İçeriğe atla

Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu

Vikikaynak, özgür kütüphane
(211 sayılı kanun sayfasından yönlendirildi)
10/1/1961
Sayı: 10703
Resmî Gazete

KANUN
Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu
Kanun No. 211

Kabul Tarihi: 4/1/1961

 

A) ESASLAR

[değiştir]

I - Tanımlar

[değiştir]

Madde 1 - Türk Silahlı Kuvvetleri: Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri subay, askeri memur, astsubay, erbaş ve erleri ile askeri öğrencilerden teşekkül eden ve seferde ihtiyatlarla ikmal edilen, kadro ve kuruluşlarla teşkilatı gösterilen silahlı Devlet kuvvetidir.

Madde 2 - Askerlik: Türk vatanını, istiklal ve Cumhuriyetini korumak için harp sanatını öğrenmek ve yapmak mükellefiyetidir. Bu mükellefiyet özel kanunlarla vaz`olunur.

Asker: Askerlik mükellefiyeti altına giren şahıslarla (Erbaş ve erler) özel kanunlarla Silahlı Kuvvetlere intisabeden ve resmi bir kıyafet taşıyan şahsa denir.

Madde 3 - Askerler ve rütbeler:

a) Askerler:
1. Er: İhtiyaçları Devlet tarafından deruhte ve temin olunan rütbesiz askerdir.
2. Erbaş: İhtiyaçları Devlet tarafından deruhte ve temin olunan onbaşı ve çavuş rütbelerini haiz askerdir. Askerlik Kanununa göre mükellef bulundukları hizmetleri ifadan sonra hususi kanunlara tevfikan muayyen bir hizmet taahhüdü suretiyle Silahlı Kuvvetlerde vazife gören uzman veya uzatmalı çavuş ve onbaşılar da erbaş sayılır.
3. Astsubay: Hususi kanununa göre Silahlı Kuvvetlere katılan astsubay astçavuştan astsubay kıdemli başçavuşa kadar rütbeyi haiz olan askerdir.
4. Askeri öğrenci: Subay, askeri memur veya astsubay yetiştirilmek üzere muhtelif okul ve üniversitelerde okuyan ve resmi bir kıyafet taşıyan öğrencilerdir.
5. Askeri memur: İdari işlerde, fen ve sanat kollarında vazife gören ve kanuna göre subaylara muadil ve özel bir silsileye tabi bulunan askerdir.
6. Subay: Hususi kanuna göre Silahlı Kuvvetlere intisabeden asteğmenden mareşala (Büyük amirale) kadar rütbeyi haiz olan askerdir.
b) Rütbeler:
1. Erbaşlar:
a) Onbaşı
b) Çavuş
2. Astsubaylar :
a) Astsubay Astçavuş( Yedek astsubay)
b) Astsubay Çavuş
c) Astsubay Kıdemli Çavuş
d) Astsubay Üstçavuş
e) Astsubay Kıdemli Üstçavuş
f) Astsubay Başçavuş
g) Astsubay Kıdemli Başçavuş
3. Askeri memurlar:
a) 8 inci sınıf (Asteğmen muadili)
b) 7 inci sınıf (Teğmen muadili)
c) 6 ıncı sınıf (Üsteğmen muadili)
d) 5 inci sınıf (Yüzbaşı muadili)
e) 4 üncü sınıf (Kıdemli yüzbaşı muadili)
f) 3 üncü sınıf (Binbaşı muadili)
g) 2 inci sınıf (Yarbay muadili)
h) 1 inci sınıf (Albay muadili)
4. Subaylar:
a) Asteğmen( Yedek subay)
b) Teğmen
c) Üsteğmen
d) Yüzbaşı
e) Binbaşı
f) Yarbay Üst subaylar
g) Albay
h) Tuğgeneral (Tuğamiral)
i) Tümgeneral (Tümamiral)
j) Korgeneral (Koramiral) General veya amiraller
k) Orgeneral (Oramiral)
l) Mareşal (Büyük amiral)

Madde 4 - Muhtelif sınıfların rütbe isimlerinin başlarına sınıf vaya meslek ismi konulur.

Madde 5 - Nizam: Tüzükler,kararnameler,yönetmelikler,talimnamelerin ve talimatların hükümleridir.

Madde 6 - Hizmet: Kanunlarla nizamlarda yapılması veyahut yapılmaması yazılmış olan hususlarla,amir tarafından yazı veya sözle emredilen veya yasak edilen işlerdir.

Madde 7 - Vazife: Hizmetin icabettirdiği şeyi yapmak ve menettiği şeyi yapmamaktır.

Madde 8 - Emir: Hizmete ait bir talep veya yasağın sözle, yazı ile ve sair surette ifadesidir.

Madde 9 - Amir: Makam ve memuriyet itibariyle emretmek salahiyetini haiz kimsedir.Bunun emri altındakilere maiyet denir.

Madde 10 - Üst tabiri,rütbe veya kıdem büyüklüğünü gösterir. Ast,üstün rütbece veya kıdemce aşağısında bulunan kimsedir.

Madde 11 - Makam: Her amirin Silahlı Kuvvetlerde temsil ettiği mevkidir.

Madde 12 -

a) Kıta: Görevin yapılması için taktik ve idari birlikleri kapsayan ve bir kumanda altında toplanan teşkillere kıta denir. Taktik birlik: Belli bir kuruluş ve kadrosu olup asli görevi muharebe hareketleri olan bir teşkildir. Taktik birlikler içerisinde bazı idari unsurlar da bulunabilir. İdari birlik: Belli bir kuruluş ve kadrosu olup asli görevi hizmet hareketleri olan bir teşkildir.
b) Karargah: Kumandan veya amirlerin kıta veya kurumlarının sevk ve idarelerinde yardımcı olan bir toplumdur. Karargahlar bir kuruluş ve kadro ile tesbit edilir.
c) Askeri kurum: Kıta ve karargah anlamı dışında kalan askeri hastane, okul, ordu evi, dikim evi, fabrika, askerlik şubesi, ikmal merkezi ve depo gibi askeri tesis ve teşkillerdir.

II - Disiplin

[değiştir]

Madde 13 - Disiplin: Kanunlara,nizamlara ve amirlere mutlak bir itaat ve astının ve üstünün hukukuna riayet demektir.Askerliğin temeli disiplindir.Disiplinin muhafazası ve idamesi için hususi kanunlarla cezai ve hususi kanun ve nizamlarla idari tedbirler alınır.

III- Astın vazifeleri

[değiştir]

Madde 14 - Ast; amir ve üstüne umumi adap ve askeri usullere uygun tam bir hürmet göstermeye,amirlerine mutlak surette itaate ve kanun ve nizamlarda gösterilen hallerde de üstlerine mutlak itaate mecburdur.

Ast muayyen olan vazifeleri,aldığı emri vaktinde yapar ve değiştiremez,haddini aşamaz. İcradan doğacak mesuliyetler emri verene aittir.

İtaat hissini tehdit eden her türlü tezahürler, sözler, yazılar ve fiil ve hareketler cezai müeyyidelerle men olunur.

IV - Amirin vazifeleri

[değiştir]

Madde 15 - Amir; emirlerini maiyetindeki her şahsa verebilir. Vazifelerin zamanında ve tam olarak yapılıp yapılmadığı takip ve yapılmasını temin eder.

Madde 16 - Amir; maiyetine hizmetle münasebeti olmayan emir veremez. Astından hususi bir menfaat temin edecek bir talepte bulunamaz. Hediyesini kabul edemez ve borç alamaz.

Madde 17 - Amir; maiyetine hürmet ve itimat hisleri verir.Maiyetin ahlaki, ruhi ve bedeni hallerini daima nezaret ve himayesi altında bulundurur.Amirin maiyetine karşı daima bitaraflık ve hakkaniyeti muhafazası esastır.

Madde 18 - Amir; maiyetine disiplini bozan fiil ve hareketlerinden dolayı disiplin cezaları verir.Disiplin cezalarının mahiyeti ve verilmesi usulü hususi kanundaki hallere göre tayin ve tespit olunur.

V - Emir

[değiştir]

Madde 19 - Emrin üniforma ile verilmesi lazımdır.Üniformasız olan bir amirin verdiği emirleri onu tanıyanlar yapmaya mecburdur.

Madde 20 - Emirler ast tarafından değiştirilemez.Ancak,ahval ve şerait emri yapılamayacak bir hale koymuşsa veyahut emir verilirken meçhul kalmış sebepler meydana çıkmışsa veya emrin yapılması büyük bir tehlikeyi ve ağır bir zararı da mücip olacaksa ve bütün bu haller karşısında amirden yeni bir emir alınmasına hal ve zaman da müsait değilse;ast mesuliyeti üzerine alarak emri yeni vaziyete uygun bir tarzda değiştirerek yapabilir ve ilk fırsatta emri yapılmayan veya kısmen yapılan amirlere de malümat verilir.

Madde 21 - Emirler,kaideten birbirine bağlı makamlar ve kumandanlar tarafından bir silsile takip edilerek verilir.Müstacel ve zaruri hallerde bu sıraya riayet edilmeden de emir verilebilir.Bu takdirde amir atlanmış olan kademelere en kısa zamanda bilgi verir. Ve böyle bir emri alan astda kendi amirini haberdar der.

Madde 22 - Bir amirin verdiği emir yapılırken daha büyük bir amirden evvelki emre muhalif ikinci bir emir daha alınacak olursa,ikinci emri veren amire evvelki emir bildirilir. Eğer ikinci amir kendi emrinin yapılmasında ısrar ederse bu amirin emri yapılır. Ve birinci amire malumat verilir. Eğer daha büyük amire birinci amirin emrini bildirmeye hal ve zaman müsait değilse vaziyete uygun olan emir kendi mesuliyeti dahilinde yapılır ve amirlere bildirilir.

Madde 23 - Fesat ve isyan halinde bulunan bir kıta, karargah veya askeri kurumda intizamı temin etmek, yağmacılığın önünü almak ve kaçak askerleri çevirmek için bu halleri gören her üst emir ve kumanda işini üzerine almak ile vazifesi ile mükelleftir.

Madde 24 - Disipline aykırı gördüğü her hale müdahaleye ve emir vermeye her üst görevlidir.

B) PERSONEL İŞLERİ

[değiştir]

I - MÜracaatlar

[değiştir]

Madde 25 - Her asker resmi ve şahsi işlerinden dolayı müracaatini söz veya yazı ile en yakın amirinden başlayarak silsile yoluyla yapar. Müracaatlar takip ve tahkik ve bir karara bağlanarak neticesi müracaat sahibine mümkün olan en kısa zamanda mutlaka bildirilir. Ancak; bu müddet hiçbir halde bir ayı geçemez. Birden fazla kimselerin toplu olarak söz veya yazı ile müracaatleri yasaktır.

II - Şikayetler

[değiştir]

Madde 26 - Her asker, gerek hizmete ve gerek zati işlerine ait kanun ve nizamların kendisine vermiş olduğu hak ve salahiyetler her hangi bir surette haksız olarak ihlal edilirse veya ihlal edildiğini zannederse şikayet etmek hakkını haizdir.

Madde 27 - Şikayet söz veya yazı ile en yakın amire yapılır. Eğer bu amirden şikayet olunacaksa bir derece üstündeki amire yapılır.Ve bunun gibi her şikayet edilen amir geçilir. Sözle yapılan şikayetler bir zabıtla tespit olunur.

Madde 28 - Toplu olarak şikayet yasaktır. Bir veya aynı hadise birden fazla şahısların şikayetlerine sebep veya mevzu olursa bunların her biri ayrı ayrı ve yalnız başına şikayet hakkını kullanabilirler.

Madde 29 - Şikayet reddedildiği takdirde, şikayetçiye bu yüzden ceza verilmez. Ancak şikayet ederken şikayetçi bir suç işlemiş veya bir disiplin tecavüzünde bulunmuşsa ayrıca mesul olur.

Madde 30 - Şikayetler ve itirazlar mutlaka tahkik olunarak bir karara bağlanır ve neticesi şikayet edene ve lüzum görülürse şikayet olunana mümkün olan en kısa zamanda bildirilir.Ancak bu müddet hiçbir halde bir ayı geçemez.Adli tahkikata mevzu olan şikayet ve itirazlar hakkında Ceza ve Usul kanunlarındaki hükümler mahfuzdur.

Madde 31 - Bir şikayet üzerine karar vermek selahiyeti,şikayetin müstenit olduğu vaka hakkında şikayet olunana disiplin cezası vermek salahiyetini haiz olan ilk disiplin amirine verilmiştir. 0 amirin vereceği karar aleyhine gerek şikayet eden ve gerekse şikayet olu- nan, mertebeler silsilesi yolu ile daha yüksek amirlere itiraz edebilir.

III- Mükafat ve ceza

[değiştir]

Madde 32 - Disiplinin muhafazası ve hizmete mütaallik hususlarda tekamülü teşvik ve temin için mükafat ve ceza tedbirlerine müracaat olunur. Mükafat ve cezaya ait tedbirler kanun ve nizamlara göre alınır.

IV - İzin

[değiştir]

Madde 33 -

a) Askerlerin izin işleri hususi kanunlara ve nizamlara göre tanzim olunur. Vazifenin bulunmayı icap ettirdiği yerden izinsiz hiçbir asker gündüz ve gece ayrılamaz.

Nöbetçi ve vazifeli olmayan veya kendisine ayrıca hususi bir vazife verilmeyen subay, askeri memur ve astsubaylar günlük mesai veya eğitimin bitiminde vazife mahallinden ayrılabilirler. (Ek: 19/2/1980-2259/1 md.) Ancak subay sınıf okullarında temel eğitimde bulunan subayların günlük çalışma ve okuldan gece izinli ayrılmaları, eğitim ve - öğretim programlarına göre, ayrıca düzenlenecek bir yönetmelikle belirlenir.

b) Kıta, karargah ve kurumlarda günlük çalışma saatleri mevsim, iklim, ahval

ve hizmetin özelliklerine göre bir talimatla tespit edilir. Kıtalarda umumi mesai ve hizmet zamanı kalk borusunda başlar.Gece yoklamasından sonra biter. Karargah ve kurumlarda günlük vazife müddeti en az 6 saattır.

V - Kıyafet

[değiştir]

Madde 34 -

a) Silahlı Kuvvetler mensupları üniforma giyerler. Hizmet esnasında üniformayı giymek mecburidir. Hususi vazifeler sebebiyle hizmet esnasında sivil elbise giymek amirin müsaadesine bağlıdır. Her asker üniformasının şeref ve haysiyetini korumaya mecburdur.

Barlar, genelevler, meyhaneler ile bunlara benzer yerlere askerler üniforma ile giremezler.

b) Subay, askeri memur ve astsubaylar vazife dışında sivil elbise giyebilirler. Sivil elbise ile vazife yerine giriş ve çıkışlar talimatnamede düzenlenir.
c) (Değişik: 9/8/1993 - KHK - 499/35 md.) Subay ve astsubaylar hizmet dışında da resmi veya sivil elbise ile zati tabancalarını göze görünmeyecek şekilde taşıyabilirler.
d) (Değişik: 4/7/1988-KHK-336/1 md.; Aynen Kabul: 7/2/1990-3612/42 md.)

Üniformanın şekilleri Milli Savunma Bakanlığınca tespit olunur. Kıyafet kavramı içinde olan el, yüz ve saç, tuvaletlerinde sadelik esastır. Favori, biş,sakal ve bıyık bırakılamaz. Hangi hallerde, görevlerde, zamanlarda ve kimler hakkında yukarıdaki kayıtlama ve kısıtlamaların uygulanmayacağı Genelkurmay Başkanınca belirlenir.

e) Silahlı Kuvvetler mensupları şekil ve kullanma tarzı talimatnamede gösterilen hüviyet kartlarını resmi ve sivil olarak her zaman Üzerlerinde bulundurmaya mecburdurlar.

C) UMUMİ VAZİFELER

[değiştir]

Madde 39 - Silahlı Kuvvetlerde askeri eğitim ile beraber ahlak ve maneviyatın yükseltilmesine ve milli duyguların kuvvetlendirilmesine bilhassa itina olunur.

Madde 44 - Askerler her zaman ve her yerde birbirlerini selamlamaya mecburdurlar. Bunun tatbik tarzı talimatnamede gösterilmiştir.

D) GARNİZON KUMANDANLIĞI

[değiştir]

Madde 45 - Garnizon; içinde ve civarında yerleşmiş kıta, karargah veya askeri kurum bulunan meskün yerlere denir. Garnizonların hudutları, talimatnamede belirtilecek esaslar dahilinde tesbit olunur.

Madde 46 - Garnizonlarda garnizon kumandanlığı görevi, garnizonda mevcut kıta, karargah ve kurumların kumandan ve amirlerinin rütbe kıdem ve sınıfları gözönüne alınarak aşağıdaki esaslar dahilinde tepit olunur.

a) Tümen ve daha büyük (Deniz ve havada eşidi) kıtalar ile askeri kurumların bir arada bulundukları büyük garnizonlarda en büyük kıta kumandanı garnizon kumandanıdır.
b) (Değişik: 16/10/1981-2537/1 md.) Tümenden daha küçük kıtalarla askeri kurumların (Deniz ve Havada eşidi) bir arada bulundukları garnizonlarda rütbe ve kıdemce büyük olan kıta komutanı, garnizon komutanıdır. Ancak,bulunan Kıta Alaydan (Deniz ve Havada eşidi) küçük ise kıta komutanlığı durumuna bakılmaksızın rütbe, kıdem ve sınıf gözönünde bulundurularak ileride olan subay garnizon komutanıdır.
c) (Değişik: 16/10/1981-2537/1 md.) Jandarma kıta komutanları ile kurum amirlerine de garnizon komutanlığı görevi verilir.(a) ve (b) fıkralarının uygulanmasında: Jandarma seyyar ve eğitim birlikleri ile il jandarma alay, ilçe Jandarma bölük, Jandarma komando ve Jandarma asayiş komando birlikleri kıta; Jandarma okulları ile diğer Jandarma kuruluşları kurum sayılır.

Madde 47 - Garnizon kumandanı garnizona dahil bütün kıta ve askeri kurumların disiplin amiridir. (Değişik: 19/2/1980-2259/2 md.) Garnizon Komutanlığına ait hizmetler, sivil makamlarla olan ilişkiler,Cumhurbaşkanı ile Devlet büyüklerinin garnizona gelişlerinde alınacak güvenlik önlemleri ve emekli orgeneral-oramiraller ile garnizonda bulunan emekli veya muvazzaf diğer askeri şahısların güvenliklerine ilişkin hususlar, Milli Savunma ve İçişleri Bakanlarınca müştereken hazırlanacak bir yönetmelikte gösterilir.

(Ek: 17/6/1992 - 3810/1 md.) Koruma hizmeti ile görevlendirilen asker kişiler, karakol, karakol nöbetçisi ve devriye sıfat ve yetkilerine sahiptir. Koruma görevlileri bu Kanunun, 2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanununun ve diğer kanunların silah kullanmayı öngördüğü hal ve şartlardan herhangi birinin tahakkuku halinde silah kullanmaya yetkilidir. Bunlar, korudukları kişiye karşı silahlı bir saldırıya teşebbüs edilmesi halinde doğruca ve duraksamadan hedefe ateş edebilirler.

Madde 48 - Büyük garnizonlarda (Tümen ve eşidi askeri kurumlar ile daha büyük kıta ve kurumların bulunduğu yerlerde) garnizon kumandanları, oradaki kıta kumandanları rütbece kendisinden sonra gelen birine garnizon kumandanlığını devredebilir.

Madde 49 - Garnizon kumandanları garnizona ait her türlü hususatta mıntıkasında bulundukları tümen, kolordu ve ordu (Deniz ve Havada eşidi) kumandanlıklarına bağlıdırlar.

Madde 50 - Yukarıdaki maddelerde belirtilen hükümler dışında veya istisnai haller karşısında garnizon kumandanlığı görevinin hangi kıta kumandanı veya kurum amiri tarafından yapılacağı Genelkurmay Başkanlığınca düzenlenir.

E) KIŞLALARDA, KONAK VE ORDUGAHLARDA KUMANDANLIK

[değiştir]

Madde 51 - Kışla: Askerin barındırıldığı ve hizmet gördüğü tek bir bina veya toplu halde bulunan muhtelif binalar ile bunların müştemilatından olan diğer binalar ve arazidir.

Karargah ve askeri kurumlar ile Deniz Kuvvetleri teşkilatında bulunan gemiler gibi askeri tesisler de kışla olarak mütalaa edilir.

Konak: Askerlerin hazar ve seferde muvakkat bir zaman için meskün yerlerde yerleşmesidir.

Ordugah: Askerlerin muvakkat bir zaman için açıkta çadır veya baraka ve zeminliklerde yerleştirildiği sahaya denir.

Madde 52 - Müstakil olarak bir kışla, konak veya ordugahta bulunan bir kıta veya askeri kurumun kumandan veya amiri aynı zamanda bu yerlerin kışla, konak veya ordugah kumandanıdır. Muhtelif birlik ve kurumların bir arada bulunduğu kışla, konak ve ordugahlarda kumandanlık en büyük rütbeli kumandan veya amire aittir.

Madde 53 - Her kışlada kışla binaları ve teşhizatının daima iyi bir halde bulunmasını temin etmekle görevli bir subay veya astsubay bulunur. Buna kışla subayı denilir. Bu vazifenin kimin tarafından yapılacağı kadrolarda ve talimatlarda gösterilmemişse kışla kumandanı,emrindeki subay veya astsubaylardan birine bu görevi verir.

Madde 54 - Tümen (Dahil) daha yukarı kıta kumandanları ve eşidi kurum amirleri kışla kumandanlığı görevini rütbece kendisinden sonra gelen birine devredebilir.

F) YOKLAMALAR

[değiştir]

Madde 55 - İnsan ve hayvan mevcutlarını anlamak, bunlardan ve silah, malzeme ve eşyada bir vukuat olup olmadığı haberini almak maksadı ile kıta, karargah ve kurumlarda biri sabah, diğeri akşam, üçüncüsü de gece olmak üzere günde üç defa yoklama yapılır. Yoklamaların şekli ve yapılış tarzı talimatnamede gösterilir.

Madde 56 - Kati bir lüzum görülürse, muayyen yoklamalardan başka kışla kumandanı tarafından verilecek emir üzerine de yoklama yapılabilir. F- YOKLAMALAR

Madde 263 - Yoklamalar, aşağıda yazıldığı gibi yapılır.

1 - Sabah yoklaması : Kalk borusundan sonra manga kumandanları tarafından manga erbaş ve erlerinin kılık kıyafet ve temizlik muayeneleri yapılır. Aynı zamanda her erde kendilerine verilmiş silah ve vasıtalarla teferruatından, eşya, teçhizat ve malzemeden bir noksanları ve sıhhatlarinda bir bozukluk olup olmadığı sorulur ve görülür. Bundan sonra erbaş ve erler toplanarak bölük nöbetçi astsubayının nezaretinde kıta kadrosunda bulunanların isimleri okunmak, hayvanlar, araçlar, silah ve teçhizat sayılmak suretiyle koğuşlarda, ahırlarda ve garajlarda yapılır; mevcut olanlar olmayanlar sebepleriyle bir kağıda işaret olunur. Manga kumandanları, bu malûmatı topladıktan sonra nöbetçi çavuşuna, nöbetçi çavuşu da nöbetçi astsubayına, nöbetçi astsubayları da bölük nöbetçi subayına haber verirler. Bölük nöbetçi subayı ayrıca vukuat raporunu bölük kumandanına da söz veya yazı ile bildirir. Bölük nöbetçi subayı tabur veya alay nöbetçi subayına ve o da nöbetçi amirine bildirir. Bu suretle yapılacak sabah yoklaması neticesine göre bölüğün insan ve hayvan mevcudu, birliğin levazım heyetince tanzim edilecek günlük tabelaya esas olmak üzere bölük yoklamasına geçirilir ve sabah talimine çıkmazdan evvel bölük kumandanına tasdik ettirilir ve ilgili şubeye gönderilir. Bölük kumandanına verilecek vukuat raporuna yazı ile yapılan her türlü müracaat ve şikayetler bağlanır, ağızdan yapılan müracaatlar dahi rapor sunulurken söylenir. Karargah, birlik ve kurumlarda vazifeye başlamadan evvel subay, astsubay ve sivil personelin yoklamaları yapılıp ilgili amire bildirilir.

2 - Akşam yoklaması : Güneş batmadan evvel nizam karakolundan verilen boru işareti üzerine borazanlar ve varsa mızıka tarafından yoklama havası çalınır, birlikler toplanma yerine silâhlı olarak gelirler ve merasim duruşu dururlar. Nizam karakolu ile hazır kıta ayrı olarak sağ başta bulunur.

Kıtalar selam vaziyeti alırlar. İstiklâl marşı okunur, sonra yoklama başlar yoklama neticesini bölük nöbetçi astsubayları, bölük nöbetçi subayına, bölük nöbetçi subayı da tabur veya alay nöbetçi subayına, o da nöbetçi amirine gelip sözle veya yazı ile arz ederler. Nöbetçi âmiri tarafından günlük emirler muhteviyatında kıtaya tebliğ edilecek varsa bildirilir. Bundan sonra bir geçit resmi yapılarak yoklamaya nihayet verilir.

3 - Gece yoklaması : Yat borusundan evvel koğuşlar, ahırlar ve garajlar içinde bölük nöbetçi astsubayları tarafından yapılır. Netice silsile yolu ile nöbetçi amirine bildirilir.

Madde 264 - Bölük kumandanları aldığı vukuat raporunu gözden geçirir, üst makama arzedilmesine lüzum gördüklerini ve halli kendi salâhiyeti dışında olan bölük personelinin yazı ile olan müracaatlarını bağlayarak muayyen vaktinde takdim eder.

Madde 265 - Tabur ve benzer kumandanı müracaat, şikayet, ceza ve saire gibi hususattan kendi salâhiyetinde olanların icabına bakar yetkisi dışında olanları muhtevi olmak üzere hazırlatacağı tabur ve benzeri vukuat raporunu bir derece daha büyük kumandana takdim eder.

Madde 266 - Her kumandan kışlaya geldiği zaman; maiyetindeki bir derece ast kumandanları birlikte giderek ağızdan rapor verirler.

Madde 267 - Nöbetçi amirleri, nöbeti esnasındaki durumu bir raporla kumandanına bildirir.

Madde 268 - Vukuat raporunu takdim zamanı bölüklerden müstakil ve müfrez taburlarda tabur ve benzeri kumandanına ve alay (Deniz ve havada benzeri) kumandanına en geç saat on ikide varacak şekilde hesap edilerek tâyin edilmelidir. Derhal haber vermesi icap eden vak'alar hemen haber verilir.

Madde 269 - Yukarıda gösterilen yoklamaların haricinde kati bir lüzum hasıl olursa birlik ve kurum âmirinin birlik, kurum ve nöbetçi âmirinin emirleriyle de yoklama yapılır.

Madde 270 - Gemilerde yoklamalar (Taburlar) :

1 - Gemilerde sabah, akşam ve geceleri personelin veya yalnız astsubaylarla, erbaş ve erlerin yoklama için tabura alınmalarını nöbetçi subayı sağlar.

Yoklamalar, personel mevcudunu anlamak ve insan, silah ve malzemede bir vukuat olup olmadığını anlamak için yapılır.

2 - Sabap taburu : Günlük vakit cetveline göre yapılır. Nöbetçi subayı bölümlerin kıdemli astsubayından mevcut alır ve personeli temizlik yerlerine dağıtır. Bölüm subayları da bataryalarını dolaşarak kontrol ederler.

Müracaat ve eğitim taburu :

a. Günlük eğitime başlamadan önce yapılır. Gemi subayları ile bütün personel bu taburda bulunurlar. Bölüm subayları tarafından personelin kılık, kıyafet ve temizlik muayeneleri yapılır, müracaatlar dinlenir ve bölüm âmirlerince müracaatlar yerine göre ikinci kumandana arzedilir.

b. Bu tabur, seyirde ve fırtınalı havalarda tehir edilebilir. Ancak üst üste üç günden fazla tehiri caiz değildir.

c. Gemi günlük mevcudu taburdan sonra baş polis marifetiyle gemi ikmal subayına veya iaşe astsubayına verilir.

d. İkinci kumandan müracaatlardan sonra günlük eğitimin izahını yapar. Sonra personeli eğitime ve hizmete sevkeder. Gemi kumandanına bilgi verir.

3. Akşam taburu : Saat 16.30 da yapılır. Mevcut ve vukuat raporları alınır. Bundan sonra izinli vardiya subay ve astsubayları gemiden ayrılabilirler.

4. Gece taburu : Armaburandadan evvel gemi nöbetçi subayı tarafından yapılır. Yoklama mevcudu alınır ve ikinci kumandana arz edilir. Sonra erat yatırılır.

Gemi kumandanı lüzum gördüğü ve istediği zaman ayrıca yoklama yaptırabilir.

G) SAĞLIK İŞLERİ

[değiştir]

I - Genel

[değiştir]

Madde 57 - Silahlı kuvvetler sağlık işlerinde askerlerin fizik ve moral durumlarını takip ve koruyucu tababetin tatbikı esastır. Bu hizmetin yürütülmesinden ve görülmesinden kıta kumandanları veya kurum amirleri ile bunların tabipleri sorumludur.

Madde 58 -

a) Hastalanan askerlerin muayene ve tedavileri kendi kıta ve kurumlarının kadrolarında gösterilen tabiplerince yapılır.
b) Kadroda gösterilen tabip mevcut değilse oradaki diğer kıta veya askeri kurumların tabiplerinden biri, yoksa mahalli askeri hastane tabiplerinden biri, askeri hastane bulunmuyorsa sırası ile hükümet, belediye veya resmi vazifeli sivil tabiplerden biri, bunlar da mevcut değilse serbest çalışan sivil tabiplerden biri, kıta veya kurum tabibi olarak görevlendirilir.
c) Kıta veya askeri kurum tabibi olarak görevlendirilen serbest çalışan sivil tabiplerin ücretleri mukavelesine göre Milli Savunma Bakanlığı veya Jandarma Genel Kumandanlığı bütçelerinden ödenir.
d) Hastanın veya tabibin nakli için askeri vasıtalardan istifade mümkün olmadığı hallerde diğer sivil nakil vasıtalarından faydalanılır ve masrafı Milli Savunma Bakanlığı veya Jandarma Genel Kumandanlığı bütçelerinden ödenir.

Madde 59 - Kıta veya askeri kurumunun bulunduğu yerden başka bir yerde hastalanan askerler hastalıklarını, oranın garnizon veya merkez kumandanlığına haber verirler. Garnizon veya merkez kumandanı lüzumu halinde hastanın nezdine tabip göndermeye, icabediyorsa hastayı askeri bir hastaneye, yoksa başka hastaneye naklettirmeye mecburdur. Askeri garnizon veya merkez kumandanlığı bulunmayan yerlerde hastalananlar, mahallin hükümet veya belediye tabibine müracaat ederler. Bunların muayene ve tedavileri, icap ediyorsa hastanın askeri bir hastaneye buna imkan yoksa başka hastaneye sevki bu tabipliklerce sağlanır. Hastanın askeri bir hastaneye yatırılması halinde yol masrafı başka hastaneye yatırılması halinde bütün nakil,muayene ve tedavi masrafı Milli Savunma Bakanlığı veya Jandarma Genel Kumandanlığınca ödenir. Hasta raporları garnizon kumandanlıkları, yoksa mahalli mülki amirliklerince hastanın amirine gönderilir. KANUNLAR, ŞUBAT 1991 (Ek-7)

II - Hastalanan ve ölen er ve erbaşlar (1)

[değiştir]

Madde 60 - Hastalananlar hastalıklarını derhal amirlerine haber vermeye mecburdur. Hastalanan bunu yapmazsa en yakın amiri tarafından haber verilir. Hasta acil vakalarda derhal, diğer hallerde vizite zamanında tabibe gösterilir. Mesai saati haricinde hastalananlar nöbetçi tabibine gösterilir. Tabibin lüzum gördüğü erbaş ve erler hastaneye gönderilir. Acil hallerde en seri vasıtadan istifade edilir. Hastaneden dönenler kıta veya askeri kurum tabi- bine gösterilir. (Ek: 15/10/1980-2318/2 md.) Barışta, er ve erbaşların yurt içinde ve dışında ölümleri halinde cenaze giderleri ile cenazenin nakli, istenilen yere götürülmesi veya getirilmesi gideri, ilgili bakanlıklar bütçelerinden ödenir.

Madde 61- (Değişik:23/7/1999-4418/2 md.) Erbaş ve erlerin kıta ve askeri kurumlara katılış ve ayrılışlarında genel sağlık muayeneleri yapılır. Bu muayeneler ilk altı aylık devrede üç ayda bir, bundan sonraki devrede altı ayda bir olmak üzere tekrarlanır. Muayenelerin neticeleri sağlık fişlerine kaydedilir. Komutan ve amirler bu muayene neticelerine göre personelin sağlık durumunu takip ve kontrol ederler. === III - Hastalanan subay, askeri memur, astsubaylar ile emeklileri ve bunların aileleri:===

Madde 62 - Hastalanan subay, askeri memur ve astsubaylar hastalıklarını biz- zat yahut yazı ile veya başka bir vasıta ile amirlerine bildirmeye mecburdurlar. Amirler de hasta haberini alınca kıta veya kurum tabibini, yoksa 58 inci maddenin (b) fıkrası gereğince vazifelendirilen tabibi hastanın nezdine gönderir.

Madde 63 - Müstacel vakalarda hasta, durumu amirine bildirmekle beraber yakınsa kendi kıta veya askeri kurum tabibine, değilse sırası ile, civardaki diğer kıta veya askeri kurum tabibine, askeri hastane tabibine, Hükümet veya belediye tabibine ve ancak bunlardan hiçbiri mevcut değilse serbest çalışan bir sivil tabibe müracaat edebilir. Serbest çalışan sivil tabibe müracaat zarureti hasıl olduğu takdirde muayene,tedavi ve nakil masrafı hastanın kendine aittir.

Madde 64 - Hastalık hakkındaki rapor hastayı muayene ve tedavi eden tabip veya tabipler veyahut müessese baştabipleri tarafından hastanın amirine gönderi- lir.

Madde 65 - Hastalık raporunu alan amir keyfiyeti bir derece yukarı amirine arz eder. 24 saatten fazla hasta olanların durumu kıtalarda tümen, (Deniz ve Havada eşidi birlik) kumandanlıklarına kadar, karargah ve askeri kurumlarda bir derece yukarı amire bildirilir.

Madde 66 -

a) Subay, askeri memur ve astsubayları askeri tabip ve mütehassıslar kıta, kurum, hastane ve meskenlerinde her zaman ücretsiz olarak muayene ve tedaviye mecburdurlar. Bunların askeri hastanelerde yatırılarak tedavileri halinde hiçbir suret ve maksatla ilaç, iaşe ve malzeme bedeli alınmaz. (Değişik: 22/11/1990-3683/1 md.) Hastanelere yatırılmayıp ayakta veya meskende muayene ve tedavi edilenlerin, sağlık karnesine sahip aile fertleri dahil,tedavi için gerekli malzeme ve reçete muhteviyatı kıt`a, askeri kurum veya hastanece aynen verilir. Malzeme ve reçete muhteviyatının mevcut olmaması halinde bedeli, Milli Savunma Bakanlığı veya Jandarma Genel Komutanlığı veyahut da Sahil Güvenlik Komutanlığı bütçesinden nakden ödenir. Her iki halde de kullanılacak ilaç bedelinin % 20`si sağlık karnesi sahibi tarafından karşılanır. Ancak, 70inci madde kapsamında kalan hak sahipleri bakımından bu oran % 10 olarak uygulanır. Bu hüküm tatbikat ve manevralarda askeri personele, savaş halinde ise tüm askeri personele ve sağlık karnesi hakkına sahip olan aile mensuplarına uygulanmaz. Ayrıca, resmi sağlık kurulu raporu ile belirlenen; tüberküloz, kanser, kronik böbrek, akıl hastalıkları, organ nakli ve benzeri uzun süreli tedaviye ihtiyaç gösteren hastalıkların ayakta veya meskende tedavileri sırasında kullanılmasına lüzum gösteren ilaçlardan, hayati önemi haiz oldukları Milli Savunma Bakanlığınca tespit edilecek olanların bedellerinin tamamı kurumlarınca karşılanır.(Değişik:23/7/1999-4419/1 md.) Her türlü tedavi halinde ihtiyaç görülecek gözlük, işitme cihazı, protez, suni aza, korse ve sair malzemeler ile görevli personelden, görevin icrası sırasında veya görevin icrasından dolayı bir uzvunu veya duyusunu tamamen veya kısmen kaybedenlerin rehabilitasyonu ile bu uzuv ve duyularla ilgili ihtiyaçlarını karşılayacak her türlü cihaz ve sistemler, Milli Savunma Bakanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı tarafından aynen temin edilir veya bedelleri, anılan Bakanlık ya da Komutanlık bütçelerinden ödenir.
b) Bu şahısların yurt içinde ve dışında ölümleri halinde cenaze masrafı ile

cenazenin nakli arzu edilen yere götürülmesi ve getirilmesi masrafı Milli Savunma Bakanlığı veya Jandarma Genel Kumandanlığı bütçelerinden ödenir.

c) Kumandan veya askeri kurum amirleri ve bunların muvafakati ile tabipler

sağlık durumunun kontroluna lüzum görülen subay, askeri memur ve astsubayları muayeneye tabi tutabilirler. Ayrıca her subay, askeri memur ve astsubay azami üç senede bir sağlık kurulu muayenesine tabi tutulur.

d) Yabancı devletler Silahlı Kuvvetler mensupları, karşılıklı anlaşmalar

mevcut ise Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları gibi muameleye tabi tutulurlar.

Madde 67 - Tabip raporu ile mütehassıs tabiplerin müşahedesi altında tedaviye muhtaç görülen subay, askeri memur ve astsubayların tedavileri askeri sağlık kurumları olmayan yerlerde diğer resmi sağlık kurumlarında, bunlar da yoksa özel sağlık kurumlarında yapılır. Yol ve bütün tedavi masrafları Milli Savunma Bakanlığı veya Jandarma Genel Kumandanlığı bütçelerinden ödenir.

Madde 68 -

a) (Değişik: 29/7/1998-4375/1 md.) Gülhane Askeri Tıp Akademisi Profesörler Kurulu raporu ile yurtiçinde tedavilerinin mümkün olmadığı tespit edilen subay, askeri memur, astsubay, uzman jandarma ve uzman erbaşlar ve bunların eşleri, bakmakla yükümlü bulundukları ana, baba ve aile yardımına müstehak çocukları ile erbaş ve erler tedavi için yurtdışına gönderilirler. Bunların harcırahları ve tedavi giderleri, Milli Savunma Bakanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı veya Sahil Güvenlik Komutanlığınca ödenir. Ancak, yukarıda belirtilen rapor, Milli Savunma Bakanlığı veya İçişleri Bakanlığının onayı ile tekemmül eder.
b) (Değişik: 22/11/1990-3683/2 md) Sürekli veya geçici görev, tahsil, kurs,

staj, dil öğrenimi veya bilgi, görgü ve ihtisaslarını artırmak maksadıyla yurtdışına gönderilen subay, askeri memur ve astsubaylar, hastalanmaları halinde bulundukları mahallerdeki sağlık kurum ve kuruluşlarında muayene ve tedavi olabilirler. Bunların muayene ve tedavi masrafları sağlık kurum veya kuruluşlarından alacakları ve askeri ataşelikler veya konsolosluklarca tasdik edilen faturalara istinaden Milli Savunma Bakanlığı veya Jandarma Genel Komutanlığı veyahut da Sahil Güvenlik Komutanlığı bütçelerinden ödenir. Bunlardan; tüberküloz, kanser,kronik böbrek, akıl hastalıkları, organ nakli ve benzeri uzun süreli tedaviye ihtiyaç gösteren hastalıklara yakalandıkları resmi sağlık kurulu raporu ile belirlenenler hariç olmak üzere, tedavileri ayakta veya meskende yapılanlar için kullanılacak ilaç bedellerinin % 20`si hasta tarafından ödenir. İlaç bedellerine katılma yükümlülüğü, tatbikat ve manevralarda askeri personele, savaş halinde ise askeri personele ve bunların sağlık karnesi alma hakkına sahip olan aile fertlerine uygulanmaz.

c) Dış memleketlerdeki tedavi müddeti iki yılı geçemez. Bu müddet içinde acil haller müstesna raporda gösterilen hastalıktan başka yapılan tedavilerin masrafı ödenmez.Ve bu tedaviler için müddet uzatılmaz.

Tedavi süresi altı ayı geçtiği takdirde ilgili yabancı sağlık kurumundan ve tedavinin devamı zaruretini gösteren rapor, mezkür kurum tarafından ataşelik kanalı ile Milli Savunma Bakanlığı veya Jandarma Genel Kumandanlığına gönderilir. Müteakip altı ayda bir aynı ameliye tekrarlanır.

Madde 69 - Subay, askeri memur ve astsubayların aileleri;

a) Bu kanunun 59,63 ve 66 ncı maddenin (a) ve (b) fıkraları, 67 nci madde ve

68 inci madde (b) fıkrası (Yalnız daimi vazife ile gidenlerin aileleri) hükümle- rinden istifade ederler.

b) (Değişik: 22/11/1990-3683/3 md.) Bu Kanunun tatbikatında aile tabiri

içine giren eş, usul, füru, erkek ve kızkardeşler, evlat edinen ve evlatlık ile üvey çocuklar aşağıda gösterilmiştir.

1. Eş: Subay, askeri memur ve astsubayların karıları (kadın subaylar için

kocalar) ile ölümleri halinde dul maaşı alabilen karıları (kadın subaylar için kocalar).

2. Usul: Subay, askeri memur ve astsubayların hayatta bulundukları müddetle

mukayyet olmak üzere; yardım etmediği takdirde zarurete düşecek ve bu sebeple infak ve iaşesinin kendisine ait olduğu şekli ve esasları yönetmelikte belirtilecek bir beyan ile tespit edilen ana, baba ve büyük ebeveynler ile subay, askeri memur ve astsubayların ölümleri halinde bu kişilerden kendilerine dul ve yetim maaşı bağlanabilecek ana ve babaları.

3.Füru: Subay, askeri memur ve astsubayların ortaöğrenim yapmakta olan 20, yükseköğrenim yapmakta olan 25 ve bunların dışında 19 yaşını doldurmamış ve evli olmayan erkek ve kız çocukları ile evli olmayan ve yardım edilmediği takdirde muhtaç duruma düşecek olan kız çocukları ile yaşları ne olursa olsun malul ve muhtaç erkek çocukları ve subay, askeri memur ve astsubayların ölümleri halinde bu kişilerden kendilerine yetim aylığı bağlanabilen erkek ve kız çocukları.
4. Erkek ve kız kardeşler: Subay, askeri memur ve astsubayların hayatta bulundukları müddetçe yardım etmedikleri takdirde zarurete düşecek çalışamaz durumda bulunan, infak ve iaşesinin üzerine vacip olduğu şekli ve esasları yönetmelikte belirtilecek bir beyanla tespit edilen erkek ve kız kardeşleri.
5. Evlat edinen ve evlatlık: Subay, askeri memur ve astsubayların evlatlık

rabıtasının devam etmesi şartıyla; usul ile ilgili 2 numaralı alt bentteki esas- lara tabi evlat edinenleri ve füru ile ilgili 3 numaralı alt bentteki esaslara tabi bulunan evlatlıkları.

6. Üvey çocuklar: Subay, askeri memur ve astsubayların bakmakla yükümlü oldukları ve füru ile ilgili 3 numaralı alt bentteki esaslara tabi bulunan üvey erkek ve kız çocukları.
c) Aile efradının muayene ve tedavileri için talimatnamede gösterilen resmi

vesaikin gösterilmesi şarttır.

Madde 70 - (Değişik: 12/12/1991-KHK-469/1md.; Değiştirilerek kabul:17/6/1992 - 3810/2 md.) Subay, askeri memur, astsubay,uzman jandarma ve Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli 657 sayılı Kanuna tabi memur emeklileri ile,bunların 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre sağlık hizmetlerinden yararlanabilecek aile fertleri ve dul ve yetimleri, harp ve vazife malullüğünü gerektiren sebeplerden dolayı ölen yedek- subay, erbaş ve erlerin aylık almaya müstehak dul ve yetimleri, harp ve vazife malulü yedeksubay, erbaş ve erlerle bunların 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre sağlık hizmetinden yararlanabilecek aile fertleri ile dul ve yetimleri, Emekli Sandığı tarafından vazife malüllüğü aylığı bağlanan ve bu nedenle okullarından ilişiği kesilen harp okulları, üniversite ve yüksekokullar ile Gülhane Askeri Tıp Akademisi Komutanlığına bağlı fakülte ve yüksekokullarda öğrenimde bulunan askeri öğrenciler ve astsubay sınıf okulu öğrencileri ile 5434 sayılı Kanun hü- kümlerine göre sağlık hizmetlerinden yararlanabilecek aile fertleri, bunların vazife malullüğünü gerektiren sebeplerden dolayı ölümleri halinde sağlık hizmetlerinden yararlanabilecek aile fertleri, askeri sağlık kurum ve kuruluşları yanında diğer resmi sağlık kurum ve kuruluşlarından da yararlanırlar.Bunların tedavi giderleri Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığınca ilgili mevzuat hükümlerine göre karşılanır ve sağlık karneleri Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı tarafından verilir.

H) HAYVANLARA AİT BAKIM VE HİZMETLER

[değiştir]

Madde 71 - Hayvanların bakımı,barındırılması,yedirilmesi ve sağlığı dikkatle temin edilecek önemli bir vazifedir. Bunlar talimatnamesine tevfikan yapılır.

Madde 72 - Hastalanan hayvanlar derhal kıta veya kurum veteriner hekimine bildirilir. Askeri veteriner hekim bulunmıyan yerlerde hasta hayvanların muayene ve tedavisi Hükümet veteriner hekimleri tarafından yapılır. Bu da yoksa serbest sivil veteriner hekim temin edilir.

Madde 73 - Subayların zati binekleri askeri veteriner hekimler tarafından parasız olarak muayene ve tedavi edilir. Bunların gerek hayvan hastanelerinde ve gerekse sivil veteriner hekimler tarafından tedavi edilmeleri halinde yem, ilaç, yer ve malzeme masrafları Milli Savunma Bakanlığı bütçesinden ödenir.

İ) RÜTBE SAHİPLERİNİN VAZİFELERİ

[değiştir]

Madde 74 - Hangi rütbe sahibinin hangi birlik ve askeri kurumda ne gibi vazife alacağı kadrolarda tespit edilir.

Madde 75 - Her rütbe sahibi, kanunların, nizamların ve amirlerin kendisine tahmil ettiği bütün hizmet ve vazifeleri öğrenmeye, vazifeli olduğu yerlerde öğretmeye ve bu hizmet ve vazifeleri eksiksiz yapmaya ve takip ederek yaptırmaya ve daima ve her yerde disiplini tesis ve muhafazaya ve maiyetini yetiştirmeye ve astın şahsi teşebbüsünü inkişaf ettirmeye ve kendisine teslim olunan silah, araç, gereç ve sair bütün askeri eşyayı, yapıları ve ağaçları ve hayvanatı korumaya memur ve mecburdur. Her rütbe sahibinin bu maddeye göre vazifeleri de talimatname ile gösterilir.

J) ASKERLİKTE NÖBET HİZMETLERİ

[değiştir]

I - Genel

[değiştir]

Madde 76 - Nöbet; askerlikteki müşterek hizmetlerin yapılmasını ve devamını sağlamak maksadı ile bu hizmetlerin belli bir sıra ve süre ile subay, askeri memur, astsubay, uzman jandarma, uzman erbaş, askeri öğrenci, erbaş ve erler ile Silahlı Kuvvetler Teşkilatı içinde vazifeli olan sivil şahıslar tarafından yapılmasıdır.

Nöbetçi: Nöbet hizmetinin yapılması için görevlendirilen şahıstır.

Madde 77 - Kıtalarda, karargahlarda ve askeri kurumlarda nöbet hizmetine tabi tutulacak personelin kimler olacağı, nöbet hizmetlerinin yapılış tarzı ile şekli ve nöbetçilere ait vazifeler talimatname ile tayin ve tespit olunur.

II- Karakol, karakol nöbetçisi ve devriye

[değiştir]

Madde 78 -

a) Karakol: Hazarda ve seferde emniyet, muhafaza disiplin ve gözetleme maksatları ile konulan ve bir amir emrinde bulunan silahlı bir kısım askerdir.
b) Karakol nöbetçisi: Aynı maksatlarla bir karakoldan veya her hangi bir suretle çıkarılan ve bir yere konulan ve belli bir talimatı ve mıntakası bulunan silahlı tek veya çift er veya erbaşlardır.
c) Devriye: Hazar ve seferde aynı maksatlarla muayyen bir mıntakada gezerek vazife gören çift veya daha ziyade silahlı askerdir.

Madde 79 -

a) Her bir askeri kıta ve kıtası bulunan karargah ve askeri kurumlar nerede bulunursa bulunsun subay veya astsubay kumandasında bir nizam karakolu çıkarmaya mecburdurlar. Bu nizam karakolunun vazifesi yakın emniyet, gözetleme, muhafaza ve disiplindir. Bunun kuvveti çıkaracağı devriye ve karakol nöbetçilerinin adedine göre hesabolunur. Uzak emniyet ileri karakollara aittir. Nizam karakol personeli seferi teçhizatlı ve silahlı bulunur.
b) Eğer bir kışlada, konakta veya ordugahta başka başka sınıflardan birlikler bulunuyorsa nizam karakol vazifesi kumandanın tertibi üzerine münavebe ile yapılır.

Kıtası olmayan karargah ve askeri kurumların karakol nöbetçi ve devriyeleri o mevkideki en yakın nizam karakolundan temin olunur.

III - Karakol, karakol nöbetçisi ve devriyelerin muvakkat yakalama salahiyetleri

[değiştir]

Madde 80 - Karakol hizmetinde bulunan subay, astsubay, erbaş ve erler ile karakol nöbetçi ve devriyeleri kendi mıntakaları dahilinde asker ve sivil her şahsı aşağıda gösterilen hallerde muvakketen yakalayabilirler:

a) Adli takibat maksadı ile: Bir cürüm işlerken veya bir cürmü işledikten

sonra kovalanırken her şahsı,

b) Muhafaza ve emniyet maksadı ile:
1. Kendi muhafazaları altına tevdi edilmiş olan insanlarla eşyanın himayesi

için muvakketen yakalanması zaruri görülen şahsı.

2. Karakola, karakol nöbetçisine ve devriyelere karşı tecavüz eden veya

müessir fiil yapan, hakaret eden bir şahsın bu fiillere devamının men`i ancak muvakkat yakalanması ile kabil olduğu takdirde bu şahsı.

c) Disiplin maksadı ile: İzinsiz kıtası haricinde rastlanan veyahut himayesi

için yakalanması lüzumlu görülen askerleri.

Madde 81 - Karakol, karakol nöbetçileri ve devriyeler 80 inci maddede zikredilen hallerde karakol amirinin ve bağlı bulundukları kıta, karargah ve askeri kurumun nöbetçi amirinin emri ile de askeri ve sivil şahısları muvakkaten yakalarlar.

Madde 82 - Muvakkat yakalamak, şahsın vücudu üzerine el koymak veya silahla dokunmak ve muvakkat yakalandığının kendisine söylenmesi ile yapılır. Muvakkat yakalanan kaçmaya teşebbüs ettiği takdirde silah kullanılacağı hemen bildirilir. Ve üzerinden silah vesair aletler de alınır. Muvakkat yakalananlar adli takibatı mucip bir sebep varsa salahiyetli askeri veya adli makamlara teslim olunur. Aksi takdirde nihayet muvakkat yakalandığının ertesi günü serbest bırakılır.

K) HAZIR KITA

[değiştir]

Madde 83 - Hal ve vaziyetin icabettirdiği zamanlarda her kışla konak ve ordugah da derhal kullanılmak üzere ayrıca bir hazır kıta bulundurulur.Bunun kuvveti ve çıkarılacağı zamanlar talimatnamede zikredilen esaslar dahilinde düzenlenir.

Madde 84 - Hazır kıta gece dahi seferi teçhizatlı silahlı ve giyimli olarak harekete hazır bulunur. Bu kıtanın nöbetle uyku uyuyup uyuyamayacağı çıkaran kumandanca emredilir.

Madde 85 - Fevkalade hallerde ekip hazır vaziyette bulunur

L) ASAYİŞİN TEMİNİ İÇİN ASKERİN NASIL KULLANILACAĞI VE ÖRFİ İDARE

[değiştir]

Madde 86 - Asayişi temin için Silahlı Kuvvetlerin nasıl kullanılacağı ve örfi idare ilanı halinde askerlerin vazife ve salahiyetleri hususi kanunlar hükümlerine göre yürütülür.

M) ASKERLERİN SİLAH KULLANMA YETKİLERİ

[değiştir]

Madde 87 - (Değişik: 25/4/1972 - 1582/1 md.) Askerler karakol, karakol nöbetçisi, devriye, nakliyat muhafazası hizmetlerinde veya asayişi temin için görevlendirildiklerinde aşağıda gösterilen hallerde silah kullanmaya yetkilidirler.

I - Silah kullanmasını gerektiren haller

[değiştir]
a) Bu hizmetlerden birini yaparken müessir bir fiil ile taarruza uğranıldığı veya müeesir bir fiil veya tehlikeli bir tehdit ile bu hizmetlerle yapılmasına mukavemet edildiği takdirde bu taarruz ve mukavemetleri gidermek için,
b) Bir taarruz veya mukavemete hazırlanan ve silahını veya mukavemete elverişli bir aleti bırakmaya davet edildiği halde, bu davete derhal itaat etmeyen veyahut bıraktığı silahı veya aleti tekrar eline almaya davranan veya alan kimseyi itaate zorlamak için,
c) Bu kanunun 80 ve 81 inci maddeleri gereğince muvakkaten yakalanan bir

şahsın veyahut muhafaza ve sevki kendisine tevdi edilmiş olan bir tutuklunun veya hükümlünün kaçması veya kaçmaya teşebbüs etmesi ve verilecek dur emrini dinlemediği görüldüğünde başka türlü ele geçirilmesi kabil olmadığı takdirde yakalanması için,

d) Kendi muhafazasına tevdi edilmiş olan insan ve her türlü eşyaya karşı

vukubulan taarruzu defetmek için,

e) Bu maddede sayılan görevleri yapan askerlere karşı, sözle yapılan sataşma veya hareketlerin bertaraf edilmesi sırasında mukavemet, taarruz, müessir fiil veya tehlikeli bir tehditle karşılaşıldığında bu halleri gidermek için.

II - Silah kullanma derecesi

[değiştir]

Bu maddede yazılı hizmetlerin yapılması sırasında silah kullanılması için başkaca bir çare kalmaması veya zaruret olması şarttır.

1. Şahıs veya topluluk silahsız ise; mukavemet, taarruz, müessir fiil veya

tehdidin derecesine göre asayiş hizmeti ile görevli birlik komutanı gerekli uyarmayı yaparak silah kullanılacağını ihtar eder. Bu ihtara itaat edilmezse bunu sağlayacak dereceden başlamak üzere silah kullanılır.

2. Şahıs veya topluluk silahlı veya taarruzun önemli derecede etkili kılacak

şekilde aletleri taşıyorsa, silah veya aletlerin bırakılması ihtar olunur. Tecavüz taarruz veya mukavemet buna rağmen devam ederse itaati sağlayacak dereceden başlamak üzere silah kullanılır.

III - Silah kullanma yetkisi

[değiştir]
1. Silah çeşitlerine göre etkili olabilecek şekilde kullanılır. Önce kesici

ve dürtücü silahlar ile ateşli silahlar hedefe tevcih edilir, sonra ateşli silahların dipçik ve kabzaları kullanılır, daha sonra kesici ve dürtücü ve ateşli silahlar bilfiil kullanılır.

2. Silah kullanmak mutlaka ateş etmek değildir. Ateş etmek son çaredir. Önce

havaya ihtar ateşi yapılır. Sonra ayağa doğru ateş edilir, mukavemet veya taarruza veyahut tehlikeli bir tehdide varan mukavemet hali devam ederse, hedef gözetilmeksizin ateş edilir.

IV - Ateş emri ve kendiliğinden ateş etmek

[değiştir]
1. Ateş etmek bilhassa bunun için emir verilmiş olmasına bağlıdır.
2. Ateş emri verilmemiş olsa dahi her asker silahını kullanabilir. Ancak silahını kullanılacağı zamanın ve kullanma derece ve tarzının tayini her olayın cereyan ettiği haller ve şartlar göz önünde tutularak silahını kullanacak asker

tarafından bizzat takdir olunur.

V - Ateş emri vermeye yetkili makamlar

[değiştir]
1. Bu maddede yazılı görevleri yapmak için birliğe görev veren üst komutan

olay yerinde bulunuyorsa sözle ateş emri vermeye yetkilidir. Komutan, bu emri yazı ile teyit eder.

2. Asayişe memur edilen kuvvetlerin olay yerinde bulunan birlik komutanı veya asayişe memur edilen birliğin parçalarına komuta eden en küçük komutan ve amirler dahi önceden emir verilmemiş olsa bile sözle ateş emri vermeye yetkilidir.

VI - Sorumluluk

[değiştir]

Her olayın cereyan ettiği haller ve şartlar göz önünde tutulmak kaydıyla bu madde hükümlerine göre silahını kullanan askere ve silah kullanma emrini veren birlik komutanına sorumluluk yüklenemez.

VII - Soruşturma usulü ve adli yardım

[değiştir]

(Ek: 22/11/1990 - 3683/5 md.) Silah kullanmak zorunda kalan asker kişiler hakkında, hazırlık soruşturması Askeri Savcı, Cumhuriyet Savcısı veya yardımcıları tarafından yapılır. Haklarında dava açılan sanık asker kişiler duruşmadan vareste tutulabilir. Olayın mahiyetine ve kusurun derecesine göre sanığın mensup olduğu Bakanlıkça durumu uygun görülenlerin vekalet verdiği avukatın ücreti, bu bakanlıkların bütçesine konulacak ödenekten karşılanır. Avukat tutma ve avukatlık ücretinin ödeme usul ve esasları, Milli Savunma ve İçişleri bakanlıklarınca bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içinde çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.

Madde 88 - (Değişik: 25/4/1972 - 1582/1 md.) Silah kullanma yetkisini haiz bulunan her asker veya silah kullanma emrini vermeye yetkili her komutan kanunun tayin etmiş olduğu müsaadeleri yerinde ve zamanında kullanmaz veya silahlarından tamamıyla istifade etmezse fiilin mahiyetine göre cezalandırılır.

Madde 89 - 87 nci maddede gösterilen hallerden başka hizmete ait bir vazifeyi yaparken maruz kaldığı bir mukavemeti bertaraf etmek veyahut askere veya askeri eşyaya karşı yapılan bir tecavüze karşı koymak için silah kullanmak zarureti hasıl olursa, her asker silah kullanmaya salahiyetli ve vazifelidir.

Madde 90 - 87 ve 89 uncu maddelerde gösterilen hallerden başka her asker meşru müdafaa halinde silah kullanmaya salahiyettardır.

N) ASKERİ İNZİBAT KUVVETLERİNİN VAZİFE, TEŞKİL VE YETKİLERİ

[değiştir]

Madde 91 -

a) Garnizonlarda askeri disiplinin muhafazası, önleyici zabıta ve adliye vazifeleri ile askeri trafik vazifeleri garnizon kumandanlarına aittir. Garnizon kumandanları yukarıda gösterilen vazifeleri merkez kumandanlıkları marifetiyle yürütür.

Merkez kumandanlıkları; büyük garnizonlarda kadrolarla tespit ve teşkil olunur. Diğer garnizonlarda garnizon kumandanları rütbece kendisinden bir veya nihayet iki derece ast olan bir subayı merkez kumandanı olarak tayin ve tavzif edebilir. Merkez kumandanlığı teşkiline lüzum görülmeyen küçük garnizonlarda buna ait vazifeler, garnizon kumandanı tarafından tayin edilecek bir inzibat subayı veya astsubayı buna da imkan olmayan hallerde bizzat garnizon kumandanı tarafından yapılır.

b) Merkez kumandanlığı kadro ile tespit ve teşkil edilmediği ahvalde; garnizon dahilindeki kıta ve askeri müesseselerin miktarı, şehrin genişliği ve vazifelerin ehemmiyeti gözönüne alınarak kafi miktarda subay, astsubay, erbaş ve erler merkez kumandanı veya inzıbat subayı veya astsubayın emrine verilir ve bunlara inzibat kuvveti denilir.

Askeri inzibat kuvveti mensupları Silahlı Kuvvetler Kıyafet Kararnamesinde tespit edilen hususi işareti taşırlar.

Madde 92 -

a) Askeri inzibat erbaş ve erleri vazife esnasında diğer erbaş ve erlere karşı karakol sıfatını ve karakolların kanuni salahiyet ve mesuliyetlerini haizdirler.
b) Askeri Ortaokul ve eşidi okul askeri öğrencilerine astsubaylar gibi, daha

yüksek okul ve üniversite askeri öğrencilerine subaylar gibi muamele olunur.

c) Subay ve askeri memurlarla astsubaylar hakkında askeri inzibat vazifeleri; ancak üst veya kendi rütbelerindeki inzibat subay ve astsubayları tarafından yapılabilir.

0 mahalde salahiyetli bir inzibat subayı veya astsubayı mevcut değilse vakaya şahit olan üst veya aynı rütbedeki her subay, askeri memur veya astsubay müdahaleye ve inzibat vazifesini ifaya mecburdur. Ancak ağır cezayı müstelzim meşhut cürüm halinde subayları, askeri memurları ve astsubayları dahi yakalamaya askeri inzibatlar, polisler, jandarmalar ve herkes mezundur.Bu takdirde dahi suçlu askerler duruma göre ya salahiyetli askeri inzibat memuru gelinceye kadar vaka mahallinde tutulur veya en yakın askeri inzibat karakoluna, yoksa askeri makamlara teslim edilir. Bundan sonra yapılacak hazırlık tahkikatında salahiyetli inzibat memuru veya mevcut askeri makamın tayin edeceği bir subay bulunur.

Madde 93 - Üniformalı veya sivil elbiseli subay, askeri memur ve astsubaylar ağır cezalı cürümler dışındaki suçları işledikleri takdirde polis veya jandarma kuvvetleri tarafından en yakın askeri makama veya inzibat karakoluna davet edilir. Askeri şahıs bu daveti kabule mecburdur. Bu şahıslara ait hazırlık tahkikatı bizzat C. Müddeiumumileri veya salahiyetli askeri adli hakimler tarafından yürütülür ve tahkikat tamamlanıncaya kadar askeri makamlarca nezaret altında tutulurlar.

Madde 94 - Her hangi bir vakada askeri inzibatların kuvveti kafi gelmediği takdirde en yakın askeri kıtadan asker celbolunur. Acele ve tehirinde tehlike melhuz olan hallerde en yakın polis ve jandarma kuvvetlerine de müracaat olunur. Askeri inzibatlar tarafından vaki olacak yardım talepleri üzerine polis ve jandarmalar tarafından yardımda bulunulacağı gibi polis ve jandarmalar tarafından vaki olacak yardım talepleri de askeri inzibatlarca yerine getirilir.

Madde 95 - İnzibat er ve erbaşları diğer er ve erbaşlara, inzibat subay ve astsubayları aynı veya ast rütbedeki bütün subay, askeri memur ve astsubaylarla er ve erbaşlara ve bütün askeri inzibatlar sivil şahıslara karşı aşağıda gösterilen hallerde muvakkat yakalama salahiyetini haizdir.

a) Bu kanunun 80 inci maddesinde gösterilen hallerde,
b) Askeri disiplini bozan hallerde,
c) Adli bir vazifenin yerine getirilmesi hallerinde,
d) Vazifelerini ifa esnasında veya vazifelerinden dolayı tecavüz veya hakarete maruz kaldıkları takdirde;

Yukarıdaki hallerde muvakkat yakalananlar hakkında da bu kanunun 82 inci maddesi son fıkrası hükmü gereğince işlem yapılır.

Madde 96 - Askeri inzibatlar vazifeli bulundukları zamanda bu kanunun 87, 88 ve 89 uncu maddelerinde (Ve her türlü ahvalde de 90 ıncı maddesinde) zikredilen silah kullanma salahiyetlerini haizdirler.

Madde 97 - Askeri inzibatların askeri disiplini muhafaza, önleyici zabıta ve adliye vazifeleri ile askeri trafik vazifeleri talimatname ve talimatlarla gösterilir.

O) SOSYAL HİZMETLER

[değiştir]

I - Ordu pazarları

[değiştir]

Madde 98 - Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarının çeşitli ihtiyaçlarını elverişli şartlarla temin etmek maksadıyla hususi kanunlara göre teşkil edilecek ordu pazarları kurulur. (Ek fıkralar: 29/11/1984 - KHK 243/38 md.) Türk Silahlı Kuvvetleri personeli için lüzum ve ihtiyaç görülen yerlerde çocuk bakımevleri ve sosyal tesisler kurulabilir. Bunların kuruluş ve işletme esas yönetmelikle düzenlenir.

II - Ordu evleri ve askeri gazinolar

[değiştir]

Madde 99 - Silahlı Kuvvetler mensupları arasında tesanüdü artırmak mesleki ve kültürel inkişaflara, sosyal ve moral ihtiyaçları temin gayesi ile büyük garnizonlarda (Tümen ve eşidi askeri kurumlar ile daha büyük kıta ve kurumların,Deniz ve Havada eşitlerinin bulunduğu) ordu evleri kurulabilir.

Daha küçük birlik ve kurumların bulundukları yerlerde ordu personeli için birer askeri gazino teşkil edilebilir. Ayrıca kışlalarda Ordu personeli ve erler için birer kışla gazinosu tesis edilir.

Madde 100 - Ordu evleri, askeri gazinoları ve kışla gazinoları askeri bina olup askeri mahal vasıf ve mahiyetini haizdir.

Madde 101 - Ordu evlerinin (Askeri gazino ve kışla gazinoları dahil) sermayeleri:

a) İşletme gelirlerinden,
b) Üye aidatından,
c) Teberrüattan,
d) Milli Savunma Bakanlığı bütçesinden konulacak ödeneklerden teşekkül eder.

Madde 102 -

a) (Değişik: 4/7/1988 - KHK - 336/1 md.; Aynen Kabul: 7/2/1990 -

3612/43 md.) Ordu evlerinin kadro, kuruluş, idare, murakabe ve muhasebeleri ile işletme şekilleri ve müştemilatı yapılacak bir yönetmelik ile tespit ve tayin olunur.

b) (Değişik: 22/11/1990 - 3683/6 md.) Orduevleri, askeri gazino, kışla gazinoları ve askeri müzelerden elde edilen gelirler, bu yerlerin yenilenmesine ve yeniden inşasına veya idamesi ile modern hale getirilmesine ve kitaplıkların tesis ve zenginleştirilmesine sarf olunur.

Madde 103 - Ordu evleri ve müştemilatı 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 7 nci maddesinin 18 inci fıkrası gereğince Kurumlar Vergisinden, Bina ve Gelir vergilerinden muaf olup mezkür maddedeki (Ordu evleri) tabirine askeri gazino ve kışla gazinoları ile bunların nizamnamede gösterilen her türlü müştemilatı dahildir.

Madde 104 - (Değişik: 22/11/1990 - 3683/7 md.) Orduevleri, askeri gazino, kışla gazinoları, askeri müzeler ve bunların yönetmelikte gösterilecek her türlü müştemilatı, sarfiyat ve muameleleri bakımından 1050 sayılı Muhasebei Umumiye Kanunu ile 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümlerine ve Sayıştayın vize ve denetimine tabi değildir.

III - Dinlenme kampları ve karşılama ekipleri

[değiştir]

Madde 105 -

a) Subay, askeri memur ve astsubaylarla ailelerinin dinlenme ve moral ihtiyaçlarını temin maksadıyla elverişli yer ve mevsimlerde subay ve ast-

subaylar için ayrı ayrı dinlenme kampları tesis edilebilir.

b) Bu kampların ne zaman ve nerede açılacağı ve devam süresi Milli Savunma

Bakanlığı veya Jandarma Genel Kumandanlığınca tayin ve tespit olunur.

c) Kampların tesis ve işletilmesinde, askeri nakil vasıtaları ile çadır, ya-

tak ve karyola gibi askeri malzemeden istifade edilebilir.

d) Kampların tesisi, işletmesi ve personelin istifade şekli hususlarına ait

teferruat hükümleri talimatnamede düzenlenir.

e) Bir garnizona tayin edilerek gelen subay, askeri memur ve astsubayları karşılamak ve yerleştirmek gayesiyle ekipler kurulur. Bu ekipler gelen personelin lojmanlara yerleştirilmesini veya o mahalde boş olduğu tespit edilen meskenlere girebilmelerini temin ederler.

V - Bakım ve onarım tesislerinden istifade

[değiştir]

Madde 107 -

a) Subay, askeri memur ve astsubaylar, bütün masrafları kendilerine ait olmak üzere ordu pazarları ve ordu evleri tesislerinde her türlü şahsi eşya ve vasıtalarının bakım, onarım ve imalini yaptırabilirler.
b) Bu yerlerden faydalanmanın usul ve şekli talimatnamede gösterilir.

VI - Askeri nakil vasıtalarından istifade

[değiştir]

Madde 108 - Subay, askeri memur ve astsubaylar ile aileleri aşağıdaki hallerde askeri kara ve deniz nakil vasıtalarından faydalanabilirler:

a) Mesaiye geliş ve gidiş için ihdas edilecek servis vasıtalarından,
b) Şehir içi ev eşyası ve mahrukat nakline tahsis edilecek vasıtalardan,
c) Uzak garnizonlarda oturanların kendileri ve ailelerinin şehirle irtibatlarının temini ve çocuklarının okula götürülüp getirilmesi için ihdas edilecek servis vasıtalarından,
d) Umumi vasıtaların işlemediği garnizon ve kıtalara tayin edilen subay, askeri memur ve astsubayların zati esyaları ile ailesi efradı ve kendisi umumi vasıtanın en son gittiği yerden vazife mahalline kadar askeri vasıta ile götürülür ve getirilir.
e) (Ek: 23/6/1976 - 2016/1 md.) Acilen sevki gereken hasta ve cenaze nakilleri için tahsis edilecek vasıtalardan,

(Ek: 23/6/1976-2016/1 md.) Savaşta ve olağanüstü hallerde, izinli personel ve hizmetin gerektirdiği diğer işlerde görevlendirilecek personel ile sivil moral ekipleri, harekat bölgesine ve harekatla ilgili diğer garnizonlara gidiş ve dönüşlerinde kara, deniz ve hava ulaştırma araçlarından yararlandırılabilirler. (Ek: 23/6/1976 - 2016/1 md.) Barışta olağanüstü hallerde, Genelkurmay Başkanının emri ile önemli kişiler veya görev ve hizmetler için hava ulaştırma araçları tahsis edilebilir. Yukarıdaki maksatlar için nakil vasıtalarının tahsisi ve bunlardan istifade şekli talimatname ile tespit olunur.

VII - Sivil nakil vasıtalarından tenzilatlı istifade

[değiştir]

Madde 109 - Subay, askeri memur ve astsubaylar resmi elbiseli oldukları veya sivil elbiseli iken hüviyet kartlarını ibraz ettikleri takdirde Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları ve Denizcilik Bankası nakil vasıtalarında tenzilatlı olarak seyahat ederler. Erbaş ve erler şehirlerarası seyahatlerde izin belgesi göstermek suretiyle tenzilatlardan faydalanırlar. Şehiriçi seyahatlerde tenzilat için izin belgesi aranmaz. Sevk muhtırası ile yapılacak seyahatler tam ücrete tabidir.

P) MERASİM

[değiştir]

Madde 110 - Askeri merasimler; Askeri Merasim ve Protokol Talimatnamesi esaslarına göre yapılır.

R) HARB ESİRLERİ VE MÜLTECİLER

[değiştir]

Madde 111 - Harb esirleri hakkında 6020 ve mülteciler hakkında da 4104 sayı- lı kanun hükümleri tatbik olunur.

S) TABİİ AFETLERDE YARDIM

[değiştir]

Madde 112 - Yer sarsıntısı, yangın, su basması, yer kayması, kaya düşmesi, çığ ve benzeri tabii afetler zuhurunda 7269 sayılı kanun ve ekleri hükümleri dahilinde hareket olunur.

T) ASKERİ ÖĞRENCİLER

[değiştir]

Madde 113 -

a) Liselerden yukarı okul, yüksek okul ve üniversitelerde okuyan askeri öğrenciler Askeri Ceza ve Askeri Muhakeme Usulü kanunları ile, bu kanunun tatbikatı bakımından askerlik mükellefiyeti altına girmiş addolunur. Ve diğer askerler hakkında tatbik olunan hükümler bunlar hakkında da aynen tatbik edilir.
b) (Değişik: 22/11/1990 - 3683/8 md.) Bütün askeri öğrenciler; subaylara, astsubay hazırlama ve astsubay sınıf okulu öğrencileri aynı zamanda astsubaylara Uzman jandarma okulu öğrencileri aynı zamanda Uzman Jandarmalara karşı ast durumunda olup, askeri öğrencilerin belirtilen hallerin dışında gerek kendi aralarında gerekse erbaş ve erlere karşı astlık ve üstlük münasebetleri yoktur.
c) Lise, ortaokul ve eşidi okullar askeri öğrencileri; bu kanunun 14 üncü

maddesinin asta tahmil ettiği vazifeleri aynen yapmaya mecburdurlar. Hilafına hareket edenler diğer askerlerin tabi olduğu cezai müeyyidelere tabidirler.

d) Bütün askeri öğrencilerin yalnız kendileri bu kanunun (G) bölümünde belirtilen sağlık işleri ile ilgili hükümlerden ve şehiriçi ve şehirlerarası seyahatten emsali sivil talebeler gibi tenzilatlı tarifeden istifade ederler.(J) bölümünde gösterilen hükümler dahilinde nöbet hizmetlerine sokulabilirler.

Madde 114 - Bu Kanunun yukarıda gösterilen esasları da göz önünde tutularak, askeri öğrenciler hakkında tatbik şekli talimatnamede ayrıca teferruatlı olarak gösterilir. Askeri öğrenciler diğer hususlarda kendi okul talimatlarına tabidirler.

U) SİLAHLI KUVVETLERDE ÇALIŞAN SİVİL PERSONEL

[değiştir]

Madde 115 - Silahlı Kuvvetlerde çalışan sivil memur, müstahdem, müteferrik müstahdem ve gündelikçi sivil personel bu kanunun askerlere tahmil ettiği sorumluluk ve hizmetlerin ifası bakımından:

a) Amir vazifesi alanlar; maiyetindeki bütün askeri ve sivil personele hizmetin icap ettirdiği emirleri verebilir. Ceza vermek salahiyetleri yoktur. Maiyetin cezalandırılması icap eden hallerde en yakın askeri amire müracaat edilir.
b) Bütün sivil personel emrinde çalıştıkları askeri amirlere karşı ast durumunda olup bu kanunun 14 üncü maddesinin asta tahmil ettiği vazifeleri aynen yapmaya mecburdurlar. Hilafına hareket edenler askerlerin tabi olduğu cezai müeyyidelere tabi olurlar.

Madde 116 - Sivil personelin, bu kanunun askerlere tanıdığı hak ve salahiyetlerden faydalanmaları ve mükellefiyetleri yerine getirmeleri aşağıdaki esaslar dahilinde olur:

a) Bu kanunun müracat ve şikayet bölümlerinde gösterilen usul, hak ve kayıtlara aynen tabidirler.
b) Bu kanunun 33 üncü maddesinde gösterilen izin hakkındaki hükümlere aynen

riayetle mükellef olup senelik izinleri hususi kanunlardaki esaslara göre tayin ve tanzim olunur.

c) (Değişik: 22/11/1990 - 3683/9 md.) Hastalık ve ölüm hallerinde bütün sivil personel hakkında tabi oldukları özel kanunlar hükümleri tatbik olunur. Ancak sivil personel ve bakmakla yükümlü olduğu aile fertleri, bunlardan harp ve vazife malulü olanlar ile bakmakla yükümlü bulundukları aile fertleri ve harp ve vazife malullüğünü gerektiren nedenlerden dolayı ölenlerin aylığa müstehak dul ve yetimleri, 66 ncı maddenin (a) ve (b) fıkraları ile 67 nci madde hükümlerinden aynen istifade ederler. Aile fertleri; eş, çocuklar (üvey ve evlatlıklar dahil) ile ana ve babadır.
d) Sivil personel Silahlı Kuvvetlerde gördükleri hizmetlerin hususiyetleri

göz önüne alınarak bu kanunun 77 nci maddesi gereğince nöbet hizmetlerine sokulabilirler.

e) Sivil personelin yalnız kendileri ordu pazarları ve askeri kantinlerden

aynen ve askerler gibi, askeri nakil vasıtalarından ise bu kanunun 108 inci maddesi hükmünden faydalanabilirler.

f) (Değişik: 22/11/1990 - 3683/9 md.) Sivil personelin görevdeki kıyafetleri, Kıyafet Yönetmeliğinde gösterilir.
g) (Ek: 22/11/1990 - 3683/9 md.) Milli Savunma Bakanlığı ile Türk Silahlı

Kuvvetleri kadrolarında veya kadro açıklamalar bölümünde özel nitelikli olarak gösterilen görev yerlerine atanan sivil memurlar Türk Silahlı Kuvvetleri sosyal tesislerinden görevlendirildikleri kadro derecesindeki subaylar gibi istifade ederler. Bu statüdeki sivil memurlar ile askeri personel arasındaki protokol münasebetlerinin düzenlenmesinde de aynı esas uygulanır.

Madde 117 - Bu kanunun yukarıda gösterilen esasları da gözönünde tutularak Silahlı Kuvvetlerde çalışan sivil personel hakkında tatbik şekli talimatnamede ayrıca teferruatlı olarak gösterilir.

Madde 118 - Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce muhtelif kanunlarda geçen erat tabiri "erbaş ve er" olarak değiştirilmiştir.

Madde 119 - 2771 sayılı Ordu Dahili Hizmet Kanunu ile tadil ve ekleri ve 285O sayılı Kanunla tadil edilen 1111 sayılı Askerlik Kanununun 1 inci maddesinin son fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.

Madde 120 - Bu kanunda mevcut olan hükümlerin Kara, Deniz ve Hava Kuvvetlerinde, barış ve savaşta ve düşman karşısında tatbik şekli Milli Savunma Bakanlığınca hazırlanacak talimatname ile ayrıca tayin ve tafsil olunur.

Madde 121 - Bu Kanunun sağlık işlerine ait 57 - 70 inci madde hükümleri 1 Mart 1961 tarihinde diğer hükümleri yapılacak talimatname ile birlikte 27 Mayıs 1961 tarihinde yürürlüğe girer.

Madde 122 - Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.