Vikikaynak, özgür kütüphane
(Vehhabi Destanı sayfasından yönlendirildi)
Vaktine hazırol dayan Vehhâbi
Hicaz'ı görmeğe arzumanım var
Ol Hakk'ın beytine yüzüm sürmeye
Yaradan'la böyle ahd amanım var
Vehhâbi de der ki gelüp yorulma
Mısır kapusunda bir seyranım var
Deryadan karadan dah yetiştim
Arabistan üzerine bir tufanım var
Mehmed Paşam der ki ya bir Yaradan
Kaplanlarum vardır sak ol deryadan
Sen nasıl gelürsün bunda karadan
Seni yolda yırtar kurt kaplanım var
Vehhâbi de der ki işleri sezdim
Bağdat'tan Yemen'e urbanı yazdım
Senden evvel Bağdat valisini bozdum
Acem sınırında bir nişanım var
Mehmet Paşam der ki uludur Yezdan
Öyle lafınızı dinlemezsem ben
İki kral bozdum üçüncüsü sen
Mısır beylerinden çok kurbanım var
Vehhâbi der ki çöllerim kim şahı
Pençeme girenler çıkmaz bir dahi
Bir urbanım zabt eylemiş külahı
Zalü Rüstem gibi Şeyh Osman'ım var
Mehmet Paşam der ki Hakk ile işim
Dahi yanmamışken benim ateşim
Şeyh Osman'ın bozdur zor Delibaş'ım
Mustafa Bey gibi kahramanım var
|
Vehhâbi der ki beni bilmeyen bilemez
Meydana girmeyince yiğit belli olmaz
Harbim bir girdabdır giren kurtulmaz
Amansız zamansız çok çöllerim var
Mahmut paşam der ki müjdecim geldi
Bonapart (a) yetişti Medine doldı
Cidde'yi Mekke'yi Tosun'um aldı
Ahmet Paşa gibi genç aslanım var
Vehhâbi der der ki hasmım arayım
Askerini çöllerde susuz kırayım
Tuttucağım zarrak ile(?) yarayım
Benim bu çöllerde yüz bin kanım var
Mehmed paşam der ki bilürem seni
Askerim kasaptır keser insanı
Eğer su bulunmazsa içerler kanı
Haytalardan bozma çok merdanım var
Vehh âbider ki Osmanlı erişti
Bir ateş püskürdü çöller tutuştu
Yazık urbanıma bir kıran düştü
Ben de bil(e)medim böyle zor düşmanım var
Mehmet Paşa'm der ki açıldı nusret
Vurun gazilerim vermeyin fırsat
Adımızı duysun ol sahip devlet
Sultan Mahmut gibi âdil hanım var
Vehhâbi der ki hele gel hele
Suları zabt itdim kalalar bile
Vehhübi dimeklik kolaydır dile
Benim yer götürümez çok askerim var
|
Mehmet Paşa'm der ki azim cenk kurun
Yöğrük alemdarlar ileri yürün
Diliyle tüfenkçim durmayın vurun
Kelle kesenlere çok ihsanım var
Vehhâbi (de) der (ki)) büyük söyledim buldum
Urbanlar içinde hem rüsvay oldum
Dört yanım kesildi çaresiz kaldım
Ne takadım kaldı, ne dermanım var
Mehmet Paşa'm der ki kaddin bükerim
Kazma vurup temelini sökerim
Urbanların dış denize dökerim
Hindistan'a kadar meydanım var
Vehhâbi de der ki kande kaçayım
Kırıldı kanadım nice uçayım
Bari bir agu ver ben de içeyim
Zulmette kalmışım çok figanım var
Mehmet Paşa'm der ki nasılsın harici
Basra'dan Yemen'e aldın haracı
Şimdi var mı kurtulmanın ilacı
Cismin kaldırmağa bir fermanım var
Vehhâbi de der ki çektiğim zahmet
Var imiş Osmanlıda hakk(a) bir heybet
Aman sahip(i) devlet eyle merhamet
Hakıpaye geldim bir amanım var
Esrâri medh bu cengi bari
Gazi Mehmet Paşa'm sözünün eri
Yazın tevarihe bu çengi bari
Hicaz'ın fethine bir destanım var
|