Der Sitâyiş-i Şehenşâh-ı Cihân Fâtih-i Bâğdâd Sultân Murâd Aleyhi’-rahme
Bü'l-aceb nüsha-i esrâr-ı nihândur sühanüm
Kim nazar-kerde-i sâhib-nazarândur sühanüm
Sâhir-i mucize-pîrâ-yı füsûn-ârâyım
Kim medâr-ı şeref-i sihr-i beyândur sühanüm
Saf-der-i mareke-ârâ-yı cünûn-pîrâyem
Dehşet-endâz-ı dil-i hasm-ı cebândur sühanüm
Benüm ol bülbül-i destân-zen-i vahdet ki henüz
Savt-ı mürgân-ı gülistân-ı cinândur sühanüm
Benüm ol şâir-i nev-tarz-ı belâgat-perdâz
Şimdi darbü’l-meseli nükte-verândur sühanüm
Bir füsûnıyla nice düşmeni bî-hûş iderin
Rukye-i hûş-ber ü hûş-sitândur sühanüm
Söze gelse idemez ehl-i garaz bast-ı kelâm
Hem-havâs-ı eser-i akd-i lisândur sühanüm
Böyle zî-kıymet olursa ne aceb âlemde
Cevher-i mu'teber-i dürc-i dehândur sühanüm
Ben o Behzâd-ı suver-bend-i hayâl-i nazmum
Nev-zemînlerle şeref-bahş-ı zamândur sühanüm
Ben o üstâd-ı nişân-dûz-ı fezâ-yı fikrim
Zîb-i ham-gûşe-i her saht-ı kemândur sühanüm
Dâyimâ velvele-perdâz-ı der-i mey-gedeyüm
Lâ-cerem gûş-zed-i pîr-i mugândur sühanüm
İnıdâm-ı dehen-i dil-beri tasrîh ideli
Faysal-ı rütbe-i tahkîk u gümândur sühanüm
Âh-ı 'âşık gibi pür-sûz u güdâz olmag ile
Hasbihâl-i dil-i bî-tâb u tuvândur sühanüm
N'ola dil-mürdeleri nazm ile ihyâ itsem
Ya dem-i İsâ yahud rûh-ı revândur sühanüm
Ben de kendüm bileli mezraa-i âlemde
Mâ-hasal hâsıl-ı 'ömr-i güzerândur sühanüm
Olsa her dem ne aceb vird-i zebân-ı 'âlem
Midhat-ârâ-yı şehen-şâh-ı cihândur sühanüm
Ol şehen-şeh ki idelden sözüme ragbet-i tam
Rûz u şeb hûş-geh-i pîr ü civândur sühanüm
Ol şehen-şeh ki anun bâde-i medhiyle müdâm
Feyz-bahşâ-yı dil-i âlemiyândur sühanüm
Hân Murâd ol şeh-i zîşân-ı felek-mertebe kim
Gülşen-i midhatine âb-ı revândur sühanüm
Zikr-i evsâf-ı şerîfiyle ben ol Vassâfım
Kim hased-âver-i her menkıbe-hândur sühanüm
Vasf-ı bahr-i kerem ü maden-i cûdın yazalı
Gayret-efrûz-ı derûn-ı yem ü kândur sühanüm
Niam-ı mâide-i lutfını tarîf ideli
Çâşını bahş-ı mezâk-ı dil ü cândur sühanüm
Husrev-i Cem-menişâ server-i Ferruh-revişâ
Feyz-ı medhünle ne hoş neşve-resândur sühanüm
Kim gamın dilleri şâd eylemede gûyâ kim
Bâde-i câm-ı leb-i lal-i bütândur sühanüm
Siyyemâ miskale-i mekremetünle her dem
Saykal-ı levh-i dil-i âyîne-sândur sühanüm
İsm-i azam gibi nâmunla mütessir olalı
Hırz-ı cân vefk-ı cinân hatt-ı emândur sühanüm
Nev-be-nev tarz-ı pesendîde-i şûhâne ile
Reşk-i güftâr-ı fülân ibn-i fülândur sühanüm
Behçet-i manâ ile ince hayâliyle hemân
Bir güzel dil-ber-i bârîk-i miyândur sühanüm
Sebeb-i güft ü şinîd-i bülegâdur nazmum
Zîver-i encümen-i kevn ü mekândur sühanüm
Hâme mânend-i neheng anda şinâverlik ider
Gerçi bir bahr-i serîü'l-cereyândur sühanüm
Nice esrâr-ı nihân eyledüm îrâd ammâ
Yine hurşîd-i cihân gibi ayândur sühanüm
Dosta fâyide vü düşmene husrân virür
Hâsılı mâ-sadak-ı sûd u ziyândur sühanüm
Ey Mezâkî nice bir bast-ı kelâm ile du'â
Kim duâ ile hemân verd-i zebândur sühanüm
Hak şehen-şâh-ı cihânı ide hurrem tâ kim
Mûceb-i dil-hûşî-i gam-zedegândur sühanüm
Kaynak: Keskin, Neslihan İlknur. "MEZÂKÎ, Süleymân". Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü. 21 Ocak 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Bu eser, başka bir eserin bilimsel olmayan metodlarla oluşturulmuş bir transkripsiyonu veya faksimilesi olup ana eserden bağımsız bir telif hakkı korumasına sahip değildir. 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'un işlenmiş eserleri tanımlayan 6. maddesine göre; henüz yayımlanmamış olan bir eserin ilmi araştırma ve çalışma neticesinde yayımlanmaya elverişli hale getirilmesi (ilmi bir araştırma ve çalışma mahsulü olmayan alelade transkripsiyonlarla faksimileler istisna olmak üzere) halinde oluşturulan eser telif korumasına tâbi olacaktır. Ancak bu eser kanunun gösterdiği istisna kapsamında olduğundan kamu malıdır. |