Binali Yıldırım'ın 7 Ağustos 2016 Yenikapı mitinginde yaptığı konuşma

Vikikaynak, özgür kütüphane


"Bu vatan, toprağın kara bağrında
Sıradağlar gibi duranlarındır;
Bir tarih boyunca, onun uğrunda
Kendini tarihe verenlerindir.
Ardına bakmadan yollara düşen,
Şimşek gibi çakan, sel gibi coşan,
Huduttan hududa yol bulup koşan,
Cepheden cepheyi soranlarındır.”

İstanbul, ey aziz İstanbul, bugün muhteşemsin İstanbul. Bugün bir kez daha tarih yazıyorsun İstanbul.

29 Mayıs 1453’te Sultan Fatih şehre girdiğinde ne kadar heyecanlıysa, bugün o kadar heyecanlısın İstanbul.

Sayın Cumhurbaşkanım, Saygıdeğer Hanımefendi, 11. Cumhurbaşkanım, Sayın Meclis Başkanım, Ana Muhalefet Partisinin değerli Genel Başkanı, Milliyetçi Hareket Partisi’nin değerli Genel Başkanı, aziz milletim, hanımefendiler, beyefendiler: hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum, hoş geldiniz, sefalar getirdiniz.

Sayın Cumhurbaşkanım, 16 Mayıs 1919’da Gazi Mustafa Kemal Bandırma Vapuruyla İstanbul’dan ayrılırken ne kadar umutluysa, bugün milletimiz o kadar umutludur. 30 Mayıs 1919’da Sultanahmet Meydanı’nda İzmir’i işgal eden düşmana karşı ne kadar cesursa, milletimiz bugün de o kadar cesurdur. 6 Ekim 1923’te geldikleri gibi giden düşmanın arkasından ne kadar coşkuluysa, bugün de o kadar coşkuludur Türk milleti. 27 Mayıs 1994 bir Türkiye sevdalısını, bir yiğit adamını, bir Kasımpaşalıyı seçerken ne kadar güzelse, İstanbul o kadar güzelsin bugün.

Seni yürekten selamlıyorum ey aziz İstanbul, seni yürekten selamlıyorum ey aziz milletim. Her bir semtin, her bir sokağın, her bir haneni gönülden selamlıyorum. Senin bütün şehitlerini, ama bugün bizim burada toplanmamıza vesile olan 15 Temmuz demokrasi şehitlerimizi kalpten selamlıyorum.

Bugün aramızda bulunan kahraman şehitlerimizin ailelerini yürekten selamlıyorum. İstanbul’u düşmana teslim etmeyen, kimi hastanede, kimi evinde, kimi aramızda olan kahraman gazilerimizi selamlıyorum.

Sayın Cumhurbaşkanım, çok değerli Hanımefendi; 15 Temmuz’da bu milletin önüne geçtiğiniz için, dik durduğunuz için, bu milleti son yüzyılın en büyük tehlikesinden kurtardığınız için, diklenmeden dik durduğunuz için sizlere teşekkür ediyorum, sizleri selamlıyorum.

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanını ve bütün Cumhuriyet Halk Partisi mensuplarını darbenin ilk saatlerinde milli iradeden yana net bir tavır koydukları için yürekten selamlıyorum.

Milliyetçi Hareket Partisi’nin değerli Genel Başkanını ve bütün ülkücü kardeşlerimi ilk andan itibaren Hükümetimizin yanında, Cumhurbaşkanımızın yanında sarsılmaz bir demokrasi savunucusu olduğunuz için yürekten selamlıyorum.

AK Partili kardeşlerim, Cumhuriyet Halk Partili kardeşlerim, Milliyetçi Hareket Partili kardeşlerim, ismini sayamayacağım kadar çok olan her siyasi görüşten, her kesimden değerli vatandaşlarım: bu muhteşem kardeşlik tablosunu bugün bize yaşattığınız için, bizi buraya getirdiğiniz için hepinize çok çok teşekkür ediyorum, milletim adına teşekkür ediyorum.

Kardeşlerim, bugün sadece İstanbul değil, bütün Türkiye ayakta. Şu anda İstanbul’la birlikte Türkiye meydanlarda bizimle beraber, 81 ilimiz bizi izliyor, yavru vatan Kıbrıs bizi izliyor.

Kıbrıs’tan kalkıp gelen Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Başbakanını da selamlıyorum.

Filistin, Bosna, Somali, Suriye, Irak’taki kardeşlerimiz bizi izliyor, dünyanın her köşesinde soydaşlarımız, vatandaşlarımız, kardeşlerimizin kalbi bizimle. Buradan, İstanbul’dan 81 vilayetimize, tüm dünyadaki kardeşlerimize selamlarımızı gönderiyoruz.

Aziz İstanbul, aziz milletim: Necip Fazıl ne güzel söylemiş:

"Allahın seçtiği kurtulmuş millet,
Güneşten başını göklere yükselt.
Avlanır, kim sana atarsa kement,
Ezel kuşatılmaz, çevrilmez ebet.
Allahın seçtiği kurtulmuş millet,
Güneşten başını göklere yükselt."

Aziz İstanbul, sevgili milletim; bugün sizlere Nazım Hikmet’in dizeleriyle diyorum ki:

"Emret ki ölelim emret,
Güneşi içiyoruz, sesinde akım var.
Güneşe akın,
Güneşi zapt edeceğiz,
Güneşin zaptı yakın."

Sevgili İstanbul, aziz Türkiye; bugün size Azeri şairimiz Ahmet Cevat’ın mısralarıyla sesleniyorum:

“İnciler dök gel yoluna,
Sırmalar düz sağ soluna.
Fırtınalar dursun yana,
Selam Türkün Bayrağına.”

Ahmet Arif’in dizeleriyle duygularımı dile getiriyorum:

“Bunlar engerekler ve çıyanlardır,
Bunlar aşımıza, ekmeğimize göz koyanlardır,
Tanı bunları, tanı da büyü.”

Evet, burada biziz, beraberiz, bugün hep birlikte Türkiye’yiz.

Kardeşlerim, 97 yıl önce 1919’da İzmir işgaliyle Sultanahmet Meydanı’nda yüzbinler toplantı ve Ayasofya’ya sırtını dayayarak istikametini Sultanahmet ve camisine döndü, minarelerden salalar yükseliyordu, düşman uçakları kalabalığın üzerinden uçuyordu, ama hiç kimse başını eğmedi, hiç kimse ölümden korkmadı. Kürsüye çıkan Halide Edip o muhteşem topluluğa, toprağın üzerinde şerefsiz yaşamaktansa altında şerefle yatarız. İşte 97 yıl önce bu aziz millet toprağın altında şerefiyle yatanlar sayesinde toprağın üzerinde şerefle yaşıyor. 15 Temmuz akşamı da bir işgal girişimi, FETÖ terör örgütünün hainlerinin bir ihtilal teşebbüsüyle karşı karşıya kaldık, üzerimizden uçaklar uçtu, tanklar caddeleri işgal etti, asker kıyafetindeki teröristler silahlarıyla millete kan kustu. Cumhurbaşkanımız, Başkomutanımız milleti meydanlara davet etti, yine salalar okundu, ezanlar baştanbaşa Türkiye’de yankılandı. İşte bu aziz millet İstanbul’da, Ankara’da, İzmir’de, 81 vilayetinde hep birden şunu söyledi: Toprağın üzerinde şerefsiz yaşamaktansa toprağın altında şerefle yatarız, şehit oluruz, gazi oluruz.

Çanakkale’de, Kurtuluş Savaşı’nda destan yazan bu millet aynı ruhla 15 Temmuz destanını da yazdı, 15 Temmuz ikinci Kurtuluş Savaşıdır. Allah’a hamdolsun, toprağın altında şerefiyle yatan şehitlerimiz sayesinde bugün bu topraklarda şerefimizle, bağımsızlığımızla, kardeşliğimizle bir olarak, beraber olarak yaşıyoruz.

Güya Türk askeri kılığına girip topraklarımızı işgal edeceklerdi, sanki bu milletin iradesini çalacaklardı. Allah şerleri hayra çevirir, bizi öldürmeyen her darbe bizi daha da güçlendirir işte burada olduğu gibi.

Asırlardır bu topraklara Haçlı seferleri yaptılar, bütün İslam dünyasını birleştirdiler, Ankara Savaşı’nda bize Fetret yaşattılar, ama biz oradan bir cihan devleti olarak doğduk. Yüzyıl önce bu toprakları işgal ettiler, ama biz oradan tek bir devlet, tek bir millet olarak doğduk. İşte bugün bize kötülük yapacaklarını zannedenler yanıldılar, muhteşem, bu tarihi, anlamlı tabloyu hesap edemediler.

Buradan açık ve seçik şunu ifade etmek istiyorum Sayın Cumhurbaşkanım: Siyasette meydana gelen bu birleştirici tabloyu, bu birlikteliği bozmayacağız, uzlaşmayı, işbirliğini daha da güçlendireceğiz. Türkiye’yi milletimizle, siyasi partilerimizle, sivil toplumlarımızla liderliğimizde 2023 hedeflerine taşıyacağız.

Kardeşlerim, Kürt’üyle, Türk’üyle bunların arasına girenler işte bu hainlerdi. Kürt’le Türk arasındaki bu mikropları temizleyeceğiz, terör örgütlerini aradan çıkaracağız. İnşallah Tür-Kürt, Alevi-Sünni arasındaki muhabbet, dayanışma, kardeşliği daha da geliştireceğiz.

Aziz vatandaşlarım, aramıza giren bölücü terör örgütünü de milletimizin arasından çıkaracağız. Hangi mezhepten, hangi meşrepten olursa olsun bizi birbirimize düşürmeye çalışanlara asla fırsat vermeyeceğiz. Bir olursak ulaşamayacağımız, yapamayacağımız hiçbir iş yok. Beraber olursak aşamayacağımız hiçbir engel yok. Birlikte olursak, birlikte Türkiye olursak çözemeyeceğimiz hiçbir sorunumuz yok. İşte bugün buradaki tarihi birlikteliği gözümüz gibi koruyacağız. İntikam duygusuyla değil, adaletle, hukukla hareket edeceğiz, bu terör örgütünün mensuplarına şehitlerimizin, gazilerimizin hesabını soracağız.

Demokrasiden taviz vermeyeceğiz, özgürlükleri daha da geliştireceğiz, ekonomimizi daha da büyüteceğiz, düşmanlarımızı azaltacak, dostlarımızı çoğaltacağız.

Sayın Cumhurbaşkanım, 15 Temmuz Türkiye’nin mikroplarından temizlendiği gündür. Bugün Türkiye temizlik yapıyor.

Sayın Cumhurbaşkanım, muhterem Hanımefendi: Devleti kilitleyen, ekonomiyi daraltan, milleti rahatsız eden unsurları teker teker ortadan kaldırıyoruz.

Sözlerim burada tamamlamak istiyorum, siz sabırsızlıkla Başkomutanımızı, Cumhurbaşkanımızı dinlemeyi bekliyorsunuz.

Aziz hemşehrilerim, sevgili vatandaşlarım: şunu herkes bilmelidir ki, 15 Temmuz gecesini milletimize zehir eden terör örgütü lideri Feto Türkiye’ye gelecek, hesabını verecektir.

Aziz milletim, hiç merak etmeyin, bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, birlikte Türkiye olacağız.

Bu güzel ülkenin gençlerine, bunlar memleket meselesiyle ilgilenmez diyenler 15 Temmuz gecesi ne kadar yanıldıklarını gördüler. Tankların önüne göğsünü siper eden, tankların önüne yatan gençlerimizi, kadınlarımızı yürükten kutluyorum, Allah sizden razı olsun. Millet size minnet borçludur.

Evet, Rabia’mız, tek devlet, tek millet, tek vatan, tek bayrak; ay-yıldızlı bayrağımız hepimize yeter.

Hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. Sağ olun, var olun, Allah’a emanet olun.