohumlarının yeşerdiği yüzyıl olacağı gerçeği gözden kaçmılamaz. Bu nedenle fundamentalizmin için demokratik, laik, hukuk düzeni özenle belirlenmiş bir hedef durumundadır.

EK' de bilgilerinize sunulan "takvim" fundamentalist çabaların her alanda yürüttüğü sinsi faaliyetlere örnektir.

Düzenlenmesi "Adım Ajans", baskısı "Dergah Ofset" tarafından hazırlanan 2000 yılı takvim fundamentalist çevrelerce halka "hediye" olarak dağıtılmaktadır.

Köşe başındaki bir simitçiyi bile ulusal çıkarlara karşı en etkin ve güçlü unsur olarak fışleyebilen, halkın parasıyla yaşam sürdüren MİT' in uzman raportör kadroları özellikle 1940Tı yıllardan günümüze değin ne yazık ki, gözler önünde olup biten bölücü/yıkıcı hiçbir faaliyetin kaynağını ve uzantılarını tespit etmeyi başaramamış, her defasında alevler tüm ülkeyi sardıktan sonra, yangın söndürülmeye çalışılmıştır. Mevcut rejimi ortadan kaldırıp yerine fundamentalist bir yönetim kurma amaçlı kökten dinci akımlar, ülkenin siyasi yapısını, ekonomi ve kültürünü yüzde elli oranında ele geçirmiştir. Öyle ki; sportif ve kültürel faaliyetler dahi fundamentalist çevrelerce finanse edilir olmuştur. Oysaki aynı fundamentalist çevreler daha dün "Futbol günahtır" diyorlardı! Türkiye, geçmiş yıllarda PKK terörüne son verebilmek için, ulusal anlamda insan ve ekonomik kaynak yitirmiştir. Gelecekte de fundamentalizmin üstesinden gelebilmek adına, yine insan ve ekonomik kaynak yitirmek zorunda kalmamalıdır. Bir ülke mevcut kaynakların geliştirme adına değil de mevcudiyetini koruyabilme adına tüketir hale getirilmiş ise; o ülkenin varlığını sonsuza değin koruyabilesi olası değildir. Çünkü hiçbir kaynak bitimsiz değildir. Bilgilerinize... Saygılanmızla ll.Şubat.2000 Şeklinde bilgiler bulunan ve ekinde Anadolu takvimine ait 1-2-3-4-5-6-7-8-9-10-Şubat 2000 ve 24-25-26-27-28-29-30-31 ocak 2000 tarihlerine ait orijinal takvim yapraklar bulunan doküman, l'den 2'ye kadar numaralandırılan Korkmaz Yiğit, Semih Tufan GÜL ALT AY ilişkisi Akın Birdal, Mesut YILMAZ suikastı ile başlayıp Saygılarımızla biten döküm an incelendiğinde; KORKMAZ YİĞİT, SEMİH TUFAN GÜRALTAY İLİŞKİSİ AKIN BİRDAL, MESUT YILMAZ SUİKASTI "Görülen lüzum üzerine aşağıda ki negatif gelişme ivedilikli bilgilerinize sunulur... Akın Birdal suikastında halen tutuklu bulunan ve yargılandığı mahkeme tarafından hakkında mahkûmiyet karan verilen Semih Tufan Güraltay'ın konu ile ilgili dosyası, temyiz edildiğinden halen "Yargıtay" sürecindedir. Semih Tufan Güraltay, avukatı ile Yiğit ailesi arasında yapılan 250 bin dolarlık anlaşma dışında bir başka anlaşmadan söz etmekte ve Korkmaz Yiğit'in "temelde" aralarında ki bu anlaşma koşullarını yerine getirmemiş olmasından ötürü rahatsız olmuş ve Korkmaz Yiğit'e karşı cephe aldığı belirlenmiş. Semih Tufan Güraltay, avukatının alacağını tahsil etmesi için yeğeni Necdet Ateş'i görevlendirmesinin altında yatan amacın Korkmaz Yiğit ile aralarında ki anlaşmayı son bir kez daha anımsatmak olduğunu ifade etmiştir. Semih Tufan Güraltay, Akın Birdal ile ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz suikastı için, Korkmaz Yiğit ile anlaştıklarını cezaevinde ki yakın çevresine ve idareden kendisine yakm gördüklerine ifade etmektedir. Güraltay'ın kendilerine Korkmaz Yiğit tarafından Ümit Bavbek tarafından gönderildiğini ileri sürmektedir. Bu suikastın ardından dönemin Başbakanı ve ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'a yönelik bir suikast gerçekleştireceğini de anlatmaktadır. Ancak Akın Birdal suikastı sonrası yakalanmıştır. .-i^ y^^ y \>.tfçfey^r-^—■

Semih Tufan GÜRALTAY, İHD eski Genel Başkanı Akın BİRDAL suikastı sonrasında yakalanmalarının ardından kendilerine destek olması ve para^göndermesi gereken Korkmaz YİĞİT' in sözünde durmadığını belirtmektedir. Korkmaz YİĞİT' in Genel Yayın Yönetmeni Ardan Zentürk ve K. Yiğit' in eşinin Semih Tufan Güraltay' ın avukatı Naci Gürkan ile temasa geçerek 250 bin dolar olarak anlaşmalarının ardında yatan gerçeğin ise; Korkmaz Yiğit ile kendisini tanıştırıp ilişkiye geçmesini sağlayan kişinin avukatı Gürkan olması nedeniyle geliştiğini ileri sürmektedir. Semih Tufan GÜRALTAY, bugüne değin sabırla susup beklediğini ancak daha fazla sessiz kalmasının içinde bulunduğu koşulları değiştirmeyeceği kanaatine sahip oyduğunu, Akın Birdal suikastı ile Mesut Yılmaz suikastı talimatını Korkmaz Yiğit' ten aldıklarını medya aracılığı ile kamuoyuna açıklayacağı gibi henüz "Yargıtay" sürecinde olan dava dosyasının da EK ifadeler vermek sureti ile davanın yeniden görülmesini sağlayacağını dile getirmektedir. Özetle; Akın Birdal ve mesut Yılmaz suikastı için anlaşmalarına karşın korkmaz Yiğit' in hiçbir taahhüdünü yerine getirmediğini dile getiren Semih Tufan Güraltay, kendisi, arkadaşları ve avukatının Yiğit tarafından kullanıldığını, ileri sürmektedir. Semih Tufan GÜRALTAY' a "Akın Birdal Suikastını" anlatması için birçok gazeteci başvurmuştur. Bu gazeteciler ile Güraltay arasında geçen bir ilişki doğmuştur. Önümüzdeki günlerde ülke çapında gelişen olaylar ve skandallara yol açan haberciliği ile dikkatleri çeken bir araştırmacı gazeteciye açıklamalar yapacağı belirlenmektedir. Avrupa Birliği' ne aday ülke olarak kabul edilen Türkiye' de gelişen Akın Birdal' a yönelik gelişen suikast ülke içinde olduğu kadar Avrupa ülkeleri içinde "İnsan Haklan" ve Avrupa medyası açısından önem ifade etmektedir. Saygılarımızla" Şeklinde bilgiler bulunan doküman, (1) adet sarı renkli naylon dosya içerisinde l'den 36'ya kadar numaralandırılan 1. sayfasında el yazması dergi, ulusal medya 2001, Cumhuriyet yazan doküman incelediğinde; 1. sayfada el yazması: -DERGİ, ULUSAL MEDYA 2001- CUMHURİYET yazısı, 2-18 sayfalar arası: Dergi Analiz & Proje İstanbul 22 Temmuz 2000 isimli örgütsel içerikli doküman, Haftalık-Siyasi-Aktüel-Kültürel-Haber içerikli derginin projelendirme, yapılanma ve ulusal ölçekte etkin yayın yapabilmesini sağlayan temel unsur ve yöntemleri tespit ve işaret etmek amaçlı hazırlandığı belirtilen DERGİ ANALİZ&PROJE İSTANBUL 22 TEMMUZ 2000 isimli dokümanda; Yayınlanması düşünülen bir derginin dokümanda ifade edilen hususlar dikkate alınarak yayınlanması halinde başarısızlık riski hemen hemen tümüyle ortadan kalkacağı ve Yayıncılığın, beyaz kâğıdın boyanarak satılması bir başka anlatımla -en büyük oyunlardan yalnızca birisi- olduğu belirtilmiştir. 19-32 sayfalar arası: Ulusal Medya 2001 İstanbul Aralık 2000 isimli örgütsel içerikli doküman, Cumhuriyet Gazetesi, Mevcut Durumu, Problemleri, Devri, çözüm önerileri gibi konular içeren Ulusal Medya 2001 isimli dokümanda; ^««^

"Günümüzde güç koşullarda yayın hayatını sürdürmekte olan Cumhuriyet; borç batağından kurtulabilmek için, düzenlenen ticari bir operasyon sonucu, iflâsa sürüklenen "Cumhuriyet Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.'"ne ait olan Cumhuriyet gazetesi bir gecede kuruluveren "Yeni Gün A.Ş."nin malı olurken, "Cumhuriyet'in imtiyaz haklan da kurulan Cumhuriyet Vakfı'na devredilerek yasalarla dokunulmazlık zırhına büründürülerek günümüze değin yaşayabilmesi sağlanmıştır... Doğu Perinçek, kamuoyu oluşturmada grubu ve partisi için çıkış yollan ararken, Cumhuriyet gazetesinden yararlanmayı da içine alan bir proje geliştirmiştir. Bu projeye göre, televizyon desteğinden yoksun olan Cumhuriyet gazetesinin de ortak olacağı bir televizyon istasyonu (Ulusal Tv) kurulmalıdır. Böylece gazete-televizyon bütünleşmesi sağlanmış olacaktır. Ekonomik sorunlar içinde boğuşan ve gün geçtikçe tiraj kaybına uğrayan, ancak kamuoyunda ve sol çevrelerde saygınlığı olan Cumhuriyet Perinçek ve grubu tarafından ele geçirilmiş olacaktır...Cumhuriyet gazetesinin bitkisel yaşamdan sıyrılıp ulusal ölçekte güçlü ve etkin bir güce sıçrayabilmesi, "Ulusal Yayın Organı" işlev ve misyonuna uygun hale gelebilmesi için; saplantıları olmayan, değişen koşullara uyum sağlayabilme ve öngörü yeteneğine sahip gerçek bir gazeteci portresinin iş başına getirilmesi gerekmektedir....Günümüz Türk medya sektöründe gazeteci kimliğine sahip medya patronu bulunmamaktadır. Tek bir kişi hariç. Dünya gazetesinin sahibi Nezih Demirkent.. .Demirkent, siyasi güç odaklarının destek olduğu büyük sermaye gruplan karşısında tek başına gazete çıkartmakta ve her geçen gün güçlenerek büyümeyi de başarabilmektedir. Bunun nedeni gerçek bir gazeteci oluşudur." Şeklinde ibareler bulunduğu görülmüştür. 33-36 sayfalar arası: Cumhuriyet Gazetesi Re/Organizasyon çalışması başlığı altında

Yöntem: Amaç belirli ve nettir. Yönetim amaca uygun olarak programlanmış olup uygulama safhasına geçilmiştir. Buna göre; Sayın Gürbüz Çapan'a yapılan öneri net ve anlaşılır olarak soruldu: Cumhuriyet Gazetesi 'Ulusal medya'nın merkez üssü olarak seçilmiştir, bu operasyon içinde yer almayı kabul ediyor musunuz? Çapan: evet Hisselerinizi parasız devretmeyi kabul ediyor musunuz? Çapan: evet Gereğinde para bularak desteğinizi sonuna değin sürdürmeyi kabul ediyor musunuz? Çapan: Evet Görüşme sonucu; sayın Gürbüz Çapan'ın ulusal medya merkez üssü oluşumuna özveri ile katkıda bulunmada içtenlikli olduğu kesinlik kazanmıştır. Gerek holding, kuruluş evrakları gerekse vakfın ve Yenigün A.Ş'nin ve aralarında yaptıkları sözleşmelerin birer kopyalan ile şimdiki mali durumu gösteriri raporların birer kopyalan süratle alınmalıdır. Bilinmesi gereken tüm evrak fotokopileri SET olarak Kemal ÖZDEN'e ulaştırılmalıdır. Bu setin tesliminde ki eksiksizlik, ileride hiçbir süprize olanak tanımamalıdır. il «j <^//r~^ \ ■"* V,

İÖZÖM w -= |^j i j


Şu an çalışanların tam listesi (isim, soyad, görevi, aldığı net maaş tutarı) bir an önce çıkarılarak bize ulaştırılmalı SONUÇ OLARAK Bu girişim, bir mali operasyon değildir. Bu girişim mali olarak zora düşmüş bir yapmm yeni parasal kaynak bularak düze çıkması olarak görülemez. Böylesi bir kavrayış geçmiş dönemde aynı yapıya aktarılan milyon dolarlar tarihini hiç bilmemek için hiç kavramamak olur. Operasyondaki mali kısım verilen siyasi kararın detayıdır. Hiçbir detayın da esas amacı gölgelemesine izin verilemez. Kaldı ki sözü geçen rakamların tamamen istenilen düzeyi gelmekte yetersiz kalınacağı herkesin bilinenidir. ( O nedenledir ki gerek alış-veriş merkezi gerekse elektrik projesinden çıkarılabilecek ekstra gelirlerin aktarımı bahse konu olmuştur). Gerek ikinci bir gazetenin de yaratılması gerekse TV kanalının inşası vb.atılımlar içinde yeni kaynak ve güç birleştirmeleri uygulanacağı tabiidir. Bu operasyonda tek amaç Cumhuriyet Gazetesi'ni Cumhuriyet'in sesi haline getirmektir....Cumhuriyet Cumhuriyet' e taraf olmaz ise bertaraf olması kaçınılmazdır ve doğrusudur. Gürbüz ÇAPAN' a yapılan ilk teklif nettir ve anlaşılırdır. Bu operasyona var mısın? Evet... Hisselerini devredeceksin parasız! Evet... Gerekirse yeniden para bulucaksın. Evet... Kuşkusuz ki onuru ile oynamadan kuşkusuz ki onun belirli bir hisse olarak içerde kalmasını sağlayarak ama önemli bir hisseyi (kontrolü sağlayacak) Kemal ÖZDEN ve Ümit ÜLGEN' e devrini sağlayacak görüşme bu... Bu nedenle maddelersek: Günay ÇAPAN'da ki hisselerin yarısı Kemal ÖZDEN' e devredilmeli Çapan'ın aktaracağı 1,5 milyon dolar ile (önce taahhüt edilen sermayinin dörtte biri konacağından) Kemal ÖZDEN ve Ümit ÜLGEN' in 375.000 $' lık sermaye ödemeleri gerçekleşmeli, bir süre sonra bakiye 750.000 $ da içeri verilmeli En son bakiye 1.5 milyon dolar tüm işlemler gerçekleştirildikten sonra sermayeye eklenmelidir. Bunu milli kuvvetler gerçekleştirecektir. Şeklinde ibareleri geçen doküman, (1) sayfalık Kemal Gülman ile başlayıp Elmas tüccarı olduğu duyuldu ile biten doküman incelendiğinde; Kemal GÜLMAN (İş adamı) isimli şahıs ile alakalı istihbarat nitelikli yazı, l'den 2'ye kadar numaralandırılan listede yer alanlar ile başlayan vatandaşlar eliyle satılmış ile biten doküman incelendiğinde; Bilgisayar çıktısı 15 aralık 200 tarihli Nesim MALKİ'nin Ajandasında Yer alan Borçlular başlığı altında 44 madde altında şahıs ve şirket isimleri borç miktarlan ve " Özel notlar arasında Alattin ÇAKICI'nın da adı geçiyor...MOSSAD'ın kanalı ile 17 milyar ABD dolan Türkiye'ye giriş yapmış. Bunun 9.7 Milyar Doları Nesim Malki eliyle Türkiye'de piyasaya satılmış..." ibareleri bulunan doküman, f ' a ^J^\


l'den 14'e kadar numaralandırılan "Ergenekondan haberler" ile başlayan devamı için resme tıklayın ile biten doküman incelendiğinde; İnternet çıktısı (www.gercekergenekon.4t.com/custom2.html adresinden alınmış tarafımızdan Erişim tarihi: 04.05.2008 saat: 13:04) Ergenekon' dan haberler ile başlayan Lobi Çok Gizli Aralık 1999 ve Ergenekon Analiz Yeni Yapılanma Yönetim Ve Geliştirme Projesi İstanbul 29 Ekim 1999 isimli dokümanlara ait bilgi ve değerlendirmeler içerir doküman, l'den 6"ya kadar numaralandırılmış patronaj ile görüşme ile başlayıp Atatürkçülüğe pirim verdiği ile biten doküman incelendiğinde; "PATRONAJLA GÖRÜŞME" başlığı altında, Sıralamada Hedef Ne: (Şimdi 6. Sırada= Show-Atv-KanalD-Star-Tgrt-Kanal6) şeklinde yazı ile Kanal 6 hakkında yazıldığı anlaşılan, Kanal 6"nm yayın politikası, reytinglerinin yükseltilmesi ile alakalı öneri ve planlamalar içeren İçeriğinde; Haber Politikası. Cumhuriyetçi-Kemalist Yayın anlayışını Temel alacağız FP-MHP: iki kritik grup (Temsilciler Düzeyinde) İslamcıları ve MHP"lileri toptan olumsuzlayan sıfat ve tanımlamalardan kaçınacağız. Bu cenahlardan olumsuz şekilde söz etmek gerektiğinde " Bazı" ve "Bir kısım" demeye özen göstereceğiz. Buralardan dostlar edineceğiz. Bunlara mikrofon uzatacağız. Onların makul sayılacak eleştirilerine hep açık olacağız. Mehmet Akitleri ve Yusuf Akçuları teşvik edeceğiz. CHP ve DSP: Solda birliğe ve kendi Kuvayi Milliyeci köklerine dönmeyi vurgulayacağız. KAVRAM-DEYİM PKK: Terör örgütü-Terörist Çeçenistan: İsyancı İslamcı-Şeriatçı-Dinci-Mürteci-Gerici-Radikal FP için, Yenilikçi-Muhafazakâr Maceracı, Sahte Sol, Radikal Sol KUVAYİ MİLLİYE CEPHESİ"NİN YAYIN ORGANI -Siyasi tercih ve üslup olarak dar değil, geniş cephenin; 2-3 ayın değil uzun vadenin haber kadrosu olmayı hedefleyeceğiz Şeklinde bilgiler içeren yazı bulunan doküman , l'den 7'ye kadar numaralandırılan yaşanan süreçte ile başlayıp İşçi partisi genel başkanı ile biten doküman incelendiğinde; Başlıksız, Doğu Perinçek imzalı dokümanın içeriğinde; "Türkiye içinde bulunduğu dönem itibariyle kendi geleceğini hatta geçmişini de içine alan çok zorlu bir süreçte kritik bir noktadan geçmektedir. Türkiye'nin kendi demokratik çerçevesi ile Avrupa Birliği'yle birleşmesi birbiriyle bağdaşmamaktadır. Bu iki durum dış görünüş olarak bir arada gibi dursa da önümüzdeki kısa ve orta süreçte çok derin çatışmalara yol açacağı kesindir. Türkiye'de demokrasi, Kemalist Devrimi tamamlayacak kuvvetlerin eseri olacaktır. Başta ABD olmak üzere Avrupa Birliği, Türkiye'yi demokrasinin biricik çerçevesi olan Ulus Devleti yıkıma uğratarak, demokrasiyi imkânsız hale getirmek istiyorlar. Dayattıkları bölge polisi misyonu ve neoliberal ekonomi demokrasi benzeri bir rejimde bile

uygulanamaz. Bayar-Mendereslerden Özal ve Çiller dönemleri bu konuda örnek gösterilebilir. "Demokrasi ve İnsan Haklan" veya "Kopenhag Kriterleri" bir demokrasi programı değil Irak ve Yugoslavya'ya yaptıkları gibi bir parçalanma sürecidir. Türkiye açısından ise "Kriz bölgelerinde müdahale gücü" rolünü üstlenmesidir. Bunun adına "Batının Güvenliği" diyebiliriz. Böylece Türkiye bölgede yaşanan krizde kendi evlatlarını müttefikleri uğruna ölüme gönderen durumuna düşecektir. Herkesin kendine şu soruyu sorması gerekiyor: Mehmetçiği Batının güvenliği için kriz bölgelerine gönderen bir rejim, demokratik olabilir mi? İkinci olarak da: IMF reçetesi için Türkiye tarımını çökerten, özelleştirme yoluyla bir milyondan fazla işçiyi sokağa atan, SSK’lıları tasfiye eden bir rejim, şiddet uygulamaktan başka ne yapabilir? Batı'nın küreselleşme programının halka maliyetinin çok yüksek olduğu gibi, bizde batının yanında olalım, yapılan programa uyalım diye düşünülmesi de bir o kadar yanlıştır. Hem ABD,hem Avrupa ve Türkiye'nin Kemalist Devrim rotasındaki ulusal kuvvetleri, ülkemizin Avrupa Birliğiyle bütünleşmeyeceğini biliyorlar. Bunu saptamak için Avrupa Birliğini aday üyelik protokolüne bakmak yeterli olacaktır. Protokolde, taraflar arasında dört sene içinde anlaşma sağlanamazsa, Kıbrıs ve Ege sorunlarının La Hay Adalet Divanında çözüleceği yazılıdır. Avrupa protokole bu hükümleri koyarak ileride Türkiye ile arasındaki uyuşmazlıklarda la Hay Adalet Divanını yetkili kılarak kendine çıkar yol sağlamaya çalışmaktadır. Bir taraftan da ABD Doğu Akdenize hükmetmek için Kıbrıs'ı sorunsuz bir üs haline getirmek ve Kuzey Irak'ı teslim alma politikası izlemektedir. Ancak bu tip sorunların La Haye Adalet Divanına gitmeden, alevleneceği kesindir. Türkiye ABD ve Avrupa ile Kuzey Irak, Kıbrıs ve Ege sorunlarıyla karşı karşıya gelmiştir. Türkiye bu üç cephede de gerekli mücadeleyi verecektir. Bu bağlamda; Batı uygarlığı çürümekte ve dağılmaktadır, ancak buna karşın Asya dinamiktir ve güçlenmektedir. Türkiye batı ile Asya arasındaki dengelerde konumunu iyi ayarlarsa, iyi bir politika ile bütün sorunları aşabilir. Bu ise bağımsız iradeye sahip bir Cumhuriyet Devrimi iktidarının kurulması ile olacaktır. Ancak Batının yukarıda söylediğimiz sorunların yanında Aydınlık dergisinde defalarca haber konusu olmuş aşağıdaki maddeleri de dayatmaktadır. Ulusal ordu tasfiye edilip, pentagonlaştırılarak, bölge polisi haline getirmek, 28 Şubat bitirilecek, cemaat ve tarikatlar özgürleştirilecek, Ilımlı İslam yeniden iktidar ortağı yapılacak, Yukarıdan denetim altına alman PKK yasallaştırılacak, Bütün bunlara muhalefet eden radikaller temizlenecek. Ulusal Devlet ve ulusal ordu direnir. Artık Türkiye'de 28 Şubat'tan beri, kurtuluş savaşında olduğu gibi iki iktidar odağı oluşmuştur. Küçük Amerika rejimine karşı, Kemalist Devrim rotasında yeni bir iktidar belirmektedir. Artık tek bir "Derin Devletten" söz etmek yanlıştır. Direnecek olan kuvvetler, Kemalist Devrim rotasında toplanmaktadır. Osmanlı devletinin içinde kurtuluş savaşını gerçekleştiren bir Kuvayı milliye nasıl çıktıysa, bugünde böyle olmaktadır ,/' n " >;,\


Güvenilir kaynaklardan öğrendiğimize göre, "Kürt Sorununa Kardeşlik Çözümü", genel çizgileriyle kabul edilmiş ve Milli Güvenlik Kurulundan geçmiştir. Sorunu çözecek merkez Washington ve Brüksel değil Ankara'dır.... l'den 6'ya kadar numaralandırılan televizyon ile başlayan Ferid İLSEVER Nisan 2000 ile biten doküman incelendiğinde; Televizyon başlığı altında Ferid İlsever Nisan 2000 ibaresi ile biten içeriğinde, "...Günümüzde en etkili kitle iletişim aracı televizyondur.." değerlendirmesi ile ulusal bir televizyonun kurulması ile alakalı yapılması gerekenler, masraflar, yayın ve kadro bilgileri verilerek "...Türkiye, 2001 yılı başlarında devrimci televizyonuna kavuşacaktır..." şeklinde sonuca ulaşılan doküman, (1) adet Ankara Ticaret odası ulusal güç paneli 5 Ocak 2002 tarihli kitap incelendiğinde; Ankara Ticaret Odasının Ulusal GÜÇ Birliği Paneli 5 Ocak 2002 tarihli kitapçık olduğu görülmüştür. GİZLİ-KİŞİYE ÖZEL-ACELE İBARELİ l'den 95'e kadar numaralandırılan il yönetim kurulunun örgütlenmesi ile başlayan S.Kamil YÜCEDIRAL TC Başbakan Baş Müşaviri ile biten doküman incelendiğinde; 88. sayfa; GİZLİ ibareli Bilgi Notu başlıklı Haziran 1996 saat 09:30 tarihli Kimden: Başbakan Başmüşaviri (S. Kamil YUCEORAL) İlgi: 25 Mayıs 1996 Saat. 17:00 Bilgi Notu (HAY) ibareli ve Başbakan Başmüşaviri S. Kamil YUCEORAL imzalı Kuzey Afganistan Lideri Orgeneral Raşit Dostum hakkında yazı, 89. sayfa: GİZLİ ibareli Sayın Bakanım başlıklı 21 Ocak 1996 tarihli ibareli ve Başbakan Başmüşaviri S. Kamil YUCEORAL imzalı istihbarat notu şeklinde Rusya Müslümanlar Birliği hakkında yazı, 90-91 sayfalar arası; ACELE/HİZMETE ÖZEL ibareli Bilgi Notu başlıklı 25 Mayıs 1996 Saat: 17:00 tarihli ve Başbakan Başmüşaviri S. Kamil YUCEORAL imzalı istihbarat notu şeklinde yazı, 92-95 sayfalar arası; GİZLİ ibareli Konu: Afganistan/ Reşid DOSTUM başlıklı 21 Mart 1994 tarihli İlgi: 03 Şubat 1994 tarihli notumuz ibareli istihbarat notu şeklinde yazı ve devamında el yazması 3 sayfa T.C Başbakan Başmüşaviri S. Kamil YUCEORAL imzalı "Suikast sonucu öldürülen İsrail Cum... Ank. Büyükelçiliğinin açtığı defter 08.11.1995" başlığı altında yazılar bulunan doküman bulunmuştur. l'den 4'e kadar numaralandırılmış 25 Aralık 1996 liderler ile başlayıp ölümle tehdit edilmiştir ile biten doküman incelendiğinde, 22 Aralık 1996 tarihli liderler zirvesine getirilen MİT Raporunun bir bölümü şeklinde belirtilen doküman olduğu görülmüştür. l'den 59'a kadar numaralandırılmış TC Başbakanlık ile başlayıp ölümle tehdit edilmiştir ile biten doküman incelendiğinde, GİZLİ ibareli 17.12.1996 tarihli TC BAŞBAKANLIK Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı Konu: İnceleme başlıklı Başbakanlığa hitaben yazılmış Sönmez KOKSAL Müsteşar imzalı ve ekinde ÇOK GİZLİ ibaresi ile gönderilmiş 1 adet dosya olarak tarif edilen rapor bulunan doküman olduğu görülmüştür.


1

l'den 4'e kadar numaralandırılan 22 Aralık 1996 ile başlayıp ölüm ile tehdit edilmiştir ile biten doküman incelendiğinde; 22 Aralık 1996 tarihli liderler zirvesine getirilen MİT Raporunun bir bölümü şeklinde belirtilen doküman, l'den 15'e kadar numaralandırılan K.K.lığının 29 Nisan 1993 ibaresi ile başlayıp Koordinasyonunun ile biten doküman incelendiğinde; l'den 10'a kadar numaralandırılan "gizli TC Başbakanlık" ile başlayıp onunu için ile biten doküman incelendiğinde; Gizli ibareli 09.12.1996 tarihli Başbakanlık Müsteşarlığı Sayı:01343 TBMM Araştırma Komisyonu Başkanlığı' na sunulmuş yazı ve devamında TBMM Tutanak Müdürlüğü Susurluk Komisyonu Tutanakları bulunan doküman, l'den 52'ye kadar numaralandırılan Çok gizli ile başlayıp, hayatını kaybetmiştir ile biten doküman incelendiğinde; ÇOK GİZLİ ibareli Mit Susurluk Raporuna ait olduğu değerlendirilen dokümanlar, l'den 27'ye kadar numaralandırılan, Ek-3 gizli ile başlayan bütçe disiplininin bozulması ile biten doküman incelendiğinde; Gizli ibareli, 20 Haziran 2002 tarihinde Dışişleri Bakanlığında Müsteşar Yardımcısı Büyükelçi Aili Tugan'ın başkalığında Dışişleri ve Genel kurmay başkanlığı yetkililerinin ırak ve Kuzey Irak konusunda yaptıkları koordinasyon toplantısına atıfta bulunularak, Irak konusunda bir eylem planı oluşturulmasına zemin hazırlanması amacı ile hazırlanmış doküman, l'den 3'e kadar numaralandırılan gizli bilgi notu ile başlayan 27.11.1998 ile biten doküman incelendiğinde; Gizli ibareli Bilgi notu başlıklı, 27/11/1998 tarihli Adı geçen şahıslar hakkında yapılan arşiv araştırması şeklinde başlayarak, Abdullah Argun ÇETİN ve Mahmut Yıldırım isimli şahıslar hakkında istihbarat nitelikli bilgiler, l'den lll'e kadar numaralandırılan TC İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü ile başlayan Teftiş Kurulu Başkanlığı ile biten doküman incelendiğinde; 38. Sayfa: Gizli ibareli EGM 11.04.2000 tarihli 2000/48112 sayılı 0542 262 11 01 nolu yazısı, 92-93 sayfalar arası: Çok Gizli İbareli MİT Müsteşarlığı 19 aralık 1989 tarihli 336-04 sayılı yazı ve eki, 94-107 sayfalar arası: EGM'ne hitaben yazılmış Kişiye Özel Çok Gizli ibareli 05 Mayıs 1999 tarihli Ankara Emniyet Müdürlüğünün 199/2292 veya 2792 ve DGM Cumhuriyet Başsavcılığına hitaben yazılmış Kişiye Özel Çok Gizli ibareli... Nisan 1999 tarihli Ankara Emniyet Müdürlüğünün 1999/2456 sayılı yazısı, yazıların içeriği olamdan başlık sayı ne işe yarar 108-111 sayfalara arası: Çok Gizli ibareli EGM İstihbarat Daire Başkanlığının Teftiş Kurulu Başkanlığına hitaben yazılmış 1992/79 sayılı yazısı, l'den 73'e kadar numaralandırılan sponsor ile başlayıp Cevdet Saral 1. Sınıf Emniyet Müdürü İl Emniyet Müdürü ile biten doküman incelendiğinde;

  • 5'

\

70-73 sayfalar arası: Çok Gizli ibareli, Ankara emniyet Müdürlüğünün F. Gülen Grubu konulu, Cevdet Saral 1 .Sınıf Emniyet Müdürü il Emniyet Müdürü imzalı, tarihsiz ve sayısız yazı bulunan dokümanlar, l'den 48'e kadar numaralandırılmış, Hz.1990 360 ile başlayıp TOHOSEP TOKAK ile biten doküman incelendiğinde; İstanbul DGM Hazırlık: 1990/360 Esas: 1990/386 İddia: 1990/339 sayılı iddianameye ait dokümanlar (Maktuller: Zafer Toplu, Ali Gül, Kazım Üstün) l'den ll'e kadar numaralandırılan Burdur Ağır Ceza ile başlayıp Av. Nusret Senen ile biten doküman incelendiğinde; Avukat Nusret SENEM tarafından Burdur Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığına Dosya No.200/...verilmiş Şemsi DENİZER'in öldürülmesi olayı ile alakalı dosyaya görevsizlik karan verilerek dosyanın DGM'ye gönderilmesini ister 27.01.2000 tarihli dilekçe Zonguldak Başsavcılığı Hazırlık No: 199/3210 Esas No: 1999/1950 iddianame No: 199/192 sayılı Maktul: Şemsi DENİZER ile ilgili soruşturmaya ait dokümanlar, l'den 5'e kadar numaralandırılan Askeri Yüksek mahkemesi ile başlayıp davacı Mehmet Akif ŞENOĞLU ile biten doküman incelendiğinde; Askeri Yüksek İdari Mahkemesi Sayın Başkanlığına hitaben yazılmış Davacı: Piyade Teğmen Mehmet Akif ŞENOGLU Davalı: Milli Savunma Bakanlığı şeklinde 1982 yılında TSK'den Resen Emekli edilmesi hakkında Her Türlü idari işlemler ile Üçlü kararnamenin iptali talebi ile ilgili imzasız dilekçe, l'den 53'e kadar numaralandırılan T.C. Ankara Devlet Güvenlik mahkemesi ile başlayıp, Abdullah Argun Çetin ibaresi ile biten doküman incelendiğinde; Ankara 1. DGM Duruşma Tarihi: 07.01.1999 Esas No: 1998/00187 Sanık Abdullah Argun ÇETİN ile alakalı duruşma dosyasına ait dokümanlar, l'den 20'ye kadar numaralandırılan "duruşma tutanağı" ile başlayıp Uzm.Doç.Dr. Sefa Saygılı ile biten doküman incelendiğinde; Ankara 1 Nolu DGM Esas No:1998/00187 Duruşma Tarihi: 07.01.1999 tarihli sanık Abdullah Argun ÇETİN duruşma dosyasına ait doküman fotokopileri, l'den 4'e kadar numaralandırılan işçi partisi genel başkanı ile başlayan bilirkişi Seyfettin Arıkan ile biten doküman incelendiğinde; 1. Sayfasında: El Yazması 'İşçi partisi Genel Başkanı Sayın D. PERİNÇEK'V başlığı ile başlayan 04.03.1996 tarihli ERNK mühürlü "Devrimci Selamlar Parti Önderliği Adına Garzan Eyaleti Karargah Komutanlığı" imzalı içeriğinde " ...Bundan sonraki dönemlerde de partimiz sizinle sırt sırta çalışmaktan şeref duyacaktır. Partimiz adına çalışmalarda basanlar diler Saygılarımızı sunarız." İle biten doküman. 2. Sayfasında: El Yazması " Parti önderliğine hitaben yazılmış Cevap Niteliğini taşıyan özel rapor" başlığı ile başlayan ERNK mühürlü " Devrimci Selamlar ERNK Mar. Bölge Temsilciliği" imzalı içeriğinde "...Parti önderliğimize önerimiz PERİNÇEK ileicraatlarımız arttırmamız ve kendisine bizden dün istediği gibi kendine yarınlarda da isteyebileceğimiz ortamları yaratarak bir kısım hayati pürüzleri ortadan kaldırmamızdır. Bu icraatları en iyi şekilde yapabileceğimiz kişi Perinçek'ten başkası değildir..." İle biten doküman. .^^"^İS, ff e,. V , * '/ •f* >


3. Sayfasında: Büyük ERNK mührü 4. Sayfasında: 30/11/998 tarihli Ankara 8. Sulh Hukuk Mahkemesinin 998/804 azı ve Mühür tetkiki Bilirkişi Raporu, bulunan doküman, l'den 35'e kadar numaralandırılan ortak hukuk bürosu ile başlayan Abdullah Argun ÇETİN ile biten doküman incelendiğinde; Ortak Hukuk Bürosu tarafından verilmiş dava dilekçeleri, İŞ veren Makam: Ankara 1 Nolu DGM Cumhuriyet Başsavcılığı İnceleme Konusu: 1998/187 KL Ve KL'lerinde sanık olan Abdullah Argun ÇETİN'in ifadelerinin incelenmesine dair Bilirkişi Raporu, İstanbul Emniyet Müdürlüğünün İstanbul DGM Başsavcılığına yazmış olduğu 21/11/1998-22507 sayılı yazı ve Abdullah Argun ÇETİN isimli şahsın emniyet İfadesi bulanan doküman, (1) adet Komutan kanaatine ile başlayıp, aslı gibidir ile biten doküman incelendiğinde; Üstünde el yazması "Genelkurmay açıklamasının kaynağı kuloğlu" yazan Armağan Kuloğlu Tuğgeneral Okul komutanı İmzalı-Mühürlü-Aslı Gibidir kaşeli, bir uçak kazası ile alakalı Komutan kanaati, l'den lll'e kadar numaralandırılan TC İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü ile başlayan Teftiş Kurulu Başkanlığı ile biten doküman incelendiğinde; 32-35 sayfalar arası: İstanbul 2. Ağı Ceza mahkemesinin Esas No: 200/163 Karar No: 2000/377 Sanık Turhan Özlü ( Aydınlık Gazetesi Sor. Müd.) ve Esas No: 2000/72 Karar: 2000/172 Sanık Turhan Özlü (Aydınlık Gazetesi Sor. Müd.) beraat kararları, 36-37 sayfalar arası: TBMM Tutanak Müdürlüğü Birleşim: Susurluk Tarih: 26.12.1996 Sayfa:3^1 dokümanları, 39^18 sayfalar arası:12.02.2001 tarihli Duruşma No: 2001/186 Esas No: 1997/180 duruşma tutanağına ait olduğu değerlendirile dokümanlar, 49-82 Sayfalar arası:2 Adet Suç tarihi 01 Ekim 2000 Suçun Türü: Çıkar amaçlı Suç Örgütü Kurmak Suç Yeri Ankara. Şikayetçi: KH şeklinde Muhittin Ateş J.Yzb Çankaya İlçe J. Komutanı imzalı Fezleke (TEAŞ'ın zarara Uğratılması Konusu) 83-91 sayfalar arası: Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanlığına Hitaben Uğur TÖNÜK tarafından Randıman Döviz isimli işyerinin faaliyetlerinin araştırılması ile alakalı ihbar içerikli verilmiş dilekçeler, l'den lll'e kadar numaralandırılan TC İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü ile başlayan Teftiş Kurulu Başkanlığı ile biten doküman incelendiğinde; 1-3 sayfalar arası: EGM 1998/5917 ve 3029901 sayılı mühür izi tetkiki (ERNK) üst yazılan, 23-26 sayfalar arası: 10.01.1997 tarihli "Başbakanlık Teftiş Kurulunun Tahkikat Raporu Hakkında Basın Toplantısı" başlığı altında, Susurluk kazası ve sonrasında Başbakanlık Teftiş Kuruluna gelen 21 olay ile alakalı kısa tahkikat sonuçları, l'den 14'e kadar numaralandırılmış Mehmet EYMÜR görüşmesi ile başlayan ortaya çıkışılabilir ile biten doküman incelendiğinde; Mehmet EYMÜR Görüşmesi Tarih: 31.10. L990"Yer: Mehmet Eymür'ün Ankara Farabi"de ki Bürosu başlığı ile başlayan Mehmet EYMÜR'ün beyanları olduğu 53 ' ' • ' ' _ «—— ^———

değerlendirilen Hiram ABAS, Kürtler, Zeynep ÖZAL, Darbe Olasılığı, Oral ÇELİK gibi konular içeren yazı bulunan doküman olduğu görülmüştür. l'den 13'e kadar numaralandırılan konu ile başlayıp Mehmet EYMÜR APK üyesi ile biten doküman incelendiğinde; Üstünde el yazması Mehmet EYMÜR ibaresi bulunan, Konu :"MİT Raporu" şeklinde adlandırılan Etüdün hazırlanması, Sızması ve içerdiği bilgiler Maksadı: konu ile ilgili inceleme ve soruşturma yapanlara aydınlatıcı bilgiler vermek 08 Mart 1988 Mehmet EYMÜR imzalı yazı bulunan doküman, l'den 7'ye kadar numaralandırılan Mehmet Eymür görüşmesi ile başlayıp önemli bir dönemeçtir ile biten doküman incelendiğinde;, "Mehmet Eymür Görüşmesi Tarih: 7.11.1990 Hasan YALÇIN-Soner YALÇIN" başlıklı istihbarat örgütleri hakkında bilgiler içeren yazı bulunan doküman, l'den lll'e kadar numaralandırılan TC İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü ile başlayan Teftiş Kurulu Başkanlığı ile biten doküman incelendiğinde; 4-22 sayfalar arası: En üstünde el yazması Mehmet Eymür yazan, 08. Mart. 1988 Mehmet Eymür APK Üyesi ile biten "MİT Raporu" şeklinde adlandırılan etüd'ün hazırlanması, Sızması ve İçerdiği Bilgiler Maksadı: Konu ile ilgili inceleme ve soruşturma yapanlara aydınlatıcı bilgi vermek ibareli ve bu bilgileri içeren doküman, PKK İÇERİKLİ l'den lll'e kadar numaralandırılan TC İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü ile başlayan Teftiş Kurulu Başkanlığı ile biten doküman incelendiğinde; 27-31 sayfalar arası: Üstünde el yazması Kendal Kod Mardinli-..../....oturuyor yazan " Parti Önderliğine Hitaben yazılmış 6. Kongremize ışık Tutacak ERNK'nm Genel Raporudur" başlıklı SONU ERNK mühürlü bir kısım okunamayan okunan kısımlarında; " Sayın başkanım, bu rapor partimizin önderi olan şahsınızın isteği ile ERN"nin kongreden bu yana yapmış olduğu, icraatların genel değerlendirmesini, kapsamakta olup, gerek siyasi gerekse de ERNK'ya bağlı silahlı milislerimizin, askeri icraatlarına açıklık kazandırmaktadır. ERNK olarak Kürdistan'ın Amed eyaletinden tüm kurt halkına ulaşma imkanını rahatlıkla kullanabilmekteyiz. ERNK olarak partimizin ordu kanadına Amed ve çevre eyaletlerden bugüne kadar 12,000 eleman kazandırılmış ve bu bölgelere nakledilen 8 .. ..el telsizi, 2 sırt telsizi, 270 adet bikisi, 784 adet çeşitli markkalarda kalesnikof, 7 adet RPG roket atar, 45 adet karnas, 8 adet diktiriyof ve bu silahlara ait 870.000 adet mermi teslim edilmiştir. Bilinen isimlerden Ahmet Kaya ve İbrahim Tatlıses gibi sanatçılara halk içerisinde büyük sempati duyulmaktadır....Ahmet Kaya ile ilişkilerimiz çok iyi olmasına karşın bu şahsın kapitalizmin güdümünde olması nedeni ile sadece partimize bağış niteliğinde konserler vermiş....süreç içerisinde 1992-1993-1994 yıllarında ki toplan yardım miktarı 500.000 markı bulmuştur. Oysaki İbrahim Tatlıses (iki kelime okumuyor)......... ibaret olmayıp (bir kelime 1634 *


okunmuyor) gerekr yaptığı bağışlar ile gerekse de fiili bir takım yardımlarıyla oldukça göz dolduruyor. Artimize yapılan bunca yardımlara karşı (okunmuyor) itiraf edercesine söylersek Doğu Perinçek ve İHD (okunmuyor) Başkanı Sayın Akın Birdal a borçlu olduğumuzu (okunmuyor) gerekmektedir. Doğu Perinçek'in pratiğine ilişkin (okunmuyor) önderliğimizin talimatı üzerine daha önceden (okunmuyor) hazırmanış ve parti önderliğimiz ayrıntılarıyla bilgilendirilmiştir. Gerek Doğu Perinçek gerekse Akın Birdal ile bağlarımız vardır. Belki Akın Birdal Doğu Perinçek partimiz lehine fiili pratiksel icraatlarını (okunmuyor) kıldığı şiddet eylemlerine dönüştürememiştir. Doğu Perinçek ve Akın Birdal adeta partimiz silahlı milisleri olmuşlardır. DEVRİMCİ SELAMLAR TEMSİLCİLİĞİ" şeklinde ibareler bulunan doküman. l'den 4'e kadar numaralandırılan yaklaşık 1 saat ile başlayan konuşurken sız hat ile biten el yazması doküman içeriğinde; El Yazması, başlıksız, altları isimsiz-imzalı dokümanda " ...yaklaşık bir saat izimle görüşen PERİNÇEK tekrar gizli bir şekilde yanımızdan ayrılmış ve bu buluşma herkesten saklı tutulmuştu. Yüce Türk Mahkemelerimizin dikkatlerini çekerek diyorum ki PERİNÇEK, TC devletinin bölünmez bütünlüğüne karşı Apo'nun en büyük silahıdır... Doğu PERİNÇEK, Apo'nun bir kuklasıdır. Apo ne derse Perinçek aynının yapmaya mecburdur. Çünkü Perinçek 1991'de ziyaret ettiği PKK kampında Apo ile anlaşmış ve bu tarihten itibaren Apo'dan sonra PKK'nm ikinci gizli lideri olmuştur... Neticede Bingöl'de 33 (otuzüç) erin şehit edilmesi ile Perinçek gizli bir karanlık tarihe daha damga vurmuştur..." şeklinde ibareler bulunan doküman TASNİF DIŞI 1) adet Sayın Akfırat ile başlayıp Saygılarımızla Veli KÜÇÜK ile biten kart incelendiğinde; Veli KÜÇÜK tarafından el yazması olarak Adnan AKFIRAT'a hitaben yazılmış; "Sayın Akfırat, yayınma başladığımız dergimizin bir adedini gönderiyorum. Yapacağınız uyanlar bize ışık tutacaktır. Saygılarımızla Veli KÜÇÜK E. Tuğgeneral" ibareli kart olduğu görülmüştür. (1) adet siyah klasör içerisinde kendinden numaralı Kontrgerilla 3. cilt belgeler ve olaylar ibaresi ile başlayıp bu yazıyı bu kitaba da aynen alıyoruz ibaresi ile biten 212 sayfalık doküman incelendiğinde;


başladığı,

Dokümanın KONTRGERİLLA III. CİLT BELGELERLE OLAYLAR ibaresi ile 1-Özel Harp Dairesi Şüpheli Olaylar 2-Seferberlik Tetkik Kurulları İle İlgili Olaylar 3-Mit İle İlgili Olaylar 4-Türkiye'ye Sokulan Silahlar ^ 5-5 Haziran Seçimlerine Doğru Cunta Ve Kontrgerilla Faaliyetler 1635

6-30 Ağustos 1978 Öncesi Olaylar, Nisan Ve Temmuz Darbe Teşebbüsleri 7-Aydınlık'a Yapılan Baskılarda Kontrgerillanın Varlığını Kanıtladı 8-Kontrgerilla Yayınının Yankıları 9-Kontrgerilla Hakkında Ki Belge Ve Bilgiler Nasıl Elde Edildi? Ve Sonuç EK: Aydınlık Gazetesinde Yayınlanan Kontrgerillaya Karşı Tepkiler başlıkları altında konular işlendiği, 4. Sayfasında Kontrgerilla kitabı elinizdeki üçüncü ciltle tamamlanmış bulunuyor ibaresi ile başladığı, dokümanın yazılmış veya yazılacak olan bir yazıya ait çalışma notlan olan doküman olduğu görülmüştür. l'den 95'e kadar numaralandırılan il yönetim kurulunun örgütlenmesi ile başlayan S.Kamil YÜCEDIRAL TC Başbakan Baş Müşaviri ile biten doküman incelendiğinde; 50-58 sayfalar arası; İşçi Partisi imzalı basın açıklamaları, 1 Eylül 1997 tarihli Adnan AKFIRAT tarafından İşçi Partisi Genel Merkezine sunulmuş Yurt ve Dünya Dergisi ile Analiz-Araştırma grubu ile ilgili teklif ve bilgiler olduğu, Analiz ve Araştırma grubu Üyeleri Kısmında Prof. Dr. Çetin Yetkin, Doç. Dr. Veysi SEVİĞ, Hasan Fehmi GÜNEŞ, Fikri SAĞLAR, Ferid İLSEVER, Hasan YALÇIN, Turan YAVUZ, Enis BERBEROGLU, Suphi KARMAN, Erol BİLBİLİK, Erol MÜTERCİMLER, Namık KOÇAK, Mehmet GÜÇ, Emcet OLCAYTU, Doğan UYAR, Hikmet ÇİÇEK, Adnan AKFIRAT, Hakan UYSAL, Soner YALÇIN, Rafet BALLI, Hasan BÖGÜN, Özcan BÜZE, Kağan GÜNER, Kamil ERDOĞDU isimli şahısların yazılı olduğu 68-84 sayfalar arası; Atatürk'ün Altı Ok Programıyla Sol Güç Birliği Cumhuriyet Devrimi Hükümeti başlığı altında; 1- Atatürk'ün Altı Ok Programıyla Sol Güç Birliği cumhuriyet Devrimi Hükümeti 2- İki Karşıt Sol Güç Birliği Projesi 3- Bugüne Kadar Kurulan ulusal Güçler Meclisi (Tablo) 4- Mersin Ulusal Güçler Meclisi 5- Adana Ulusal Güçler Meclisi 6- Bursa Ulusal Güçler Meclisi 7- Zonguldak Ulusal Güçler Meclisi 8- Ulukışla Ulusal Güçler Meclisi başlıkları altında Sol Görüşlü Siyasi Partilerin Birleşmesi hususunda yapılacak olana çalışma ve yöntemleri anlatan yazılar, l'den 22'ye kadar numaralandırılan Mehmet Eymür ile konuşma ile başlayıp Selemi Selam ile biten doküman incelendiğinde; 11-18 sayfalar arası; Üstünde el yazması "7.10.90" yazan Bir askeri yetkili Darbe başlıklı içeriğinde " Özal, Ordu, Darbe, l'den 73'e kadar numaralandırılan sponsor ile başlayıp Cevdet Saral 1. Sınıf Emniyet Müdürü İl Emniyet Müdürü ile biten doküman incelendiğinde; 6-16 sayfalar arası: 30 Temmuz 1998 tarihli Doğu Perinçek İP Genel Başkanı tarafından; Türk-İş Genel Başkanı Bayram Meral'e hitaben yazılmış "Özelleştirme" konulu, içeriğinde; "... Sağın Ordusu Yok Türk silahlı Kuvvetlerinin 'Batı destekli ilticaya karışı iç savaş' olasılığına göre yapılandığı, Genel Kurmay Başkanının 'irticayı ezeceğiz' kararlılığını açıkladığı koşullarda, elli yıldır iktidarda olan sağ, artık Türkiye'yi yönetemez. Nitekim Mesut Yılmaz'dan Çiller, Erbakan ve Muhsin Yazıcıoğlu'na kadar, uzanan sağ güçler, Orduyu yıpratmak, içine nifak sokmak ve etkisiz hale getirmek için, ABD güdümlü bir kampanya başlatmış ve irticayı savunma cephesi kurmuşlardır. Cumhuriyet Devrimine karşı mevzilenene bu güçlerin Orduyu

hedef alan bir noktaya gelmesi, iktidarını sürdüremeyeceklerin çok önemli bir göstergesidir. Sağın ordusu yoktur. Türkiye'nin önündeki süreçte, yalnız Cumhuriyet devrimi rotasında ki seçeneklerin iktidar olma şansı vardı...." Şeklinde ibareler bulunan, "iktidar planı" başlığı altında solun iktidar olabilmesi için yapılması gerekenlerinde anlatıldığı doküman, 25-65 sayfalar arası: "Türkiye'yi Cezayir Yapma Planının aktörleri, Türk Afganileri CIA hizmetinde Bosna, Çeçenistan, Kosova ve Sincan'da Yetişti" başlıklı Adnan Akfırat Gazeteci/aydınlık şeklinde imzalı, 29. sayfasında " ...Strateji Grubu Haber Bülteni..." ibaresi bulunan, CIA ve irtica bağlantılarının anlatıldığı doküman, ŞÜPHELİNİN YAPILAN ÜST ARAMASINDA; (1) adet Nokia 6020 nokia marka 354532010923898 IMEI nolu cep telefonu, (1) adet 0603170199353 seri nolu 0 532 414 49 65 numaralı turkcell sim kart elde edilmiştir. d)-Telefon görüşmeleri; Tape : 3669 13.03.2008 tarihinde, Doğu PERİNÇEK ile görüşmesinde özetle; Doğu PERİNÇEK'in "İbrahim BENLİ ile sözleştin değil mi" "...halledersin o işi ben gelmiyorum gelmeyim.." "...bu iş görüşmesine döndü sizin olmanız yeter benim hiç bulunmama gerek yok merkezinde siz olun o temelde gitsin" "..gördün mü zamanda Avrupa Parlamentosu Raporu" "...adamlar ordan devletin içine sıçratın diyorlar" "..Şemdinli Şemdinliden başlayan operasyon devam ediyor" "Doğrudan Genel Kurmay Başkanını hedef alıyor" dediği, Adnan AKFIRAT'm "O şeyi yolladı mı elinize ulaştı mı Tuncay GÜNEY'in ifadesi" dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Yok o şey şey ifadesi Serhan söyledi ama o şeymiş yani o şeyden dolandırıcılık ifadesiymiş o öbürüne .." "O ifadeler bu şeyler falan varmı o Kuzey Irak" dediği, Adnan AKFIRAT'm "Yok onlar işte onlar dava konusu olmamışki onlar sadece almışlar almışlar sadece soruşturma için kullanılıyor" dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Yani onlar gece tutulan diğer ifadeler" dediği, Adnan AKFIRAT'm "Evet yani orda da bi suç var bunun için söylüyorum" dediği, e)-Diğer şüphelilerle örgütsel irtibatları; 1) Şüpheli Mehmet Adnan AKFIRAT'ın Emniyette alman beyanında; Doğu PERİNÇEK ile 1978 yılından bu yana tanıştıklarını, İlhan SELÇUK'u Basından tanıdığını ancak bir iki kez Aydınlık Dergisi ve Ulusal Kanal ile ilgili görüştüklerini, Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU'nu basından tanıdığını, bir kez kendisi ile röportaj yaptığını, 2005 yılında Ermeni Soykırımı ile alakalı İsviçre'nin Lozan kentinde düzenlenen etkinliğe beraber katıldıklarım, Talat Paşa Komitesi'nin Düzenlediği etkinliğe Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU'nun ve kendisini de katıldığını, Serhan BOLLUK'u 1984 yılından bu yana tanıdığını, Aydınlık Dergisi Genel Yayın Yönetmeni olduğunu, Yusuf BEŞİRİK'in Doğu PERİNÇEK"in şoförü olarak bildiğini, İbrahim BENLİ'yi 20 yıldır tanıdığını ancak son birkaç senede arkadaşlık düzeylerinin geliştiğini ve şu an Çin İş Geliştirme Dostluk Derneğinde beraber çalıştıklarını, Ferid İLSEVER'i yaklaşık 20 yıldır tanıdığını, daha önceden çalıştığı Aydınlık Dergisi ve Ulusal Kanalda beraber çalıştıklarını, Ferid İLSEVER'in şu an Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmeni olduğunu, kendisinin de halen Ulusal Kanal Yönetim kurulu üyesi olduğunu, Mahir Cayan GÜNGÖR'Ü 4 yıldır tanıdığını ve Aydınlık dergisinin arşivinde çalıştığından dolayı bildiğini, Samimiyetinin olmadığını, Muzaffer TEKİN'i tanıdığını, 2005 yılında İşçi Partisine geldiğini, Partiyi ziyaret ettiğini, Burada tanıştıklarım, Sonrasında da birkaç kez gündem ile alakalı telefon ile görüştüklerini, Bir kez yolda karşılaştıklarını, Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK'ün bir dönem Ulusal Kanal da ,«7:

program yapmak üzere geldiğini, Kısa bir süre çalıştığını, Dengesiz davranışlarda bulunduğunu, yalan söylediğini saptadıkları için işine son verdiklerini, Halil Behiç GÜRCİHAN'ı şahsen tanımadığını ancak basından yazlarını okuduğunu, Hayrullah Mahmut ÖZGÜR'ü şahsen tanımadığını ancak basından yazılarım okuduğunu, Ergün POYRAZ'ı şahsen tanımadığını ancak kitaplarını okuduğunu, Emin ŞİRİN'i Milletvekili olarak bildiğini, Ulusal Kanal'da program yaptıklarım ve bir daha görüşmediklerini, Veli KÜÇÜK'ü Emekli olduktan sonra 2002'de Endi Mağazaları yönetim kurulu üyesi iken Ulusal Kanal'a Endi mağazalarının reklâmlarını almak için gittiğinde tanıştıklarını, Reklâmı alamadıklarını, 2005'te Emin GÜRSES isimli şahsın abisinin cenazesinde karşılaştıklarını, Sonrasında bir daha görüşmediklerin, Sevgi ERENEROL ile Ulusal Kanal"da program yaptıklarını ve çeşitli toplantılarda rast geldiklerinde selamlaştıklarım, Güler KÖMÜRCÜ'yü gazeteci olarak bildiğini, İş dolayısı ile 6-7 yıldır senede birkaç olmak üzere görüştüklerini, Sami HOŞTAN'ı basından tanıdığını, Ali YASAK'm 1989 yılında haber Müdürü olduğu 2000'e Doğru Dergisini kendisi ile alakalı bir haberi düzeltmeleri konusunda tehdit ettiğini,^ Sonrasında özür dilediğini, Bir daha hiç karşılaşmadıklarını, Mehmet Fikri KARADAĞ'I basından bildiğini, Ümit OGUZTAN'ı gazeteci olması dolayısı ile bildiğini, 1998 yıllarında bir kez Aydınlık Dergisine gelip Kalkancı olayı ile alakalı bilgi verdiğini ve sonrasında görüşmediklerini, Kemal KERİNÇSİZ'i basından bildiğini, Habip Ümit SAYIN'ı 2000 yılında Aydınlık Dergisini ziyarete geldiğini ve ABD'den muhabir olmak istediğini Kendilerinin de haber yolmasını istediklerini, Sonra ki tavırlarında paranoya bir insan olduğun gördüğünü, Türkiye'ye geldikten sonrada Aydınlık Dergisine gelip yazılarını yayınlanmasını, programa çıkma gibi isteklerde bulunduğunu, Birkaç kez Ulusal Kanal'da programa çıktığım, Sonrasında tavırlarında ki dengesizlikten dolayı programa çıkartmadıklarını, bu nedenle kendisine düşmanlık beslemeye başladığını, Kendisi ile ABD'de iken birkaç kez mail görüşmesi yaptıklarını, Zaman zaman kendisini aradığını, gündem hakkında konuştuklarım, Şahsı dengesiz ve güvenilmez birisi olarak bildiğini, Vedat YENERER'i gazeteci olarak bilirim. Ulusal Kanal da bir kez programa katılma amacı ile geldiğinde görüştüklerini, Emin GÜRSES'i 2003 yılından bu yana tanıdığını, Arkadaşı olduğunu, Kendisi ile 3yıldan fazla Ulusal Kanal' da "Ufuklar" isimli program yaptıklarını, Tuncay GÜNEY'i gazeteci olarak 1996-1997 yıllarında Akşam Gazetesinde çalışırken tanıştıklarını, Kendisi Aydınlık Dergisine gelerek arşivlerinden yararlanmak istediğini, Zaman zaman dergiye gelerek haberleri ile alakalı arşivlerinden yararlandığını, Akşam Gazetesinde yayınlatamadığı, haberleri getirir kendilerinde bilgi kaynağı olarak kullandıklarını, Susurluk MİT Raporundan sonra kendisi tamamen yalan olan ve kendisini suçlayan bir röportajı Aksiyon Dergisine verdiğini, Kendisin MİT raporunda Fethullah GÜLEN adının geçtiği yalanını benim uydurduğumu söylediğini, bu olaydan sonra kendisini tutarsız ve dengesiz biri olduğunu gördüğünü, sonrasındaki ilişkilerimde uzak davrandığını, Ama ara sıra yine görüştüklerini, Organize Şube Müdürlüğünce gözaltına alındıktan sona bana gelerek "Seni de suçlayan ifadeler verdim" dediğini ancak herhangi bir şekilde ifadesine başvurulmadığını, Sonrasında ABD'ye gittiğini kendisini telefon ile aradığını öğrendiğini, Kendisine Türkiye ile alakalı rapor yazdığını söylediğini, Kendisinin de Tuncay GÜNEY'e "Türkiye aleyhinde faaliyette bulunma" dediğini, ve kendisi ile bir daha görüşmediğini, Görüştüğü dönemlerde kendisine ERGENEKON diye bir şeyden bahsettiğini hatırladığını, ancak kendisi tutarsız, yalancı kafasında bir çok senaryo oluşturan ve çok fazla konuşan bir insan olduğundan çok fazla ciddiye almadığını, Kendisine hatırladığımı kadarıyla Ergenekon örgütünün adında Cenebattin ERGENEKON isimli bir Albayın soy isminden geldiğin söylemişti. Kendisinin daha önce sorulan ERGENEKON-LOBİ gibi doküman görmediğini, Kendisi ile haber kaynağı ilişkisi olduğunu beyan etmesi dolayısı ile adı geçen şüpheliler ile irtibatlı olduğu, 2) Şüpheli İbrahim BENLİ'nin Çatalca ilçesi Gökçeali köyü Ağıllar mevkiinde bulunan iki katlı dubleks dairede yapılan aramada elde edilen dokümanların yapılan

incelemesinde; 1 adet adet Monarch Paxor ibaresi yazılı içerisinde elle yazılmış notların bulunduğu blok not defterin yapılan incelemesinde; 1. sayfasında: "30.11.2006 Adnan Akfırat" yazdığından ve 13.03.2008 günü saat : 15.48'de Adnan AKFIRAT ile Doğu PERİNÇEK arasındaki telefon görüşmesi içeriği nedeni ile İbrahim BENLİ ile irtibatlı olduğu, 3) Yapmış olduğu telefon görüşmesi nedeni ile Doğu PERİNÇEK ile irtibatlı olduğu, 4) Diğer şüpheli beyanlarını göz önüne alındığında; Şüpheliler Aydın GERGİN, Doğu PERİNÇEK, Ferid İLSEVER Mahir Cayan GÜNGÖR, Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK, Serhan BOLLUK, Veli KÜÇÜK, Yusuf BİRİŞİK, Ümit OĞUZTAN, İbrahim BENLİ, Hikmet ÇİÇEK, Nusret SENEM, Hayati ÖZCAN ve Tuncay GÜNEY ile irtibatlı olduğu, 5) Şüphelinin ev aramasından el edilen Veli KÜÇÜK tarafından el yazması olarak Adnan AKFIRAT'a hitaben yazılmış; "Sayın Akfırat, yayınma başladığımız dergimizin bir adedini gönderiyorum. Yapacağınız uyanlar bize ışık tutacaktır. Saygılarımızla Veli KÜÇÜK E. Tuğgeneral" ibareli kart nedeni ile Veli KÜÇÜK ile irtibatlı olduğu,

6) Şüphelinin ev aramasından el edilen l'den 36'ya kadar numaralandırılan özgeçmiş ibaresi ile başlayan, yok edildiği kanaatine varıldı ile biten faks çıktısı doküman incelendiğinde Üstünde el yazması Fikret Akfırat'm dikkatine yazdığı ve 1-5 sayfalar arasının Ümit SAYIN'a ait özgeçmiş bilgilerini (aldığı eğitim, Bilimsel araştırma deneyimi, çalıştığı spesifik konular, Bilgisayar Deneyimi, aldığı burslar, üyelikleri, çevirileri vb. bilgiler içerir) içerdiği görüldüğünden, Ümit SAYIN ile irtibatlı olduğu, 7) Şüphelinin ev aramasından el edilen l'den 36'ya kadar numaralandırılan özgeçmiş ibaresi ile başlayan, yok edildiği kanaatine varıldı ile biten faks çıktısı doküman incelendiğinde 32-34 sayfalara arasının El yazması üstünde "acele Ferid İlsever'e generallerin Bekleme süresinin 4 yıla çıkmasıyla Şura Önüne gelmeyeceklere Kara Kuvvetlerinde" yazan veOrgeneraller-Korgeneraller- Tümgeneraller-Deniz Kuvvetleri-Hava Kuvvetleri-Jandarma Kuvvetleri-Kara Kuvvetleri başlıkları altında üst düzey askeri komutalara ait isim ve kurum bilgisi ve l'den 6'ya kadar numaralandırılan televizyon ile başlayan Ferid İLSEVER Nisan 2000 ile biten doküman incelendiğinde Televizyon başlığı altında Ferid İlsever Nisan 2000 ibaresi ile bitttiği içeriğinde, "...Günümüzde en etkili kitle iletişim aracı televizyondur.." değerlendirmesi ile ulusal bir televizyonun kurulması ile alakalı yapılması gerekenler, masraflar, yaym ve kadro bilgileri verilerek "...Türkiye, 2001 yılı başlarında devrimci televizyonuna kavuşacaktır..." şeklinde sonuca ulaşılan doküman ve l'den 95'e kadar numaralandırılan il yönetim kurulunun örgütlenmesi ile başlayan S.Kamil YUCEDIRAL TC Başbakan Baş Müşaviri ile biten doküman incelendiğinde 50-58 sayfalar arası; İşçi Partisi imzalı basın açıklamaları, 1 Eylül 1997 tarihli Adnan AKFIRAT tarafından İşçi Partisi Genel Merkezine sunulmuş Yurt ve Dünya Dergisi ile Analiz-Araştırma grubu ile ilgili teklif ve bilgiler olduğu, Analiz ve Araştırma grubu Üyeleri Kısmında Ferid İLSEVER'in isminin geçtiği görüldüğünden Ferid İLSEVER ile irtibatlı olduğu, 8) Şüphelinin ev aramasından el edilen l'den 2'ye kadar numaralandırılan Sayın Emin GÜRSES'in dikkatine ile başlayıp, 0 216 33621 78 numara ile biten doküman incelendiğinde Bilgisayar çıktısı " Sayın Emin GÜRSES'in dikkatine" ile başlayan 10 (on) farklı şahsın isimleri altlarında Üniversite ve bölüm isimleri ve cep telefon numaralan olduğu görüldüğünden, Emin GÜRSES ile irtibatlı olduğu, 9) Şüphelinin ev aramasından el edilen l'den 2'ye kadar numaralandırılan l'den 49'a kadar numaralandırılan Gündüz KÖSEMEN ile başlayıp, Turgay ARTAN ile biten telefon fihristi fotokopisi incelendiğinde İçeriğinde çok sayıda isim ve telefon numaraları ve

1639f „

15 nolu sayfasında: Doğu Perinçek Cep: 0 532 313 24 18 Ev: 288 17 99 0 312 244 12 94 Parti: 251 99 10 0 312 219 74 86 yazdığı ve l'den 3'e kadar numaralandırılan Saat:20.55 ile başlayıp iyi akşamlar ile biten doküman incelendiğinde Saat 20.55 te ismini belirtmeyen bir bayanın Doğu PERİNÇEK'le görüşmek istediğini ve sonrasında bu görüşmenin tapesini içeren doküman olduğu ve l'den 7'ye kadar numaralandırılan yaşanan süreçte ile başlayıp İşçi partisi genel başkanı ile biten doküman incelendiğinde dokümanın başlıksız ve Doğu Perinçek imzalı doküman olduğu ve l'den 4'e kadar numaralandırılan işçi partisi genel başkam ile başlayan bilirkişi Seyfettin Arıkan ile biten doküman incelendiğinde 1. Sayfasında: El Yazması 'İşçi partisi Genel Başkanı Sayın D. PERİNÇEK'V başlığı ile başlayan 04.03.1996 tarihli ERNK mühürlü "Devrimci Selamlar Parti Önderliği Adına Garzan Eyaleti Karargah Komutanlığı" imzalı olduğu görüldüğünden Doğu PERİNÇEK ile irtibatlı olduğu, 10) Şüphelinin ev aramasından el edilen l'den 10'a kadar numaralandırılan Başbuğdan mektup var ile başlayıp, para kazanıyor ile biten doküman incelendiğinde 10. sayfasında: "...Ergün POYRAZ Gündemdeki Tayyip Erdoğan kasetini ve geçen seneki Fethullah Gülen kasetini güzide medyamıza pazarlayan kaset bezirganı. Klasik bir istihbarat ayakçısı. Gazeteci Tuncay Özkan bu arkadaşımızı sosyal demokrat sanıyormuş..." şeklinde ibareler görüldüğünden Ergün POYRAZ ile irtibatlı olduğu, 11) Şüphelinin ev aramasından el edilen 1 'den 11 'e kadar numaralandırılan Burdur Ağır Ceza ile başlayıp Av. Nusret Senen ile biten doküman incelendiğinde Avukat Nusret SENEM tarafından Burdur Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığına Dosya No.200/...verilmiş Şemsi DENİZER'in öldürülmesi olayı ile alakalı dosyaya görevsizlik karan verilerek dosyanın DGM'ye gönderilmesini ister 27.01.2000 tarihli dilekçe olduğu görüldüğünden Nusret SENEM ile irtibatlı olduğu, 12) Şüphelinin ev aramasından el edilen l'den 95'e kadar numaralandırılan il yönetim kurulunun örgütlenmesi ile başlayan S.Kamil YÜCEDIRAL TC Başbakan Baş Müşaviri ile biten doküman incelendiğinde 50-58 sayfalar arası; İşçi Partisi imzalı basın açıklamaları, 1 Eylül 1997 tarihli Adnan AKFIRAT tarafından İşçi Partisi Genel Merkezine sunulmuş Yurt ve Dünya Dergisi ile Analiz-Araştırma grubu ile ilgili teklif ve bilgiler olduğu, Analiz ve Araştırma grubu Üyeleri Kısmında Hikmet ÇİÇEK'in isminin geçtiğinden Hikmet ÇİÇEK ile irtibatlı olduğu, 13) Şüpheli Mehmet Adnan AKFIRAT'ın Telefon ve sim kart rehberinde; Ferid İLSEVER-05332771564, Güler KÖMÜRCÜ-05322136100, Emin GÜRSES-05322066768, Hayati ÖZCAN-053 34452610, Nusret SENEM-0532426923, ve Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU05323570781 isimli şahısların kayıtlı olduğu tespit edildiğinden adı geçen şüpheliler ile irtibatlı olduğu, f)-Diğer şüpheli ve tanık beyanları; l)Şüpheli Aydın GERGİN; Mehmet Adnan AKFIRAT'ı İşçi Partisi yöneticisi olduğundan dolayı tanıdığını, Başkaca Herhangi bir ilişkisinin olmadığını, 2) Şüpheli Doğu PERİNÇEK; Savcılık İfadesinde: Dosyada mevcut fabrikatör belgesinde kendisine saldırılmakta olduğunu, Fabrikatör'ün Mehmet Eymür'ün yazdığı kitap olduğunu, Mehmet EYMÜR'ün CIA ajanı olduğunu ye bunu ilan ettiğini, kendisini hedef almasının şeref olduğunu, En önemlisi kendisinin, Ümit OĞUZTAN ve Adnan AKFIRAT ile yazdığı iddia edilen belgede kendisinin hedef alındığını, bu belgelerin hepsinin içeriğini bilmediğini, Emniyette öğrendiğini, bu belgelerin kendisine düşmanlık dolu olduğunu, n il •&> ■% 3\ CV

1640 h „ , I \ı i\ **


Emniyet İfadesinde; Adnan AKFIRAT'm TUCEM (Türkiye Çin İş Ortaklığı Örgütü) yöneticisi, İP Merkez Karar Kurulu üyesi olduğunu, 30 yıldır tanıdığını, gazeteci, yurtsever güvenilir bir aydın olduğunu, özellikle Türkiye ile Çin arasında Türk Devleti ve Ticaret Bakanlığı ile iş birliği halinde Türkiye ekonomisinin gelişmesi ve içine girdiği krizden kurtulmasına katkıda bulunacak çalışmalarını gözlemlediğini, Tuncay GÜNEY, 'LOBİ' isimli belgenin, Veli KÜÇÜK' ün talimatı ile Doğu PERİNÇEK, Ümit OĞUZTAN, Adnan AKFIRAT ve kendisi tarafından hazırlandığını, son şeklini ise Veli KÜÇÜK' ün verdiğini beyan ettiğinin sorulması üzerine; Bu sorunun karanlık örgütlerin psikolojik savaş öğretilerinden ilham alınarak hazırlandığını, Tuncay GÜNEY gibi bir insanla oturup bir kez bile görüşmüşlüğünün olmadığını, yine Ümit OĞUZTAN ile hiç görüşmediğini, Adnan AKFIRAT'm pırıl pırıl değerli bir aydın olduğunu, Tuncay GÜNEY anlatımlarında, PKK terör örgütü lideri Abdullah ÖCALAN'm Suriye'den çıkması sonrasında, Veli KÜÇÜK'ün talimatı ile Abdullah ÖCALAN'm avukatı Doğan ERBAŞ ile Doğu PERİNÇEK'in odasında görüştüklerini ve bir toplantı yaptıklarını, bu toplantıda Adnan AKFIRAT'ın da bulunduğunu beyan ettiğinin sorulması üzerine; Bu görüşmeyi Adnan AKFIRAT'ın bildiğini, kendi odasında kesinlikle bir görüşme yapılmadığını, kendisinin ismimin karıştırılması dahi Tuncay GÜNEY'e ifadelerin yazdırıldığını gösterdiğini, hatırladığına göre, Abdullah ÖCALAN'ın İmralı'da Atatürk devrimini savunan açıklamalar yaptığını, bazı yayın organlarında okuduğunu, hatta PKK yayınlarında da Apo'nun Türkiye'nin birliği içinde Atatürkçü bir çözüm savunduğu yer aldığını, Adnan AKFIRAT Aydınlık Haber Müdürü olarak bunu yanlış haber yapmamak için Apo ile görüşen avukatı Doğan ERBAŞ'tan sorduğunu, ayrıntıyı AKFIRAT'm bildiğini, Doğan ERBAŞ'm bir avukat olduğunu onunla görüşmenin suç olmadığını, Tuncay GÜNEY beyanlarında, Akşam Gazetesinde çalıştığı dönemde, Adnan AKFIRAT, Ferid İLSEVER, Ankara' da Hasan YALÇIN, Paris' te Özcan .... isimli şahısların, Akşam gazetesinin mutemet elemanları gibi çalıştıklarını, bu şahısların Doğu PERİNÇEK' le birlikte hareket ettiklerini, Hasan YALÇIN' m İstihbarat Genel başkan yardımcısı, Ferid İLSEVEN' in Aydınlığın ve Ulusal TV nin genel yayın yönetmeni, Adnan AKFIRAT' m partinin... Disiplin kurulu üyesi olduğunu, ÖZCAN... isimli şahsın da Paris muhabiri olduğunu, yine Tuncay GÜNEY, Akşam Gazetesine Veli KÜÇÜK'ün talimatı ile başladığını, orada Mehmet Ali ILICAK'ın Veli KÜÇÜK'ün elinde olduğunu, gazete de bir kadrolaşmaya gittiklerini beyan ettiğinin sorulması üzerine; İddiaların bütünüyle uydurma olduğunu, kendilerinin Akşam gazetesine yönelik hiçbir faaliyetlerinin olmadığını, hiçbir gazeteyi bu tür faaliyetlerin konusu olarak düşünmediklerin, Kaldı ki İşçi Partisinde istihbarat genel Başkan Yardımcılığı diye bir görev olmadığını, Özcan isimli şahsı da tanımadığını, Operasyon kapsamında yakalanan Ümit SAYIN' a ait bilgisayarda "silinmiş Chat kayıtlan" bölümünde yer alan Ümit SAYIN ve Adnan AKFIRAT arasında 24.02.2001 tarihinde gerçekleştirilen MSN görüşmesinde geçen; "Söz konusu görüşmede KTB'nin etkisinin beklenenden daha fazla olduğu, Ümit SAYIN'ın Amerika'dan Türkiye'ye gelmesini Masonlar ve diğer unsurların engelleyebileceğini, bu durumu Ümit SAYIN'ın Doğu PERİNÇEK'e bildirdiğini, Ümit SAYIN'ın belli bir dönem masonların içinde bulunduğunu, Masonların bütün pisliklerini ve üçkağıtlarını bildiğini, Adnan AKFIRAT ve Ümit SAYIN’ın Ulusal Kanal'a görüntü ve bağlantı bulmak için çaba gösterdikleri, Ümit SAYIN’ın son 2 yıldır KTB ile uğraştığını,

Ümit SAYIN'ın Adnan AKFIRAT'a Atilla ONGUN'un Mart ayında Türkiye'ye geleceğini bildirerek kendisi ile temasa geçip geçmediğini sorduğu, Adnan AKFIRAT'm şahsın henüz kendisi ile temasa geçmediğini, Ümit SAYIN'm Atilla ONGUN'un MHP'ye çalıştığını ve dikkatli olunması gerektiği şeklinde Adanan AKFIRAT'ı uyardığı, Atilla ONGUN'un HABLEMİTOĞLU ile iyi arkadaş olduklarını, HABLEMİTOĞLU'nun kime çalıştığının belli olmadığını, her taraf ile bağlantısının olduğunu, Doğu PRİNÇEK ile yaptığı görüşmede iyi gelişmeler olduğunu öğrendiğini, DARBE olasılığının arttığını, Çiller' in eski valisi Mahmut YILBAŞ, ÖKK eski komutanı Necati ÖZGEN Müdafai Hukuk Vakfının kurucularından olduğu, son yapılan ADD kongresinde herkesin aynı tarafta yer alarak Yekta Güngör ÖZDEN ve Çevik BİR için çalıştıklarını, Yekta ve Özer OZANKAYA grubunun bertaraf edilmeden ADD'nin düzelmeyeceğini, Adnan AKFIRAT'm batının Türkiye'yi darbeye zorladığını, Türkiye'de çok köklü değişikliklere ihtiyaç olduğunu belirttiği, ADD'nin iç çekirdek grubunun tehlikeli olduğu, Ertaç TİNAR'm masonluğunun belgelendiğini, Ali ŞEN, Çevik BİR ve İzzettin DOĞAN'm Rumeliler grubunu oluşturduğu, Çevik BİR'in mason olduğu, Masonların yapılanması ve nasıl çalıştıkları yönünde detaylı bilgilerin olduğu, Galadyonun uzantısının çekirdek gruba ulaştığını, susurluk aktörlerinin çoğunun bu grupta yer aldığını, hedeflerinin P-2 mason locası olduğu, Adnan Hoca olarak da tanınan Harun Yahya'nın Özel Harbin kontrolünde olduğu, aynı zamanda CIA ve Eymürlerle birlikte olduğu, Abdullah ÇATLI'nm amirinin Melih AKTAŞ olduğu, kazadan sonra telefon defterinin Melih AKTAŞ'a verildiği, Melih AKTAŞ'ın MİT'in adamı ve çok tehlikeli olduğu, masonlarla ilgili bir veri tabanının oluşturulması gerektiği, Hüseyin KIVRIKOĞLU'nun GATA'da ki masonlan tasviye ettiğini, ATASAGUN'un mason olduğu, Gürbüz TÜFEKÇİ'nin MİT muhbiri olduğu, Ümit SAYIN Adanan AKFIRAT'a vermiş olduğu bu bilgilerin aynı zamanda Doğu PERİNÇEK'e iletmesini istediği, kendisinin tayin işinde "SİZİN" kullanarak Adnan AKFIRAT ve Doğu PERİNÇEK'in yardımını istediği, kendisinin işe girmek istediği İstanbul Üniversitesi Rektörü Kemal ALEMDAROGLU ile Doğu PERİNÇEK'in arasının iyi olup olmadığını sorduğu, Adnan AKFIRAT'm "Bizim attığımız MİT hücresinden Ali Özsoy'u Perinçek uyarmasına rağmen asistan olarak aldılar. Adam Alemdarlara güvenip provokasyonlar yapıyor" dediği, Ümit SAYIN' m İstanbul Üniversitesinde işe girebilmek için Doğu PERİNÇEK' den yardım istediğinin anlaşılıp sorulması üzerine; Bu tür yazışmaların internet ortamında yapıldığını, her aklına gelenin her şeyi yazdığını, ciddi bir soruşturmada bunlara itibar edilmeyeceğini, kendisine bu yazışmanın gelmediğini, çünkü içinde nefretle reddedeceği yalan suçlamaların olduğunu, gelse hatırlayacağını, Ümit SAYIN' m kendisine atanmasına yardımcı olması için başvurduğunu, ancak kendisinin onun kişiliğini tanıdığı için yardımcı olmadığını, 3) Şüpheli Ferid İLSEVER; Emniyet İfadesinde; Mehmet Adnan AKFIRAT' tan elde edilen belgelerin yapılan incelemesinde, üzerinde el yazısı ile "FİKRET AKFIRAT'IN DİKKATİNE" yazılmış, özgeçmiş başlıklı, Sayın Ferid ILSEVER"e veriniz ile biten, Dr. Ümit SAYIN'ın özgeçmişi olan (6) sayfa belgenin ne amaçla bulundurduğunun, kim tarafından ne amaçla gönderildiğinin sorulduğunda: Dr. Ümit SAYIN'ı İstanbul Üniversitesinden hoca olarak tanıdığını, böyle bir belgeyi görmediğini, kendisine gösterilen bu belgeyi daha önce görmediğini, Mehmet Adnan AKFIRAT'ın Ulusal Kanalda ve Aydınlık Dergisinde çalıştığım, o zamanlar haber müdürü olduğunu, kendisi ile zaman zaman görüştüklerini, kendisinden bu tur bir belge istemediğini,

Mehmet Adnan AKFIRAT' tan elde edilen belgelerin yapılan incelemesinde, üzerinde el yazısı ile "Ferid İlsever'e" yazılı "Generallerin Bekleme Süresinin 4 Yıla Çıkmasıyla Bu Yıl Şura Önüne Gelmeyecekler" başlıklı (3) sayfa belgenin sorulduğunda: Mehmet Adnan AKFIRAT'ın Ulusal Kanalda ve Aydınlık dergisinde çalıştığını, belge içeriğinin incelendiğinde haber amaçlı olduğu anlaşıldığını, eski tarihli şu an emekli olmuş generallerin listesi olduğunu, atamalara ilişkin bu tür belgelerin her yıl 30 Ağustos' ta basında yayınlandığını, bu belgeyi hatırlamadığını, Ulusal Kanalın Genel Yayın Yönetmeni olduğunu bu tür belgelerin kendisine gelmesinin normal olduğunu, Savcılık İfadesinde: Tuncay GÜNEY'in Akşam gazetesinde çalıştığı dönemde Veli KÜÇÜK'ün talimatı ile Doğu PERİNÇEK ile irtibat kurup Adnan AKFIRAT ve Ferid İLSEVER ile ilişkiye geçmesini söylemesi üzerine bu şahıslarla görüştüğünü ve aldığı tüm bilgileri yayınlamadan önce Veli KÜÇÜK'e gönderip onaylattıktan sonra Akşam gazetesinde yayınlattığını belirttiği okunup sorulduğunda: Kendisinin Tuncay GÜNEY'i sadece dergiye gelip giderken gördüğünü, kendisi ile herhangi bir haber paylaşmadığını, kendisinin genel yayın yönetmeni olduğunu, böyle bir kişiyle muhatap olmayacağını, kendisinin daha önceki aramalar sırasında ele geçirilen Ulusal Medya-2001 ismindeki dokümanda bahsedilen olayla ilgili olarak herhangi bir ilgi ve alakasının olmadığını, ancak Cumhuriyet gazetesinin desteklenmesi amacıyla emniyette de belirttiği gibi ENKA tesislerinde Kemal ÖZDEN, Veli KÜÇÜK, Gürbüz ÇAPAN ve kendisinin bulunduğum bir toplantıda bulunduğunu, o davete kendisinin USİAD Başkanı Kemal ÖZDEN'in daveti üzerine katıldığını, o dönemde Cumhuriyet Gazetesi mali yönden sıkıntı yaşadığını, Gürbüz ÇAPAN %20 hisse alarak destek olduğunu, bizimde destekte bulunup bulunamayacağımız konusunda yapılan bir toplan olduğunu, kendisinin Ulusal Medya-2001 isimli belgeden haberinin olmadığını, ayrıca kendilerinin o yıllarda Cumhuriyet gazetesi imtiyaz sahibi İlhan SELÇUK Beyle ULUSAL TV ile Cumhuriyet Gazetesinin birlikte hareketle Ulusal TV'nin de Cumhuriyet TV olarak devam etmesi yönünde görüşmelerinin olduğunu, ancak maddi açıdan imkanlarının olmamasından gerçekleşmediğini, Dosya içinde bulunan arama sırasında ele geçen Adnan AKFIRAT'ın evinde yapılan aramada ele geçirilen üzerinde "Acele Ferid İlsever'e" başlığı ile gönderilen faks yazısında bazı orgeneral, korgeneral ve tümgeneral ile kuvvet komutanlarının isimlerinin yer aldığı listeyle ilgili sorulduğunda:Kendisinin Ulusal Kanalda ve Aydınlık dergisinde çalışan biri olarak 30 Ağustos Askeri Şura kararı öncesi haber amaçlı olarak bu tür listeleri yayın kuruluşlarında yayınladıklarını, o nedenle kendisine gönderilmiş olabileceğini, yine aynı şekilde dosya içinde bulunan "FİKRET AKFIRAT'ın dikkatine" başlıklı Doktor ÜMİT S AYIN'm özgeçmişi ile ilgili olarak ta bu savunma sının geçerli olduğunu, 4) Şüpheli Mahir Çağan GÜNGÖR; Doğu PERİNÇEK, Mehmet Adnan AKFIRAT, Ferid İLSEVER, Serhan BOLLUK, Yusuf BEŞİRİK, Yusuf TUNÇER, Aydın GERGİN, Aykut TOKAK isimli şahıslan parti üyelerini nasıl tanırsa kendilerini de öyle tanıdığını, parti arkadaşlığı dışında herhangi bir ilişkisinin olmadığını, 5) Şüpheli Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK; Şüpheliden ele geçirilen 1 adet, şeffaf dosya içerisinde tarafımızdan l'den 94'e kadar numaralandırılan dokümanlardan (34) ile numaralandırılmış dokümanda, Adnan AKFIRAT' la tartışma boyutu başlığı altında, , , '

Amaç M.TEKİN'i kaçırmak, saklamak ve hiç ortaya çıkarmayarak teslim etmemek değildi. Amaç bu ciddi konunun genel hatlarıyla aydınlanması ve bu süreçte doğrudan savcılığa teslim edilmesi olmalıydı. Bu haliyle "işte yine asker" yine birileri provakasyon yapıyor ve arkasında askerler var Şemdinli sürecinde yaşananlar neticesinde görevdeki askerler uzun bir tutukluluk ve gözaltı süresi yaşadılar. M.Tekin "ben çok daha fazla buna maruz kalırım çünkü konunun boyutu çok ciddi" dedi şeklinde yazı bulunduğunun tespitle sorulması üzerine; Adnan AKFIRAT'ın İşçi Partisi üst düzey üyesi olduğunu, bu yazıyı kimin yazdığını bilmediğini, İnternet ortamından almış olabileceğini, Danıştay'dan sonra Doğu PERİNÇEK' in kendisi ile ilgili İşçi Partisinin kendi sitesinde üç ayrı zamanlarda muhtelif iddialarda bulunduğunu, konu ile ilişkilendirildiği için internet ortamında rastladığı bu yazıyı not aldığını, 6) Şüpheli Serhan BOLLUK; Savcılıkta Alman ifadesinde; Mehmet Adnan AKFIRAT , Ferid İLSEVER ve Yusuf BERİŞİK ile İşçi Partisi vasıtası ile tanıştıklarım, Kendilerinin İşçi Partisinin merkez karar kurulu üyesi ve il örgütünde görevli olduklarını, Mehmet Adnan AKFIRAT' ile uzun yıllar Aydınlık Dergisinde birlikte çalıştıklarını, 7) Şüpheli Veli KÜÇÜK; Adnan AKFIRAT'ın, Doğu PERİNÇEK'in Ulusal Kanal televizyonunda görevli olduğunu, kendisine program teklif ettiğini, birkaç defa telefonla görüştüklerini, ancak yüz yüze görüşmediklerini, 8) Şüpheli Yusuf BİRİŞİK; Mehmet Adnan AKFIRAT'ın Ulusal Kanalda uzun yıllar çalıştığını, bu nedenle kendisi ile tanışıklığının olduğunu, kendisi ile arkadaşlık ilişkilerinin olduğunu, 9) Şüpheli Ümit OĞUZTAN; Tuncay GÜNEY isimli şahıs yakalandığı sırada evinde yapılan aramada çıkan Lobi isimli belgelerin Bilecik'te yapılan Lobi, Ergenekon Plan ve Projeleri olduğunu, bu belgelerin Ergenekon örgütünün yeniden yapılanmasının bir tasarımı olduğunu, Doğu PERİNÇEK'in "Yeniden Yapılanma" adlı bir teorisinin olduğunu, Veli KÜÇÜK'ün onu genişleterek tasan haline getirdiğini, bu kapsamda lobi çalışmalarını, Veli KÜÇÜK'ün talimatı ile Doğu PERİNÇEK, Adnan AKFIRAT, Ümit OĞUZTAN ve kendisinin katıldığı bir ekibin yaptığını, son şeklini ise Veli KÜÇÜK'ün verdiğini beyan ettiği hatırlatılarak adı geçenleri tanıyıp tanımadığının sorulması üzerine; Adnan AKFIRAT'ın gazeteci olduğunu, basın toplantılarında karşılaştıklarını, ancak hiçbir diyaloglarının olmadığını, 10) Şüpheli İbrahim BENLİ; Savcılık Beyanında; Mehmet Adnan AKFIRAT ile birlikte Türk ve Çin İş Geliştirme Derneğinde yönetim kurulu üyesi olduklarını, Emniyette Alman İfadesinde; Mehmet Adnan AKFIRAT' ı tanıdığını, kendisi ile Türk-Çin iş geliştirme derneği yönetim kurulu üyeleri olduklarını, başka herhangi bir ilişkilerinin olmadığını, 13.03.2008 günü saat: 15.48'de Doğu PERİNÇEK ile Adnan'ın yaptıkları görüşme sorulduğunda; Bu görüşmeyi yapanın Adnan AKFIRAT olabileceğini, Kendisi ile Türk-Çin iş geliştirme derneği üyesi olduklarını, Adnan ile Çin hükümeti Sincan-Uygur


^  : tyîğ^ay^

özerk bölgesinde tekstil yatırımlarına teşvik vermekte olduğunu, Türkiye'de de tekstil sektörü darboğaz da olduğu için bu teşviklerden yararlanmak için Adnan bey ile görüşme istemiş olduğunu, konuşmanın bu konu ile ilgili olduğunu tahmin ettiğini, daha sonra kendisi ile belirttiği konuda görüşmelerinin olduğunu ve bir grup sanayici dostu ile birlikte görüştüklerini, 11) Şüpheli Hikmet ÇİÇEK Savcılık İfadesinde: "...soruşturma kapsamında daha önce gözaltına alman şahıslardan kamuya mâlolmuş kişiler ve parti üyesi Adnan Akfırat, Ferid İşsever, Serhan Bolluğu, Doğu Perinçek, Kemal Alemdaroğlu, İlhan Selçuk ve Emin Gürses gibi şahıslan tanıdığnı, bunların dışında kimseyi tanımadığını,..." Emniyet ifadesinde; Adnan AKFIRAT' ı Aydınlık Dergisi ve Ulusal Kanal yöneticisi olarak yaklaşık 20 yıldır tanıdığını, İkametinden elde edilen El yazısı ile "Adnan AKFIRAT'ın dikkatine" ile, dijital yazı ile "Çiller'in özel örgütünün Belçika ayağına dair bilgi notlan" başlıklı, "Doğan DUYAR, Brüksel, 2 Şubat" yazılı belge sorulduğunda; O dönemde Aydınlık Dergisinde çalışan muhabir Doğan DUYAR'ın Bürüksel'den gönderdiği bir bilgi notu olduğunu, İkametinden el edilen "Biz susurluk olayında faal olarak karışmış susurluk zedeleriz" başlıklı, içeriğinde susurluk olayına karıştığı anlaşılan Cavit...? İsimli şahsın el yazısı ile yazdığı değerlendirilen belge sorulduğunda; Aydınlık Dergisi olarak Susurluk kazası gerçekleşmeden kısa bir süre önce ikinci MİT raporu olarak adlandırılan Susurluk Çetesinin faaliyetlerini anlatan raporu yayınladıklarını, bu raporun nasıl temin edildiğini bilmediğini, ancak Adnan AKFIRAT birkaç yıl önce Aydınlık Dergisinde Mit Belgelerini nereden aldığını yönelik yapmış olduğu haberde, belgeleri bir gazeteci arkadaşından aldığını söylediğini, o dönemde konuyla ilgili imzalı veya imzasız pek çok mektup geldiğini, gösterilen belgenin, bu mektuplardan birisi olduğunu, Kim tarafından gönderildiğini bilmediğini, belgenin içeriğinde bir Susurluk çetesi mensubu olduğunu iddia eden kişinin çete kapsamında işlediği Behçet CANTÜRK ve benzeri cinayetleri anlattığını hatırladığını, bu bilgileri başka kaynaklardan doğrulatamadıkları için haber yapmadıklarını, İşçi Partisinde bulunan dokümanlar arasında bulunan; 17.12.1996 tarihli KİŞİYE ÖZEL ibareli dönemin Başbakanı'na yazılmış Susurluk kazası ile ilgili hazırlanmış 39 sayfalık MİT müsteşarlığı belgesi sorulduğunda; Adnan AKFIRAT'ın birkaç yıl önce Aydınlık Dergisinde yapmış olduğu haberde bu belgeyi bir gazeteciden aldığını yazdığını, gazetecinin kim olduğunu bilmediğini, 12) Şüpheli Nusret SENEM Savcılık İfadesinde; Doğu PERİNÇEK, Ferid İLSEVER ve Adnan AKFIRAT' ı İşçi partisi sebebiyle tanıdığını, Doğu PERİNÇEK gözaltına alındığı tarihlerde adliyenin önünde olduğunu, hatta bazı ifadelere katıldığını, Hatta Yargıtay krokisi denilen krokiyi deADNAN AKFIRAT' a sorulduğu zaman haberinin olduğunu, 13) Şüpheli Hayati ÖZCAN Emniyet İfadesinde: Mehmet Adnan AKFIRAT'ı 10 yıldır tanıdığını, Aydınlık dergisi yazarlarından olduğunu, 5 yıldır ne yüz yüze' he~ de telefonla görüşmediklerini, tecrübeli gazeteci olarak bilir ve zamanında konularda danıştığını


Savcılık ifadesinde; Şüphelilerden Doğu PERİNÇEK, Ferid İLSEVER, Adnan AKFIRAT, Serhan BOLLUK ve Sevgi ERENEROL ve Fuat TURGUT' u tanıdığını, Tuncay Güney Beyanlarında; LOBİ çalışmalarını, Veli KUÇUK'ün talimatı ile Doğu PERİNÇEK, Ümit OĞUZTAN, Adnan AKFIRAT ve kendisinin de katıldığı bir ekibin yaptığını, son şeklini ise Veli KÜÇÜK'ün verdiğini, Ergenekon yapılanması içersinde Veli KÜÇÜK'ün yanında, Doğu PERİNÇEK, Ümit OĞUZTAN, Adnan AKFIRAT, Tuncay GÜNEY, Levent....? (Ülkü ocaklarında), Turan YAZGAN, Necdet SEVİNÇ (Kurultayın genel yayın yönetmeni), Zekai ÖKTE (Türk Tarih Dergisi), Timur KILIÇ, Atilla TUNÇ isimli şahısların olduğunu, Akşam gazetesinde çalıştığı dönem içersinde, kendileriyle ilgili diğer gazetelerde haberlerin çıkması üzerine, Veli KÜÇÜK ile bir toplantı yaptıklarını, Veli KÜÇÜK'ün "Doğu PERİNÇEK le ilişki kuralım Adnan AKFIRAT - Ferid İLSEVER le falan bu arkadaşlara kaynaklar çok akıyor bunlardan yönlendirirsek daha iyi olur" dediğini, bunun üzerine Doğu PERİNÇEKTe irtibat kurduğunu, Ferid İLSEVER, Adnan AKFIRAT ile görüştüğünü, Aydınlık gazetesinden ve diğer yerlerden aldıkları tüm bilgileri yayınlamadan önce Veli KÜÇÜK'e gönderip onaylattığını, Yine Adnan AKFIRAT'ın kendilerine yazılar hazırladığını ve bazı belgelerle birlikte verdiğini, CİA nın güneydoğuda faaliyetleriyle ilgili bazı bilgileri bu şahıstan aldığını, Veli Paşa'nm bu şekilde basında örgütlendiğini, Doğu PERİNÇEK le Veli KÜÇÜK'ün görüşmediklerini, ancak Adnan AKFIRAT Ferid İLSEVER Ankara da Hasan YALÇIN Paris te Özcan isimli şahısların, Akşam gazetesinin mutemet elemanları gibi olduğunu, bu şahısların Doğu PERİNÇEK le birlikte hareket ettiklerini, Hasan YALÇIN İstihbarat Genel başkan yardımcısı, Ferid İLSEVEN'in Aydınlığın ve Ulusal TV nin genel yayın yönetmeni, Adnan AKFIRAT m partinin... disiplin kurulu üyesi olduğunu, Doğu PERİNÇEK'in, Gülay GÖKTÜRK, Nuri ÇOLAKOĞLU, Faik BULUT, Cengiz ÇANDAR gibi şahıslan gazetecilikte yetiştirdiğini, Tuncay ÖZKAN'm Doğu PERİNÇEK in adamı olduğunu ve bu şahsı Doğu PERİNÇEK'in yönlendirdiğini, Kendisinin Doğu PERİNÇEK ile halen birlikte olduğunu, ancak hücre yapılanması olduğu için haber kaynaklarını bilemediğini, bu konuda tek yetkilinin Adnan AKFIRAT -Ferid İLSEVER olduğunu, Bir dönem Doğu PERİNÇEK'in adamı olan ve Güneydoğu-Diyarbakır muhabiri Halit GÜNGÖR'ün, Jandarma Genel Komutanlığında Hizbullahçı İlimcilerle Menzilcilerin eğitilmesini fotoğrafladığını, Hizbulkontrayı ortaya çıkardığım, fotoğrafları Doğu PERİNÇEK'e gönderdiğini, ancak yayınlanmadan Halit GÜNGÖR'ün öldürüldüğünü, o dönemde Adnan AKFIRAT'ın da Halit GÜNGÖR'Ü Türk Gladyosunun öldürdüğünü söylediğini, daha sonraki dönemde "Kemalist-Sosyalist" ismi ile bir ittifak yapıldığını, Doğu PERİNÇEK ile PKK terror örgütünün ittifakının halen devam ettiğini, Abdullah ÖCALAN'ın Suriyeden çıkması sonrasında, onun avukatı olan Doğan ERBAŞ'ın Doğu PERINÇEK'e gelerek Türk Askerleriyle işbirliği yapmak istediğini ve Apo'nun teslim olacağını söylediği, Doğu PERİNÇEK'in de bunu kendisine anlattığını, kendisinin bu konuyu Veli KÜÇÜK'e ilettiğini, Veli paşanın talimatı ile İşçi Partisi lideri Doğu PERİNÇEK'in

odasında Doğan ERBAŞ la görüşme yaptıklarını, bu görüşmede Adnan AKFIRAT'ında bulunduğunu, Doğu PERİNÇEK'in kısa bir sure kaldığını, bu görüşmede Abdullah ÖCALAN'ın hangi şartlarda teslim olacağının konuşulduğu, Avukatla üç kez görüşme yaptıklarını, hatta teslim olduktan sonra Abdullah ÖCALAN'ın sorgusuna kimin gireceği, sorguda Doğu PERİNÇEK ve diğer birçok ilişki konusunda temkinli davranılması konularının konuşulduğu, Abdullah ÖCALAN'ın General Veli KÜÇÜK'e iletilmek üzere "bir muhatap arıyorum" isimli kitabının verildiğini, kitabın en arkasına basılmış vaziyette Veli paşaya bir mektup olduğunu söylediklerini, Bir dönem DHKP-C'lilerin Harbiye Orduevi'ne roket attığını, daha sonra aynı roket'in Terörle Mücadelede Reşat ALTAY'a atıldığını, Reşat ALTAY'a atılan roketi askerlerin misilleme olarak attırdığını duyduğunu, Aynı dönemde kendisinin Adnan AKFIRAT ve Doğu PERİNÇEK ile oturup konuşurken, sohbetleri esnasında DHKP-C nin MKYK üyelerinin polislerden oluştuğunu duyduğunu, Selahattin ÖZKAN ile birlikte Levent'e giderek, bir şahıstan Susurlukla ilgili Ahmet BAHADIRLI, Cavit KAVAK, Mesut YILMAZ, Adbullah ÇATLI nın birlikte çekilmiş resimlerin dialarını aldığını, Adnan AKFIRAT, Nuri ÇOLAKOGLU nun NTV den bir kadına bu resimleri kendisi vasıtası ile gösterdiğini, ancak parada anlaşamadıklanm, bu şekilde değişik yerlere gösterdiklerini, resimleri Doğruyol Partisinin milletvekilli Nevzat AKKUŞ'a 5 milyar TL ye sattıklarını, ancak daha sonra bu filmlerin fotomontaj olduğunu öğrendiklerini, 13.02.2008 günü Tuncay GÜNEY isimli şahsın ilimiz, Kağıthane ilçesi Haraıantepe Mahallesi Abdi İpekçi Caddesi No:4 sayılı ikametinin (2) ve (4) numaralı dairelerinde yapılan aramada bulunarak el konulan (113) sayfadan oluşan belge içeriğinde; "Adnan AKFIRAT Belgelerle Eşref BİTLİS S^/teft" başlıklı, muhtemelen kitap olarak hazırlanmış belgenin orijinali olduğu ve basım öncesinde yazılar üzerinde imla kuralları ile ilgili notlar düşüldüğü tespit edilmiştir. Belgenin içeriğinde Eşref BİTLİS'in ölümü ile ilgili yapılan araştırmaların yazıldığı, g)-Hukuki durumunun değerlendirilmesi; 1) Şüpheli M. Adnan AKFIRAT'ın ikametinde yapılan aramada elde edilen (1) sayfalık Kemal GÜLMAN ile başlayıp Elmas tüccarı olduğu duyuldu ile biten doküman incelendiğinde: Kemal GÜLMAN (İş adamı) isimli şahıs ile alakalı istihbarat nitelikli yazı olduğu tespit edilmiştir. Elde edilen bu doküman ile Şüpheli Veli KÜÇÜK'ten elde edilen "Biyografi 18 Ocak 2000" isimli örgütsel içerikli belgenin karşılaştırmasında; a) İçerik olarak aynı b) Bazı paragraflarının aynı, c) Biyografi 18 Ocak 2000 isimli dokümanın Şüpheli M. Adnan AKFIRAT'tan elde edilen "Kemal Gülman ile başlayıp Elmas tüccarı olduğu duyuldu ile biten doküman" m geliştirilip detaylandırılmış hali olduğu görülmüştür. Şüpheli M. Adnan AKFIRAT'ın Emniyette alman beyanında; "İkamet adresinde yapılan aramada elde edilen Kemal GÜLMAN isimli şahsa ait istihbari bilgilerin bulunduğu dokümanı 1993-1994 yıllarında Aydınlık isimli dergide yayınladığını, haber amaçlı olarak yazdığını, gazeteci olması sebebiyle çeşitli kişiler ile görüşme yapıp görüşme sonucunda bu tür bilgileri derlediğini" beyan etmiş olup; buradan da şüphelinin Biyografi 18 Ocak 2000


tarihli Veli KÜÇÜK'ten elde edilen örgütsel içerikli belgeyi yazıp örgütün üst kademesine sunduğu kanaatine varılmıştır. 2) 1 adet sarı renkli naylon dosya içerisinde l'den 36'ya kadar numaralandırılan 1. sayfasında el yazması dergi, Ulusal Medya 2001, Cumhuriyet yazan doküman incelediğinde; "33-36 sayfalar arası: Cumhuriyet Gazetesi Re/Organizasyon çalışması başlığı altında Yöntem: Amaç belirli ve nettir. Yönetim amaca uygun olarak programlanmış olup uygulama safhasına geçilmiştir. Buna göre; Sayın Gürbüz Çapan'a yapılan öneri net ve anlaşılır olarak soruldu: Cumhuriyet Gazetesi 'Ulusal Medya'nm merkez üssü olarak seçilmiştir, bu operasyon içinde yer almayı kabul ediyor musunuz? Çapan: evet Hisselerinizi parasız devretmeyi kabul ediyor musunuz? Çapan: evet Gereğinde para bularak desteğinizi sonuna değin sürdürmeyi kabul ediyor musunuz? Çapan: Evet Görüşme sonucu; sayın Gürbüz Çapan'ın ulusal medya merkez üssü oluşumuna özveri ile katkıda bulunmada içtenlikli olduğu kesinlik kazanmıştır. Gerek holding, kuruluş evrakları gerekse vakfın ve Yenigün A.Ş'nin ve aralarında yaptıklan sözleşmelerin birer kopyalan ile şimdiki mali durumu gösteriri raporların birer kopyaları süratle alınmalıdır. Bilinmesi gereken tüm evrak fotokopileri SET olarak Kemal ÖZDEN'e ulaştırılmalıdır. Bu setin teslimindeki eksiksizlik, ileride hiçbir süprize olanak tanımamalıdır. Şu an çalışanların tam listesi (isim, soyad, görevi, aldığı net maaş tutan) bir an önce çıkarılarak bize ulaştırılmalı SONUÇ OLARAK Bu girişim, bir mali operasyon değildir. Bu girişim mali olarak zora düşmüş bir yapının yeni parasal kaynak bularak düze çıkması olarak görülemez. Böylesi bir kavrayış geçmiş dönemde aynı yapıya aktarılan milyon dolarlar tarihini hiç bilmemek için hiç kavramamak olur. Operasyondaki mali kısım verilen siyasi kararın detayıdır. Hiçbir detayın da esas amacı gölgelemesine izin verilemez. Kaldı ki sözü geçen rakamların tamamen istenilen düzeyi gelmekte yetersiz kalınacağı herkesin bilinenidir. ( O nedenledir ki gerek alış-veriş merkezi gerekse elektrik projesinden çıkarılabilecek ekstra gelirlerin aktarımı bahse konu olmuştur). Gerek ikinci bir gazetenin de yaratılması gerekse TV kanalının inşası vb.atılımlar içinde yeni kaynak ve güç birleştirmeleri uygulanacağı tabiidir.... Bu operasyonda tek amaç Cumhuriyet Gazetesi'ni Cumhuriyet'in sesi haline getirmektir ....Cumhuriyet Cumhuriyet' e taraf olmaz ise bertaraf olması kaçınılmazdır ve doğrusudur. Gürbüz ÇAPAN' a yapılan ilk teklif nettir ve anlaşılırdır. Bu operasyona var mısın? Evet... Hisselerini devredeceksin parasız! Evet... Gerekirse yeniden para bulacaksın. Evet...

Kuşkusuz ki onuru ile oynamadan kuşkusuz ki onun belirli bir hisse olarak içerde kalmasını sağlayarak ama önemli bir hisseyi (kontrolü sağlayacak) Kemal ÖZDEN ve Ümit ÜLGEN'e devrini sağlayacak görüşme bu... Bu nedenle maddelersek: Günay ÇAPAN'da ki hisselerin yansı Kemal ÖZDEN' e devredilmeli Çapan'ın aktaracağı 1,5 milyon dolar ile (önce taahhüt edilen sermayinin dörtte biri konacağından) Kemal ÖZDEN ve Ümit ÜLGEN' in 375.000 $' lık sermaye ödemeleri gerçekleşmeli, bir süre sonra bakiye 750.000 $ da içeri verilmeli En son bakiye 1.5 milyon dolar tüm işlemler gerçekleştirildikten sonra sermayeye eklenmelidir. Bunu milli kuvvetler gerçekleştirecektir." Şeklinde ibareler geçtiği görülmüştür. 02.03.2001 Tarihinde şüpheli Tuncay GÜNEY'den ele geçirilen "Ulusal Medya 2001 İstanbul Aralık" başlıklı "Saygılarımızla 11.01.2001" ibaresi ile biten doküman incelendiğinde; ilk sayfasının: "Vakıf (I.Selcuk) hissesi çıktıktan sonra kalan % 80 ya da% 90 hissenin en az % 51 hissesi tarafımıza aidiyetine geçmesi kararlaştırılmıştır.(1) UYGULAMA 1). Günay Çapan'a ait hisselerin bir bölümünün devrinin Kemal Özden ile Ümit Ülgen'e yapılması, 2). Gürbüz Çapan aktaracağı 1,5 milyon dolar ile (önce taahhüt edilen sermayenin dörtte biri konacağından) Kemal Özden ile Ümit Ülgen'in 375.000 $'lık sermaye ödemeleri gerçekleşecek, bir sure sonra bakiye 750.000 $ da içeriye teslim edilmesi, 3). Bakiye 1,5 milyon dolar, tüm bu işlemlerin gerçekleşmesinin ardından sermayeye eklenecek ve bunun tarafımıza gerçekleştirilmesi, 4). Gerek Holding, kuruluş evrakları, gerekse vakfın ve Yenigün A.Ş.'nin ve aralannda gerçekleştirilen sözleşmelerin birer kopyası ile şimdiki mali durumu gösterir raporların birer kopyalan süratle yönetime verilmesi, 5). Bilinmesi gerekli tüm evrak fotokopileri 'set' olarak milli kuvvetlere ulaştırılacak ve bu teslimin eksiksiz, ileride hiçbir sürprize olanak tanımayacak biçimde gerçekleşmesi, 6). Şu an çalışanların tam listesi (isim, soyad, görev, aldığı net maaş tutan) bir an önce çıkartılarak tarafımıza teslim edilmesi kararlaştırılmıştır. SONUÇ Bu girişim, 21. Yüzyılın değişim gösteren konseptlerinin bir gereği olarak ulusal bir dizi kararını stratejik önem taşıyan unsurları arasında yer alan "ulusal medya" oluşumunu amaçlamaktadır. Hiçbir şekilde belirlenen amaçtan saptırılamayacak derecede öneme sahiptir. ikinci bir gazetenin yayma sokulması, Tv kanalının inşası ve benzer atılımlar için, gereken finansal desteğin sağlanması ise; önceden ve kesin olarak karara bağlanmıştır. Bilgilerinize.. Saygılarımızla, Anılan ifadeler tarafımıza toplantı görüşmeleri sonucu iletilen bilgileri

içermektedir" şeklinde ibareler geçtiği görülmüştür. Yukarıda belirtilen Şüpheli M. Adnan AKFIRAT'tan elde edilen 33-36 sayfalar arası numaralandırılmış dokümanın Tuncay GÜNEY'den elde edilen "Ulusal Medya 2001" dokümanının yazım aşamasında bir önceki safhası olduğu ve benzer özellikler gösterdiği, "Ulusal Medya 2001" isimli dokümanda geçen "Anılan ifadeler tarafımıza toplantı görüşmeleri sonucu iletilen bilgileri içermektedir" şeklinde belirtilen toplantıda yaşananların, M. Adnan AKFIRAT'tan elde edilen 33-36 sayfalar arası numaralandırılmış dokümanın içeriğinde belirtildiği, SONUÇ: "Bu operasyonda tek amaç Cumhuriyet Gazetesi'ni Cumhuriyet'in sesi haline getirmektir" denilmesinden ERGENEKON terör örgütünün kendi amaçlarına ulaşmak ve propagandasını yapmak amacıyla Cumhuriyet gazetesinin REORGANIZASYONU projesi adı altında bazı toplantılar yapıldığı ve toplantıların tutanaklarının bu şüpheli de bulunduğu gibi toplantıya ait raporun örgütün üst düzey kuruluna sunulduğu aynı raporun hem şüpheliler Veli KÜÇÜK, Ümit OĞUZTAN hem de şüpheliler M. Adnan AKFIRAT ile Tuncay GÜNEY den çıkması hususları şüphelinin örgütsel içerikli belge bulundurduğu örgütün üyesi olduğu ve örgüte rapor hazırlayarak kadar bu işin içinde olduğunu göstermektedir. Ergenekon terör örgütünün amaçlarına uygun olarak yapıldığı belirtilen örgütsel toplantıdan Şüpheli M. Adnan AKFIRAT'ın haberdar olduğu, Ergenekon örgütünün gizlilik prensipleri ve örgüt üyesi olmayan bir şahsın bu tarz örgütsel toplantılardan haberdar olamayacağı göz önüne alındığında Şüpheli M. Adnan AKFIRAT'ın ERGENEKON terör örgütünün üyesi olduğu, bu toplantılara katılarak Ulusal Medya 2001 isimli dokümanın yazılması işlemine iştirak ettiği kanaatine varılmıştır. 3) Şüpheli M. Adnan AKFIRAT'ın ikametinde yapılan aramada elde edilen l'den 2'ye kadar numaralandırılmış Ekinde 18 adet Anadolu takvimi yaprağı bulunan örtülü fundamentalist faaliyetler ibaresi ile başlayıp saygılarımızla 11 Şubat 2000 ile biten doküman incelendiğinde başlığının "ÖRTÜLÜ FUNDAMENTALİST FAALİYETLER" olduğu ve örgütsel içerikli doküman olduğu, 4) Şüpheli M. Adnan AKFIRAT'ın ikametinde yapılan aramada elde edilen l'den 2'ye kadar numaralandırılan Korkmaz Yiğit, Semih Tufan GÜLALTAY ilişkisi Akın Birdal, Mesut YILMAZ suikastı ile başlayıp Saygılarımızla biten doküman incelendiğinde başlığının "Korkmaz YİĞİT, Semih Tufan GÜLALTAY ilişkisi Akın BİRDAL, Mesut YILMAZ SUİKASTI" olduğu ve örgütsel içerikli istihbarat nitelikli doküman olduğu, 5) Şüphelide ele geçirilen Mit Müsteşarlığı raporu şeklinde tanzim edilen, MİT Müsteşarhğı'nm 19/12/1989 gün ve 85.42.00.65/336-04 sayılı yazısı içinde bulunan Muammer AKSOY, Çetin EMEÇ, Turan DURSUN, Bahriye ÜÇOK, Dursun KARATAŞ ve Uğur MUMCU'nun öldürüleceğine ilişkin, gizli başlıklı raporla alakalı Mit Müsteşarlığınca verilen cevapta Nokta Dergisinin 02 Aralık 1990 tarih ve 48 nolu nüshasında yayınlandığı, 1990/1003 Hazırlık Dosya Nosu ile İstanbul DGM'sine intikal ettiğini. Mit Müsteşarlığı tarafından İstanbul DGM'si Cumhuriyet Savcılığına gönderilen 07.01.1991 tarih ve 00.02.150/ 461.1-13/740-492 sayılı yazı ile belgenin, sahte olduğunun belirtildiği anlaşılmaktadır. r *.

Şüphelide elde edilen ve Ümit OĞUZTAN'ın bilgisayarında yapılan aramada da ele geçirilen İkinci MİT Raporu başlıklı yazıyla alakalı, MİT Müsteşarlığından verilen cevapta, Ümraniye/Ergenekon Soruşturması kapsamında tutuklu bulunan İşçi Partisi Merkez Karar Kurulu (MKK) üyesi Mehmet M. Adnan AKFIRAT'ın ikametinde yapılan aramada ele geçirilen "Emniyet Genel Müdürlüğü'nce PKK ve Dev-Sol'a karşı faaliyetler için kullanılıyor görüntüsü altında özel bir suç ekibi oluşturulduğu hususundan bahisle Tank ÜMİT Cinayeti konusu işlenildiği" 4 sayfalık "2. MİT Raporu" başlıklı metin ile ilgili olarak kayıtlarımızda yapılan incelemede: -İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu PERİNÇEK'in, 21/09/1996 tarihinde İSTANBUL'da düzenlediği basın toplantısında "2. MİT Raporu" adını verdiği bir metni açıkladığı ve aynı metnin Aydınlık Dergisi'nin 22 Eylül 1996 tarihli nüshasında "Yeni MİT Raporu" başlığı altında yayımlandığı belirlenmiştir. Ancak kayıtlarımızda yapılan incelemede Müsteşarlığımıza atfedilen "2. MİT Raporu" şeklinde bir belgeye rastlanılmamıştır. Kamuoyuna "2. MİT Raporu" olarak lanse edilen belgenin Müsteşarlığımızdan çıkmış resmi bir yönü bulunmamaktadır. Nitekim bu husus, Müsteşarlığımız tarafından 05.11.1995 tarihinde yapılan basın açıklamasıyla "Basında ve medyada Milli İstihbarat Teşkilatına atfedildiği şekilde herhangi bir kuruluşa ya da şahsa verilmiş bir rapor bulunmamaktadır" şeklinde kamuoyuna duyurulmuştur. Şeklinde verdiği cevapla şüphelilerin örgüt adına kendilerince hazırlanıp kamuoyuna Mit raporu şeklinde lanse ettikleri birçok bilgiyi açıklamak suretiyle örgütün ERGENEKON belgesinde geçen Dezenformasyon başlıklı bölümünde belirtilen eylem ve faaliyetleri gerçekleştirdikleri anlaşılmaktadır. 2. Söz konusu doküman ayrıca Şüpheli Ümit OĞUZTAN'ın bilgisayarında yapılan aramada da ele geçirilmiştir. Şüpheli M.Adnan AKFIRAT'ın ERGENEKON terör örgütünün gizli yapılanması içinde yer aldığı, bizzat örgütsel içerikli belgelerin bir kısmının bu şüpheliden ele geçirilmesi ve yine bir kısmının içeriğinde bulunan metinlerin de bu şüpheli de çıkması bazı metinlerin bizzat şüpheli tarafından yazıldığını teyit etmektedir. Yine "Ulusal Medya 2001" İsimli dokümanın bu şüphelide Gürbüz ÇAPAN'la ilgili görüşme notlarına ilişkin konuşmaların modo mot yer alması da yapılan görüşmede şüphelinin de bulunduğu ve görüşmeyi örgüt üst düzey makamlarına iletmek üzere not aldığı anlaşılmaktadır. Yine "Ulusal Medya-2001" isimli dokümanda geçen Ulusal Kanal'ın kurulmasına ilişkin kararlardan sonra Yeditepe İletişim Hizmetleri A.Ş. olan kanalın kurulmuş olması ve bu konuda Tuncay GÜNEY'in 500 milyar paranın bu amaçla getirildiği beyanına karşı ifadesinin alınması sırasında şüphelinin böyle bir soru soramıyacağımızı bunun ayrı bir soruşturma konusu olduğunu belirtmesi de kanalın kuruluşunda örgütün temin ettiği paranın kullanıldığı şüphesini kuvetlendirmekte olup Tuncay GÜNEY beyanlarının da bu yönünün doğru olduğunu ortaya koymaktadır. Şüpheli Adnan AKFIRAT'ın ERGENEKON terör örgütünün yapılanması içerisinde örgütün hiyerarşik yapısında görüşülmek üzere raporlar hazırlayıp ERGENEKON terör örgütüne sunduğu, örgütün talimatlarıyala kurulan Ulusal Kanal'da Yönetim Kurulu Üyesi olduğu ve İşçi Partisinde MYK üyesi olduğu hususları göz önüne alındığında, Şüpheli M. Adnan AKFIRAT'ın ERGENEKON terör örgütü ile süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk arz eden organik bir bağ kurmak* suretiyle silahlı terör örgütü üyesi olmak suçunu işlediği anlaşıldığından;

Şüpheli M. Adnan AKFIRAT'ın eylemlerine uyan, TCK'nun 314/2, 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddeleri gereğince cezalandırılması talep edilmiştir.