İçeriğe atla

Ergenekon iddianamesi/BÖLÜM V ŞÜPHELİLERİN BİREYSEL DURUMLARI

Vikikaynak, özgür kütüphane

Ergenekon Terör Örgütünün nihai amacı mevcut yönetimi cebir ve şiddet kullanarak hukuk dışı yollarla değiştirmek, yerine örgütün amaç ve hedeflerine uygun yeni bir yönetimi getirmektir. Bu amaca ulaşmak için de halkı ve dolayısı ile TSK'ni hükümete karşı silahlı isyana tahrik etmektedir.

Ancak hukuk dışı bir müdahale ile yönetimin ele geçirilmesi halinde, mevcut yönetimin de içerisinde yer aldığı ve Anayasa'nın da aynı kalmayacağı düşünülmelidir. Bu bağlamda şüphelilerin eylemlerinin hangi amaca yönelmiş olduğundan hareket edilerek sonuca varılması gerekir. Şüphelilerin devlet düzeninin örgütün amaçlan doğrultusunda hareket etmesini hedefledikleri ve bunun sağlanması bakımından şiddet hareketlerini dahi meşru gören bir yapı ile hareket ettikleri soruşturma evrakı içeriğinden anlaşılmaktadır.

TCK'nun 311 ve 312. maddelerine uyan bu suçlar "teşebbüs suçu " niteliğindedir. Kanun koyucu, bu suçlarla korunan hukuki değeri göz önünde bulundurarak, bu değerleri daha etkin bir şekilde korumak amacıyla, belli bir neticeye yönelik teşebbüs niteliğindeki hareketleri bağımsız suç olarak tanımlanmıştır. Tehlike suçu olmalarından dolayı da bu suçlara teşebbüs mümkün değildir. Bu tür terör örgütlerinin hem yasamayı hem de yürütmeyi ortadan kaldırmayı aynı anda hedeflemeleri normal kabul edilmelidir. Ancak soruşturmada toplanan deliller örgütün özellikle hükümete yönelik faaliyetler içerisinde olduğunu, eylemlerini hükümetin ortadan kaldırılması amacında yoğunlaştırdıklarını göstermektedir. Bu nedenle TCK'nun 312/1. maddesinin uygulanması istenmiştir.

TCK'nun 313 maddesine uyan Halkı Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine karşı silahlı isyana tahrik etmek , TCK'nun 314 maddesine uyan Silahlı Örgüt Kurup Yönetmek ve TCK'nun 315 maddesine uyan örgüte silah sağlama suçlan , TCK 312/1 maddesindeki Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs suçunun "hazırlık hareketi" niteliğindeki fiillerin bağımsız suç olarak tanımlanması şeklindedir. Hükümete karşı silahlı isyana tahrik, silahlı örgüt kurma ve yönetme, örgüte silah sağlama hareketleri, esasen işlenmek istenen suçlar bakımından henüz hazırlık hareketi niteliğindeki fiillerdir. Kanun koyucu, burada da suçların korunan hukuki değer bakımından oluşturduğu tehlikeyi dikkate alarak, normalde cezalandırılmayacak olan veya işlenmek istenen suç bakımından yardım etme niteliğinde iştirak şeklîni oluşturan bu tür fiilleri bağımsız suç olarak düzenlemiş olmaktadır. Bu suçlar soyut tehlike suçlandır ve kanunda belirtilen hareketlerin yapılmasıyla da tamamlanır. Failin cezalandırabilmesi için, kanunda belirtilen hareketin yapılmasının dışında bir somut tehlike veya zarann meydana gelmesi şart değildir. Bu suçlara da teşebbüs mümkün değildir. Bu suçlann hepsi kasten işlenebilirler, bu suçlarda herhangi bir hukuka uygunluk sebebinin gerçekleşmesi de mümkün değildir.

Bu düşünce ile şüpheliler hakkında yerine göre TCK'nun 313/1,314/1,2 ve 315 maddelerinin uygulanması da talep edilmiştir.

Aynca TCK'nun 312. ve 313. maddelerin düzenleniş şeklinde, suçlann silahlı bir örgütle işlenmesinden değil cebir ve şiddet kullanılarak işlenmesinden bahsedilmektedir. Buna göre söz konusu suçlann silahlı bir örgüt olmadan da işlenebileceğinin kabulü gerekir. Aynca TCK'nun 313. maddesindeki suçun işlenmesi için bir örgüte ihtiyaç duyulmayacağı da açıktır. Toplum üzerinde etkili olan bir kişinin de bu suçu işleyebilmesi mümkündür.Bu nedenle şüphelilerin eylemlerine uyan TCK'nun 312 ve 313. maddelerindeki suçlann yanı sıra TCK'nun 314/1,2 maddesine uyan örgüt yöneticiliği/üyeliği ve ayrıca örgüte yardım suçlanndan da ceza tayin edilebileceği değerlendirilmiştir.

Ergenekon Terör Örgütü içinde özel görevi haiz üyeler hakkında da 5237 Sayılı TCK'nun 314/2. maddesinin tatbiki istenmiştir. Çünkü 765 Sayılı TCK'nun 168/1. maddesinde düzenlenmiş olan örgütün özel görevi haiz üyesi olmak fiiline, 5237 Sayılı TCK'nunda yer verilmemiştir. Bu hususun Mahkemenin özel görevi haiz örgüt üyeleri hakkındaki ceza miktan tayininde dikkate alınmasının gerektiği değerlendirilmiştir.

Yine 5237 sayılı TCK'nunda 765 sayılı TCK'nundan farklı olarak yeni getirilen bir düzenleme olan TCK'nun 314/3 ve 220/5. maddesindeki "Örgüt yöneticileri, örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen bütün suçlardan dolayı ayrıca fail olarak cezalandınlır" şeklindeki düzenlemedir. İddianamemizde kendisini örgüt yöneticisi olarak vasıflandırdığımız şüphelilere örgüt faaliyeti çerçevesinde diğer örgüt mensuplannm işlemiş olduklan, devlete ait gizli bilgi ve belgeleri temin etmek, kişileri hukuka aykın olarak fişlemek, askerleri kanunlara karşı itaatsizliğe teşvik etmek, halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek ve aşağılamak v.s. gibi suçlan için öngörülen cezalar örgüt yöneticileri için eylemi gerçekleştiren şüpheli sayısı da göz önüne alınarak talep edilmiştir.

Yine şüphelilerin kişisel verileri hukuka aykırı olarak kaydetme suçlarında birden fazla kişiye karşı ve farklı zamanlarda yapılan fişlemer için her bir eylemleri ayrı bir suç olarak değil de TCK'nun 43. maddesinde : Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir. Ancak bu ceza, dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılır. Bir suçun temel şekli ile daha ağır veya daha az cezayı gerektiren nitelikli şekilleri, aynı suç sayılır. Mağduru belli bir kişi olmayan suçlarda da bu fıkra hükmü uygulanır. Aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda da, birinci fıkra hükmü uygulanır." Şeklinde olan zincirleme suç olarak değerlendirilerek şüpheliler hakkında TCK'nun 135/2-1 maddelerinin yanında TCK'nun 43/2. maddesinin tatbiki istenmiştir.

Buraya kadar yaptığımız açıklamalar ışığında soruşturma neticesinde şüpheliler : Veli KÜÇÜK, Mehmet Fikri KARADAĞ, Muzaffer TEKİN, İlhan SELÇUK, Doğu PERİNÇEK, Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU ve Sevgi ERENEROL'un örgüt içinde yönetme ve yönlendirme faaliyeti yürüttükleri göz önüne alınarak örgüt yöneticisi olarak vasıflandırılmış, şüpheliler İsmail YILDIZ, M.Zekeriya ÖZTÜRK, Kemal KERİNÇSİZ ve Erkut ERSOY örgütün özel görevi haiz üyesi (örgüt üyesi), Atilla AKSU, Murat ÖZKAN ve Yusuf BEŞİRİK'in örgüt içinde hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım eden, diğer şüpheliler hakkında da silahlı örgüte üye olmak suçundan dolayı cezalandırılmaları istenmiştir.

Yine TCK'nun 314/3 ve 220/4, 312/2, 313/4. maddelerinde "Örgütün faaliyeti çerçevesinde suç işlenmesi hâlinde, ayrıca bu suçlardan dolayı da cezaya hükmolunur" şeklindeki düzenleme göz önüne alınarak örgüt mensuplarının işlemiş oldukları diğer suçlar için de sevk maddesi yazılmıştır.

Soruşturma konusunun genişliği ve soruşturma evrak ve eklerinin sayıca çokluğu dikkate alınarak, inceleme kolaylığı sağlayacağı düşüncesi ile her bir şüphelinin hukuki durumu aşağıda ayrı bir başlık altında ele alınmış, değerlendirmeye esas olacağı düşünülen esaslı unsurlar olan; aşama ifadelerinin özeti, aramalarda elde edilen deliller, bunların inceleme ve analizi, telefon görüşmeleri, önemli görülen diğer şüpheli ve tanıkların beyanları ile örgütsel irtibatları alt başlıklarında açıklanmıştır.