Sayfa:Ceza hukukunda nefret ve ayrımcılık.pdf/173

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa istinsah edilmiş

Bu suç, bir hizmetten faydalanmanın engellenmesi şeklinde bir restoranın kapısına örneğin, “zenciler giremez” şeklinde bir yazı asıldığında gerçekleşebilir. Ya da otizmli bir öğrencinin diğer öğrencilerin ve okul yönetiminin nefret ve önyargı duyması gerekçesiyle ilkokula kabul edilmemesi halinde bu suçun varlığından söz edebiliriz.

4.3.3.3. Bir kişinin işe alınmasını engellemek

Kanun maddesinde yer alan bir diğer seçimlik hareket “dil, ırk, milliyet, renk, cinsiyet engellilik, siyasi düşünce, felsefi inanç, din veya mezhep” farklılığından kaynaklanan nefret nedeniyle; bir kişinin işe alınmasının engellenmektir.

Bir kişinin işe alınması sırasında, çalışma ve işten ayrılma süreçleri de dahil olmak üzere, işverenin her işçiye eşit davranma yükümlülüğü vardır. İş Kanunu'nun 5/1. maddesine göre, “İş ilişkisinde dil, ırk, renk, cinsiyet, engellilik, siyasal düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep ve benzeri sebeplere dayalı ayrım yapılamaz.” Fakat işveren, sözleşme serbestisi kapsamında iyi niyet ve dürüstlük kuralları çerçevesinde istediği işçiyi işe alabilir. Ayrıca işverenin işe uygun görmeyip almadığı bir işçi ile ilgili herhangi bir hukuki ya da cezai sorumluluğu olmayacaktır. Ancak işverenin işçiyi işe almama sebebi; “dil, ırk, milliyet, renk, cinsiyet, engellilik, siyasi düşünce, felsefi inanç, din veya mezhep farklılığından kaynaklanan nefret”e dayanıyorsa işte burada işverenin cezai sorumluluğundan söz edilebilecektir.

Çalışma hak ve ödevi Anayasa'da madde 49 ile düzenlenmiştir. Buna göre; “çalışma, herkesin hakkı ve ödevidir. Devlet, çalışanların hayat seviyesini yükseltmek, çalışma hayatını geliştirmek için çalışanları ve işsizleri korumak, çalışmayı desteklemek, işsizliği önlemeye elverişli ekonomik bir ortam yaratmak ve çalışma barışını sağlamak için gerekli tedbirleri alır.” İşçinin TCK madde 12'de belirtilen sebeplerden birine dayanılarak işe alınmaması Anayasa ile korunan bir hakkın da ihlaline vücut verecektir. Bunun yanında çalışma şartları ve dinlenme hakkı Anayasa'nın 50. maddesi ile koruma altına alınmıştır.


“3 T.C. Anayasası, m. 50: “Kimse, yaşına, cinsiyetine ve gücüne uymayan işlerde çalıştırılamaz. Küçükler ve kadınlar ile bedeni ve ruhi yetersizliği olanlar çalışma şartları bakımından özel olarak korunurlar. Dinlenmek, çalışanların hakkıdır. Ücretli hafta ve bayram tatili ile ücretli yıllık izin hakları ve şartları kanunla düzenlenir.”

161