DİSK Davasında mahkeme tutanağı (25 Mart 1986)
Başkan | :P.Kd. Alb. Ahmet Şen (1954-9) |
D. Hâkimi | :Hâk.Yb. Aydın Kalpangı (1964-5) |
Hâkim Üye | :Osman Akyıldız (18476) |
Hâkim Üye | :Hâk.Bnb. Saygı Nalbantoğlu (1973Yd-12) |
Hâkim Üye | :Hâk.Kd.Ütğm. Turgut Efe (1979/YD-20) |
As. Savcı | :Hak.Ön.Yzb. İsmail Yörük (1974 Yd-4) |
Tutanakta | :Svl.Me. Rukiye Kocatüfek (4750) |
Hazır oldukları halde Baştabya duruşma salonunda açık olarak toplanıldı, oturum açıldı, yoklama yapıldı.
Dava sanıklarından Kemal Akar. Ahmet Fehmi Işıklar, Celâl Küçük, Hüseyin Akduman, Hikmet Ölmez, Hamit Çindi, İsmet Cantekin, Satılmış Balat, Ali Şahin, Süleyman Çelebi, Osman Nurettin Çavdargil, Kemal Nebioğlu, Halil Hayta, Tahsin Çalışkan, Hasan Altürk, Abdullah Tunç, Hakkı Doğan, Mehmet Güneş ile sanık vekillerinden Mehmet Ali Aybar, Rasim Öz, Medet Serhat, Rahmi Saltık, Perran Aktaroğlu'nun salonda hazır edildikleri görüldü.
Gelen sanıkların ve vekillerinin yüzlerine karşı yargılamaya devamla 234'ncü sayfadan itibaren savunma dilekçesini okumak üzere söz sanık Ahmet Fehmi Işıklar'a verildi. Sanık Ahmet Fehmi Işıklar anılan sahifeden itibaren savunma dilekçesini okudu,
Bazı bölümlerinin kendi iradesi ile özetlemek suretiyle 314'ncü sahifeye kadar okumayı sürdürdü.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Öğle tatili nedeni ile ve aynı gün saat: 13.20'de devam edilmek üzere duruşmaya ara verilmesine oy birliği ile karar verilip açıklandı. 25.3.1986
BAŞKAN | D.HÂKİMİ | ÜYE | ÜYE |
Duruşmanın bırakıldığı gün ve saatte heyette, iddia makamında ve tutanakta bir değişiklik olmaksızın özel salonda açık olarak toplanıldı, oturum açıldı, yoklama yapıldı.
Dava sanıklarından Kemal Akar ve Hikmet Ölmez dışında kalan sanıkların ve keza Medet Serhat dışında kalan sanık vekillerinin salonda hazır edildikleri, ayrıca sanıklardan Ergun Faruk Erdem, Mukbil Zırtıloğlu, Niyazi Kuas ve Argun Yücedilli ile sanık vekillerinden Ergin Türksoy salona dahil oldukları görüldü.
Açık olarak yargılamaya devamla 314'ncü sahifeden itibaren savunma dilekçesini okumak üzere söz sanık Ahmet Fehmi Işıklar'a verildi.
Sanık Ahmet Fehmi Işıklar 369 sahifeden oluşan savunma dilekçesini tümüyle okudu. Dilekçe alınarak dava dosyasına konuldu.
Heyet gizli müzakereye çekildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1 - Sanık Ahmet Fehmi Işıklar'ın 369 sahifeden oluşan savunma dilekçesinde, ilk sahifeden başlayarak aynen: 18.3.1986 tarihli oturumda;
Bu davada adaletin gerçekleşeceğine inanmıyorum bu nedenle mahkemenizden adalet beklemiyorum... Bu davanın temeli hukuk değildir. Bu davanın temeli ihtilaldir. İhtilalin mantığı, kuralı ve hukukudur. Güçlü olan güçsüzü ezmiştir. Olay bu kadar açık ve nettir. (Sahife-1)
19.3.1986 tarihli oturumda:
Görüldüğü gibi bu davada ne hukuk vardır ne de adil bir yargılama. Çünkü adil bir yargılama söz konusu olursa ne DİSK ve ne de yöneticiler suçlanabilir. (sahife 18).
Önceleri adil bir yargılama ortamının yaratılması için çaba gösterdik. Sınırlamaları zorlayarak söylenmesi gerekenleri söylemeye ve gerçekleri dile getirmeye çalıştık. Bunların hiçbir yararının olmadığı ortaya çıktı. Çünkü karar daha baştan verilmiş, Millî Güvenlik Konseyi'nin ilk bildirisinde DİSK ve yöneticilerinin suçlu oldukları açıklanmış cezalandırılmaları istenmiştir.
«Emir demiri keser» demişler. Bana göre emir demiri kesmiş ve dava bu aşamaya gelmiştir. Bu nedenle, bu davanın ceza verilmeden sonuçlanacağına da inanmıyorum. Ve adalet beklemiyorum. İyice anlaşılmıştır ki bu dava geçmişin değil, geleceğin belirlenmesi için açılmıştır. Beklenen sonuç şimdilik elde edilmiştir. Bundan sonrası biçimden öte bir anlam taşımayacak, kimlere ne ölçüde ceza verileceği de fazla önemli olmayacaktır.
Bu nedenle adil bir yargılamanın söz konusu olmadığı bu davada ve savunma aşamasında söyleyeceklerim kendimi ya da DİSK'i savunma amacına yönelik değildir. (sahife: 20) 21.3.1986 tarihli oturumda:
İddia makamının DİSK'i tekellere karşı olmak nedeni ile TCK'nun 141, 142 ve 146. maddesini ihlâl etmekle suçlaması hukuk adına ayıptır. (sahife: 129)
İşte DİSK'i suçlayan mantık budur. Her türlü kurgu yapısını geride bırakacak bu mantık bilim dışıdır, hukuk dışıdır, deyim yerinde ise klinik bir olaydır. (sahife: 144)
İddia makamı burada çok önemli bir tarih kesitini göremeyecek kadar pişkin davranmış... (sahife: 190)
25.3.1986 tarihli oturumda,
Ama bir hukuk adamına yakışan budur. Ama ne gezer. DİSK'in suçlanmasına karar verilmiş ve bu nedenle bir kurgu metin ortaya çıkarılmıştır. (sahife: 279)
Tahrifata, yani hileli yola en çok bu davada başvurulmuştur. (sahife: 292)
İddia ortaya çıktıktan sonra bu işkenceli sorgulamada iddia makamın da yer aldığını anladık. Bu nedenle benzerlik, başka türlü açıklanamaz. (sahife: 296)
Yöntem olarak seçilen hileli yolu görmelidirler. (sahife: 337)
Bu davada işkenceciler sorulmuş, işkenceye ilişkin dilekçelerimiz kaybedilmiş. (sahife: 346)
Resmî yayın ve belgelerimizi o denli tahrif eden iddia makamının bant çözümlerine nasıl güvenilir. (sahife: 354)
Tarzında ifadeler kullandığı, dava dosyasına konulan dilekçenin incelenmesi sonucu anlaşılmıştır.
Adı geçenin, bu tutum ve davranışı ile, Türk Ulusu adına yargılama yapan ve 353 sayılı Yasanın savaş hükümlerini, sanık ve belge sayısı itibariyle bu denli yoğun olan davada, tümüyle yargılama dışı bırakarak savunmaya sınırsız haklar getiren Mahkeme Heyetine ve As. Savcılık makamına, savunma hudutlannı aşan, gerçek dışı iddialarla hakaret ettiğine kanaat getirilmiştir.
Bu nedenle, hakkında yasal işlem yapılması için 353 sayılı Yasanın 143/5. maddesi gerğince 1. Ordu Komutanlığına SUÇ DUYURUSUNDA BULUNULMASINA,
2 - Savunmaların tespiti işlemine devam edilmek üzere duruşmanın 26 Mart 1986 Çarşamba günü saat 10.00'a tehirine oybirliği ile karar verilip açıklandı.
25.3.1986
BAŞKAN D. HÂKİMİ ÜYE ÜYE ÜYE TK.