Çoban Baba Efsanesi

Vikikaynak, özgür kütüphane

Saygılı köyünde Çoban Baba isminde bir çoban varmış. Bu çoban ermişmiş. Çoban Baba’nın birkaç koyunu, Alakadı ve Karakadı adında iki de köpeği varmış. Çoğu zaman onlarla dağlarda gezermiş. Köylülerden biri Çoban Baba’yı İstanbul kadısına şikâyet ediyor. Kadıya diyor ki, “Bizim köyde bir çoban var, senin ismini köpeklerine koymuş. Alakadı, Karakadı diye çağırıyor.”

Buna çok kızan kadı hemen Çoban Baba’ya name göndermiş, İstanbul’a çağırtmış onu. Çoban Baba İstanbul’a gitmiş. Huzuruna çıkıyor diyor ki: “Beni diledin, ben de geldim.”

Kadı, “Geldin ama benim ismimi köpeklere koymuşsun.” diyor.

Çoban Baba soruyor: -Senin müridin var mı?

-Var.

-Kaç tane?

-20 tane.

-O iki köpek de benim müridim. demiş Çoban Baba. -

Köpekten mürit olur mu?

-Deneyelim bakalım, demiş Çoban Baba. Senin müritler seçebiliyor mu helâlı haramı?

İki kazan yemek yaptırmış kadı, birisi haram, öteki helal maldan. Ayrı tabaklara koymuşlar, Kadı müritlerini çağırmış. “Şu yemekleri yiyin” demiş. Müritleri yemekleri ayırmadan yemişler, çıkıp gitmişler.

Sonra Çoban Baba kadıyı yüksekçe bir yere çıkarmış. Çoban Baba köpeklerine seslenip çağırınca denizde iki köpek kafası görünüyor. Alakadı’yla Karakadı yüzerek geliyorlar. Denizden çıkıyorlar. Kadı şaşırıyor gördüklerine. Çoban Baba köpeklere “Karnınızı doyurun yavrularım, acıkmışsınızdır.” diyor. Köpekler haram tabağa hiç dokunmuyorlar, helal tabağı yiyip bitiriyorlar. Kadı bunları görünce Çoban Baba’ya diyor ki: “Ne sen beni gördün, ne ben seni. Allah işini rast getirsin”

Bundan sonra Çoban Baba İstanbul’dan çıkıp köye geliyor. Sır ayan oldu, daha buralarda durulmaz deyip kıbleye dönmüş, değneğini savurmuş. Değnek on beş kilometre gelmiş, bizim köye düşmüş. Mübarek buraya geliyor, burada ölüyor.

Onun için köyümüzün adı Özalakadı kalmıştır. Mezarının olduğu yerdeki taşta bu köpeklerin ayak izleriyle Çoban Baba’nın çomağının izi vardır.

Bu evliyaya senede bir afat kurbanı keseriz, afat vurmasın diye. Nisan, Mayıs aylarında köylüden para toplanır. Köylü hocayla oraya çıkar. Daha evvelden yapılan hatim orda bağışlanır. Çok zaman boş geçmez. Bir çise geçer. Havada bir bozukluk olur.

Çocuğu olmayanlar da Çoban Baba’yı ziyaret ederler, çocukları olur.

Kaynak: Dağlı, Ahmet (2012). Yapısalcı Açıdan Amasya Efsaneleri (PDF) (Doktora). İzmir: Ondokuz Mayıs Üniversitesi. Erişim tarihi: 2 Nisan 2022. 
Telif durumu:

Bu maddede yer alan eser anonimdir
Anonim eser, sahibinin kim olduğu bilinmeyen/tespit edilemeyen eserdir. Telif hakkı koruması, genellikle eserin sahibinin bilindiği durumlarda geçerli olur. Bu nedenle sahibi bilinmeyen, anonim eserler telif hakkıyla korunmaz, yani kamu malıdır. Yine de, aksi durumun öngörüldüğü hâllerde bu durumun sayfada belirtilmesi ve ilgili telif şablonunun konulması gereklidir. Aksi takdirde Vikikaynak telif hakkı politikasının ihlali söz konusu olabilir ve sayfa silinebilir.