Çökertme'den Çıktım Halil'im'in öyküsü
Çökertme türküsünün kahramanı olan Halil, babası tarafından Van ili, Erçiş ilçesi Bozüyük köyündendir. Ailenin büyükleri önce Van’dan İstanköy’e gelir ve daha sonra da Bodrum Karabağ’da Bekiroğlu Tepesine yerleşirler. Halil’in babası, Demirci Ali Usta burada bir çingene kızı ile evlenir ve Halil dünyaya gelir.
Halil bir namus meselesinden dolayı kız kardeşini öldürdükten sonra kaçak gezmeye başlar. Sık sık İstanköy’e gitmektedir. Bu gidişlerinden birinde düğüne davet edilir. Düğünde iken Halil’i Rumlar ihbar eder ve yakalattırırlar. Sonuçta, Halil yedi yıl hapis yatar. Bu olay üzerine Halil Rumlara diş bilemektedir. Hapisten çıkınca da onlara çok haşin davranır. Böylece Rumlarla Halil arasında bir husumet doğar. Halil, bu arada türküde “Çakır Gülsüm” olarak adlandırılan Hafize (Havse) adlı kadına ilgi duymaya başlar. Halil ilk olarak Gülsüm’ü Karakaya’daki bir düğünden zorla kaçırır. Gülsüm ve annesi, o dönemde Bodrum’um yönetiminden sorumlu Çerkes Kaymakam olarak bilinen Ömer Lütfi Bey’in evinde hizmetkârlık yapmaktadır. Türküde adı geçen İbrahim Çavuş, kolculardandır ve Çakır Gülsüm’ün ilk kocasıdır. Arkadaş olmaları sebebiyle Halil’i devamlı kollamaktadır.
Halil ikinci olarak Gülsüm’ü, Dertlinin Ali’nin Karabağ'daki evinden alarak dağa kaçırıp Yalıkavak karşısındaki Güdür’de bir in bulur ve Gülsüm’le birlikte burada yaşamaya başlar. Bu olaylara kızan kaymakam Ömer Lütfi Bey, Halil’in üzerine Selamoğlu adlı bir kişiyi gönderir. Selamoğlu Halil’i bulur fakat önceden tanıştıkları için kaymakam konusunda Halil’i uyarır. Halil uyarıları dinleyerek buradan kaçar ve Gülsüm’le birlikte Yalıkavak yakınındaki Çökertme’ye gelir. Amacı bir kayıkla adalara kaçmaktır. Rum gemicilerinden “Kosta Paho” (Kosl’lu Paho) ile anlaşır. Rumlarla aralarındaki husumetten dolayı Paho, tayfa Andon vasıtasıyla Halil’leri Çerkes Kaymakama ihbar eder. Kaymakamın emriyle denizden kol kayığı ile kolcubaşı Barka’nın Ali harekete geçer. Ayrıca Paho’nun demir atacağı karaya yakın yerde de Jandarma Komutanı Ömer Çavuş önceden pusuya yatırılır.
Halil’i adalara götürecek kayık yola çıkar. Paho, Halil’i yakalatabilmek için dalgaları bahane ederek Aspat'a gitmeyi teklif eder ve deniz durulunca adalara daha rahat geçebileceklerini söyler. Halil bu teklife inanır. Tekne, Aspat’tan Bitez koyuna gelerek Hırsız Yatağı denilen yere demir atar. Akşam olduğunda teknede içki faslı başlar. Paho, Halil ile Gülsüm’ün içkilerine “Balık Ağası” denilen bir bitkinin sersemletici zehrini koyar. Bu zehirin etkisi ile Halil ile Gülsüm uykuya dalarlar. Ömer Çavuş karada pusudadır. Paho, Halil ile Gülsüm’ü uyuttuktan sonra demir alır ve teknesini yavaş yavaş kıyıya yanaştırmaya başlar. Ömer Çavuş tam kıyıya yanaşmadan tekneye ateş edilmesi emrini verir. Kurşunların kendisine isabet edeceğinden korkan Paho tekneyi tekrar açığa alır. Tam bu sırada kolcubaşı Barka’nın Ali’de kayığı ile Paho’nun teknesini sarar. Paho, Halil’den çekindiği için onu uyandırır. Geçen zaman içerisinde Barka’nın Ali tekneye girmiştir. Halil ile Gülsüm sersemlemiş bir vaziyette güverteye çıkartılırlar. Güvertede Halil’in ayağı kayar. Barkanın Ali, Halil’i bacağından yaralar. Halil yaralı bir vaziyette Bodrum’a getirilir ve kaymakamlık binası önünde karaya çıkartılır. Halk kaymakamlık binası önünde toplanmıştır. O sırada “Kel Mülazım” adı verilen jandarma komutanı “Hükümete karşı gelenlerin sonu budur” gibilerinden konuşma yapar. Halil yaralı bir vaziyette kaymakamlık binası altında bir mahzene atılır. Yarası tımar edilmez. Burada bir süre acı içinde inler. Daha sonra Ömer Çavuş tarafından boğazına çökülerek öldürülür ve sırtındaki elbiseleriyle birlikte alelacele gömülür.
Kaynak: Güven, Merdan (2005). "Türkiye Sahasındaki Hikâyeli Türküler Üzerine Bir Araştırma (Doktora Tezi)" (PDF). Erzurum. 14 Kasım 2020 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi.
|