Rübâb-ı Şikeste/Sen Olmasan

Vikikaynak, özgür kütüphane

Sen olmasan... Seni bir lahza görmesem yâhûd,
bilir misin ne olur?

Semâ, güneş ebediyyen kapansa, belki vücûd
bu leyl-i serd ile bir çare-i te'ennüs arar,
ve bulur;
fakat o zulmete mümkün müdür alıştırmak
bütün güneşle, semâlarla beslenen rûhu,
bu rûh-i mecrûhu? ..

Sen olmasan... Seni bulmak hayâli olsa muhâl,
yaşar mıyım dersin?
Söner üfûlüne bir lahza kaa'il olsa hayâl;
soğur, donar, kırılır senden ayrılınca nazar;
ne hazin
gelir hayât o zaman vücûda, hem rûha!

Yaşar mıyız seni kaybetsek âah ben, kalbim,
bu kalb-i muztaribim? ..

Sen olmasan... Bu samimi bir itiraf işte
Sen olmasan yaşamam;
Seninle râbıtamız hoş bir iytilâf işte;
fakat bu râbıta haalî mi ruhu ezmekden? ..

Akşam
gurûba karşı düşündüm sükûn içinde bunu
Fena değil sevişip ağlamak, fakat heyhât,
bükaye değse hayât! ..