Elektronik Tebligata İlişkin Yargıtay Kararı
YARGITAY İLAMI
İNCELENEN KARARIN BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ: ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 18.HUKUK DAİRESİ
TARİHİ: 30/12/2019
NUMARASI: 2019/3154-2019/2391
İNCELENEN KARARIN İLK DERECE MAHKEMESİ: ANKARA 7.SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/08/2019
NUMARASI: 2019/1039-2019/1143
DAVACI: Handan Tüten Aydın
DAVALILAR: Fuat Lokmanoğlu, Tufan Lokmanoğlu, Hazine ve Maliye Bakanlığı
Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın kanun yararına temyizen tetkiki Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Mustafa ÖZBEK tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Şikayetçi vekili tarafından, Ankara 22. İcra Müdürlüğünün 2013/206 D. İş sayılı dosyasından yapılan keşif üzerine düzenlenen 18/07/2018 tarihli bilirkişi raporundaki değerin düşük takdir edildiği gerekçesiyle yeniden kıymet takdiri yapılması istemiyle icra mahkemesine başvurulduğu Mahkemece; şikayetin yasal 7 günlük süre içerisinde yapılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, şikayetçi tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi tarafından, ilk derece mahkemesi kararının istinaf yoluna başvurulabilecek kararlardan olmadığı, kesin nitelikte olduğu gerekçesiyle, istinaf dilekçesinin reddine kesin olarak karar verildiği görülmüştür.
2004 sayılı İİK'nun 128/a. maddesinde; “Kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikâyette bulunabilirler." hükmüne yer verilmiştir.
Buna göre, kıymet takdirine yönelik şikayet süresi, yedi gündür. Anılan süre hak düşürücü nitelikte olup, icra mahkemesi tarafından re'sen nazara alınmalıdır.
Somut olayda; şikayete konu bilirkişi raporunun şikayetçi vekiline e-tebligat yolu ile tebliğ edildiği, tebligatın 17/07/2019 günü saat 07:36'da hesaba başarılı bir şekilde konulduğu, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 7/a maddesine göre elektronik yolla tebligatın, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılacağı, yine Elektronik Tebligat Yönetmeliği'nin 9/6. maddesinde de benzer düzenlemeye yer verildiği buna göre 17/07/2019 tarihinde hesaba konulan tebligatın 22/07/2019 gününün sonunda yapıldığı dolayısıyla 29/07/2019 tarihinde yapılan şikayetin yasal süresinde olduğu anlaşılmaktadır.
O halde ilk derece mahkemesince; şikayetin yasal süresinde yapıldığı gözetilerek işin esası incelenip oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup bölge adliye mahkemesikararının kaldırılması, ilk derece mahkemesi kararının kanun yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına başvurduğu temyiz talebinin kabulü ile yukarıda açıklanan nedenlerle Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi'nin 30/12/2019 tarih ve 2019/3154 E. - 2019/2391 K. sayılı kararının (KALDIRILMASINA), Ankara 7. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 07/08/2019 tarih ve 2019/1039 E. - 2019/1143 K. sayılı kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 363/2. maddesi gereğince kanun yararına (BOZULMASINA), aynı fıkra uyarınca bozmanın hükmün hukuki sonuçlarını kaldırmayacağına, bozma kararının bir örneğinin Resmi Gazetede yayınlanması için Adalet Bakanlığına gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 07/12/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Kaynak: "Karar metni" (PDF). 19 Şubat 2021. 19 Şubat 2021 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Şubat 2021.
Bu eser 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 31. maddesine göre Vikikaynak'ta yer almaktadır:
Madde 31 - Türkiye Cumhuriyeti'nde resmen yayımlanan veya ilân olunan kanun, tüzük, yönetmelik, tebliğ, genelge ve kazai kararların çoğaltılması, yayılması, işlenmesi veya herhangi bir suretle bunlardan faydalanmak serbesttir. |