İçeriğe atla

Alevi Bektaşi Kültür Kuruluşları Birliği Kültür Derneği'nin gerekçeli kapatılma kararı

Vikikaynak, özgür kütüphane

Warning: Bu sayfa herhangi bir {{Başlık}} bilgisi içermiyor. Yardım etmek için tartışma sayfasına yazabilir veya sayfayı düzenleyerek "{{başlıksız}}" şablonunu ekleyebilirsiniz. Aşağıdaki bilgilerden birisine sahipseniz, şablonu ekleyip bilgiyi girebilirsiniz.
{{başlık
 | başlık   =
 | eser sahibi=
 | bölüm    =
 | önceki   = 
 | sonraki  = 
 | notlar   = 
}}

T.C.

ANKARA

2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

ESAS  : 2001/654

KARAR  : 2002/59 HAKİM  : YILMAZ İĞREK-20588

C.SAVCISI  : FUAT SAMANCI-17704

KATİP  : VAHİDE DÖNMEZOĞLU

DAVACI  : K.H.

DAVALILAR  : ALEVİ BEKTAŞİ KURULUŞLARI BİRLİĞİ KÜLTÜR DERNEĞİ KURUCULARI, Yüksel Cad. 36/4 Kızılay-ANKARA

1-ALİ DOĞAN,
2-MEHMET BOY,
3-ALİ BALKIZ,
4-ALİ YILIDIRIM,
5-MUHARREM ERCAN,
6-MEHMET UZUNER
7-TURGUT ÖKER,
8-İRFAN ÇETİNKAYA,
9-ULAŞ DİNÇER,

VEKİLLERİ  : 1-Av.Fevzi Gümüş, 2-Av. Hıdır ÖZCAN, 3-Av. Özgür YILMAZ, 4-Av. Necati YILMAZ Ankara Barosu Avukatlarından.

DAVA  : DERNEĞİN FESHİ

DAVA T.  : 6.9.2001

KARAR T.  : 13.2.2002

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 3.9.2001 günlü ve 2001/1986 Hz. sayılı davanamesi ile davalı dernek aleyhine açılan derneğin feshi davasının yapılan yargılamaları sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Bürosunca düzenlenen 3.9.2001 günlü ve 2001/1986 Hz. sayılı davaname ile Ankara Emniyet Müdürlüğünün 24.8.2001 günlü ve 223960 sayılı yasaları içeriğine ve ekli belgelere göre Yüksel Caddesi No: 36/4 Kızılay-Çankaya adresinde kurulu “ALEVİ BEKTAŞİ KURULUŞLARI BİRLİĞİ KÜLTÜR DERNEĞİ” nin İçişleri Bakanlığınca yapılan inceleme neticesinde tesbit edilen noksanlıkların giderilerek yeniden düzenleyecekleri tüzükten 5 adedinin incelenmek üzere gönderilmesi için kurucu Üye Ali Doğan’a 25.6.2001 tarihinde tebligat yapıldığı halde noksanlıkların yasal süre içerisinde giderilmemesi nedeni ile “Alevi Bektaşi Kuruluşları Birliği Kültür Derneği”nin 2908 sayılı yasanın 10/2 ve 50/2.maddeleri uyarınca FESHİNE karar verilmesi dava olunmuş, davacı C.Savcısı duruşmadaki mütaalasında davalı derneğin tüzüğünün amacı, yapacağı işler bölümünde yazılı ibarelerin gerek Anayasanın 14. 24. ve 2908 sayılı yasanın 5 ve 6.maddelerine göre derneğin feshine karar verilmesini, kararın kesinleşmesini müteakip 76.maddesi gereğince işlem yapılmak üzere C.Savcılığına bildirimde bulunulmasını istemiştir.

Davalılara usulen duruşma davetiyesi tebliğ edilmiş, davalılar cevap dilekçesiyle bir kısım davalılar ile bir kısım davalılar vekili duruşmadaki beyanlarıyla özetle; açılan davanın ülkemiz açısından acı olduğunu, 1000 yıldır Anadolu topraklarında yaşayan, bu toprakların öz ve özgün kültürü olan Alevi ve Bektaşiliğin yok sayılmasının, dava konusu yapılmasını anlayamadıklarını, davanın tümü ile hukuksal dayanaktan yoksun olduğunu, Ankara Valiliğinin tüzük noksanlığının giderilmediği gerekçe ile dava açılmasını istemesine rağmen tüzük noksanlıklarının neler olduğunu mahkemeye bildirmediğini, derneğin başvurusundan sonra İçişleri ve Kültür Bakanlığından ve Diyanet İşleri Başkanlığından görüşlerini sorduklarını, Kültür Bakanlığının açık görüşüne rağmen Diyanet İşleri Başkanlığının aleyhteki görüşlerinin tercih edildiğini, Diyanet İşleri Başkanlığının Alevi ve Bektaşi isimlerinin kullanılmasının bölücülük olduğunu belirttiğini, Anayasa Mahkemesi kararlarına göre devlette dinin, kimi haklara sahip olmanın bir şartı olmadığını, günümüzde devletin vicdan hürriyetine alabildiğince saygılı bünyesinde çeşitli din ve mezheplere inananlara yer verildiğini, laik devlette herkesin dinini seçmekte, inançlarını açığa vurmakta, dinle vicdan hürriyeti sınırları içinde serbest olduğunu, hiçbir dini kitabı olmayanlar içinde durumun aynı olduğunu gerçek vicdan hürriyetinden ancak laik ülkede söz edilebileceğini, dinlerden birinin devlet olarak tercih fikrinin aynı dinlere mensup vatandaşların kanun önündeki eşitlik ilkesine aykırı düşeceğine Savcılarımızın dava açarken Diyanet İşlerinin fetvalarını değil, Kültür Bakanlığının ve diğer çağdaş kurumların görüşlerini esas alması gerektiğini, davanamede Alevi Bektaşi, Cem ve Cemevi Kültürünü araştırmak, Alevi Bektaşi kurumları arasında eşgüdüm kavramlarının devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünü bozmak şeklinde değerlendirildiğini, davanın, derneğin kapatılması ile sonuçlandığı takdirde Alevi toplumunun ve Alevi kültürünün ayrımcılık ve bölücülük içerisinde olduğu sonucunun ortaya çıkacağını, daha önce değişik isimleri ile kurulduğunu, yöneticileri hakkında davanamede yer alan isnatlarla başlatılan tüm cezai kovuşturmaların, takipsizlikle sonuçlandığını, açılan davanın dernek kapatma davası değil Alevi toplumunun varlığı davası olduğunu, Avrupada ve çağdaş dünyada Alevilerin kendi adı ile örgütlenmesine müsaade edilirken Aleviliğin ortaya çıktığı kendi topraklarında, kendi ülkesinde Alevi adı ile dernek kurmanın, Cemevi açmanın, Alevi kültürünü yaşatmasının bölücülükle suçlanmasını, kınadıklarını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.

Yargılama sırasında taraflar delillerini ibraz etmişler, davalılar vekilleri tarafından delil olarak ibraz edilen yazışma suretleri, dernek tüzüğü, Yahya Zabunoğlu tarafından düzenlenen Bilimsel Görüş, Yargıtay İlamları, Cumhuriyet Başsavcılığı takipsizlik kararı, İdare Mahkemesi karar sureti dosya içerisine alınmış, konu ile ilgili dernek dosyası celbedilmiş, toplanan deliller incelenip değerlendirilmiştir.

İncelenen dernek dosyasına göre; davalıların “Alevi Bektaşi Kuruluşları Birliği Kültür Derneği” ni kurarak düzenledikleri dernek tüzüğü ile birlikte kuruluş evraklarını Ankara Valiliği Emniyet Müdürlüğünün kuruluş evrakları üzerinde yaptığı incelemede dernek tüzüğünün amaç bölümünde, “Alevi Bektaşi Kültür ve Öğretisinin Araştırılması, Yaşatılması için çalışmaları yapmak, bu doğrultuda Alevi Bektaşi Kuruluşlar arasında eşgüdüm ve dayanışmayı sağlamak” gibi cümlelerin bulunduğu tespit edildiğinden 2908 sayılı yasanın 5 ve 6.maddelerine göre derneğin kurulup kurulmayacağı konusunda İçişleri Bakanlığından görüş istendiği, İçişleri Bakanlığının 25.1.2001 tarihli yazıları ile davalı derneğin anılan yasa ve yargı kararları doğrultusunda tüzüklerini düzeltmeleri halinde haklarında 2908 sayılı yasanın 5, 37 ve 7?.madde hükümlerinin uygulanmaması gerektiği yönünde görüş bildirdiği, bunun üzerine Ankara Valiliği Emniyet Müdürlüğünün 2908 sayılı yasanın 10.maddesi gereğince dernek tüzüğünde tesbit edilen noksanlıkların 30 gün içerisinde giderilerek yeniden düzenlenecek 5 adet tüzüğün teslimine ilişkin 25.6.2001 tarihli yazısının aynı gün davalı dernek kurucu üyesi Ali Doğan’a tebliğ edildiği, verilen 30 günlük süre içerisinde da davalı dernek kurucuları tarafından giderilmesi istenen noksanlıklar tamamlanmadığından derneğin feshi için dava açılmasının Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına ihbar edildiği anlaşılmıştır.

Davalı derneğin tüzüğü incelendiğinde; derneğin amacı başlıklı 2.maddede “Alevi-Bektaşi Kültür ve Öğretisinin araştırılması, yaşatılması ve tanıtılması için çalışmalar yapmak, bu doğrultuda Alevi Bektaşi Kuruluşları arasında eşgüdüm ve dayanışmayı sağlamak, derneğin yapacağı işler başlıklı 3.madde de “dernek amacını gerçekleştirmek için aşağıda belirtilen çalışmalar yapar” başlığını takiben,

1-Alevi-Bektaşi Kültür ve Öğretisinin tanınması, kendisini gerçekleştirebilmesi, özgürce ifade edebilmesi, hukuksal güvence altına alınması için çalışmalar yapar,

2-Alevi-Bektaşi Kültür ve Öğretisinin gereksinimlerinin karşılanması ve sorunlarının giderilmesi için resmi merciler nezdinde girişimlerde bulunur.

3-Alevi-Bektaşi Kültür ve Öğretisinde önemli olan yer, gün ve kişiler için etkinlikler düzenler, yapılmak olan anma kutlama etkinliklerinin ortaklaşa yapılaması konularında girişimlerinde bulunur.

4-Alevi-Bektaşi Kültür ve Öğretisinin sorunlarının demokrasi ve laiklik ilkeleri temelinde çözüleceği gerçeğinden hareketle demokratik ve laik bir Türkiyenin oluşturulması için kültürel ve bilimsel çalışmalar yürütür, Cem ve Kültür Evleri açar, yapar, yaptırır, açılmasına katkıda bulunur.

5-Alevi ve Bektaşi Kültür ve Öğretisine yönelik karalamacı, yok saymacı davranış ve tutumlara karşı kamuoyu oluşturur.

6-Bilim, sanata ve kültüre sahip çıkarak doğayı ve çevreyi koruma konusunda titiz çalışmalar yürütür, bu alanda çalışan sivil toplum örgütleri ile işbirliği yapar, Alevi-Bektaşi Bilim ve Sanat Enstitüsü ve Araştırma Merkezleri kurar.

7-Alevi Kültür ve Öğretisinin araştırılması bilimsel olarak anlatılması ve yapılan çalışmaların kamuoyunda tanıtılması ve açıklanması için ulusal ve uluslar arası bilimsel toplantılar düzenler. Sonuçlarını açıklar.

8-İnsan emeğinin en yüce değer olduğu gerçeğinden hareketle insanın insanı sömürmediği, baskı ve zulmün ortadan kalktığı, insanca ve yaşanılır bir Türkiye ve Dünya için kültürel çalışmalar yapar.

9-Amacı doğrultusunda, konferans, seminer, panel, sempozyum, semah, müzik, saz, tiyatro, halkoyunları, eğitim ile ilgili çalışmalar, Araştırma ve her türlü gezi, toplantı, temsil, sergi, fuar, festival gibi diğer gösteri ve etkinlikler düzenler, yapar, yaptırır. Ayrıca amacı doğrultusunda süreli ve süresiz yayınlar yapar, yarışmalar düzenler ve ödüller verir.

10-Amacı doğrultusunda çalışmalar yapabilmek için üyeleri dışında ve üyelerinden çeşitli komisyonlar oluşturur.

11-Dernek amaçları doğrultusunda taşınır ve taşınmaz alır, satar, kiralar ve kiraya verir. Bu malların üzerinde her türlü hakları koydurup, işletebilir ve inşaat yaptırır.

12-Amaçlarını gerçekleştirebilmek için yardım sandıkları ve vakıflar kurar, kurulmuş olanlara ortak olur. Ancak hasıl olan kar payından üyelerine kar dağıtmaz, elde edilen kar tüzük amaçlarına uygun olarak kullanılır.

13-Yardım toplama yasası ve ilgili yasal düzenlemelerin hükümleri ile bu tüzüğe uygun olarak yardım, bağış alır ve şartlı, şartsız vasiyetleri kabul eder.

İfadelerinin kullanıldığını,

2908 sayılı yasanın konuya ilişkin maddeleri incelendiğinde, “kurulması yasak dernekler” başlıklı;

5.maddede, “Anayasanın başlangıç kısmında belirtilen temel ilkelere aykırı olarak dernek kurulamaz.

1-Türk Devletinin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünü bozmak.

2-Dil, ırk, sınıf, din ve mezhep ayrımına dayanılarak nitelikleri Anayasada belirtilen Türkiye Cumhuriyetinin varlığını tehlikeye düşürmek veya ortadan kaldırmak,

3-Anayasadaki temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmak.

4-Kanunlara, Milli Egemenliğe, Milli Güvenliğe, kamu düzenine ve asayişe, kamu yararına, genel ahlaka ve genel sağlığın korunmasına aykırı faaliyette bulunmak,

5-Bölge, ırk, sosyal sınıf, din ve mezhep esasına veya adına dayanılarak faaliyette bulunmak,

6-Türkiye Cumhuriyeti ülkesi üzerinde, ırk, din, mezhep, kültür veya dil farklılığına dayanan azınlıklar bulunduğunu ileri sürmek veya Türk dilinden veya kültüründen

ayrı dil veya kültürleri korumak, geliştirmek veya yaymak suretiyle azınlık yaratmak veya herhangi bir bölgenin veya ırkın veya sınıfın veya belli bir din veya mezhepten olanların diğerlerine hakim veya diğerlerinden imtiyazlı olmasını sağlamak.” ifadesi ile kurulması

yasak derneklerin sıralandığı, maddenin diğer bentlerinde kurulması yasaklanan derneklerle ilgili ifadelere yer verildiği anlaşılmıştır.

Yapılan yargılama sırasında toplanan delillere göre; davalı dernek kurucuları tarafından dava dosyasına delil olarak ibraz olunan yargıtay ilamı ve İdare Mahkemesi kararındaki olayların davanamede açıklaması yapılan olaylarla benzerlik göstermediği, bu dava nedeni ile davalı derneğin kurucuları hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen takipsizlik kararının davanın görülmesine engel teşkil etmeyeceği kanısına varılmış, mahkememizce Alevi ve Bektaşiliğin öğretide mezhep ve kültür olduğu görüşü benimsenmiş, açıklanan ve yorumlanan davalı derneğin 2 ve 3.maddesindeki ifade ve ibarelerin, 2908 sayılı Dernekler Yasası’nın 5/6.bendine aykırı olarak düzenlendiği sonucuna varılmış, 2908 sayılı Dernekler Yasasının 5/6.maddesindeki açıklamaya göre Türkiye Cumhuriyeti ülkesi üzerinde ırk, din, mezhep, kültür ve dil farklılığına dayanan azınlıklar bulunduğunu ileri sürmek veya Türk dilinden veya kültüründen ayrı dil ve kültürleri korumak, geliştirmek veya yaymak suretiyle azınlık yaratmak amacıyla dernek kurulmasının yasak olduğu, taktire meydan verilmeden açıkça hüküm altına alındığından davalı dernek yöneticilerinin ve vekillerinin duruşmadaki savunmalarına itibar etmenin yasal yönden mümkün olmadığı, bu durumda idarenin tüzükteki bazı ibarelerin çıkarılması ihtarında haklı olduğu, davalı dernek kurucularının tüzükteki noksanlıkları süresinde gidermeyerek 2908 sayılı yasanın 10/2.maddesine aykırı davrandığı sonuç ve kanısına varıldığından davalı derneğin feshine dair aşağıdaki hüküm tesisi uygun görülmüştür.

Açıklanan nedenlerle;

HÜKÜM:

1-Davanın KABULÜ İLE, “ALEVİ BEKTAŞİ KURULUŞLARI BİRLİĞİ KÜLTÜR DERNEĞİNİNİ” 2908 sayılı yasanın 5/6, 10/2 ve 50.maddesi gereğince FESHİNE,

2-Kararın kesinleşmesini müteakip bir suretinin Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine,

3-Dava kamu adına açıldığından yargılama harç ve masrafı alınmasına yer olmadığına,

4-Karar kesinleştiğinde dernek Dosyasının ilgili İçişleri Bakanlığı Dernekler Masasına iadesine,

Yargıtay yolu açık olmak üzere davacı Cumhuriyet Savcısı davalılardan Ulaş Dinçer, Muharrem Ercan dışındaki davalılar ile bir kısım davalılar vekillerinin yüzlerine karşı karar açıkça okunup anlatıldı. 13.2.2002

Katip
Hakim

Kaynak: "ABKB nin Gerekçeli Kapatılma Kararı Tam Metni". 5 Mayıs 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
Telif durumu:

Bu eser 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 31. maddesine göre Vikikaynak'ta yer almaktadır:

Madde 31 - Türkiye Cumhuriyeti'nde resmen yayımlanan veya ilân olunan kanun, tüzük, yönetmelik, tebliğ, genelge ve kazai kararların çoğaltılması, yayılması, işlenmesi veya herhangi bir suretle bunlardan faydalanmak serbesttir.