Sayfa:Abdullah Öcalan'ın 1999 - 1296 esas numaralı davası.pdf/15

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa doğrulanmış

Karar yerinde de açıklandığı üzere; sanığın kurucusu ve lideri olduğu PKK örgütünün amacı, "Devletin hakimiyeti altında bulunan topraklardan bir kısmını devlet idaresinden ayırarak, bağımsız bir Kürt devleti kurmak" olduğuna göre bu amaca yöneldiğinde kuşku bulunmayan yukarıda açıklanan eylemler mahiyetleri itibarıyla ülke bütünlüğü için ciddi, büyük ve yakın tehlike doğuracak hüviyet arz ettiğinden, sanığın kurduğu silahlı çete niteliğindeki PKK örgütünün vahim olan bu olayları, sanığın emir ve talimatları ile fiilen gerçekleştirmiş olması karşısında; TCK'nın 168. maddesinin sanık hakkında uygulanmasına imkân bulunmamaktadır.

Örgütü kuran, başkanlığını yapan, sevk ve idare ederek emir ve talimatları ile eylemler yaptıran sanığın, bu maddenin uygulanmasında bizzat silah kullanması şart olmayıp, meydana gelen olayların sonuçlarından sorumlu olması da yasa gereğidir.

Türk Ceza Kanunu, takdiri azaltıcı sebeplerin varlığı yönünden hakime geniş takdir yetkisi vererek bir sınırlama getirmemiştir. Yasaya kesin aykırılığı bulunmayan, hukuk kurullarını zedelemeyen, yasaların maksat ve amacına aykırı düşmeyen uygulamalarda hakimin takdir yetkisine karışılamaz.

Mahkemenin, dosya içeriğine uygun ve yeterli gerekçeye dayanarak sanık hakkında TCK'nın 59. maddesini uygulamasında yasaya aykırı bir durum görülmemiştir.

Sonuç:

Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın kurucusu ve en üst düzey sorumlusu bulunduğu silahlı çete niteliğindeki örgütün, ülke topraklarından bir kısmını devlet hakimiyetinden ayırıp, bu bölgede bağımsız ayrı bir devlet kurmak şeklindeki amacına yönelik olarak vahamet arz eden olayların fiilen gerçekleştirilmesi için emir ve talimat verdiğinin sübutu kabul ve eylemlerin amaç suçun işlenmesi doğrultusundaki örgütsel bağlılık ile ülke genelindeki organik bütünlüğüne göre soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya nazaran verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğndan, sanık vekillerinin temyiz dilekçeleri ile duruşmalı inceleme sırasında ileri sürdükleri ve yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle, re'sen de temyize tabi olan, Şanlıurfa ili, Halfeti ilçesi, Ömerli köyü, cilt no: 029- 01, Aile sıra no: 18, birey sıra no: 13'te nüfusa kayıtlı Ömer oğlu Üveyş'ten olma 14.4.1947 As. 14.4.1949 Ts. doğumlu Abdullah'ın ölüm cezası ile cezalandırılmasına dair hükmün, tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak (ONANMASINA), 22.11.1999 gününde oybirliği ile karar verildi.