Binali Yıldırım'ın 31 Mart 2017 Ağrı mitinginde yaptığı konuşma
Bu eser Türkiye Cumhuriyeti Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 32. maddesinin şartları altında Vikikaynak'ta yer almaktadır. İlgili madde:
|
||
Bütün hemşerilerimi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.
Dün kandildi Regaip Kandilini ihya ettik, bugün üç aylar başladı mübarek aylar, mübarek üç ayların Ağrılı kardeşlerimiz için, bütün milletimiz için hayırlı, uğurlu olmasını Mevla’mdan niyaz ediyorum.
Evet, dün bir mübarek insanı Hakka uğurladık, 15 Temmuz kahramanımız şehit Ömer Halisdemir’in muhterem annesi Fadime Ana hakkın rahmetine kavuştu, Allah rahmet eylesin, mekanını cennet eylesin. Halisdemir şehidimize ve bütün şehitlerimizin mekanı cennet olsun. Böyle bir kahraman yetiştirdiği için Allah Fadime Ana’dan razı olsun.
Değerli kardeşlerim, 15 Temmuz akşamı bir grup terörist, FETÖ terör örgütünün mensupları Türkiye’yi işgal etmek için bu bayrağı indirmek, bu ezanları dindirmek için tankla, topla, tüfekle milletin üzerine ateş etti. Ancak bu millet benim yiğit hemşerilerim, Ağrılılar darbecilere geçit verdi mi? Vermediniz, millet geçit vermedi. Darbecilere darbeyi indirdik mi? Evet, indirdik. Onlar ne yapmak istediler? Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Hükümeti alaşağı edip ortadan kaldırmayı hedeflediler, ama o gece Cumhurbaşkanımızın bizim çağrımıza 80 milyon kadınıyla, erkeğiyle, genciyle, yaşlısıyla herkes meydanlardaydı tıpkı bugün gibi meydanları doldurdunuz, onlara gerek dersi cevabı verdiniz Allah sizden razı olsun. 15 Temmuz akşamında onların oyununu bozdunuz. Biz bu teröristlerin bu oyunlarına asılı ipin ucunun nerede olduğunu iyi biliyoruz. Kimlerin bu teröristleri beslediğini, kimlerin bunlara kol kanat gerdiğini şimdi iyi biliyoruz.
Bakın değerli hemşerilerim, 15 Temmuz akşamı yapılan darbenin başında kim var? Türkiye’de Adil Öksüz denen bir adam, bir hain. Bu hain nereden emir alıyor? Pensilvanya’daki o FETÖ terörist başından emir alıyor. Darbecilerle aradaki irtibatı sağlıyor gelip gidiyor. Bu Pensilvanya’daki kendisi ortaya çıkmıyor. Ne yapıyor? Böyle kuklalar kullanıyor kuklalar. Çık ortaya erkeksen çık ortaya ben yaptım de. Ama bunların bu işi yaptığını adımız kadar biliyoruz. Bu darbeyi tasarlayan, bu talimatları veren asker içindeki teröristleri harekete geçiren bizatihi Pensilvanya’da oturan FETÖ’dür. Bunları bütün belgeleriyle, delilleriyle tespit ettik Amerika’ya, Amerikan Adalet Bakanlığına gönderdik, hiçbir tereddüdümüz yok. Ancak ne yazık ki, FETÖ’nün iadesi konusunda Amerika hala ipe un seriyor bu da dikkatimizden kaçmıyor.
Değerli kardeşlerim, 15 Temmuz akşamı maskeler düştü. Bu FETÖ denen örgüt kendisini dindar maskesiyle gizliyordu, himmet topluyordu, yardım topluyordu, ama bu yardımları iç ettiler, dışarı aktardılar ve Türkiye düşmanlarını beslediler. Ancak 15 Temmuz’da bir maske daha düştü o da nedir? Bölücü terör örgütü PKK onlar da yıllardan beri bu PKK güya benim Kürt hemşerilerimin hakkını savunuyordu, sözde Kürtlerin sorunlarıyla ilgileniyordu. Onların maskesi de 15 Temmuz’da düştü. 15 Temmuz akşamı neyi gördük? PKK, FETÖ ikisi de birbirinin aynı, ikisi de terör örgütü hatta ikisi de birbirinin kardeşi. Bunlar dayanışma içindeler, bunlar beraber hareket ettiler, çünkü bunların ipleri aynı adamın elinde, ipleri aynı yerde. Bunlar bu topraklara hem dindarlara, hem de Kürtlere ihanet eden örgütler. Kardeşlerim, bunların bu PKK’nın Kürtler diye bir derdi yok. Sizin hiçbir sorununuz onları ilgilendirmiyor. Ama bir sorun var, o sorunda sizin, bizim, bu ülkede kardeşçe yaşamak isteyen herkesin bu terör örgütüyle sorunu var öyle değil mi? Şimdi zaman birlik zamanıdır. Kürt’te, Türk’te, Arap’ta Zaza’da, bir olacağız, beraber olacağız, bu terör örgütlerini aramızdan çıkarıp atacağız.
Birisi dindarları kullandı, birisi Kürtleri kullandı, gençleri dağa götürdü maalesef son anda hüsran. Değerli kardeşlerim, 15 Temmuz akşamı bakın ibretlik bir olay anlatıyorum. Onlar ne istiyor biliyor musun? Türkiye’nin güçlenmesini istemiyor, Türkiye’nin büyümesini istemiyor, Türkiye’nin kardeşliğini istemiyor, Türkiye’nin terörle uğraşmaya devam etmesini istiyor, onlar Recep Tayyip Erdoğan’ı istemiyor. 15 Temmuz akşamı sevgili kardeşlerim 15 Temmuz akşamı ne oldu biliyor musunuz? PKK Kandil’den talimat verdi, aman bu gece darbe olacak sakın askerlere saldırmayın, atışı durdurun, silahı durdurun. 16 Temmuz oldu sabah bunları millet yerle bir edince bir telsiz emri daha var darbe başarısız askere saldırı serbest. İşte bu alçaklar birlikte çalışıyorlar, birlikte hareket ediyorlar. Eğer maazallah bu darbe başarılı olsaydı bunlar kendilerini besleyen o dışarıdaki güçlerin talimatlarıyla işbaşına gelecek ve milleti perişan edeceklerdi. Tarihe bakın bugüne kadar terör örgütlerini, isyancıları kullandılar sonra da paçavra gibi kaldırıp attılar. 15 Temmuz Türkiye’nin bir dönüm noktasıdır Ağrı. 15 Temmuz sonrasında bu terör örgütlerinin ardında kimlerin olduğunu aynı gibi gördük. Bakın bu Almanya Türkiye’deki her terör örgütünde kendi ülkesinde sınırsız özgürlük tanıyor. PKK serbestçe faaliyet gösteriyor, mitingler yapıyor, bölücü başının resimlerini taşıyor, ama bizim bakanımız oraya gidip propaganda yapamıyor, evet kampanyası yapamıyor.
DHKP-C aynı şekilde Türkiye düşmanı ne kadar terör örgütü varsa FETÖ aynı şekilde boy gösteriyor, ama Türkiye’den giden kardeşlerimiz gurbetçilerle buluşmasına engel konuyor, diğer ülkelerde de durum aynı. Sadece Almanya’da değil, bakın İsviçre’de gösteri yaptılar, Recep Tayyip Erdoğan’ın resmi başına da silah dayamışlar Erdoğan’ı öldürün. Bu kadar alçaklık, bu kadar adilik olur mu? Bu Avrupa FETÖ’yü, PKK’yı sevdiği için mi bunları yapıyor? Hayır, bunları kullanıyor kullanıyor. Bunları Türkiye’ye karşı, Türkiye’nin geleceğine, kardeşliğine karşı kullanıyorlar. Şimdi bu oyunları tek tek bozarak gidiyoruz. Evvel Allah bu topraklarda yaşayan herkes anayasaya, yasalara uyacak. Uymayan, yasaları çiğneyen hiç, ama hiç ağlamasın bedeli neyse ödeyecek. Hiç kimse demesin ki, benim arkamda Avrupa var. Avrupa olmazsa feriştah olsun hesabını soracağız. Bizim arkamızda 80 milyon vatan evladı var, büyük bir millet var, Ağrı var, Ağrı Dağı kadar yüce, yiğit Ağrılı hemşerilerimiz var. Bu millet belediye başkanı seçiyor niçin seçiyor? Gelsin yolları yapsın, etrafı yeşillendirsin, çöpleri toplasın, şehirdeki vatandaşların dertleriyle ilgilensin diye. Onlar ne yaptılar? Çukur kazdılar, paraları dağa gönderdiler, dağda teröristlere destek verdiler. İşte ne oldu sonunda? Şimdi hesap veriyorlar öyle yağma yok. Milletin dişinden, tırnağından arttırdığı bu vergileri alıp dağa göndereceksin, yetmedi gençleri de göndereceksin, zorla dağa çıkaracaksın. Ama Allah’a şükür o günler hanımefendiler geride kaldı, artık çocuklarınızı hiç bunlar, bu alçaklar elinizden alamayacaklar. O çocuklarımız Türkiye’nin aydınlık yarınları için daha iyi eğitim alacak, daha güzel bir dünya için büyüyecekler. Çukur siyaseti yapanlar cevabını aldılar. Ben burada Ağrılı hemşerilerime teşekkür ediyorum. Bu çukur siyasetine prim vermediniz, bunlara hiç yüz vermediniz sağ olun, var olun.
Bir kez daha söylüyorum, biz en başından beri Kürt kardeşlerimizle bu terör örgütünü birbirinden ayırıyoruz. Onların Kürt kardeşlerimizle ilgili zerre kadar bile dertleri yok. Kürt kardeşlerimizin haklarını teslim ettik, terörle de kararlı şekilde mücadelemiz devam ediyor. Şu anda değerli kardeşlerim, gece demeden, gündüz demeden memleketin her köşesinde Ağrı’nın köylerinde, Kars’ın köylerinde, Şırnak’ta, Mardin’de, Hakkari’de, Diyarbakır’da her yerde nereye saklanırlarsa saklansınlar, emperyalistin maşalısı olan bu terör örgütlerini tek tek tespit ederek gereğini yapıyoruz.
Değerli hemşerilerim, 16 Nisan’da bir halk oylaması yapacağız. Bu halk oylamasına kimlerin serbest, kimlerin karşı çıktığını görüyorsunuz. PKK karşı çıkıyor, Pensilvanya karşı çıkıyor, tüm güçleriyle hayır kampanyası yapıyorlar. Bir de onların buradaki maşaları var, HDP’de aynı, milliyetçi maskesi takmış Pensilvanya’nın oyuncağı olan bir grup da var onlar da karşı çıkıyor. Başka kim karşı çıkıyor? Avrupa ülkeleri karşı çıkıyor, işte hepsini sayıyorsunuz. Niye karşı çıkıyorlar niye? Çünkü bunlar birlikte çalışıyorlar. Türkiye’nin başını dara çıkmak için, Türkiye’nin terörle enerjisi kaybolması için, Türkiye’nin zaman kaybetmesi için birlikte çalışıyorlar. Ama ne yaparsa yapsınlar, 16 Nisan’da Güneş Ağrı’dan doğacak. Türkiye üzerindeki bu planları bozulacak Onlarca yıldır Türkiye’ye büyük bedel ödettiler. Kürtler de, Türkler de, Zazalar da, Araplar da, Alevi’si de, Sünni’si de rahatlayacak memleket huzur bulacak, güven bulacak. Ay Yıldızlı bayrağın altında şu canım bayrağın altında hepimiz kardeşçe yaşayacağız, kardeş olacağız, bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız birlikte Türkiye olacağız.
Değerli kardeşlerim, inşallah Türk kardeşimizde, Kürt kardeşimizde, Zazalar da hangi mezhep, hangi meşrepten olursa olsun 16 Nisan’da sandığa gideceğiz evet diyeceğiz bunların tuzaklarını bozacağız değil mi değerli hemşerilerim? Biz Türkiye’de 80 milyonun eşit, özgür ve kardeş olarak yaşamasın istiyoruz. Türkiye’nin her karışında kardeşlik olsun, güven olsun, huzur olsun istiyoruz. Gençlerimizi en iyi okullarda okusun, okulları bitirince iş kursunlar, iyi iş sahibi olsunlar, aile kursunlar, çocuklarını yetiştirsinler istiyoruz. Şu Ağrı’nın yatırımları artsın, Ağrı’nın her yerine fabrikalar açılsın. Ağrı Dağı turistlerle dolsun. Dünyanın her tarafından akın akın insanlar buraya gelsin. Bir tarafta İran, bir tarafta Nahcivan Azerbaycan, bir tarafta Gürcistan, Rusya, Ağrı bunların hepsine ticaret yapsın, ihracat yapsın istiyoruz. Artık darbeler son olsun, hükümet krizleri bir daha yaşanmasın. Türkiye’nin her tarafında barış olsun, istikrar olsun, huzur olsun. İsteyen herkes serbestte dilini konuşsun, inancını yaşasın ve özgürce her tarafa seyahat etsin. 14 yıldır sevgili hemşerilerim bunun mücadelesini veriyoruz. Önümüze sürekli engel çıkarttılar. Biz reform yapmak istedikçe engeller koydular. Hatırlayın, gezi olayları dediler ortalığı birbirine kattılar. 17-25 dediler yatırımları engellemek istediler. 15 Temmuz darbe girişimiyle hızımızı kesmek istediler. Sanmayın ki, bütün bunları AK Parti için yaptılar. Saymayın ki sevgili hemşerilerim bunları ne Recep Tayyip Erdoğan için, ne de Binali Yıldırım için yaptılar. Bunların asıl hedefi Türkiye’dir, milletin kardeşliğidir. Bunların hedefi barışı bozmak, bizim aramıza nifak tohumları ekmektir. 16 Nisan’da 18 maddelik bir değişiklik getiriyoruz. Bu değişikliğe evet deyince ne olacak? Onu siz biliyorsunuz. Güçlü, büyük, güvenli bir Türkiye için evet demeye var mısınız? Allah’ın izniyle 16 Nisan’dan sonra Türkiye’nin önündeki engellerler bir bir kalkacak, artık engelli koşu bitecek, engelsiz koşu başlayacak darbeler dönemi sona erecek. Acılar sona erecek, gözyaşları dinecek. Belli merkezlerden, belli yerlerden idare edilen o terör sona erecek. Huzurla, güvenle geleceğe yürümeye devam edeceğiz inşallah.
Evet, değerli kardeşlerim, dün Edirne’deydik, Kırklareli’ndeydik, yani Türkiye’nin en batısındaydık, bugün Kars’taydık, şimdi Ağrı’dayız Türkiye’nin en doğusundayız. Batı da bizim doğu da bizim, güneyde bizim kuzeyde bizim 780 bin kilometre kare vatan toprağı hepimizin. Dün Edirne’de ne söylediysek bugün Ağrı’da da onu söylüyoruz. Bizde yalan dolan yok. Bizde doğuda ayrı, batıda ayrı konuşmak yok. Bizim dilimiz gönül dili, sevgi dili, kardeşlik dili. Biz Türkiye’yi bir bütün olarak kucaklıyoruz. Türkiye’ni birçok sorununu çözdük, Allah’ın izniyle sevgili hemşerilerim 16 Nisan’dan sonra bu sorunların üzerine daha kararlılıkla gideceğiz. Bükün engelleri tek tek ortadan kaldıracağız. Bizi bize saldıranlara diz çöktüreceğiz, diz çöktüreceğiz. Sadece ve sadece ülkemizin büyümesi, kalkınması, huzur bulması için çalışmaya, üretmeye devam edeceğiz. Memleketimizin her rengini, her mezhebini, her vatandaşını bir göreceğiz, aynı şekilde başımızın tacı yapacağız. Çünkü 16 Nisan sevgili hemşerilerim, sevgili Ağrılılar, 16 Nisan bir seçim değildir. 16 Nisan’da partilere oy vermeyeceğiz. 16 Nisan’da kendimize oy vereceğiz, kendimize, geleceğimize oy vereceğiz, çocuklarımızın geleceğine oy vereceğiz. Kendimize evet demenizi bekliyoruz, geleceğimize evet diyecek miyiz? Çocuklarımız için evet diyecek miyiz? Ağrı için evet diyecek miyiz? Barış için, kardeşlik için var mısınız? Ağrı evet diyor mu? Ağrı 16 Nisan’da mührü evet’e basacak mı? Büyük Türkiye’ye var mısınız? Huzura var mısınız? Çocuklarımız için var mısınız? Geleceğimiz için var mısınız? Allah sizden razı olsun. Ağrı bitirmiş, Ağrı işi bitirmiş maşallah maşallah.
Değerli kardeşlerim, bir hemşeriniz olarak 14 yıldır memleket için gece gündüz demeden çalışıyoruz. Kıymetli kardeşlerim, Ağrı’ya 15 yılda 8 milyar yatırım yaptık helali hoş olsun, Ağrı daha fazlasını da hak ediyor. Ağrı’nın 2002 yılında Ağrı’da ihracat yoktu ihracat, Ağrı ihracatı bilmiyordu, ama bugün Ağrı 54 milyon dolar ihracat yapar hale geldi. Ağrı’da 4243 konut 25 spor tesisi, 4148 derslik yaptık. 2007 yılında Ağrı’ya üniversite kurduk mu? İbrahim Çeçen Üniversitesini kurduk mu? Ağrı’ya yakışır, muazzam bir üniversite kampüsü yaptık. Üniversite 2007 yılında sadece 575 öğrencisi varken bugün Ağrı Üniversitesinin tam 11500 öğrencisi var. Ağrı’da 24 milyon 760 bin ücretsiz ders kitabı dağıttık. Okullarımıza bilgisayar sınıfları kurduk, öğrencilerimize tabletler verdik. Okullarımızda değerli kardeşlerim, bilişim sınıfları açtık. Ağrı, Tutak, Doğubayazıt, Hamur, Diyadin, Eleşkirt ve Patnos hastanelerini yaptık, hizmete aldık. Şimdi bana diyeceksiniz ki, Ağrı Hastanesi ne oldu? Ağrı’nın hastanesi gecikti, bunun için özür diliyoruz. Ama bu sene Ağrı’ya çok güzel bir hastaneyi bitirip hizmete alıyoruz.
Geçen gün geldiğimde bana dediniz ki, her yere doğalgaz gitti Ağrı’ya gelmedi. Bende dedim ki size, Ağrı’ya doğalgaz gelecek, şimdi ihalesini yaptık kanalları döşeniyor bu sene sonuna kadar Ağrı’yı da doğalgazla buluşturuyoruz hayırlı, uğurlu olsun. Değerli hemşerilerim, 2002’de yılında Ağrı’da dikkatinizi çekiyorum, 17 kilometre bölünmüş yol varken, biz bunun üzerine tam 330 kilometre bölünmüş yol yaptık. 17 kilometre 80 yılda, 15 yılda 330 kilometre işte hizmet bu, işte AK Parti bu, işte fark bu. Ağrı’yı Iğdır’a, Ağrı’yı Erzurum’a bölünmüş yolla bağladık. Ağrı, Eleşkirt, Kağızman Caddesi nasıldı Kağızman Caddesini yıktık yeniden yaptık, pırıl pırıl yaptık. Ağrı Doğubayazıt Havaalanınıza modern bir terminal yaptık. Havaalanı pistini yeni baştan yaptık. Benim Ağrılı hemşerilerim artık otobüse biner gibi uçağa binip gidiyorsunuz. Havayolunu halkın yolu yaptık. 2003’te Ağrı’ya bir yılda ancak 8 bin yolcu geliyordu 8 bin. Geçen sene 235 bin yolcu geldi helal olsun be.
Değerli kardeşlerim, Ağrı’nın en önemli sorunlarından bir tanesi de içme suyudur, Yazıcı Barajını yaptık mı? İçme suyu problemini çözdük mü? 4 milyon fidan diktik, 890 milyon lira tarıma, hayvancılığa destek sağladık. Ağrı’da üniversite yurt kapasitesini 5 kat arttırdık. Doğubayazıt İshak Paşa Sarayını yeni baştan yaptık, çevre düzenlemesi yapılıyor. Tarihi Alaca, Sarısu köprülerini ihya ettik, restorasyonunu bitirdik. Hastayı, dertliyi, garip gurebayı da unutmadık değerli hemşerilerim. 2002 yılında bütün vatandaşlarımızı sağlık güvencesine kavuşturduk. Sadece geçen yıl Ağrı’da 184 binin üzerinde Ağrılı kardeşimizin sağlık primlerini ödedik ve hastanelerden ücretsiz yararlanmasını sağladık. 9 bin yaşlımızı, 10 bin engelli kardeşimizi sahipsiz bırakmadık, destekledik.
Kullanımınızda olan birçok hizmet eser var, bunların hepsini saysam inanın ki akşam olur.
Biraz da devam edecek yatırımlardan bahsedeyim. Az önce söyledim, 400 yataklı Merkez Devlet Hastanesi artık bitiyor, bu sene açılacak inşallah. Ağrı, Hamur, Tutak, Patnos, Ağrı Doğubayazıt, Çaldıran, Karayazı, Elmalıdere, Tutak yol çalışmaları devam ediyor. Patnos, Yukarıgöçmez, Taşlıçay, Derecik barajlarının yapımı devam ediyor. Yazıcı Barajının sulama hatlarının yapımı devam ediyor, bitince 320 bin dönüm arazi suyla buluşacak inşallah.
2500 kapasiteli spor salonu, kamp eğitim merkezinin yapım çalışmaları sürüyor.
İnşallah 2017’de Ağrı merkez, Doğubayazıt’a da doğalgazı getiriyoruz, Patnos’a da bakacağız.
Değerli kardeşlerim, Ağrı’da, Türkiye’de de her şeyin eskisinden daha güzel olması için önümüzde bir fırsat var. Bugün 16 günümüz var, 16 gün sonra 16 Nisan’da Türkiye için ne kadar büyük bir fırsat olduğunu hayır şarkısını söyleyenler anlamaz. Kandil, PKK, HDP, FETÖ, DEAŞ kol kola vermişler, hayır için çalışıyor. Benim milletim, benim Ağrılı hemşerilerim onların hayır dediğine hayır demez, hayır der ve evet’le 16 Nisan’da sandıkları doldurur.
Bir düşünün kardeşlerim, bombalamaktan, yıkmaktan, öldürmekten başka bir şey bilmeyen, başka bir iş yapmayan bu şebekelerden Türkiye’ye hayır gelir mi? Evet’e fırsat tanımak için her gün yeni bir skandala imza atan Avrupa ülkeleri de hayır diyor. Bir düşünün, öve öve bitiremedikleri Avrupa değerlerini bile ayaklar altına alarak hayır propagandası yapılan bu Avrupa ülkeleri Türkiye’nin iyiliği için bir şey düşünür mü? Onca seçim, onca referandum geçirdik, bu Avrupa ülkelerinin bugüne kadar Türkçe gazete basıp hayır reklamı yaptıklarını görmedik. Çünkü onlar da iyi biliyorlar ki, 16 Nisan bir milattır, 16 Nisan’dan çıkacak evet’le Türkiye şaha kalkacak, bir daha tut tutabilirsen. Yaşlanan nüfusu, durgun ekonomisiyle ve sosyal sorunlarıyla boğuşan Avrupa biliyor ki, Türkiye geleceğin parlayan yıldızı olacak, daha da büyüyecek, daha da güçlenecek, bölgesinde istikrarın, güvenin teminatı olacak.
Değerli hemşerilerim, artık vedalaşma vakti geliyor.
Buradan İstanbul’a gideceğiz, Sivaslı hemşerilerizimin gecesine katılacağız.
Konuşmamı tamamlarken diyorum ki, hepimiz bu toprakların evladıyız, aynı medeniyetin çocuklarıyız. Kürtlüğünüzle iftihar edin iftihar edin. Ama bir şeyle daha iftihar edin, ay-yıldızlı bayrağımızla iftihar edin, devletimizle, Türkiye Cumhuriyeti’yle de iftihar edin. Bizim ayrımız yok, gayrımız yok, asırlardır bu topraklarda bir olduk, beraber olduk; Osmanlı zamanında birdik, Selçuklu zamanında birdik, Çanakkale’de birdik, İstiklal Harbinde birdik. Herkes bu ülkede eşit aynı vatandaşlık hakkına sahip, bu ülkenin ikinci sınıf vatandaşı yok. İhmaller, yanlış politikalar geçmişte olmuştur, ama AK Parti olarak biz bu ayrımcılığa, bu farklı uygulamalara son verdik, yılların yanlışlarını düzeltmek için 15 yıldır canla, başla çalışmaya devam ediyoruz.
Bakın Ağrılı kardeşlerim, Ağrı’yı aynı zamanda cazibe merkezi haline getirdik, 23 il arasına soktuk. Bu ne demektir? Ağrı’da yatırım yapanlara destek verilecek. Ağrı’da iş yapan, fabrika kuran, daha fazla işçi çalıştıranlara devlet destek verecek. Bu şekilde Ağrı’da yeni fabrikalar açılacak ve yeni iş yerleri olacak, burada insanlarımız iş, aş sahibi olacak. İnşallah Ağrı’nın yüzü gülecek, milletin yüzü gülecek ve hep birlikte muasır medeniyetler seviyesine ulaşmak için canla, başla gayret edeceğiz.
Şimdi Ağrı, hazır mıyız? Hazır mıyız?
Tek bayrak için evet.
Tek devlet için evet.
Tek millet için evet.
Tek vatan için evet.
Kararımız evet. Kararımız evet. Kararımız evet. Allah sizden razı olsun.
Sağ olun, var olun, Allah’a emanet olun değerli kardeşlerim.