3. Ergenekon İddianamesi/SORUŞTURMA EVRAKI İNCELENDİ V-ŞÜPHELİLERİN BİREYSEL DURUMLARI 5- Şüpheli Rıza Ferit BERNAY
a-Savunmaları:
[değiştir]Emniyet ifadesi
Susma hakkını kullanmıştır
Savcılık ifadesi
2000-2008 yılları arasında 19 Mayıs Üniversitesinin rektörü olarak görev yaptığını, halen aynı üniversitede öğretim görevlisi olarak görevine devam ettiğini, Ergenekon soruşturması sebebiyle gözaltına alman ve tutuklanan şahıslardan Doğu PERİNÇEK'i medyadan tanıdığını, kendisi ile samimi olmadığını, Mehmet Şener ERUYGUR'u rektör olarak görev yaptığı dönemde Jandarma Genel Komutanlığı bünyesinde rektörlere verilen brifingte tanıdığını, ayrıca daha sonra ADD yönetiminde olması nedeniyle görüşmelerinin olduğunu, Hurşit TOLON'u Harp Akademilerinin düzenlediği bir kokteylde tanıştığını, yine Samsun'da bir konferans nedeniyle görüştüğünü, Fatih HİLMİOĞLU, Mustafa YURTKURAN, Osman ÖZTÜRK ve Mehmet HABERAL'ı rektör olmaları nedeniyle tanıdığını, Kemal GÜRÜZ ve Kemal ALEMDAROĞLU'nu tanıdığını, Ferit İLSEVER'i medyadan bildiğini ancak kendisi ile samimiyetinin olmadığını,
Ergenekon silahlı terör örgütü ne yönelik yürütülen soruşturma kapsamında ele geçirilen dokümanlarla ilgili herhangi bir bilgisinin olmadığını,
Cumhuriyetçi Çalışma Grubu ve faaliyeti ile ilgili herhangi bir bilgi sahibi olmadığını, 2003-2004 yıllarında yapılması planlanan Sarıkız, Ayışığı, Yakamoz ve Eldiven kod adlı darbe planlarından haberi olmadığını ancak o dönemde her Türk vatandaşı gibi bu tür çalışmaların yapıldığını hissettiğini, Silahlı Kuvvetlerin rahatsızlığını hissettiğini,
Soruşturma kapsamsında elde edilen dijital verilerin incelenmesi sonucunda Cumhuriyet Çalışma Grubunca 2003-2004 döneminde icra edilecek faaliyetler arasında Akademik faaliyetler kapsamında üniversite bilgilendirme çalışmalarına yönelik faaliyetler içerisine girildiği, kendisinin bu kapsamda faaliyetlerinin olup olmadığının sorulduğunda;
Jandarma Genel Komutanlığının o dönemde düzenlediği terör brifingine katıldığını, daha sonra yemeğe davet edildiğini, bu yemeğe de iştirak ettiğini,
Ergenekon silahlı terör örgütü nün Sarıkız isimli darbe planı kapsamında Jandarma Genel Komutanlığından dönemin Jandarma Komutanı Mehmet Şener ERUYGUR başkanlığında rektörlerle bir toplantı düzenlendiği, bu toplantıda mevcut hükümetin icraatları ve irtica ile ilgili konuların konuşulduğu, toplantı sırasında 15-20 rektörün Kubilay olmaya hazır olduklarını söylediği ve 25 Ekim günü rektörler ve öğretim görevlilerinin Anıtkabire gitmesinin kararlaştırıldığı, kendisinin bu toplantıya katılıp katılmadığı, hangi amaçla katıldığı, bu toplantıda hangi kararların alındığı sorulduğunda;
Kendisinin bu toplantıda bazı rektörlerin "biz Kubilay olmaya hazırız" şeklinde bir cümle sarf ettiğini hatırlamadığını, 9 Eylül üniversitesi rektörünün bu yönde bir demeci olduğunu, 25 Ekim 2003 tarihinde rektörler tarafından Anıtkabire bir yürüyüş düzenlendiğini, bu toplantının Jandarma Genel Komutanlığmdaki brifing sırasında kararlaştırılmadığını, zira o toplantıda bu mitingin konuşulması da mitingin daha önceden tertip edildiğini ortaya koyduğunu,
19 Ekim 2003 günü yapıldığı anlaşılan bu toplantıda alınan karar gereği 25 Ekim 2003 günü "Cumhuriyete Saygı Mitingi" adı altında toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenlendiği, bu yürüyüşe değişik illerden gelen rektörler, öğretim üyeleri ve öğrencilerin katılarak Anıtkabire yürüdükleri ve bu toplantı sırasında bazı üniversite öğrencilerinin "ORDU GÖREVE" pankartları taşıdıkları, gösteriye dönemin İstanbul Üniversitesi rektörü Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU ve YÖK başkanı Kemal GÜRÜZ'ün de katıldığının görüldüğü, bu husus kendisine sorulduğunda;
Kendisinin bu mitinge katıldığını, bu mitingin amacının o dönemin siyasal iktidarının hazırladığı YÖK yasa tasarısını protesto etme olduğunu, bu miting sırasında bazı öğrencilerin "ORDU GÖREVE" pankartı taşıdıklarım görünce bu şahıslara müdahale ettiklerini, sonradan yaptığı araştırmada bu şahısların Türk Solu dergisini çıkaran gruptan olduğunu tespit ettiğini, bu grupla ilgili olarak dekanları ve idari kademeyi uyardığını,
Yine aynı toplantıda alman kararlar doğrultusunda bazı üniversite rektörlerinin yürütme organı ilgili açıklamalar yaptığı, bu açıklamalarla kamuoyu oluşturarak planlanan darbenin zemininin oluşmasını hedeflediklerinin anlaşıldığı, bu doğrultuda şüpheliye yukarıda belirtilen hususlarda açıklamada bulunup bulunmadığı sorulduğunda;
Kendisinin o dönemde hazırlanan YÖK yasa tasarısı ile ilgili açıklamalar yaptığını, ancak açıklamalarının alman bir karar doğrultusunda değil kendi görüşü doğrultusunda olduğunu, bu açıklamanın darbe faaliyeti veya onu destekleyici yönde olmadığını,
Bazı sanıklardan elde edilen örgütsel dokümanlarda Ergenekon silahlı terör örgütü nün üniversitelerde yapılanmaya çalıştığı, bir çok öğretim görevlisiyle ilişki içerisinde olduğunun görüldüğü, kendisine bu hususlar sorulduğunda;
Bahsedilen örgütsel dokümanlardan bilgisinin olmadığını, ilk defa sorgusu sırasında bunları duyduğunu, rektör olarak görev yaptığı dönemde üniversitesinde bu tür öğrenci eylemleri ve faaliyetlerinin olmadığını, gerilimlerin olduğu bir dönemin yaşanmadığını, Sanık Mehmet Şener ERUYGUR'dan elde edilen dijital deliller ile dönemin Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden ÖRNEK'e ait olduğu anlaşılan günlükler üzerinde yapılan incelemede; 16 Mart 2004 günü yapılanların anlatıldığı günlükte "10:45 am. - 11:45 am.- Sayın Genel Kurmay Başkanını Ziyaret" alt başlığı altında dönemin Genel Kurmay Başkanı Hilmi ÖZKÖK'ün Mehmet Şener ERUYGUR ile ilgili olarak "...bütün belgeler elimde bunları devletin arşivlerine geçireceğim bu tarihi bir görevdir. Şener'in yaptıkları yetkisini aşmaktır. Kendi tesislerinde eski Meclis Başkanı ve rektörler ile görüşme yapmış, bunları nasıl yapar... " şeklinde beyanları olduğunun görüldüğü,
Şüpheliye Mehmet Şener ERUYGUR'un rektörler ile yaptığı, toplantılarla ilgili bilgisi olup olmadığı, bu toplantıya katılıp katılmadığı, bu toplantılarda ne tür kararlar alındığı hususu sorulduğunda;
Kendisinin Jandarma Genel Komutanlığı bünyesindeki brifingin Genel Kurmay Başkanının bilgisi dışında yapıldığını bilmediğini, ancak bu brifinge yaklaşık 10-12 rektörün davet edildiğini, daha sonradan başka rektörlerin davet edilip edilmediğini bilmediğini, Mehmet Şener ERUYGUR'un genel başkanlığını yaptığı ADD genel merkezinde ele geçirilen 7 nolu CD içerisinde "Jandarma Genel Komutanlığının Brifingi.doc" isimli dosyada toplantıya katılanlar ve toplantıya katılan rektörler tarafından gündeme getirilen konuların yazılı olduğu, Katılan rektörler başlığı altında, İstanbul Üniversitesi, 9 Eylül Üniversitesi, Erzurum Üniversitesi, Malatya Üniversitesi, Trabzon Üniversitesi, Samsun Üniversitesi ibarelerinin bulunduğunun tespit edildiği hususu sorulduğunda,
Jandarma Genel Komutanlığında düzenlenen bu brifinge Kemal ALEMDAROGLU ve Fatih HİLMİOĞLU'nun katıldığını hatırladığını, diğer kişileri hatırlamadığını, brifingin rütbeli bir askeri personel tarafından verildiğini, Şener ERUYGUR'un da kendileri ile birlikte brifingi dinlediğini, brifinge çağırılan rektörlerin toplantıyı organize edenlerin güven duyduğu kişiler olduğunu, özellikle irticai faaliyetlerin yoğun olduğu bölgelerin rektörlerinin davet edildiğini düşündüğünü,
Aynı belgede "yemekte rektörler tarafından gündeme getirilen konular" başlığı altında özetle; "28 Şubat kararlarına ne oldu, tam bir kaos var, niye geri adım atıldı, şimdi yeni zihniyet hükümetin yanlış uygulamalarını takip edelim, ikaz edelim şeklinde, 28 Şubat sonrası çıkarılan kararlar var 18 civarında, sadece 8 yıllık öğretim uygulanıyor, onu da kadük etmeye çalışıyorlar neden o kararların üzerine gidilmiyor" şeklinde konuşmaların yapıldığının tespit edildiği, bu hususlar şüpheliye sorulduğunda;
Bu toplantıda büyük bir masa etrafında toplanmış kişilerin kendi aralarında küçük gruplar halinde konuşmalar yaptığını, bu toplantıda herkesin irticai yapılanmalar ile ilgili şikayetlerinin ve çözüm önerileri olduğunu, kendisinin de bu konuya ilişkin hususları gündeme getirdiğini,
Aynı belgede "yemekte rektörler tarafından gündeme getirilen konular" başlığı altında özetle;
"Yeni ve önemli bir döneme giriyoruz, üniversiteler açılıyor, bu dönemde gözümüzü karartmalıyız, bu sene İstanbul Üniversitesine 11.000 başvuru oldu, 170 tanede türbanlı başvurdu, üniversiteler ve ordu gibi zinde ve Atatürkçü kurum ve kuruluşlar bir araya gelmeli, ciddi bir çalışma programı yaparak birleşmeli ve planlı faaliyetleri uygulamalıyız." şeklinde konuşmaların yapıldığının tespit edildiği, bu konuşmalarla ilgili sorulduğunda; Bu konuşmanın kim tarafından yapıldığını bilmediğini, ancak İstanbul Üniversitesi ile ilgili bir konu olduğu için Kemal ALEMDAROGLU'nun bu konuyu gündeme getirmiş olabileceğini, Aynı belgede "yemekte rektörler tarafından gündeme getirilen konular" başlığı altında özetle; "Üç kuvvet komutanı, Jandarma ve Genel Kurmay Başkanı büyük bir güç, Atatürkçü Düşünce Derneği ile bazı sivil toplum örgütleri bazı şeyler yapmalı, biz Atatürkçü devrimci rektörler olarak mücadeleye hazırız, bu mücadelede herkesin ışığı önemli, eğer idari yapı bu şekilde devam ederse sonumuz kötü, Türk halkı kadar dedikodudan ve günlük olaylardan etkilenen bir halk dünyada yok, örneğin İsveç'de dışişleri bakanı öldürüldü ve bizim köşe yazarları İsveç Euro'ya geçer zira öldürülen bakan Euro'yu savunuyordu dediler. Ama halk euroyo geçmedi. Türk halkı değişik güce tapıyor, bizim gözümüz kara, ordu bir güç, üniversiteler bir güç, birbirimizi korumalı ve CHP'yi ne olursa olsun yanımıza çekmeliyiz. Türkiye'nin geleceğini beraber çizmeli ve müttefiklerimizin adedini arttırmalıyız. Basın CHP'yi duyurmuyor onlar ne yapsın" şeklindeki konuşmalarla ilgili hususlar sorulduğunda;
Bu konuşmayı hatırlamadığını ve bu konuşmanın kendisi tarafından yapılmadığını, zira ikili üçlü gruplar halinde konuşulduğunu, bu konuşmanın bu gruplarda bulunan rektörlerden biri tarafından yapılmış olabileceğini,
Aynı belgede "yemekte rektörler tarafından gündeme getirilen konular" başlığı altında özetle; "25 Ekimde rektörler ve öğretim üyeleri Anıtkabire geleceğiz bizlerle beraber bize destek veren kurumlarda gelmeli, TSK ile beraber olalım" şeklinde konuşmaların yapıldığı toplantı ile ilgili sorulduğunda;
Bu konuşmayı hatırlamadığını, zira böyle bir mitinge askerlerin gelmesini mantıklı bulmayacağım Aynı belgede "yemekte rektörler tarafından gündeme getirilen konular" başlığı altında özetle; "YSK kararı çok önemli, eğer yerel seçimleri de bunlar çoğunlukla alırsa sonumuz İran olur, ayrıca 12 Ekimde AKP kongresi var, milli görüşçüler ile yol ayrımındalar, AKP'de yönetimden rahatsız olan kesim var neticede hepsi dinci, milli görüşçüler de teslimiyetçi ve tavizci olmaktan çok rahatsızlar 200 kişiye varan rahatsız bir kesim tahmin ediliyor. Ama iktidar eldeyken bunların kolay kolay çözülmeleri beklenmemeli, YSK kararı dincilerin aleyhine olursa o zaman meclis aritmetiği çok değişecektir. 66 vekil önemli değişiklik yapabilir, yeni seçimlere gitmektense bu en iyi seçenek, zira halka güven olmaz, yeni seçimlerde daha büyük bir başarıyla iktidara gelebilirler, en önemli konu CAYDIRMA ve KORKU YARATMA kapı kapı dolaşıp bu gidişin tehlikelerini anlatmamız lazım" şeklinde kararların hususu alındığı hususu sorulduğunda; Kendisinin bu görüşmeyi hatırlamadığını, bu görüşmeyi tasvip de etmediğini, Mehmet Şener ERUYGUR'dan elde edilen 23 Kasım 2003 tarihinde oluşturulduğu ve rektörlere gönderildiği anlaşılan mektup başlıklı yazıda;
"Henüz arzu ettiğimiz kadar sıkı ilişkiler içerisinde bulamadığımız rektörlerimize de sizin aracı olmasını bekliyorum, üniversitelerimiz ile Silahlı Kuvvetlerimiz arasındaki fikri yakınlığın devam ettiğini... nitekim 19 Mayıs, İnönü, 9 Eylül Üniversitelerinin senatolarında alman kınama kararları ve bu kararların kamuoyunda geniş şekilde yansıtılması, sivil toplum kuruluşları nezlinde girişimde bulunuyoruz... üniversiteler arası ortak açıklamayla rahatsızlıkların dile getirilmesi, ayrı ayrı senato kararları alınarak kamuoyuna duyurulması, bilimsel toplantılarla, toplumsal tepkinin aktif halde tutulması, öğrencilere yönelik bilgilendirme ve bilinçlendirme faaliyetlerinde bulunulması...muhafazakar demokrasi kavramı, belediye mevzuatı gibi konularla ilgili olarak akademik birikimlerin sonucu olan alternatif çözümler içeren bilimsel çalışmalar yapılmasında ve bilimsel karşı tezler üretilmesinde fayda mütalaa ettiğimi takdirlerinize sunmak isterim" ibarelerinin bulunduğu mektupla ilgili sorulduğunda;
Kendisinin Şener ERUYGUR tarafından gönderildiği söylenen böyle bir mektubu hatırlamadığını, görev yaptığı dönemde yaklaşık 10-12 tane kamuoyuna duyuru şeklinde üniversite senatosunca metinler yayınlandığını, bunların genel konusunun irtica,terör ve ermeni olayları ile ilgili olduğunu,
Sanık Mustafa Ali BALBAY'dan elde edilen dijital verilerin şifrelerinin çözümlenmesi sonucunda Mustafa Ali BALBAY'm tuttuğu günlükler olduğu anlaşılan belgelerde; "18.02.04... meclisin karşısında 10:30-12:00..."
SE- Evet onlar karşımızda ama bizimde gücümüz var, dayandığımız bir güç var. Buna inanıyoruz. Bunu harekete geçirmek lazım. Biz kimlerle görüştük bilgi verelim. Anıl ÇEÇEN, Yıldırım KOÇ, Malatya, İstanbul, Samsun, 9 Eylül rektörleri onlar çok heyecanlı, Malatya falan bir görseniz bu işi yarma bırakmayalım diyecek kadar heyecanlı buna yeni rektörlerde katılabilir. ARTIK BİLEN BİLİR, GÖREN GÖRÜR BİZ YOLA ÇIKTIK..." şeklinde ifadelerin bulunduğunun anlaşıldığı, bu hususlarla ilgili sorulduğunda;
Bu sözlerin Şener ERUYGUR'a ait kişisel değerlendirmeler olduğunu, kendisinin heyecanlı bir yapıya sahip olmadığını, metinde bahsedilen "rektörlerin heyecanlı olduğu" şeklinde belirtilen konunun ne olduğunu bilemediğini,
Sanık Mustafa Ali BALBAY'dan elde edilen günlüklerde;
"03 MAR" tarihli bölümde;
"Dışarı çıktım İP'li gençler... ve orta ve üst yaştan insanlar vardı. ADD'den yoğun katılım, bitişte İlhan abi neşeliydi. İşte bak kaldın iyi ettin dedi. İyi ki çok satışlı medyaya gitmedin dedi. Sonra kentte rektörlerle öğle yemeği, 9 Eylül rektörü Emin ALICI, Samsun 19 Mayıs Ferit BERNAY, Malatya İnönü Prof. Fatih., bursa Uludağ Prof. Mustafa YURTKURAN, Mersin rektörü Prof. Uğur ORAL, Trakya rektörü Prof. Osman İNCİ, Çukurova rektörü... Malatya çok heyecanlı... Bu işi uzatmamak lazım en kestirme yoldan halletmek lazım başka türlü zor böyle örgütlenmeler uzun iş... ADD'nin sekretaryasının güçlendirilmesi görüşü benimsendi... " şeklindeki ifadelerle ilgili hususlar sorulduğunda;
Samsun Üniversitesinde rektör olarak görev yaptığı dönemde Mustafa BALBAY'm Samsun'a geldiğini, burada bir konferansa katıldığını, akşam birlikte aynı yemekte olduklarını,
Yukarıda bahsedilen İlhan SELÇUK ve Mustafa BALBAY'm da katıldığı yemeği hatırlayamadığını, ancak aynı tarihlerde ATO'da "Hilafetin kaldırılmasının 80. yıl dönümü" nedeniyle düzenlenen toplantıya katıldığını, daha sonra böyle bir yemeğe iştirak etmiş olabileceğini ancak böyle bir konuşma ve yemeği hatırlayamadığını, İlhan SELÇUK'u toplam 2 kez gördüğünü,
20.03.2008 tarihinde haklarında kamu davası açılan Doğu PERİNÇEK ve Ferit İLSEVER arasında yapılan telefon görüşmesinde Doğu PERİNÇEK'in "yani Mustafa AKAYDIN ondan sonra şey ne derler YURTKURAN, BERNAY bunların isimleri dedi ki en iyi onlar dedi yani 3-4 rektör artı ALEMDAROGLU artı bizlerden 1-2 kişi belki Mümtaz SOYSAL'ı falan çağırıp bir yerde... ondan sonra aynen ben önderlik ettim desin benim önderliğimde hazırlanmış bir bildiridir desin, ondan sonra gel bunu beraber açıklayalım desin, mesala KANADOĞLU, ALEMDAROGLU, Mustafa AKAYDIN, Mustafa YURTKURAN, Ferit BERNAY, Vural SAVAŞ falan, birkaç tane de okkalı general aldılarmı bomba gibi olur" şeklindeki görüşme sorulduğunda;
Kendisinin bu iki şahıs arasında geçen görüşmelerden haberdar olmadığını, neyi kastettiklerini bilmediğini,
Soruşturma kapsamsında haklarında işlem yapılan İlyas ÇINAR, Tunç AKKOÇ ve Mustafa ÖZBEK'İ tanımadığım, bu kişilerde telefon numarası, mail adresi gibi bilgilerin ne aradığını bilemediğini, İşçi Partisi ile herhangi bir bilgisinin olmadığını,
Hakkında kamu davası açılan Doğu PERİNÇEK'in basın bürosunda yapılan aramada elde edilen dijital verilen incelenmesinde "MİLLİ CEPHEYE ÇAĞIRILANLAR" başlığı altında Hurşit TOLON, Şener ERUYGUR, Tuncer KILIÇ, Doğu PERİNÇEK, Mehmet HABERAL, Mustafa ÖZBEK, Yalçın KÜÇÜK, Kemal ALEMDAROĞLU, Tuncay ÖZKAN, Erol MANİSALI, İlhan SELÇUK, Mustafa YURTKURAN ve Fatih HİLMİOĞLU'nun da bulunduğu 49 kişilik isim listesinde Ferit BERNAY'm da isminin geçtiği tespit edildiği, MİLLİ CEPHE oluşumunun amacı, bu cephe içerisindeki faaliyetler, bu cephe içerisinde faaliyette bulunan kişilerle irtibatı sorulduğunda; İşçi Partisi tarafından kendisine herhangi bir davet yapılmadığını, böyle bir listede adının yer alma nedenini de bilemediğini,
Ankara İşçi Partisi Genel Merkezinde yapılan aramada elde edilen dijital verilerin incelenmesi sonucunda "Büyük Proje 2006 Talat Paşa Harekatı, Danışma Kurulu Üyeleri" başlığı altında 80 kişilik ismi listesi içersinde ayrıca Doğu PERİNÇEK'ten elde edilen dijital verilerde ismi geçen 113 kişilik listede Ferit BERNAY'mda adının geçtiği hususu, ile 2006 Talat Paşa Harekatı hakkındaki bildikleri sorulduğunda;
Berlin de düzenlenen Ermeni Soykırım Yalanın protesto içerikli mitinge katıldığını bu mitinge bazı İşçi Partililerinde iştirak ettiğini Doğu PERİNÇEK'in kürsüde konuşma yaptığını ancak kendisinin mitinge İşçi Partililerin davet etmediğini,
Doğu PERİNÇEK'in basın bürosundan elde edilen dijital verilerin incelenmesinde "40 'lar Toplantısı" başlığı altında daha önce haklarında adli işlem yapılan şahıslarında bulunduğu yaklaşık 60 kişilik listede şüpheli Ferit BERNAY'mda isminin geçtiği tespit edildiği, bu konuyla ilgili bilgisi sorulduğunda;
Kendisinin İşçi Partisiyle ilgisinin olmadığını 40'lar Toplantısı isimli toplantıdan da bilgisi olmadığını,
Doğu PERİNÇEK'ten elde edilen dijital verilerde " HARİTA EYLEMLERİ" ve " MİLLİ HÜKÜMET PROGRAMI EYLEMLERİ İÇİN ÇAĞRILACAK İSİM LİSTESİ", " ÖNCÜLERİ PARTİLEŞTİRME HAREKATI", " GÖREV BÖLÜŞÜMÜ" başlığı altında Ferit BERNAY'mda isminin geçtiği tespit edildiği bu husus şüpheliye sorulduğunda;
Kendisinin bahsedilen türdeki eylem, toplantı ve listelerden haberinin olmadığını, muhtemelen Berlin' deki protesto yürüyüşüne katılması nedeniyle İşçi Partililerin kendisini sürekli kendi toplantılarına davet ettiklerini ancak bu davetlerin hiçbirine gitmediğini,
Hakkında kamu davası açılan Ahmet Hurşit TOLON'a ait dijital verilerin incelenmesinde " Ulusal Birlik Konseyi" başlığı altında 34 kişilik bir isim listesinde Ferit BERNAY'mda isminin geçtiği tespit edilmiş olmakla bu husus ve bahsedilen konsey ile ilgili olarak sorulduğunda;
Kendisinin bu listeden haberi olmadığını Ahmet Hurşit TOLON'un Samsun'a geldiğinde sürekli olarak Kadınlar Hareketinin ön plana çıkarılması gerektiğini söylediğini;
Emcet Olcay TUĞ isimli şahısı tanımadığını, Emcet Olcay TUĞ'dan elde edilen dijital verilerden ulusalcılığın tehdit olarak algılanmasına tepkiler başlıklı 6 sayfalık dokümanda Ferit BERNAY'mda açıklama metninin olduğunun görüldüğü bu husus sorulduğunda;
Metni hatırlamadığını ancak kendisinin yaptığı konuşmalardan derlenmiş bir metin olabileceğini, Hakkında kamu davası açılan Ergün POYRAZ, Kemal KERİNÇSİZ ve Adnan TÜRKKAN'ı tanımadığını, Sinan Aydın AYGÜN'ün ise çocukluk arkadaşı olduğunu,
19 Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerahisi ve Üroloji Polikinliği'ndeki iş yerinden elde edilen dokümanların yapılan incelemesinde; ADD eylem planı 2007-2008 başlığı ile başlayan ve ne yapmalıyız başlığı ile devam eden yazıda; alan çalışmalarında ülkemizdeki sivil toplum örgütleri ile oluşturulan platformlar çerçevesinde ayrıca üniversitelerimizle diğer kurumlarımızın elemanlarından yararlanılarak aynı amaç doğrultusunda güç birliği sağlayarak halkı mevcut hükümete karşı düşmanca tavır takınmalarını teşvik edici bilgilendirme programları düzenlenmesi şeklinde yazılar olduğunun anlaşıldığı bu husus kendisine sorulduğunda; 2006-2008 yılları arasında ADD'nin yönetimine seçildiğini, daha sonra Samsun'a döndüğünü ADD'nin başkanı Şener ERUYGUR'un bir görev bölümü yaparak kendisine
Karadeniz'deki ADD şubelerini toparlama ve organize etme görevini tebliğ ettiğini bu çerçevede ADD genel merkezinin kendisine bir çok yazılı doküman gönderdiğini ele geçirilen dokümanın bu dokümanlardan biri olabileceğini,beyan ettiği
Sorgu ifadesi
Kendisinin 30 yıllık meslek hayatında yasadışı faaliyet içerisinde bulunmadığını kendisine C.savcılığında çeşitli isimler sorulduğunu bunları iki grupta değerlendirmenin mümkün olduğunu bir kısmını hiç tanımadığını, sorulan bir takım isimleri kamu görevi olması sebebiyle tanıdığını, bunlardan bir tanesinin Şener ERUYGUR ve benzerleri olduğunu kendisinin kamu görevi dolayısıyla çeşitli sebeplerden tanıdığını, Mehmet Şener ERUYGUR ile jandarma genel komutanı olduğu dönemde birifing sebebiyle tanıdığını bu sırada Samsun 19 Mayıs Üniversitesi rektörü olduğunu, söylediği isimlerle kamu görevi ve çeşitli sebeplerle tanıdığını, C.savcılığında bunlarla ilgili zaten bildiklerini söylediğini, İşçi partisiyle hiçbir ilgisinin olmadığını, ne içine girdiğini nede üyesi olduğunu, yine rektörlerin yapmış olduğu bir mitinge üniversite olarak topluca katıldıklarını, bununla ilgili kendisine sorulan soruları izah ettiğini, C.Savcılığında vermiş olduğu ifadelerin doğru olduğunu, bu aşamada ekleyeceği başka bir hususun olmadığını, sorulduğu takdirde cevap vereceğini ancak bu aşamada kendisinin bu olay sebebiyle içinde oluşan boşluk nedeniyle bir şey diyemeyeceğini ve devamla kendisine sorulan isimlerden bazılarının rektör olduğunu, Sinan AYGÜN'ü, demiryollarından babalarının ortaklığı sebebiyle, çocukluğundan beri tanıdığını, yine kendisine sorulan bazı isimleri hayatında ne gördüğünü, ne konuştuğunu hiçbirisini tanımadığını, C. S avcılığındaki savunmalarının doğru olduğunu, kendisine ait olduğunu ve tekrar ettiğini beyan etmiştir.
b-Elde Edilen Deliller:
[değiştir]Körfez mahallesi 19 Mayıs üni. Lojmanları o blok no:9 kurupelit/Samsundaki Çalışma odası olduğu beyan edilen odada;
- Gri renkli üzerinde kahverengi bir yazı ve seri numarası olmayan toplama bilgisayarda takılı bulunan SEGATE marka 3JVC9D81 SN 80GB kapasiteli harddisk,
- Çalışma masası ve çekmecelerinde elde edilen çeşitli marka ve modellerde bulunan 1-39 a kadar numaralandırılmış toplum 39 adet CD ve DVD,
- Çalışma masası çekmecelerinde çeşitli marka ve modellerde 10 adet disket,
- Çalışma masası üzerinde 1 adet gri renkli üzerinde SCANDISK yazısı bulunan flaşlı bellek,
- 4 adet kutu içerisinde ve 55 adet zarf içerisinde fotoğraf negatifleri,
- 3 adet "unutmayınız" hatırlatma kartı üzerine yazılı el yazması notlar,
- Suç unsuru olabileceği değerlendirilen 1-6 ya kadar numaralandırılmış toplam 6 sayfa bilgisayar çıktısı dokümanı,
- 1-4 e kadar numaralandırılmış toplam 4 sayfa "Ulusal uyanış ve birlikteliğe çağrı" metni ismiyle oluşturulmuş belge,
- Mavi plastik dosya içerisinde 1-40 a kadar numaralandırılmış toplam 40 sayfa "içindekiler" ibaresi ile başlayan belge,
Yatak odası olarak beyan edilen odada;
- Gri renkli üzerinde TOSHIBA yazısı bulunan S/N 111229717 seri numaralı harici hard disk,
- 8 adet çeşitli marka ve modellerde 62-69 a kadar numaralandırılmış CD,
- (2) adet 11-12 olarak numaralandırılmış bilgisayar disketi,
- 1 adet NOKIA 6230 model IMEI-352951005246697 numaralı cep telefonu ve telefona takılı bulunan 32MB üzerinde Multi Media Cart yazılı hafıza kartı yine bu cep telefona takılı AVEA 8990286045510552640I12K seri numaralı 5052052640 numaraları yazılı bulunan simkart,
- Komodinin çekmecesinde en üstte 1 adet PIETRO BARETTA marka 7.65mm çapında F69307W seri numaralı RIZA FERİT BERNAY isimli şahsa ait Samsun valililiğinden verilme taşımalı ruhsatlı tabanca, tabancaya ait 2 adet şarjör ve bu tabancaya ati MKE yapımı 7.65mm çapında toplam 148 adet fişek,
Soyunma odası olarak beyan edilen odada;
- 1-40 a kadar numaralandırılmış çeşitli markalarda videokaset,
- Çekmecede toplam 3 sayfa "M.Şener ERUYGUR" imzalı fotokopi olan belge, Koridorda;
- Kitaplık raflarında 40-61 e kadar numaralandırılmış çeşitli marka ve modellerde toplam 22 adet CD ve DVD,
- 1 adet üzerinde ESBANK yazılı toplam 124 sayfadan oluşan kahverengi telefon fihristi, Salon olarak beyan edilen yerde;
- HP marka 3CD82003XY seri numaralı ve üzerinde İPAQ BUSINESS NAVİGATOR ibaresi bulunan cep telefonu, telefona takılı vaziyette 0005260628475 seri numaralı TURKCELL hattına ait simkart ve 4GB Micro Hafıza kartı,
- 1 adet TELEFONICA ibaresi bulunan flash bellek,
- 1 adet APPLE marka üzerinde IPOD yazılı 30GB kapasiteli IPOD ve bağlantı kablosu,
- 1 adet kahverengi çanta içerisinde bulunan dijital fotoğraf makinesi ve içerisinde bulunan PANASONIC marka 4GB hafıza kartı ve aynı çanta içerisinde 2 adet SCANDISK marka ve 1 adet SONY marka hafıza kartı,
- 1 adet SONY marka VGN-SZ740 model 3100057 seri numaralı dizüstü bilgisayar,
62 adet çeşitli marka ve modellerde 70-131 e kadar numaralandırılmış CD ve DVD,
Samsum İli Ondokuz Mayıs Üniversitesi Kurupelit Kampusu Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Ve Ürolojisi Polikliniği Kat:1
- (70) Adet 1 den 70 e kadar numaralandırılmış muhtelif CD ve DVD' ler
- (13) Adet l'den 13'e kadar numaralandırılmış çeşitli marka ve modellerde bilgisayar disketi
- (9) Adet 1 den 9 a kadar numaralandırılmış Beta ve VHS marka video kaseti,
- (615) Sayfa Mavi ve turuncu klasör içerisinde 1' den 615' e kadar numaralandırılmış belge ve fotokopi halinde telefon fihristi,
- Siyah renkli HP marka HP S/N: HUB 804032G seri nolu bilgisayar kasasından elde edilen S/N: WCAP95259389 seri numaralı WD 160 GB hard disk,
- l'den 20'ye kadar numaralandırılmış zarflar içerisinde toplam 706 kare fotoğraf makinesi negatifi,
Üst aramasından:
- (1) adet 50 kontörlük (AO2B80112357283543) seri numaralı telefon kartı,
- (1) adet Cruzer marka 4 GB flash bellek,
- (1) adet 8 GB YM736NZWYXX seri nolu İPOD marka müzik çalar, DOKÜMAN İNCELEMESİNDE
A-) On Dokuz Mayıs üniversitesi Kuru pelit Kampusu Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi ve Ürolojisi polikliniği Katıl sayılı işyerinden elde edilen dokümanların yapılan in celemesin de;
-Mavi ve Turuncu klasörler içerisinde l'den 615'e kadar numaralandırılmış toplam 615 sayfa belge, fotokopi, telefon fihristinin yapılan incelemesinde;
(-) 127 numarası ile başlayan 153 ile son bulan dokümanın yapılan incelemesinde; Atatürkçü Düşünce Derneği Eylem Planı 2007-2008 başlığı ile başlayan, tarafımızdan 151 ve devam eden sayfalarının içeriğinde NE YAPMALIYIZ başlıklı yazıda; Alan çalışmalarında ülkemizde ki sivil toplum örgütleriyle oluşturulan platformlar çerçevesinde aynı amaç doğrultusunda güç birliği sağlayarak halkı mevcut hükümete karşı düşmanca tavır takınmaları yönünde bilgilendirme programları düzenlemesi şeklinde yazılar olduğu,
(-) 157 numarası ile başlayan 163'e kadar numaralandırılan Yılmaz DİKBAŞ Araştırmacı-Yazar 14 Şubat 2007 Antalya İmzalı dokümanın yapılan incelemesinde; Mandacı Profesörler başlığı altında: Dokümanda birçok profesörün isminin geçtiği, bu profesörlerin kendilerini Atatürkçü olarak gösterdiklerini ancak bunu menfaatleri uğruna kullandıklarını, birçoğunun Avrupa Birliğinden hibe yoluyla para alıp vakıf dernek kurdukları, Şener ERUYGUR, Ferit BERNAY, gibi şahıslarında eleştirildiği, şeklinde yazılar olduğu,
(-) 165 numarası verilen bir sayfalık dokümanın yapılan incelemesinde; ADD Genel başkanı Şener ERUYGUR ile Genel başkan yardımcısı Nur SERTER' in bu görevlere gelmeden önce Çağdaş Eğitim Vakfı(ÇEV)'mn yönetim kurulunda bulundukları,
"Bir Kucak Sevgi", "Yaşama Geri Bakış", "Beyoğlu Mozaik ve Çini Çarşısı" projelerinden AB'den 700.000 Avro hibe aldığı,
Şener ERUYGUR' un Adnan Hocanın himayesindeki vakfın konferansına katılacağı bilgisinin 26.06.2006 tarihli Tercüman/İstanbul gazetesi, 26.05.2006 tarihli Akşam gazetesi ile WEB adresinde bulunduğu, şeklinde yazılar olduğu,
(-) 185 numarası verilen bir sayfalık dokümanın yapılan incelemesinde; Dokümanın imza bölümünde E.Orgeneral ADD GENEL BAŞKANI M. Şener ERUYGUR, Gn. Bşk. Yardımcıları Nur SERTER, Gn. Bşk. Yardımcıları D.Ali ERCAN, Genel Sayman C.AKPINARLI, Genel Sekreter Yrd. M.KAYNAK, Genel Sekreter Yrd. İ.P.ARARAT, imzaları olduğu, içeriğinde ise 40'a yakın demokratik kitle örgütünün ADD genel başkanı Şener ERUYGUR' un başkanlığında Ulusal Birlik Hareketi Platformu oluşturduğu ve gerici basının tepkisini aldığı, ADD' nin tüm iyi niyetine rağmen Cumhuriyetin karşı karşıya kaldığı tehditlerin ciddiliğini anlayamayan kişiler yüzünden yapılan icraatların engellendiği, bu yüzden de ADD' nin kendi içinde 17 Aralık 2006 tarihinde GYK toplantısı yaptığı oy çokluğu ile genel kurula gidilme kararının alındığının belirtildiği şeklinde yazılar olduğu, (-) 187 numarası verilen 1 sayfalık tablo halinde veriler içerisinde ADD Genel Merkezinin 01.06.2006-31.12.2006 tarihler arasındaki gelir gider durumunu gösterir, Gelirlerimiz bölümünde A. N. S (100.000.00), Y. G. ÖZDEN (500,00), Şener ERUYGUR (35.00), İbrahim PEKÖZ (10.00), Ahmet ÇAKIR(100,00), Erol GÜRBÜZ (180,00), Mehmet MERİÇ Şile ADD (2.090.00) Ali ERCAN (50.00), İlhan SELÇUK (50.00) ve başka şahısların yardımlarını gösterir tablo olduğu, giderlerimiz bölümünde yapılan harcamaları gösterir tablo olduğu,
Körfez mahallesi 19 Mayıs Üniversitesi Loj. O blok no:9 Kurupelit Merkez SAMSUN sayılı ikametinden elde edilen dokümanların yapılan incelemesinde;
(-)l-3'e kadar numaralandırılmış UNUTMAYINIZ ibareli el yazması yazılar olan not kağıtları üzerinde yapılan incelemede; El yazması karalama notlar olduğu,
(-)l-6'ya kadar numaralandırılan dokümanın yapılan incelemesinde; Alternatif oluşturucular için bazı başlangıç öncesi noktaları başlığı altında; AKP nin hükümetinin 28 Mart seçimlerine nasıl hazırlandığı ile iç ve dış politikaları hakkında çeşitli bilgiler olduğu, devamında alternatif oluşturucular, AKP ve işbirlikçilerinin kuşatması altındaki Türkiye de hakiki bir alternatif tesis etmek için bu dört faktörü objektif bir serinkanlılıkla yani temennileri ve dilekleri gerçeklerin yerine geçirmeksizin ve değişik parametreler çerçevesinde ve değerlendirmek durumundadırlar. Bu arada yapmaları gereken ilk şey, eğer böyle bir güçleri varsa AKP nin 28 Martta başarı çıtasını bir hayli düşürebilecek yegâne siyasi aktör olan Rauf DENKTAŞ' m Türk kamuoyuna dramatik tınısı çok güçlü olan mesajlar vermesini ve daha önemlisi müzakerelerin gidişatını durdurmaksızm 28 Mart seçimlerinden birkaç gün önce inisiyatifi tamamen Türk hükümetine bırakarak müzakerecilikten/görüşmecilikten çekinmesini sağlamalarıdır. Bu çekilişinden olabildiğince etkili bir biçimde gerçekleştirilmesine katkıda bulunmalarıdır. Bu alternatif oluşturucular için pür ve sahici bir umudun başlangıcı; AKP ve işbirlikçileri içinse uzun süredir ilk kez işlerin düşündükleri şekilde gitmemesi, bir bakıma oyunun bozulmasının başlangıcı olacaktır. Yine 4 numarası verilen sayfada 19 Mayıs Üniversitesi Rektörlüğü başlıklı Prof. Dr. Ferit BERNAY' in Sinan AYGÜN' e yazmış olduğu 1 sayfalık yazı içeriğinde; Üniversite kam püslerinin binaları ve çevre temizliğini alan firmanın ihale yolsuzlukları ile alakalı Sinan AYGÜN' e bilgi amaçlı yazdığı yazı olduğu,
03.07.2007 KUVAİ MİLLİYE DERGİSİNDEN SEZAİ YÖRÜK T. 2301142 SERVET YÖRÜK'ÜN kardeşi şeklinde yazılar olduğu,
(-) 1-4 e kadar numaralandırılan ULUSAL UYANIŞ VE BİRLİKTELİĞE ÇAĞRI METNİ başlıklı dokümanın yapılan incelemesinde;
İvedi bir gereksinim haline gelen Ulusal mutabakat millet iradesinin sonucu olarak yüce Atatürk'ün ilke ve devremlireni etkisizleştirmek, Anayasada tanımlanmış görüşünü değiştirmek ve Türkiye Cumhuriyetini bölüp, parçalamak millet ve Ulus devlet anlayışını ortadan kaldırarak milli hedef ve menfaatlerimize ulaşmamızı engellemek amacmdaki güçler ve odaklarla, bu şer unsurlarına müzahir dâhili ve harici çıkar çevrelerinin eylem ve hedeflerinin yeniden milletin azim ve kararlılığı ile bertaraf edilmesine dair milletin her kesiminin katılımı ile oluşan ve kökenlerinin millet olma bilincinde bulan bir toplumsal uyanış hareketidir... Ulusal mutabakatın Türk milletinin her kesimi tarafından kabul görmüş ulusal bir ölçütü vardır. Bu ölçüt yenilikçidir. Çağ dışı fikri, toplumsal, siyasal geri dönüşleri kabul ve kıymet görmeyen irticai hareketler olarak tanımlar. Bu noktada inanç ticareti, din bezirgânlığı yaparak yüce dinimizi kendi idealleri doğrultusunda yorumlayarak, siyasi, ekonomik ve sosyal çıkar peşinde koşanları irticacının en tehlikeli biçimi olarak görür... ulusal mutabakat; millet iradesinin bir sonucu olarak Türk milletinin toplumsal uyanışına işaret eden ortak milli bir anttır şeklinde yazılar olduğu,
(-) 3 sayfa M. Şener ERUYGUR imzalı fotokopi çekilmiş belgenin yapılan incelemesinde; Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanlığı başlığı altında M. Şener ERUYGUR E. ORGENERAL GENEL BAŞKAN imzalı 20.11.2007 tarihli 2007/785 sayılı Alan Çalışmaları Hk. Konulu yazıda. ADD eylem planında belirtilen alan çalışmaları hakkında ADD Şube Başkanlıklarımıza bilgi vermek üzere Erhan T. ve Süleyman P. görevlendirilmiştir. Alan çalışmaları ile ilgili ADD Şube Başkanlıklarını ziyaret planı başlığı altında 16-17 Aralık 2007 Pazar-Pazartesi toplantı yeri ve koordinatör şube Samsun ADD Şube Başkanı toplantıya katılacak olan ADD Şubeleri Ordu, Giresun, Trabzon, Rize, Sinop, Amasya, Tokat şeklinde yazılar olduğu,
(-) Mavi plastik dosya içerisinde 1 den 40 a kadar numaralandırılmış toplam 40 sayfa (İçindekiler ibaresi ile başlayan) belgenin yapılan incelemesinde;
1- Av. O. PEKMEZCİ' nin AİHM' de açtığı dava başlığı altında; Kayseri Barosu avukatlarından Orhan PEKMEZCİ' nin 24 Ekim 2003 tarihinde Fransa parlamentosunun sözde Ermeni soykırımını tanıyan kararının devletlerarası teamüllere aykırı olduğu gerekçesiyle Fransa hükümetine karşı AİHM' ye dava dilekçesi verdiği, ancak Av. Orhan PEKMEZCİ' nin konu hakkında bilgisinin ve hukukçu kimliğinin yeterli düzeyde olmadığının müşahede edildiği... dava tarihine kadar kendisinin desteklenmesi ve yönlendirilmesi gerekmektedir, şeklinde yazılar olduğu,
2- Hükümetin Acil Eylem Planı başlığı altında; Recep Tayyip ERDOĞAN tarafından 16 Kasım 2002 tarihinde kamuoyuna açıklanan acil eylem planında 205 faaliyetin yer aldığı, ayrıca hükümetin acil eylem planının yazılı olduğu,
3- Ulusal birlik Hareketi STK Platformu başlığı altında; Prof. Dr. Bülent BERKARDA başkanlığında bir araya gelen 24 sivil Toplum Kuruluşu; Laiklik, ülkenin bölünmez bütünlüğü, onurlu ve ulusal dış politika ve yolsuzluklarla mücadele ilkeleri çerçevesinde Ulusal Birlik Hareketi STK platformu oluşturulmuştur. Ulusal Birlik Hareketi STK lideri Prof. Dr. Bülent BERKARDA tarafından; TSK'nin müdahalesi ile bu kanunların değiştirilip tekrar seçime gidilmesi ile bu partinin önünün kesilmesinin mümkün olabileceği, İktidar geliş sürecini; camiler, İmam Hatip Liseleri ve yeşil sermaye olarak tanımladığı... Sonuç: Ulusal Birlik Hareketinin yaygınlaşması için istismar edilmesinin önlenmesi ve geniş halk kitlelerine ulaşabilmesi için desteklenmesi gerekmektedir, şeklinde yazılar olduğu,
4-AB tarafından finanse edilen projeler başlığı altında 1996 yılından itibaren AB tarafından desteklenen projelerin isminin ve amacının uygulayan kuruluş ve AB'nin para olarak katkısının yazılı olduğu projelerin olduğu,
5-İnsanca Yaşam Projesinin Arka Planı başlığı altında; Türk toplumunda işsiz ve eğitimsiz kadınlar ve annelerin sakatların ve cinsel tercihlerinden dolayı ayrımcılığa uğrayan grupların insan hakları konusunda eğitilmesi amacıyla Projeyi Destekleyen çeşitli STK' larm isimlerinin olduğu bunların arasında soruşturma kapsamında işlem yapılan Atatürkçü Düşünce Derneği Kadıköy Şubesi ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Kadıköy Şubesinin isimlerinin olduğu,
6-Kamu Yönetimi Temel Kanunu Tasarısının Arka Planı başlığı altında; AKP nin Türkiye Bürokrasisinin tepesine oturttuğu "Türkiye de Laiklik, milliyetçilik ve ... daha Müslüman bir yapıya devretmesi gerektiği kanaatini taşıyan" ve bu kanaatini bugün de koruyan Başbakanlık Müsteşarı Ömer DİNÇER tarafından hazırlanan Kamu Yönetimi Temel Kanunu Tasarısının arka planında; TC devletinin Üniter yapısını ve milli bütünlüğümüzü hedef alan, çok boyutlu, bilinçli ve sistematik bir ilişkiler yumağı bulunmaktadır, şeklinde yazılar olduğu,
7- Uluslararası Muhafazakarlık Ve Demokrasi Sempozyumu başlığı altında; AKP tarafından organize edilen "uluslararası muhafazakarlık ve demokrasi sempozyumu" basına yansımayan yönleri de dahil olarak takip edildiği, katılımcıların konuşmalarından alıntılar Recep Tayyip ERDOĞAN' m konuşmalarından alıntılar yapıldığı,
8- Türkiye'deki Sendika ve Konfederasyonların Temel Dinamikleri başlığı altında; İşçi, sendika ve konfederasyonları, memur sendika ve konfederasyonları, İşveren, sendika ve konfederasyonları başlıkları altında bu konfederasyonlar hakkında genel değerlendirmeler yapıldığı,
9- Çerkezlerin faaliyetleri ve Kafkas dernekleri başlığı altında; kafkas dernekleri faaliyetleri altında Kafkas derneklerinin kuruluş amacı, süreci ve federasyon üyesi çeşitli derneklerin isimlerinin olduğu, Dünya Çerkez Birliği başlığı altında derneğin kuruluş amacı, kuruluş sürecinin yazılı olduğu, yönetim kurulu, denetleme kurulunun isim listesinin olduğu ve Kafkas dernek faaliyetleri ile ilgili yazarlardan alıntı yapıldığı,
(-) 1 Adet Kahve renkli Üzerinde Esbank Yazılı toplam 124 sayfadan oluşan telefon fihristinin yapılan incelemesinde; Birçok İsim ve telefon numaralarının olduğu DİJİTAL İNCELEMEDE
Samsun ili kuru pelit Körfez Mahallesi 19 Mayıs Üniversitesi lojmanları O blok No:9 sayılı adresinde elde edilen 63 Nolu CD'nin yapılan incelemesinde;
Ankara ilinde "Cumhuriyetin 80. yılı" kutlamaları çerçevesinde 25 Ekim 2003 tarihinde Ankara Üniversitesi rektörü Nusret ARAŞ başkanlığında 7 kişiden oluşan düzenleme kurulu tarafından düzenlenen, çeşitli üniversite ve sivil toplum kuruluşlarına mensup şahıslar katılmış, gösteri, yürüyüş ve mitinge katılanlar kalabalık Celal Bayar Bulvarı üzerinde toplanıp, Tandoğan Meydanı ve Anıt Caddesini takiben Anıtkabir'e kadar yürümüş, Bu yürüyüşte "ORDU GÖREVE, ATATÜRK GENÇLİĞİ" yazan pankart ve dövizler taşınmıştır.
63 nolu CD içerisinde Rıza Ferit BERNAY isimli şahsın 25 Ekim 2003 tarihinde Cumhuriyetin 80. yılı kutlamaları kapsamında düzenlen çeşitli üniversite ve sivil toplum kuruluşlarına mensup şahısların katıldığı gösteri, yürüyüş ve mitinge ait fotoğrafın bulunduğu,
Samsun ili Körfez Mah. 19 Mayıs Lojmanları O Blok No:9 Kurupelit sayılı adresinde elde edilen Sony marka VGN-52740 model 3100057 seri numaralı dizüstü bilgisayarın yapılan incelemesinde;
"Doc" isimli klasörün içerisinden elde edilen "murat personel" isimli Word belgesinde; Rektör Prof. Dr. Hüseyin AKAN'm Ocak ayı ilk günlerinde basın ile yaptığı toplantıdaki talihsiz açıklamalarını basın kuruluşlarından öğrenmiş bulunuyoruz. Gazete yazısında rektörün "Arkadaşlarımız, Hacettepe Üniversitesi ve Dokuz Eylül Üniversitesi'ni inceledi. Aynı yatak kapasitesinde olmamıza rağmen onlar 800-900, biz ise 1.200 işçiyle çalışıyoruz. Korkunç bir israf var. Tabi bunların hepsinin maaşı ve sigortaları döner sermayeye yükleniyor. Bu nedenle de piyasaya olan borcumuzu ödeyemiyoruz" beyanı ve Başhekim Prof. Dr. Mustafa Bekir Selçuk'un ise "Hastanede gereğinden fazla istihdamın olduğunu ve hastane bünyesinde 2 bin 940 personelin görev yaptığı" ifadeleri yer almaktadır.
"HIRANT DİNK KATLİ ÜZERİNE EMİN GÜRSES" isimli Word belgesinde; 22.01.2007 ULUSLARARASI İLİŞKİLER UZMANI DOÇ. DR. EMİN GÜRSES başlıklı yazının olduğu, yazının içeriğinde; Vatan Gazetesinin 22.01.2007 tarihinde Emin GÜRSES isimli şahıs ile yapmış olduğu Hırant Dink ölümü ile ilgili röportajın olduğu,
"BİLİM VE LAİKLİK" isimli Word belgesinde; BİLİM VE LAİKLİK başlığı altında; "Prof. Dr. Süleyman Çelik, On dokuz Mayıs Üniversitesi; scelik@omu.edu.tr"Üniversiteler Nereye Gidiyor" başlıklı yazıda, "Laikliğin türbana indirgendiğini, karşısına da mayo veya mini etek giymenin, ya da içki içmenin konulduğunu" bildirmiş, oysa "laikliğin, eleştirel akılcı-bilimsel düşünce" demek olduğunu öne sürmüştüm (CBT 1136/15, 26 Aralık 2008). Laikliğin türbana indirgenmesi, mayoya, mini eteğe ve özellikle içkiye pek sıcak bakmayan halkımızı gericilerin kucağına itmektedir. Bu bakış açısına sahip olan liberaller veya İkinci Cumhuriyetçiler, "modern mahrem" ve "mahalle baskısı" gibi terimler türeterek kavram kargaşası yaratıp geriye gidişin tehlikesini gizlemeye çalışmaktalar. Örneğin, Boğaziçi Üniversitesi'nden Sayın Prof.Dr. Binnaz Toprak ve arkadaşlarının Anadolu'da yapmış oldukları araştırmanın sonuçları, bu ölçütlere göre değerlendirildi. Mart başında Vatan gazetesinde, "Türkiye Nereye Gidiyor" başlıklı bir seri röportaj yayımlandı. Görüşlerine başvurulan, çoğu liberal veya İkinci Cumhuriyetçi düşünürler, bilim insanları, köşe yazarları vb. genellikle on yıl sonra Türkiye'nin daha geriye gitmiş olacağım kabul ediyorlar. Fakat bunun korkulacak bir şey olmadığını öne sürüyorlar. Sayın Ataol BEHRAMOĞLU' nun yazısında belirttiği gibi, "bunu bir yazgı olarak kabul edip içselleştirmişler..." Engellenmesi olanaksız, yaşamak zorunda olduğumuz bir süreç olarak görüyorlar. Bu süreç, güzel olmasa da yaşamak zorunda olduğumuz, gerçekten geçici bir dönem mi olacaktır? Laikliği bilim bakımından, daha doğrusu eleştirel akılcı-bilimsel düşünce yönünden ele alacak olursak başımıza neler gelebileceğini daha iyi öngörebiliriz. TÜBİTAK' da yaşanan son gelişmeler üzerine bu konuyu açmamız gerektiğini düşünüyorum. Bu konuda tarih bize sonsuz kaynak ve kanıtlar sunmaktadır. Hıristiyanlığın Roma İmparatorluğu'nun resmi dini olmasıyla din, devlet ve toplum üzerinde belirleyici olmaya başlamıştır. Dinin bunu başarabilmesi için, o zamana kadar belirleyici olan Antik Yunan bilim ve felsefesiyle karşı karşıya gelmesi kaçınılmazdı. Bu engeli aşabilmek için kilise babaları, çatışma yerine uzlaşmayı seçtiler. Aslında amaçlan uzlaşmak değil, onu yozlaştırarak işlerine geldiği gibi kullanmaktı. Bu amaçla Antik Yunan filozoflarının öğretileri esas alınarak dini dogmalar türetildi Bu şekilde "Patristik" felsefe, yani kilise babalarının felsefesi ortaya çıktı. Bu felsefe, yaşam ve doğa üzerine değil, ölüm ve öbür dünya üzerine kurulmuştu. Yaşamı, öbür dünya için bir sınav olarak gören bu felsefede, doğal olarak bilimin yeri yoktu. Kilise babalarından Aziz AMBROİSE, "doğanın niteliği ve durumu üzerinde tartışmak gerçek yaşamda, yani öbür dünyada bizim ne işimize yarar?" demiştir. "Her şeyin Tanrı'nın istenciyle olduğu, insanların sadece kulluk görevlerini yerine getirmeleri gerektiği" söylenmiştir. "Aklın, insanı inanmaktan alıkoyan bir tuzak" olduğu öne sürülmüş ve "aklı bırakıp imana sarıldığında insanın esenliğe erişeceği" bildirilmiştir. "Tüm bilgilerin kutsal kitaplarda var olduğu veya buradan türetilebileceği" savıyla, "Hıristiyanların, putperestlerin bilgilerine/bilimlerine gereksinimleri olmadığı" öne sürülmüştür. Sonuçta bilim düşmanlığı Greko-Romen uygarlığını ortadan kaldırmış, Kilisenin soylularla birlikte egemen olduğu, Hıristiyan şeriatının en yoğun bir şekilde uygulandığı, Avrupa'nın en karanlık dönemi olan Ortaçağ'a girilmiştir. Ve papazlar ile soylular gönenç (refah) ve zenginlik içinde, cenneti bu dünyada yaşamaya başlamışlar, kendilerine öbür dünyada cennet vaat edilen halk ise serf/köle olmuştur. TÜBİTAK' da, Başkan Yardımcısı da olsa, bir kişinin gayretkeşliğinden hareketle ülkemizin Ortaçağ karanlığına gömüleceğini öne sürmek, olayın aşırı abartılması olarak düşünülebilir. Ancak, "Ilımlı İslam Üniversitesi mi?" başlıklı yazım okunduğunda, gelişmelerin bireysel sapkınlıklar veya rastlantılara bağlanamayacağı, her şeyin 1945'den bu yana uygulanan bir plana göre yürüdüğü görülecektir(CBT 1138/9, 9 Ocak 2009). Yukarıda örnekler verdiğimiz Ortaçağ söylemleriyle, günümüzde her platformda, her zaman, hepimiz karşılaşıyoruz. Bu söylemlerin, halk arasında ağız alışkanlığıyla veya lafın gelişi söyleniyor olması önemli görülmeyebilir. Ancak ne yazık ki, bunlar üniversitelerde inanarak, bilinçli olarak söylenmektedir. "7.4'den ders almadınız mı?" Bu soruyu, üniversite önünde türban yasağını protesto eden kız öğrenciler, taşıdıkları pankarta yazmışlardı. Öğrenci oldukları için hadi bunları hoş görelim!.. Ancak depremin ilk günü, felaketin içinde yaşayan, acılarını daha yüreklerinde/iliklerinde hisseden insanlara, "nasıl bir günah işlediniz de Allah size böyle büyük bir felaket verdi?" diyen Teknik Üniversite profesörüne ne diyeceğiz? Geçenlerde, akla- mantığa aykırı zırvalarla dolu, "Aile İlmihali" gibi bir kitap yazmış olan bir ilahiyat profesörüne disiplin cezası verilmesini, YÖK zaman aşımına uğratarak önledi. İlahiyat fakültelerinde, "Sünni İslam Meslek Yüksekokulu" gibi bir eğitim uygulanmakta. Hatta bu nedenle, tıp fakültelerinin yanına hastane yapılması gibi, bunların da yanlarına birer cami yapılmakta ve "uygulama camii" adı verilmekte. Batı üniversitelerinde ilahiyat fakültelerinin karşılığı "divinity" değil, "theology", yani "inançbilim"dir; eleştirel-aklm ışığında inançlar tartışılır. Bununla birlikte, ilahiyatçı diyelim, hadi bunu da geçelim!..Ancak, "bilim akılla değil vahiyle olur" veya "evliyalar ışık hızıyla hareket ettikleri için, aynı anda birden çok yerde görülebilirler" diyen fen bilimleri profesörlerine, ya da yaşamını kurtardığı için kendisine teşekkür eden hastasına, "ben bir şey yapmadım ki, seni Allah iyileştirdi, otur Allah'a dua et" diyen hekim profesörlere ne demeli? Buna benzer örnek çok... Biz bunları 9O'lı yıllardan beri yazıyoruz. Rapor halinde YÖK başkanlarına ve bu konulara duyarlı olduklarını bildiğimiz Sayın Celal ŞENGÖR gibi hocalara gönderdik. Buna karşın, bunların sayısı giderek arttı, bizler azınlıkta kaldık. Tarikat/cemaat kreşlerinde, okullarında, evlerinde, yurtlarında, dershanelerinde mürit olarak eğitilen bunlar, inanıp itaat/biat etmek kültürüyle yetiştirildikleri için kuşku duymazlar, sorgulamazlar, eleştirmezler ve tartışmazlar. Bu kültürle bilim üretilebilir mi? Bir kentte yaşanmış bir olay, bunların kafa yapılarını göstermesi bakımından ilginçtir. Bunlar bir dernek kurmuşlar ve hafta sonlarında, kendi aralarında konferans tarzında toplantılar yapıyorlar. O kentteki Atatürkçü Düşünce Derneği'nin Başkam olan profesör, bu derneğin başkanı olan profesöre bir öneri götürüyor: "Bir konuşmacı sizden, bir konuşmacı bizden, istediğiniz konularda ortak toplantılar düzenleyelim. Bu şekilde aramızda diyalog başlatmış oluruz". Böyle bir öneri beklemediği için şaşıran başkan, "konuyu yönetim kurulunda görüşmesi gerektiğini" bildiriyor. Birkaç gün sonra yanıt geliyor: "Bizim üyelerimiz henüz karşıt görüşleri dinlemeye hazır olmadıkları için öneri kabul edilememiştir". Karşıt görüşleri dinleyemeyen bu üyelerin çoğu profesör veya doçent. Aradan 15 yıl geçti. O zamanki öğrenciler profesör oldu. Fakat bunlar hala karşıt görüşleri dinlemeye hazır değiller! Çünkü dinlerlerse ezberleri bozulur, inançları sarsılır!...İki peygamberin adını, takma (müstear) ad olarak kullanarak evrim karşıtı, lüks baskılı, büyük boy, cilt, cilt kitaplar yazan ve bunları herkese bedava dağıtan bir cemaat lideri var. Yaratılış kuramını savunuyor ve davet edildiği televizyon kanallarında evrim kuramının geçersizliğini kanıtladığını öne sürüyor. Bu adamın müritleri, bir kentte verdikleri konferansta bilinen görüşlerini savunuyorlar. Konferansın sonunda, izleyiciler arasında bulunan ve evrim konusunda uzman olan bazı profesörler soru sormak, anlatılanların yanlışlığını sergilemek üzere söz istiyorlar. Ancak söz verilmiyor. Israr edince, yanlarında bulunan bir mürit profesör söze giriyor ve arkadaşlara, "size söz vermek zorunda değiller, siz de kendi aranızda ayrı bir toplantı düzenleyin, görüşlerinizi orada açıklayın" diyor. Tam bir bilimsel yanıt!..Sayın Prof. Dr. A.M. Celal ŞENGÖR, 14 Mart tarihli Cumhuriyet'teki yazısında, TÜBİTAK Başkan Yardımcısı'nı çok ağır şekilde eleştirerek, "Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bu adamı kulağından tuttuğu gibi TÜBiTAK'tan ve üniversiteden atmasını" istiyor. Sayın ŞENGÖR, kimi kime şikâyet ediyorsunuz? Kadı makamında oturanlar, sorunları "ulema fetvasıyla" çözmeye çalışıyor; sağlıklı/hijyenik besin tüzüğü hazırlayacaklarına, "helal gıda nizamnamesi" çıkarmaya uğraşıyorlar. Ayrıca bu bir tekil (münferit) olgu değil ki atmakla kurtulalım Yaratılış Kuramı(!)'nın sözde kanıtları olan uyduruk fosil sergisi, turneye çıkmış tiyatro kumpanyaları gibi, rektörlerin yüksek himayelerinde, Anadolu'daki üniversite yerleşkelerinde sergilenmeye devam ediyor. Sonuç olarak, laiklik olmayınca çarşafa girmek veya içki içememekten daha önemli olan, eleştirel akılcı-bilimsel düşünce ortadan kalkacaktır. Bilimsel düşünce olmayınca bilim üretilemez. Bilim üretilemeyince teknoloji geliştirilemez ve sömürü devam eder. Emperyalistler, bizim kadınlarımızın çarşaf giymesinden hoşlandıkları için, "Atatürkçülüğü bırakın, ılımlı İslam ülkesi olun" demiyorlar. Amaçları sömürüyü sürdürmek. Obama' nm Başkan seçilmesi, ABD'nin Irak'tan çekilmesi, Bayan Clinton'ın Anıtkabir'i ziyaret etmesi ve ılımlı İslam'dan söz etmemesi kimseyi umutlandırmasın. Büyük devletler uzun erimli planlar yaparlar, sadece gerektiğinde taktik değiştirirler. Bu nedenle ne ılımlı İslam'dan vazgeçilmiştir, ne de BOP veya GOP çöpe atılmıştır." şeklinde ibarelerin olduğu,
Samsun ili Körfez Mah. 19 Mayıs Lojmanları O Blok No:9 Kurupelit sayılı ikamet adresinden elde edilen Seagate marka 3JVC9D81 seri nolu 80 GB Hard Diskin yapılan incelemesinde;
"ppt" isimli klasör içerisinde yapılan incelemede;
-"BaküZiyareti_slâytlar" isimli slâyt belgesinde; soruşturma kapsamında gözaltına alman Giresun Üniversitesi rektörü Osman Metin ÖZTÜRK' ün Baku ziyareti sırasında çekilmiş fotoğraflarından hazırlanmış slayt belgesi olduğu,
"RESİMLER" isimli klasör içersinde Giresun Üniversitesi rektörü Osman Metin ÖZTÜRK' ün fotoğraflarının bulunduğu,
c-Telefon Görüşmeleri:
[değiştir]Tape No:5576, 06.09.2008 tarihinde saat 15.05' de Ferit BERNAY ile Suat T. arasındaki yapılan telefon görüşmesinde özetle; SUAT' ın'TERİT KOMUTANIM. SUAT ... nerdesin?" dediği, FERİT BERNAY' in "Ne yapıyorsun Suat ım, İspanya ya indim şuanda İspanya da tatile geldim." Dediği, SUAT' in "Tamam. Sen Barcelona da iyi tatiller diliyorum, abi dön de burada örgütlenmemiz lazım ya. ?" dediği, FERİT BERNAY' in "Tamam konuşalım gelince, ya bir şeyler var."... "Hıhı, bir şeyler var anlatırım sana." Dediği,
Tape No:5578, 15.09.2008 tarihinde saat 11.52' de Ferit BERNAY ile Hüseyin E. arasındaki yapılan telefon görüşmesinde özetle; ...HÜSEYİN' in "İyi günler hocam... " Şimdi geçtiğimiz hafta içerisinde Şener paşamla görüştüğümde "... "Şener paşam kendisine mahkemede tanıklık yapabilecek olan kişilerin listesini hazırlamamızı bizden istedi "... "Ve bazı isimlerde bize verdi bunlardan bir tanesi sizsiniz " dediği, FERİT BERNAY' in "Evet " dediği, HÜSEYİN' in "Eğer sizde Şener paşam lehine mahkemede tanıklık yapmak isterseniz bunu uygun bulursanız kendi açınızdan "... "Sizi de tanık listesine yazmak istiyoruz " dediği, FERİT BERNAY' in "Olur tabi ki yaparız "... "Şeref duyarım" dediği, HÜSEYİN' in "FATİH hocamız bu konuda biraz şey yaptı biraz çekince falan koydu"... "Tanıklık konusunda sizin bu şekilde rahat bir şekilde bize bunu vermeniz "... "Gerçekten çok iyi eee bununla ilgili olarak bizim bir prosedürümüz var hocam"... "Sizin bilgileriniz bizim elimizde olsun diye ve size daha hızlı bir şekilde ulaşabilelim diye gerekli zamanlarda" dediği, FERİT BERNAY' in "Bi dakika e posta sonra" dediği, HÜSEYİN' in "Eee cep telefonu numaranız " dediği, FERİT BERNAY' in "Bi dakika şunu bi kâğıda yazayım eksik geldi kâğıt bi dakika kimlik fotokopisi" dediği, HÜSEYİN' in "Hı hm altına ev adresiniz ev telefonunuz iş adresiniz iş telefonunuz "... "Eee hocam yani siz bildiğiniz kadarıyla Şener paşanın kişiliği hakkında yapmış olduğu çalışmalar hakkında zaten tanıklık yapacaksınız"... "Evet biz sizi zaten sonra şeyle bir araya getireceğiz zaten bizim hocalarımız var profesör doktor FERİT HAKAN B. doçent doktor ÜMİT K." dediği, FERİT BERNAY' in "Hm" dediği, HÜSEYİN' in "Eeee ve SÜHEYL B. hocamızla onlarla bir araya getirip zaten bir istişare toplantısı da yapıcağız" dediği, FERİT' in "Tamam" dediği, HÜSEYİN' in "Duruşmalar öncesinde" dediği, FERİT' in "Tamam bir dakika yazıyorum ev telefonu, ev adresi, iş telefonu, iş adresi, e posta" dediği, HÜSEYİN' in "Evet cep telefonu numaranız" dediği. FERİT" in "Ee cep telefon evet" dediği, HÜSEYİN' in "Atatürkçü düşünce derneğinde almış olduğunuz görevler hocam bundan ibaret" dediği, FERİT' in "ADD de" dediği, HÜSEYİN' in "Almış olduğunuz görevler" dediği, FERİT' in "ADD deki görevler" dediği, HÜSEYİN' in "Evet" dediği, FERİT' in "Hm" dediği, HÜSEYİN' in "Bunu sizden 414 0216" dediği, FERİT' in "Bi dakika ha nereye faks çekeyim bi dakika" dediği, HÜSEYİN' in "He heee" dediği, FERİT' in "İki yüz" dediği, HÜSEYİN' in "0 216" dediği, FERİT' in "216" dediği, HÜSEYİN' in "414" dediği, FERİT' in "414" dediği, HÜSEYİN' in "90 97" dediği, FERİT' in "90 97" dediği, HÜSEYİN' in "90 97 numaralı" dediği, FERİT' in "Kimin" dediği, HÜSEYİN' in "Telefona faks" dediği, FERİT' in "Kimin adma diyeyim" dediği, HÜSEYİN' in "Eee avukat HÜSEYİN E. üstüne yazarsanız hocam" dediği, FERİT' in "Avukat" dediği, HÜSEYİN' in "Hüseyin E." dediği, FERİT' in "Hüseyin" dediği, HÜSEYİN' in "ERSÖZ" dediği, FERİT' in "ERSÖZ" dediği, HÜSEYİN' in "Ben cep telefonu numaramı da vereyim isterseniz size" dediği, FERİT' in "Evet lütfen" dediği, HÜSEYİN' in "0 532" dediği, FERİT' in "Evet" dediği, HÜSEYİN' in "796" dediği, FERİT' in "796 evet" dediği, HÜSEYİN' in "45 83" dediği, FERİT' in "45 83" dediği, HÜSEYİN' in "45 83" dediği, FERİT' in "Tamam şeyi eeee kimlikten kastedilen nüfus cüzdanı mı yoksa cep tele şey ehliyet olur mu? " dediği, HÜSEYİN' in "Nüfus cüzdanınızın foto olur hocam ikisi de olur" dediği, FERİT' in "He yani" dediği, HÜSEYİN' in "Fark etmez" dediği, ... HÜSEYİN' in "Hocam bu akşam benim bi toplantım var bu faksı çekeceğiniz yere gideceğim" dediği, FERİT' in "Hee" dediği, HÜSEYİN' in "Toplantı için" dediği, FERİT' in "Heee" dediği, HÜSEYİN' in "O yüzden hemen o belgeyi oradan alma imkânım olabilir bu akşamüstü" dediği, FERİT' in "Heee" dediği, ... HÜSEYİN' in "Peki hocam çok teşekkür ederim sağolun görüşmek üzere FERİT' in "Sağol çok selamlar saygılar ben şöyle bişey bi herhalde eee telefonla filan ulaşma şansınız olmadı tabi mektup atsam gider herhalde değil mi Şener paşaya" dediği, HÜSEYİN' in "Eee tabi gider hocam gönderdiğiniz mektubun yalnız açılır bakılır" dediği, FERİT' in "Tabi okunuyor nasılsa evet yani ona göre ...(anlaşılmadı)" dediği, HÜSEYİN' in "Bir kopyası da bir kopyası da savcılığa gider eğer direk direk bana şey yaparsanız gönderirseniz ofise gönderirseniz" dediği, FERİT' in "Hee" dediği, HÜSEYİN' in "Ben onu elden teslim edebilirim kendisine" dediği, FERİT' in "Ofisin ama adresini bilmiyorum" dediği, HÜSEYİN' in "Vereyim hocam ben size" dediği, FERİT' in "Evet" dediği, HÜSEYİN' in "Ataşehir" dediği, FERİT' in "Hüseyin" dediği, HÜSEYİN' in "ERSÖZ" dediği, FERİT' in "ERSÖZ Ataşehir" dediği, HÜSEYİN' in "Manolya üç on üç üç slaş on üç" dediği, FERİT' in "CEZMİ ERSÖZ vardı onun yakını mısınız" dediği, HÜSEYİN' in "Yok hocam bir şeyim olmuyor" dediği, FERİT' in "Ataşehir bi dakika Ataşehir" dediği, HÜSEYİN' in "Üç tire on üç " dediği, FERİT' in "Eeee" dediği, HÜSEYİN' in "Ataşehir Manolya üç tire on üç" dediği, FERİT' in "Bir dakika ha Ataşehir manolya" dediği, HÜSEYİN' in "Üç tire on üç" dediği, FERİT' in "Üç tire on üç" dediği, HÜSEYİN' in "Daire bir" dediği, FERİT' in "Daire bir" dediği, HÜSEYİN' in "Kadıköy İstanbul " dediği, FERİT' in "Eee Kadıköy" dediği, HÜSEYİN' in "İstanbul" dediği, FERİT' in "İstanbul peki eee şey bunun benim yollayacağım mektubun tanıklığa zedelemeye yönelen bir şeyi olur mu? " dediği, HÜSEYİN' in "Ee nasıl hocam anlayamadım" dediği, FERİT' in "Yani hani tanıklığa zedeleme yönünden tanıklığın hani daha objektif görünüyor olması yönünden bir sıkıntısı olur mu göndereceğim mektubun" dediği, HÜSEYİN' in "Ee hocam ben onu ben onu zaten elden teslim edeceğim için onu sadece Şener paşa görecek başka hiç kimse görmeyecek" dediği, FERİT' in "Anladım tamam" dediği, HÜSEYİN' in "Ben avukatı olarak içeri girecem özel evrak avukatlık evrakı olarak teslim edeceğim kendisine" dediği,... FERİT' in "Sağol çok selamlarımı saygılarımı sunarsanız sevinirim" dediği, HÜSEYİN' in "Baş üstüne hocam ileteceğim görüşürüz" dediği, FERİT' in "Sağol nasılsa geçecek bu kötü günler paşam için ...(anlaşılmadı) " dediği, HÜSEYİN' in "Evet öğleden sonra da muhtemelen görüşeceğiz kendisiyle ben" dediği, FERİT' in "Nasıl sağlık durumu" dediği, HÜSEYİN' in "Gayet iyi gayet iyi" dediği, FERİT' in "HURŞİT paşamın da iyi mi? " dediği, HÜSEYİN' in "Hurşit paşada gayet iyi eee geçtiğimiz cuma günü zaten ÜMİT hocayla ÜMİT K. ile bir araya geldiği” dediği, FERİT' in "Hm" dediği, HÜSEYİN' in "Ümit hocamız işte hukuki mütalaasını falan sundu nerdeyse her gün bir avukat" dediği, paşamın yanma gidiyor ve kendisiyle görüşüyor bende genellikle perşembe Günleri gidiyorum paşamın yanma beraber çalıştığımız avukat FİLİZ ESEN var eee asıl avukatı odur ve tek vekâlet sahibi avukatta kendisidir biz yetki belgesiyle iş görüyoruz paşamla yakından ilgileniyor bütün bu koordinasyonu da yine Filiz hanım sağlıyor bunun yanında bir kaç avukat daha var Profesör Doktor FERİT HAKAN BAYKAL var savunmasını zaten yapacak olan Ferit hoca mahkeme esnasında ee bu şekilde bir görev bölüşümü ile şey yapıyoruz gidiyoruz hocam" dediği, FERİT' in "Şey EMİN GÜRSES ile DOĞU PERİNÇEK in de iyi mi sağlık durumlarında bir sıkıntıları var mı? " dediği, HÜSEYİN' in "Emin hocayı geç" dediği, FERİT' in "FİKRET beyin herhalde bi sıkıntısı olmuş onu şey yaptılar FERİT İLSEVER' in olmuş herhalde o gözüküyor haberlerini aldık da" dediği, HÜSEYİN' in "Evet o o evet" dediği, FERİT' in "Onlar arasında hiç onlarla ilgili hiç haber çıkmıyor Emin beyle filan ilgili onlarda iyimi yani bi haber var mı acaba" dediği, HÜSEYİN' in "Hocam Doğu PERİNÇEK ile ilgili bilmiyorum" dediği, FERİT' in "Haa" dediği, HÜSEYİN' in "Ama Emin hoca da bizim müvekkilimiz" dediği, FERİT' in "Heee" dediği, HÜSEYİN' in "Eee Emin hocanın da sağlık durumu gayet iyi gümbür gümbür şeyin içerisinde cezaevinin içersinde" dediği, ...
Tape No:5579, 15.09.2008 tarihinde saat 17.09' da Ferit BERNAY ile TAMER isimli şahıs arasında yapılan telefon görüşmesinde özetle; TAMER' in "Yoruldun zaten dünyanın şeyini çektin hocam" dediği, FERİT' in "Yani tabi biraz şeyim oluyor gene şimdi tabi gönlüme göre devredemediğim için burayı buradaki mevcut durumdan dolayı eee biraz onun şey etkisi oluyor tabi yani nasıl ııı şey olacağı konusunda yani kimin bazı problemi olduğunda beni yakalama konusunda bazı sıkıntılar oluyor tabi millet tabi yani işte bir şey olduğunda yaa hocam şu da oldu buda oldu o beni biraz hırpalıyor tabi ama ne yapalım buda olacak yani" dediği, TAMER' in "Tabi canım yani bu şey değil sen bir şekilde gayet başarılı bir iki dönem geçirdin bu heriflerde ortalıkta pislik zaten dolaşıyor yapacak bir şey yok" dediği, FERİT' in "Tamam işte doğru işte yani böyle tek tek" dediği, TAMER' in "Sen ne gün gidiyorsun ne gün gidiyorsun İstanbul' a" dediği, FERİT' in "Şeydeyim şimdi abi şimdi şöyle ayın on dokuzunda bu SÜHEYL BATUM beni yemeğe davet etmişti de" dediği, TAMER' in "Evet" dediği, FERİT' in "Ayın on dokuzunda işte yani muhakkak beraber olalım bir FERİT filan diye bi Olduydu bir daha oluyor onlar herhalde bir takım girişimler içindeler yani bi yapılanma içindeler anladığım kadarıyla" dediği, TAMER' in "Tamam" dediği, FERİT' in "Biraz benle de temasta kalmak istiyor anladığım kadarıyla bende hani kalayım bu temaslarda kapatmayayım kapıları diye düşünüyorum" dediği, TAMER' in "Tabi tabi" dediği, FERİT' in "Ayın on dokuzunda beni çağırıyor on dokuzu herhalde cumaya geliyor" dediği, TAMER' in "Hangi on dokuzu FERİT' in "Bu on dokuzu on dokuz eylül" dediği, TAMER' in "On dokuz cuma evet" dediği, FERİT' in "Hee on dokuzunda İstanbul" dediği, TAMER' in "Sonra ama hafta sonu kalırsın orda sen görüşemeyiz" dediği, FERİT' in "Evet artık abi o zaman pazara gelirim sen ne zaman dönüyorsun" dediği, TAMER' in "Ben yirmisinde gelip pazartesi döneceğim " dediği, FERİT' in "Hım" dediği, TAMER' in "Pazar akşamı sen geç gelirsin hani erken gelirsen konuşalım FERİT' in "Pazar akşamı evet pazar akşamı eğer gelirsem konuşalım da bir türlü" dediği, ... TAMER' in "Tamam ZEYNEP in selamları var" dediği, FERİT' in "Çok selam benden de" dediği, TAMER' in "Oldu görüşeceğiz Ferit" dediği, FERİT' in "Beni şeye kadroya katsın Avrupa projelerinde yer alayım" dediği, TAMER' in "Ya ben katacağım seni Zeynep' i boş ver" dediği, FERİT' in "Tamam" dediği, TAMER' in "Zeynep i boş ver ben katacağım" dediği, FERİT' in "Tamam" dediği, TAMER' in "Sen akademi falan uğraşmayacaksın sen artık bundan sonra biz top peşinde koşacağız hocam" dediği, FERİT' in "Tabi abi yaa vallahi" dediği, TAMER' in "Tamam mı?" dediği, FERİT' in "Tamam abi" dediği, TAMER' in "Voleybol federasyonu şey federasyonu jimnastik federasyonu tamam mı" dediği,
Tape No:5580, 15.09.2008 tarihinde saat 20.34' de Ferit BERNAY ile SUAT T. isimli şahıs arasında yapılan telefon görüşmesinde özetle; SUAT' m "Aa FERİT ben Sütaş merhaba müsait misin" dediği, FERİT' in "Sütaşım ne yapıyorsun müsaidim ne yapıyorsun iyi misin" dediği, SUAT' m "İyiyim ya evdeyim İşte fen lisesinde biraz basket attım" dediği, FERİT' in "Ha" dediği, SUAT' m "Biraz geldim NECLA ya biraz moral verdim şimdi FERİT cim şöyle bir düşüncem var muhakkak sizlerde düşünüyorsunuzdur" dediği, FERİT' in "Söyle" dediği, SUAT' m "Biraz BARIŞ la paylaştım biraz KAMİL ile bak şimdi şöyle abi şimdi bu ekip yeni gelen ekip hukuk çerçevesinde veya hukuk dışında çok ciddi baskı ve uygunsuz uygulamalar yapacak" dediği, FERİT' in "Ha" dediği, SUAT' in "Ya mevzuatlara uyarak yada mevzuata uymayanlarda dahil olmak üzere" dediği, FERİT' in " Doğru" dediği, SUAT' m "Şöyle bir düşüncem var yani en azından bu bilimsel demokratik arkadaşların senin etrafındakilerin bizim arkadaşların" dediği, FERİT' in "Ha ha" dediği, SUAT' m "Bir dağılmaması lazım hele geç kuşak bu yardımcı doçentlerin falan insanlar çil yavrusu gibi dağılır ve çok fena demoralize olurlar diye" dediği, FERİT' in " Doğru" dediği, SUAT' in "Böyle kurumsal bir hukuk çerçevesinde bir örgütlenme lazım diye düşünüyorum mesela ilk planda benim aklıma gelenler bir Web sayfası bir iletişim grubu sonra parası ortak aylık bir ödemeyle ücreti mukabil bir hukuk danışmanı avukat ondan sonra bazım mevzuatları paylaşılan Web sayfası insanların başına gelin uygun uygunsuz şeyleri belli seviyede ama sataşma seviyesinde değil böylece insanlar yani bir arada gemli olur ondan sonra ne bileyim aylık sosyal veya şey top hukuki toplantılar olur böyle bir örgütlenmeleri yapmak lazım diye düşünüyorum ne diyorsun ha" dediği, FERİT' in "Doğru söylüyorsun doğru söylüyorsun" dediği, SUAT' m "Yani ve bunlarında birilerinin öncülük etmesi lazım esasında bu tür işleri bizim eski radikal sol takım bilir ama onların Allah belasını versin onlar bu iktidardakilerden de beter" dediği, FERİT' in "Ya onlar bunlarla iş birliği yapıyor çoğu" dediği, SUAT' m "Ha ya tabi canım biliyorum onları hepsini biliyorum onun için bunlara öncülük edecek işte ALPER gibi KAMİL gibi böyle ameleliğini yapacak adamlar onların arkasında da siz kendi çevrenizden gelen kurumsal ve insan gücü olarak sen işte AHMET ŞAHİN diğer arkadaşlarda insan destekleri işte hukukçusudur şeyidir bir şeyler yapmak lazım diye düşünüyorum yani en azından toplanıp neler yapmak yapılacak edilecek diye bu" dediği, FERİT' in "Doğru çocuklar en azından dağılmaması lazım şeyde" dediği, SUAT' in "He dağılmaması hem de insanın arkasında hissetmesi lazım birde ne biliyor musun birde herkes bireysel çözüm bulmaya çalışır en sonunda lanet olsun der ya içine gömülür depresyona girer" dediği, FERİT' in "Doğru" dediği, SUAT' m "Ya oradan buradan kaçmaya bakar etmeye bakar yani zaten" dediği, FERİT' in "Doğru" dediği, SUAT' m "Yani zaten Türkiye'nin hali neki deyip demoralize olur" dediği, FERİT' in "Doğru" dediği, SUAT' in "Bunların bunların gecikmeden yani şu yeni akademik dönemle birlikte yapılması lazım herifler nasıl çirkin bir şekilde memur nette bilmem nerde yalanlarla palavralarla onlarla bunlarla" dediği, FERİT' in "Doğru" dediği, SUAT' in "Kendilerine bir moral motivasyon destek buluyorlardı ha şimdi biz" dediği, FERİT' in "Doğru" dediği, SUAT' in "Biz hukuk çerçevede kendimizim bir arada olduğumuzu bilmek yeterli bence" dediği, FERİT' in "Doğru söylüyorsun şimdi bunla ilgili işte birde şeyi kullanmayı düşünüyor insanlar akademiyi de kullanmayı düşünüyorlar var ya bizim akademi var ya kurulu eskiden 98 de den önceki şeyde de yani 2000 öncesindeki o mücadelede orda olmuştu" dediği, SUAT' in "Evet" dediği, FERİT' in "Gene orasını da kullanmak istiyorlar" dediği, SUAT' in "Tamam kull" dediği, FERİT' in "Böyle bir ilk toplantı falan oldu yani bu konuda" dediği, SUAT' m "Olmuş bir iki bir şey ama birilerinin öncülük etmesi yani hatta yani insanları ba" dediği, FERİT' in " Şimdi hemen hemen hemen çıkmaz abi bu biliyorsun yavaşça olur şimdi bu bir iki toplantı oldu millet bir hafiften dayanışma içine girdi biraz biraz şöyle bir iki haftanın daha geçmesi lazım milletin şimdi tatilden matilden gelmesi lazım" dediği, SUAT' in "Tabi tabi anladım yani hemen bir iki günle değil ama şöyle üç beş ay beklememeli yani" dediği, FERİT' in "Yok o kadar beklemezde millet yani yavaş yavaş yine toparlanır şimdi bir bir bir seçim yaralarının filanda biraz sarılması gerekecek öyle gözüküyor" dediği, SUAT' m "Ya ooo onlar ayrı halledilecek onlar bi LEVET psikopatı gidiyormuş TAYYAR ağabeynin de haksız yani suçlu olduğu halde yinede gönlü alınacak bana kalırsa bana düşmezde yani çok aykırı tavırları oldu da" dediği, FERİT' in " ...(anlaşılmadı) " dediği, SUAT' m "İşle bir iki günlük kırıkların gönlü alınır abi o önemli değil yani bir araya gelmek lazım" dediği, FERİT in "Öyle olacak büyük ihtimalle de işte bir şimdi bu bi tam bir bir kısmının da işte bu dernek işi başladılar zaten çalışmaya dernekle ilgili ekip şey yapmaya çalışmaya işte bir yandan belge toplanacak bir yandan şey yapılacak tabi ..." dediği, SUAT' m "Tabi bir yandan belge toplansın bir yandan avukatları olduğunu bilsin insanlar bir şey olduğunda bireysel olmadığını bilmem ne olduğunu yani başına geldiğinde mesela NECLA' nın anlattığı örnekler var SUAT diyor hiç hukuk mukuk mevzuat falan kural hiç dinlemeden gidiyorlar yani diyor yani öyle şeyler" dediği, FERİT' in "İşte o bir birikir şimdi ama öyle olur ya zaten" dediği, SUAT' m "Evet" dediği, FERİT' in "Bir en başta bunlar bir böyle bir şey yaparlar yani bir işte biz yaptık oldu tarzında şimdi bu birikir yavaş yavaş millet işte bir iki tanesi açılır eder dava şimdi yani bunlar şimdi daha şuanda yeni yerleşmeye başladıkları için" dediği, SUAT' m "Ha" dediği, FERİT' in "Daha bir şeyleri yok doğru düzgün" dediği, SUAT' in "Davada değil mesela şöyle hukuki mevzuatı bilmiyordur birisi herifler bir uygulama yapıyordur mesela" dediği, FERİT' in "Evet" dediği, SUAT' in "Birini alıp bir görev veriyordur falan lan demek ki böyle diyip deyip sineye çeker insanlar anlatabiliyor muyum? " dediği, FERİT' in "Yok şimdi ekip epey bilgili olduğu için bu konuda" dediği, SUAT' m "Ha" dediği, FERİT' in "Mevzuat konusunda şimdi millet biraz bekliyor gibi gözüküyor" dediği, SUAT' in "Evet" dediği, FERİT' in "Bir kısmı yalnız şeyi var yani bir daha yani doğru dürüst uygulamaları da tabi yeni yeni oluyor daha yani bir şeyde olmadı daha ... " dediği, SUAT' m "Tabi canım yavaş yavaş yapıyorlar da yapacaklar yani yapıyorlardır evet" dediği, FERİT' in "Garanti yapacaklar" dediği, SUAT' m "Ha" dediği, FERİT' in "Garanti yapacaklar yani o şimdi işte bazen ayrılın mayrılın diyorlar onlarda ayrılılıyor bir kısmı yani hani böyle bir şey yapan şimdi ilk yıllar günler öyle olur ya" dediği, SUAT' in "Evet" dediği, FERİT' in "Biraz hemen yani millet hemen birde şeyin çok etkisi oldu tabi yani bu yani kapatma davasının ardında Türkiye'nin geldiği ortam insanları şey yapıyor yani" dediği, SUAT' m "Çok demoralize etti yani insanları ha" dediği, FERİT' in "Demoralize ettiği için tabi öyle ettiği için hemen tabi insanlar yani bu işe kalkıp ta ben ortalığa ne çıkayım kardeşim askeriye bile yok ortada diye" dediği, SUAT' m "Bir şey yapamadı" dediği, FERİT' in "Hı yani ha" dediği, SUAT' m "Ha" dediği, FERİT' in "Diyip böyle bir de moralizasyon genelde var tabi ama bu birazcık işte yapılacak hamlelerin insanların biraz bacağına basmasıyla kuyruğuna basmasıyla da ilgili yani o ne kadar hırpalarsa ona göre de gidecek ama bir şey var" dediği, SUAT' m "Abi yinede işte yani boş bırakmamak lazım ortamı yani" dediği, FERİT' in "Tabi doğru söylüyorsun doğru söylüyorsun ... " dediği,
Tape No:5581, 16.09.2008 tarihinde saat 22.18' de Ferit BERNAY ile MEHMET A. isimli şahıs arasında yapılan telefon görüşmesinde özetle; MEHMET' in "Ha şey diyecektim TOKTAMIŞ A. AÇI programında konuşuyor da diyor ki" dediği, FERİT' in "Ha bende şeye bakıyordum ART ye ha" dediği, MEHMET' in "DENİZ FENERİ diyor bir mezhep ayrımı yapmadan ki duasını alan Allah razı olsun demekten başka bir şey diyemeyeceğimiz çok hayırlı işler yapan bir dernektir diyor buradaki olay bir zimmet olayıdır diyor" dediği, FERİT' in "Ha" dediği, MEHMET' in "Bir kaç kişi diyor ellerinden çok para geçen adamlar zimmetine para geçirmiş olay bundan ibarettir diyor" dediği, FERİT' in "Tabi çok değerli bir arkadaştır TOKTAMIŞ A. yav" dediği, MEHMET' in "Vallahi öyle diyor yav" dediği, FERİT' in "Der abi yani" dediği, MEHMET' in "Şaka demiyorum yani" dediği, FERİT' in "Abi o tam bir şey ya yuvarlak odun ya yani onu kesip bir şey nedir o şömine şömineye uygun ya o adamdan mobilya bile çıkmaz o kalastan yani" dediği, MEHMET' in "Yani şeyler bütün ondan çok daha şey adamlar yani başka kanallarda falan DENİZ FENERİ ni yerden yere vuruyorlar hani yolsuzluğu falan filan" dediği, FERİT' in "Ya bu nasıl bir şey oluyor biliyor musun ben bunda mesela şimdi şey mesela bakıyorum ben YENİ ŞAFAK işte şey ekipleri yani bu işin içinde olan bu dinci takım kendilerince zaman zaman bunun rahatsızlığını duyduklarını bide hissettiği şekilde mesela müdafaa edecekse bile işte bazen susuyor rahatsız bir şekilde yani bir şey yapıyorsa filan onu hissediyorsun filan, şimdi bu TOKTAMIŞ ATEŞ lerin işte bu ALT AN familyasının" dediği, MEHMET" in "…." dediği, FERİT' in "MEHMET ALTAN ların bilmem neyin falan bunları müdafaa eden ki ederken ki hali ya çok yapmacık oluyor yani adam o kadar yapamayacak ki yani işi yaparken aslında inanmadığımı ama böyle yalakalık düzeyinde bir yapmacıklık süzülüyor şeyin içinden yani yaptığı işte ya" dediği, MEHMET' in "Şu vakitte ...bir adam var ya" dediği, FERİT' in "Ha" dediği, MEHMET' in "Adam çok delikanlı bir şekilde şöyle bir açıklama yapmış geçende diyor ki ben olaylara şöyle yaklaşırım diyor Müslüman ise adam diyor" dediği, FERİT' in "Ha" dediği, MEHMET' in "Müslüman ile ilgili bir suçlamaya diyor kesinlikle katılmam diyor oda diyor" dediği, FERİT' in "Ha doğru öyle söylüyor evet onu okudum" dediği, MEHMET' in "Biliyorsun dimi yani" dediği, FERİT' in "Okudum okudum" dediği, MEHMET' in "Eğer bir Müslüman'a bir suçlama getiriliyorsa ona inanmam diyor bir kere kafadan yani bunu söylüyor yani bunu da çok net söylüyor tamam mı yani" dediği, FERİT' in "Dava adamı işte öyle kendince bir şeyi var yani hani" dediği, MEHMET' in "Yani evet yani öyle bir prensibi böy" dediği, FERİT' in "Evet" dediği, MEHMET' in "Diyor ki ben böyle bakarım diyor yani gerisine inanmam diyor" dediği, FERİT' in "Ha bu bu bunlarmki dökülüyor ya üstünden dökülüyor" dediği, MEHMET' in "AHMET H. Başbakana Allah gözünü doyursun diyor" dediği, FERİT' in "Ha" dediği, MEHMET' in "TOKTAMIŞ abim diyor ki DENİZ FENERİ çok hayırlı bir dernektir diyorum" dediği, FERİT' in "Yahu işte bu böyle bir adam yani" dediği, MEHMET' in "Bu bir zimmet olayıdır bir kaç kişini elinden diyor para geçsin ZAHİT AKMAN" dediği, falanda kuryelik yaparken ya hayır için yapmış aslında" dediği, FERİT' in "Öyle diyor dimi onu da" dediği, MEHMET' in "Yani demiyor da öyledir yani" dediği, FERİT' in "Diyordur onu onu da der" dediği, MEHMET' in "Ne yaptın bugün" dediği, FERİT' in "Ya bugün işte gittim bölümdeydim işte bir banka işim vardı şeyler geldi adem abi gel sabah ondan sonra FADIL geldi sonra öğlenleyin yemeğe gittim" dediği, MEHMET' in "ÇAĞATAY ..." dediği, FERİT' in "Ha sonra öğlenleyin ÇAĞATAY filanda geldi öğlen beraber olduk" dediği, MEHMET' in "Ha" dediği, FERİT' in "MURAT, ÇAĞATAY işte AHMET, BARIŞ, ŞABAN ondan sonra öğleden sonrada benim odaya geldiler işte şeyler e barış ahmet ondan sonra bir ara alkan geldi gitti şey e nedir onun ismi ERDAL MALATYALIOĞLU filan birileri geldi gitti" dediği, MEHMET' in "Keyfiniz yerinde" dediği, FERİT' in "Akşam oldu zaten ha" dediği, MEHMET' in "Keyfiniz yerindeydi yani" dediği, FERİT' in "Ha yani işte öyle kedi kendimize sohbet" dediği, MEHMET' in "AHMET şeyle mi konuşmuş" dediği, FERİT' in "Ya konuşamadım AHMET le ne konuştuğunu daha" dediği, MEHMET' in "Ha" dediği, FERİT' in "Kalabalıktı etraf konuşamadım yani bir konuşmak lazım bir" dediği, MEHMET' in "Konuşmuş yani dimi" dediği, FERİT' in "Ha soracağım bakım bir ne konuştun diye" dediği, MEHMET' in "Ha" dediği, FERİT' in "Öyle yani sen ne yapıyorsun" dediği, MEHMET' in "Bende işte partide falandım" dediği, FERİT' in "Ha nasıl durum" dediği, MEHMET' in "...(anlaşılmadı) ya şey fena değil işte bir konuşacağım senle bir bakalım" dediği, FERİT' in "Ha konuşalım" dediği, MEHMET' in "Şöyle bir bir iki gün içinde bir konuşurum bakalım" dediği, FERİT' in "Tamam tamam babam" dediği, MEHMET' in "Tamam mı" dediği, FERİT' in "Tamam " dediği, MEHMET' in "SUAT m bir takım numaraları var ama bilmiyorum bakalım" dediği, FERİT' in "Hayatı numara adamında" dediği, MEHMET' in "Ha" dediği, FERİT' in "Hayatı numarada bak bakalım ya" dediği, MEHMET' in "Senle bir şey sana bir danışacağım bazı şeyleri" dediği, FERİT' in "Konuşalım abi" dediği, MEHMET' in "Tamam" dediği, FERİT' in "ERTUĞRUL da geliyormuş hafta sonu ben hafta sonu gidiyorum yalnız biliyorsun" dediği, MEHMET' in "Nereye gidiyorsun kardeşim sen" dediği, FERİT' in "İşte şeye gidiyorum ya hani şey BATUM lar işine vardı ya" dediği, MEHMET' in "Ha var mı gene o" dediği, FERİT' in "Ha o vardı işte bu hafta 19 una çağırıyor diyordum ya hani yemek yiyelim diyordum ya" dediği, MEHMET' in "Ha" dediği, FERİT' in "Diyordu ya ona" dediği, MEHMET' in "Sen şeyden bahset ona unutma abimden" dediği, FERİT' in "Ha tamam unutmayayım hakikaten ha tamam tamam" dediği, MEHMET' in "Onun de kardeşi işte benim CUMOK arkadaşım de" dediği, FERİT' in "Ha" dediği, MEHMET' in "Çok faydalandığım de yani eğitim aldığım de bana yani bugüne kadar ne öğrendiysem ondan öğrendim diye bendende söz et" dediği, FERİT' in "Tamam tamam" dediği, MEHMET' in "Tamam mı" dediği, FERİT' in "Tamam" dediği, MEHMET' in "Şimdi bana çabucak şeyinizi söyleyin bir yol alacak mıyız almayacak mıyız yoksa bu taraftan geliyorum BAYKAL ekibiyle yani" dediği, FERİT' in "Tamam" dediği, MEHMET' in "Yani sonra ben dönüşüm zor olur" dediği, FERİT' in "Tamam" dediği, MEHMET' in "5-6 gün içinde bazı şeylere karar vermen lazım" dediği, FERİT' in "Tamam baba" dediği, MEHMET' in "SÜHEYL B. ne diyorsa" dediği, FERİT' in "Ha" dediği, MEHMET' in "SÜHEYL B. açsın bana kendisi söylesin" dediği, FERİT' in "Ha yok" dediği, MEHMET' in "Samsunda şimdi Samsunda ya şimdi bu dediklerim ciddi" dediği, FERİT' in "Ha" dediği, MEHMET' in "Ya şimdi o senle paylaşacağım şeyi kabul edeceğim" dediği, FERİT' in "Ha" dediği, MEHMET' in "O ekiple birlikte hareket edeceğim" dediği, FERİT' in "Ha" dediği, MEHMET' in "Yada bir muhalif olarak kalmayı şey yapıp" dediği, FERİT' in "Ha" dediği, MEHMET' in "Yani bu SUAT BİNİCİYE karşı bir şey yapmaya çalışacağım şimdi bir yol ayrımına geldim ben" dediği, FERİT' in "Ha" dediği, MEHMET' in "Şimdi şimdi bir takım vaatler falan var bana" dediği, FERİT' in "Ha" dediği, MEHMET' in "Ama hiç güvenmiyorum da bir taraftan" dediği, FERİT' in "Ha" dediği, MEHMET' in "E birde doğru olup olmayacağını da bilmiyorum böyle bir yol seçmemin yada bir takım insanlarla bir hani muhalif hareket başlatacağım SÜHEYL B. la Samsunla ilgili falan hani eğer bu anlamda bir örgütlenme çabasından falan söz edilirse" dediği, FERİT' in "Tamam sorayım bakayım" dediği, MEHMET' in "Yani" dediği, FERİT' in "Yani" dediği, MEHMET' in "Aslında" dediği, FERİT' in "Aslında hı" dediği, MEHMET' in "Tabi burada ya genel anlamda söylüyorum bunu Türkiye genelinde zamanlama çok önemli tabi bu yerel seçimleri muhakkak beklemek lazım" dediği, FERİT' in "Doğru" dediği, MEHMET' in "Ya yerel seçimlerde" dediği, FERİT' in "Doğru" dediği, MEHMET' in "Ne olacak ne bitecek yalnız şöyle bir şey var bir değişiklikler olacak gibi geliyor Obama yani Türkiye genelinde sanki AKP nin altından bir sandalye çekiliyor gibi hissediyorum" dediği, FERİT' in "Dur bakalım yani ben" dediği, MEHMET' in "Yani sanki bir düğmeye basıldı gibi hissediyorum" dediği, FERİT' in "Ya Amerika'yla tabi çok ya bunlar aynı bu iş böyle bir şey yani Türk tarihi yani Türk yani çok az ülkede vardır bu kadar dışarıya bağımlı yani Amerika ya ben" dediği, MEHMET' in "Ama şimdi" dediği, FERİT' in "Ne kadar ne dersiniz diyen yani Sudiarabistan bile böyle değil" dediği, MEHMET' in "Ama şöyle bir şey bak" dediği, FERİT' in "Bunlar kadar yani bağımla bir ikinci yani adam yani hani Güney Amerikanın diktatörleri bunlardan daha az bağımlıydı Amerika ya" dediği, MEHMET' in "Ben ama bir sürecin başladığını düşünüyorum şöyle düşünüyorum" dediği, FERİT' in "Ha" dediği, MEHMET' in "Yani bu dış sermayeye dayalı ekonomik ilişkilerin ekonomik yapının değişeceğini falan düşünüyorum yani" dediği, FERİT' in "İnşallah inşallah" dediği, MEHMET' in "Yani daha içerde daha milli daha Ulusçu bir takım yapıların ama gene tabi ...(anlaşılamadı) falan bağlıda" dediği, FERİT' in "...(anlaşılmadı) ya" dediği, MEHMET' in "Ama bir kere bu Avrupa birliği bilmem ne olaylarının biteceğini düşünüyorum ya benim görüşüm o" dediği, FERİT' in "İnşallah valla göreceğiz bakalım" dediği, MEHMET' in "Yani ama bu nasıl bir şeyle götüre bilir siyasi oluşla bunu yapacak CHP midir yoksa başka bir takım şeyler mi oluşacaklar ama bunların işinin bitmekte olduğu düşünüyorum" dediği, FERİT' in "Ama vatandaş daha ne olduğunun farkında değil ki ya" dediği, MEHMET' in "Yok yok o çok rahatlıkla şekillendirilebilecek yani bunların ipliğini pazara çıkartabilirler" dediği, FERİT' in "İnşallah yani vatandaşa bakıyorum çünkü ben" dediği, MEHMET' in "Sen hafta sonumu gideceksin abi" dediği, FERİT' in "Çok cahil abi ha" dediği, MEHMET' in "İyi gitmeden görüşelim muhakkak" dediği, FERİT' in "Cumartesi gideceğim pazartesi aha görüşür gelsen Üniversiteye işte ya" dediği, MEHMET' in "Bir akşam gelirim akşam görüşürüz" dediği, FERİT' in "Tamam tamam" dediği, ...
Tape No:5583, 16.12.2008 tarihinde saat 22.44' de Ferit BERNAY ile CENK B. isimli şahıs arasında yapılan telefon görüşmesinde özetle; CENK' in "iyi değilim ağabeycim ne yapayım yani, bütün elimizden geleni yaptık başaramadık" dediği, FERİT' in "Ne oldu bugün? " dediği, CENK' in "ALİ AKYÜZ birinci oldu 486 oyla," dediği, FERİT' in "Hı" dediği, CENK' in "YUNUS ta ondan 18 oy az aldı. " dediği, FERİT' in "Hı,bir ALİ AKYÜZ oldu ikinci YUNUS mu oldu? " dediği, CENK" in "YUNUS oldu üçüncü MELİH POYDAK, dördüncü AHAT oldu. Biz Ahata verdik diye, ALİ AKYÜZ ü tutmadı gözümüz falan. Melih şimdi Ferit şunu sana soracağız şimdi" dediği, FERİT' in "Ha" dediği, CENK' in "Şimdi biz ben yani biraz bu diğer adayları tehdit ettik biz yani sizin yüzünüzden oy bölünürse şey olursa bak sizi rezil ederiz falan diyerekten" dediği, FERİT' in "Ha" dediği, CENK' in "Şimdi biraz baskı kuruldu bu adaylara" dediği, FERİT' in "Ha" dediği, CENK' in "Şimdi birinciyle YUNUS dışındaki adaylara biz baskı kurarak" dediği, FERİT' in "Ha" dediği, CENK' in "Çektirtirsek bunlar az" dediği, FERİT' in "Ha" dediği, CENK' in "İki kişi kalırsa seçim yenilenir mi seçim yoksa iki kişiyle seçime YÖK gider mi? " dediği, FERİT' in "O biraz karışık çünkü yasa diyor ki ağabey üç kişi şeye sunulmak durumunda şey 6 kişi şey sunulmak zorunda şimdi bunlar bir kere 6 kişiyi sunmak zorunda şey üniversite" dediği, CENK' in "Çekeceğiz bu ay iki kişi dışında kalmayacak kimse" dediği, FERİT' in "Ha o zaman bu yasal yönden problem çıkarabilir çünkü Cumhur başkanına da sonuçta üç kişi gidecek burada ben yokum kardeşim dediği zaman sorun çıkabilir yasal yönden sorun çıkabilir doğrusu şöyle oldu mesela bunla ilgili bir örnek vereyim şey zamanındı bu AHMET NEJDET SEZER zamanında hani AHMET NEJDET SEZER tekrar geri iade etmişti ya" dediği, CENK' in "Ha" dediği, FERİT' in "Şeyi İzmir 9 Eylülü" dediği, CENK' in "Evet" dediği, FERİT' in "Orda şöyle bir şey oldu AHMET NEJDET SEZER e yolladıklarında biliyorsun şeyi elemişlerdi ilk önce EMİN ALICI yi fakat birisi dedi ki o yollanan üç kişiden biri ben yokum ben çekiliyorum diyince AHMET NEJDET SEZER dedi ki ben bunu iade ediyorum çünkü burada iki aday var ben üç aday içinde seçim yapmak durumundayım bana bunu tekrar yollayın dedi YÖK e" dediği, CENK' in "Hı" dediği, FERİT' in "YÖK böylece tekrar EMİN ALICI yi koydu yolladı EMİN ALICI öyle oldu" dediği, CENK' in "Ama biz" dediği, FERİT' in "Şimdi burada tabi burada bir önceki aşamadasın sen şimdi daha" dediği, CENK' in "Evet" dediği, FERİT' in "Yani bir önceki aşamada çekilirse 4 kişi problem olabilir yani yasal yönden boşluğa düşebilir seçim olabilir yeniden olabilir yani bu şimdiye kadar olmadı ama bu teorik olarak olabilir" dediği, CENK' in "Peki FERİT şimdi 4 kişi çekilirse yeter mi yoksa katılan 13 kişinin 11 ininde çekilmesi mi gerekir çünkü" dediği, FERİT' in "6-6 nın altına düşmesi lazım" dediği, CENK' in "Yedek oyun yani" dediği, FERİT' in "Yani ilk 6 nın altı düşmesi lazım yani beş kişiye düşerse iş" dediği, CENK' in "Ha" dediği, FERİT' in "Yani bir kere 6 kişi varsa bitti demektir 6 kişiyi yolluyor yukarıya orda bitiriyor işi on o yani dolayısıyla ee yollanan kişinin sayısının yani seçimden çekilenin altının altına düşmesi lazım beş olursa sorun olur seçimi" dediği, CENK' in "Güzelim şimdi 6 kişi belirlendi" dediği, FERİT' in "Kaça düşüyor o zaman" dediği, CENK' in "Biz bu altı kişinin 4 ünü çekebileceğiz belki ikiye düşüreceğiz" dediği, FERİT' in "Belirlenen altı kişinin belirlenen 6 kişinin önemi yok abi" dediği, CENK' in "Ha" dediği, FERİT' in "Belirlenen altı kişi değil 13 kişimi oy aldı şimdi diyelim ki" dediği, CENK' in "Evet hepsi" dediği, FERİT' in "Kaç kişiye oy çıktı kaç kişiye oy çıktı" dediği, CENK' in "13 nede çıktı değil mi" dediği, FERİT' in "13 ne oy çıktı 13 kişiden" dediği, CENK' in "11 i çekilmesi" dediği, FERİT' in "Yani yok bu 13 kişiden şeye düşmesi için yani 5 e düşmesi için kaç kalıyor geride 5 artı 8, 8 kişinin çekilmesi lazım" dediği, CENK' in "Yetiyor mu 8 kişi çekilse" dediği, FERİT' in "8 kişi çekilirse 5 e düşüyor" dediği, CENK' in "Peki" dediği, FERİT' in "Yani o zaman bir şans olabilir yani hani böyle bir şans olabilir" dediği, CENK' in "FERİT peki" dediği, FERİT' in "Yani bu şimdiye kadar olmadı ama yani bu şimdiye kadar olmadı ama teorik olarak olabilir" dediği, CENK' in "Peki FERİT bir şey söyleyeceğim rektör ne zaman göndermek durumunda bu 6 kişinin ismini hemen yarın göndermek durumunda mı? " dediği, FERİT' in "Hemen göndermek durumunda" dediği, CENK' in "Öylemi" dediği, FERİT' in "Evet onun süre hemen bir gün içindemi iki gün içindemi ne yollamak zorunda yani o süresi benim bildiğim 24 saat mi ne yani öyle 48 saat mi ne öyle bir süre veriyor yani seçimden sonra" dediği, CENK' in "Peki peki bu bilgi yeter bana" dediği, FERİT' in "Ha ha" dediği, CENK' in "Peki" dediği, FERİT' in "Hemen yollamak zorunda abi onu çok geciktiremez yani" dediği, CENK' in "Tabi YUNUS u seçerler dimi bunlar" dediği, FERİT' in "Yani belki işte yani belli olmaz tabi yani YUNUS a oy atabilirlerde şimdi birinciyi de atayabilirler yani bu tabi şimdi'" dediği. CENK' in "Ama arada 18 oy fark var yani çok yani 400- 500" dediği, FERİT' in "Öbürü öbürü nasıl bir adam yani öbürü öbürü bunlara yakın mı biraz" dediği, CENK' in "Ortada yani yakın değil onlar" dediği, FERİT' in "Ha" dediği, CENK' in "Ama yani çok çok solda değil ortada" dediği, FERİT' in "Ha yani belki onu da atayabilirler belli olmaz ama yani tabi YUNUS u seçme ihtimalleri çok yüksek şuanda" dediği, CENK' in "Peki oldu FERİT sağol bakalım bir haberleşiriz" dediği, FERİT' in "Ama 8 olursa 5 e düşebilir o zaman yani bir şans var ya seçim yenilenme şeyi ancak öyle olabilir belki" dediği, CENK' in "Peki oldu sağol" dediği, FERİT' in "Sağol abi görüşürüz" dediği,
d-Örgütsel İrtibatlar:
[değiştir]Tape No:8987, 21.07.2008 günü saat:21.26 sıralarında Kemal GÜRÜZ ile Rıza Ferit BERNAY arasında yapılan telefon görüşmesinde özetle; ...F.BERNAY' m "birinci sıradaki çocuk çok iyi çocuktu o birinci sırada devam ediyor" dediği, KEMAL GÜRÜZ "... az önce beni Osman aradı" "Zaten gazetelere aksetdirdik dediniz onu" dediği, F.BERNAY' m "Ama gazetele öyle aksetmedi gazatelere şöyle aksetti gazetelere bunun bir ara İran a gidip Kumkentinde eğitim gördüğü tarzında bir laf aksetti ama şahsın ismini yazmadan ve o adaylardan biri tarzında ama böyle bir şey aksetmedi yani" dediği, KEMAL GÜRÜZ "...detayını Osman da hatırlamıyor şöyle kötü bir yazı gönderdiğini bana benim hakkımda" "E o zaman ama istihbarata gitmiştir zaten MİT e gitmiştir yani artık" Mit e gitmiştir o zaman hocam onlar vermişlerdir herhalde böyle bir şey varsa" dediği, KEMAL GÜRÜZ "Yani ben olsam buna benzer bir şey yapardım" "Şimdi Cumhurbaşkanı da bir iki tane oynar diye endişem var benim" "İkincisi için ben Osmana da söyledim bastırın diye olmadı" dediği, F.BERNAY' m "Evet ama böyle bir şey varsa O KANALDAN BİR ŞEYLER UÇURURSA çok iyi olur tabi" dediği, KEMAL GÜRÜZ "Uçurduk dedi bana" dediği, F.BERNAY' m "Evet Aslan Bulutta şöyle bir yazı çıktı Samsun da Humeyni zihniyeti mi oluyor diye onun üzerine Yalçın BAYER aldı bunu Yalçın BAYER ile görüştük bizde Yalçın BAYER de aldı o da güzel bir şekilde yazdı tekrar" dediği, KEMAL GÜRÜZ "O zaman olmayabilir o zaman belkide MHP ye yaransın diye 3.sıradakini atayabilir" "O zaman birinciyi yaparlar YENİÇAĞDA çıkartmışlar o yazıyı iyi bak Osman iyi çıkartmış orda o zaman" dediği, F.BERNAY' m "Eve Aslan Bulatta çıktı bizde Yalçın Bayere yüklendik o da orda çıktı ayrıca peş peşe iki gün üst üste" dediği, KEMAL GÜRÜZ "ŞİMDİ ORDA OUNU İŞLEMEK LAZIM DEVAMLI" "O ZAMAN SİZ KURTARIRSINIZ PAÇAYI GÖZÜN AYDIN DİYEYİM" dediği, F.BERNAY' m "...çok güzel olur inşallah bakalım HİÇ DEĞİLSE BURALARI BİR İKİ YER HİÇ DEĞİLSE KURTULSUN yani çünkü çoğu yer gidiyor" "...ULUSAL CEPHE TEKRAR TEŞKİL EDEBİLİRSE" dediği, KEMAL GÜRÜZ "Hayır sizdekinde eli bağlanmış arkadaki adam onu emici falan diye yazı çıkınca birde Yeniçağda çıkan yazılar onlar için önemlidir" "Mesela Yeni Çağa en çok okudukları gazete" dediği, F.BERNAY' m "Yani Yeniçağdan gittiyse şeyden gitti o zaman Aslan Bulutun yazısıydı BU YALÇIN BAYERDE ALIP ONU ÖRNEK GÖSTERDİ YALÇIN BAYER" dediği, KEMAL GÜRÜZ "Yeniçağa çünkü MHP ye yakındır, yani ulusalcılıkla MHP arasındadır" dediği, F.BERNAY' in "...MHP NİN ULUSALCI KANADI BİRAZDA" dediği, KEMAL GÜRÜZ "DİNCİ OLMAYAN KANADIDIR" dediği, F.BERNAY' in HOCAM ULUSALCI O DA HEP ULUSALCIYDIK HEP ULUSALCIYIZ ..." dediği,
Tape No:8990 20.07.2008 günü saat:16.51 sıralarında Kemal GÜRÜZ ile FERİT BERNAY arasındaki telefon görüşmesinde özetle; KEMAL GÜRÜZ "...bir komisyon kurmuşlar başbakanlıkta bu Ömer BİÇER filan orada oylama yapıyorlarmış" dediği, FERİT' in "... Yalçın BAYAR yazıyor bizim bu şeyde de bir tanesine de o herhalde o birleşmede birine de git onlardan birine sen çekilde seçimden birleşin biz seni başka bir yere rektör yapalım demişler her halde bir tanesine bizden" dediği, KEMAL GÜRÜZ "... Bu Uludağ da ne yapacaklar Mustafa ya" "Nasıl rezil etti bizi dünya âleme ya Ferit" "Onun işte karısına bırakıyor bu saltanat kuruyorlar falan diye onları elimine edecekler gibime geliyor Diyarbakır ı da ikisine de" "... o üniversiteye adamlara ayıp oradaki öğretim üyelerine kabahat bende buna baştan ya bu doğru değil demek lazımdı diyemedik yani" "... YÖK kurup bu YÖK te de akademik unvanlı adam fazla koymayacaksın toplumda akil insanlar vardır onlara bırak bu hocaların oyu ile moyu ile bu olacak iş değil ya şimdi bir Ankara da dördüncü sıradakini yapsalar ne diyeceksin" "İlahiyat kontenjanı ayrı bir skandal" "Gördüm Mustafa, Uludağ ile Marmara" dediği, FERİT' in "Ama şey bir de Kayseri on misli arttırmış 30 dan 300 çıkartmış kontenjanı" dediği, KEMAL GÜRÜZ "Kayseri deki köpek biliyorsun ..." dediği, FERİT' in "Fakat ben korudum durumu gördünüz mü 20 ile kaldı" "Çünkü biz şöyle bir akıllılık yaptık hocam ilahiyatta ben yabancı dil hazırlık koydum bir sene ilahiyata" "Öyle olduğu için bunlar dediler ki işte kontenjan artacak dedim ki valla o zaman dedim siz kontenjan artırırsanız benim yabancı dil sınıfım yetmiyor bunlara ders vermeye dedim o zaman sınıfının kalkması lazım dediler bocaladılar karar veremediler aynı kontenjanın koruduk böylece yirmiyi" dediği, KEMAL GÜRÜZ "İyi bak tıp kontenjanları kimsenin gıkı çıkmıyor ulan ne biçim bu" "Hepsi zamanında aslan kesiliyor kabahat bende" dediği, FERİT' in "... YÖK üyelerinden çağrdım gösterdim ya aktif eğitime geçtik ..." "... üniversite haberlerine şey yapmıyor bu Yalçın BAYAR yazdı da biraz üniversiteler gündeme geldi ..."dediği, KEMAL GÜRÜZ "Hocalardan çıt varmi ki yazsın" "İyi ya işte bak burada İzmir de o Erdoğan TEZİÇ İzmir Üniversitesi kurdurdu Fetullahçı rektör var başında şimdi Şeyh Sait in talebesi" "BEN BİLMİYORDUM ONDAN KURDURMAYI AYLARCA RANDEVU VERMEDİM" "Yani ondan sonra neden bahsediyorlar ya geç allah aşkına bunlar adam değil yani" dediği, FERİT' in "... Osman ÇAKIR zamanı Ondokuz Mayıs üniversitesinde İBDA/C ve Hizbullah bağlantısı olan birileri var bu konuda dikkat edin gibi buraya bir uyarı yolladmız mı siz 2000 öncesi" dediği, KEMAL GÜRÜZ "Ha Osman geçen gün beni aradı aman abim 2.sıradakini yapmayın diye" "Yani 2.sıradakine sende kendi tanıdıklarına söyle bu bir felaket diye aradı o mu dediğin senin" "Bir arayayım Osman ı bakayım o biliyordur belki" "... Bunlar onu dinlemezler zaten KİMSE DE BAKSANA İKİ TANE PAŞA HAPİSTE KİMSENİN ÇITI ÇIKMIYOR YA" dediği,
Tape No:5053, 24.06.2008 günü saat:13.43 sıralarında Mustafa Ali BALBAY ile Rıza Ferit BERNAY arasında yapılan telefon görüşmesinde özetle; .... FERİT' in"alo selamlar ben Ferit samsunlu" dediği, M.ALİ BALBAY' in "merhabalar hocam merhabalar hocam" dediği, FERİT' in "nasıl işler " dediği, M.ALİ BALBAY' in "çok teşekkür ediyorum siz nasılsınız" dediği, FERİT' in "valla iyi bütün kalbimle kutluyorum güzel bir yer açılmış " dediği, M.ALİ BALBAY' in "teşekkür ediyorum hocam teşekkür ediyorum" " dediği, FERİT' in " ya Ankara'dayım müsait misiniz yanınıza uğrasam" dediği, M.ALİ BALBAY' in "ne zaman hocam" dediği, FERİT' in "şimdi olabilir" dediği, M.ALİ BALBAY' m "şöyle şu anda ben Hikmet Ç. ile dışarıdayım iki buçuk iki buçuk uygun mudur hocam" dediği, FERİT' in "olur olur oradan bir yere yetişeceğim ama meclise yetişebilirliyim oradan üçte mecliste olacağım bir on beş dakika" dediği, M.ALİ BALBAY' m "olur olursunuz hocam buradan on beş dakika içerisinde meclise gidersiniz" dediği, FERİT' in "olur olur nereye geleyim iki buçukta" dediği, M.ALİ BALBAY' m "Ahmet Rasim 14 hocam" dediği, FERİT' in "tamam çok teşekkürler görüşürüz" dediği, M.ALİ BALBAY' m "Atakuleye yürüyerek beş dakika Ahmet Rasim 14" dediği, FERİT' in "tamam o zaman Hikmet beyede benden çok selamlar saygılar iletirseniz çok sevinirim görüşmek üzere sağolun" dediği, M.ALİ BALBAY' ın " iletirim hocam" dediği, ...
Tape No:4989, 22.09.2008 günü saat: 14.36 sıralarında Sinan AYGÜN ile Ferit arasında yapılan telefon görüşmesinde özetle; ... FERİT' in "Sinancım ben Ferit ne yapıyorsun iyi misin " dediği, Sinan AYGÜN' ün "iyiyim Ferit abicim sen nasılsın iyi misin " dediği, FERİT' in "iyiyim sana bir şey danışacağım abi buralarda mısın yarın filan" dediği, Sinan AYGÜN' ün "yarın İstanbul dayım yarın Ankara dayım" dediği, FERİT' in "öylemi" " dediği, Sinan AYGÜN' ün "yarın on birden on iki bir iki üçe kadar yerindeyim abicim" dediği, FERİT' in "öylemi" dediği, Sinan AYGÜN' ün "onla üç arası" dediği, FERİT' in "yarın ben sana uğrayayım mı bir ara" dediği, Sinan AYGÜN' ün "uğra abi kaçta istersen" dediği, FERİT' in "kaç gibi müsait olursun " dediği, Sinan AYGÜN' ün "abi onla üç arası ordayım" dediği, FERİT' in "en müsait olduğun kaçtır" dediği, Sinan AYGÜN' ün "Pazartesi olduğu için böyle bir yarım saat falan randevularım var önemli değil o randevular" dediği,...
Tape No:6123, 11.05.2008 günü saat: 14.09 sıralarında M. Şener ERUYGUR ile Ferit BERNAY arasında yapılan telefon görüşmesinde özetle; ....FERİT' in "Paşam ben Ferit nasılsınız " dediği, Şener ERUYGUR' un "Merhabalar merhabalar sayın rektörüm siz nasılsınız" " dediği, FERİT' in "Valla iyiyiz bir mücadele gidiyor Nasılsınız" dediği, Şener ERUYGUR' un "Valla iyiyiz uğraşıyoruz işte nasıl karadeniz bölgemiz üniversitemiz, " dediği, FERİT' in "Ya şimdi işte bu sene seçim şeyi olduğu için şimdi onla uğraşıyorum biraz o yüzden bir yere gidemiyorum hep işte bu seçimde grubun dağılmaması lazım çünkü benim dışındaki bir adayda birleştirmek istiyorum ki büyük paketle hiç değilse tek isimle yani yukarıya büyük bir oy farkıyla gidelim ki ellerini biraz zorlayalım, istiyorum ee" dediği, Şener ERUYGUR' un "Zorlayalım diye düşünüyorsunuz" dediği, FERİT' in "Şimdi ön seçim filan yaptırıyorum onun toplantıları şeyleri oluyor işte onun işine giriştim yani, bugünde şimdi tabii" dediği, " dediği, Şener ERUYGUR' un "Allah kolaylık versin" dediği, FERİT' in "Sağolun bugünde tabibler birliğinin seçimi vardı burda şimdi ona destek oluyoruz ki tabibler odasını da kaybetmek istemiyoruz, inşallah kazanacağız onu da onu arkadaşlara şimdi orda şu anda geldik burda işte seçimdeyiz hep beraber o seçimi halletmeye çalışıyoruz" dediği, Şener ERUYGUR' un "E sayın rektörüm ben şunun için ee aradım zatıâlinizi" dediği, FERİT' in "Buyrun buyrun paşam" " dediği, Şener ERUYGUR' un "Ee bu aym 19 unda biliyorsunuz bu Hande Dalkılıç m bir şeyi olacak" dediği, FERİT' in "Evet evet, her şeyimiz hazır bekliyoruz" dediği, Şener ERUYGUR' un "Hazır dimi tamam bende gelicek sizce bir sakıncası yoksa" dediği, FERİT' in "Öyle mi aaa çok seviniriz" dediği, Şener ERUYGUR' un "Ondan sonra Samsun şube başkanını aradım dedim ki eğer mümkünse ondar bir bir buçuk saat önce nasıl uygun olursa" dediği, FERİT' in "Hu" dediği, Şener ERUYGUR' un "...deki şube başkanlarımızla ADD şube başkanlarımızda gelirse onlarla da bir sohbet toplantısı yapmış oluruz bu fırsatta ondan sonra" dediği, FERİT' in "İyi olur" dediği, Şener ERUYGUR' un "Başka bir odada tabi ondan sonra gideriz konser salonuna geçeriz, " dediği, FERİT' in "Olur şöyle bir şey bile olabilir o konferans salonunun iç yanında hemen bir küçük oda var ben orda yer ayırırım size"... "Konferans salonuna erken gelir arkadaşlar 1 saat önce gelirler"... "1 saat önce orda e toplantı olur hemen aynı lobinin içinden de öbür karşı salona geçilir" dediği, Şener ERUYGUR' un "Oraya geçilir oraya geçilir" dediği, FERİT' in "Orda da rahat olunur hem de arkadaşlar iki defa ayrı ayrı yere gitmiş olmazlar bir seferde toplanmış olur" dediği, Şener ERUYGUR' un "Tabi tabi tabi eziyette olmasın onlara"... "... eee... bir eşgüdüm sağlarsınız di mi? " dediği, FERİT' in "Tabi tabi şimdi ben hemen şeyle konuşurum bizim Muratla konuşurum derim ki böyle böyle organize et derim Murat' a ona göre şey yaparız, " dediği, Şener ERUYGUR' un "Tamam o da yeni seçilmiş görüştüm kendisine de söyledim ben" dediği, FERİT' in "Evet" dediği, Şener ERUYGUR' un " Çok nazik birisi gibi gözüküyor, " dediği, FERİT' in "Çok efendi çocuklar, "... "Efendi çocuklar" dediği, Şener ERUYGUR' un " Şimdi eee bu isimle ilgili bizim... Seçim ile ilgili sizin herhangi bir şeyiniz efendim şu da listeye girsey iyi olur filan diyceniz biri var mı? " dediği, FERİT' in "Valla yok şu anda paşam ama belki şöyle bir şey olabilir ben çünkü bu şeyi bıraktıktan sonra rektörlüğü 6 ağustosta e bu Karadeniz de bence ee onu bende arkadaşlarla şeylerle burda konuşayım da gene bu Karadeniz bölgesinden ben ayrılıyım istiyorum, ama burda etkili olacak bir rektör arkadaşımız gene olsun ki Karadeniz Bölgesinde bu işlerde çünkü odur elinizde özel kalemiyle şeyiyle etki alanı yüksek oluyor, ben de böyle bir arkadaşa bunu devretmiş olurum yani bu bölgenin şeyini diye düşünüyorum, " dediği, Şener ERUYGUR' un "Siz niye ayrılıyorsunuz bi dakika" dediği, FERİT' in "Valla ben birazcık burda kendi biraz bölümümde çocuk cerrahisi ile uğraşmak istiyorum paşam ya biraz şeyim var yani bi ara vermek istiyorum, kendime çok biraz şeyim oldu yani bu sırada moral olarak ta şeyim iyiyim moral olarak ta bir sıkıntım yok ama sosyal hayatım ve şeyim ile ilgili olarak da bir şöyle bir nefes almak istiyorum, bi bir dönem hiç değilse" dediği, Şener ERUYGUR' un "Evet" dediği, FERİT' in "Ama bütün gücümle zaten bu grupla beraberim bundan sonrası için de böyle ben ama bir bi temasta kalalım ben eğer isimler yönünden bu bölgedeki bir yetkili bir arkadaşın olmasını gene büyük avantajı olacaktır çünkü çünkü mesela şimdi salon tahsisi oluyor, şu oluyor bu oluyor her türlü iş oluyor yani" dediği, Şener ERUYGUR' un " Doğru doğru doğru" dediği, FERİT' in "Yani o tür bir şey olmasında büyük yarar olur diye düşünüyorum" dediği, Şener ERUYGUR' un "Oldu hocam siz o zaman bir şey yapın da bir ön çalışmayı yapın görüşelim ondan sonra" dediği,
DİĞER ŞAHISLARIN KENDİ ARALARINDA YAPMIŞ OLDUĞU GÖRÜŞMELER SIRASINDA İSMİNİN GEÇTİĞİ TAPELER:
Tape No: 8942, 22.05.2008 günü saat: 10.50 sıralarında Kemal GÜRÜZ ile GÜLSÜN isimli şahıs arasında yapılan telefon görüşmesinde özetle; ...GÜLSÜN' ün "...hocam şimdi YÖK yasasında yeni bir değişiklik öngörülüyormuş ta onu size şey yapimmi" "...YÖK Yasasında şöye bir değişiklik öngörülüyormuş üniversitelerde doçentlik profösörlük kriterleri yeniden düzenleniyor 67" "...72 yaş profösörlükte uluslararası yayın şartı ararımı" dediği, KEMAL GÜRÜZ "Müstehak ya bunlara işte bu Türkiye işi böyle başa böyle tıraş" dediği, GÜLSÜN' ün "Ondan sonra bide şey YÖK bu yeni üniversitelerde rektör seçimi için rektör ataması için daha doğrusu Profösörler arası 3 adayı ama hangi profösör o belle değil Türkiyenin herhangi bir yerinden herhangi pofösöler başvuracak YÖK te onu değerlendirecek" dediği, KEMAL GÜRÜZ "Müstehaktır Atilla ERİŞ gibi şey gibi Ali Ekrem ÖZKUL gibi köpekler olduğu müddetçe etrafta müstehaktır" dediği, GÜLSÜN' ün "...Atilla ERİŞ in ilk YÖK üyeliğini aklına sokan sizdiniz adam poposunu çevire çevire geliyordu hocam emrinize amadeyim ilk onun aklına siz soktunuz Ali Ekrem ÖZKUL uda ben getirmedim yine o dönemde getirildi ne yapcaz şimdi" dediği, KEMAL GÜRÜZ "Bana e-mail atmış böyle çok sert ben çok kötü bir adammışım Atilla ERİŞ gibi" "Ben gece masada onu kovdum yemekten onun için" "Ankara Üniversitesinde bir ay kadar önce ama çok aşağılık bir herifmiş ya 6 ay rica ettim buna eğer o ikisi yürütme kuruluna girmeseydi bunların bütün kararları iptal olacaktı" dediği, GÜLSÜN' ün "İptal olacaktı doğru söylüyorsun" "Ali Ekrem Bey şey yapmadı hocam istifa edecem filan dedi sonra etmedi" dediği, KEMAL GÜRÜZ"Yok canım o köşeyede... Fevzi SÜRMELİ" "Hiç sevmem Enginin hatası bizim" "Ya ne kadar iyi çocuklar vardır orda ya" dediği, GÜLSÜN' ün "İyi rektör yardımcısı olmak iyi rektör olmayı işaret etmez" dediği, KEMAL GÜRÜZ"... yani olacak şey değil ya gitti bitti iş yani yeniden toparlamak lazım çok radikal bir yazık günah bu Anadoluya tayin ettikleri rektörlerinin içinde adam yok ya hepsi yumuşadı" "BEN BURDA BU KADAR SERT DURMASAM GENE BİŞEY OLACAĞI YOK ben sana söylim iki üç kişi vardır yumuşamayan bak bir tanesi Nusrettir bir tanesi Engin dir Fatih HİLMİOĞLU Ferit BERNAY bizim Mustafa bile bunlarla şey yapıyor vıt vıt..." dediği,
Tape No: 6152, 15.06.2008 günü saat:13.20 sıralarında Mehmet Şener ERUYGUR ile Mustafa YURTKURAN arasında yapılan telefon görüşmesinde özetle; ...Şener ERUYGUR' un "Tamam şeyi Bilim ve Danışma Kurulunu bi şöyle hızla okim"... "Tamer AKBAŞ, Mustafa Kemal PALAOĞLU, Fatih HİLMİOĞLU, Ferit BERNAY, Fatih HİLMİOĞLU hiç aramadı, " dediği, YURTKURAN "O kendisi Başkan olmak istiyormuş" dediği, Şener ERUYGUR' un "Öylemi?" dediği, YURTKURAN "Evet" dediği, Şener ERUYGUR' un "Bu senin şeyde bu KAZANCI da bir liste çıkarmış"... "Ondan sonra ama o listedeki bazıları bizim haberimiz yok diyorlarmış" dediği, YURTKURAN "Evet, bir sürü insanın da hiç haberi yok" dediği, Şener ERUYGUR' un "He geldi mi o liste size" dediği, YURTKURAN "Gelmedi bana yanlız şöyle diyormuş yav siz yine paşaya oy verin ama benim listemde isminiz bulunsun diyormuş" dediği, Şener ERUYGUR' un "Öyle mi? "... "Çok enteresan, bölmeye çalışıyor herhalde" dediği, YURTKURAN "Herhalde, herhalde" dediği, Şener ERUYGUR' un "Eee Ferit BERNAY, Halil ÖNDER, Ümit ÜLGEN, Akif AKAY, Halil İbrahim ŞAHİN, Engin AYDIN, Fevzi COŞKUN, Erol MANİSALI, Cevat GERAY, Seçil KARAL, Tülin AYYUR, Sedat YÜRÜTGEN,^ Sedat IŞIK, Tolga YARMAN, Korkut MURAT AY, ee Öner PEHLİVANOGLU, Noyan ..., bu ikisi Emekli General, birisi eee Maliyet Doktoru aynı zamanda, İlker GÜVEN, Mustafa Kemal PAK, Unsal YAVUZ, Şahin YENİŞEHİRLİOĞLU, Ali DEMİRSOY, Hüseyin ŞAHİN, Hüner TUNÇEL, Osman İNCİ, Recep AKTUR, Ferman DEMİRKOL bu şeyde İstanbul Üniversitesinde Anayasa Profesörü, "... "Mesut AY, Süheyl BATUM la Tuncay MOLLAVEİSOĞLU nu da bu Tuncay a yakın diye yazdım buraya" dediği, YURTKURAN "Evet" dediği, Şener ERUYGUR' un "Ee isterlerse de daha irtibat kurmadık kendileriyle, isterlerse burda listede kalır" dediği,
Tape No: 3664, 20.03.2008 tarihinde saat: 19:33' te Ferit İLSEVER ile Doğu PERİNÇEK görüşmesinde özetle; ...FERİT İLSEVER' in "...Ayrıca bu şeyleri falan işte bulduk Deniz Fenerinin orada temsilcileri var biliyorsunuz daha önceki programlara falan gelenler onları davet ettik şeye Hanofer e onlar gelecekler çok esaslı belgeler sahipler bu YİMPAŞ bu Deniz Feneri bu namussuzların yolsuzluklarına ait ben davet ettim bunları özellikle görüşmek için belgelerin toplayıp gelecekler kendilerine şeylerde müracaat etmiş zaten Yargıtay dan da istemişler ayrıca onlarla da bir program falan meselelerini konuşacağız burada" dediği, DOĞU PERİNÇEK' in "Güzel" dediği, FERİT İLSEVER' in "Şimdi konuştuk şeyle rektörle Erkan konuştu bugün Anayasa şeyi için soyundu o şimdi gelecek m yarın bur da birlikte bir çalışma yapacağız Anayasa bildirgesiyle Rektörlere yönelik..." dediği, ...DOĞU PERİNÇEK' in "...Ve şeyin savcı Zekeriya Öz ün şeyle telefon konuşmalarını saptamışlar Mehmet EYMÜR le Amerika'yla doğrudan doğruya oradan emir alıyor Mehmet EYMÜR den telefon konuşmaları var yani" dediği, FERİT İLSEVER' in "Evet, evet bu çok önemli..." dediği, ...DOĞU PERİNÇEK' in "...Ondan sonra aynen ben önderlik ettim desin benim önderliğimde hazırlanmış bir bildiridir desin ondan sonra senin istiyorum desin gel bunu beraber açıklayalım desin yani mesela Kanadoğlu, Alemdaroğlu, Mustafa A. efendim Mustafa YURTKURAN, Ferit BERN AY, Vural S. falan bir kaç tane de okkakıl general aldılar mı bomba gibi olur..." dediği,
Tape No:8943, 22.05.2008 günü saat: 11.46 sıralarında Kemal GÜRÜZ ile Namık arasında yapılan telefon görüşmesinde özetle; ...Kemal GÜRÜZ' ün "Görüyor bak neler oluyor" dediği, NAMIK' in "Ha çok enteresan ya" dediği, Kemal GÜRÜZ' ün "Onun için bu Ortadoğu da hiç değilse atarlar atamazlar mühim değil ben şey Canan dan da çok ürkerim bak Türker den de çok ürkerim bunlar türbana taviz veren bu rektör yardımcısı değil miydi bunun zamanında badi badi benim ağzıma sıçtılar Ortadoğu yapmıyor nasıl yapacağım Anadolu da nasıl uygulatacağım ben onu Samsun da bunlar götünü sallayarak dolaşıyor Osman ÇAKIR atanmıyor rektör olaraktan yani Ferit in bir tarafa Ferit benim kardeşim gibiydi biliyorsun öyle ama yazık değil mi sağa g.. sallıyor Osman atanmıyor rektör Boğaziçinin şeyi orada Osman mahkemelik oldu eğer ben Ferit i daha önce tanısaydım Ferit i Osman a tercih edebilirdim onu söyliyeyim sana ama Osman adam gibi adamdı sonradan daha ...puşt Türker gelirse aynı boklar olacak gene bir de herif hasta len" dediği, NAMIK' m "Yav onu biliyorum tek bildiğim o" dediği, Kemal GÜRÜZ' ün "E şey yapmayan bunları gelecekte tutunacak dal kalmadı ben sana söyleyeyim" dediği, NAMIK' in "O doğru ya aslında çok kötü gidiyoruz Kemal ya" dediği, Kemal GÜRÜZ' ün " E öyle öyle Namık etrafını şey yapınca şu Ahmet i rektör çıkartın ya bugüne kadar söylemedim ama burama kadar geldi ortada d., d., dolaşayıp diye şeylere saldırıyor Türker birde geçmiş dönemleri kötülemek saldırmak ne kadar kötü bir şey Kıbrıs kam püsüne bu salaklık ne len düşük puanla talebe giriyor giremiyor hikayesi takip ediyor musun onu" dediği,
Tape No:8985, 21.07.2008 günü saat:20.48 sıralarında Kemal GÜRÜZ ile Osman Ç. arasındaki yapılan telefon görüşmesinde özetle; ... Kemal GÜRÜZ' ün "Ne yaptınız Rektörlükleri duman etmişsiniz rektörlükleri yav " dediği, OSMAN' m "RIZA bize gelmiş diyorlar" dediği, Kemal GÜRÜZ' ün "Doğru sana söylemedim mi öyle olacak yüzde yüz diye" dediği, OSMAN' in "Öyle dediniz samsundan ne haber" dediği, Kemal GÜRÜZ' ün "Samsundan bir haber alamadım FERİT i arıya cam şimdi " dediği, OSMAN' in "Bende alamadım hiç" dediği, Kemal GÜRÜ/' ün '"Hıı Feritı arıyacam ne diyecem ben seni geçen gün aradım beni FERİT aradı" dediği, OSMAN' ın “Hıı" dediği, Kemal GÜRÜZ' ün "Bu ikinci sıradaki adam için ben sana bir yazı gönderdim mi bu İBDA C dir şudur budur diye şeydir filan diye" dediği, OSMAN' ın "Gönderdiniz" dediği. Kemal GÜRÜZ' ün "Eminsin" dediği,
OSMAN' ın "Evet" dediği, Kemal GÜRÜZ' ün "Şunu bi şey yapsanıza ortaya döksenize" dediği, OSMAN' m " ...Çizildi birçok yerde" dediği, Kemal GÜRÜZ' ün "Ama gazeteye aksettirin"... "Benim sana BÖYLE BİR YAZI GÖNDERDİĞİMİ SIZDIRIN BİR ŞEKİLDE" dediği, OSMAN' in "Yani gazetelerde bu aynı bu şekilde şeyler çıktı"... "Biraz daha ciddi bunu şeyapm SIZDIRIN YANİ ÇOK VAHİM YANİ ORASI ÖYLE BİRİSİ OLMASIN ORDA" dediği, OSMAN' in "Yani o YÖK ten GEÇMEMESİ LAZIM geliyor" dediği, Kemal GÜRÜZ' ün "Geçmiş anladığım kadarıyla"... "Ben bilmiyorum haber alamadım bilmiyorum bir ilgilen şunlan OSMAN artık MİLLETVEKİLİSİN... " dediği, OSMAN' m "Ben ilgileniyorum sürekli ilgileniyorum ben ama bir haber alamadık siz bir sorunda bana da söyleyin" dediği, Kemal GÜRÜZ' ün "Olur FERİT i arıya cam şimdi şey yaparsam sana haber veririm" dediği, OSMAN' m "FERİT değil de ÜYELERİNDEN BİRİ BİLİR ANCAK TUNCAL bilir" dediği, Kemal GÜRÜZ' ün "Ya onlar beni aramazsa ben onları aramam FERİTİ ararım şimdi " dediği, OSMAN' in "Öylemi" dediği, Kemal GÜRÜZ' ün "... öğrenmiştir çok takip ediyordu onu "... "Epey oynamışlar listede iki kadımda iki eşine de bırakmışlar" dediği, OSMAN' in "En çok hoşuma giden bu eşleri silmişler ya o güzel olmuş" dediği,
Tape No:8984, 21.07.2008 günü saat:20.28 sıralarında Kemal GÜRÜZ ile URAL arasındaki yapılan telefon görüşmesinde özetle; ...Kemal GÜRÜZ' ün "Cumhurbaşkanı birincileri ayıracak anlamına gelmez benim tahminim cumhurbaşkanı da oynayacak şeyle sıralamalarla " dediği, URAL' m"Bence oynamayacak " dediği, Kemal GÜRÜZ' ün "Bak görürsün oynayacak mı oynamayacak mı ona da hak doğdu çünkü şimdi bunlar danışıklı dövüş yapılıyordur " dediği, URAL' in "Ben şey düşündüm bunlar YÖK e gerekli manipulasyonu yaptırdılar çünkü benim duyduğum köşk önüme ne gelirse aynen imzalayacağım dediğini ben çok iyi biliyorum çok bire bir ağızdan " dediği, Kemal GÜRÜZ' ün "Bir iki yerde bir iki yerde Bursa da yapabilirler şey" dediği, URAL' in "Ama hayır yapsınlar" dediği, Kemal GÜRÜZ' ün "Samsunda ne olmuş" dediği, URAL' m "Samsunu değişiklik olsa söylerlerdi zannetmiyorum bir şey olduğunu Ferit i de ararım şimdi şey"... "Yani köşk yani bütün şeyi manipılasyonu bunlara yaptırdı bence bir daha yapmasına gerek yok" dediği, Kemal GÜRÜZ' ün "Ben devam bir iki tane daha olacağı kanaatindeyim" dediği, URAL' in "İhtiyaç yok ki" dediği, Kemal GÜRÜZ' ün "Var Samsun da var Bursa da var" dediği, URAL' m "O kadar deşmez Samsunda Bursa da mı Bursa da daha ne var" dediği, Kemal GÜRÜZ' ün "Şey var Bursa da ki bunların adamı var" dediği, URAL' in "İkinci sıradaki bunların adamı değil zaten" dediği, Kemal GÜRÜZ' ün "Hayır değil bunların adamı değil" dediği, URAL' m "He ikinci sıradaki normal bi insan mı" dediği, Kemal GÜRÜZ' ün "Normal tabi canım" dediği, URAL' in "He öyle mi ben hiç onları takip etmedim... " dediği,
Tape No: 8945 22.05.2008 saat:13.53 tarihinde KEMAL GÜRÜZ ile FATİH HİLMİOGLU isimli şahıslar arasında yapılan telefon görüşmesinde özetle; ...FATİH' in "Hocam biz de yani şöyle bizde bi bölünme falan olmaz ama karşı tarafta da bi şey yapılıyor işte bir MHP li aday var bi o belki, adını duymuşunuzdur şu anda ki TÜBİTAK gayrimeşru TÜBİTAK yönetiminin danışmanı" dediği, KEMAL' in "Kim?" dediği, FATİH' in "Cemil ÇELİK Oral ÇELİK' inde akrabasıymış Samsundan veteriner kökenli" dediği, KEMAL' in "MHP limi bu?" dediği, FATİH' in "MHP li ve şeyde hatta Ferit te onun Profesörlüğü nün iptal edilmesi gerekir diye o zamanlar bi YÖK te konuşulmuştu onlar bi de işte eşi kara çarşaflı olan birisi geliyor İstanbul dan Kardiyoloji Profesörü İbrahim K. şimdi bunlar içerden de böyle 1-2 aday var da onlar önemli değil bunlar şimdi dışardan aday buluyor ..." dediği, KEMAL' in "Senin adayın kim?" dediği, FATİH' in "İyi bir hocam" dediği, KEMAL' in "İyi" dediği, FATİH' in "Evet iyi biri" dediği, KEMAL' in "İyi tamam" dediği, FATİH' in "Ben sana çıktığı zaman söylerim" dediği, KEMAL' in "Okey tamam" dediği, FATİH' in "Daha sonra tamam tamam" dediği, ...
Tape No: 8991 23.07.2008 saat: 17.29 tarihinde KEMAL GÜRÜZ ile URAL isimli şahıslar arasında yapılan telefon görüşmesinde özetle; KEMAL' in "Gülsün Faruk denen hayvan Celal' a yaptığını da biliyorsun konuştuk adamla karşısına aday çıkardı" dediği, URAL' m "Eşek herif eşek herif dediği, KEMAL' in "Bu olay Celal meselesi değil ki abi seçim güzünü boyuyor bunların ya herifler ..." dediği, URAL' m "Faruk ta şey yapmaya çalıştı yani Faruk un da kaybetmesinin nedeni yalakalık yaptı" dediği, KEMAL' in "Tabi yalakalık yaptı" dediği, URAL' in "Hem hükümete yalakalık yaptı hem yukarıya hem de YÖK'E değmez onurunu kaybetti bak Onurunu kaybetti" dediği, KEMAL' in " Yapmayan kaç kişi var bir say bakalım düşündün mü sen hiç" dediği, URAL' in "Ama bak şimdi şöyle bak ben yapmadım Nusret yapmadı ve biz kazandık bizim birincilerimiz gitti gördün mü" dediği, KEMAL' in "Evet herkes onu söylüyor" dediği, URAL' m "Ferit yapmadı Ferit gibi adamın birincisi gitti çünkü Ferit'e can düşmanı bunlar" dediği, KEMAL' in "Evet doğru" dediği, URAL' in "Ama Ferit hiç kimseye boyun eğmedi taş gibi durdu herif şakirt diye de götürttü" dediği, KEMAL' in "Doğru yani ben bunu söylemek istiyorum" dediği, URAL' in "Ki hani bizde sorun yok hani Türker de olsa b...tan bir adam ama herif hiç olmazsa insan yani ne olursa olsun hani ama Ferit'in ikinci adamı onlardan ona rağmen Ferit haşırt diye birinciyi soktu Akaydın bak taş gibi durdu Akaydın gitti gördün mü demek ki dik duranı herkes saygı duyuyor mesele bu dik durana saygı duyuyorlar" dediği, KEMAL' in "Sen şeyi okudun mu Yalçın BAY ARI" dediği, URAL' in "Tam okumadım ne diyor" dediği, KEMAL' in "Bir oku orda Samsundaki ikinciyi ben vaktiyle almışım Tedbirini" dediği, URAL' m "Ha" dediği, KEMAL' in "Ondan sonra bide Osman'a söyledim şeyde bir yazı çıktı onun hakkında onu ortaya çıkartan Osmandı Yeniçağı gazetesinde" dediği, URAL' m "Allahını seversen" dediği, KEMAL' in "Ha Aslan Bulut diye bir adam yazıyor" dediği, URAL' in "İyi okurum ben şimdi okurum ben şimdi" dediği, KEMAL' in "Geçen hafta bugün Yalçın Bayar in ki bugünkü çıktı yazı ile kayda geçirmişiz vakti ile onun ne olduğunu" dediği, URAL' m "Helal olsun iyi iyi" dediği, KEMAL' in "O kayıtlar şey olur bide Ferit ile Osman'ın arasını buldum bak şimdi görüyor musun" dediği, URAL' m " Ya osman Eşeklik ediyor Ferit erkek çocuk ya" dediği, KEMAL' in "Ya anladım ... tek seçimdir Ferit almış 270 oy" dediği, URAL' in "Doğru doğru" dediği, KEMAL' in "KABAHAT KİMİN BABA OLSA NE YAPARDI O DURUMDU FERİT'İ YAPMAK İSTESE BENİ ÇAĞIRIRIDI SÖYLERDİ OSMANI ONURE EDEYİM ..." dediği, URAL' in "Doğru sen Osmanı ikna et osmanı ..." dediği, KEMAL' in "YÖK' e üye yapın öyle değil mi" dediği, URAL' m "Doğru Osmanı Yök üyesi yapalım osmanı yök üyesi yapalım onuda oraya gönderelim anlaşırdınız" dediği, KEMAL' in "Yani MHP li olmak suç mu bu memlekette Rızaya yapılan iş mi" dediği, URAL' in "Evet" dediği, KEMAL' in "Kadri Yamaç oy aldı diye bugün Rızaya vermişler bugün dönüp buna veriyor bu ne biçim şey ya" dediği,....
Diğer Şahısların Vermiş Olduğu İfadeler de İsminin Geçtiği Bölümler:
Fatih HİLMİOĞLU isimli şahsın emniyette alınan emniyet ifadesinde; Tuncer KILIÇ' ı, AKP hükümete geldikten oluşturduğu acil eylem planı içerisinde yeni YÖK yasa tasarısı bulunduğunu, Bu tasarı üniversitelerin özerkliğini ortadan kaldırdığından dolayı o dönemde bütün üniversite rektörleri tepki gösterdiklerini, Hükümetle olan ilişkilerinin koptuğundan dolayı dertlerini sadece TSK' ya anlatmayı düşündükleri, Ayrıca o dönemde Cumhurbaşkanlığına giden rektörler de olduğunu, Kemal ALEMDAROĞLU, Samsun 19 Mayıs rektörü Rıza Ferit BERNAY, 9 Eylül rektörü Emin ALICI, o dönem ODTÜ Rektörü olan Ural AKBULUT ve ismini hatırlayamadığı birkaç rektör ile birlikte o dönem MGK genel sekreteri olan Tuncer KILIÇ' la tam olarak hatırlayamadığı bir yerde görüştükleri, kendisiyle burada tanıştığını, o günden sonra kendisiyle yüz yüze görüşmediğini, bu görüşmedeki amacının YÖK yasa tasarısı ile ilgili kaygılarının iletmek olduğunu, Rıza Ferit BERNAY, Hacettepe Üniversitesinde öğrenci iken sınıf arkadaşı olduğunu, kendisini o dönemden beri tanıdığını, daha sonra rektör olmasından ve ADD yönetim kurulunda yer almasından dolayı birlikteliklerinin olduğunu,
Fatih HİLMİOGLU isimli şahsın savcılık ifadesinde; Ergenekon soruşturması kapsamında hakkında işlem yapılan ve şu anda tutuklu olarak yargılanan Mustafa BALBAY' m dijital malzemelerine ait inceleme ve değerlendirme raporunda;
İS-Tabii burada dengeler çok önemli. AB karşımızda ABD karşımızda, ona göre hareket etmek gerekiyor..
SE-Evet onlar karşımızda ama bizim de gücümüz var. Dayandığımız bir güç var. buna inanıyoruz. Bunu harekete geçirmek lazım. Biz kimlerle görüştük, bilgi verelim. Anıl ÇEÇEN, Yıldırım KOÇ, Malatya, İstanbul, Samsun, 9 Eylül Rektörleri. Onlar çok heyecanlı. Malatla falan bir görseniz, bu işi yarına bırakmayalım diyecek kadar heyecanlı. Buna yeni rektörler de katılabilir. Artık bilen bilir, gören görür, biz yola çıktık..
İS-bu Turgay benin canım ciğerim. Yurtsever, buna inanın... Bakın Gürbüz de öyle. İstanbul gibi bir yerde belediye başkanlığı yapıyorsanız, burası bir de yeni imara açılan bir yerse bazı işleri racon keserek yapmanız gerekir. Ama benim sözümden çıkmaz. Şunu yap derim yapar...
SE-Tamam, zaten bizim yeni staretjimiz şu: bölücü olmasın, mürteci olmasın yeter. En geniş katılımı böyle sağlarız... Ama adamın da iyice kire, çamura bulaşmamış olması gerekir..Bir şey yapmamız lazım. Bazen gece birden uyanıyorum ve ne yapmak lazım diye hayıflanıyorum.." şeklinde bilgilerin olduğu tespit edilmiştir. Anıl ÇEÇEN, Yıldırım KOÇ, Malatya, İstanbul, Samsun, 9 Eylül Rektörleri olarak bahsedilen şahıslar kimler olduğu, Destek veya yardım aldığı herhangi bir kurum, dernek, kişi veya kişilerin olup olmadığı, bu işi yarma bırakmayalım diyecek kadar heyecanlandıran konu ne olduğu sorulduğunda; Şener ERUYGUR' un hakkında neden böyle beyanlarda bulunduğunu bilmediğini, kendisinin rektör olduğu dönemde İstanbul' un Kemal ALEMDAROĞLU Samsunda Rıza Ferit BERNAY, Dokuz Eylülde ise Emin ALICI' mn olduğunu,
Mehmet HABERAL isimli şahsın Emniyet İfadesinde; Rıza Ferit BERNAY' m Hacettepe Üniversitesinden kendisinin öğrencisi olduğunu, daha sonra 19 Mayıs Üniversitenin görev aldığını ve son 8 yıldır da bu üniversitenin rektörlüğünü yaptığını,
Mustafa Abbas YURTKURAN isimli şahsın Emniyet ifadesinde; Rıza Ferit BERNAY Rektör olmasında dolayı tanıdığını aynı zamanda Atatürkçü Düşünce Derneğinde 2 yıl Genel Yönetim Kurulunda beraber çalıştığını,
Mustafa Abbas YURTKURAN isimli şahsın Savcılık ifadesinde; FATİH HİLMİOGLU' nu ve RIZA FERİT BERNAY ı aynı dönemde rektör olarak atanmaları sebebiyle tanıdığını, OSMAN METİN ÖZTÜRK ü sonraki dönemde rektör olarak atanması sebebiyle tanıdığını, bir defa Giresun Üniversitesi öğrencilerinin daveti üzerine konferans vermeye Giresun a gittiğinde kendisini gördüğünü, Yine ifadesinin devamında; 2005 yılında bir kısım üniversite rektörünün Jandarma Genel Komutanlığına bir toplantı için davet edildiğini sonradan öğrendiğini, bu toplantıya katılan Dokuz Eylül üniversitesi rektörü Prof. Dok. EMİN ALICI nın isminin basında yer aldığını, İzmir de verdiği bir beyanatta "her birimiz gerekirse Kubilay oluruz" ifadelerini kullandığı hususunun basında yer aldığını, o beyanattan sonra kendisine "Kubi" lakabını takanlar olduğunu, daha sonra Jandarma Genel Komutanlığmdaki toplantıya rektörlerden FERİT BERNAY, FATİH HİLMİOGLU nun katıldığını duyduğunu, Ancak ne davet edildiğini nede böyle bir toplantıya katıldığını, 3 Mart 2003 veya 2004 yılında Ankara da ADD' nin çok fazla kişinin katıldığı bir toplantısında konuşmacı olarak bulunduğunu, salonun çok kalabalık olduğunu, kendisinin çok yorgun olduğunu, konuşmasını tamamladıktan sonra salonda bulunan rektör arkadaşları ve bazı gazetecilerle bir çorba içmek için Kent otele gitmeye karar verdiklerini, yemeğe katılanlar arasında gazeteci yazar İLHAN SELÇUK, rektörlerden EMİN ALICI, FERİT BERNAY, OSMAN İNCİ, FATİH HİLMİOGLU, UĞUR ORAL, Çukurova üniversitesi rektörü ve kendisinin olduğunu, Hatta Fatih HİLMİOGLU İLHAN SELÇUK un yanında oturduğunu, yemek sırasında İLHAN SELÇUK'un ADD' nin toplantısından etkilendiğini, ADD' nin çok önemli olduğunu anlattığını, ikişerli üçerli gruplar halinde sohbetlerin yapıldığını, bir yemek olarak gerçekleştiğini, hatta yemeğin parasının katılanlar tarafından ayrı ayrı ödendiğini,
Osman Metin ÖZTÜRK isimli şahısın Savcılıkta alınan ifadesinde; FERİT BERNAY, MUSTAFA YURTKURAN ve FATİH HİLMİOĞLU'nun rektör olarak atandığında, onlarında üniversite rektörü olarak üniversiteler arası kurulun üyesi olduklarını, oradan tanıdığını, ayrıca geçen sene bir trafik kazası geçirdiğini, kolunda parçalı kırık olduğunu, ameliyatını onun üniversitesinde yaptığını, kazayı Samsun' a yakın bir yerde geçirdiğini, kendisinden ameliyat öncesi, ameliyat sırasında ve sonrasında yakın ilgi ve destek aldığını, onun için iyiliğini gördüğü bir arkadaşı olduğunu,
Rıza Ferit BERNAYIN İSMİNİN GEÇTİĞİ DİJİTAL VERİLER
Ergenekon soruşturma kapsamında hakkında işlem yapılan Emcet OLCAYTO isimli şâhısa ait dijital verilerin yapılan incelenmesinde; "2515 Prof. Dr. Rektör Ondokuz Mayıs Üniversitesi Ferit Bernay TPK Usmeruye Eğitim Y. Samsun 532 698 71 70 fbernay@omu.edu.tr 362-457 58 70 312-420 57 82" şeklinde Rıza Ferit BERNAY isimli şahsın isim, telefon numarası ve E-mail adresinin bulunduğu,
Emcet OLCAYTU isimli şahsın dijital verilerinden elde edilen "ulusalcı" isimli Word belgesinde, "ULUSALCILIĞIN "TEHDİT" OLARAK ALGILANMASINA TEPKİLER" konulu yazıda, çeşitli rektör ve şahısların görüşlerinin bulunduğu, bunların arasında Ferit BERNAY' m da isminin geçtiği,
Ergenekon soruşturma kapsamında hakkında işlem yapılan Ergun POYRAZ' dan elde edilen dijital verilerin yapılan incelenmesi neticesinde; ulusalcılar isimli Excel sayfa içerisinde "Prof. Dr. Ferit Bernay (19 Mayıs Üniversitesi Rektörü)-Akademisyen" şeklinde isminin geçtiği, Ergün POYRAZ isimli şahısın ikametin 3. katında merdivenlerden çıkışa göre sol tarafında bulunan Arşiv odasında elde edilen 1 nolu CD' nin yapılan incelemesinde; "Ulusalcılar" isimli excel dosyası içerisinde; Prof. Dr. Ferit Bernay (19 Mayıs Üniversitesi Rektörü) Akademisyen şeklinde isminin geçtiği,
Ergun POYRAZ isimli şahıstan elde edilen dijital verilerin incelenmesi neticesinde; "BİLO İÇİNDEKİLER, doc" isimli dosyada, Bülent ARINÇ' in, Ferit BERNAY' m rektör olduğu dönemde 19 Mayıs üniversitesinde yolsuzluk olduğu iddiasıyla soruşturma açıldığı, asıl amacın BERNAY' in yıpratılmasınm olduğu bilgisinin yer aldığı,
Ergenekon soruşturma kapsamında hakkında işlem yapılan İlyas ÇINAR isimli şahısın ikametinde yapılan aramada elde edilen "Seagate marka 4MT1ZWGS seri nolu 160GB" hard diskin yapılan incelemesinde; Telefon ve posta başlıklı mail dosyasında, "Ferit BERNAY U -fbernay@omu.edu.tr" şeklinde isminin geçtiği,
Ergenekon Soruşturma kapsamında yapılan armalarda Ankara İşçi Partisi Genel Merkezden elde edilen asus marka seagate_5nf02kv8_300gb hard diskin yapılan incelemesinde; (+)(rapor)\30 Eylül program taslağı, doc isimli klasör içerisinde; "Ulusal Strateji Merkezi Genel Kurulu Milli Hükümet Programı Kurultayı 30 Eylül - 1 Ekim 2006(Taslak)OTURUM KONULARI başlığı altında, V. Oturum Kültür ve Eğitim başlığı altında; Prof. Dr. Ferit Bernay şeklinde isminin geçtiği,
Ergenekon Soruşturma kapsamında İşçi Partisinin Basın Bürosu' nda yapılan aramalarda elde edilen samsung_sO8ejlcp 120557 80gb hard diskin yapılan incelemesinde; ÖNCÜLERİ PARTİLEŞTİRME HAREKATl.doc" isimli klasör içerisinde; ÖNCÜLERİ PARTİLEŞTİRME HAREKÂTI Görüşülecek Şahsiyetler başlığında altında; Ergenekon Soruşturma kapsamında daha önce adli işlem yapılan şahıslarında bulunduğu yazılı yaklaşık 150 kişilik listenin bulunduğu, listede; Prof. Dr. Ferit Bernay, Samsun 19 Mayıs Ü. Rektörü şeklinde ibarenin olduğu,
Yine aynı Hard disk içerisinde; İmzacılar Genelge l.doc" isimli klasör içerisinde; ÖNCÜLERİ PARTİLEŞTİRME HAREKÂTI Görüşülecek Şahsiyetler başlığında altında;Görüşülecek Şahsiyetler Öncelikle sorulacak başlıklı yazıda; "Prof. Dr. Ferit Bernay, Samsun 19 Mayıs Ü. Rektörü" şeklinde ibarenin olduğu,
Yine aynı hard disk içerisinde; "Çağrı Genel Liste, doc" isimli klasör içerisinde; ÖNCÜLERİ PARTİLEŞTİRME HAREKÂTI Görüşülecek Şahsiyetler başlığında altında; SAMSUN Prof. Dr. Ferit Bernay, Samsun 19 Mayıs Ü. Rektörü şeklinde ibarenin olduğu,
Yine aynı hard disk içerisinde; "40'LAR TOPLANTISI" isimli klasör içerisinde; "40'LAR TOPLANTISI" başlığı altında "Prof. Dr. Ferit Bernay" şeklinde isminin geçtiği,
Yine aynı hard disk içerisinde; " Ustram planı isimli Word belgesinde Eğitim ve Aydınlanma Komisyonu alt başlığında; "Prof. Dr. Ferit Bernay - Samsun" şeklinde Rıza Ferit BERNAY isimli şahsın isimin geçtiği,
Ergenekon Soruşturma kapsamında İşçi Partisi Genel Merkezinin Sekreter odasında yapılan aramada elde edilen Samsung marka 40 GB hard diskin yapılan incelemesinde; 7-Eğitim ve Aydınlanma Komisyonu[ Öncelik - I Jbaşlığı altında; 9 Prof. Dr. 532 698 71 70-362^157 58 70, 312-120 57 82, fbernay@omu.edu.tr şeklinde ibarelerin olduğu,
Yine aynı hard disk içerisinde; Büyük Proje 2006 Talat Paşa Harekâtı Danışma Kurulu Üyeleri başlığı altında; Rıza Ferit BERNAY isimli şahsın isminin geçtiği, Ergenekon soruşturması kapsamında hakkında işlem yapılan Doğu PERİNÇEK isimli şahsa ait dijital verilerden elde edilen ve Aydınlık Dergisinin 25 Mart 2007 tarihli sayısının başyazısında da geçmiş olan, "Teşekkürler" isimli Word belgesinde, "BİLİM ADAMLARI VE YÖNETİCİLER" kısmında Rıza Ferit BERNAY' in isminin geçtiği,
Ergenekon Soruşturması kapsamında hakkında işlem yapılan Ahmet Hurşit TOLON isimli şahısın elde edilen ELBA_CD_ALI0043 ibareli CD' nin yapılan incelemesinde;Arşiv/AKP'nin Beyin Takımı isimli klasör içerisinde; "Ulusalcılar" isimli Excel dosyası içerisinde; "Prof. Dr. Ferit Bernay (19 Mayıs Üniversitesi Rektörü) Akademisyen" şeklinde isminin geçtiği,
Ergenekon Soruşturma kapsamında hakkında işlem yapılan Mustafa Ali BALBAY isimli şahsa ait, CASPER marka dizüstü bilgisayar içerisinden çıkan WESTERN DIGITAL marka, seri numarası WMAM9EF31256 olan bilgisayar hard diski üzerinde yapılan incelemede "ŞENER. TXT/3 MAR" isimli klasör içerisinde; - Gidiş... İlhan abi ile... İçerisi dışarısı kalabalık ama, heyecan yüksek değil. Komutanların girişinde alkış iyi ama, ayakta olabilirdi değil... suratları asıktı... Son anda İ. B ve Gen kurmaydan Korg Metin de vardı. Onlar son anda... Sanırım, Hilmi Paşa Kuvvet Kom gideceğini haber aldı, ben de içindeyim demek için gitti. İlker paşayla hiç konuşmamaları dikkat çekiciydi. Dışarı çıktım, İP' li gençler... Ve orta ve üst yaştan insanlar vardı. ADD' den yoğun katılım... Bitişte, İlhan abi neşeliydi. İşte bak kaldın iyi ettin dedi, iyi ki çok satıştı medyaya gitmedin dedi. Sonra kentte rektörlerle öğle yemeği. Dokuz Eylül Rektörü Prof. Emin ALICI, Samsun 19 Mayıs Ferit BERNAY, Malatya İnönü Prof. Fatih.., Bursa Uludağ Prof. Mustafa YURTKURAN, Mersin Üni. Rektörü Prof. Uğur ORAL, Trakya rektörü Prof. Osman İNCİ... Çukurova rektörü,... Şeklinde ibarelerin olduğu,
Ergenekon Soruşturma kapsamında hakkında işlem yapılan Ünal İNANÇ isimli şahsa ait, "fıjutsi marka wd... 540 500 GB" hard diskin yapılan incelemesinde; "Rektörlerin Listesi" isimli klasör içerisinde; DEVLET ÜNİVERSİTELERİ başlığı altında; " ONDOKUZ MAYIS Prof. Dr. R. Ferit BERNAY 36 2457 58 70, 457 60 91" şeklinde ibarelerin olduğu,
Ünal İNANÇ isimli şahsa ait, "fıjutsi marka wd... 540 500 GB" hard diskin yapılan incelemesinde; "Rektörler" isimli klasör içerisinde; Sayın Prof. Dr. Ferit BERNAY On dokuz Mayıs Üniversitesi Rektörü Rektörlük SAMSUN" şeklinde ibarelerin olduğu,
Ergenekon soruşturma kapsamında hakkında işlem yapılan Tunç AKKOÇ isimli şahsa ait, Samsung Marka Sİ2...1399 160 GB hard diskin yapılan incelemesinde; "İSTİHBARAT" başlığı altında; "Ferit Bernay fbernay@samsun.omu.edu.tr "şeklinde isim ve E-mail adresinin olduğu, '" ,
Tunç AKKOÇ isimli şahıstan elde edilen "Samsung marka Sİ2...1399 160" hard diskinin yapılan incelemede; "İlişkiler" isimli Excel belgesinde; "Prof. Dr. Ferit BERNAY 19 Mayıs Üniversitesi Rektör 0532 6987170" şeklinde isim ve telefon numarasının olduğu,
Tunç AKKOÇ isimli şahıstan elde edilen "Samsung marka Sİ2...1399 160" hard diskinin yapılan incelemede; "teldefteri" isimli Excel belgesinde; "Prof. Dr. Ferit Bernay 0532 698 71 70 0362 457 58 702 şeklinde isim ve telefon numarasının olduğu,
Ergenekon soruşturma kapsamında hakkında işlem yapılan Mustafa ÖZBEK isimli şahsa ait, "Tmis marka everest wd... 096 40gb" (ali güleç) hard diskinin yapılan incelemesinde; "Rektörlerin Listesi" isimli klasör içerisinde; DEVLET ÜNİVERSİTELERİ başlığı altında; " ONDOKUZ MAYIS Prof. Dr. R. Ferit BERNAY 36 2457 58 70, 457 60 91" şeklinde ibarelerin olduğu,
Mustafa ÖZBEK isimli şahsa ait, "timis hp toshiba marka... 63t 60 gb" laptopun hard diskinin yapılan incelemesinde; "Rektörler" isimli klasör içerisinde; Sayın Prof. Dr. Ferit BERNAY On dokuz Mayıs Üniversitesi Rektörü Rektörlük SAMSUN" şeklinde ibarelerin olduğu,
Ergenekon soruşturma kapsamında hakkında işlem yapılan Tuncer KILINÇ isimli şahsa ait, Dell Marka Laptopunun yapılan incelemesinde; "DAVETLİ LİSTES-SİVİL" isimli Word belgesi içinde; "SİVİL DAVETLİ LİSTESİ" başlığı altında; "Prof. FERİT BERNAY" şeklinde isminin olduğu, Tuncer KILINÇ isimli şahsa ait, Dell Marka Laptopunun yapılan incelemesinde; "Kesin Gelecek Liste" isimli klasör içerisinde, "SİVİL KESİN GELECEKLER" başlığı altında, "8. FERİT BERNAY" şeklinde isminin olduğu,
Ergenekon soruşturma kapsamında işlem yapılan Mehmet Şener ERUYGUR isimli şahıstan elde edilen "7 nolu CD" nin yapılan incelemesinde; "Ulusal Birlik Konseyi" isimli klasör içerisinde; 20 MART 2004 D.T.C.F/ FARABİ SALONUNDA YAPILAN "ULUSAL BİRLİK KONGRESİ" NE KATILAN KURULUŞLAR" başlıklı yazıda; "ULUSAL BİRLİK KONSEYİ" başlığı altında; "PROF. DR. FERİT BERNAY 19 MAYIS ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ" şeklinde ibarenin olduğu,
Ergenekon soruşturma kapsamında Atatürk Düşünce Derneğinde yapılan aramalarda elde edilen 13 nolu CD içerisinde; "Ulusalcılar" isimli excel dosyası içerisinde; Prof. Dr. Ferit Bernay (19 Mayıs Üniversitesi Rektörü) Akademisyen şeklinde isminin geçtiği,
Atatürk Düşünce Derneğinde yapılan aramalarda elde edilen 7 nolu CD içerisinde; "Jandarma Genel Komutanlığı brifingi" isimli klasör içerisinde; "ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİNİN DEĞERLİ ÜYELERİ" başlığı altında; "Prof. Dr. Ferit BERNAY, GYK Üyesi" şeklinde isminin geçtiği,
Ergenekon soruşturma kapsamında hakkında işlem yapılan Osman Metin ÖZTÜRK isimli şahsın, Giresun Üniversitesi Kampusu Rektörlük Binası sayılı İşyeri adresinde yapılan aramada elde edilen 127 adet CD/DVD' nin yapılan incelemesinde; 124 ile numaralandırılmış CD' nin yapılan incelemesinde "Ceviz Kabuğu Prog. Rektör Prof. Dr. Fatih HİLMİOĞLU Tel. bağlantısı 20.01.2006" isimli CD üzerinde yapılan incelemede; Kanaltürk' te yayınlanan Ceviz Kabuğu adlı programa telefonla katılan Fatih HİLMİOĞLU "Siyasi iktidarın Cumhuriyetle bağdaşmayan tavırlar sergilediği, Şeriatı isteyen bir siyasi iktidarı hayata geçirmeye çalıştıkları, Hükümetin özellikle Milli Eğitim alanında yoğun bir şekilde kadrolaştığı, ve kendileri için söylenen kadrolaşmaların üniversitelerde yoğun olduğu eleştirisinin doğru olduğu Atatürkçü ve laik anlayışa sahip bilim adamlarını tercih ettikleri ve etmeye devam edeceklerini, dokunulmazlıkların kalkması gerektiği ve herkesin malvarlığını kamuoyuna açıklanması gerektiği, özellikle Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN' m açıklaması gerektiği şeklinde söylemlerin olduğu ve stüdyo konuklarından birinin Rıza Ferit BERNAY'ın olduğu program görüntülerinin olduğu,
Ergenekon soruşturma kapsamında hakkında işlem yapılan Kemal KERİNÇSİZ isimli şahsın dijital verilerinin yapılan incelemesinde; "Yılbaşı ve Bayram Tebrikleri" isimli Word belgesinde; Rıza Ferit BERNAY isimli şahsın isminin geçtiği,
Ergenekon soruşturma kapsamında hakkında işlem yapılan Sinan Aydın AYGÜN' ün dijital verilerinden elde edilen "Arayanlar" isimli Word belgesinde, "FERİT BERNAY - 19 MAYIS ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ (0532 698 71 70) (0362 457 58 70 (78))" şeklinde isminin ve telefon numarasının olduğu,
Ergenekon soruşturma kapsamında hakkında işlem yapılan Hasan Atilla UĞUR' dan elde edilen dijital verilerin yapılan incelenmesi neticesinde; "ulusalcılar" isimli Excel sayfa içerisinde "Prof. Dr. Ferit Bernay (19 Mayıs Üniversitesi Rektörü)-Akademisyen" şeklinde isminin geçtiği,
Ergenekon soruşturması kapsamında hakkında işlem yapılan Mustafa Abbas YURTKURAN'A ait 1-5325513960 numaralı (9810060039604) seri nolu Turkcell sim kartın yapılan incelemesinde rehber bilgisinde; 86 Ferid 5326987170 numarasının ve isminin kayıtlı olduğu 2-Samsung marka SGH-900İ model (IMEI:354890/01/139913/2) seri nolu cep telefonu ve 5326168656 numaralı (0404040320216) seri nolu Turkcell sim plus kartın yapılan incelemesinde rehber bilgisinde; 82 Ferid 5326987170 numarasının ve isminin kayıtlı olduğu,
Ergenekon soruşturma kapsamında hakkında işlem yapılan Mustafa Abbas YURTKURAN isimli şahsın; Bursa ili Mudanya İlçesi Bademli Mahallesi 23. Sokak N:2 sayılı adresinde yapılan aramada, edilen dokümanların yapılan incelemesinde; Arama sırasında l'den 15'e kadar numaralandırılmış resimlerin yapılan incelemesinde; 11 numaralı Resimde; Kemal ALEMDAROĞLU, Sinan AYGÜN, İlhan SELÇUK ve Rıza Ferit BERNAY' in resimlerinin olduğu,
Ergenekon Soruşturması kapsamında hakkında işlem yapılan Doğu PERİNÇEK isimli şahsın basın bürosundan ele geçirilen dokümanların yapılan incelemesinde; "04 Ağustos 2006 tarihli "6.79 parti örgütlerine genelge" başlıklı dokümanın incelenmesi neticesinde; harita eylemleri ve milli hükümet programı eylemleri için çağırılacak isim listesi başlığı adı altında, "Dr. Doğu PERİNÇEK - Ferit İLSEVER - Nusret SENEM - E. Orgeneral Hurşit TOLON -Doc. Dr. Yaşar HACISALİHOĞLU - Prof. Dr. Kemal ALEMDAROĞLU - E. Alb. Vural H.VURAL - Emin GÜRSES - Prof. Dr. Erol MANİSALI - İbrahim BENLİ - Prof. Dr. Ferit BERNAY ve Prof. Dr. Osman Metin ÖZTÜRK" şeklinde isminin geçtiği,
Ergenekon soruşturma kapsamında gözaltına alınan Mustafa Ali BALBAY isimli şahsa ait, CASPER marka dizüstü bilgisayar içerisinden çıkan WESTERN DIGITAL marka, seri numarası WMAM9EF31256 olan bilgisayar hard diski üzerinde yapılan incelemede "ŞENER. TXT" isimli klasör içersinde; "18.2.04... Meclisin karşısmd 10.30-12.0...
SE- Evet onlar karşımızda ama bizim de gücümüz var. Dayandığımız bir güç var. buna inanıyoruz. Bunu harekete geçirmek lazım . Biz kimlerle görüştük, bilgi verelim. Anıl ÇEÇEN, Yıldırım KOÇ, Malatya, İstanbul, Samsun, 9 Eylül Rektörleri. Onlar çok heyecanlı. Malatya falan bir görseniz, bu işi yarma bırakmayalım diyecek kadar heyecanlı. Buna yeni rektörler de katılabilir. Artık bilen bilir, gören görür, biz yola çıktık..
İS- bu Turgay benin canım ciğerim. Yurtsever, buna inanın... Bakın Gürbüz de öyle. İstanbul gibi bir yerde belediye başkanlığı yapıyorsanız, burası bir de yeni imara açılan bir yerse bazı işleri racon keserek yapmanız gerekir. Ama benim sözümden çıkmaz. Şunu yap derim yapar...
SE- tamam, zaten bizim yeni staretjimiz şu: bölücü olmasın, mürteci olmasın yeter. En geniş katılımı böyle sağlarız... Ama adamın da iyice kire, çamura bulaşmamış olması gerekir... Bir şey yapmamız lazım. Bazen gece birden uyanıyorum ve ne yapmak lazım diye hayıflanıyorum..." şeklinde ibarelerin bulunduğu,
Yine aynı hard disk içersinde; "3 MAR" isimli klasör içersinde; - Gidiş... İlhan abi ile... İçerisi dışarısı kalabalık ama heyecan yüksek değil. Komutanların girişinde alkış iyi ama ayakta
olabilirdi değil... Suratları asıktı... Son anda İ. B ve Genkurmdan Korg Metin de vardı. Onlar son anda... Sanırım, Hilmi Paşa Kuvvet Kom gideceğini haber aldı, ben de içindeyim demek için gitti. İlker paşayla hiç konuşmamaları dikkat çekiciydi. Dışarı çıktım, İP'li gençler... Ve orta ve üst yaştan insanlar vardı. ADD' den yoğun katılım... Bitişte, İlhan abi neşeliydi. İşte bak kaldın iyi ettin dedi, iyi ki çok satışlı medyaya gitmedin dedi. Sonra kentte rektörlerle öğle yemeği. Dokuz Eylül Rektörü Prof. Emin ALICI, Samsun 19 Mayıs Ferit BERNAY, Malatya İnönü Prof. Fatih.., Bursa Uludağ Prof. Mustafa YURTKURAN, Mersin Üni. Rektörü Prof. Uğur ORAL, Trakya rektörü Prof. Osman İNCİ... Çukurova rektörü... Şeklinde ibarelerin olduğu,
Şüpheli Rıza Ferit BERNAY'ın telefon irtibatları ile ilgili yapılan çalışmalar sonucunda,
1 Halil Kemal GÜRÜZ 57
2 Birol BAŞARAN 2
3 Mustafa Ali BALBAY 19
4 Ahmet Hurşit TOLON 1
5 Sinan Aydın AYGÜN 9
6 Mehmet Şener ERUYGUR 38
7 Doğu PERİNÇEK 1
8 Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU 2
9 Mustafa Namık Kemal BOYA 2
10 Mehmet HABERAL 10
11 Mustafa Abbas YURTKURAN 126
12 Fatih HİLMİOĞLU 80
13 Muhittin Erdal ŞENEL 1
kez görüştüğü tespit edilmiştir.
e-Delillerin Ve Hukuki Durumunun Değerlendirilmesi:
[değiştir]Özden ÖRNEK'e ait olduğu anlaşılan günlüklerden "6 Aralık 2003" tarihli başlıklı notta;
"Önce basını ele geçirmeye çalışacaktık. Bu nedenle ben MÖ'ı davet edecektim. Sonra REKTÖRLER İLE TEMAS EDİP ÖĞRENCİLERİ SOKAĞA DÖKECEKTİK.
Sendikalar ile aynı şekilde hareket edecektik.
Sokaklar afiş astıracaktık
Dernekler ile temas edip onları da hükümet aleyhine teşvik edecektik.
Bütün bu olayları yurt çapında yapacaktık"notunun yer aldığı,
Sarıkız kod adlı darbe planı çerçevesinde rektörlerle temas kurulup öğrencilerin sokağa dökülmesi planlanmıştır.
Cumhuriyet Çalışma Grubu tarafından planlanan darbe çalışmaları kapsamında 28 Ocak 2004 tarihli faaliyet raporunda yer alan "YF:01 100.000 Mektup Çalışması " başlığı altında;
Bu çalışma kapsamında (6);
Kamu Yönetimi Temel Kanunu ve Belediye mevzuatında yapılmasına çalışılan değişikliklerle Jandarmanın pasifize edilmek istenmesine ve Cumhuriyet kazanımlarına zarar verecek diğer girişimlere karşı üniversiteleri birlikte hareket etmeye davet kapsamında (2) farklı mahiyette mektup hazırlanması çalışmalarımız devam etmektedir.
GÜVENİLİR 6 REKTÖRE sayın komutanımızın imzası ile diğer rektörlere de Cumhuriyet Platformu imzası ile gönderilmesi uygun değerlendirilmektedir.
Şeklinde ibarelerin yer aldığı .
30 Ocak 2004 tarihli "Sayın Kuvvet Komutanlarına Takdim Sonuçlarının Değerlendirilmesi" başlığı altında;
Konu : Uluslararası Muhafazakarlık ve Demokrasi Sempozyumu
Sonuç : AKP'nin muhafazakarlık ve demokrasi kavramının içini doldurmasına karşı anti tezler geliştirilecektir.
Yapılacak Faaliyetler:
AKP'nin muhafazakarlık ve demokrasi kavramının içini doldurmasına karşı anti tezler üretilmesi konusu güvenilir rektörlere bildirilecek,
AKP tarafından organize edilen bu faaliyetin başarısızlığı kamuoyuna deşifre edilecektir. Şeklinde ibarelerin yer aldığı,
Cumhuriyet Çalışma Grubu Devre Raporu-12 19 Şubat 2004 tarihli raporun "GF:02 Basınla irtibat ve Bilgilendirme Çalışması" başlığı altında;
Bu çalışma kapsamında;
> Prof. Dr. Erol MANİSALI'ya 12 Şubat 2004 günü İstanbul Harbiye Orduevinde,
> (6) ÜNİVERSİTE REKTÖRÜNE 18 Şubat 2004 Bakanlıklar Komuta Katı Toplantı
salonunda Cumhuriyet Çalışma Grubu raporu arz edilmiştir.
Şeklinde ibarelerin yer aldığı,
Şüphelinin Üniversite Rektörü olması sebebiyle Cumhuriyet Çalışma Grubu'nun kendi görevi ile ilgili faaliyetlerine katıldığı, devre raporlarında geçen güvenilir 6 rektörden birinin de Rıza Ferit Bernay olduğu, çalışmalarının, diğer şüpheliler ile birlikte grubun raporlarına yansıdığı tespit edimiştir.
Soruşturma kapsamında elde edilen delillerden örgütün,Özden ÖRNEK'in günlüklerinde geçen 6 Aralık 2003 tarihli notta belirtilen planı da hayata geçirdiği, plan gereği Jandarma Genel Komutanlığında Rektörlerle bir toplantı düzenlendiği, bu toplantıda hükümetin icraatları ve irtica ile ilgili konuların konuşulduğu, toplantı sırasında 15-20 Rektörün KUBİLAY olmaya hazır olduklarını söylediği ve 25 Ekim günü Rektörler ve öğretim görevlilerinin Anıtkabire gitmesinin kararlaştırıldığı anlaşılmıştır.
Toplantıda alınan bu karar gereği, 25 Ekim 2003 günü Ankara Üniversitesi rektörlüğü ve ADD "Cumhuriyete Saygı" mitingi adı altında toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenlemiş ve bu yürüyüşe, Türkiye'nin dört bir yanından gelen rektörler, üniversite öğretim üyeleri, öğrenciler ve binlerce vatandaş katılarak Anıtkabire yürümüşlerdir.
Bu toplantı ve gösteri yürüyüşü sırasında bazı üniversite öğrencilerinin "ORDU GÖREVE" pankartları taşıdığı, gösteriye diğer şahısların yanı sıra dönemin İstanbul Üniversitesi rektörü Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU ve YÖK Başkanı Kemal GÜRÜZ'ün de katıldığı görülmüştür. "ORDU GÖREVE" pankartını taşıyan öğrencilerin ise bir kısmının İstanbul Üniversitesi öğrencileri olduğu tespit edilmiştir.
Bu faaliyetlerin yanı sıra bazı üniversite rektörleri değişik zamanlarda yürütme organı ile ilgili açıklamalar yapmış ve bu açıklamalarla kamuoyu oluşturmayı hedefledikleri anlaşılmıştır. Bu gelişmeler o dönemde bazı basın yayın organlarında yer alırken özellikle gerçekleştirilen bir kısım eylemler, bazı medya organlarında sert ifadelerle haber yapılmıştır. Bu haberlerde "ON BİNLER AYAKTA" "İKTİDARA ÜÇLÜ UYARI" "REKTÖRLER YİNE UYARDI" ONBİNLERİN YÜRÜYÜŞÜ" şeklinde başlıklar kullanılarak bir taraftan yürütme organı baskı altına alınmaya çalışılırken diğer taraftan da kamuoyu oluşturulmaya ve böylelikle örgütün gerçekleştirmeyi hedeflediği darbeye zemin hazırlamaya çalıştıkları anlaşılmıştır. Dolayısıyla soruşturma kapsamında elde edilen delillerden örgütün bu planı aynen uygulamaya koyduğu ve gerçekleştirdiği açıkça tespit edilmiştir.
Hurşit TOLON'dan ve Şener ERUYGUR'dan ele geçirilen dijital verilerde, "Rektörlerle Toplanti.pdf" isimli 5 sayfadan oluşan "pdf" dosyasında, 19 Eylül 2003 tarihinde Jandarma Genel Komutanlığı İstihbarat Başkanlığında rektörlerle yapılan toplantıda konuşulan konuların yazdığı, söz konusu toplantıda, üniversiteler, Kredi Yurtlar Kurumu, Özel Yurtlar, Eğitim Kurumlarındaki irticai yapılanmalar, 28 Şubat'ın öneminin tekrar kavranması, bazı Polis okulları, İmam Hatip Liseleri, Türban, bazı Valiler, Sivil Toplum Kuruluşları, Hükümetin icraatları, Jandarma'nın görevlerini daha etkin uygulaması konularının konuşulduğu, bunların yanı sıra REKTÖRLER'den 15-20'SİNİN "KUBİLAY" olmaya hazır olduğunu söyledikleri ve ayrıca 25 Ekim 2003'de öğretim üyelerinin cüppeleriyle Anıtkabir'e yürüyeceklerini ifade ettikleri anlaşılmıştır.
Şener ERUYGUR'un Geel Başkanlığı yaptığı ADD Genel Merkezinde ele geçirilen (5) nolu CD içersinde, "JANDARMA GENEL KOMUTANLIĞININ BİRİFİNGİ.doc" isimli dosyada, "JANDARMA GENEL KOMUTANLIĞININ BRİFİNGİ" başlığı altında, toplantıla katılanlar ve toplantıya katılan rektörler tarafından gündeme getirilen konuların yazdığı,
"Katılan rektörler" başlığı altında, İstanbul Üniversitesi, 9 Eylül Üniversitesi, Erzurum Üniversitesi, Malatya Üniversitesi, Trabzon Üniversitesi, Samsun Üniversitesi" ibarelerinin bulunduğu,
"Jandarma Genel Komutanlığından Katılanlar" başlığı altında, "Jandarma Genel K.", "Kurmay Başkanı", "Denetleme Bşk." "Harekat Bşk." "İsth. Bşk." "Per. Bşk." "Eğitim Komutanı" "Okullar K." Yazdığı görülmüştür.
"Yemekte rektörler tarafından gündeme getirilen konular" başlığı altında özetle; "Jandarma olarak 3000 öğrenciye burs temin ediyorsunuz ve onları Atatürk izcileri yapmışsınız, ancak Türkiye de 15 milyon öğrenci var ve karşı görüş milyonlar çapında etkili" "Maalesef her yerde en iyi yurtlar ve binalar gericilere ve tarikatlara ait. şimdi de yatılı ilköğretim bölge okulları ile parasız yatılı okullarda kadrolar hızla değiştiriliyor ve gerici örgütlenme had safhada devam ediyor."
"28 şubat kararlarına ne oldu. Tam bir kaos var. Niye geri adım atıldı. Şimdi yeni zihniyet hükümetin yanlış uygulamalarım takip edelim ikaz edelim şeklinde. 28 şubat sonrası çıkarılan kararlar var 18 civarında, sadece 8 yıllık öğretim uygulanıyor onu da kadük etmeye çalışıyorlar. Neden o kararların üzerine gidilmiyor."
"Bir insan 12 yaşına kadar temel karakter ve bilinç sahibi oluyor. Doğayı ve çevresini sorgulamayı; sebep sonuç ilişkisi kurabilmeyi öğreniyor. O nedenle kuran kursu yaşının 12 üzerinde olması çok önemli. Kaçak kuran kurslarında 7 yaşında çocuklar var.
"Yeni ve önemli bir döneme giriyoruz. Üniversiteler acılıyor. Bu donemde gözümüzü karartmalıyız. Bu sene istanbul Üniversitesine 11 bin başvuru oldu 170 tane de türbanlı başvurdu"
"Üniversiteler ve Ordu gibi zinde ve Atatürkçü kurum ve kuruluşlar bir araya gelmeli ve ciddi bir çalışma programı yaparak birleşmeli ve planlı faaliyetleri uygulamalıyız?"
"3 kuvvet komutanı Jandarma ve Genelkurmay Başkanı büyük bir güç. Atatürkçü Düşünce Derneği ile bazı sivil toplum örgütleri bazı şeyler yapmalı."
"Biz Atatürkçü devrimci rektörler olarak mücadeleye hazırız. Bu mücadelede herkesin ışığı önemli. Eğer idari yapı bu şekilde devam ederse sonumuz kötü."
"Türk halkı kadar dedikodudan ve günlük olaylardan etkilenen bir halk dünyada yok. Örneğin İsveç de dışişleri bakanı öldürüldü ve bizim köşe yazarları İsveç euro ya geçer, zira öldürülen bakan euroyu savunuyordu dediler. Ama halk euroya geçmedi. Türk halkı değişik. Güce tapıyor."
"Bizim gözümüz kara. Ordu bir güç. Üniversiteler bir güç. Birbirimizi korumalı ve CHP yi ne olursa olsun yanımıza çekmeliyiz. Türkiye'nin geleceğini beraber çizmeli ve müttefiklerimizin adedini arttırmalıyız. Basın CHP'yi duyurmuyor. Onlar ne yapsın."
"25 Ekimde Rektörler ve öğretim üyeleri anıtkabire geleceğiz. Bizlerle beraber, bize destek veren kurumlar da gelmeli. TSK ile beraber olalım."
"YSK kararı çok önemli. Eğer yerel seçimleri de bunlar çoğunlukla (60 ve üzeri) alırsa sonumuz İran olur.
"Ayrıca 12 ekim de AKP kongresi yar. Milli görüşçüler ile yol ayırımmdalar. AKP de yönetimden rahatsız olan kesim var. Neticede hepsi dinci. Milli görüşçüler de teslimiyetçi ve tavizci olmaktan çok rahatsızlar. 200 kişiye varan rahatsız bir kesim tahmin ediliyor. Ama iktidar eldeyken bunların kolay kolay çözülmeleri beklenmemeli. YSK kararı dincilerin aleyhine olursa o zaman meclis aritmetiği çok değişecektir. 66 vekil önemli değişiklik yapabilir. Yeni seçimlere gitmektense bu en iyi seçenek. Zira halka güven olmaz. Yeni seçimlerde daha büyük bir başarıyla iktidara gelebilirler."
"En önemli konu caydırma ve korku yaratmak. Kapı kapı dolaşıp bu gidişin tehlikelerini anlatmamız lazım." Şeklinde ifadelere yer verildiği görülmüştür.
25 Ekim 2003 günü Ankara da düzenlenen gösteri yürüyüşü 25 Ekim 2003 tarihinde Ankara ilinde Cumhuriyetin 80. yılı kutlamaları çerçevesinde düzenlenen gösteri, yürüyüş ve miting ile ilgili belgeler ve görüntüler Ankara Emniyet Müdürlüğünden temin edilmiştir.
Söz konusu belgelerin yapılan incelemesinde; 25 Ekim 2003 tarihinde Ankara Üniversitesi rektörü başkanlığında 7 kişiden oluşan düzenleme kurulu tarafından Cumhuriyetin 80. yılı kutlamaları kapsamında gösteri, yürüyüş ve miting düzenlendiği, bu mitinge çeşitli üniversite ve sivil toplum kuruluşlarına mensup şahısların katıldığı, kalabalığın Celal Bayar Bulvarı üzerinde toplanıp, Tandoğan Meydanı ve Anıt Caddesini takiben Anıtkabir'e kadar yürüdüğü, Bu yürüyüşte "ORDU GÖREVE, ATATÜRK GENÇLİĞİ" yazan pankart ve dövizlerin taşındığı, gösteriye diğer şahısların yanı sıra dönemin İstanbul Üniversitesi rektörü Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU'nun da katıldığı,
Ankara Emniyet Müdürlüğü görevlilerince düzenlenen tutanaklarda "Ordu Göreve, Atatürk Gençliği" ibareli dövizi taşıyan kişilerden bir kısmının İstanbul Üniversitesi ÖĞRENCİLERİ olduğu tespit edilmiştir.
Rektörlerin Açıklamaları
Şener ERUYGUR'dan ele geçirilen 13 nolu CD içersinde, "üniversiteler inönü ve dokuz eylül çıkışları" isimli power point dosyasında, Ege Üniversitesi ve İnönü Üniversitesinin Laiklik ve bazı AKP'li milletvekilleri ile ilgili yaptıkları açıklama metinlerinin olduğu görülmüştür.
Mustafa Balbay' in bilgisayarından çıkan darbe çalışmalarına ilişkin notlarda: *"SENER.TXT" isimli dosya içerisinde, "18 Şubat 2004" başlığı altında, "... Meclisin karşısında 10.30-12.0 ( Şener Eruygur ile İlhan Selçuk arasındaki görüşmede)
SE-Benim bir önerim var, birbirinden bağımsız, bölük pörçük hareketler var. Bunları bir araya getirip çoğaltmak lazım diyorum..
İS-Aynen biz de öyle düşünüyoruz. ADD'ler var. Üye sayısı 100 bini üzerinde şube sayısı 503 olmuş... Bunlar Anadolu'da çoban ateşleri gibi duruyor... Ben Aydın'a gittiğimde dönerken bu aklıma geldi..
SE-Biz bir çalışma yaptık. Öteki üç arkadaşımla birlikte konuştuk. Bu kararı aldık. Artık yürüyeceğiz. Kararı aldık. Burada arkadaşımız Plan Prens. Ali her şeyi not ediyor. Bilgi de verecek... İlk iş olarak 3 Mart Hilafetin Kaldırılışı ve Tevhidi Tedrisat Kanunun yıldönümü. O gün büyük bir toplantı yapılacak. Biz de çağrılı olarak geleceğiz. Öteki arkadaşlarım da gelecek... Konuştuk onlarla da. hani dedim ya yüzde 1 yüzde 99'a uymak zorunda. Biz artık ona bakmıyoruz. Kendimiz yürüyoruz
İS-Bizim çalışmamız da şöyle, (çizerek) bir üçgen, en tepesinden teğet olarak yana bir çizgi, ucunda bir dikdörtgen. Ortasında bir yuvarlak, çekirdek. Üçgen ADD, dikdörtgen ortak bildiriye imza atacak derneklerin temsilcileri, ortasındaki çekirdek de bildiriyi kaleme alacak olan dar grup... (metin Aliye verildi)
SE-Mutlaka bir şey yapmak lazım... Zaman geçiyor... İlk iş olarak mart ayında 3 martta bunu yaparken, Denktaş'a da omuz vermek gerekli.. Belki onu da çağırırız, bizler dinleyici bölümünde otururuz..
-Kıbrıs'ta ne oluyor sizce
SE- işte orada ne olduğu tam olarak bize de bilgi vermiyorlar -Bir bildirinin söz konusu olacağını söy lemiştiniz.
SE-İşte onu biraz yazılıp çizildikten sonra yapmak istiyoruz. Şimdi, komutana, Köşk'e bilgi verildiği onların kabul ettiği söyleniyor. Bizde böyle bir bilgi yok. Yani böyle olduğuna ilişkin bir bilgi yok. Öymen'in konuşmasındaki o bölüm çok önemli..
İS-Tabii burada dengeler çok önemli. AB karşımızda ABD karşımızda, ona göre hareket etmek gerekiyor..
SE-Evet onlar karşımızda ama bizim de gücümüz var. Dayandığımız bir güç var. Buna inanıyoruz. Bunu harekete geçirmek lazım. Biz kimlerle görüştük, bilgi verelim. Anıl ÇEÇEN, Yıldırım KOÇ, Malatya, İstanbul, Samsun, 9 Eylül Rektörleri. ONLAR ÇOK HEYECANLI. Malatya falan bir görseniz, bu işi yarına bırakmayalım diyecek kadar heyecanlı. Buna yeni rektörler de katılabilir. ARTIK BİLEN BİLİR, GÖREN GÖRÜR, BİZ YOLA ÇIKTIK..
"SENER.TXT" isimli dosya içerisinde,
"03 Mart 2004" başlığı altında, "Gidiş... İlhan abi ile... İçerisi dışarısı kalabalık ama, heyecan yüksek değil. Komutanların girişinde alkış iyi ama, ayakta olabilirdi değil...suratları asıktı... Son anda İ. B ve Genelkurmaydan Korg Metin de vardı. Onlar son anda... Sanırım, Hilmi Paşa Kuvvet Komutanlarının gideceğini haber aldı, ben de içindeyim demek için gitti. İlker paşayla hiç konuşmamaları dikkat çekiciydi. Dışarı çıktım, İP'li gençler... ve orta ve üst yaştan insanlar vardı. ADD'den yoğun katılım..
Bitişte, İlhan abi neşeliydi. İşte bak kaldın iyi ettin dedi, iyi ki çok satışlı medyaya gitmedin dedi. Sonra kentte rektörlerle öğle yemeği. Dokuz Eylül Rektörü Prof. Emin ALICI, Samsun 19 Mayıs Ferit BERNAY, Malatya İnönü Prof. Fatih.., Bursa Uludağ Prof. Mustafa YURTKURAN, Mersin Üniv. Rektörü Prof. Uğur O., Trakya rektörü Prof. Osman İ... Çukurova rektörü,.. Malatya çok heyecanlı...bu işi uzatmamak lazım, en kestirme yoldan halletmek lazım. Başka türlü zor. Böyle örgütlenmeler uzun iş...'
ADD'nin sekreteryasmın güçlendirilmesi görüşü benimsendi. İlhan abi söze, kendimi biraz öveyim' diye başladı. Bu benim Aydm'dan dönerken oluşturduğum düşünce. Birden aklıma geldi. 500'ü aşkın şubeleri var, yüzbin üye var. Hantal yapı. Buna bir baş lazım. Şimdi oluyor işte. Modelimiz işliyor. Üçgen ADD, yanında dörtgen onu destekleyen kitle örgütleri, içinde daire çekirdek. Kararları o verecek "
Ele geçirilen tüm bilgi,belge,örgütsel dokümanlar incelenip değerlendirildiğinde;
Şüpheli Rıza Ferit BERNAY'm, Ergenekon silahlı terör örgütü nün planladığı askeri müdahaleye zemin oluşturma kapsamında Jandarma Genel Komutanlığı bünyesinde, dönemin Jandarma Genel Komutanı MEHMET ŞENER ERUYGUR'un başkanlığında yapılan ve bir kısmı örgüt üyeleri olan dönemin üniversite rektörleri MUSTAFA ABBAS YURTKURAN, FATİH HİLMİOĞLU ve KEMAL ALEMDAROĞLU'nun içinde yer aldığı 19 Ekim 2003 tarihindeki gizli toplantıya katıldığı, dönemin Genelkurmay Başkanı HİLMİ ÖZKÖK'ün bu durumdan haberdar olmamasından, toplantının TSK'nın bilgisi dışında GİZLİ olarak düzenlendiğini açıkça ortaya koyduğu, bu toplantıda özellikle mevcut hükümetin icraatlarının ve irtica konularının görüşüldüğü, toplantıya katılan bazı rektörlerin "Kubilay olmaya hazır olduklarını" söylediği, burada alman tüm kararların ve bu kapsamda rektörlerin beklentilerinin gizli bir toplantı tutanağına bağlandığı ve bu tutanakların daha sonra MEHMET ŞENER ERUYGUR'un adresinde yapılan aramalarda ele geçirildiği,
Yine bu toplantıda C.Ç.G tarafından alınan karar gereğince, rektörlerin ve öğretim görevlilerin katılımı ile 25 Ekim 2003 tarihinde düzenlenen ve"Ordu göreve"pankartlarının asıldığı "Cumhuriyet'e Saygı Mitingi'ne katıldığı,
Görüşülen bu konular ve alınan kararlar bir bütün olarak incelendiğinde,şüphelinin de aralarında bulunduğu rektörler ile bazı askerlerden oluşan C.Ç.G'nin,her türlü riski gözönüne aldıkları,birlikte yapacakları ortak çalışma ile halk ve iktidarda bulunan siyasi partiyi korkutup sindirerek, zorla iktidardan uzaklaştırma hususunda kararlı olduklarını açıkça ortaya koyduğu,
MEHMET ŞENER ERUYGUR'dan ele geçirilen 7 nolu CD'de yer alan üniversite rektörleri ile bazı akademisyenleri sürekli kontrol altında tutarak, onları yönlendirmeye çalışmak için 23 kasım 2003 tarihinde C.Ç.G tarafından oluşturulduğu ve rektörlere gönderildiği anlaşılan mektup başlıklı yazı da,
.........
Kendi aramızda da daha yakın bir iletişim ve işbirliği platformuna ihtiyaç bulunduğunu görüyorum. Sivil Toplum Örgütlerine ve diğer kuruluşlara yönelik etkinliklerin artırılması ve bu etkinliklerle daha geniş halk kitlelerini bilgilendirme ve bilinçlendirme konusundaki ortak ihtiyaçlarımızın, yardımlaşma temelinde daha kolaylıkla karşılanabileceğini düşünüyorum. Vatanın bütünlüğü ve ulusun birlik ve beraberliği, Yüce Atatürk'ün emaneti olan laik cumhuriyetimizin korunması ve kollanmasının her zamankinden daha büyük önem arz ettiği günümüzde, kamuoyunun aydınlatılmasında büyük etkisi olan üniversitelerimizce;
- Üniversitelerarası ortak açıklama ile rahatsızlıkların dile getirilmesi,
- Milletvekillerine yönelik bilgilendirme ve bilinçlendirme çalışmaları yapılması,
Ayrı ayrı senato kararları alınarak kamuoyuna duyurulması,
Bilimsel toplantılarla toplumsal tepkinin aktif halde tutulması,
- Öğrencilere yönelik bilgilendirme ve bilinçlendirme faaliyetlerinde bulunulması,
Kamu Yönetimi Temel Yasa Tasarısı, içi doldurulmaya çalışılan muhafazakar demokrasi kavramı, belediye mevzuatı gibi konularla ilgili olarak akademik birikimlerin sonucu olan, alternatif çözümler içeren bilimsel çalışmalar yapılmasında ve bilimsel karşı tezler üretilmesinde fayda mütalaa ettiğimi takdirlerinize sunmak isterim..." şeklinde ifadelerin yer aldığının görüldüğü, Mustafa Ali BALBAY'dan elde edilen dijital verilerin şifrelerinin çözümlenmesi sonucu elde edilen ve Mustafa Ali BALBAY'in yaşadığı olaylarla alakalı tuttuğu günlükler olduğu anlaşılan belgelerde;
Örgüt yöneticileri MEHMET ŞENER ERUYGUR ile İLHAN SELÇUK arasında yapılan görüşmenin içeriğinin yer aldığı notlardan , şüpheli Rıza Ferit BERNAY'in da içerisinde yer aldığı bazı rektörlerin, darbe planlarını yapan CÇG'nin o dönem başında bulunan ŞENER ERUYGUR ile birlikte hareket ettikleri, bu kapsamda çalışmalar yaptıklarının anlaşıldığı,
Yine aynı günlüklerde "5 MART' tarihli bölümde;
"Dışarı çıktım, İP'li gençler... ve orta ve üst yaştan insanlar vardı. ADD'den yoğun katılım.. Bitişte, İlhan abi neşeliydi. İşte bak kaldın iyi ettin dedi, iyi ki çok satışlı medyaya gitmedin dedi. Sonra kentte rektörlerle öğle yemeği. Dokuz Eylül Rektörü Prof. Emin ALICI, Samsun 19 Mayıs Ferit BERNAY, Malatya İnönü Prof. Fatih.., Bursa Uludağ Prof. Mustafa YURTKURAN, Mersin Üni. Rektörü Prof. Uğur ORAL, Trakya rektörü Prof. Osman İNCİ... Çukurova rektörü,.. Malatya çok heyecanlı...bu işi uzatmamak lazım, en kestirme yoldan halletmek lazım. Başka türlü zor. Böyle örgütlenmeler uzun iş...' şeklindeki ifadenin yer aldığının görüldüğü,
Yukarıda belirtilen notlarda yer alan ifadelerden de anlaşılacağı üzere şüpheli Rıza Ferit BERNAY'm, askeri müdahaleye zemin hazırlamak çerçevesinde örgüt yöneticisi İLHAN SELÇUK'un organizasyonda rektörlere yönelik olarak KENT OTEL'de yapılan toplantıya iştirak ettiği Ergenekon silahlı terör örgütü nün,sivil toplum kuruluşlarını yönetme ve yönlendirme çalışmaları kapsamında ADD yönetimini ele geçirmeye çalıştığı,bu çerçevede şüphelinin de diğer örgüt üyeleri Mehmet Şener Eruygur ,Mustafa Abbas Yurtkuran,Fatih Hilmioğlu ile derneğin yönetimine girdiği,bu faaliyetlerini tamamen örgütün talimatları ile gerçekleştirdiğinin anlaşıldığı,
Yine,örgütün üniversite yönetimlerini ele geçirme stratejilerine uygun olarak , şüphelinin, örgüt üyeleri Halil Kemal Gürüz,Fatih Hilmioğlu,Kemal Alemdaroğluve Mustafa Abbas Yurkuran ile irtibatlı olarak,rektörlük seçimlerine müdahale ettikleri ve örgütün kullanabileceği kişlerin seçilmelerini sağlamak amacıyla diğer rektör adayları hakkında asılsız iddialarla bu kişileri karalamaya çalıştıkları,basma bilgi sızdırarak ısmarlama haber ve yorum yaptırdıklarının belirlendiği,
Şüphelinin,Kemal Gürüz,Mehmet Şener Eruygur ,Mustafa Abbas Yurtkuran,,Kemal Alemdaroğlu,Mustafa Balbay ile örgütsel irtibatının bulunduğunun tespit edildiği,
Yine, şüpheli Rıza Ferit BERNAY ile ŞENER ERUYGUR arasındaki 11.5.2008 tarihli telefon görüşmesi incelendiğinde; şüphelinin örgüt yöneticisi ŞENER ERUYGUR'a bilgi veren ve ondan talimat alan kişi konumunda olduğunun tespit edildiği,
Şüpheli Rıza Ferit BERNAY'm yukarıda belirtilen örgütün faaliyeti çerçevesindeki tüm eylemlerinin örgüt üyeliği kapsamında olduğu , ayrıca "Yürütme organını ve TBMM'ni ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs" suçuna iştirak ettiği anlaşıldığından,
Şüpheli Rıza Ferit BERNAY'm eylemlerine Ergenekon silahlı terör örgütü üyesi olmak suçundan TCK'nın 314/2 ,
Cebir ve şiddet kullanarak TBMM'ni ortadan kaldırmaya, kısmen veya tamamen görevlerini yapmasını engellemeye teşebbüs suçundan eylemine uyan TCK'nm 311/1 .,
Cebir ve şiddet kullanarak yürütme organını ortadan kaldırmaya, kısmen veya tamamen görevlerini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek suçundan TCK'nın 312/1 .,
3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5., TCK'nın 53, 58/9, 63. maddeleri gereğince cezalandırılması talep edilmiştir.