Ahmet Davutoğlu’nun II. İstanbul Somali Konferansı açılışında yaptığı konuşma
Türkiye’nin özellikle son bir yıl içerisinde Somali’de Somalili kardeşlerimize sadece insani yardım dağıtmanın ötesine geçerek ihtiyaç duyulan her alanda yürüttüğü faaliyetleri eminim herkes biliyordur. Bu süreç Sayın Başbakanımızın ailesi, Bakanları ve aile fertleri ile birlikte geçtiğimiz yıl 19 Ağustos’ta Mogadişu’ya yapmış oldukları ziyaretle başlamıştır. Türk sivil toplum temsilcilerinin, sanatçı ve aydınlarının da yer aldıkları bu ziyaret Somali’nin 20 yıllık yalnızlığına son vermiştir. 2011 Kasım ayında Mogadişu’da açılan Büyükelçiliğimiz ve Mart ayında İstanbul’u Mogadişu’ya bağlayan THY seferlerimiz, bu sürecin diğer mihenk taşlarını oluşturmuştur.
Somali politikamızın özü şudur. Siyasi, güvenlik, ekonomi, yeniden imar, kalkınma, eğitim ve insani yardım alanlarındaki faaliyetlerin eş zamanlı ve birbirine paralel olarak yürütülmesi. Başarı için koordinasyon zorunludur. İstenilen hedeflerin ancak bu şekilde yakalanabileceğine inanıyoruz. Büyükelçiliğimiz başta olmak üzere resmi ve sivil kuruluşlarımız, örgütlerimiz bu esas üzerinden Somalili kardeşlerimize Mogadişu’da yaşayarak yardım etmektedirler.
Somali’de Ağustos sonrasında başlayacak yeni dönemin ihtiyaçlarını belirleyecek ve bu ihtiyaçların giderilmesi için atılacak adımları içerecek yeni ve daha kapsamlı bir çalışma programının hazırlıklarına şimdiden başlamamızda yarar vardır. Amacımız Somali’de normal bir hayatın sürdürülebileceği ortamı hazırlayacak devlet yapısının tesis edilmesidir. Somali’de kalıcı barış ve istikrar ancak Somali halkına temel kamu hizmetlerini sunacak ve asayiş ortamını temin edecek bir devlet yapılanması ile mümkün olabilecektir. Uluslararası toplumun Somali’nin önündeki bu imkânın açılmasına yardımcı olabilmesi için Türkiye olarak Somali’de yeni bir yapılanmaya gitmesi gerektiğine inanıyoruz ve bu yapılanmanın nasıl olabileceği dair fikir egzersizine bu konferans vesilesiyle İstanbul’da şimdi başlanmasında yarar görüyoruz.
Değerli konuklar, Somalili liderler son olarak geçtiğimiz hafta Addis Ababa’da biraraya gelerek geçiş döneminin sonlandırılması için önümüzdeki günlerde takip edilecek yol haritasının ayrıntıları üzerinde anlaşmışlardır. Somalili liderler Somali’de yeni bir dönemin başlaması için ellerinden geleni yapma iradesini böylece bir kez daha ortaya koymuşlar ve Somali’de ulusal uzlaşının sağlanabileceğini hepimize göstermişlerdir. Somali önündeki bu zorlu yolda ilerleyebilmek üzere uluslar arası toplumun yardım, yönlendirme ve maddi ve manevi desteğine her zamankinden daha fazla ihtiyaç duymaktadır. Kampala anlaşmasından bu yana yol haritası dahil, GAROWE-I ve II ilkeleri ve Galkayo İstişare Toplantısı gibi Somali’de geçiş döneminin başarıyla tamamlaması sürecini belirleyen tüm temel belgeleri destekleyen Türkiye, Somalili kardeşleri ile geçiş dönemi sonrasında yakın işbirliği ve dayanışma gösterecektir. Son dört gündür İstanbul’da misafirimiz olan Somalili Sivil Toplum temsilcileri ülkelerinin geleceğini kurmada gerekli sağduyu ve olgunluğa sahip olduklarını vardıkları sonuçlarla kanıtlamışlardır. Somali’nin federal yapısı çerçevesinde yol haritasının imzacılarının tümünün de bugün aramızda bulunması Somali toplumunun tüm kesimleriyle ulusal uzlaşıya ne denli yakın olduğunu konferansımız vesilesiyle bizlere göstermiştir. Değerli konuklar Somali’de geçiş süreci sonrasında barışın ve devletin inşası için Türkiye tüm devlet kurumları, temsilcileri, halkı, ekonomik ve sosyal potansiyeli ile uluslararası toplumla birlikte katkı bulunmaya hazırdır. Ebediyete kadar Somalili kardeşlerimizle birlikte olacağız.
Teşekkür ederim. Şimdi açılış konuşmalarını yapmak üzere sözü Sayın Başbakanımıza arzediyorum.
Kaynak: "Dışişleri Bakanı Sn. Ahmet Davutoğlu'nun II. İstanbul Somali Konferansı Açılışında Yaptığı Konuşma, 01 Haziran 2012, İstanbul". 1 Haziran 2012. 21 Aralık 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi.
|