Uyanıp bahtımızda bir kabus
İki rûh oldu tâebed maglub ;
sen türâb-ı siyehte bir mahbûs,
Ben çelîpâ-yı gamda bir maslûb!
Sanıyordum ki arz olur gamzâr,
Açmaz artık zemînde verd ü semen:
İşte sensiz de geldi fasl-ı bahar
Kabrin üstünde bitti taze çemen.
Açıyor her tarafta bir zanbak,
Gerden-i zanbakın senin nerede?
Bir mezarlıkta bir avuç toprak;
Yâdigarın budur bütün kürede...
Uçuşurken terânelerde tuyûr
Yagıyor hatırımda berf-i sükût;
Ufk-ı mevsimde hep sürûd u sürûr
Dûş-ı rûhumda bir soguk tâbût!
Her şey aglar nigâh-ı mugberime,
Bence artık bütün cihan öksüz;
Seni göstermeyince gözlerime
Neme lazım benim güneş, gündüz!
Yaralansam mücâdelâtımda
Zahmıma dest-i şefkatindi devâ;
Sarsılan külbe-i hayatımda
Kollarındı birer amûd-ı ziyâ
Mihr-i fikrindi zülf-i zertârın;
Dehenin menba'ı hayâlimdi:
Sayfa:İçtihad 41.pdf/2
Bu sayfa istinsah edilmedi
Mersiye