İçeriğe atla

2. Ergenekon İddianamesi/V. BÖLÜM ŞÜPHELİLERİN BİREYSEL DURUMLARI 49-Şüpheli Yaşar TOZKOPARAN

Vikikaynak, özgür kütüphane

49-Şüpheli Yaşar TOZKOPARAN

a-Savunmaları,

[değiştir]

Savcılık beyanında;

2002 yılında Kuleli Askeri Lisesini kazandığını, 2006 yılında mezun olduğunu, Kara Harp Okulu Komutanlığına katıldığını, halen eğitimine 3.sınıf öğrencisi olarak devam ettiği, Ergenekon Silahlı Terör Örgütüsoruşturması kapsamında haklarında soruşturma ve kovuşturma yürütülen şahıslardan sadece Kemal AYDIN ve Neriman AYDIN'ı tanıdığını, bu şahıslarla geçen yıl Kasım ayında Noyan ÇALIKUŞU komutanı vasıtasıyla tanıştığını, Noyan ÇALIKUŞU ile de 2006 yılında Kara Harp Okuluna katıldıktan sonra çok kitap okuduğundan önce Eren MUMCU'yla tanıştığını daha sonra Noyan'la tanıştığını, kendisinin 1. sınıfken onların 4.sınıfta okuduğunu, aynı bölükte fakat farklı sınıflarda olduklarını, Noyan’ ın kendisine “Kemal Bey diye birisi var Atatürk ve tarih hakkında bilgilere sahip onunla tanışmak ister misin?” dediğini kendisinin de kabul ettiğini, geçen yıl Kasım ayında Kurtuluş'ta bulunan evine kendisini davet ettiğini, kendisinin Noyan'ın ailesi ve Kemal AYDIN’ la orada iftar yemeği yediğini, kendisinin Noyan komutanı aradığında Ankara Kızılay'da Buluş isimli kafede oturduklarını, kendisinin de gelmek istediğinde yanlarına gelmelerini söylediklerini, kendisinin de gittiğini, hafta sonları izne çıktığında o kafeye gidip görüştüğünü, Neriman AYDIN' ın evine hatırladığı kadarıyla 3-4 kez gittiğini ama kalmadığını, kendisinin de donanımlı bir komutan olmak için bunların sohbetlerine katıldığını, Kemal AYDIN'ı Kızılay'da müfettişlik yapan biri olarak tanıdığını, üniversite mezunu olup olmadığını bilmediğini, Neriman AYDIN' nın da üniversite mezunu olduğunu zannetmediğini, bu kişilerle sohbetlere katılmasının nedeni bu kişilerin Atatürk'e farklı bir açıdan bakmaları olduğunu, Örneğin Kemal AYDIN "Allah istese herkesi hidayete erdiremez miydi" şeklindeki bir ayetten Atatürk'ün laik devlet anlayışını buradan çıkardığını, komutanlarının anlattıklarından ve okuduğu kitaplardan farklı bir yorum getirdiğinden bu kişilerin sohbetlerini sevdiğini, sohbetlere giderken okuldan tek başıma Noyan komutanıyla buluşarak gittiğini, bu dönemde Noyan ve Eren’ in okuldan mezun olup sınıf okulunda Teğmen olarak görev yaptıkları döneme ilişkin olduğunu, Kemal ve Neriman AYDIN’la okul dönemi boyunca yani 2008 yılı mayıs ayına kadar görüştüğünü, konuşmalarında herhangi bir yönlendirmeleri olmadığını, 18.09.2008 günü yapılan operasyon neticesinde yakalanan şahıslardan Noyan ÇALIKIŞU, Eren MUMCU, Önder KOÇ ve Hasan Hüseyin UÇAR dışındakileri tanımadığını, Önder KOÇ'u da üst sınıfta olması nedeniyle aynı ortamları paylaştıklarından tanıdığını, birlikte yaptıkları tek şeyin konuşmak, zaman zaman hafta sonu birlikte çıktıklarında vakit geçirmek olduğunu, Hasan Hüseyin UÇAR'ı Noyan komutanının arkadaşı olması nedeniyle onun yanında gördüğünü o şekilde tanıdığını, bu kişilerle ortak herhangi bir faaliyet yürütmediğini, herhangi bir görev almadığını, örgütsel dökümanlarla ilgili bilgisinin bulunmadığını ve bu belgeleri görmediğini, kendisinin Neriman AYDIN ve Kemal AYDIN’la aynı ortamda bulunduğunu, Neriman AYDIN ve Kemal AYDIN'la herhangi bir akrabalığının, yakınlığının olmadığını, kendisini Noyan ÇALIKUŞU’nun tanıştırdığını,

Dosya içinde bulunan iletişim tespit tutanaklarının incelenmesinde yapmış olduğu görüşmelerden:

Tape No:7177, 16/05/2008 günü şüpheli Mehmet Ali ÇELEBİ'nin şüpheli Yaşar'ı aradığı görüşmede; görüşme içinde geçen B.S.’ nin Mehmet Ali ÇELEBİ'nin mezun olduğu bölükte öğrenci olduğunu, Tabur Komutanının bilgisayarında tam hatırlamadığı bir şeyler bulduğu için ceza verdiklerini, Mehmet Ali ÇELEBİ' nin alt sınıflarıyla İlgilenen bir kişi olduğundan bu ceza durumuyla ilgilenebilir diye söylediğini, görüşme içinde geçen atamamanın ne olduğunu bilmediğini,

Tape No:7178 ve 7179 numaralı tapelerde şüpheli Mehmet Ali ÇELEBİ'nin kendisine mesajla anlatmasını İstediği olayın ne olduğunu tam olarak hatırlamadığını, kendisine şüpheli Mehmet Ali ÇELEBİ’nin okulda olan her tür olayla ilgili bilgi vermesi konusunda talimat vermediğini ancak kendileriyle görüştükleri için başlarına bir iş gelip gelmediğini öğrenmek için kendisine sorduğu zaman kendisine bilgi verdiğini, telefonda anlatmamasının sebebinin de olayın önemsiz olması olduğunu, telefonunun dinlediğini düşünmediğini,

Tape No:7221 numaralı tapede, 25.05.2008 günü saat: 13.03'te şüpheli Noyan ÇALIKUŞU'nun Yaşar Tozkoparan’ı aradığı görüşmede, geçen "değişecek mi" diye sorduğu sorunun okul içinde bazı arkadaşlarının ceza almaları konusunda olduğunu, Noyan'ın “Adamlar devleti çökertmeye çalışıyorlar... işte bizde onu bekliyoruz. Yani bizde çalışlarımızın ürününü görmek istiyoruz” şeklindeki konuşmasıyla kendi konuşması arasında irtibat kuramadığını, onun için cevap vermediğini,

Tape No:7412 numaralı tapede 01.07.2008 günü saat 20.43’te şüpheli Noyan ÇALIKUŞU’nun Yaşar TOZKOPARAN'ı aramasıyla yapılan görüşmede; şüpheli Noyan ÇALIKUŞU'nun bahsettiği Aslı abla dediği kişinin herhalde şüpheli Kemal AYDIN'ın kızı olduğunu, kendisinin bu görüşmeyi ilk tutuklamaların olduğu gün yaptığını o sırada İzmir'de kampta bulunduğunu, görüştüğü kişiler olduklarından ne olduğunu öğrenmek için Noyan'ı aradığını, Noyan’ ın beyanın da geçen kimin sonunun geldiğini Noyan'a sorulması gerektiğini,

Tape No: 7229 numaralı tapede, 21.07.2008 günü saat 16.38'de yapılan görüşmeyi İzmir Urla'da askeri eğitim kampındayken hafta sonu İzmir'de şüpheli Noyan komutanının Selçuk'ta yanına gittiğinde Neriman AYDIN'la yaptığı görüşme olduğunu, önce Noyan’ ın, Neriman AYDIN'la görüştüğünü sonra telefonu kendisine verdiğini, kendisinin görüştüğünü, bu görüşme Neriman AYDIN' ın tahliyesinden sonra olduğu için suçlu olup olmadığını bilmediğini, Devletin kurumlarının terör örgütü dediği ERGENEKON'la ilgili bunların ilişkili olup olmadığım öğrenmek için görüştüğünü, orada Neriman AYDIN' ın anlatımları üzerine "evet alçaklar" şeklinde cevap vermesinin nedeni Neriman AYDIN'ı tanıdığını, bu kişinin tahliye edilmesinden sonra terör örgütüne üye olduğunu düşünmediğinden uğramış olduğu haksızlıktan dolayı ağzından alçaklar şekilde söz çıktığını, Neriman'ın "eve de gelmeyin ha bak sakıncalısınız" şeklindeki sözünün yorumunu yapamayacağını,

Tape No:7250 numaralı tapede Yaşar TOZKOPARAN'ın Mehmet Ali ÇELEBİ'yi aradığı görüşmede; şüpheli Mehmet Ali ÇELEBİ’yi şüpheli Noyan komutanının arkadaşı olarak geçen sene Kasım Aralık aylarından itibaren dışarıda tanıdığını, onun tanıştıklarında teğmen olduğunu, kendisinin 3. sınıf olduğunu, Harbiyenin içinde hiyerarşi olduğunu, bunun dışında başka bir yönlendirmeden bahsetmediklerini, emir komuta 3.sınıflara geçtiğinden Mehmet Ali Çelebi ile bu şekilde konuştuklarını, şüpheli Mehmet Ali ÇELEBİ'nin herhangi bir ekibinin olmadığını, kendisinin görüşüp konuştuğu sohbet ettiği A.A., S.A.isimli arkadaşlarıyla aynı görüşleri paylaşıp tartıştığını, bu arkadaşlarla birlikte izne çıktıkları için bu arkadaşlarından ekip diye bahsettiğini, ekiple buluşup buluşmadığını neden sorduğunu bilmediğini, orada şüpheli Mehmet Ali ÇELEBİ'ye abi diye hitap etmesinin samimiyetten dolayı olduğunu, Harbiye'de normalde üst devrelere komutanım dendiğini ancak samimi oldukları için üst devrelere abi diye hitap etiğini,

Tape No:7233 numaralı tapede şüpheli Noyan ÇALIKUŞU'nun şüpheli Yaşar TOZKOPARAN'ı aradığı görüşmede; 30 Ağustos'da Zafer Bayramı kutlandığını bildiğini, bahçeden neyi kastettiğini bilmediğini, kendisinin 30 Ağustos’ da normal törene gideceğini, onun 30 Ağustos’la neyi kastettiğini anlamadığını, telefonun dinlendiğini de bu gözaltına alman şahıslarla Noyan’ın sık sık görüşmesinden dolayı düşündüğünü,

Tape No:7216 numaralı tapede şüpheli Mehmet Ali ÇELEBİ'yi şüpheli Yaşar TOZKOPARAN'ın aradığı görüşmede; bu görüşmeyi 21 Ağustosta Ankara'ya gittiğinde Mehmet Ali ÇELEBİ'yle yaptığını, kendisinin şüpheliler Neriman ve Kemal AYDIN’la irtibatını bilen arkadaşlarının onlarla ilgili sorular sorduğunu, kendisinin de şüpheli Mehmet Ali ÇELEBİ kadar yakın tanımadığından çok iyi cevap veremediğini ifade etmiştir.

Sorgu beyanında;

Suçlamaları kabul etmediğini, terör örgütü ile bir ilgisini olmadığını, Kemal AYDIN ve Neriman AYDIN ile komutanları olan Mehmet Ali ÇELEBİ ve Noyan ÇALIKUŞU aracılığı ile tanıştığını, kendileri ile birlikte Salon Buluş Kafede görüştüklerini, bazen de Mehmet Ali ÇELEBİ ve Noyan ÇALIKUŞU ile evlerine gittiklerini, evlerine gittiklerinde Kemal AYDIN kendilerine Atatürk’ün dünya görüşü, devlet anlayışı, askerlik ile ilgili görüşlerini, anılarını anlattığını, farklı bir bakış açısı ile anlattığını, diğer şüphelilerden Mehmet Ali ÇELEBİ, Eren MUMCU, Noyan ÇALIKUŞU komutanları olması nedeniyle tanıdığını, Hasan Hüseyin UÇAR’ı da bir kez gördüğünü, Durmuş Ali ÖZOĞLU’ nu tanımadığını, Kemal AYDIN ve Neriman AYDIN gözaltına alındıktan sonra Kemal AYDIN’ ın tutuklandığını, daha sonra evine gittikleri diğer şüphelilerle aralarında bu konuda telefon görüşmeleri yaptıklarını, bu şahsın haksız yere tutuklanmış olabileceğini konuştuklarını, şüphelilerden Mehmet Ali ÇELEBİ, Noyan ÇALIKUŞU, Neriman AYDIN ile yaptığı telefon görüşmelerinin doğru olduğunu ifade etmiştir.

b-Elde Edilen Dokümanlar,

[değiştir]

Şüpheli Yaşar TOZKOPARAN’ın ikamet adresi olan Mersin ili Osmaniye Mah. 81040 sokak No:4 K:3 sayılı adresinde yapılan aramalarda;

-(1) adet MAXTOR marka MCJBACBQA4323F seri numaralı 40 Gb harddisk,

-(1) adet Samsung marka SN:SOE9J1JLA04788 seri numaralı 160 Gb harddisk,

-(1) adet Everest marka siyah renkli Usb Bellek,

-(1) adet TOGERE marka Usb Bellek,

-(1) adet LEXAR marka 128 Mb hafıza kartı,

-(93) adet 1-93 arası numaralandırılmış çeşitli markalarda CD,

-(1) adet Sony marka 282095515006404 seri numaralı Laptop bilgisayar,

-(11) adet 1-11 arası numaralandırılmış çeşitli markalarda disket,

-(1) adet Motorola V220 model 35300601715043 seri numaralı cep telefonu,

-(1) adet 0203060488998 seri numaralı sim kart,

-(3) adet 1-3 arası numaralandırılmış not kağıtları,

-(1) adet 20 sayfası el yazısı ile yazılmış kareli defter bulunarak el konulmuştur.

Şüpheli Yaşar TOZKOPARAN’a ait SONY VAIO marka bilgisayar içerisinden çıkan FUJITSU marka, seri numarası K41KT7B293SK olan bilgisayar hard diski üzerinde yapılan incelemede “$REFKLF1.docx” isimli bir MSword dosyası tespit edilmiştir. MSword dosyası incelendiğinde “Bir genç Mustafa Kemal’e sorar; Gençliğin ideali ne olacak? Mustafa Kemal cevap verir “Türklükten başka ideal mi olur?” şeklinde başlığa sahip olduğu, yazının sonunda ise operasyon kapsamında göz altına alınan “NERİMAN AYDIN” isimli şahsın isminin yer aldığı, yazının devamında ise Kıbrıs ile ilgili olduğu değerlendirilen resimler ve yazılar olduğu,

El konulan dokümanların yapılan incelemesinde;

(1) adet üzerinde Maxima yazılı ajanda incelendiğinde;

Ajandanın 2.Sayfasında; Doğu PERİNÇEK başlığı altında; CIA elemanıdır, kendi çevresinde oluşturduğu 500 kişilik kadro ayda 5 Milyar para almaktadır, yürüttüğü siyaset maddi açıdan emperyalist devletlerce desteklenmektedir. Mustafa Kemal’e “Burjuva Kemal” diye alenen yıllarca sövmüştür. Şimdi Milliyetçilik yapmaktadır, 1987 yılında PKK kamplarını ziyareti sırasında fotoğrafları vardır, kontrollü siyaset içerisindedir, 1992 de PKK’nın Şırnak’a yaptığı baskın sırasında “Türklük Fırat’ta Boğuldu” demiştir.

Ajandanın 8.sayfasında; 68 yıldır Türkiye ihanete uğramaktadır. (TSK)

30 Ağustos 2006 milattır. Doğrularımızın kurbanı olmamalıyız……, Bu savaşta siyasetin şartlarını biz belirleyeceğiz. İhanet edenlerin sayısı bizim TSK’ne bakış açımızı değiştirmez.

Ajandanın 11. sayfasında; “Şifre Çözüldüyü hatim et” yazdığı, ajandanın geri kalan sayfalarında el yazısıyla yazılmış Tarih dersi notları olduğu,

3 numarası verilen not kağıdında; Cem ERSEVER 1972’li ist alanda çok iyi işler başardı. PKK’nın belini büken unsurdur. Jandarma Çiller, kendisini ist. Birleştirme projesinde başa getirecem diyor. İstifa ediyo, devlet tarafından ort. Kald. Yazdığı,

Mete SAYAR 1992 ‘de tug. K. Nusaybin Şırnak Batman’da isyan başlatmıştı. Başarılı olsaydı, Rusyaya askeri ateşe olarak gitti. Şimdi Türkiye dışında yaşıyo yazdığı görülmüştür.

1 ve 2 numarası verilen not kağıtlarında ise; el yazısıyla yazılmış, siyasetçilerin ve çeşitli şahısların söylemiş olduğu sözlerin olduğu görülmüştür,

Şüpheli Kemal Aydın’ın Ankara Ümitköy’deki ikametinde yapılan aramada ele geçen ABS Alçı ibareli koyu renkli ajandada yapılan incelemede; ırkçılığı öven ibareler bulunduğu ve ırkçılığı inkar etmenin Tanrıyı inkar etmek olduğu, bir Türk ve Türklük hareketi yaratılacağı, bununlar ilgili bir teşkilat oluşturulacağı, Devlet eli dışında yapılmış tüm eğitim kurumlarının kapatılacağı, kadınlara kısa da olsa askerlik mecburiyeti koyulacağı, Turancılığı kendi Megalo İdeaları olarak benimsedikleri, günümüz siyasetinin anlayışının bozukluğu, emperyalist odaklara karşı mücadele etmenin gerekliliği ve bunun için izlenecek olan yöntemler, önemli toplantılar yapılacağı ve katılımcıların üst aramalarının yapılacağı, bir yemin metni hazırlanacağı ve bu büyük mücadeleye katılmak isteyen herkese bu yeminin yaptırılacağı, yemine uymayanların konumuna ve görevine bakılmaksızın davadan uzaklaştırılacağı, kendi kadrolarını kendilerinin yetiştirecekleri, her türlü bilgiyi öğretecekleri ve davalarına sahip çıkacak kadrolar oluşturacakları, ordu, istihbarat ve dışişleri kurumlarının ulusalcı kadrolarla donatılarak ulusalcı anlayışın yerleştirileceği, konularında el yazısı ile alınmış notlar ve bu hususlarda yorumlar bulunduğu görülmüştür.

Şüpheli Kemal Aydın’ın Ankara Ümitköy’deki ikametinde yapılan aramada ele geçen lacivert kaplı içerisinde el yazmalı notların bulunduğu telefon rehberi ile ilgili yapılan incelemede; telefon rehberinin arasından çıkan el yazısı ile yazılmış sarı renkli not kağıdında “İçişleri bakanlığının 12-27 tarihleri arasında Fransa’da faaliyet gösteren C.I.E.O papazlarına Samsun’dan başlayarak tarihi büyük Ermenistan gezisine izin verilmiştir yazdığı, not kağıdının arkasında, Samsun, Tokat, Amasya, Erzincan, Erzurum, Kars, Ağrı, Diyarbakır, yalnız o tarihte Ağrı’da görevli bulunan Jand. Alay Komutanı Veli Küçük bu geziyi Ağrı’da yaptırmamıştır. Bakan İ. S.” İbarelerinin yazılı olduğu görülmüştür.

Şüpheli Kemal Aydın’ın Ankara Ümitköy’deki ikametinde yapılan aramada ele geçen “TÜRKİYE ARTIK BİZİM KONTROLÜMÜZDE” başlıklı bilgisayar çıktısında yapılan incelemede; ülkeye ihanet edenlerin icraatlarının vatan topraklarını satanların ve kadrolaşmalarının Kuvayı Milliye tarafından izlendiği ve gereğinin yapılacağı gibi konularla birlikte, Başbakan Recep Tayip Erdoğan ile Genelkurmay Başkanı Org.Yaşar Büyükanıt’ın yaptığı görüşme metni olduğu iddia edilen yazı ve bu yazıda Başbakan ve Genelkurmay Başkanı arasındaki gergin ortam ve konuşmaların bulunduğu, metnin sonunda ise “bu cennet vatana ihanet edenler ve ihanetin en küçük halini bile o küçük beyinlerinden geçirenler şunu çok iyi bilmelidir ki Kuvayı Milliye asla unutmaz… Asla Affetmez!” ibaresinin yazılı olduğu tespit edilmiştir.

Yine şüpheli Kemal Aydın’ın Ankara Ümitköy’deki ikametinde yapılan aramada ele geçen Abdullah Öcalan ve Doğu Perinçek’in birlikte terör örgütü üyeleri ile tokalaşırken çekilmiş ve 1-2-3 şeklinde numaralandırılmış bilgisayar çıktılarının olduğu tespit edilmiştir.

Şüpheli Neriman AYDIN’ın Ankara İli Çankaya İlçesi Birlik Mahallesi 14. Sokak No:7 sayılı adresinde yapılan arama işleminde çok sayıda doküman, ajanda, videokaset, CD ve not kâğıtları bulunarak el konulmuştur. El konulan dokümanların yapılan incelemesinde;

-(3) adet yazar ismi olmayan kitaplar incelendiğinde, “HİZB-UT TAHRİR TERÖR ÖRGÜTÜ ile ilgili yayınlanan kitaplar” dokümanlar olduğu,

-(1) adet not kağıdı üzerinde; “*Özgür ŞENER (12.Bölük) Bölüğe III. Sınıfta katıldığında 117 puanı varmış, Jandarma Özel Harekat olmak istiyormuş. Takım Komutanı Üstgm. …… seni bu okuldan atacağım ifadesini kullamış, -40 puanla Nisan ayında atılmış” “Nusret MEMİÇ (4 üncü bölük) 2006-2007 eğitim-öğretim yılında kasıtlı olarak disiplin puanı düşürülmüş” “*Necdet YÜCEL(19. bölük) Babası Cumhuriyet gazetesinde yazılar yazmış, 19 uncu bölükse (Ali ÇAKAY) bu yılbaşından itibaren disiplin puanı düşürülmeye başlanmış” “Aykut ÖZTÜRK(19. bölük)” “+Atılanlar” yazdığı, arka kısmında ise “*Emrah ERVERDİ Disiplin puanı -30, kredisi 3.400, asker olmak subay olmak isteyen bir Harbiyeli, kısaca hayata askerlikle tutunduğu ifade ediyor, 9 uncu Bölük” “*Önay MAY Kredisi 3.500 civarında, Beden eğitimi ve spordan askeri eğitim sınavlarından sorunu yok, Harp okulunu kaldıramayacak biri değil. 9 uncu Bölük” “*Kur. Yzb. ….’in bölüğündeki 2006-2007 eğitim-öğretim yılında birinci sınıf kısmı, yıla 29 mevcutla başlamış, şu anda söz konusu kısmın mevcudu 20’dir. Yukarıda ismi geçen Emrah ERVERDİ ve Onay MAY da aynı bölüktedir” “*Barışcan ŞAHİN, Erdem GÜRKAN (9.bölük), Baha CANGÖREN (15. bölük), Bayram Burak GÜZELCİK (gönderilen)” yazan doküman olduğu,

-(1) adet not kağıdı üzerinde, “Hizbut Tahrir –Süleyman, -ulus kiler karşısı girişindeki Türksel Telefoncu Rıza arkadaşı, Keçiören senatoryum konuşma yeri, her hafta toplantı yapılıyor, ayda bir büyük toplantı, aşama aşama hazırlık, “Senin bu kitaba geçmen için 6 ayın var” “Bu iş için hiçbirşey talep etmeyen hocalarımız var” CDler kalabalık ortamda izleyin” Telefonda kayıtları sayı olarak yapıyorlar 11 numara 7 numara gibi” yazan doküman olduğu,

-(1) sayfa, 25.12.2007 22:33 gönderi tarihinde Mehmet Ali ÇELEBİ’nin Neriman AYDIN’ a gönderdiği mail de; Neriman teyze bunun üzerine ayrılma dilekçesi vermiş babası sanırım iptal ettirmiş belli değil. Emre’nin bölük komutanı ile Emre komutanım bana “seslerini yükselttiler saygısızlık yaptılar alt sınıflarım” demiş, Bölük komutanı “bu normal sen de bana yükseltebilirsin” diye karşılık vermiş. Yani göndermeyi kafalarına koymuşlar. Bir bölük komutanı böyle saçma konuşamaz tabi maksatlı değilse. Savunmasına şikayet edenlerin yalanlarını ispatlayacak şeyler yazması kar etmemiş Emre’nin” yazan bilgisayar çıktısı doküman olduğu,

-(1) sayfa 09.08.2006 11.59 gönderi tarihinde Neriman AYDIN’ ın Zübeyde A.’e gönderdiği mailde, ülkeyi yönetenlerin Türk olmadığından bahsederek tehlikeden Türk milletini haberdar edilmesi gerektiğinden bahsettikten sonra “… önderimiz konumundaki insan Kemal AYDIN bey her an bizlere şunu söylemektedir…” yazan bilgisayar çıktısı doküman olduğu,

-(1) sayfa A4 kağıdı üzerine el yazısı ile askeri öğrenci oldukları değerlendirilen (23) kişinin sabit ve cep telefonlarının yazılı bulunduğu ve sonunda denize gidenler İ. G.G., B.D. yazılı doküman olduğu,

-(1) sayfa not kağıdı üzerine el yazısı ile, “9 şubattan sonra 15- şubatta emekli edilen karargah subayı M.A. Faruk Çeliğin mecliste danışmanı olarak özel statüyle 4 Milyar lira ile göreve başladı yanınada ordudan müstavi edilen bir binbaşıyı da yanına almış. –Büyüğümüz …gittiğinde bu aracı …altına sokuyorlar ve bununla dinleme yapıyorlar M. A.; Karaim Yahudisi Uçuşyolu kanada Oradan F.Gülen’in yanına gidip geliyor. Uçak biletleri incelenirse Fetullaha gidiş yolu” yazdığı, arka sayfasında “Trilya Restoran sahibi= S.Ü. emekli subay tanımı M.Ü., C.Ü. emekli Havacı başçavuş elektronikci (MOSSAD ilişki Elektronikle ilgili her türlü dinleme işini yapabilen bir adam Bu lokantanın sahibi Fikri sağların aile dostu. 6 ay dinleniyor görüntü ve ses kayıtları bunlarda 2 jip donanımlı her türlü dinleme bunlardan yapılıyor. İsrail büyük elçiliğinin sivil C plakalı diğer araç Süreyya üzmez üzerine kayıtlı” Elektronikle ilgili her türlü dinleme işini yapabilen bir adam Bu lokantanın sahibi Fikri sağların aile dostu. 6 ay dinleniyor görüntü ve ses kayıtları bunlarda 2 jip donanımlı her türlü dinleme bunlardan yapılıyor. İsrail büyük elçiliğinin sivil C plakalı diğer araç S.Ü. üzerine kayıtlı” yazan doküman olduğu,

-Üzerinde Paper Note ibaresi bulunan kareli blok not defteri içersinde, “Fuat VEZİROĞLU’ nun kitabı alınacak, Yeniden Kuvayi Milliye Fuat VEZİROĞLU, Osman PAMUKOĞLU” yazdığı,

Başka bir sayfasında, “Tunalı teğmenler 93, 427 43 63, 2. kat 6 numara Pınar Unutulanlar dışında yeni bir şey yok Osman PAMUKOĞLU” yazdığı,

-Başka bir sayfasında, “… M.ali Çelebi 1625 (0505 432 19 40) Tuncer Günay (Nuriye atabey) …. +Hayri Bildik Mehmetçiğe mektuplar” yazdığı,

-Başka bir sayfasında, “1. Cumhurbaşkanımız Mustafa Kemal Atatürk’den 10. Cumhurbaşkanımız Ahmet Necdet SEZER’ e kadar olan Cumhurbaşkanlarımızı asker sivil ayrımı yapılarak yazıldığı”, karşı sayfasında ise, “Rauf Denktaş àNoyan’da SuikastàÇelebi’de, Tehdit àYeliz’de 3 kitap Çelebi’de Türkiye’nin 5. Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay 1968 yılında: Bugünkü okullarda yetişen gençlere ülke yönetimi teslim edilemez…” yazdığı,

-Başka bir sayfasında, “HanP.==>karma sistem Amerikan devreciliği bitirdi. Dört sınıf taburda karma birbirlerini tanımadan mezun oldular…” yazdığı,

-Başka bir sayfasında, “Hamza Demir (1) Mehmet Koçarslan –Tunceli doğ Raina ve Galatasaray adasının işletmesi- PKK ile işbirliğinde İstanbul’u ayakta tutanlardan biri (2) (Paşa) Halen görevde olan bir paşadan – Erdoğan Polat Irak’dan ABD doları getirerek Avro’ya dönüştürüp piyasaya sürüyorlar Paranın %20’sini de Mehmetçik Vakfına verildiğniden de bahsediyor. (3) Edirneli Albay- Oğlu ve gelini teğmen Tayyip Erdoğan hayranı TSK ndan rahatsızlık duyan Bu dönemde TSK nin üst düzeyinin emekli edilerek bunlar dan kurtulacakmış T.C. Devleti Bu 3 Tırı vramış, Bulgaristan’da basılan dolarları kaçak yollarla Türkiye’ye sokuyorlarmış” yazdığı,

-(1) adet siyah renkli karele ajanda içersinde; “Devletimizin yeniden sahibi olduğumuzda büyük Türk Milleti olarak yapacaklarımız 10 Temmuz 2005 Çankaya ile başlayıp Türkiye Büyük Millet meclisinin yeniden açılacağından, Anıtkabir özel defterine ilk ziyaret anında yazacaklarım ile devam ettiği, Büyük önder… …Neriman Aydın 12 Şubat 2004” yazdığı,

Neriman AYDIN isimli şahsa ait, LENAVO marka Diz Üstü Bilgisayar içerisinden çıkan, Toshiba marka ve 36091775T seri numaralı hard disk’te “Belge11.doc” isimli MSword dosyası içerisinde; Neriman AYDIN adıyla yazılan Mehmet D. isimli şahsın tanıtıldığı ve övücü beyanların yer aldığı 10.08.2007 tarihli belgenin bulunduğu,

“Belge 8.doc” isimli MSword dosyası içerisinde; Sazlı Semaver isimli bir programa katılacak olan şüpheliler Mehmet Şener ERUYGUR, Ercüment OVALI, Ali ÖZOĞLU nunda aralarında bulunduğu şahıslar ve konuşulacak konular ile ilgili notların yazılı olduğu,

“emreçelebi.doc” isimli MSword dosyası içerisinde; “Harbiye ruhunu Harbıyede gecırdıgım 4 yıl boyunca goremedım ..”“Harbıyelılerın MUSTAFA KEMAL'den sonra örnek alabilecek en yakın unsuru bence bölük komutanının davranışlarıdır. Şu zamana kadar benım ornek alabilecegim komutanım olmadı. sebebi ise bölük komutanlarının harp okuluna gonderılırken kısılıklerınden cok alaverelerle yaptıkları karıyerlerı olmasıdır..” “Her gelen komutan (okul k.) Harp Okulundakı sıstemde degıssıklık yapıyor. Dolayısıyla Harbıyelıler neyın dogru neyın yanlıs oldugunu degerlendıremıyor. Yaptıklarınıda inanarak degıl yapmak için yapıyorlar.” şeklinde beyanlarının yer aldığı,

“harbiye.doc” isimli MSword dosyası içerisinde; “Hepimiz Kemaliz,Hepimiz Türk’üz” Yürüyüş Kararı sayılamadığı Harbiye’nin yetiştirdiği Teğmen de nasıl bir komutan olmaktadır yada olacaktır, takdiri Yüksek Makamlarınıza bırakıyoruz.” “Yüksek Lisans ve Doktora Tezlerini tavukçuluk, arıcılık , su ürünleri üzerinde yaparak nasıl bir Harbiye eğitimi aldığının trajikomik örneklerini sunmaktadır…” şeklinde beyanların yer aldığı,

“mali.doc” isimli MSword dosyası içerisinde; “…Hepimiz Kemaliz Hepimiz Türküz yürüyüş kararı izne tabidir. Normal olan Türk diline saygı neredeyse takdir konusu halini almıştır. Üst rütbedeki birçok komutan Atatürk adını ağzına almamaktadırlar…Askeri eğitim birçoğu kalıplaşmış, zamanı geçmiş, günümüzün ihtiyaçlarından uzak programlardan oluşmakta ayrılan zaman verimli geçmemektedir...Harbiyede korku kültürü lider yetiştiremez, liderliğini ispat etmiş çok yönlü komutanlar Harbiye de bulunmalıdır… Taburumuzdaki kimi kurmay subayımız ise bizlerin onur ve şerefini ufacık bile olsun düşünmeyerek bizlere karşı hakaret dolu sözler sarf edebilmekte Harbiyelileri geliştirmektense kendi bireysel çıkarları için her türlü fedakarlığı yapmakta olup Harbiyelilere sürekli onur kırıcı cezalar vermektedir...Verilen konferanslara harbiyelilerin ilgisi! Videoda nettir. Bunda yoğun programlarda savrulmalarının da etkisi vardır.” İfadelerinin bulunduğu,

“konferansta uyuyan harbiyeliler.DAT” isimli video dosyası içerisinde; Harp Okulu öğrencilerinin konferanslarda uyurken çekilen görüntülerin bulunduğu, görüntü kaydının “mali.doc” isimli belgede Kara Harp Okulunun eğitim sistemi hakkında ileri sürülen iddiaları doğrulamak için çekildiği,

“NER 2 1.doc” isimli MSword dosyası içerisinde; Neriman AYDIN isimli şahsa değişik tarihlerde gelen ve gönderilen epostalar, mektuplar ve farklı konularla ilgili açık kaynaklardan alınan belgelerin yer aldığı, belgenin tamamının 134 sayfadan ibaret olduğu, söz konusu belgede;

-Neriman AYDIN adıyla 10.10.2003 tarihli Veli Küçük isimli şahsa hitaben yazılan mektupta; “Paşam, 65 yıldır ihanette sınır tanımayan 65 yıllık Ankara Hükümetlerinden aksi bir tavır ve davranış beklememiz Türk ulusu olarak gaflette olduğumuzu gösterir. Bunun bilincindeyiz. Türk Ulusu olarak bütün beklentilerimiz Türk Silahlı Kuvvetlerinin yapacaklarına yöneliktir….Bizi yanıltan Türk Silahlı Kuvvetlerinin ihanette sınır tanımayanlar üzerinde etkin ve etkili olamama duruşudur.” Şeklinde beyanların yer aldığı,

-Neriman AYDIN adıyla 18.03.2004 tarihli Hayri B. isimli şahsa hitaben yazılan mektupta; “…geçen hafta sonu Jandarma Genel Komutanlığın’da Paşa’nın emriyle bir toplantıya çağrıldım... konuşulan ve paylaşılan konuları ancak karşılaştığımızda Size aktarabilirim.” şeklinde beyanların yer aldığı,

-Neriman AYDIN adıyla 06.09.2004 tarihli Tümgeneral Sabri D. isimli şahsa hitaben yazılan mektupta; “…Türk Ulusuna 85 yıl önce biçilen sömürge gömleğini 1923- 10 Kasım 1938 den beri 66 yıldır yeniden ısrarla giydirmeye çalışan emperyalistler ve işbirlikçilerine gerekli dersi bir kez daha olmak üzere yine Türk Silahlı Kuvvetleri ve Türk Ulusu birlikteliği vereceğine inancımız tamdır. Gizli Öncülüğünüz kaçınılmazdır.” Şeklinde beyanların yer aldığı,

“NER-AY 7.doc” isimli MSword dosyası içerisinde; Neriman AYDIN isimli şahsa değişik tarihlerde gelen ve gönderilen epostalar, mektuplar ve farklı konularla ilgili açık kaynaklardan alınan belgelerin yer aldığı, belgenin tamamının 169 sayfadan ibaret olduğu,

“plazma tarihçesi.doc” isimli MSword dosyası içerisinde: şüpheli Ercüment OVALI isimli şahsın 31.08.2007 tarihinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar BÜYÜKANIT’a hitaben yazdığı ve tamamı 9 sayfadan ibaret mektup olduğu, söz konusu mektup içerisinde; “ … Ülkemin benim uzman olduğum alanda iki büyük gereksinimi vardı…ülkemizin her yıl 300 milyon dolar ödeyerek satın aldığı bazı ilaçları (insülin gibi), dokuları ve hatta gerektiğinde biyolojik silahlar üretebilecek bir biyoteknoloji merkezi idi…Her türlü silaha karşı tedbire sahip olmasına rağmen Biyolojik silahlarla savaşma konusunda yeterli hazırlığı olmayan ülkeme biyolojik savaş endüstrisini kurmaktır. Nitekim bu gün 1 trilyon borcu olan, zorlukla ayakta kalan bu küçücük şirkete, onun yaratıcısı olan bana yapılan ulusal ve uluslar arası saldırının 2 nedeninden biri ATİ tesislerinin 15 günde bu silahı üretece hale gelebilecek şekilde dizayn edilmiş olması…” şeklinde beyanların yer aldığı,

“YAZI-1.doc” isimli MSword dosyası içerisinde; şüpheli Neriman AYDIN’a değişik tarihlerde gelen ve gönderilen e-postalar, mektuplar ve farklı konularla ilgili medya vs. temin edilen belgelerin bulunduğu 105 sayfadan ibaret belgede:

-NOYAN ÇALIKUŞU [1] isimli e-posta adresinden 09.10.2006 tarihinde Neriman Aydın isimli şahsa gönderilen e postada; “Merhaba Neriman Teyzecim, … Bir Harbiyeli olarak diğerleri gibi kendimi milli konularda eksik hissediyorum. Bana birkaç kaynak gönderebilir misiniz? …Saygıdeğer Kemal Amcama çok selamlarımı iletin.” şeklinde beyanların yer aldığı,

-Neriman Aydın tarafından 09.10.2006 tarihinde Noyan ÇALIKUŞU isimli şahsa gönderilen e postada; “Merhaba Teyzesi…Evet çalışmalar son hızla devam ediyor, Türk Milletinin feraseti, ve Tanrı vergisi hasletleri bizlere her gün yeni mucizeler yaşatıyor. Bunları gördükçe daha fazla heyecan ve yüksek oranda enerjimizle çalışmalarımıza devam ediyoruz, canım Teyzesi. Bir kaç gün önce biz de Kemal Amcanla senden söz ettik… Sen öyle bir insanla tanıştın ki, seni her konuda yetiştirecek, geleceğe hazırlayacak engin bir bilginin sahibidir kendisi. Zaten böyle olduğu için bizlere önderlik yapmaktadır… Bayramdan sonra Kemal amcan bir hafta sonunu sana ayırmak istiyor... Ne zaman müsait olursan beni arayabilir söyleyebilirsin Teyzesi...” ifadelerinin bulunduğu,

-NOYAN ÇALIKUŞU [2] isimli eposta adresinden 26.10.2006 tarihinde Neriman Aydın isimli şahsa gönderilen e postada; “…Siz ve Kemal Amcamın aynı coşku ve heyecan ile biz Harbiyelilerin timsali olması dileklerimle...”şeklinde beyanların yer aldığı,

30112007136.jpg, DSCF1625.JPG, DSCF1626.JPG, DSCF1631.JPG, DSCN1177.JPG, DSCN1179.JPG, DSCN1183.JPG ve P1000835.JPG isimli resim dosyaları içerisinde; yer ve zamanı belli olmayan bir toplumsal gösteri yürüyüşü ile şüpheli Mehmet Ali ÇELEBİ isimli şahsın mezuniyet töreninde çekilmiş fotoğrafların olduğu,

07 NOLU CD içerisinde; “Bel1.doc” isimli MSword dosyası içerisinde; şüpheli Neriman AYDIN’a değişik tarihlerde gelen ve gönderilen e-postalar, mektuplar ve farklı konularla ilgili medya vs.temin edilen belgelerin yer aldığı 130 sayfadan ibaret belgenin olduğu,

-Neriman Aydın tarafından 10.01.2007 tarihinde ismail / adana isimli şahsa gönderilen e postada; “…Büyüğümüz bir müthiş Türk olup, bize 4.5 yıldır Önderlik yapmaktadır. Türk Mİlletinin oylarıyla Türkiye Büyük Milleti Meclisi hükümetlerine kavuşanların 10 kasım 1938 saat 9:06 dan beri hiristiyan ve yahudi emheryalist düşmanlarımızla işbirliği yaparak TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİNE TÜRK MİLLETİNE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'E TÜRKİYE'YE TÜRK ORDUSUNA TÜRK BAYRAĞINA ihanet edenleri ve arkalarındaki düşmanlarımız israili amerikayı ingiltereyi ve avrupa birliği ülkelerinin üzerimizdeki işgal emellerini durdurmak ve Devletimizin iradesine sadece Mustafa Kemal Atatürk'ten ve Türk milletinden emir alan Türk Milletinin evlatlarını hakim kılmak için büyük bir mücadelinin öncüsüdür Büyüğümüz.

Ne MİT'in ne Ordunun ne CIA nın ne Mossad'ın ne MI5 in ne alman istihbaratının adamı değildir, mason değildir. Hiç bir siyasi teşkilatın derneğin vakfın sivil toplum kuruluşlarının üyesi değildir. Türk Milletine mensuptur M Kemal Atatürk'ten emir almaktadır. İlahi manada emirleri Yüce Allah'tan ve sevgili Peygamberimiz Hz Muhammed'ten almaktadır…Davamız Türkiye Cumhuriyetini kaybetmemek davasıdır... ihaneti cezalandırmak davasıdır...” Şeklinde beyanların yer aldığı,

-Neriman Aydın tarafından 29.01.2007 tarihinde Noyan ÇALIKUŞU isimli şahsa gönderilen e postada; “…Türk ordusunun üst rütbedeki amerikancı -mason paşalar alt rütbedeki Atatürk neferi subaylar tarafından saf dışı bırakılırsa emperyalist halim ne olur diye tereddüt ettiğinden Türkiye'ye vurmayı geciktirmişlerdir... Yoksa Türk Milletini sindirmeyi çoktan başarmışlardır... hem de Atatürk'e sövdürerek…İstanbul'dan misafirlerimiz vardı, Şifre Çözüldü Kitabının yazarı Ali Özoğlu Bey... Sabahladık... ama ne sohbet Teyzesi... 10 gün öncede Kemal Amcan Karadeniz de özel bir TV kanalında 1 saat konuştu, yalnız o konuştuktan sonra programı yayından kaldırdılar, bütün Karadeniz ayakta...” eklinde beyanların yer aldığı,

-Neriman Aydın tarafından 20.02.2007 tarihinde Durmuş Ali ÖZOĞLU isimli şahsa yazılan mektupta; ““Bizim düşüncemiz ise millet bu büyük davayı bir güç halinde konuşuncaya kadar Önder’i bu tür emperyalist tedbirlerden ve yaratacakları bilinçli ve amaçlı tehlikelerden uzak tutmaktır. Onun içindir ki, ulusal yayın kuruluşlarında şimdilik program yapmasını milletimizin geleceği için sakıncalı görmekteyiz benim Sevgili kardeşim.. Türk Milletini bu güzellikten yoksun bırakmamaktır tüm emelimiz, amacımız . Onun içindir ki bugünlerde bir tv programı kendisine sizin de bizim de engel olamayacağımız zararlar verebilir. Ama aynı düşüncenin neferleri olarak sizler, Büyüğümüzün yerine ortak tespit ve düşüncelerimizi tv programlarına katılarak milletimize duyurabilme fırsatlarınız olursa bunlar milletimizin geleceğini emin ellerde gördüğümüzün işaretleri olacaktır…Biz sizin de tv yayınlarına çıkmanızı sakıncalı görmekteyiz…Ancak yine karar Önderimizin ve sizindir…Kemal Aydın’dan ve Ali Özoğlu’ndan birer tane daha olsaydı keşke, ama yok… yok yok.. Öncelikli görevimiz sizi gücümüzün yettiğince korumaktır… ” ifadelerini bulunduğu,

-Noyan ÇALIKUŞU tarafından 20.02.2007 tarihinde Neriman Aydın isimli şahsa gönderilen e postada; “Değerli büyüklerim Kemal Amcam ve Neriman Teyzem… Siz büyüklerimin bizlere vermekte olduğu fikir beyanatları, ileride atılacağımız kıta hayatında bizim görevlerimiz nazarında çok stratejik bir noktaya sahip olacaktır… Türk Yurdu içerisinde, oluşturulmak istenen "etnik ekalliyet" kümeleri, büyük bir ihanetin pençesindedir ve Sevr Antlaşması'nın önümüzdeki günlerde önümüze konulması ile, büyük bir oyunun parçaları olmaktan geri kalamayacaklardır…Siz değerli büyüklerimizin nihayetsiz büyüklükteki bilgi dağarcığından yararlanmak ve sizlerin ruhlarımızı şahlandıran değerli sözlerinizi tekrar dinlemek için huzurunuza gelmek istiyoruz. Affınıza sığınarak pazar günü eğer müsaitseniz çok değerli vakitlerinizi almak istiyoruz. Ellerinizden öper, sağlık ve mutluluğunuzun daim olmasını dileriz. Eren MUMCU, Noyan ÇALIKUŞU” şeklinde beyanların yer aldığı,

-Neriman Aydın tarafından 21.02.2007 tarihinde noyan.selda@gmail.com isimli e posta adresine gönderilen e postada; “Merhaba Teyzesi, Büyüğümüzle görüştüm pazar günü müsait sizlerle görüşecek, aklınıza takılan, sizi rahatsız eden tespitleriniz, sorularınız varsa yazmayı unutmayınız...Bilgilenmek istediğiniz her konuyu da ayrıca not ederseniz, sizler için hepimiz için çok daha faydalı olacaktır…biz değil intikamda ve ihanette yarışanlar ölmeli. çünkü bu vatanda yaşamayı hak etmiyorlar, bu devletin makamlarını asla hak etmiyorlar... aldıkları her nefes attıkları her adım haram onlara... haram olduğunu biz biliyoruz onlar da öğrenecekler..Büyüğümüz Kemal Aydın bey adına teyzeniz olarak sevgilerimizi gönderiyoruz ... ” şeklinde beyanların yer aldığı,

-Noyan ÇALIKUŞU tarafından 06.03.2007 tarihinde Neriman Aydın isimli şahsa gönderilen e postada; “Merhaba Neriman Teyzeciğim, Cuma günü ile ilgili olarak sizin ve Büyüğümüzün ve Selda‘ nın isimlerini yazdırdım. Sizleri Atamızın mezun olduğu Harbiye de görmekten, sizin gibi Atatürk ün açtığı yolu kapattırmamaya yeminli, yüksek vatan sevgisiyle dolu saygıdeğer Büyüklerimin buraya gelmesinde bir vesile olmaktan onur duyuyorum. ” şeklinde beyanların yer aldığı,

19 nolu Cd içinde; DSCF1597.JPG, DSCF1631.JPG, DSCF1681.JPG ve PICT0056.JPG isimli resim dosyaları içerisinde şüpheli Mehmet Ali ÇELEBİ’nin mezuniyet töreninde çekilen fotoğraflarının bulunduğu saptanmıştır.

c-Telefon görüşmeleri;

[değiştir]

Tape No:7054, 16.05.2008 günü şüpheli Mehmet Ali Çelebi ile yaptığı telefon görüşmesinde; şüpheli Mehmet Ali Çelebi’ nin şüpheliye “sıkıntı var mı?” diye sorduğu, şüphelinin de “Abi var ya bizim,daha sonra anlatırım” dediği, Mehmet Ali’ nin “Ceza filan durumu varmış öyle bişey mi var” dediği,Yaşar’ ın “Yok benim ceza durumum yok da bir iki olay öğrendim” dediği, şüpheli Mehmet Ali’ nin de “Tamam onu konuşacaz biz nasıl konuşacaksak bi şekilde yani o atamayla ilgili mi” dediği, şüpheli Yaşar’ ın da “Yok atama değil de başka bi…”dediği, Mehmet Ali’ nin “o olayı biliyorum başka bir olay mı olmuş ondan başka” dediği, şüpheli Yaşar’ ın “bugün bişeyler oldu da” dediği, Mehmet Ali’ nin de “onu konuşuruz” diyerek, gözetici bir lider yaklaşımıyla Yaşar’ ı ve durumunu kontrol ettiği, daha önemli gördükleri konuları yüz yüze konuşmayı tercih ettikleri,

Tape No:7177, 16.05.2008 günü şüpheli Mehmet Ali Çelebi’ nin şüpheli Yaşar’ a “Koçum yeni olayı mesajla yazarmısın” diye mesaj çektiği, şüphelinin de “Birisiyle ilgili degil abi genel bir olay yarin anlatirim” şeklinde mesaj çektiği, şüphelinin telefonda anlatmak istemeyip yüz yüze görüşmeyi tercih ettiği, dediği,

Tape No: 7221, 25.05.2008 günü şüpheli Yaşar’ ın Noyan Çalıkuşu’ na “Değişecek mi?” diye sorduğu, Noyan’ ın da “İnşallah bilmiyom bakıcaz yani adamlar devleti çökertmeye çalışıyolar işte onla uğraşıyolar sıra ona gelirse , en yakın zamanda inşallah bizde onu bekliyoruz yani bizde çalışmalarımızın ürününü görmek istiyoruz” diyerek genç subay ve subay adayları içerisinde lider konumunda bulunan Noyan’ ın şüpheli Yaşar’ a Ergenekon Terör Örgütünün hedefleri doğrultusunda çalışmalarını sürdürdüklerini ifade ettiği,

Tape No: 7412, 01.07.2008 günü şüpheli Yaşar’ ın Noyan Çalıkuşu’ na “ya haberi duyunca kötü oldum nerdesiniz?” dediği, şüpheli Noyan’ ın da “Neriman teyzemin evinden ayrıldık A.ablayla,şu an İstanbul’ a gittiler,üzülecek bir şey yok, Tamam mı kesinlikle üzülecek bi şey yok BUNLARIN SONLARI GELDİ SONLARININ GELMİŞLİKLERİNİ YAPIYORLAR ŞU AN, Tamam mı kesinlikle sorun yok zaten Kemal amca şey demiş kesinlikle gittiğim yer...sadece mahkemeye gelin KALABALIK gelin” dediği, şüpheli Yaşar’ ın da “Tamam abi” dediği, Noyan’ ın “İnsan sıkılıyor biraz ama üzülme yani BU İŞTE DEVLETİN SATILMIŞLIĞINDAN SATILMIŞLIĞINA ÜZÜLÜYORUZ yani” diyerek irtibatlı oldukları insanların gözaltına alınmasından dolayı tedirgin oldukları ve birbirlerine moral verdikleri,

Tape No:7200, 21.07.2008 günü Mehmet Ali Çelebi’ nin şüpheli Yaşar’ la bir süre sohbet ettiği ve “Yavaş yavaş zaten bu işler tabi yılların şeyi var pisliği var bu işin içinde yavaş yavaş düzelecek yani” dediği, Yaşar’ ın da “Yani biz onu umuyoruz,onu bekliyoruz” dediği,M.Ali’ in de “Öyle öyle bizimde işimiz o zaten en mükemmel şekilde ulaştıracağız değil mi” dediği,

Tape No:7229, 21.07.2008 günü saat 16:38’de Noyan ÇALIKUŞU/Yaşar TOZKOPARAN ile Neriman AYDIN arasında geçen görüşmede özetle; Neriman AYDIN’ın “Koşturuyorsunuz kolaylıklar diliyoruz teyzenle amcan seni çok üzdüler değil mi çok üzüldünüz” “Evet üzüldünüz biliyorum canım benim ama ne yapalım bu yollardan geçerken böyle iftiralar ve zulümler oluyor biliyorsun” “Onun için normal karşılıyoruz gerçi ben biraz sarsıldım ama üzülme oda geçecek inşallah” “Sadece uğradığımız zulüm ve iftira bizi sarstı öyle bir terör örgütü ile alakamız olmadığı için üzüldük onun için sarsıldık yoksa biliyorsun biz bu işlere hazırız zaten” “Vatan için devlet için Mustafa Kemal’ in neferleri olarak her zaman hazırız ama bu bizi çok üzdü olmayan bir örgütte olmayan bi görevler yüklediler ve ondan sizi yargılıyorlar” “Biz açmasak siz açarsınız dersiniz ki birisi bu hesabı sorsun değil mi” dediği, Yaşar TOZKOPARAN’ın “Soracaktır elbet” dediği, Neriman AYDIN’ın “Yani hiç bir şey yok teyzem bizi suçladıkları şey de inan anlatacam sizlere tabi amcanızda anlatacak yani çok eften püften şeylerle karşımıza geldiler yazık ettiler yani milletimizle dalga geçtiler yani yazık ettiler” dediği, Yaşar TOZKOPARAN’ın “Evet alçaklar” dediği, Neriman AYDIN’ın “Tuzağa düştüler başkasının hazırladığı senaryolar üzerinden yazık milletin evlatlarını böyle telef ettiler” “Eve de gelmeyin bak ha sakıncalısınız” dediği tespit edilmiştir.

Tape No: 7250, 09.08.2008 günü Mehmet Ali Çelebi’ nin şüpheli Yaşar’ a “Artık üst sınıf oldunuz” dediği, Yaşar’ ın da “olduk abi ya 2.sınıf olduk” dediği ,M.Ali Çelebi’ nin de “Oo güzel oldu ARTIK BUNDAN SONRA YÖNLENDİRECEKSİNİZ İNSANLARI DEĞİMİ HARBİYELİLERİ” dediği,Yaşar’ ın “He he yönlendirecez abi” dediği, M.Ali Çelebi’ nin “HARBİYELİLER SİZE EMANET BUNDAN SONRA” dediği,Yaşar’ ın a “tamam abi”dediği,M.Ali’ nin “tamam görüşelim koçum varmı sıkıntın senin,başka kim var bizim EKİPTEN” dediği, Yaşar’ ın da “Ya şuan kimse yok ya bizimkiler gitti hepsi onların otobüsleri erkendi”dediği, Mehmet Ali’ nin “Görüşüyormuydunuz kamp süresince” dediği, Yaşar’ ın da “okulda oturup konuşuyorduk, durumları yorum yapıyorduk analiz o yönle,bizde bekliyoruz abi böyle oturuyoruz”dediği,M.Ali’ nin de “bekleyin siz merak etmeyin tamam mı” diyerek Ergenekon Terör Örgütünün hedefleri doğrultusunda Türk silahlı Kuvvetleri içindeki genç subay ve subay adaylarının sorumlularından olan Mehmet Ali Çelebi’nin, şüpheli Yaşar’a alt devresindeki öğrencileri örgüte kazandırması yönünde talimat verdiği anlaşılmaktadır.

Tape No: 7233, 14.08.2008 günü Noyan Çalıkuşu’ nun “Ayıp ediyon abicim bizde lafla değil icraat lazım o işlere ” dediği,şüpheli Yaşar’ ın da “ Abi nolucak ya?,hala bekliyoruz öyle” dediği, şüpheli Noyan’ ın da “ Tamam zafer bayramını bekliyoruz işte,misafirler var şimdi telefonda,Yanlış bir şey anlamasınlar yani biz yoksa biz severiz Başbakanımızı ya Cumhurbaşkanını severiz yani onlar yanlış anlamasınlar” dediği, şüpheli Yaşar’ın Ergenekon Terör Örgütünün hedefleri doğrultusunda ne zaman somut eylem yapacaklarını sorduğu,

Tape No:7216, 21.08.2008 günü Mehmet Ali Çelebi’nin şüpheli Yaşar’ a “Tamam bi sıkıntı yok yani gene de rahat olun tamam mı ” dediği, Yaşar’ ın da “Yok abi biz zaten rahatız, biz sadece işte biliyosunuz olayları yani o insanlar sıkıntısına üzülüyoz biz” dediği, M.Ali’ in de “Evet olsun olsun devlet sahipsiz değil zaten onlara da sahip çıkarlar” dediği,

Tape No: 7435, 13.09.2008 günü Noyan Çalıkuşu’nun şüpheli Yaşar’ a “Bir şeye ihtiyacın varmı,Bak Kemal amcamın çok selamı varmış,bizlere” dediği Yaşar’ ın da bizimde selamımızı iletin” dediği,Noyan’ ın da “iyilermiş bayağı iyilermiş,sorun yokmuş” dediği,Yaşar’ ın da güzel ya iyi abi güzel” diyerek irtibatlı oldukları Kemal Aydın’ la ilgili konuştukları,

d-Örgütsel İrtibatlar

[değiştir]

Tape No: 6584, 17.02.2008 günü Kemal AYDIN ile Mehmet Şahin Ö… arasındaki görüşmede özetle; Kemal AYDIN’ın “Ben kıymetli misafirlerim var onlarla sohbet ediyorum” “... ders çalışıyoz” “Şahin amcası beraber olduğum insanların 2 sini seni tanıyor Noyan Komutan , Mehmet Ali Komutan” dediği, Mehmet Şahin Ö…nün “Çok selam söyle her ikisine de” dediği, Kemal AYDIN’ın “ONLARDA ŞAHİN AMCALARINA ÇOK SELAMLARI VAR BİDE YAŞAR KOMUTANIMIZ VAR” dediği anlaşılmıştır.

Tape No: 6637, 12.05.2008 günü Kemal AYDIN ile Durmuş Ali ÖZOĞLU arasındaki görüşmede özetle; Görüşmenin ilerleyen bölümlerinde görüşmeye Neriman AYDIN’ın devam ettiği, Neriman AYDIN’ın “Emrenin Yaşar komunannın bitane Yaşar komutan var amcası çok selamları var sana” “İkiside öpüyor seni ellerinden” dediği, Durmuş Ali ÖZOĞLU’nun “Ablacım bende onların gözlerinden öpüyorum” dediği, Neriman AYDIN’ın “Amam değşet öbür ikisini geçtiler Teğmenleri” “Özellikle bir Yaşar komutan var ki tam bir numara gibi” dediği, Durmuş Ali ÖZOĞLU’nun “Hepsi birbirini geçmeli yani hepsi birbirini geçmeli” dediği anlaşılmıştır.

Şüpheli Eren MUMCU’nun 20.09.2008 günü Cumhuriyet Savcılığında alınan ifadesinde; “Gözaltına alınanlardan NOYAN ÇALIKUŞU, MEHMET ALİ ÇELEBİ, ÖNDER KOÇ, HASAN HÜSEYİN ve YAŞAR TOZKOPARAN’ı tanıyorum. Bu şahıslardan YAŞAR dışındakiler ile devre arkadaşıyız. Bu şekilde tanırım. YAŞAR ile aramızda ise okuldan 3 yıl fark vardır, onu da okuldan tanırım.”dediği,

Şüpheli Mehmet Ali ÇELEBİ’nin Cumhuriyet Savcılığında alınan ifadesinde; “YAŞAR harp okulundan alt devrem olduğundan tanırım.” Dediği,

Şüpheli Noyan ÇALIKUŞU’nun Cumhuriyet Savcılığında alınan ifadesinde; “Yaşar TOZKOPARAN'ı Harp Okulundan tanıyorum. Ben 4. sınıfken o 1.sınıftı, benim bölüğümde alt sınıfımdı. Kimse aracı olmadı kendim tanıştım. Çünkü aynı bölükte olduğumuz için yatılı olduğumuzdan ortak alanlarda birbirimizi tanıyoruz. Yaşar Ta irtibatımız 2006 yılı sonlarında ay olarak hatırlamadığım tarihte Ben Yaşar’ı Salon Buluşta Kemal AYDIN’a tanıştırdım. O da Neriman AYDIN'ı annesi gibi gördü. Ben Yaşar'la birlikte Neriman AYDIN'ın evinde hatırladığım bir defa yatılı olarak kaldık. Ben çoğu zaman hafta sonu çıktığımda kaldığım oluyordu. Belki Yaşarla hiç kalmamış olabiliriz. Tam hatırlamıyorum” dediği,

Şüpheli Önder KOÇ’un Cumhuriyet Savcılığında alınan ifadesinde; “Gözaltında bulunan şahıslardan Mehmet Ali Çelebi, Eren MUMCU, Yaşar Tozkoparan, Noyan ÇALIKUŞU, Hasan Hüseyin UÇAR’ı tanırım.”dediği,

Şüpheli Hasan Hüseyin UÇAR’ın Cumhuriyet Savcılığında alınan ifadesinde; “MEHMET ALÎ ÇELEBİ, NOYAN ÇALIKUŞU Ve YAŞAR TOZKOPARAN'ı tanırım. Mehmet Ali Çelebi ve Noyan Çalıkuşu’nu devre arkadaşım olması sebebi ile YAŞAR'ı ise onların vasıtası ile tanırım.”dediği,

Şüpheli Yaşar TOZKOPARAN’ın telefon irtibatları ile ilgili yapılan çalışmalar sonucunda;

Şüpheli Kemal AYDIN ile 4 kez görüştüğü, Şüpheli Eren MUMCU ile 76 kez görüştüğü, Noyan ÇALIKUŞU ile 96 kez görüştüğü, Mehmet Ali ÇELEBİ ile 190 kez görüştüğü tespit edilmiştir.

e-Delillerin Ve Hukuki Durumunun Değerlendirilmesi

[değiştir]

Ergenekon Terör Örgütüne yönelik yapılan soruşturmada çeşitli şüphelilerden ele geçirilen DEVLETİN YENİDEN YAPILANDIRILMASI İÇİN ÖNERİLER (MASTIR PLAN ÖN ÇALIŞMASI) isimli dokümanda, terör örgütünün Türk Silahlı Kuvvetlerine sızma ve Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde yapılanma faaliyetlerinin hedeflendiği ve bu hedefin gerçekleştirilmesi için gerekli çalışmaların yapılması gerektiği belirtilmektedir.

Gizli tanık Kıskaç’ın beyanlarında, şüpheli Kemal ve Neriman Aydın’ın da aralarında bulunduğu örgütün Kuvayı Milliye uzantısının gizli bir toplantısında genç subaylara örgüt adına rozet takıldığı belirtilmektedir.

Soruşturma kapsamında yakalanan şüpheliler Kemal AYDIN, Neriman AYDIN ve Durmuş Ali ÖZOĞLU isimli şahısların Ergenekon Terör Örgütünün hedeflerini gerçekleştirme amacıyla hayati derecede önem verdikleri Türk Silahlı Kuvvetlerine sızabilmek için bir kısım Harp Okulu öğrencilerine çeşitli şekillerde ulaşarak örgüte kazandırdıkları dosya kapsamıyla ortaya çıkmış bulunmaktadır. Yine soruşturma kapsamında yakalanan şüphelilerin iddianamenin giriş kısmında belirtilen alışılmış terör örgütlerinin kullandığı yöntemlerden farklı olarak devletimizin temel kurumlarını karşılarına almak yerine devletin bütün kesimlerinde bulunan görevliler arasında örgütlenmeye çalıştıkları, bu bağlamda Türk Silahlı Kuvvetlerine sızmaya özel bir önem verdikleri anlaşılmaktadır.

Bu amaç doğrultusunda hareket eden ve bu amacı gerçekleştirme konusunda Ergenekon Silahlı Terör Örgütütarafından görevlendirildikleri anlaşılan şüpheliler Neriman Aydın ve Durmuş Ali Özoğlu’nun şüpheli Kemal Aydın’ın emir ve talimatları doğrultusunda hareket ettikleri, Kara Harp Okulunda okuduğu sırada bir şekilde ulaştıkları şüpheli Mehmet Ali Çelebi’yi örgüte kazandırdıkları, bu aşamadan sonra da şüpheli Mehmet Ali’nin harp okulunda okuyan diğer öğrencilerin örgüte kazandırılması konusunda kilit bir rol oynadığı, bu amaçla samimi olduğu başta soruşturma kapsamında yakalanan şüpheliler Noyan Çalıkuşu, Eren Mumcu, Önder Koç, Hasan Hüseyin Uçar ve Yaşar Tozkoparan’ı olmak üzere arkadaşlarını bilge bir kişi olarak tanıttığı şüpheli Kemal Aydın ve Neriman Aydın ile tanıştırdığı, her fırsatta arkadaşlarını şüpheli Kemal ve Neriman’ın evine getirdiği, bazen de dışarıda buluşmalarını temin ettiği, gizli yapılan bu toplantılarda başta şüpheli Kemal olmak üzere Neriman’ın Ergenekon Terör Örgütü’nün propagandasını yaptıkları, şüpheliler Kemal ve Neriman Aydın’ın bir yandan Genelkurmay Başkanlığı ile ortak hareket ettikleri ve yapılan faaliyetlerden Genelkurmay Başkanlığının haberinin bulunduğu konusunda bir hava oluşturdukları, bir yandan da subay adayı askeri öğrencilerle çok yakından ilgilenip onları etkilemeye ve güven kazanmaya çalıştıkları, yapılan bu çalışmaların sonunda adı geçen Kara Harp Okulu öğrencilerinin örgüte katılmalarının sağlandığı, örgüte bu şekilde dahil olan bu askeri okul öğrencilerinin örgütün amaçları doğrultusunda eğitilmeleri konusunda seminer adı altında sık sık gizli toplantılar yapıldığı, askeri öğrencileri Türkiye Cumhuriyetinin yasama ve yürütme organına karşı askeri okul öğrencilerini kışkırtarak yönlendirdikleri, Mehmet Ali Çelebi ve Noyan Çalıkuşu tarafından örgüte kazandırılan şüpheli Yaşar Tozkoparan’ın bundan sonra diğer örgüt mensuplarıyla birlikte örgütün amaçları doğrultusunda faaliyette bulunduğu, şüpheli Mehmet Ali Çelebi ve Noyan Çalıkuşu’nun şüpheli Yaşar Tozkoparan’ın üst devreleri olmaları dolayısıyla sahip oldukları avantajı kullanarak Yaşar’ı örgütün amaçları doğrultusunda kullandıkları, kendileri mezun olduktan sonra da örgüte askeri okul içinden eleman kazandırma görevini verdikleri, şüphelinin de içinde bulunduğu örgütün Harp Okulu içindeki hücre yapılanmasını şüpheli Mehmet Ali Çelebi’nin Noyan Çalıkuşu’nun yardımı, şüpheli Kemal ve Neriman Aydın’ın emir ve talimatları doğrultusunda yönettiği anlaşılmaktadır.

Şüphelilerin Kemal ve Neriman Aydın’a okudukları okula ve askeri öğrencilere ait disiplin notuna varıncaya kadar çeşitli istihbari nitelikte bilgi temin ettiği, yasadışı faaliyetlerinin deşifre olmaması için şüphelinin diğer arkadaşları gibi çalışmalarını gizlice yürüttüğü, örgüt üyelerinin sızma ve örgütlenme faaliyetlerinin tespit edilmesini önlemek için karşı bir önlem olarak birbirleriyle aralarındaki ilişkileri normal arkadaşlık ve dostluk ilişkisiymiş gibi gösterme çabasına girdiği, askeri okul içinde örgüt faaliyetlerini hücre tipi yapılanma şeklinde sürdürdüğü, oluşan hücre yapılanmasında tüm örgüt üyelerinin birbirlerini tanımadıkları görülmektedir.

Şüpheli Kemal Aydın ve kendisine bağlı olarak çalışan Neriman Aydın tarafından görünüşte Atatürkçü olarak yetiştirildikleri söylenen askeri personel olan şüpheliler gerek dosya içerisinde bulunan telefon konuşmaları, a-mail içerikleri ve alınan ifadelerinde şüpheliler Kemal Aydın, Neriman Aydın ve hatta Durmuş Ali Özoğlu hakkında övücü takdir edici ifadeler kulanken, diğer taraftan eğitim gördükleri Kara Harp Okulu eğitim sistemini ve bağlı bulundukları komutanlarını aşağılama derecesinde eleştirmektedirler. Bu tablo karşısında askeri personel olan şüphelilerin kendi komutanlarına değil de ismi geçen şüphelilere ve dolayısıyla da örgüte gönülden bağlı oldukları açıkça anlaşılmaktadır. Bu durumda örgütün TSK’ne sızma konusunda elde ettiği ürkütücü başarıyı gözler önüne sermektedir.

Örneğin Noyan Çalıkuşu ve Eren Mumcu tarafından 20.02.2007 tarihinde şüpheli Neriman Aydın’a gönderilen bir a-mailde; “Değerli büyüklerim Kemal Amcam ve Neriman Teyzem… Siz büyüklerimin bizlere vermekte olduğu fikir beyanatları, ileride atılacağımız kıta hayatında bizim görevlerimiz nazarında çok stratejik bir noktaya sahip olacaktır…Siz değerli büyüklerimizin nihayetsiz büyüklükteki bilgi dağarcığından yararlanmak ve sizlerin ruhlarımızı şahlandıran değerli sözlerinizi tekrar dinlemek için huzurunuza gelmek istiyoruz. Affınıza sığınarak pazar günü eğer müsaitseniz çok değerli vakitlerinizi almak istiyoruz. Ellerinizden öper, sağlık ve mutluluğunuzun daim olmasını dileriz. Eren MUMCU, Noyan ÇALIKUŞU”,

Şüpheli Noyan Çalıkuşu tarafından gönderilen diğer bir a-mailde, “sizin gibi Atatürk ün açtığı yolu kapattırmamaya yeminli, yüksek vatan sevgisiyle dolu saygıdeğer Büyüklerimin buraya gelmesinde bir vesile olmaktan onur duyuyorum”,

Yine şüpheli Noyan Çalıkuşu tarafından 26.10.2006 tarihinde Neriman Aydın isimli şahsa gönderilen a mailde; “…Siz ve Kemal Amcamın aynı coşku ve heyecan ile biz Harbiyelilerin timsali olması dileklerimle...”şeklinde şeklinde takdir, minnet ve saygı dolu ifadeler kullanırken, öte yandan “Şu zamana kadar benim örnek alabileceğim komutanım olmadı. sebebi ise bölük komutanlarının harp okuluna gönderilirken kişiliklerinden çok alaverelerle yaptıkları kariyerleri olmasıdır…her gelen komutan (okul k.) Harp Okulundaki sistemde değişiklik yapıyor. Dolayısıyla Harbiyeliler neyin doğru neyin yanlış olduğunu değerlendiremiyor. Yaptıklarını da inanarak değil yapmak için yapıyorlar “ biçiminde hakaret derecesine varan eleştirilerde bulunabilmektedirler.

Yine şüpheli Neriman Aydın tarafından 29.01.2007 tarihinde Noyan ÇALIKUŞU isimli şahsa gönderilen a-mailde; “…Türk ordusunun üst rütbedeki amerikancı -mason paşaları…” ifadeleri kullanılabilmektedir. Bir taraftan her fırsatta TSK’nin emrinde olduğunu ve esas devlet derken orduyu, başkomutan derken Genelkurmay Başkanını kastettiğini iddia eden şüphelinin diğer taraftan kahraman Türk Ordusunun üst rütbeli subayları hakkında kullandığı akılalmaz ifadeler, örgütün TSK hakkındaki gerçek düşüncesini apaçık ortaya koymaktadır. Tek başına bu ifadeler bile şüpheli Neriman ve Kemal Aydın tarafından örgüte kazandırılan askeri personel olan şüphelilerin örgütle ilişkilerini çözebilmek ve örgütün TSK üzerindeki emellerini anlayabilmek adına oldukça anlamlıdır.

Açıklanan tüm bilgi ve belgeler ile bütün soruşturma işlemlerinden şüpheli Yaşar Tozkoparan’ın; şüpheliler Şüpheli Kemal Aydın, Neriman Aydın ve Durmuş Ali Özoğlu ile Mehmet Ali Çelebi’nin yönlendirme, emir ve talimatlarıyla Ergenekon Terör Örgütünün Türk Silahlı Kuvvetleri içine sızma faaliyetleri kapsamında Kara Harp okulu içinde hücre şeklinde oluşturulmuş örgütsel bir yapılanma meydana getirdiği, şüpheli Noyan Çalıkuşu ile yaptıkları bir konuşmada “zaten yeminlerimizi de bugünler için yaptık” sözünden de anlaşıldığı üzere örgüt içindeki bu hücre yapılanması üyelerinin çok gizli ve yeminli bir bağlılık ilişkisi içerisinde oldukları, örgüt üyelerinin birbirlerine devamlı olarak Yürütme organına, Başbakana ve Cumhurbaşkanına karşı bilinçli bir şekilde kışkırtıkları ve yürütme organının silahlı bir müdahale ile ortadan kaldırılması gerektiği hususunda sürekli propaganda yaptığı anlaşılmakla,

Şüpheli Yaşar Tozkoparan’ın üzerine atılı ERGENEKON terör örgütünün üyesi olmak suçundan eylemine uyan TCK’nun 314/2 ve 3713 sayılı Kanunun 5, TCK’nun 53, 58/9, 63 maddeleri gereğince cezalandırılması talep edilmiştir. .