İskeçe'nin kaza merkezi olması

Vikikaynak, özgür kütüphane

Selanik Eyâleti Vali-i Vâlâ-şânı Devletli Hüsnü Paşa Hazretleri’ne

Yenice-i Karasu Kazası’nın makarr-ı hükûmeti bulunan nefs-i Yenice Kasabası’nın âb u havası sâkîl olduğundan ve kazanın vasatı bulunmadığından ekser kurâ ba‘îd bulunup li-maslahatin gelen ahali-i kurâ ve tahsilât-ı emvâl-i mîriye akçesi getiren imam ve muhtarân aşırı sıkıntı çekmekde olduklarından başka köylerinde işleri ve tahsilât vergi maddesi yüzü üstüne kaldığı ve hususuyla meclis azâları ve vücûh-ı memleket ve tüccarân İskeçeli olmalarıyla azâ-yı meclis tahsis olunan meclis günlerinde İskeçe’den kalkıp Yenice’ye gitmeğe ve umûr-ı mehâmm-ı Saltanat-ı Seniyye ve mesâlih-i ibadiyyeyi rü’yet etmeğe çabalamakda iseler de yaz günleri havanın ziyade sıklet ve fenalığı ve hararetin şiddeti ve kış günlerinin kesret-i berk ve bârân ve bürûdeti cihetle hastalıkdan ve ilel ve emrâza mübtelâ olarak belki telef-i nefsden havf u hazerle ve bazı işleri zuhuruyla bi’z-zarûr gidemeyip umûr-ı mehâmmesine ve mesâlih-i ibâdiye vakt ü zamanıyla görülemeyip tatile sebebiyet vermekde ve her yüzden sıkıntı çekilmekde olduğu bedîdâr olmakla kaza-yı mezbûra tâbi İskeçe Kasabası kazanın tamam ortalık mahalli olup kâffe-i kurâya kurb ve bu‘dda müsâvî ve makarr-ı hükûmet olmaklığa lâyık ve madem ki azâ-yı meclis İskeçe’li olmağın nüvvâb efendiler ve müdîrân-ı bendegâneleri dahi daimî olarak İskeçe Kasabası’nda ikamet eyledikleri suretde tahsis olunan meclis günlerinden mâadâ iktizâ-yı hâlde her vakit meclisde bulunulabileceği ve bu cihetle her bir hususât-ı vâkı‘a yoluyla ve vaktiyle görülerek bir gûne sekte îrâs etmeyeceği ve ahali-i belde kulları saye-i asayiş-vâye-i hazret-i mülkdârîde ez-her-cihet müsterîhu’l-hâl ve ârâmiş-i bâl olacakları nümâyân idüğünden ba‘dezîn zikrolunan Yenice Kasabası’na dirayetli bir zabtiye çavuşunun miktar-ı vâfî süvari ve piyade zabtiye memur edilip zabt u rabt ve muhafazasına ve mürûr-ı ubûr eden postaların vakt ü zamanıyla âminen ve sâlimen imrârları hususuna kemal-ı mertebe gayret ve mübâderet eylemek ve oraca dahi halel getirilmemek üzere fîmâ-ba‘d mezkûr İskeçe Kasabası makarr-ı hükûmet ittihâzıyla orada akd-i meclis olunup umûr-ı mühimme ve mesâlih-i saire rü’yet ve tesviye kılınmak ve ahali-i beldenin bu yüzden giriftâr oldukları meşakkat ve kayd-ı ızdırabdan rehâyâb olunmaları hususu muvâfık-ı emr u irâde-i aliyye-i cenâb-ı müşirâneleri erzân ve şâyân buyurulduğu hâlde istihsâl-i irâde-i seniyye ve müsaade-i âlî buyurulmak bâbında ve her hâlde emr u fermân hazret-i men lehü’l-emrindir. Fî 17 Ca. [12]77

[Yenice-i Karasu Kaza Meclisi üyelerinin mühürleri]

Atûfetli efendim hazretleri

Meclis-i Vâlâ’dan kaleme alınıp melfûfuyla ma‘an manzûr-ı âlî buyurulmak için arz u takdim kılınan mazbatadan müstebân olduğu vechile Yenice Kasabası’nın vehâmet-i âb u havâsından ve hâvî olduğu kurâya dahi ba‘îd bulunmasından nâşî mesâlih-i vâkıanın rü’yetinde müşkilât görülmekde olduğundan vasatda bulunan İskeçe Kasabası’nın re’s-i kaza ittihâzıyla hükûmet-i mahalliyenin oraya nakl ve tahvîli hakkında olan inhâ yolunda ve fi’l-asl cârî olan usul-i idaresine dahi muvâfık olmasıyla ifa-yı muktezâsının Maliye Nezâret-i Celîlesi’ne ve mahalline bilidirilmesi tezekkür olunmuş ise de ol bâbda her ne vechile irâde-i seniyye-i hazret-i mülûkâne müte‘allik ve şeref-sudûr buyurulur ise ona göre hareket olunacağı beyânıyla tezkire-i senâverî terkîm kılındı, efendim.

Fî 14 N. sene 1277


Ma‘rûz-ı çâker-i kemîneleridir ki

Hâme-zîb-i ta‘zîm olan işbu tezkire-i sâmiye-i Sadâret-penâhîleriyle mârru’lbeyân mazbata ve melfûfu manzûr-ı şevket-mevfûr-ı cenâb-ı mülûkâne buyurulmuş ve tezekkür ve istîzân buyurulduğu vechile mezkûr İskeçe Kasabası’nın re’s-i kaza ittihâzıyla hükûmet-i mahalliyenin oraya nakl ve tahvîli zımnında ifa-yı muktezâsının nezâret-i müşârunileyhâya ve mahalline bildirilmesi müte‘allik ve şeref-sudûr buyurulan emr u irâde-i seniyye-i hazret-i mülûkâne iktizâ-yı âlîsinden olarak mezkûr mazbata ve melfûfu yine savb-ı sâmî-i âsafîlerine iade kılınmış olmakla ol bâbda emr u fermân hazret-i veliyyü’l-emrindir.

Fî 15 N. sene 1277