Demokratik Toplum Partisi'nin Temelli Kapatılması İstemine İlişkin Savcılık İddianamesi/III- Dava konusu eylemler: Revizyonlar arasındaki fark

Vikikaynak, özgür kütüphane
İçerik silindi İçerik eklendi
Düzenleme yapıldı
k Düzeltme yapıldı
2.768. satır: 2.768. satır:




=== 139- DTP ÜYESİNİN TERÖR ÖRGÜTÜNÜN PROPAGANDASINI YAPMASI,
=== 139- DTP ÜYESİNİN TERÖR ÖRGÜTÜNÜN PROPAGANDASINI YAPMASI, DOğUBAYAZIT İLÇE BİNASININ TERÖR ÖRGÜTÜ MERKEZİNE ÇEVRİLMESİ: ===
DOGUBAYAZIT İLÇE BİNASININ TERÖR ÖRGÜTÜ MERKEZİNE ÇEVRİLMESİ: ===




2.784. satır: 2.783. satır:
ve 416.00 YTL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildigi anlasılmıstır.(Ek-
ve 416.00 YTL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildigi anlasılmıstır.(Ek-
147)
147)



=== 140- DTP ÜYESİNİN TERÖR ÖRGÜTÜNÜN PROPAGANDASINI YAPMASI: ===
=== 140- DTP ÜYESİNİN TERÖR ÖRGÜTÜNÜN PROPAGANDASINI YAPMASI: ===

23.03, 30 Eylül 2008 tarihindeki hâli

Bu sayfada devam eden bir çalışma vardır.

Dilerseniz, siz de yardım edebilirsiniz:

  • Eğer çalışma yarıda kalmışsa, çalışmayı başlatan kişiyle iletişime geçip, sayfanın durumunu ona sorabilirsiniz.
  • Sayfanın geçmişinden  sayfa üzerinde uğraşanları görebilirsiniz.
Üzerinde 7 günden fazla değişiklik yapılmayan sayfalardan kaldırılmalıdır.

III- DAVA KONUSU EYLEMLER :


A- DEMOKRATİK TOPLUM PARTİSİ’NİN KURULUŞU AŞAMASINDA ORTAYA ÇIKAN EYLEMLER:

Bilindigi gibi terör örgütü oldugu uluslararası alanda da kabul gören PKK (KONGRA GEL-KADEK-KKK)’nın kurucusu ve elebası olan Abdullah ÖCALAN yurt dısında yakalanıp getirilerek yargılanmıs ve mahkum oldugu cezası halen _mralı cezaevinde infaz edilmektedir. Tüm diger mahkumlar gibi yasal olarak avukatları ve ailesi ile görüsmesine imkan tanınmıstır. Ancak avukatları tarafından söz konusu görüsmelere ait diyaloglar daha sonra yazılı olarak örgütün güdümündeki yayın organlarında yayınlanmıs, böylece terörist örgüt liderinin yandaslarına ve örgütüne talimat vermesine olanak saglanmıstır. Nitekim yasal bir hakkın kötüye kullanımı olarak kabul edilebilecek sekildeki bu iletisimi saglayan avukatları hakkında ilgili mercilerce zaman zaman yasal islem yapılma yoluna gidilmek zorunda kalınmıstır. Ancak “AVUKAT GÖRÜSMELERİ” veya “GÖRÜŞME NOTLARI” adı altında teröristbasının talimatları örgüte yakın çesitli gazete ve dergilerin yanı sıra çok sayıda degisik internet sitesinde de (ROJACİVAN, RİZGARİ, VELATPEREZ, NASNAME gibi) yayınlanarak talimatların ilgililere ulasması saglanmıstır.

Söz konusu yazıların incelenmesinde özellikle Demokratik Toplum Partisi (DTP) ile ilgili ilginç bilgilere ulasılabilmektedir.

Örnegin 5.5.2004 tarihli görüsmede elebası

“Evet. Yeni bir parti gerekiyor. Ismi Demokratik Toplum Partisi olabilir. Ama tabandan gelecek. Özgür Parti kendini fesheder. Digeri zaten kapatilma durumu var. Bu temelde tartismalar yürütsünler. Daha sonra bunlari daha detayli açariz. Kongre öncesi tartismalari yürütsünler. Genis katilimli delegeler olusturulur. Bu delegeler

kurucular kurulunu seçer. Yeni partinin programını savunmamdan oldugu gibi uyarlayabilirler.” Seklinde bir beyanda bulunmustur. Bilindigi gibi bu tarihte hakkında daha önce Anayasa’nın 69 ncu maddesinin 6 ncı fıkrasında “Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlügünü” ilkesini koruma altına alan Anayasa’nın 68 nci maddesinin 4 ncü maddesine aykırı eylemlerin odagı haline gelmesi nedeniyle Cumhuriyet Bassavcılıgımız tarafında hakkında kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesine dava açılmıs bulunan Demokratik Halk Partisi (DEHAP) faaliyette idi. Teröristbası ilk kez bu görüsmesinde yeni bir parti kurulması talimatını vermekle kalmayıp kurulacak partinin ismini dahi talimatlarının arasına almıstır. Partinin ismini vermekten baska elebası sonraki görüsmelerinde de hem yeni kurulacak parti ile ilgili (DTP) hem de o tarihte faaliyette olan (DEHAP) ile ilgili talimatlarına devam etmis;

12.5.2004 tarihinde

“Avrupa’daki Kürtler, Kongre bittikten sonra kendi kongrelerini yapsınlar. Kendi kurumlarına yöneticilerini kendileri seçsinler. Temsil heyetini kendileri seçecek. Suriye ve _ran’daki Kürtler için de benzer süreçler yasanabilir. Yeni parti her bölge de toplantılar yapılarak ilan edilir. DEHAP ve Özgür parti de yeni parti içinde yer alır. Ahmet Türk, Murat Bozlak, bunlara benzer elli altmıs kisi, Karayalçın’la çatı örgütü üzerinde konusabilirler. _leride seçime çatı örgütü ile mi ya da nasıl girilecegi netlestirilir. Ama ayrı örgütümüz olacak. Yapı örgütlenecek. Böyle olursa yüzde on barajını asarlar.”

……. “Avrupa’da ki Kürt halkı kendi yöneticilerini kendileri seçecekler. Halk delegeleri seçecek, delegeler de temsilcilerini seçecek. Roj TV, Özgür Politika’ya geçici olarak bakacak sahıs Remzi Kartal olsun. Ben unuttum, bunu avukatlara söylemedim, bunu onlara aktar. Bundan sonraki süreçte buradaki basın ve Kürt Enstitüsü, demokratik kurumlar kendi baskanlarını, yöneticilerini kendileri seçecekler. Demokrasi budur. Bir kurumun içerisinde demokrasi olmazsa o kurum islemez. Yeni partinin olusmasında benim savunmamdan yararlanılabilir. Çok güzel bir cevap olabilir. Bundan sonra halk delegeleri kendisi seçecek. O delegeler de il yönetimini ve parti meclisini seçecekler. Seçim sonrası DEHAP’ta neler konusuluyor?


(DEHAP eksiklerimiz var diyor, ama seçim sonuçlarını basarılı buluyorlar.) Altı buçuk, yedi civarındaki oy oranını dört, dört buçuga düsürmüsler. Bu nasıl basarı oluyor? DEHAP’taki eski yöneticiler, onlar da delege olabilirler. Bu hayata geçirilirse, özgür parti de buna dahil olur; yeni olusum, demokratik toplum partisi kurulur. Herkesin de katkı sunması gerekir.”

…… “Cezaevinde olan ve cezaevinden çıkan arkadaslarda yeni parti olusumuna katkı sunabilirler. Sabri ile görüsünler, Sabri onlara yöntemleri gösterir….”

19.05.2004 tarihinde

Hukuki , siyasi temelde özel bazi görevlendirmelerim de olacak. Birileri kurumlari benim adima ele geçirmis. Ne yaptiklari belli degil. Bazi sahtekarlar var. Benim adima kurumlarda sahtekarlik yapiliyor. Kurumlarimizi geri almamiz gerekiyor. Bu yüzden kurumlar için sizleri düsünecegim. Savunmami verdim. Ben kendimi savunuyorum. Siz de beni savunacaksiniz. Halk tutuyor beni görüyorsunuz. Halkın bana baglı oldugunu siz de söylüyorsunuz. Eger halk önderiysem, Halk istiyorsa ben de bundan vazgeçemem. Bunun geregini yapmam gerekir. _sterlerse baska bir liderlik çıkarsınlar. PKK içinde de çıkabilir. Osman’dan Cuma’ya kadar yapabiliyorlarsa yapsınlar. O kararlı durusu, önderlik vasıflarını gösterebiliyorlarsa yapsınlar. Kendim de buna ihtiyaç duyuyorum. Liderlik kurumu önemlidir. Bu halka kimse önderlik yapmadıgı için bu yük omuzuma yüklenmis. Kimse bu halka sosyal, siyasal, kültürel önderlik yapmadıgı için ben yapmak zorunda kaldım. Halk da istiyorsa eger, ben bundan kaçamam. Gücüm kabiliyetim ölçüsünde yapmaya çalısıyorum. Çocuk da degilim, yasım 56 da olmus. Olgunlastım. Herkes buna saygı gösterecek. Saygılıysanız geregini yaparsınız. Siz de kudretli bir biçimde gereklerini adam gibi yapacaksınız. Sizi ben onurlu Kürt yurtsever olarak degerlendirmistim. Bunları yapmazsanız onursuz olursunuz. Halkın hukukunu degerlerini savunacaksınız. Aydınlar, PKK, herkes bunu anlayacak. Açlıkla bogusan yoksul halkımızın bin bir emekle kurdugu kurumlar var. Radyo var, TV var, gazeteler var. Kim beni burada engelleyebilir. Hangi alçak oralarda benim sesimi kısabiliyor. Halk için irade beyan edeceksiniz. _stedigin kadar konus istedigin kadar yaz. Engelleyen

terbiyesiz adam kimdir. Devlet bile bu asagılık duruma düsmedi. Devlet ile rakibiz. Birbirimizle gırtlak gırtlaga mücadele ediyoruz. Takip ettim devlet bile bana bunu uygulamadı. Bunun hesabını herkes verecek. Herkes özelestirisini verecek. Baska yolu yok. Rıza’dan Abbas’a, Cuma’ya kadar herkes hesabını verecek. Bu bir komplodur. Komplo içinde komplodur bu. Yunan komplosundan daha beter. Çünkü bu komplo içimizde. Bu komplonun açıga çıkartılması gerekir. Bu çok önemlidir. Özelestirilerini herkes bu temelde dogru dürüst verecek. Kimse bundan kaçamaz. Neden özelestiri saglam biçimde verilmiyor. Binlerce halkın çocugu dagda vuruldu, binlercesi yirmi yıldır hapislerde çürüyor. Siz gidip soracaksınız onlara. Gidip gırtlaklarına basacaksınız onların. Sorun bunun hesabını. Halk sana evladını veriyor. Sorusturmadaki yetkili de demisti. Sizinkiler dogru dürüst savasmasını bile bilmiyorlar diye. Benim adıma savasacaksan dogru dürüst savasacaksın. Benim adıma böyle savas olur mu? Madem savastıramıyorsun neden eline silahı veriyorsun. Bu ne kıvraklık. Sonra da lider geçiniyorlar. Bilmem ne yapıyorlar. madem savasamıyorsun madem demokrasi ve hukuktan anlamıyorsun o zaman ne hakla radyo, TV’yi ele geçiriyorsun. Kurumları ele geçirmisler. Namussuzluktur bu. Halka gidecektiniz. Bunu anlatacaktınız. Gençlere gidip, Apo’nun selamları var diyeceksiniz. Gidip halka yandaslarımıza söyleyecektiniz. Kurumlarınızı geri alın diyecektiniz. Halk kurumlarını ele geçirecek.

Biz bu kadar acıyı onların koltuk menfaatleri için mi çektik. _ktidar olacaklarmıs, milletvekili, belediye baskanları olacaklarmıs. Siz de hiç vicdan yok mu? _nsanlık bunu kabul eder mi? Bana saygısı olmayan benim adıma nasıl siyaset yapar. Bunun anlamı Apo ben senin ananı bilmem ne yapıyorum demektir. Biz bu kadar namussuz muyuz? Nasıl oluyor bu. Sizler çocuk gibi yaklasıyorsunuz. Bana Baskanım diyeceksiniz. Sonra da Benim burada söyledigim en ufak seyimin geregini yerine getirmeyeceksiniz. Baskanın bu kadar burada çile çekecek sen bilmem ne yapacaksın.

Onları Suriye’den beri besliyorum. Aslında ben onlara üzülmüyorum. Kendime üzülüyorum. Yirmi yıl onları besledim, büyüttüm. Benim adıma kan dökeceksin, Avrupa’da vergi toplayacaksın. Sonra da Baskan kösede kalsın biz kabul etmeyecegiz diyeceksin. Bu bir komplodur. Bu komployu kimlerle, kimin adına yaptılar. Devletler mi vardı isin içinde. Halkı arkanıza alıp müdahale edecektiniz. Siz bunları söylediginizde yanınıza az mı insan gelir. Benim adıma uygulamaya geçireceksiniz söylediklerimi. Bunun yolları var. Bu konuda her hafta bana rapor vereceksiniz. Politik ve zeki olacaksınız. Devlet bile beni engellemiyor. Savunma hakkı kutsaldır. Burada kendimi savunuyorum. Burada beni savunmanız gerekirdi. Savunmanın ne demek oldugunu siz iyi bilirsiniz. Beni kullanmak istediler. Bunu nasıl yaptılar. Devlet bile karısmıyor. Bunların yaptıgı tecrit içinde tecrittir. Beni burada imha etmek istediler. Hangi güç yaptırıyor bunu? Bu kallesliktir. Hakim bile savunmaya izin veriyor. Biz burada halkı savunmaya çalısıyoruz. Bunu bile engelliyorlar. Nasıl oluyor bunlar.

(sizi sadece manevi ve ruhani bir önder olarak ele alıyorlar) Ruhani lider olarak mı görüyorlar. Humeyni de ruhani liderdi. Hz. Muhammet de manevi liderdi. Ama onlara hala kimse saygısızlık yapmıyor. Ruhani lidere böyle saygısızlık yapılır mı? TV’de söylediler mi bunu? Niye söylemiyorlar açık açık. Eger yürekleri varsa açık açık bunu halkın önüne çıkıp söylerler. Çıksınlar açık açık Apo’yu istemiyoruz desinler. Ruhani lidermis. Ne demek bu. Nasıl oluyor bunlar. Bunların hepsi lümpen, serseri. Bunların eline silah verilemez. Bunlar komutanlık yapamazlar. Hiç begenmedikleri Devlet bile yüz kat onlardan daha ciddi. PKK adına kimse böyle yapamaz. Bu yapılan canavarlıktır. Bana karsı bunu yapan her seyi yapabilir. Bunlar beni örgütten de atabilirler. Apo’yu örgütten atabilirsiniz. Ama bunu açık yapın. TV, Radyoyu ele geçirmisler zaten. Madem beni örgütten atacaklar açık olarak çıkıp söylesinler. Halk adına siyaset yapıyorum. Halka karsı sorumlu olmazsa insan, burada iki gün dayanamaz intihar eder. Nasıl yapabiliyorsunuz bunu. Halkın parasını kullanıyorsunuz, önderligini kullanıyorsunuz. Komplocu bunlar. Böyle olmaz. Siyaset böyle yapılmaz. Siyaset açık yapılır. Bizim siyasetimiz sosyalisttir, demokrattır. Son nefesime kadar halkımı savunacagım. Gidip el koyacaktınız. Siz benim savunma avukatlarımsınız. Onların etkisine girmisseniz avukatlıgımı bırakacaktınız. Hem avukatım olup hem beni savunmayacaksanız olmaz böyle. Yoksa bu tarihi vebal üzerinize kalır. Dediklerimi uyguladım diyebilmelisiniz. Halk beni liderlikten atabilir. Halk seni atmıs dersiniz. Ben de bir kösede sessiz sakin dururum. Sabrederim. Ama iste görüyorsunuz öyle bir durum yok. Halk bana baglı. Bunlar kim oluyorlar. Halk her gün Biji Baskan diyor. Sen liderlik yapamazsın. Halkı kandırıp bir de halk adına liderlik yapmaya çalısıyorlar. Bir de özelestiriye gelmeyeceksin. Aslında ben kendime üzülüyorum. Bunca yıl bunları niye besledim. Birazdan size iki ilke söyleyecegim buna iliskin. Gidip oraya özelestiriyi dogru uygulatacaksınız onlara. Siz uygulatacaksınız. Neden gitmediniz? Devletle olan meselemi bir tarafa bırakıp bundan sonra bunlarla ugrasacagım. Bu kadar ucuz konusamazsınız diyeceksiniz. Gidip onlara söyleyeceksiniz yirmi dört saat doktorlar geliyorlar. Apo’nun saglıgı yerindedir diyeceksiniz. Görüyorsunuz saglıgım iyi. En degme psikologlar geliyorlar, inceliyorlar beni. İyisin diyorlar. Bana delilik raporu verilmedi. Savunmalarım var. Halk Baskan diyor. Savasçılar da beni kabul ediyorsa, ki ediyor. O zaman bunlar hesabını verecekler. Varsa birtakım çeteciler, bunlar hesabını verecek. Halkı bunlar aldatamaz. Tutarlı bir özelestiri verecekler. _lk defa bu topraklarda biz demokratlıgın sesini gür çıkaracagız. Gidin onlara deyin, Sizi onurlu demokratlar olarak görmek istiyorum. Bu süreçte tek yigitlik yapan namuslu ses Leyla oldu. Sizin yasınızda çocukları var. Sizinle ilgili seyi de var.

(Görev alması için ısrarcı olduk)

Görev almayabilir de. Ama siyasi mücadele yap diyorum. Legal demokratik alanda sözcülügümüzü yapsın diyorum. Onu kullanabilirler. Ben kendimi kullandırtmam. Remzi oraya geçti mi?

(Teyit etmek istiyorlar)

Ne demek. Remzi derhal Televizyonun basina geçecek. Özgür politika için de dürüst bagli biri gerekiyor. Bu konuda öneriniz var mi?

(Gazeteyi de Remzi yapabilir )

Yok. Özgür politikanın basına Remzi, uygun buldugu birini düsünsün. Önerisini bana getirirsiniz. Buradaki gazeteyi de düzenlemek lazım. Buradaki gazeteyi attım. Kim olabilir? Pınar Selek olabilir mi?

(olabilir)

kafası çalısan bir kadın. Pınar buradaki gazetenin genel yayın koordinatörü olsun. Kendi ekibini olustursun. Halkların kutsal demokrasisi için, kendi dedesinin demokrat gelenegini sürdürsün. Pınar’ın kitabını inceledim, isledigi tezlerin demokratik özüne göre hareket etsin. Kitabındaki tezleri uygulamazsa sahtekardır derim. Siz de yanında olacaksınız. Yardımcı olacaksınız. Demokratik çizgi basarıya ulasıncaya kadar denetlersiniz. Baska hangi dost kurumlar var. Tam çizgi oturtuluncaya kadar bu çalısmalarda destek olmalısınız. Biriniz Enstitü için görev alabilirsiniz. Tam çizgi oturuncaya kadar kendi aranızdan birini enstitü için görevlendirebilirsiniz. Bunlar hep hukuka göre, demokrasi üzerine bina ediyoruz. Hukukun gereklerini söylüyorum. Devlet de engellemez. Savunmalarım eksenindedir. Demokratik hukuk devleti çerçevesindedir. Dernek ve okullarımız var. Onlarla ilgilenmemiz gerekiyor. Gençlere haber vereceksiniz. selamımı ileteceksiniz. Demokratik hukuk çerçevesinde kurumlarımıza sahip çıkmamız gerekiyor. Pratik tedbir alın hemen. Dediklerimi derhal uygulayın. Bana haber getirin. Beni onurlu temsil edeceginize dair söz veriyor musunuz?

(Evet söz veriyoruz)

O zaman sorun yok. Buna uygun davranacaksınız. Demokratik Toplum Partisinin gelistirilmesinde (bir avukat arkadasımızın ismini söyleyerek) olabilir mi ? (olabilir)

O zaman (görevlendirilen avukat) benim sözcüm olacak. Kitle çalısmaları ile tabandan hareket edecek. Sen de benim vasimsin, yaptıgım tüm görevlendirmelerde onlara yardımcı olacaksın.

(Partinin çalısmaları için görevlendirilen arkadas) yanına birçok genci alsın, ekibini olustursun. (Görevlendirilen avukat) tabandan demokrasiyi gelistirecek. Hukuka ve demokrasiye uygun sekilde yapacaksınız. Avrupa’daki insiyatifi de alacaksınız. Oradaki kurumları da düzenlemek lazım. Biriniz ya da ikiniz gidersiniz. Oradaki halk bize baglıdır diyorsunuz. Oradaki kurumları da demokratik ilkeler çerçevesinde yeniden düzenlemek gerekiyor…..”

6.6.2004 tarihinde

“….Baska haberler var mı?

(Bazı sezdigim ve bazı arkadaslardan aldıgım bilgiye göre, sizin bu legal siyaset ile

ilgili projenize DEHAP Genel Merkezinin bir kısmının olumsuz baktıgı söyleniyor.) Eger benden katkı bekliyorlarsa benim katkım, projem budur. Bundan sonra da bir katkı bekleniyorsa bu projemi devam ettirecegim. Bak, Ceylanpınar’da 2000 oy farkı ile almıslar. Yani dogru bir proje olursa yüzde on besleri de alabilirler. Bu arkadaslar ne demek istiyorlar? Onların kazanması için biz katkı sunuyoruz. Büyük bir parti olması için demokratik bir güç. Zaten partinin ismini de söylemistim. Avukat arkadaslar bu projede köprü görevini yapacaklar. Avukatların bu projeye güçleri yeter mi yetmez mi?

(Orada ekip olarak arkadaslar azlar. Kendilerine avukat olarak yeni güç katmaları gerekiyor.) …”

21.7.2004 tarihinde

“….Türkiye’de Demokratik Toplum Partisi gelisecek. Sizden ricam gerçek bir demokrasi hareketi olusturun. Türkiye’deki yurtsever, demokrat çevreler var, onlarla birlikte ortak örgütlenme de olabilir.

(Ortak örgütlenmenin denendigi, ancak bu kosullarda gerçeklesme sansının olmadıgı söyleniyor. Daha çok Kürt orijinli parti gerekliligi oldugu söyleniyor.) Kürt orijinli, Kürt agırlık olabilir ama demokrat Türk arkadaslar da yer alabilir, esneklik payı bırakıyorum.

(Bu çerçevede bazı görüsmeler yaptık , DEHAP merkezindeki arkadaslarda hak edilmeyen agır elestiri alındıgına dair genel bir algılama var, bu nedenle görev almada genel bir isteksizlik oldugunu gözledik. Cezaevinden son çıkanlarla görüstük, onlarda da yine siyasi yasaklı oldukları gerekçesiyle görev alamayacaklarını söylüyorlar. Bizce siyasi yasak konusu hukuken tartısmalı bir konu. Ayrıca görev almama egiliminde olduklarını gözlemledik.)

DEHAP’lılar beni yanlıs anlıyorlar. Emekleri var ama yetmedi. Ben genel bakıyorum, tıkanıklık var, asılması gerekiyor. Cezaevinden son çıkanlar da bu çalısmada yer almalılar.

(Cezaevinden son çıkanlara yönelik özel bir mesajınız var mı?) Mesajım bellidir. Bu yeniden insa seyine katılacaklar ve bu hareket gümbür gümbür gelisecek. Herkes dört elle sarılmalı. (Demokratik siyaset alanında iki farklı yapıdan söz ediliyor. Grup veya anlayıs olarak ifade edebiliriz. Birisi Murat Bozlak ve bazı eski belediye baskanlarından olusan bir çevre, digeri de mevcut DEHAP yöneticileri. Her iki egilim de birbirleriyle çalısamayacaklarını söylüyorlar.)

Anlasılıyor, taraf, grup seylerini asmak lazım. Herkes görev almalı. Çizgi belli. Bize baglı olan binlerce genç var, cezaevinden çıkanlar var, kadınlar var. Herkes hızla görev almalı. Bu çerçevede Murat Bozlak’larla görüsürsünüz. Çizgi çerçevesinde katılanlar katılır, gelenler gelir, uzatılmasın. Sizler de benim adıma hareket edersiniz. Savunmalarımdan demokratik bir program çıkartırsınız. Tüzük vb. hazırlıkları yaparak bir an önce bu hareketi baslatmalısınız. Tabandan kitle bagı olanlarla çalısın, onları getirin. Demokratik Toplum Partisi _nsa Koordinasyonu kurulur, baglı olanlar, kitle temeli olan iliskilerle bu gelistirilir. 50-60 kisilik kurucular kurulu bölgeler temelinde kurulur, olusturulur.

(Daha önce üç bin veya bes bin sayıda bir delege olusturulmasından bahsetmistiniz.) Biçime takılmayın, pratiklesmeyi tartısın, esnek bırakıyorum. Önemli olan halka dayalı olarak gelismesidir. Özü budur, biçimi tartısın ve siz karar verin. Sizler bu çalısmaları yapar gelirsiniz, tartısırız…”

28.7.2004 tarihinde

“….Baska ne var? (Bölgede birçok panel yaptık. Halkın yogun selamları var.) Paneller demokratik toplum partisi ile mi ilgili? (Hayır, daha çok özgür yurttas hareketi ile ilgili.) 27 Simdi toplumcu demokratik harekete gelecegim. HEP, DEP ve HADEP’ten gelenlerin ve DEHAP’lıların demokratlıkla iliskileri varsa, politik iddiaları varsa, bu çalısmaya katılırlar, katkı sunarlar. Eger bunları yapmayacaksa gençlere çagrı yapacagım, onlara bu görevi verecegim. Savunmamda ideolojik zemin güçlü verildi. Buna paradigma dedik; ! köklü düsünce sistemidir. Düsünce gücü olmayanların eylem gücü olmaz. ……. Cezaevinden son çıkanların pozisyonu nasıl? Toplumcu demokratik harekete katkı sunmaları gerekiyor. Kavramaları gerekir. Savunmalarımdan yararlanmaları gerekir. HEP’ten, DEP’e ve HADEP’e kadar, Ahmet Türk’ten Tuncer’e kadar toplumcu demokratik hareket içinde yer almalılar. Siz de bu harekete katkı sunarsınız. Yoksa tarihi vebal altında kalırsınız. Paneller seminerler devam etmeli. Edirne’den Hakkari’ye kadar çalısma yürütmeliler. Az önce söyledigim öze sahip olurlar. Simdi hareket olarak gelisir, önümüzdeki aylarda da partilesirler. Kuruculara her kesimden katılım olur. Mesajlarımı dogru aktarmalısınız…”

11.8.2004 tarihinde

“…Hızla önemli noktaları aktarın . (Temel gündem maddelerimiz söyle; yeni olusuma iliskin tartısma ve çalısmalardan bahsetmek istiyoruz. Bu kapsamda Dehap’ın durumu, belediyeler ve Cezaevinden son çıkanların durumuna iliskin ayrıntılı bazı bilgiler vermek istiyoruz. Ayrıca Rıza ve Karasu’nun bilgilendirme notları var. Büroya iliskin özelestiri toplantısı yapıldı, sonuçlarını aktarmak istiyoruz)

En önemli gündem maddeleri bunlar mı? Hızla aktarabilirsiniz ama ben 15 Agustos mesajımı devam ettirmek istiyorum. Onu tamamlamam gerekir. Peki o zaman hızla aktarın.

(Yaptıgımız görüsmelerde söyle bir tablo çıkıyor. Genel olarak bir siyasal boslugun varlıgından söz ediliyor. Dehap’ın belirsiz bir durumu var. Yasal olarak kongrelerini yapmak zorundalar, _llerde de atama çalısmaları yapıyorlar. Ancak söyle bir kaygıları var; bir taraftan yeni parti çalısması var. Atama ve kongre çalısmalarının yeni çalısmaya bir direnç olarak algılanmasından kaygılanıyorlar. Ayrıca belediyeler konusu belirsizligini koruyor. Belediyelerin Dehap’a geçmesi kararlastırılmıstı ancak bunun size sunulmadan da, uygulamak istemiyorlar)

DEHAP’in kapatılma durumu var zaten. Sanırım kapatılma ihtimali yüksek. (Dava son asamasına geldi. Kapatılacagına yönelik yaygın kanaat var) Kapatılma durumu konusuluyorken kongresini yapması gerekli midir?

(Yasal zorunluluk var)

O zaman sekli bir kongre yaparlar. Belediyeler de simdilik böyle kalabilirler. (Cezaevinden son çıkan arkadaslarla görüsmelerimiz oldu. Öncelikle siyasi yasaklı olduklarını düsünüyorlar. Bu konuda daha önceki aktarımımızın dogru olmadıgını belirttiler. Bunu da düzeltmek istiyoruz)

Gazetede okudum, kurucu olabilecekleri belirtiliyordu.

(Uzman hukukçularla görüstüklerini, kendileriyle ilgili siyasi yasak konusunun net oldugunu söylüyorlar. Bu nedenle yeni parti çalısmasında yer alamayacaklarını belirtiyorlar. Ayrıca kendilerine iliskin olarak diplomatik çalısmalar ve sivil toplum örgütleriyle görüsmelere dayalı yogun bir program yaptıklarını, Avrupa’ya yönelik olarak da ayrı bir programlarının oldugunu belirtiyorlar. Cezaevinden yeni çıktıklarını, toplumu ve parti içi sorunları da, diger çevreleri de anlamak istediklerini, sorunları daha yakından görmek istediklerini, bunun için de biraz zamana ihtiyaç duyduklarını, bu çerçevede gündeme gelen yeni olusumun yeterince tartısılmadıgını, bu yüzden erken basladıgını da belirtiyorlar)

Bu düsündükleri ile yeni olusum birbirine paralel, birbirini bütünleyen seyler. Hepinizin anlama sorunu var. Burada önemli seyler söyledim,çerçeve çizdim, ama anlamamakta ısrar ediyorsunuz. Ben ögretmeye çalıstım,yüzde yüz beni bosa çıkarıyorsunuz. Böyle olunca da halk içinde bir umut olamıyorsunuz. Saygısızlık derecesine vardırdınız. Ama sallana miting yapıyorsunuz, halkın karsısına çıkıyorsunuz; halk sizi bagrına basıyor. Önderim diye ortaya çıkıyorsunuz, o zaman liderligin gereklerini yerine getireceksiniz.O zaman bu sorumlulugun gereklerini yapın. Bunu anlamamak örümcek kafalılıktır. Tartısılmadıgını söylüyorlar, o zaman tartıssınlar. Engel mi var? Sasırtıcı.Siz nasıl yasıyorsunuz? Hepinize söylüyorum: Gidin tartısın; eskilerle tartısın, yenilerle tartısın…”

15.9.2004 tarihinde

“…Yeni olusum çalısmalarına iliskin bilgi vermek istiyoruz. Çalısmalar belli bir olgunluga ulastı. Ama sonuçlandırmanın önünde bazı sorunlar var. DEPli arkadaslardan ikisi çalısmalara katıldılar. Diger iki arkadasın ise çalısmaya iliskin bazı kaygı ve elestirilerinin oldugunu belirtiyorlar. Bu çerçevede çalısmanın dar kaldıgını, sonuç alıcı olmayacagını, bu nedenle biraz zamana ihtiyaç duyduklarını, tartısmak istediklerini ifade ediyorlar. Bize göre ise, bu asamadan sonra daha fazla gecikmenin bazı sakıncaları var.)

Hatip katılıyorsa yeterlidir. Görüsün, fazla uzatmasınlar. Çalısmayı baslatın. Fazla uzatmayın. Yerel konferanslardan kongreye dogru gidersiniz. Demokratik katılımı esas almak gerekir. Demokratik tarzda ve topluma dayalı olarak gelismelidir. Leyla’dan mektup aldım. Ona cevabi bir mektup yazdım. _dare birkaç gün içinde verilecegini söyledi. Orada da belirttim. Demokratik Toplum Partisi, tüm Türkiye’nin partisi olur. Bu önemli bir çalısmadır. Kürtler, Türkler, azınlıklar girebilir. Ama seksiyon tarzı örgütlenme de olabilir. Bu Boockhin’de de var. Ege’de, Karadeniz’de ayrı seksiyonlar olabilir. Demokratik toplum hareketi toplum odaklı, demokrasi hedefli gelistirilir. Leyla’ları da çagırın. Size iletmemi istedi deyin. Onu da davet ediyorum. _kisinin katılması iyi olmus. Sanırım katkıları oluyor. Hatip’i daha önce de söylemistim. Sanırım çalısmak istiyor, ön planda olabilir. Bu isler için Hatip uygundur. Leyla da yardımcısı olsun. Benim savunmalarıma dayalı bir program gelisir. Daha sonra bu konuyu tekrar degerlendiririz.

Bu çizgiyi Özgür Politika ve diger yayınlar iyi vermeli. Bu gerçekler temelinde çizgilerini degistirsinler. Bu çizgiyi hayata geçirmeleri gerekiyor...”

29.9.2004 tarihinde

“…Türkiye seyine geliyorum. Daha önce yerelde konferanslarla ise baslasınlar demistim. Ama üç belge önerecegim onları bitirdikten sonra konferanslara baslasınlar. Birincisi program taslagıdır. _kincisi bundan daha uzun olur 150-200 sayfa kadar olur buda program gerekçesidir. Üçüncüsü tüzük taslagı olur. Bunları hazırlayıp sonra yerelde çalısmaları baslatsınlar. Bu belgeleri hazırlamada benim “Bir Halkı Savunmak” adlı savunmamdan yararlansınlar. Tamamen kongre modelini esas alsınlar. Hukuki ve yasal bir çalısma olacak. Bu konuda Bookchin’in “Kentsiz Kentlesme” eserinden ve Kemal Dervis’in çalısmaları vardı bunlardan da yararlanabilirler. Bu parti de es baskanlık gibi bir kurum da olabilir. Bütün Türkiye’ye yayılacak. Türkiyelilesecek bu parti. Özgür partinin kongresini yapıp ismini Özgürlük ve Demokrasi Partisi olarak degistirebilirler, bununla devam edebilirler. Bu da bir seçenektir…”

20.10.2004 tarihinde

“….Evet simdi sizin demokratik çalısmanıza gelelim. Program, tüzük çalısmalarına basladınız mı? (Hayır. Bu tartısmaları genis koordinasyon kurulu olustuktan sonra baslatmanın daha dogru olacagını düsündük.) Tabii, genis koordinasyonla olmalı. Öncelikle bir program gerekçesi hazırlanabilir. Savunmamda vardı. Savunmam size destektir. Yasaklanmaması da bu açıdan önemlidir. _lgili bölümlerden yararlanabilirsiniz.

Es baskanlık modelini dogru buluyorum.

. Es baskanlık için Pınar’ın kosulları uygun olsaydı, olabilir miydi. Ona Türkiye’nin Behice Boran’ı olmaya hazır mısın dersiniz. (Çalıstıgı alanda bazı zorlanmalar yasadıgını, bazı sorunların oldugunu belirtiyordu. Bunları aktarmamızı da istiyordu.) Zorlanıyor öyle mi? Aktardıklarını haftaya alırım. Es baskanlıkta Hatip’le birlikte Türkiyeli bir kadın olabilir. Baglar belediye baskanı da olabilir. Biri Çanakkale’den digeri Diyarbakır’dan. Güzel olur. _stiyorsa önerimdir. Hatip’e selamlarımı söyleyin. Hatip bu gibi önerileri tartıssın…”

27.10.2004 tarihinde

“…Yeni parti çalısmasına iliskin bazı aktarımlarımız olacak. Öncelikle Cuma günkü açıklamayı izleyebildiniz mi?)

Bu proje tutacak.

(Açıklamadan sonra bir toplantı yapıldı. Ahmet Türk ve Murat Bozlak sizin özellikle

geçen hafta es baskanlık için önerdiginizin isimlere, yeni çalısmanın ve kendilerinin katılımının gelecegi açısından dogru bulmadıklarını, bu konuda öneri olarak isimleri halk belirleyecek biçiminde bir düsünce belirtmenizin daha dogru olacagını ilettiler. Ayrıca sadece geçen hafta degil, ondan önceki görüsmelerde de yeni çalısmanın sorumlulugunu tasıyacak isim (Hatip Dicle) konusunda yaptıgınız degerlendirmenin de bu çerçevede degistirilmesinin dogru olacagını belirttiler.) İsim mühim degil. Bu parti tüm Türkiye’nin partisidir. Es baskanlık modelini bunun için önermistim. Tamam, anlasıldı. Ben bütün isimleri geri çekiyorum. _simleri halk seçecek. Herkes de buna saygı duyacak.

(Sizin geçmiste önerdiginiz sorumlu ismin, görüsmeye gelen bazı avukatların yönlendirmesi sonucu oldugunu düsünenler var)

İsimleri geri aldım, ama ilkelerimde çok ciddiyim. Asla vazgeçmem. Kimseye de zorla dayatmam. Madem sizi yönlendirici olarak görüyorlar, iste aranızda Diyarbakır’dan gelen bir arkadas var. O söylediklerime tanıktır. Hem mektup gönderiyorlar, isim ve öneri istiyorlar, hem de isim kabul etmiyoruz diyorlar. Tamam, kabul ediyorum, bundan sonra da hiçbir isim önermeyecegim. Ama hiç kimsenin ahbap çavuslarını oraya doldurmasına da izin vermem. Bana isim ve klik seyini getirmesinler. Klikleri, grupçukları da kabul etmem.

İyi bir program, taslak çıkarılır. Demokratik Toplum ismi de kullanılabilir. Kendi görüsümü de dokuz sayfalık mektup yazdım. Yönetime dün verdim. Bilemiyorum, devlet dogru bulursa verir. Dördünün de ismine yazdım. Siz de okuyun. Yerel konferanslar baslar. Alttan üste dogru halk isteyecek, halk seçecek. Tabandan emekçiler yükselecek. Delegeler belirlenecek. Kim demokratik çizgiyi özümser, benimserse yer alır. Tarihi bir süreçtir. Kim seçilirse seçilir. Onlar da sonuçlarına saygılı olur, ben de saygılı olurum.

(Bazı arkadasların, görüsme notlarının özellikle isimlerin de yer aldıgı bütün ayrıntısıyla yayınlanmasının- son haftada görüldügü gibi- çesitli sorunlara yol açtıgı, ayrıca sizi de dönem dönem zor duruma düsürdügü yönünde bir mesajları vardı. Bu konunun size aktarılarak sizin bu konudaki görüsünüzün sorulmasını istiyorlardı)

Bu konuda sorumlu olan sizlersiniz. Mesela bu hafta üçünüz geldiniz, siz düzenlersiniz. Basına ayrı diger yerlere de ayrı düzenler gönderirsiniz. Beni kamuoyunda zor durumda bırakmayacak seyler yapın. Bu düzenlemelerden siz sorumlusunuz. (Görüsme notlarının bütünüyle oldugu gibi yayınlandıgından haberiniz var mıydı?) Hayır, haberim yoktu. (Bu konuyla Fuat arkadas İlgileniyordu. Bu konuda özen gösteriyordu. Görüsme notlarının tümüyle yayınlanmaması bazı sorunlara yol açmıstı. Tecrit,sansür gibi...) Hayır, ben her yere ayrı mektup gönderin diyordum. Basın açıklamalarını siz düzenleyin demistim. Bu yöntem uygulanmazsa sorumlu olan sizlersiniz. Beni kamuoyunda güç duruma düsürecek basın açıklamalarından -bu görüse üçünüz geldiginiz için- bundan sonra siz sorumlusunuz. Sanırım bu anlasıldı…”

10.11.2004 tarihinde

“…(Cezaevlerinde son yasal degisikliklerle 1500’e yakın kisi çıkacak, bir kısmı oldu denebilir.)

1500 kisi mi çıkıyor? Önemlidir bunlar, demokratik toplum hareketinin içinde yer alabilirler. Herkese selamlarımı söyleyin…”

2.12.2004 tarihinde

“…(Diyarbakır’dan avukat arkadas, “Yeni TCK ile birlikte yaklasık iki bin kisi cezaevinden çıktı. Bunlara iliskin herhangi bir proje yok. Ayrıca ana davadan çıkanlar resmen siyaset yapabilecekler, yasal engel kalktı. Ancak size baglı olan kadrolar tasfiye ediliyor, atıl durumdalar” dedi.)

_ki bin civarında çıkan var. Hepsinin demokratik toplum hareketine katılması gerekir. Bazılarının maddi sorunları var sanıyorum. Buradaki partinin olanakları var, maddi destek sunabilir. Çıkanlar bir araya gelmeliler. Demokratik toplum hareketinde yer almaları onların boyun borcudur. DTH legal yasal bir harekettir. Yasal sorunları olmayanlar resmen kurulus sürecine de katılırlar. Yasal haklarıdır. Küçük hesaplara girmeden, dogru çalısma ile yer almalılar. Onları görev almaya çagırıyorum. Herkes çalıssın. Kim engelliyor, kim pratiklestirmiyor? Sözlerim ortada. Ben toplumsal bir hareketin sorumlusuyum, vurun kırın demiyorum. Hak, adalet bizden sorulur. Devlet engel olmuyor. Peki, bunları engelleyen kim? Bunları bana getireceksiniz. Kendilerinin yaratıcı olması gerekiyor. Devletten korkmanıza gerek yok, zaten engel de olmuyor. Yüzünüz ak, ortada büyük fedakarlıklar var. Topluma borcumuz var; en büyük vatanseverlik, hak, adalet bizden sorulur. DTH’ne katılmaya ekmek su kadar ihtiyaçları var. Kahramanca direndiler, neden yetersiz kalıyorlar? Çalısmanın önünde bir engel yok, bizim adımıza kim engel oluyor?

(Bana göre hareketten kaynaklı.)

Duymak istemedigim bu sözleri kimse bize söylemesin. Ne diye böyle sikayet ediyorsunuz? Öfkeleniyorum.

(Cezaevi çıkıslıların yasadıkları sorunun harekette yasananlarla baglantılı oldugunu düsünüyorum ve bu alana yansıması olarak görüyorum. Ancak son süreçte bir toparlanma yasanıyor. Cezaevi çıkıslılar bir konferans da düzenlediler. Kararlasma ve sürece daha aktif katılım kararları var. Özelestirisel bir yaklasım da gösterildi.) ….. “… (DTH 14 kisiden olusan koordinasyonla çalısmalarını yerellerde konferans ve halk toplantıları ile baslatacak. Aralık ayının 23’ünden itibaren bu toplantıların yapılması planlandı.)

Daha önce belirttigim üç belgeyi hazırladınız mı?

(Hayır, yerel toplantılar sonrasında bu çalısmaların baslatılması uygun görülüyor.)

Tam tersine, bu belgeler çerçevesinde tartısmaları gelistirmelisiniz. Program ilkelerine iliskin maddeler söylemistim. Bir Halkı Savunmak kitabında da çerçeveyi verdim. Program gerekçesi olarak alınabilir. Bu belgeler iki üç haftada hazırlanabilir. Taslaktır. Parti hareketine aydınlar, genis kesimler katılmalılar. Bu konuda Kentsiz Kentlesme, Toplumu Yeniden Kurmak adlı kitaplardan da yararlanabilirsiniz. Bu iki kitabı okuyun. Yararlanabilirsiniz. Benim temsil ettigim dünya görüsü Wallerstein ve Bookchin’in düsüncelerine yakındır. Yakınlıklarımız var, ancak onları da asıyor. Daha ilk savunmamda bunları dile getirdim. O zaman bu yazarları da okumadan önce bunları söylemistim. Bu bir okuldur. ….. Sordum, gönderildigini söylüyorlar. Orada genis açmıstım. Neyse, özünü burada veriyorum. Verdigim altı madde çerçevesinde program gerekçesi açılarak yazılır. Tüzük taslagında es baskanlık düzenlenir. Es baskanlıgı bütün kurumlarda her düzeyde düsünsünler. Bütün alanlarda uygulanabilir. Anlamlıdır, iyi bir ilkedir. Esnek bir partilesme olmalı, katı merkeziyetçi olmamalı. Genis bir parti meclisi, genis baskanlık kurulu olusturulur. Baskanlık kurulu yarı yarıya ya da üçte bir kadın olur. Yarı yarıya olabilir. Bir de komisyonlar olusturulur. Sayısı 10–20 arası olabilir. Komisyonlar baskanlıga baglı çalısır. Baskanlar kurulu arastırma ve teorik çalısmalar yürütür. Parti yürütme kurulu, yani icra kurulu olusturulur. Bunlar da pratik çalısmalar yapar. Sekreterlige baglıdır.

Yürütme organına baglı 20-30 kisiden olusan bürolar seklinde kadın, isçi, yardım, daha önce belirttigim bürolar olusturulur. Politikanın yerel oldugunu anlamalıyız. Bu benim icadım da degil. Politika ilke olarak yereldir. Murat Yetkin’in bir yazısında okudum. O da bunu belirtiyor. Simdi politika yereldir ilkesinin ayaklarını öneriyorum. Dört biçim sayıyorum: Köy yereli, kasaba yereli, kent yereli, büyük kentlerde ise mahalleler yereli. Ben buna özgür yurttas meclisi diyorum. Bunlar bir nevi taban örgütlenmesidir. Bu meclisler yetkili ve politikanın sahibi sayılırlar. Delegelerini seçerler. Bu delegeler yerelden bölgesel koordinasyona ve buradan baslayarak merkezi koordinasyona kadar dikey olarak olusur. Bu yasal, demokratik bir modeldir. Bir de her konuya özgü sivil toplum örgütleri olusturulur.

Bu model Avrupa tarzı bir parti modelidir. Yesiller de bu modeli biraz uygulamaya çalısıyor. Yeni dönem demokratik parti taslagı hazırlanır. Bir Halkı Savunmak adlı kitabım taslak gerekçesi olarak alınır, islenir. Üç ana belge temelinde yerel konferanslar, toplantılar yapılır. Kongreye bes bin delege ile gidilir. Baskan önermiyorum. Su anda bu böyle. Simdi bunları konusmaya gerek de yok. Net konusuyorum. Siz de anlamalısınız. Belirttigim model devlet düsmanlıgı yapmaz,

devleti de hedeflemez; ancak devletin borazanı da degildir. Bu yeni model partilesme Türkiye’yi ileriye tasıyabilir. Sag ve sol sekterler bunu gerçeklestiremezler. Pratikleri ile bu netlesmistir. Su ana kadar ki partilesmeler yozlasmıs partilerdir, oligarsiye hizmet eden partilerdir.

Gençleri, cezaevinden çıkanları, halkımızı, aydınları DTH’ne katılmaya çagırıyorum. Binlerce kisi var, herkesi katın…”

5.1.2005 tarihinde

“…DTH’ne selamlarımı iletirsiniz. Es baskanlık modelini daha önce de söylemistim. Es baskanlık sistemi gelistirilmeli. Önerilerimi iletebilirsiniz. _llegalite olmayacak, sonuna kadar açıklık olmalı. M. Kemal’in 1920’lerdeki cumhuriyetçiligine verecegimiz en iyi yanıt, cumhuriyetin demokratiklestirilmesidir. En iyi yurttaslıgı ben yapıyorum. Sonuna kadar yasal vatandaslık hakkımı kullanacagım.

(DEHAP yasal zorunluluktan dolayı kongrelerini 13 Ocakta yapacagını, kongre yapmalarının yasal zorunluluktan kaynaklandıgını, ancak farklı anlasıldıgını, böyle bir durumun olmadıgını, DTH’ne destek verdiklerini belirtiyorlar.)

Yasal nedenlerdendir, degil mi?

(Evet.)

Tamam, kongrelerini yapacaklar. Bu harekete katılsınlar. Anayasa mahkemesi DEHAP’ı kapatırsa kapatır.

Sabri ne zaman çıkıyor?

(Subatın basında çıkıyor.)

Çıktıgında saga sola gitmesine gerek yok. Bu harekete fiili sözcüm olarak katılsın. Bu arkadas benim adıma fiilen Demokratik Toplum Hareketi içinde rolünü oynasın. Kendine bir ekip olusturur. Sizden biri de onunla beraber yasal temsilci olarak çalısır…” …. “…Baska neler var?

(DTH toplantılarına basladı. Diyarbakır’da halk ile yapılan toplantının olgun geçtigini, sizin sahsınızda halkın projeye baglı oldugunu, güven duydugunu belirtiyorlar.) İstenilen düzeyde gidiyor mu? Saglıklı isliyor mu? (Çok istenilen düzeyde olmasa da, pratik sorunlar olmakla birlikte, asılmaya çalısılıyor.)…”

19.01.2005 tarihinde

“…Alttan yönetim olusturulur. Birçok sivil toplum örgütü temsilcisi de katılır. Yesiller örnegi var. Üç binin üzerinde sivil toplum kurulusunun temsilcisi var içinde. Tartısmalarınızı sürdürün, en uygun biçimde partilesin. Eski tip partilesme olmayacak, alternatif bir olusumdur. Azınlık temsilcileri de olmalı. Ermeniler ve Araplar da girebilir. Partilesmenizi Türkiye’de Avrupa müktesebatına uygun biçimde gelistirin. Selamlarımı söyleyin. Demokratik örgütlenme temelinde kurumlasmalısınız. Bu önemli…”

23.2.2005 tarihinde

“…Sabri çıktı mı?

(Üç gün süre verdiler askere aldılar.)

Hemen mi aldılar ne kadar kalacak?

(Askerlik 15 ay sürüyor.)

Bir sey söyleyemiyorum hassas bir mesele. DTH’nin çalısmaları nasıl gidiyor?

( 5 ilde toplantı yaptılar.)

Çok agır niye bu kadar agır gidiyor? Çalısmak isteyenler yok mu?

(Tabanda çok çalısmak isteyen var. Tepede biraz kilitlenme yasanıyor. Agır gidisten

dolayı halkta da kaygılar var.)

Tepede kilitlenme dogru degil. Bunlar asılmalı, bu sürecin hızla gelistirilmesini istiyorum. Bu süreçte hızla olmalı, gerekirse siz benim adıma gider sorarsınız…”

16.3.2005 tarihinde

“…Tamam. Newroz’a giderken bir af seyi olabilir. Baska aktaracagınız?

(DTH’nden bir bilgi var. Çok acele etmek istemediklerini, eski hataları tekrar etmek istemediklerini, yine yerellerde çok kırgınlıgın oldugunu belirtiyorlar.)

Bunlar problem olmaz, asılır. Yeni mi uyanıyor bunlar? Altı yıllık mücadele var. Yapmasınlar bunu. _pi digerlerinin, ilkel milliyetçiligin eline vermek istiyorlar. En önemli uyarım su olacak: Kürt halkını üst düzeyde emperyalist bir planlama dahilinde ilkel milliyetçiligin eline vermek istiyorlar. Kürt halkı küresel düzeyde bir planlama ile esir bırakılmak isteniyor. Irak’taki olusumun eline verilmek isteniyor. _ste bu kaçan hainleri de biliyorsunuz. Sözde para var, kadınları da kullandılar. ….. (Osman Baydemir’in üçüncü ses de muhatap alınsın diye hükümete bir çagrısı oldu.) İyi. Tekrar belirtiyorum. Mese Agacını Koruma Derneginden Dicle-Fırat dernegine kadar birçok dernek kurulur. Bunlarda DTH’ne katılır. DTH de tutarlı ve ciddi olsunlar.

Aceleci olun demiyorum ama tarihi rollerini oynasınlar. Engelleyen olursa üstüne gidecegim…”

27.4.2005 tarihinde

DTH çalısmalarınız nasıl? Basında Celal Dogan’ın DTH’yla ortaklasabilecegine dair bir haber okudum.

(Evet, Leyla’ların kendisiyle diyalogları var, ortak paydalarda bulusulmaya çalısıldıgı belirtiliyor. C. Dogan’ın da DTH ilkelerine yakın bir partilesme programı öngördügünü, bir toplumsal barıs projesi olarak bu ortaklasmayı önemsedigini, bu çerçevedeki diyalogun devam ettigini ifade ediyorlar.)

Olabilir. Bu diyalog olumlu. Deniz Gezmis’in arkadasıydı. Bu konuları bilen birisidir. Sonuna kadar birlikte hareket edilebilecek biridir. Türkiye’nin buna ihtiyacı var. Toplumsal barıs projesi olarak öngörmesini önemli buluyorum. Bu projenin önü açıktır. Barıs için bu gereklidir denebilir. Bunu önemsiyorum. Güçlerin birlestirilmesi demokrasiye kazandırır.

DTH projesi kapsamlı bir proje. Zaten bir çok ilkeyi vermistim.

(Proje kapsamlı, ancak bu projeyi hayata geçirmede aktörler yetersiz kalıyorlar. Mevcut haliyle Türkiye’ye açılım pratiklesemiyor. Kürtlerin tümünü de kapsayamıyor.) Aktörlerin yetersizliklerini biliyorum. Bu harekette yer alanları yeniden düsünmeye çagırıyorum. Bu çerçeveye girmeyenlere engel olunur, ikinci plana düserler. Canı gönülden katılanlar gereklerini yerine getirmeliler. Politika asktır. Demokratik politikaya ask düzeyinde baglı olanları göreve çagırıyorum. Öfkeliyim, kavga etmek istemiyorum.

(Bu konuda bir bilgilendirme notu var. Bazı ittifaklar ve yeni katılımların saglanması için resmi kurulusun geciktirilmesi önerisi var. Bu konuda görüsünüz alınmak isteniyor.)

Uzatılabilir, olabilir. Zaman var. Basında bol bol isleyin. Makaleler yazın. Zaman sorun degil. …

(Son dönemlerde AB Elçilerinin de içinde oldugu hem uluslararası hem de ulusal bir konsept çerçevesinde Öcalansız çözüm dillendiriliyor. Bu çerçevede çesitli çevrelerin açıklamaları da oldu, bunlar basına da yansıdı.)

Radyodan izliyorum. Avrupa bes yüz yıllık sömürge aygıtını kurtarmak istiyor. Kesinlikle kabul edilemez. Çok güçlü karsı çıkılmalı. Reddedenler reddedilirler. Çünkü bu sadece benim ya da PKK’nin reddi degil, halkın umutları ve degerlerinin reddidir. Halkın acı, gözyası ve emegine sahip çıkacagız. Bununla oynanamaz. Bu oyuna gelenler kendileri tasfiye olurlar. Protesto ediyorum. Avrupa demokratik uzlasıya gelmek zorunda.

Seklinde beyanlarda bulunmustur. (Ek-1)


B- SÖZ KONUSU BEYANLARIN DEĞERLENDİRİLMESİNDE;

Terör örgütü PKK’nın lideri Abdullah Öcalan’ın emirleri ile adı, kurucuları ve genel baskanı hatta esbaskanlık sistemi de dahil olmak üzere DEMOKRAT_K TOPLUM PARTİSİ (DTP) nin kurulmasından çok önceden sekillendirildigi, kurulus çalısmalarının tamamen Öcalan’ın direktifleri dogrultusunda gelisip sonuçlandırıldıgı açıkça ortaya çıkmaktadır. Nitekim 23 Ekim 2004 tarihli Vatan Gazetesi ve 26 Ekim 2004 tarihli Star Gazetesi’nde bu durum tüm açıklıgı ile haber haline getirilmistir.(Ek-

Böylece DEHAP için açılmıs olan temelli kapatılma davasının sonuçlarından ve hatta kapatılma davası tarihinden sonra gelisen ve söz konusu partinin Anayasa’nın 68 nci maddesinin 4 ncü maddesine aykırı eylemlerin odagı haline gelmesini saglayacak nitelikteki gelisme ve olayların sorumlulugundan kaçırılması imkanı saglanmak istenmistir.

Siyasi partilerin demokratik siyasi yasamın vazgeçilmez unsurları oldugu tartısmasızdır. Ancak terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısı gibi davranan DEHAP’ın eylemlerinin ulastıgı yogunlugu dikkate alarak yine PKK ve elebasısı Öcalan’ın emir ve talimatları ile yeni parti kurulması yoluna gitmek, ulusal ve uluslararası hukuk düzenlerinde öngörülen “siyasi parti” kavramı ile ilgisi olmayan, demokratik siyasal hayat içerisinde izah edilemeyecek bir durumdur. Hele aldıkları talimat dogrultusunda DEHAP’ı DTP’ye katılmak üzere kapatan siyasi partililerin zaman geçirmeden DTP bünyesinde çalısmalara baslamaları dünya siyaset tarihi yönünden ele alınıp, bagımsızlık, demokratiklik ve hatta etik yönden dahi incelenmesi gereken bir sonuçtur. Cezaevinde bulunan bir terör örgütü liderinden aldıkları talimatların geregini harfiyen yaparak siyasi parti (DEHAP) kapatıp, yeni bir siyasi parti (DTP) kuran kisilerin terör örgütü ve liderine ne derece baglı olduklarını kuskuya yer vermeyecek biçimde ortaya çıkarmıstır.


Abdullah Öcalan aynı görüsmelerde terör örgütü PKK üzerinde de etkinligini devam ettirmis, daha dogru bir anlatımla terör örgütünü verdigi talimatlarla yönetmeye devam etmistir. Hatta talimatları kimi zaman örgütün kadrosunu tehdit etme seklinde gerçeklesmistir. Geçekten Öcalan 19 Mayıs 2004 tarihli görüsmede örgütün yönetici kadrolarına talimatlar vermis, istediklerinin yapılmaması olasılıgına karsı da ilgilileri tehdit etmekten geri durmamıstır. Tüm bu bahsi geçen görüsmelerde geçen talimatların ne kadar etkili oldugu zaman içinde gözlenebilmistir. Teröristbasının hem terör örgütünü, hem de Demokratik Toplum Partisini (öncesinde (DEHAP’ı) talimatları ile yönetip, yönlendirdigi kuskuya yer vermeyecek biçimde ortaya çıkmıstır.

16.07.2004 tarihli “HÜRRİYET” Gazetesi’nin 1. sahifesinde mansetten “Örgütte hortum zabıtları” baslıgı ile terör örgütü PKK/KADEK/KONGRA-GEL’ in eski Avrupa sorumlusu Rıza ALTUN’un savunması adı altında yayımlanan haberde yer alan;

“ …Osman’ın seçimlere müdahalesi kaosu derinlestirdi. Güneydogu’daki eski Belediye Baskanı gibi rant gücünü ellerine geçirenlerin müdahalesiyle ortam gerginlesti. Özgür Parti ve DEHAP’ın yönetimleri adayları belirledi. Diyarbakır basta, birkaç yeri bos bırakıp getirdiler. Siyasi parti genel baskanı, yardımcısı Osman Özçelik, Muzaffer (Simdiki Avrupa Sorumlusu), Mizgin (Kadın Kolları Baskanı), Ferda biraraya gelerek tartıstık, birkaç bos yeri doldurup ülkeye gönderdik…..

Örnegin yasal partinin (DEHAP) daha önceki seçimlerde (3 Kasım) para ihtiyacını da o sahanın içinden sagladık. Bu sırada _rfan Güler tam bir provakasyon çevirdi. Avukatlara, ‘Basınızın çaresine bakın’ dedi. Nitekim hukuk bürosunun bir aylık parasını Türkiye örgütleyemeyince bulup gönderdik…. Eski Belediye Baskanı’nın kendinin itiraf ettigi yolsuzlukları sadece milyonlarca mark degerinde. İhalelerden alınan 4-5 milyon mark bellidir. ‘1.5 milyonu harcandı, gerisi bendedir’ diye beyanları vardır. İhale verdigi kisilerden 12 villa almıstır. Kurdugu bir sirket var, tüm sermayesini bu kaynaklardan saglamıstır. Birçok yerde belediyeye ait arsaları satmıstır. Bütün bunları kendisi bizzat söyleyip kabul etmektedir. Tüm bunlardan dolayı DEHAP kitlesi onu istemiyordu. Onun durumuna düsmeyecek birini bulmada, Osman dahil, hepimiz aynı fikrirdeydik. Osman dagdayken, ‘Seçilmeyecekse elindeki parayı almak lazım. Bize yollayın, seçtiririz, havası yaratıp elindeki paraları alalım’ demisti. Onları irtibatlandırdık. Kopus sürecinde bu iliski daha da derinlesti...”

Seklindeki ifadelerle ilgili söz konusu tarihte faaliyette olan ve daha sonra DTP ile Öcalan’dan aldıgı talimat dogrultusunda birlesen DEHAP tarafından hiçbir açıklama veya yalanlama gündeme getirilmedigi gibi, haberde bahsi geçen belediye baskanları dahi hiçbir yalanlama yapamamıslardır. Yayımlandıgı gazete, haberin yeri ve içeriginde geçen atıfların son derece ciddi nitelikte olması nazara alındıgında parti tarafından söz konusu habere bir tepki verilmemesi olgusu dahi “DEHAP’ın ve sonrasında DTP.nin terör örgütünün kontrol ve güdümünde faaliyet gösterdigini kanıtlamaya yeterlidir. Nitekim sonraki tarihlerde DTP bünyesine katılan ve halen görevde olan belediye baskanlarının eylemleri, PKK tarafından atanmaları konusunda kuskuya yer vermeyecek boyutlarda ortaya çıkmıstır.” Bu durumda Anayasa ve yasaların öngördügü demokratik, hukuka saygılı bir siyasi partiden bahsetmek imkansızdır. .(Ek-3)

DTP’nin terör örgütü PKK ile baglantısını kanıtlayan bir olay da Demokratik Toplum Partisi’nin kurulusu asamasında gerçeklesen Hikmet Fidan cinayetidir. Olayda öldürülen Hikmet Fidan geçmiste Anayasa Mahkemesi kararı ile temelli olarak kapatılan HADEP’te baskan yardımcılıgı yapmıs, parti içinde aktif çalısmalarda bulunmus bir kisidir. Öcalan’ın DTP’nin kurulması talimatı üzerine DEHAP yönetimi ve diger unsurlar tarafından baslatılan çalısmalar sırasında Hikmet Fidan’a da yeni parti (DTP) için çalısması teklifi iletilmistir. Ancak Hikmet Fidan o tarihlerde Abdullah Öcalan’la ilgili olusan kisisel düsüncelerinin etkisi ile PKK terör örgütünden kopma noktasına gelmis, bu baglamda daha önce PKK terör örgütünden ayrılarak Irak’ın kuzeyinde üslenen ve PWD ( Partiya Welatparezen Demokraten Kurdistan) adı altında kurulan yasa dısı örgütle temasa geçmistir.

Burada PWD’de ile ilgili bazı bilgilerin olayı anlamaya katkısı olacagı düsünülmektedir. Botan (K) Nizamettin Tas ve arkadaslarının PKK’dan ayrılarak olusturdukları PWD örgütü PKK’yı degisik nedenlerle (amaç, eylem tarzı vb. gibi) elestirmis ve yine bölücü amaçlarla ancak PKK’dan farklı bir olusum olarak ortaya çıkmıstır. (PWD.nin kurulusunda ve halen destegini saglayan (yerlesme yeri, güvenlik, parasal ihtiyaçları vb. gibi) ülke veya sahıs gibi kaynaklar her zamanki gibi kendilerini ve amaçlarını açıkça desifre etmemislerdir.) PWD konusunda yanıtlanamayan soruların yanında bazı gelismeler açık olarak gerçeklesmistir. Bunlara örnek olarak PKK’dan ayrılıp PWD’ye katılan Kani Yılmaz, Serdar Kaya, Sabri Tori gibi kisilerin PKK militanlarınca bir anlamda iç hesaplasma adına öldürülmeleri gösterilebilir.

Hikmet Fidan’da bu asamada Demokratik Toplum Hareketi adı altında (Öcalan’ın talimatları geregi!) faaliyete baslayan partililerin çalismalara katılması yolundaki davetine olumsuz yanıt vermistir. DTP’ye red yanıtı veren ve bu arada PKK’nın muhalifi PWD ile iliskisi ortaya çıkan Hikmet Fidan 06.07.2005 tarihinde Diyarbakır’da tuzaga düsürülerek bilinmeyen bir PKK mensubu terörist tarafından ensesine ates edilmek suretiyle öldürülmüs, tuzaga düsürenler yargılanarak mahkum edilmislerdir. Bundan sonra olaya DTP’nin yaklasımı baslı basına ele alınması gereken mahiyettedir. Zira hiçbir DTP (DEHAP)’li olayı kınayamamıs, hatta cenazenin kaldırılması için Diyarbakır Büyüksehir Belediyesinden ambulans talebi dahi “deposu delik” gerekçesi ile karsılanmamıstır.

Milliyet Gazetesi’nin 25.10.2005 tarihli nüshasında yer alan haberde; Hikmet Fidan’ın katil zanlısının DTP’nin kurulus asamasında baslatılan Demokratik Toplum Hareketi içerisinde yer almayı reddettigi için terör örgütü tarafından infaz emrinin verildigi hususu yer almıstır. (Ek-4)

Tüm bu hususların degerlendirilmesinde Demokratik Toplum Partisi’nin daha kurulusunda kan ve terör örgütü PKK’nın emirleri üzerine oturtuldugu, hiçbir sekilde ve hiçbir kaynaktan muhalefete imkan tanımadıgı, adında Demokratik Toplum ibaresini kullanmasının dahi trajikomik oldugu ortaya çıkmıstır. Bu düsünce elbette toplumun büyük bir kısmına hakim olmus, nitekim Milliyet Gazetesi yazarı Hasan Cemal’in 16.07.2005 tarihli “Kürt aydınları tedirgin”, 19.07.2005 tarihli “Sus, yoksa hain derler”,Taha Akyol’un 12.07.2005 tarihli “PKK ve Kürt hareketi” baslıklı yazılarında ve diger pek çok gazetecinin yazılarında bu hususu açıkça vurgulanmıs,PKK ile DTP (DEHAP) organik baglantısı artık kamuoyunun gözünde tartısmaya yer vermeyecek biçimde kanıtlanmıstır. Gerçekten sadece Hikmet Fidan olayı dahi Öcalan’ın emriyle kurulan ve terör örgütünün destekçisinden öte bir organı gibi çalısan DTP’nin ulusal ve uluslararası hukuk alanında siyasi parti olarak tanımlanmasını bir “demokrasi ayıbına” dönüstürmektedir. (Ek-5)

06.06.2005 tarihli Milliyet Gazetesi’nde yer alan;

“DEHAP’A KRİTİK UYARILAR” baslıklı haberde:

Hollanda'nın Ankara Büyükelçisi Sjöerd Gosses, DEHAP'lı Diyarbakır Büyüksehir Belediye Baskanı Osman Baydemir'e, "PKK ile aranıza mesafe koyun, ayrılıkçılıktan kaçının" uyarısında bulundu.

AB Dönem Baskanı Lüksemburg'u Türkiye'de temsil eden Gosses, Güneydogu Anadolu ziyaretinde yerel otoritelere, "Feodal yapıdan kurtulun, öncelikle Türkçe ögrenin" dedi.

Gosses, mayısın 3. haftasında bölgede yaptıgı incelemelerden edindigi izlenimleri, diger AB büyükelçileriyle paylastı:

Feodal yapı en büyük engel "Kürtlerin çogu açıkça söylemek istemese de feodal yapı, bölgenin kalkınmasının önündeki en büyük engel. Namus cinayetlerinin, kız çocuklarının okula gönderilmemesinin temelindeki ana neden bu. Güneydogu, modernlesme yönünde adım atmadan her seyi Ankara ve AB'nin yapmasını istiyor. Avrupa'da her birey yasadıgı ülkenin dilini bilmek durumundadır. AB'nin Kürtler de dahil etnik grupların kendi dillerini kullanma özgürlügü için Türkiye'den beklentileri, bu ülkede yasayan herkesin Türkçe bilmesi zorunlulugunu ortadan kaldırmaz. Türkçenin bilinmemesi, Güneydogu'nun Avrupa standartlarına ulasmasında büyük engeldir." (Ek-6)

23.07.2005 tarihli Milliyet Gazetesi’nde yer alan;

“DEHAP ve Demokratik Toplum Hareketi (DTH) gibi Kürtlere yakın siyasi grupların PKK terörüne sessiz kalması üzerine çıkan tartısmaya katılan AB, Dönem Baskanı _ngiltere'nin Ankara Büyükelçiligi aracılıgıyla dün yaptıgı açıklamada, "Türkiye'deki tüm siyasi grupları her türlü siddeti kınamaya" çagırdı.

Açıklamada, AB üyesi ülkelerin baskentteki büyükelçilerinin önceki gün yaptıkları olagan toplantıda terör eylemlerinin de konusuldugu kaydedildi. Bir önceki dönem baskanı Lüksemburg'u temsil eden Hollanda'nın, nisanda Diyarbakır Belediye Baskanı Osman Baydemir'e PKK ile arasına mesafe koyması yönünde verdigi mesajı anımsatan açıklamada, "Türkiye müzakerelere baslamaya hazırlanırken, siyasi grupların sadece bir suikastı degil, siyasi amaçlı siddetin her türlüsünü kınamasının" önemi vurgulandı. Ne demek istediler?


İngiltere ve Ankara'daki diger AB üyesi ülkelerin diplomatlarından edinilen bilgilere göre, bir paragraflık açıklama su önemli mesajları içeriyor: ZANA DA ADRES: Açıklama, "tüm siyasi partiler" yerine "tüm siyasi gruplar" kelimesi ile, sadece DEHAP'ı degil, Zana ve Orhan Dogan'ın basını çektigi henüz partilesmeyen Demokratik Toplum Hareketi'ni de kapsadı. Çagrı, "Teröre destek verip AB sürecini baltalamayın" mesajı da tasıyor.

FİDAN CİNAYETİ: Açıklamada, diger siddet eylemlerinin yanı sıra "bir suikastın" özellikle kınanmasının istenmesi dikkat çekti. PKK'ya karsı görüsleriyle öne çıkan eski HADEP Genel Baskan Yardımcısı Hikmet Fidan'ın öldürülmesi olayını kasteden AB, DEHAP ve Zana grubunun sessiz kalısından hosnut olmadıgını ortaya koydu.

BAYDEMİR MESAJLARI HERKESE: Açıklamada Baydemir'e verilen, "Öcalan ve PKK'yla aranıza mesafe koyun. AB siddeti desteklemedi, desteklemeyecek. AB bölünmenin degil, bütünlesmenin tesvik edildigi projedir. Ayrılıkçılıgı ve federalizmi tasvip etmiyoruz" mesajlarının DEHAP ve DTH için de geçerliligini korudugunu vurguladı.

Açıklamada, Çesme, Kusadası ve Bingöl'deki bombaların etkili oldugu kaydedildi.”Seklindeki haber içerigine göre de DEHAP ve DTP’nin PKK organı seklindeki faaliyetlerinin uluslararası platformda da aynı sekilde degerlendirilip, kınandıgını göstermektedir. (Ek-7)

Ulusal platformda degerlendirilmesi gereken bir olay da _nsan Hakları Dernegi (İHD) kurucu üyelerinden olan yazar Adalet Agaoglu’nun, dernegin Emin Galip Sandalcı’nın İstanbul Baskanlıgından düsürülmesinden sonra PKK yanlısı politika izledigi, tek yanlı ırkçı-milliyetçi bir tutum takındıgını gibi gerekçelerle _HD’den istifa etmesidir. Bulunması gereken konumla ilgisiz bir konuma sürüklendigi anlasılan İHD’nin davalı DTP (ve terör örgütü PKK) ile hemen her platformda ortak görüs bildirmesinin altında yatan sebebin Sayın Agaoglu’nun tesbitleri oldugu, dolayısıyla _nsan Hakları Dernegi’nin tamamen terör örgütü PKK’nın kontrolünde faaliyet gösterdigi anlasılmaktadır.(Ek-8)


C-DEMOKRATİK TOPLUM PARTİSİNİN KURULUSUNDAN SONRAKİ EYLEMLER.

1- DTP’Lİ CİZRE BELEDİYE BAŞKANI AYDIN BUDAK’IN TERÖR ÖRGÜTÜNÜN PROPAGANDASI NİTELİĞİNDEKİ BEYANI:

14.01 2006 tarihinde Cizre Belediye Baskanı olan Aydın BUDAK’ın Memu-Zin Kültür Merkezinde yaptıgı konusmada sarfettigi “…ve milyonlarca Kürdün siyasal iradesi olan Öcalan’ı hücre hapsi cezasıyla cezalandırıyor, ailesi ile görüstürmeme kararı alıyor, sayın Basbakanım kürt sorununu böyle mi çözeceksin, ama bilin ki Kürtler sizin bu kirli oyununuzun farkındadır, bunu basaramayacaksınız, ve basaramayacaksınız. Sonunda Kürt iradesi galip gelecek, Türkiye’de demokratik Cumhuriyetin gerekleri yerine getirilecek…” seklindeki sözlerle yasadısı PKK terör örgütü ve lideri olan Abdullah Öcalan’ı övdügü, örgütün ve amacının propagandasının yaptıgı gerekçesi ile yargılandıgı Cizre Asliye Ceza Mahkemesinin 09.06.2006 gün ve 2006/100-440 sayılı kararı ile TCY.nın 220/8-1. maddesi geregince 1 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmistir. (Ek-9)


2- DTP’Lİ CİZRE BELEDİYE BAŞKAN YARDIMCISI ABDÜLKADİR İNEDİ’NİN EYLEMİ:

02.03.2006 tarihinde Cizre İlçe merkezinde bir askeri aracın pusuya düsürülerek silahla taranması ve bomba ile yakılması olayında yapılan sorusturma sonucu Belediye baskan yardımcısı Abdülkadir İnedi’nin teröristlere yardım ve yataklık ettigi anlasılarak cezalandırılması istemiyle açılan dava Diyarbakır 6. Agır ceza Mahkemesinin 2006/186 esas sırasında kayıtlı olup halen yargılaması devam etmektedir.(Ek-10)


3- DTP DİYARBAKIR İL YÖNETİMİNİN TERÖR ÖRGÜTÜNÜN PROPAGANDASI AMAÇLI EYLEMİ:

14.02.2005 tarihinde “Abdullah Öcalan’ın Kenya’dan ülkemize getirilisini protesto etmek amacıyla DTP Diyarbakır İl yönetimi tarafından organize edilen gösteri yapıldıgı “SAYIN ÖCALAN SİYASİ İRADEMDİR” seklinde pankart açıldıgı, “ÖCALAN, ÖCALAN”, BİJİ SEROK APO”, “SELAM SELAM İMRALIYA BİN SELAM”,

“DİSA DİSA SERİLDAN SEROKOME ÖCALAN-(yine yine baskaldırı, baskanımız öcalan ), DİSE DİS KANA KAN SENİNLEYİZ ÖCALAN” , “VUR DE VURALIM, ÖL DE

ÖLELİM”, “KAHROLSUN 15 SUBAT KOMPLOSU”, “HEPİMİZ APONUN FEDAİSİYİZ” seklinde sloganlar atıldıgı, kolluk kuvvetlerinin ikazlarına ragmen bu tür olayların devam ettigi anlasılmıstır. Olayla ilgili terör örgütünün propagandasını yapma suçundan açılan Diyarbakır 4. agır ceza mahkemesinin 2006/245 esasında kayıtlı kamu davası derdesttir. (Ek-11)


4- DTP MERSİN İL BASKANI ALİ BOZAN’IN TERÖR ÖRGÜTÜNÜN PROPAGANDASI NİTELİĞİNDEKİ BEYANI:

15.02.2006 tarihinde “Abdullah Öcalan’ın Kenya’dan ülkemize getirilisini protesto etmek amacıyla DTP Mersin İl yönetimi tarafından organize edilen gösteri yapıldıgı “il baskanı olan Ali Bozan tarafından Terör örgütü PKK ve Abdullah Öcalan’ı övücü sözler sarfedilmesi nedeniyle hakkında suçu ve suçluyu övme eylemi nedeniyle TCY.nın 215/1 maddesi geregince cezalandırılması istemiyle açılan dava Mersin 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 2006/460 esas sırasında devam etmektedir.(Ek- 12)


5- DTP ERZURUM İL BASKANI BEDRİ FIRAT’IN TERÖR ÖRGÜTÜNÜN PROPAGANDASI NİTELİGİNDEKİ EYLEMLERİ:

17.02.2006 ile 20.03.2006 tarihleri arasında DTP Erzurum il baskanı olan Bedri Fırat’ın “ … ülkede barısın tesis edilebilmesi için genel siyasi affın çıkarılması, Abdullah Öcalan’a uygulandıgını iddia ettigi tecridin kaldırılması, _mralı’nın müze haline dönüstürülmesi, Roj TV’ye yönelik elestirilerin kınanması, kendini yakarak intihar eden VİYAN-SORAN (K) Leyla Velihasan isimli PKK örgüt üyesinin anısına saygı durusunda bulunması, çalısma masası üzerinde Abdullah Öcalan’ın resmini bulundurması, Kürt kanı dökenlerin bu kanda bogulacakları seklinde konusmaları…” nedeniyle Erzurum 2. Agır ceza Mahkemesinin 2006/59 esas sırasında kayıtlı dosya üzerinden yapılan yargılaması sonucu terör örgütünün propagandasını yapma suçundan 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmistir. (Ek-13)


6- DTP MALATYA İL TESKİLATININ TERÖRİST BASINI ÖVEN BASIN BİLDİRİSİ:

09.02.2006 tarihinde DTP Malatya il ve merkez ilçe yönetiminde görevli olan Zeynep Dogan, Seniz Geçmez, Gülhanım Dogan, Pınar Uzun, Nuray Kılınç, Erdogan Karaca, Resul Atay, Yusuf Tokdemir, Mehmet Ali Yaman, Behçet Tunç, Mahmut Güngör, Kemal Çaglayan, Sebahattin Isıklı, Hüseyin Yılmaz ve Emral Dagdelen haklarında Öcalan’ı öven bildiri dagıtmak, sözde baskıların kaldırılması için açlık grevi baslatmak seklindeki eylemleri nedeniyle açılan sorusturma Malatya C.Bassavcılıgı nezdinde devam etmektedir.(Ek-14)


7- DTP İSTANBUL İL ÖRGÜTÜNÜN TERÖR ÖRGÜTÜNE YARDIM AMAÇLI EYLEMİ:

PKK yayın organı gibi görev yapan “Ülkede Özgür Gündem” gazetesinin geçici süre ile kapatılması üzerine bu gazete çalısanlarınca çıkarılan Toplumsal Demokrasi Gazetesi’nin 19.11.2006 tarihli nüshasının 6. sahifesinde DTP _stanbul _l yönetiminde

görevli Mehmet Sakar, Ömer Askara, Lezgin Bingöl, Ayse Arslan, Çiçek Arıç, Osman Tasdemir, Lezgin Örnek, Yüksel _gdeli, Hüseyin Çalısçı, Mustafa Eraslan, Meliha Varıslı, Dogan Erbas, Cafer Selçuk ve Nizamettin Öztürk tarafından yayımlanan bildiride “…. Ateskes sürecinin kalıcı barısa dönüsmesi ve kürt sorununun çözümsüzlügünden kaynaklı yasanan savasın son bulması için tüm Kürt ve Türk gençlerini askere gitmemeye çagırıyoruz…” seklinde ibare yer aldıgı, sanıklarla ilgili TCY.nın 318. maddesi geregince cezalandırılmaları istemiyle açılan davanın halen Bagcılar 2. Asliye Ceza Mahkemesinde derdest oldugu anlasılmıstır. Sanıkların asıl amaçlarının terör örgütü ile mücadele eden güvenlik kuvvetlerini zafiyete ugratmak, bu sekilde örgüt lehine çalısmalarda bulunmak oldugu asikardır.(Ek-15)


8- DTP KURUCU ÜYESİ HATİP DİCLE’NİN TERÖRİST BASI ABDULLAH ÖCALAN’IN DİREKTİFİ İLE HAREKET ETTKLERNE DAR BEYANI:

DTP kurucu üyesi Hatip Dicle’nin “Öcalan’ın partisiyiz” seklinde beyanı üzerine baslatılan sorusturma sonucu hakkında suç ve suçluyu övme suçundan açılan kamu davası Bagcılar Asliye Ceza Mahkemesinde devam etmektedir. (Ek-16)

9- DTP’Lİ D_YARBAKIR BÜYÜKSEHİR BELEDİYE BASKANI OSMAN BAYDEMİR’İN ÖRGÜT MENSUPLARINI DESTEKLEYEN BEYANI:

29.03.2006 tarihinde Diyarbakır ilinde meydana gelen olaylarda Büyüksehir Belediye Baskanı olan Osman Baydemir’in yaptıgı basın açıklaması ve sokakta eylemcilerle yaptıgı görüsme sırasında sarfettigi “…acımız 14’tü bugün (16) 17 oldu, 18 olmasın”, “..su ana kadar sizin isteginiz için, sizin cesaretiniz için, sizlere canı gönülden tesekkür ediyoruz. Siz kimliginize sahip çıktınız, siz bagrı yanıklarınıza ve acınıza sahip çıktınız. Biz de sizinleyiz, buna emin olun.” Seklindeki sözleri nedeniyle TCY’nın 314/3 ve 3713 SY.nın 5. maddesi geregince cezalandırılması istemiyle açılan kamu davası Diyarbakır 6. Agır Ceza Mahkemesinin 2006/199 esas sırasında devam etmektedir. Olay tarihinde terör örgütü PKK’nın yayın organı ROJ TV isimli televizyon kanalında örgüt liderlerinden gelen talimatlar üzerine Diyarbakır ilimizde meydana gelen olayların vehameti görüntü kayıtları ve yazılı basındaki resim ve yorumlarla sabittir. Öldürülen terör örgütü mensuplarına sahip çıkan, isyan biçiminde degerlendirilebilecek olayları yaratan kisilere cesaret verici ve yaptıklarını onaylar mahiyetteki ifadelerin, Osman Baydemir’in asıl amacının terör örgütünü destekleme, elemanlarını cesaretlendirme bu suretle PKK terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme oldugunu kanıtlamaktadır. (Ek-17)


10- DTP GENEL BASKAN YARDIMCISI SEDAT YURTDAS’IN TERÖRİSTBASI ABDULLAH ÖCALAN’I ÖVÜCÜ AÇIKLAMASI:

DTP Genel Baskan yardımcılarından Sedat Yurtdas, 11.01.2006 tarihinde terör örgütünün yayın organı ROJ TV.nin “Gündem” isimli programına katılarak burada terör örgütünün elebası Öcalan için sayın sıfatını kullanmıs ve kendisine engeller çıkarıldıgından bahsetmek suretiyle TCY.nın 215. maddesine uyan suçu ve suçluyu övme eylemi nedeniyle açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucu Diyarbakır 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 01.03.2007 gün ve 2007/46 sayılı kararı ile cezalandırılmasına karar verilmistir. (Ek-18)


11- DTP GENEL BASKANI AHMET TÜRK’ÜN TERÖRİSTBASI ABDULLAH ÖCALAN’I ÖVÜCÜ AÇIKLAMASI:

18.01.2006 tarihinde davalı Demokratik Toplum Partisi Genel Baskanı Ahmet Türk yaptıgı basın açıklamasında terör örgütü elebası Abdullah Öcalan için sayın sıfatını kullanması ve konusma içeriginde kendisinden bahisle yaptıgı islerin önemli oldugunu ve barısın saglanmasında önemli bir rol oynadıgını beyan etmesi, bu sekilde ilgili sahsı övüp, yücelttiginin sabit olması karsısında açılan kamu davası sonucu Diyarbakır 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 28.02.2007 gün ve 2006/548-2007/49 sayılı kararı ile TCY.nın 215/1. maddesi geregince 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmistir. Parti Genel Baskanı olması itibarıyla beyan ve eylemleri önemli ve parti için baglayıcı oldugu kabul edilen Ahmet Türk’ün partilerinin kurulus emri dahil her konuda talimat veren kisiyi övmekten ibaret eyleminin övülenin Abdullah Öcalan olması karsısında anlamı çok farklı olmaktadır. Zira Abdullah Öcalan, tüm dünya tarafından terör örgütü oldugu kabul edilen, ülkemizde otuzbini askın insanın ölümüne yol açan PKK’nın elebasısı olup, yapılan yargılanması sonucu mahkum oldugu hapis cezası infaz edilmekte olan bir kisidir. Siyasi partilerin hiçbir sekilde siddeti yöntem olarak öngöremeyecekleri ulusal ve uluslararası düzenlemelerin temel esaslarındandır. Terör örgütü ve liderinin siddetin kaynagı oldugu hususunun sabit olması karsısında, bu unsurlara övgüler düzen bir siyasi partinin hukuk düzeninin öngördügü temel demokratik prensiplere uymadıgı tartısmasızdır.(Ek-19)


12- DTP’Lİ SİİRT BELEDİYE BASKANI MURAT AVCI’NIN TERÖR ÖRGÜTÜNE YARDIM NİTELİĞİNDEKİ AÇIKLAMALARI:

Terör örgütü PKK yöneticilerinin ROJ TV ve degisik internet sitelerinde örgüt mensuplarının öldürülmesi nedeniyle yaptıkları eylem çagrılarına paralel olarak DTP Siirt İl baskanı olan Murat Avcı 28.03.2006 ve 29.03.2006 tarihlerinde yaptıgı basın açıklamalarında öldürülen terör örgütü üyesi için sehit düsen arkadasımız ifadesini kullanmıs, devamında “… bu ordu bu ülkede Kürdistan’da akıttıgı kanın hesabını vermek zorundadır.”, “…yarın toplu boykot var. Yarın kepenk kapatma, ögrencilerin okula gitmemesi, çarsıya çıkmama kararımız var” seklinde ifadelerle terör örgütünün amaç ve talimatları dogrultusunda çalısmalar yapmıstır. Bu eylemlerinden dolayı örgüte bilerek ve isteyerek yardım ettigi gerekçesiyle hakkında açılan kamu davası nedeniyle Diyarbakır 4. Agır Ceza Mahkemesinin 2006/150 esas sayılı dosyası üzerinden yargılanması devam etmektedir. Olaya iliskin görüntü kayıtlarının incelenmesinde Murat Avcı’nın bir siyasi parti il baskanından ziyade atesli bir PKK elemanı görüntüsü çizdigi görülmektedir.(Ek-20)


13- DTP’Lİ BATMAN BELED_YE BASKANI AYHAN KARABULUT’UN TERÖR ÖRGÜTÜ LEHİNE YAPILAN ŞİDDET İÇERİKLİ GÖSTERİLERE KATILMASI:

30-31.03.2006 tarihlerinde Batman Belediye Baskanı olan Ayhan Karabulut’un molotof kokteyllerinin atılıp, kamu binalarının yagmalandıgı, PKK’yı simgeleyen bayrakların tasınıp, yasa dısı örgüt lehine sloganların atıldıgı eyleme katıldıgının anlasılması nedeniyle hakkında terör örgütü üyesi olmak, mala zarar vermek suçlarından açılan kamu davası Diyarbakır 6. Agır Ceza Mahkemesinin 2006/187 esas sayılı dosyası üzerinden devam etmektedir.. (Ek-21)


14- DTP ADANA _L B_NASININ YASADISI ÖRGÜT KAMPINA ÇEVR_LMES_:

06.02.2006 tarihinde DTP Adana _l binasında yapılan izinli arama sonucu bina içerisinde terör örgütü elemanlarına ait resimlerin duvarlarda sergilendigi, buraya “sehitlik” adı verildigi görülmüs, yine bina içerisinde terör örgütüne ait çok sayıda döküman bulunmustur.Olayla ilgili DTP _l yöneticileri Ziya Aydemir, Sabri Çelebi, Süleyman Kılıç, Ferit Datlı, Mehmet Yasık, Ferdi Sönmez, Leyla Çager, Sima Dorak ve Hacer Tasarsu haklarında terör örgütünün propagandasını yapmak suçundan açılan kamu davası Adana 7. Agır Ceza Mahkemesinin 2006/88 esasında devam etmektedir. (Ek-22)


15- CİZRE BELEDİYESİ DTP’Lİ ENCÜMEN ÜYESİNİN TERÖR ÖRGÜTÜNE MERMİ VE DİĞER İHTİYAÇ MALZEMELERİNİ GÖTÜRMESİ:

Davalı parti üyelerinin PKK lehine çalısmaları propaganda ile sınırlı kalmamakta, lojistik destegini saglama boyutuna da erismistir. Nitekim 08.03.2006 tarihinde kolluk kuvvetlerince alınan bir istihbarat üzerine yapılan operasyonda DTP Cizre encümen üyesi Muhsin Gasır ve arkadası Mehmet Canımana isimli sahıslar terör örgütüne basta mermi, gıda ve sair ihtiyaç malzemelerini götürmek üzere iken yakalanmıs, haklarında terör örgütü elemanı olma suçundan açılan kamu davasının Diyarbakır 4. Agır Ceza Mahkemesinde yapılan yargılaması sonucu mahkumiyetlerine karar verilmistir. Terör örgütüne mermi dahil lojistik destek saglayan bir siyasi partinin siyasi partiler için ulusal ve uluslararası düzeyde öngörülen hukuki sınırlar içerisinde faaliyette bulundugunun iddiası hiçbir sekilde mümkün degildir. (Ek-23)


16- NUSAYBİN DTP İLÇE BİNASININ YASADISI ÖRGÜT KAMPINA ÇEVRİLMESİ:

14.04.2006 tarihinde Nusaybin DTP ilçe binasında mahkemesinden alınan izin dogrultusunda yapılan aramada PKK terör örgütü lideri Abdullah Öcalan ve çesitli örgüt militanlarına ait fotografların duvarlarda asılı oldugu, yasa dısı sloganlar içeren çesitli pankart ve dökümanın bulundugu tesbit edilmistir. Mevcut haliyle parti binası olmaktan ziyade terör örgütü kampını andıran görüntüler tesbit edilmistir. DTP _lçe yöneticisi olan sanıklar Azize Yagız, Sultan Ogras, Ziver Gümüs, Nayif Coskun, Sihem Akyüz, Sakir Acar,Hamit Tokay ve Necmettin Ayaz haklarında 314/2 ve 3713 SY.nın 5. maddeleri geregince terör örgütünün propagandasını yapmak suçundan cezalandırılmaları istemiyle açılan kamu davası Diyarbakır 4. Agır Ceza Mahkemesinin 2006/170 esassına kayıtlı olarak devam etmektedir. (Ek-24)


17- DTP MERSİN İL YÖNETİCİLERİNİN MİTİNGDEKİ KONUSMALARI İLE HALKI KİN VE DÜSMANLIGA TAHRİK ETMELERİ:

19.03.2006 tarihinde DTP Mersin _l yönetimi organizasyonunda “Nevruz Senligi” adı ile gerçeklestirilen miting sırasında _l yöneticileri Ali Bozan, Serhat Ölmez, Ayla Yıldırım, Gülüzar Ayyıldız ve Emin Yıldırım’ın yaptıkları konusmalarda PKK elemanlarını “gerilla” diye tanımlamaları, Öcalan için Kürt halkının siyasi iradesi olup, _mralı’da tecrit uygulandıgını ve benzer beyanları nedeniyle halkı kin ve düsmanlıga tahrik ettikleri gerekçesiyle haklarında TCY.nın 216/1. maddesi geregince açılan kamu davası Mersin Asliye Ceza Mahkemesinde devam etmektedir.(Ek-25)


18- DTP MERSİN İL BASKANI ALİ BOZAN’IN TERÖR ÖRGÜTÜ LEHİNE YASADISI GÖSTERİ ORGANİZE ETMESİ:

21.04.2006 tarihinde DTP Mersin _l Baskanı olan Ali Bozan terör örgütü üyesi Mehmet Alkan’ın ölümü üzerine düzenlenen cenazede örgüt lehine sloganlar atılmasına bayraklar açılmasına kamu kurum ve özel is yerlerine saldırılarda bulunulmasına imkan tanıdıgı suçlamasıyla hakkında sorusturmaya baslanmıs olup, halen Adana Cumhuriyet Bassavcılıgı nezdinde devam etmektedir (Ek-26)


19- DTP KARS İL BİNASINDA TERÖR ÖRGÜTÜ LEHİNE YASADISI GÖSTERİ ORGANİZE EDİLMESİ:

11.02.2006 Günü Kars DTP _l binası önünde yapılan Abdullah Öcalan’ı övücü basın açıklamasından sonra parti binasındaki grup tarafından ‘Biji serok Apo’ ve’15 Subat Komplosunu kınıyoruz’ pankartları yapıstırıldıgı, sloganlar atıldıgı görülmüs, söz konusu eylemler nedeniyle Aydın Göktas,Orhan Aras, Faruk Özyavuz,Sihan Keles, _smail _mre ve Abdullah Kutmaral haklarında suç ve suçluyu övme suçundan açılan kamu davası Kars Sulh Ceza Mahkemesinde devam etmektedir. (Ek-27)


20- CİZRE İLÇESİNDE DTP’NİN ORGANİZE ETTİĞİ TERÖR ÖRGÜTÜNÜ ÖVÜCÜ NİTELİKTE GÖSTERİ:

21.03.2006 tarihinde Cizre ilçesinde Nevruz kutlamaları adı altında yapılan gösteride Fecriye Benek, _brahim Erkul, Ali Gün, Aydın Budak, Mesut Demir, Pınar Akman ve Zeydin Gökalp’in Öcalan posterleri ve örgüt bayragını açıp, tasıdıkları ‘Apo bizim irademiz,gençlik Apo’nun fedaisi’ gibi sloganlar attıkları, konusmalarından terör örgütünü övücü mahiyetteki sözleri nedeniyle 3713 Sayılı Yasanın 7. Maddesi uyarınca cezalandırılmaları istemiyle açılan kamu davası Diyarbakır 6. Ceza Mahkemesinin 2006/180 esas numarasında devam etmektedir. (Ek-28)


21- DTP YÖNETİCİSİ ZEKİ KILIÇ’IN TERÖR ÖRGÜTÜNÜN EYLEM TALİMATLARINI BİLDİRİ HALİNDE HALKA DAĞITMASI:

İstanbul DTP İl yönetiminde görevli Zeki Kılıç’ın 27.03.2006 tarihinde Diyarbakır’da terör örgütünün talimatları dogrultusunda halkı eylemlere davet ettigi, bu amaçla bildiri dagıttıgı anlasılmıs, eylemine uyan yasadısı örgüt üyeligi suçundan Türk Ceza Yasasının 220/7 Maddesi uyarınca Diyarbakır 5. Agır Ceza Mahkemesinin 17.05.2007 gün ve 2007/201 sayılı kararı ile 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmıstır. (Ek-29)


22- DTP ERZİNCAN İL BASKANI HÜSEYİN BEKTAŞOĞLU’NUN TERÖR ÖRGÜTÜNÜN PROPAGANDASI NİTELİĞİNDEKİ BEYANI:

DTP Erzincan _l Baskanı olan Hüseyin Bektasoglu 09/04/2006 tarihinde örgütün yayın organı olan Roj TV’ye yaptıgı canlı telefon baglantısı ile devletin emniyet güçlerini asagılamıs, polislerin saldırdıgını iddia etmistir.Eylemi nedeniyle örgütün propagandasını basın yayın yoluyla yapmak ve Devletin emniyet güçlerini alenen asagılamak suçlarından Erzincan Asliye Ceza Mahkemesinde yapılan yargılaması sonucu TCY.nın 220/8 ve 301/2. maddeleri geregince cezalandırılmasına karar verilmistir.. (Ek-30)


23- DTP VAN İL YÖNETİCİSİ İBRAHİM SUNKUR’UN TERÖR ÖRGÜTÜNÜN PROPAGANDASI NİTELİĞİNDEKİ BEYANI:

DTP Van İl Yönetim Kurulu üyesi olan _brahim Sunkur öldürülen terör örgütü mensubunun cenazesinde yaptıgı konusmada ‘disiplin içinde sehidin evine gidelim, bas saglıgı dileyelim-Türkiye Cumhuriyeti de bilsin ki yüzlerce binlerce sehit versek de bu yoldan dönmeyecegiz’ seklinde sarf ettigi terör örgütünü övücü sözleri nedeniyle yargılandıgı Van 3. Agır Ceza Mahkemesinin 15.05.2007 tarih 2006/87 esas 2007/143 karar sayılı ilamı ile TCY’nın 220/8. maddesi geregince 1 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmistir.Söz konusu karar kesinlesmistir. (Ek-31)


24- DTP KOCAELİ İL TESK_LATI YÖNETİCİLERİNİN TERÖRİSTBASI ABDULLAH ÖCALAN’I ÖVÜCÜ AÇIKLAMALARI:

21.05.2006 tarihinde Kocaeli _l teskilatı 1. Olagan Genel Kurul toplantısında parti yöneticisi olan Medeni Kırıcı, Büro Görmez, Akif Hamitoglu ve Alaattin Enün’ün yaptıkları konusmalarda ölen teröristlerden devrim sehidi diye bahsedip, Öcalan’ı övücü sözler söylemeleri nedeniyle haklarında TCY’nın 216/1 maddesi geregince halkı kin ve düsmanlıga tahrik etme suçundan cezalandırılmaları istemiyle açılan kamu davası Kocaeli 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 2007/137 esas sırasında devam etmektedir. (Ek-32)


25- DTP NUSAYBİN İLÇE DELEGESİ HASAN BOZKURT’UN TERÖR ÖRGÜTÜNÜ ÖVÜCÜ AÇILAMASI:

DTP Nusaybin _lçe delegesi olan Hasan Bozkurt 03.04.2006 tarihinde terör örgütünün yayın organı ROJ TV isimli televizyon kanalının ana haber bültenine telefonla katılmıs, terör örgütünün talimatları dogrultusunda Diyarbakır _linde meydana gelen olayları desteklemek amacı ile Nusaybin _lçesinde yapılan ve siddet içeren olayları halkın demokratik tepkisi olarak gösterip, terör örgütü ve lideri Öcalan’ı haklı göstermeye çalıstıgı ve övdügü anlasılmakla hakkında terör örgütünün propagandasını yapmak suçundan açılan kamu davasının Diyarbakır 4.Agır Ceza Mahkemesinin 2006/143 Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılaması sonucu 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmıstır. (Ek-33)


26- DTP ÜYESİ OLDUĞUNU BEYAN EDEN DENİZ YEŞİLYURT’UN TERÖR ÖRGÜTÜ LEHİNE YAPILAN YASA DIŞI GÖSTERİYE KATILIP SİDDET İÇERİKLİ EYLEMLERDE BULUNMASI:

DTP üyesi oldugunu beyan eden Deniz Yesilyurt’un 23.03.2006 ve önceki tarihli eylemlerinde molotof kokteyli atarken, yasa dısı slogan atarken, PKK bayragı tasırken görüntülenmesi üzerine TCY’nın 314/2 ve 174/2 maddeleri geregince yasadısı örgüte üye olmak suçundan cezalandırılması istemiyle açılan kamu davası halen _stanbul 12. Agır Ceza Mahkemesi’nin 2004/35 esas sayılı dosyası üzerinden devam etmektedir. (Ek-34)


27- DTP ERZURUM İL BASKANI BEDRİ FIRAT’IN TERÖR ÖRGÜTÜ VE ELEBASINI ÖVÜCÜ AÇIKLAMASI:

DTP Erzurum _l Baskanı Bedri Fırat ve arkadasları hakkında 20.03.2006 tarihinde Hınıs _lçesinde gerçeklestirilen miting sırasında Öcalan ve terör örgütünü övücü sözler nedeniyle terör örgütünün propagandasını yapmak suçundan cezalandırılmaları istemiyle açılan kamu davası Erzurum 2. Agır Ceza Mahkemesinde devam etmektedir. (Ek-35)


28- DTP KURUCU ÜYESİ SELİM SADAK’IN TERÖRİSTBASI ÖCALAN SAHSINDA SUÇ VE SUÇLUYU ÖVMESİ:

23.04.2006 tarihinde Nusaybin DTP ilçe teskilatının açılıs töreninde Selim Sadak’ın yaptıgı konusmada ‘Bizi bugünlere tasıyan, hak ve özgürlükleri için Kürt halkının hak ve hukuku için yasamını cezaevinde geçiren ve zindanlara hapsedilen tüm siyasi tutsakları Sayın Öcalan sahsında saygıyla selamlıyorum’ demek suretiyle suçu ve suçluyu övmek nedeniyle hakkında açılan dava Diyarbakır 6. Ceza Mahkemesinin 2007/255 esas sırasına kayıtlı dosya üzerinden devam etmektedir. (Ek-36)


29- DTP’Lİ HAKKARİ BELEDİYE BASKANI METİN TEKÇE’NİN TERÖR ÖRGÜTÜNÜ ÖVEN AÇIKLAMASI:

16.03.2006 tarihli basın açıklamasında DTP’li Hakkari Belediye Baskanı Metin Tekce yaptıgı basın açıklamasında ‘PKK terör örgütü degildir’ demek suretiyle terör örgütü oldugundan kusku duyulmayan PKK ve eylemlerini mesru göstermeye çalısmıs , bu nedenle hakkında TCY’nın 220/8. maddesi geregince terör örgütünün propagandasını yapmak suçundan açılan kamu davasında Van 4. Agır Ceza Mahkemesinin 2006/129 esas sayılı dosyası üzerinden yargılanmasına devam edilmektedir. (Ek-37)


30- DTP BATMAN İL TESKİLAT GÖREVLİSİ KENAN DEMİR’İN BATMAN ADLİYESİNE BOMBA KOYMASI:

Geçmiste de PKK örgütü elemanı olmak eylemi nedeniyle yargılanıp mahkum olan ve halen DTP Batman _l Teskilatında görevli olan Kenan Demir ile DTP çalısmalarına katılan Bahar Yesilyurt’un 20.10.2005 tarihinde Batman Adliye Binasının bayanlar tuvaletine patlayıcı madde yerlestirdikleri, patlama sonucu maddi hasar meydana geldigi, ihbar üzerine yakalanan sanıklardan Kenan Demir’in evinde yapılan aramada yine patlayıcı madde ile örgütsel doküman ele geçirildigi, DTP il binasında sanık Kenan Demir’in Sedat Ongun adına düzenlenmis sahte nüfus cüzdanı ile birlikte yakalandıgı, bahsedilen eylemleri nedeniyle TCY’nın 302/1, 152/1- a,174/1-2 maddeleri geregince Devletin birligi ve bütünlügünü bozmak suçundan cezalandırılmaları istemiyle açılan kamu davasının Diyarbakır 6. Agır Ceza Mahkemesinin 2006/156 esas sırasında yargılamasının devam ettigi anlasılmıstır. (Ek-38)


31- DTP ÜYESİ PAKİZE UKSUL’UN ÖLDÜRÜLEN TERÖR ÖRGÜTÜ ÜYESİNİN MEZARINA ÖCALAN’IN RESMİNİ ASMASI:

29.03.2006 tarihinde DTP üyesi Pakize Uksul’un öldürülen terör örgütü mensubunun cenazesinin defnedildigi mezar tasına terör örgütü lideri Abdullah Öcalan’ın yine örgüt elemanlarından Mahsun Korkmaz’ın fotograflarını astıgı anlasılmıs, hakkında TCK’nın 220/8. maddesi geregince cezalandırılması istemiyle terör örgütünün propagandasını yapmak suçundan açılan kamu davası Diyarbakır 5. Agır Ceza Mahkemesinin 2006/221 esas sayılı dosyası üzerinden devam etmektedir. (Ek-39)


32- DTP MARDİN İL VE KIZILTEPE İLÇE BASKANLARININ ROJ TV İSİMLİ TELEVİZYON KANALINA VERDİKLERİ DEMEÇLER:

06.04.2006 tarihinde terör örgütünün yayın organı Roj Tv’ye telefonla baglanan DTP Mardin _l Baskanı Ferhan Türk ile Kızıltepe _lçe Baskanı Ali Aslan’ın örgüt talimatları dogrultusunda örgüt üyelerinin öldürülmesini protesto amaçlı olarak halkı gösteri yapmak üzere yürüyüse ve kepenklerini indirmeye davet ettikleri anlasılmıs, TCY’nın 220/8. maddesi geregince terör örgütünün propagandasını yapmak suçundan açılan kamu davası Diyarbakır 6. Agır Ceza Mahkemesinin 2006/114 esas numarasına kayıtlı olarak yargılamaya devam edilmektedir. (Ek-40)


33- TERÖR ÖRGÜTÜ LEHİNE YAPILAN VE SİDDET İÇEREN YASA DISI GÖSTERİYE DTP BATMAN İL YÖNETİMİNDE GÖREVLİ SEYİTHAN KIRAR’IN TAS ATMAK SURETİYLE FİİLEN KATILMASI:

31.03.2006 tarihinde on dört PKK elemanının öldürülmesini protesto etmek amacıyla Batman _linde meydana gelen PKK yanlısı siddet olayları sırasında DTP Batman _l Yönetiminde görevli Seyithan Kırar’ın tas attıgının ve eyleme fiilen katıldıgının anlasılması nedeniyle hakkında TCY’nın 314/2 maddesi geregince silahlı örgüte üye olmak suçundan açılan kamu davası devam etmektedir. (Ek-41)

34- DTP’Lİ BATMAN BELEDİYE BASKANI HÜSEYİN KALKAN’IN YABANCI BASINA ÖCALAN’I ÖVÜCÜ DEMEÇ VERMESİ:

DTP’li Batman Belediye Baskanı Hüseyin Kalkan’ın Los Angeles Times Gazetesi’ne verdigi demeçte PKK ve Öcalan’ı övücü beyanlarda bulunması nedeniyle hakkında TCY’nın 220/8. maddesi geregince terör örgütünün propagandasını yapmak suçundan açılan kamu davası Diyarbakır 6. Agır Ceza Mahkemesinin 2006/181 esas sırasında devam etmektedir. (Ek-42)


35- DTP’Lİ SİİRT İL BASKANI MURAT AVCI’NIN ÖCALAN’I ÖVÜCÜ DEMEÇ VERMESİ:

19.03.2006 tarihinde Siirt DTP _l Baskanı olan Murat Avcı’nın yaptıgı konusmada PKK ve Öcalan’ı övücü sözler söyledigi,’ Sayın Öcalan benim irademdir ‘kampanyasını selamlıyor ve saygıyla karsılıyorum seklinde sarf ettigi sözler nedeniyle TCY’nın 314/2. maddesi geregince silahlı örgüte üye olmak suçundan cezalandırılması istemiyle açılan kamu davası Diyarbakır 6.Agır Ceza Mahkemesinin 2006/112 esas sırasına devam etmektedir. (Ek-43)


36- DTP’Lİ CİZRE BELEDİYE BASKANI AYDIN BUDAK’IN ÖCALAN’I ÖVÜCÜ DEMEÇ VERMESİ:

16.06.2006 tarihinde DTP’li Cizre Belediye Baskanı Aydın Budak’ın belediye tarafından organize edilen etkinlikte sarf ettigi ‘_mralıyı muhatap almak zorundasınız, geçmiste Türkiye biraz düzeldiyse bu tek taraflı ateskes sayesindedir ve benzeri sözlerle terör örgütü PKK’nın propagandasını yapması nedeniyle hakkında terör örgütünün propagandasını yapmak suçundan açılan dava Diyarbakır 6. Ceza Mahkemesinin 2007/37 esas sırasına kayıtlı olup, yargılaması halen devam etmektedir. (EK-44)


37- DTP DİYARBAKIR İL YÖNETİM KURULU ÜYELERİNİN ÖCALAN’I ÖVÜCÜ BASIN AÇIKLAMASI:

14.02.2006 tarihinde DTP Diyarbakır _l Yönetim Kurulu üyesi olan Hilmi Aydogdu, Necdet Atalay ve Musa Farisogulları tarafından hazırlanan basın açıklamasında terör örgütü lideri Öcalan’ı komplo sonucu Türkiye’ye getirildigi, muhatap alınması gerektigi gibi ifadelerle örgüt liderini övme eylemini gerçeklestirdikleri, bu nedenle TCY’nın 220/8. maddesi geregince terör örgütünün propagandasını yapmak suçundan açılan kamu davasının Diyarbakır 4. Agır Ceza Mahkemesinin 2006/245 esas sayılı dosyası üzerinden devam ettigi anlasılmıstır. (Ek-45)


38- DTP CEYLANPINAR TESKİLATI ÜYELERİNİN TERÖR ÖRGÜTÜNÜN TALİMATI DOGRULTUSUNDA KEPENK KAPATMAYAN ESNAFI TEHDİT ETMELER_İ:

03.04.2006 tarihinde DTP Ceylanpınar _lçe Baskanı olan Halit Kahraman ve ilçe yönetim kurulu üyeleri Mehmet Salih Saglam ve Abdülkadir Fırat’ın PKK terör örgütünün internet yoluyla ilettigi eylemlerin devam etmesi seklindeki talimatı dogrultusunda ilçe merkezinde kepenk kapatma eylemine katılmayan esnafları tespit ederek bu kisilere örgütün kepenk kapatılması hususundaki talimatlarını ileterek kepenklerini kapatmaları konusunda uyardıkları, is yerleri açık olan kisileri ‘neden kepenklerini kapatmadın?, utanmıyor musun?, bunun hesabını verirsin’ seklinde tehdit ettikleri nedeniyle TCY’nın 314/2. maddesi geregince silahlı örgüte üye olmak suçundan cezalandırılması istemiyle açılan kamu davasının Diyarbakır 6. Agır Ceza Mahkemesi 2006/58 esas sırasında devam etmektedir.. (Ek-46)


39- SİİRT DTP İL BİNASININ YASADISI ÖRGÜT KAMPINA ÇEVRİLMESİ :

30.08.2006 tarihinde DTP Siirt _l Binasında izinli olarak yapılan arama sonucu terör örgütünü ve elebasısı Öcalan’ı övücü pankartların,özel olarak kesilmis yüz maskelerinin, terör örgütü bayraklarının, Öcalan posterlerinin, örgütü tanıtan ve öven yayınların, örgüt militanlarının resimlerinin bol miktarda bulundugu anlasılmıstır.Görüntü itibariyle siyasi parti genel merkezinden ziyade terör örgütünün kampı kanısını uyandırmaktadır._l yöneticisi olan sanıklar Burak Avcı, Saniye Turhan, Hanım Adıgüzel, Mahfuz Talu, Gürü Toprak, Halit Tasçı, Halil Adıgüzel, Ahmet Aydın, Eyyüphan Aksu, Fehime Ete ve Osman _bek haklarında örgüt propagandası yapmak suçundan açılan kamu davası Diyarbakır 5. Agır Ceza Mahkemesinin 2006/137 esas sırasına kayıtlı olarak yargılamasına devam edilmektedir. (Ek-47)


40- DTP GEBZE İLÇESİ DARICA BELDE BİNASININ YASADISI ÖRGÜT KAMPINA ÇEVRİLMESİ:

30.08.2006 tarihinde Gebze _lçesi Darıca Beldesi DTP Belde Binasında izinli olarak yapılan aramada Abdullah Öcalan ve örgütün diger üyeleri resimlerinin asılı oldugu, yasaklanmıs yayınlardan bol miktarda bulundugu tespit edilmis, parti yöneticileri Veli Aramaz, Raif Gündogdu ve _smail _sçimen haklarında 3713 sayılı yasanın 7. maddesi geregince terör örgütünün propagandasını yapmak suçundan açılan kamu davası _stanbul 13. Agır Ceza Mahkemesinin 2006/234 esas sırasında devam etmektedir. (Ek-48)


41- DTP OLAGAN KONGRESİNİN YASADISI ÖRGÜT GÖSTERİSİNE DÖNÜSTÜRÜLMESİ:

25.06.2006 tarihinde Ankara’da gerçeklesen DTP Birinci Olagan Büyük Kongresinde terör örgütü PKK’yı simgeleyen bayraklar, elebasısı Öcalan’ın resimlerinin salonda dolastırılması ve Kürtçe slogan atılması suretiyle terör örgütünün gösterisine dönüstürülmüs, bu duruma seyirci kalmaları, engellememeleri nedeniyle divan baskanı Osman Özçelik ve üyeleri Kudret Ecer ile Çimen Isık haklarında 2820 sayılı yasanın 117. maddesi geregince Siyasi Partiler Yasasına muhalefet suçundan cezalandırılmaları istemiyle açılan kamu davası Ankara 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 2007/391 sayılı esas sırasında devam etmektedir (Ek-49)


42- DTP KARAÇOBAN İLÇE BASKANININ TERÖR ÖRGÜTÜ ELEMANLARINA MADDİ DESTEK SAGLAMASI:

13.07.2006 ve önceki tarihlerde DTP Karaçoban _lçe Baskanı Fehtah Dadas ve yegeni Ersin Dadas’ın terör örgütü elemanları ile irtibat kurarak gıda, ilaç ihtiyaçlarının yanında telefon kontörü temin ettikleri hatta bu konuda maddi kaynak yaratmak için Fehtah Dadas’ın parti bünyesinde bir fon olusturdugunun anlasılması nedeniyle haklarında silahlı örgüte üye olmak suçundan açılan davanın yapılan yargılanması sonucu Erzurum 2. Agır Ceza Mahkemesinin 12.12.2006 tarihli ve 2006/128-175 sayılı kararı ile Fehtah’ın TCY’nın 314/2 3712 sayılı yasanın 5. maddesi geregince 7 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmis, söz konusu karar Yargıtay tarafından onanarak kesinlesmistir. (Ek-50)


43- DTP GENÇLİK MECLİSİ OLAGAN KONGRESİNİN YASADISI ÖRGÜT GÖSTERİSİNE DÖNÜSTÜRÜLMESİ:

12.12.2006 tarihinde DTP Gençlik Meclisi Birinci Olagan Kongresi sırasında salonda terör örgütünü simgeleyen bez parçalarının açılıp dolastırıldıgı, Abdullah Öcalan posterlerinin sergilendigi ‘Biji serok Apo, dise dis kana kan seninleyiz Öcalan, Öcalansız dünyayı basınıza yıkarız’ gibi terör örgütünü ve liderini övücü mahiyette sloganlar atıldıgının anlasılması üzerine görüntü kayıtlarından yapılan inceleme sonucu Burhan Sönmez ve arkadasları hakkında 3713 sayılı yasanın 7. maddesi geregince terör örgütünün propagandasını yapmak suçundan cezalandırılmaları istemiyle açılan kamu davası _stanbul 9. Agır Ceza Mahkemesinin 2006/404 esasına kayıtlı olarak devam etmektedir.Olayla ilgili görüntü kayıtları incelendiginde parti kongresi adı altında gerçeklestirilen faaliyetin terör örgütünün gösterisine dönüstürüldügü anlasılmıstır. (Ek-51)


44- DTP TORBALI İLÇE TESKİLATI TARAFINDAN GERÇEKLESTİRİLEN GÖSTERİNİN TERÖR ÖRGÜTÜNÜ ÖVME MİTİNGİNE ÇEVRİLMESİ:

20.03.2006 tarihinde Torbalı İlçesinde DTP tarafından gerçeklestirilen ve PKK örgütünün gösterisine dönüsen eylem nedeniyle yapılan incelemede terör örgütünü simgeleyen bez parçalarının ve örgüt elebasısı Öcalan’ın resimlerinin bolca yer aldıgı, yasadısı sloganlar atıldıgı, sorusturmanın devamı sırasında DTP üyesi Suphi Kahraman’ın evinde yapılan aramada ruhsatsız tabanca ele geçirildigi, sanıklar Mahmut Denli, Vedat Elis, İskender Mençuk, Faruk Günes, Suphi Kahraman, Sedat Elis, Mehmet Topçu, Nurullah Topçu, Mahmut Kimsesiz, Abdulvasih Büyükdeniz, Mehmet Kayaalp, Halit Samancan, _hsan Seker, Hacı Özbay, Resül Yasar, Salih Elis, Kudret Ece, Hüsnü Koyuncu, Ugur Saraç, Mustafa Atmaca, Mehmet Kodaman, Ahmet Karaca haklarında 3713 sayılı yasa geregince terör örgütünün propagandasını yapmak suçundan cezalandırılmaları istemiyle açılan kamu davası İzmir 10. Agır Ceza Mahkemesinin 2007/15 esas sayılı dosyası üzerinden devam etmektedir. (Ek-52)


45- DTP DİYARBAKIR YÖNETİCİLERİNİN TERÖR ÖRGÜTÜNÜ ÖVME AMAÇLI YASADISI GÖSTERİYE KATILMALARI:

31.03.2006 tarihinde DTP Diyarbakır Merkezi _lçe Yönetim Kurulu Üyesi Nusrat Akın, Muhlis Altun, Musa Farisogulları ve arkadaslarının teröristlerin öldürülmesini protesto etmek amacıyla düzenlenen yasadısı gösteride Öcalan bayraklarıyla katıldıkları eylemlerin içinde yer aldıkları görüntü kayıtlarıyla tespit edilmis, bu nedenle TCY’nın 314/2. maddesi geregince silahlı örgüte üye olmak suçundan cezalandırılmaları istemiyle açılan kamu davası Diyarbakır 6. Agır Ceza Mahkemesinin 2006/134 esas sayılı dosyası üzerinden devam etmektedir. (Ek-53)

46- DTP ALTINDAG İLÇE BİNASINDA ÖLDÜRÜLEN TERÖR ÖRGÜTÜ ELEMANLARI İÇİN ANMA TÖRENİ DÜZENLENMESİ, ÖRGÜTÜN VE ELEBASININ PROPAGANDALARININ YAPILMASI:

21.08.2006 tarihinde DTP Altındag İlçe örgütüne ait bina içerisinde öldürülen terör örgütü mensuplarını anma töreni düzenlendigi, dua okundugu, PKK’yı ve Abdullah Öcalan’ı övücü konusmalar yapıldıgı olaya iliskin görüntü kayıtları ile anlasılmıstır. Olayı tertipleyen parti yöneticisi olan sanıklar Memet Tusun, Fevzi Kara, Salih Karaaslan, Mehmet Sirin Karademir, Yıldız Bahçeci, Mehmet Hanefi Selem, Meryem Altun, _smet Aras, Abdurrahim Bilen, İhsan Güler, Nurhayat Altun, Sinan Ugur, Kibar Kara, Sırrı Keles, Nedim Tas, Battal Arıcan ve Menderes Öner haklarında 3713 SY.nın 7. maddesi geregince terör örgütünün propagandasını yapmak suçundan açılan kamu davası Ankara 11. Agır Ceza Mahkemesinin 2007/50 esas sayılı dosyası üzerinden devam etmektedir. (Ek-54)


47- DTP ADANA İL YÖNETİMİ TARAFINDAN ORGANİZE EDİLEN ETKİNLİĞİN TERÖR ÖRGÜTÜ PROPAGANDASINA DÖNÜSTÜRÜLMESİ:

19.03.2006 tarihinde DTP Adana il yönetiminde görevli Mehmet Yasık, Halil İrmek, Eylem Güden, Yılmaz Gül, Mehmet Aslan, Fadıl Bozan, Ezgi Dursun ve Sima Dorak tarafından organize edilen Nevruz etkinligi tamamen terör örgütü gösterisine dönüsmüs, PKK ve Öcalan lehine sloganlar atılması, örgütü simgeleyen bayrak ve teröristbasının resimlerinin dolastırılması suretiyle olayın tamamen örgüt propagandasına dönüstürüldügünün tesbit edilmesi nedeniyle ilgilileri hakkında terör örgütünün propagandasını yapmak suçundan açılan kamu davası Adana 6. agır ceza Mahkemesinin 2006/218 esas sırasına kayıtlı olarak devam etmektedir. (Ek-55)


48- DTP SELÇUK İLÇE YÖNETİMİ TARAFINDAN ORGANİZE EDİLEN ETKİNLİĞİN TERÖR ÖRGÜTÜ PROPAGANDASINA DÖNÜSTÜRÜLMESİ:

21.03 2006 tarihinde Selçuk ilçesinde izinli olarak DTP _zmir yöneticileri Zeki Aslan, Sıtkı Adsız, Osman Dursun, Resit Adsız, Mehmet Salih Duran, Abdurrahim Süer, Mehmet Ayas, Mehmet Bayar, Suna Akkus, _lhan Görür, Halit Katlav, Tahir Arslan, Abbas Delidolu, Yasar Yagmur, _brahim Tül ve Kudret Acar tarafından organize edilen Nevruz etkinligi sırasında terör örgütünü ve elebasısı Öcalan’ı övücü konusmalar yapılmıs,sloganlar atılmıs ve örgütü simgeleyen bez parçaları alanda dolastırılmıstır. Söz konusu yasananlar olayı tamamen terör örgütünü destekleme haline dönüstürmüstür. _lgilileri hakkında terör örgütünün propagandasını yapmak suçundan açılan kamu davası _zmir 8. Agır Ceza Mahkemesinin 2006/435 esas sayılı dosyası üzerinden devam etmektedir.(Ek-56)


49- DTP İZMİR İL YÖNETİCİLERİNİN ÖCALAN’I ÖVME AMAÇLI BASIN AÇIKLAMALASI:

04.04.2006 tarihinde DTP _zmir _l baskanı Kudret Ecer ve yardımcısı Mehmet Bayraktar’ın yine terör örgütü ve Öcalan’ı övücü mahiyette yaptıkları basın açıklaması nedeniyle haklarında terör örgütünün propagandasını yapmak suçundan kamu davası açılmıstır. Yargılama _zmir 8. Agır Ceza Mahkemesinin 2006/543 esas sayılı dosyası üzerinden devam etmektedir.(Ek-57)


50- DTP MERSİN İL YÖNETİMİ TARAFINDAN ORGANİZE EDİLEN ETKİNLİĞİN TERÖR ÖRGÜTÜ PROPAGANDASINA DÖNÜSTÜRÜLMESİ:

21.01.2007 tarihinde Mersin DTP _l Teskilatı tarafından düzenlenen izinli miting sırasında terör örgütünün sözde bayraklarının dolastırıldıgı, elebasısının resimlerinin tasındıgı,’biji serok Apo, barıs elçisi _maralı’dadır, dise dis kana kan seninleyiz Öcalan’ ve bunun gibi yasadısı sloganlar atılmıs, hükümet komiserinin uyarısı üzerine dahi söz konusu olaylar engellenmemistir.Olayla ilgili Mersin Cumhuriyet Bassavcılıgı nezdinde sorusturmalar devam etmektedir.(Ek-58)


51- DTP VAN İL BİNASININ ÖRGÜT KAMPINA ÇEVRİLMESİ:

Van _l Teskilat binasında yapılan izinli aramada bölücü terör örgütüne ait çok sayıda dökümanın ele geçirilmesi, örgüt üyelerinin resimlerinin duvarlarda asılı olması nedeniyle haklarında açılan sorusturma Van Cumhuriyet Bassavcılıgı nezdinde devam etmektedir. (Ek-59)


52- DTP KAHTA İLÇE BASKANININ TERÖR ÖRGÜTÜNÜ ÖVÜCÜ KONUSMASI:

24.11.2006 tarihinde DTP Kahta _lçe Baskanı olan Emin Uslu’nun öldürülen örgüt mensubunun defin islemleri sırasında’ sehit Vedat’a Allah’tan rahmet diliyoruz demek suretiyle terör örgütünü övmesi nedeniyle terör örgütünün propagandasını yapmak suçundan yapılan yargılama sonunda Malatya 3. Agır Ceza Mahkemesinin 17.05.2007 gün ve 2007/20-50 sayılı kararı ile 10 ay hapis cezası ile cezalandırıldıgı anlasılmıstır. (Ek-60)

53- DTP GEBZE İLÇE B_NASININ ÖRGÜT KAMPINA ÇEVRİLMESİ:

11.03.2007 tarihinde DTP Gebze ilçe binasında çıkan Bülent Uskur’un üzerinde üç adet kullanılmaya hazır molotof kokteyli ile yakalanması ve içinde bulundugu durumun kaçarken iki molotof kokteylini yere atmaları üzerine parti binasında yapılan izinli aramada yasadısı PKK terör örgütünü ve elebasısı Abdullah Öcalan’ı öven yazılar, yayınlar, örgüt mensuplarının da dahil oldugu fotograflar, sözde sehit fotografı olarak nitelendirilmis örgüt mensuplarının yer aldıgı bir panonun oldugu görülmesi üzerine Cemil Akın, Gültay Uzun, _nan Gönül, Pakize Uksul, Meral Kurum, Mehmet Sefa Güngör, Tanel Temel, Bülent Buluç, Erdinç Bolcal, Ufuk Sünger ve Taner Gökçe haklarında terör örgütünün propagandasını yapmak suçundan açılan kamu davası _stanbul 11. Agır Ceza Mahkemesinin 2007/181 esas sırasında devam etmektedir. (Ek-61)


54- DTP KARS İL BASKANININ TERÖR ÖRGÜTÜNÜ ÖVÜCÜ BASIN AÇIKLAMASI:

DTP Kars _l Baskanı Mahmut Alınak’ın 05.09.2006 tarihinde yaptıgı konusma içeriginde terör örgütüne paralelinde amaçlarını savunur biçimde beyanda bulundugu iddiasıyla TCY’nın 215 ve 217. maddeleri geregince suç ve suçluyu övme suçundan açılan kamu davası Kars Sulh Ceza Mahkemesinin 2006/477 esas sayılı dosyası üzerinden devam etmektedir. (Ek-62)


55- DTP EDİRNE İL YÖNETİCİLERİNİN TERÖR ÖRGÜTÜNÜ ÖVÜCÜ BASIN AÇIKLAMASI:

02.12.2006 tarihinde DTP Edirne _l Yöneticileri olan Besir Belke, Yakup Aslan ve Hilmi Karaoglan haklarında yaptıkları basın açıklaması ile terör örgütünü ve liderini övdüklerinin anlasılması nedeniyle TCY’nın 215. maddesi geregince suç ve suçluyu övme suçundan açılan cezalandırılmaları istemiyle açılan kamu davası Edirne 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 2007/143 esas sırasında devam etmektedir. (Ek-63)


56- DTP TARAFINDAN ORGANİZE EDİLEN TERÖR ÖRGÜTÜ LEHİNE GÖSTERİ VE KONAK İLÇE BİNASININ TERÖR ÖRGÜTÜ KAMPINA ÇEVRİLDİĞİNN ANLASILMASI:

15 02.2007 tarihinde İzmir İli Konak İlçe binasında yapılan Öcalan’ın ülkeye getirilmesini protesto amaçlı terör örgütünü övücü nitelikteki basın açıklamasının PKK gösterisine dönüstürüldügü, aynı gün ilçe binasında yapılan izinli aramada terör örgütünü simgeleyen çok sayıda bayrak, Öcalan posterleri, terörist resimlerinin bulundugu anlasılmıstır. Yöneticilerin ikametgahlarında yapılan izinli aramalar sonucunda da benzer nitelikte örgütsel dökümanlar ortaya çıkarılmıstır. Söz konusu eylemler nedeniyle Ferhat Önder, Sinan Avu, Mehmet Muhdi Aslan, Burhan Yürek, Aslan Kızıl, Hüsnü Koyuncu, Abdurrahim Marol, Mehmet Kodaman, Ayse Oyman, Gülçiçek Günel, Funda Apak, Mehmet Emin Yıldız, Yusuf Kaya, Ali Sarı, _smail Karasu, Ayse Arga, Faysal Yacan, Mesut Atıcı ve Mehmet Sadık Sürer haklarında terör örgütünün propagandasını yapmak suçundan açılan kamu davası _zmir 8. Agır Ceza Mahkemesinin 2007/77 esas sırasında kayıtlı olup, yargılama devam etmektedir.(Ek-64)


57- DTP SURUÇ YÖNETİCİLERİNİN ÖLDÜRÜLEN TERÖR ÖRGÜTÜ ELEMANININ PKK GÖSTER_S_NE DÖNÜSTÜRÜLEN CENAZES_NE KATILMALARI:

22.04.2007 tarihinde öldürülen terör örgütü üyesi Cihat Binici’nin Suruç _lçesindeki cenazesinde atılan sloganlar, tasınan ve cenaze arabasının üzerine asılan PKK bayrakları, yakalarda tasınan ölen teröristin sözde PKK bayragı önünde çekilmis resimleri ile yine PKK gösterisine dönüstürülmüs, olaya katılan DTP Suruç ilçe baskanı _brahim Binici ve DTP’li belediye baskanı Etem Sahin’in de aralarında bulundugu kisiler hakkında terör örgütünün propagandasını yapmak suçundan baslatılan sorusturma devam etmektedir.(Ek-65)


58- MERSİN İLİNDE GERÇEKLESTİRİLEN TERÖR ÖRGÜTÜ LEHİNE YAPILAN YASA DISI GÖSTERİYE DTP İL YÖNETCSNN KATILMASI:

11.03.2007 tarihinde Mersin ilinde gerçeklestirilen PKK bayraklarının tasınıp, “biji serok apo”, hpg Mersin’e”, “Öcalan Öcalan” sloganlarının atıldıgı korsan gösteriyi, incelenen görüntü kayıtlarından organize edip, katıldıgı anlasılan DTP mersin il yöneticisi Ahmet Ay hakkında terör örgütünün propagandasını yapmak suçundan baslatılan sorusturma devam etmektedir.(Ek-66)


59- DTP HATAY İL BASKANININ ÖCALAN’I ÖVÜCÜ BASIN AÇIKLAMASI:

17.03.2007 tarihinde DTP Hatay _l baskanı olan Halis Yurtsever yaptıgı basın açıklamasında “sayın Öcalan’ın zehirlenmesi halkta büyük tedirginlik yaratmıstır.” Seklindeki sözleri ile terör örgütü elebasısını övmesi nedeniyle hakkında suç ve suçluyu övme suçundan açılan kamu davası nedeniyle Hatay 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 2007/310 esas sayılı dosyası üzerinden yargılanmaktadır.(Ek-67)


60- DTP MERSİN İL YÖNETİMİ TARAFINDA ORGANİZE EDİLEN ETKİNLİĞİN PKK LEHİNE GÖSTERİYE DÖNÜSTÜRÜLMESİ:

Mersin DTP il yönetimi tarafından organize edilen 21.03.2007 tarihli miting yine Öcalan resimleri, terör örgütü bayrakları, atılan sloganlar ve tasınan pankartlarla PKK gösterisine dönüstürülmüstür. Olayla ilgili terör örgütünün propagandasını yapmak suçundan baslatılan sorusturma devam etmektedir.(Ek-68)


61- DTP BALIKESİR İL BİNASININ ÖRGÜT KAMPINA ÇEVRİLMESİ:

06.03.2007 tarihinde Balıkesir DTP il binasında yapılan izinli aramada Öcalan ve terör örgütü elemanlarına ait resimlerin sergilendigi, terör örgütünü öven yayınların ve yazıların bol miktarda bulundugu belirlenmistir. _lgililer hakkında terör örgütünün propagandasını yapmak suçundan baslayan sorusturma devam etmektedir. (Ek-69)


62- DTP TARAFINDAN ORGANİZE EDİLEN VE PKK LEHİNE MİTİNGE DÖNÜSEN ETKİNLİKTE DTP MİLLETVEKİLİ AYSEL TUGLUK’UN ÖCALAN’I ÖVMESİ:

11.12.2006 tarihinde Dogubayazıt ilçesinde düzenlenen ve slogan, terör örgütünü simgeleyen bayraklar ve Öcalan posterleri ile PKK mitingine dönüstürülen açık hava toplantısında konusan Genel Baskan yardımcısı Aysel TUGLUK’un sarfettigi “halen operasyonlar devam ediyor, halen daglarda kardeslerimiz

yasamlarını kaybediyor, halen tecrit devam ediyor…” seklideki sözlerin suçu ve suçluyu övme niteliginde oldugunun belirlenmesi karsısında açılan kamun davası Dogubayazıt Asliye Ceza Mahkemesinde devam etmektedir(Ek-70)


63- DTP TARAFINDAN ORGANİZE EDİLEN VE PKK LEHİNE MİTİNGE DÖNÜSEN ETKİNLİKTE DTP VAN İL YÖNETİCİSİNİN TERÖR ÖRGÜTÜNÜ ÖVMESİ:

01.09.2006 tarihinde Van _linde yapılan ve sloganlar, PKK elemanlarının resimlerinin tasınması suretiyle PKK’ ya destek sekline dönüsen mitingte konusan DTP Van il yöneticisi Mehmet Veysi Dilekçi’nin konusmasının terör örgütünün propagandası mahiyetindeki içerigi itibarıyla hakkında yapılan sorusturma sonucu açılan kamu davası Van 4. Agır Ceza Mahkermesinin 2007/204 esas sayılı dosyası üzerinden devam etmektedir.(Ek-71)


64- DTP TARAFINDAN ORGANİZE EDİLEN VE PKK LEHİNE MİTİNGE DÖNÜSEN ETKİNLİKTE DTP İL YÖNETİCİSİNİN TERÖR ÖRGÜTÜNÜ ÖVMESİ:

17.03.2007 tarihinde DTP tarafından Erzurum ilinde gerçeklestirilen etkinlikte DTP İl disiplin kurulu üyesi olan Ahmet Yalçıntas’ın terör örgütü elebası Öcalan’ı övücü nitelikte Kürtçe sarkı söyledigi, sarkının “sirin apo kahramansın sen, halkımızın önderi” sözleri ile bittigi anlasılmıstır. Bu fiilinden dolayı Erzurum 2. Agır Ceza Mahkemesinin 22.05.2007 gün ve 2007/108-94 sayılı kararı ile terör örgütünün propagandasını yapmak suçundan 3713 SY.nın 7. maddesi geregince 1 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmistir.(Ek-72)


65- DTP’Lİ CİZRE BELEDİYE BASKANI AYDIN BUDAK’IN ÖCALAN’I ÖVÜCÜ KONUSMASI:

21.03.2007 tarihinde DTP’li Cizre belediye baskanı Aydın Budak açık havada kalabalıga yaptıgı konusmada PKK ve elebasısı Öcalan’ı övücü sözleri nedeniyle 3713 SY.nın 7. maddesi geregince terör örgütünün propagandasını yapmak suçundan cezalandırılması istemiyle açılan kamu davası sonucu Diyarbakır 5. Agır Ceza Mahkemesinin 2007/233 esas sırasında kayıtlı dosya üzerinden yargılanmaktadır.(Ek-73)


66-DTP ERZİNCAN İL BASKANININ TERÖR ÖRGÜTÜNÜN PROPAGANDASINI YAPMASI:

Erzincan DTP il baskanı Hüseyin Bektasoglu hakkında 2005 yılı ve devam eden süre itibarıyla PKK propagandası içerikli eylemlerde bulunması nedeniyle 3713 sayılı yasanın 7. maddesi geregince terör örgütünün propagandasını yapmak suçundan cezalandırılması istemiyle açılan kamu davası sonucu Erzurum 3. Agır Ceza Mahkemesinde yargılanmasına devam edilmektedir. (Ek-74)


67- DTP VAN İL BASKANININ TERÖR ÖRGÜTÜNÜN PROPAGANDASINI YAPMASI:

26.01.2007 tarihinde DTP Van _l baskanı olan _brahim Sunkur mahalli Bölge Gazetesi’ne verdigi ve yayınlanan röportajda; PKK’nın terör örgütü olmadıgı tam tersine devletin terörist oldugu yolundaki iddiaları ile benzer biçimde söylemleri ile terör örgütünün propagandasını yaptıgı anlasılmıstır. Hakkında 3713 SY.nın 7.maddesi geregince cezalandırılması istemiyle terör örgütünün propagandasını yapmak suçundan açılan kamu davası Van 4. Agır Ceza Mahkemesinin 2007/165 esas sırasında kayıtlı dosya üzerinden devam etmektedir.(Ek-75)


68- DTP BİNGÖL İL BASKANININ SUÇ VE SUÇLUYU ÖVME EYLEMİ:

Bingöl DTP il baskanı olan Mehmet Emin Acar, 25.02.2007 tarihinde “Kerkük’e yapılmıs saldırıyı Diyarbakır’a yapılmıs sayarız” seklinde açıklama yapan Diyarbakır DTP il baskanının tutuklanması ile ilgili “Diyarbakır _l baskanının tutuklanmasını kınıyor, aynı suçu isledigimizi deklare ve ilan ediyoruz” seklinde basın açıklaması yapmıstır. Suçu ve suçluyu övme niteligindeki bu eylemi nedeniyle açılan kamu davası Bingöl Sulh Ceza Mahkemesinin 2007/218 esas sırasında kayıtlı dosya üzerinden devam etmektedir. (Ek-76)


69- DTP OSMANİYE İL BİNASININ TERÖR ÖRGÜTÜ KAMPINA ÇEVRİLMESİ:

27.11.2006 tarihinde DTP Osmaniye İl teskilatında yapılan izinli aramada çok sayıda yasak yayın, örgütsel dökümanın yanında duvarlarda terör örgütü PKK üyelerinin silahlı resimlerinin çerçevelenmis halde asılı oldukları görülmüstür. DTP il yöneticisi olan Metin Sakır ve Bedri Arslan haklarında 3713 sy.nın 7. maddesi geregince terör örgütünün propagandasını yapmak suçundan cezalandırılmaları istemiyle açılan kamu davası Adana 8. Agır Ceza Mahkemesinin 2007/279 esas sırasında kayıtlı olarak devam etmektedir.(Ek-77)


70- DTP MARDİN İL ÖRGÜTÜNCE YAPILAN ÖCALAN’I ÖVÜCÜ BASIN AÇIKLAMASI:

10.03.2007 tarihinde DTP Mardin il örgütü tarafından düzenlenen basın açıklamasında Öcalan’ı övücü sözler söylenmis, “Öcalan’sız dünyayı basınıza yıkarız” ve benzeri yasa dısı sloganlar atılmıstır. Olaya karısan Mardin DTP üyeleri İlhan Ögmen, Sait Abukan, Osman Akkoyun, Ramazan Özmen, Ferhan Türk ve Mehmet Latif Alp haklarında terör örgütünün propagandasını yapmak suçundan baslatılan sorusturma devam etmektedir.(Ek-78)


71- DTP BATMAN İL BİNASININ TERÖR ÖRGÜTÜ KAMPINA ÇEVRİLMESİ:

01.03.2007 tarihinde Batman DTP il binasında yapılan izinli arama sonucu çok sayıda yasak dökümanın yanı sıra terör örgütütnü simgeleyen bayrak, pankart ve duvarlarda asılı Öcalan resimleri bulundugu, PKK propagandası içeren görüntü kayıtları elde edildigi anlasılmıstır. DTP Batman il yöneticisi olan sanıklar Dicle Manap, Cemalettin Padir, Mehmet Sirin Tetik ve Ayhan Karabulut haklarında 3713 sy.nın 7. maddesi geregince cezalandırılmaları istemiyle terör örgütünün propagandasını yapmak suçundan açılan kamu davası Diyarbakır 6. Agır Ceza Mahkemesinin 2007/292 esas sayılı dosyası üzerinden devam etmektedir. (Ek-79)


72- DTP SIRNAK İL BASKANI TARAFINDAN YAPILAN ÖCALAN’I ÖVÜCÜ BASIN AÇIKLAMASI:

02.12.2006 tarihinde DTP Sırnak il baskanı olan _zzet Belge yaptıgı basın açıklamasında kullandıgı ifadelerle PKK terör örgütünün elebası Abdullah Öcalan’ın saygıdeger biri oldugunu söylemek ve bu kisiyi barıs elçisi gibi göstermek suretiyle bu kisinin sahsında PKK terör örgütünün propagandasını yaptıgı anlasıldıgından 3713 SY.nın 7. maddesi geregince terör örgütünün propagandasını yapmak suçundan cezalandırılması istemiyle açılan kamu davası halen devam etmektedir.(Ek-80)


73- DTP SURUÇ İLÇE YÖNETİCİLERİNİN TERÖR ÖRGÜTÜ VE ÖCALAN’IN PROPAGANDASI AMACIYLA TAKVİM DAĞITMALARI:

26.12.2006 tarihinde DTP Suruç ilçe yöneticileri Mehmet Fayık Taskın, Sükrü Binici ve _brahim Halil Parıldar tarafından üzerinde terör örgütü PKK ‘yı simgeleyen sözde bayrak ile örgüt elebası Abdullah Öcalan’ın resimleri bulunan takvimin DTP adına bastırılarak dagıtılması suretiyle terör örgütünün propagandası yapıldıgı anlasıldıgından 3713 SY.nın 7. maddesi geregince terör örgütünün propagandasını yapmak suçundan cezalandırılmaları istemiyle açılan kamu davası devam etmektedir.(Ek-81)


74- DTP GAZİANTEP İL BASKANININ ÖCALAN’I ÖVÜCÜ BASIN AÇILAMASI:

11.03.2007 tarihinde DTP Gaziantep il baskanı olan Vakkas Dalkılıç’ın terör örgütünün elebasısı Öcalan’a saygıyla yaklasıp, söz ve eylemlerini onaylamak seklinde yaptıgı basın açıklaması nedeniyle hakkında açılan sorusturma halen devam etmektedir.(Ek-82)


75- YİNE DTP GAZİANTEP İL BASKANININ ÖCALAN’I ÖVÜCÜ BASIN AÇILAMASI:

02.12.2006 tarihinde yine DTP Gaziantep il baskanı olan Vakkas Dalkılıç terör örgütünün elebasısı Öcalan’a saygıyla yaklasıp, söz ve eylemlerini onaylamak seklinde yaptıgı basın açıklaması nedeniyle hakkında açılan sorusturma halen devam etmektedir.(Ek-83)


76- DTP HATAY İL BASKANININ ÖCALAN’I ÖVÜCÜ BASIN AÇILAMASI:

07.04.2007 tarihinde DTP Hatay İl baskanı olan Halis Yurtsever tarafından DTP il binasında Terör örgütü lideri Abdullah Öcalan için “dogum günü kutlaması” düzenlenmis, ayrıca ”böylesine coskulu bir gün, gerçekten önemli bir gün yani Ortadogu halklarının ve kürt halkının önderi olan sayın Öcalan’ın 4 nisan dogum günü” seklindeki sözleri ile suç ve suçluyu övdügü anlasıldıgından TCY.nın 215. maddesi geregince cezalandırılması istemiyle açılan kamu davası halen Adana 8. Agır Ceza Mahkemesi nezdinde devam etmektedir. (Ek-84)


77- DTP HATAY İL YÖNETİCİSİNİN ÖCALAN’I ÖVÜCÜ BASIN AÇILAMASI:

21.03.2007 tarihinde DTP Hatay _l yöneticisi olan Mehmet İnsan düzenlenen toplantıda Öcalan’a saygıyla yaklasıp, söz ve eylemlerini onaylamak seklinde yaptıgı konusma nedeniyle hakkında suç ve suçluyu övme suçundan açılan kamu davası Erzin Sulh Ceza Mahkemesinde devam etmektedir. (Ek-85)


78- DTP ADIYAMAN İL YÖNETİCİSİNİN ÖCALAN’I ÖVÜCÜ BASIN ÖAÇILAMASI:

21.03 2007 tarihinde Adıyaman DTP yöneticisi Kemal Çalgan parti tarafından düzenlenen etkinlikte yaptıkları Öcalan’a saygıyla yaklasıp, söz ve eylemlerini onaylamak seklinde konusmalar nedeniyle haklarında TCY.nın 215. maddesi geregince cezalandırılmaları istemiyle açılan kamu davası Adıyaman Sulh Ceza Mahkemesinin 2007/332 esas sayılı dosyası üzerinden devam etmektedir.(Ek-86)


79- DTP VAN İL YÖNETİCİSİNİN TERÖR ÖRGÜTÜNE ELEMAN GÖNDERİRKEN YAKALANMASI:

15.12.2006 tarihinde DTP van il yöneticisi olan Hadice Adıbelli’nin ihbar üzerine yakalanması sonrası yapılan incelemede cep telefonunda çok sayıda terör örgütünü övücü mesaj yer aldıgı ayrıca terör örgütüne katılmak üzere Gebze’den Van’a gelen Adem Tunç’u parti binasında karsılayıp, ilgilendigi, kalacagı eve götürdügü, kısaca kırsala sevk etmek üzere iken yakalandıgı anlasılmıstır.Hakkında TCY.nın 314/2. maddesi geregince cezalandırılması istemiyle terör örgütüne üye olmak suçundan açılan kamu davası halen devam etmektedir.(Ek-87)


80- DTP YÜKSEKOVA İLÇE YÖNETİCİSİNİN TERÖR ÖRGÜTÜNÜN PROPAGANDASINI YAPMASI:

16.02.2007 tarihinde DTP Yüksekova ilçe yöneticisi Bedirhan Aklan yasa dısı sloganların atıldıgı bir basın toplantısı düzenleyerek, Öcalan’ın ülkeye getirilisini uluslararası bir komplo olarak tanımlamıstır. Konusması ile terör örgütü lehine propaganda yaptıgının anlasılması nedeniyle hakkında 3713 SY.nın 7. maddesi geregince cezalandırılması istemiyle terör örgütünün propagandasını yapmak suçundan açılan kamu davası Van 4. Agır Ceza Mahkemesinin 2007/251 esas sayılı dosyası üzerinden devam etmektedir. (Ek-88)


81- TERÖR ÖRGÜTÜNÜN YAN KURULUSU ÜYESİ OLAN DTP İL YÖNETİCİSİNİN EVİNDE ÖRGÜTSEL DOKÜMAN BULUNMASI:

14.03.2007 tarihinde bir ihbar üzerine yapılan sorusturma sonucu PKK.nın yan örgütlerinden Özgür Yurttas Hareketi üyesi oldugunu beyan eden, DTP Tunceli il yönetim kurulu üyesi Cemal Kuhak’ın evinde yapılan aramada örgütsel doküman bulunması nedeniyle TCY.nın 314/2. maddesi geregince cezalandırılması istemiyle terör örgütüne üye olmak suçundan açılan kamu davası Malatya 3. Agır Ceza Mahkemesinin 2007/66 esas sayılı dosyası üzerinden devam etmektedir.(Ek-89)


82- DTP IGDIR İL TESKİLATI ÜYESİNİN PKK ELEMANINDAN TALİMAT ALIP, TERÖR ÖRGÜTÜ LEHİNE YAZILAMA YAPMASI:

20.03.2007 tarihinde DTP Igdır il teskilatı üyesi olan Ayhan Ayaz’ın telefonla çok defa Azat (K) isimli PKK terör örgütü mensubu ile konustugu, ondan talimat ve para aldıgı, molotof kokteyli yapmayı ögrenip, PKK lehine yazılamalara katıldıgı anlasıldıgından 3713 SY.nın 7. maddesi geregince terör örgütünün propagandasını yapmak suçundan cezalandırılması istemiyle açılan kamu davası Erzurum 2. Agır ceza Mahkemesinin 2007/150 esas sayılı dosyası üzerinden devam etmektedir. (Ek- 90)

83- DTP HALFETİ İLÇESİ YUKARIGÖKLÜ BELDE BİNASININ TERÖR ÖRGÜTÜ KAMPINA ÇEVRİLMESİ:

17.05.2007 tarihinde Halfeti İlçesi Yukarıgöklü Beldesi DTP teskilatında Operasyonlar durdurulsun, tecrit kaldırılsın afisleri altında açlık grevine gidildigi, parti binasında izinli olarak yapılan arama sonucu bol miktarda örgütü övücü yasak yayın ele geçirildigi, eylemin. DTP ilçe yöneticileri Salih Yalçınkaya, Seyit Ahmet Öcalan, Müslüm Kılıç, Saban Yılmaz ve Mehmet Ali Öcalan’ın idaresinde gerçeklestiginin anlasılması karsısında,ilgililer hakkında terör örgütünün propagandasını yapmak suçundan baslatılan sorusturma devam etmektedir.(Ek-91)


84- DTP GENEL BASKAN YARDIMCISININ ÖCALAN’I ÖVÜCÜ BASIN AÇILAMASI:

25.03.2007 tarihinde DTP organizasyonunda Ankara’da gerçeklesen gösteride konusan DTP genel baskan yardımcısı Orhan M_roglu, terör örgütü ve amacı ile elebası Abdullah Öcalan’ı övücü beyanları nedeniyle 3713 SY.nın 7. maddesi geregince terör örgütünün propagandasını yapmak suçundan cezalandırılması istemiyle açılan kamu davası Ankara 11. Agır Ceza Mahkemesinin 2007/160 esas sırasında kayıtlı dosya üzerinden devam etmektedir.(Ek-92)


85- DTP KURUCU ÜYESİNİN TERÖR ÖRGÜTÜNÜN PROPAGANDASINI YAPMASI:

05.07.2007 tarihinde öldürülen PKK elemanının İdil İlçesi Yarbası köyünde açılan taziye çadırına giden DTP kurucu üyesi Selim Sadak’ın “ gençlerin aç ve cahil olduklarından daga çıktıklarını söylerlerdi ancak bu böyle degildir. Rojda (Öldürülen PKK’lı) Avrupa’da egitimini almıs ve açlık sorunu olmadıgı halde Avrupa’dan katılmıstır. Rojda’nın sadece özgürlük sorunu vardı, bir nefes özgürlük için daglara çıktı” seklindeki terör örgütünü ve amacını övücü sözleri nedeniyle baslatılan sorusturma devam etmektedir. (Ek-93)


86- GEÇMİŞTE TERÖR ÖRGÜTÜ MENSUPLARINA YURT DISINA ÇIKABİLMELERİ İÇİN SAHTE KİMLİK BELGESİ DÜZENLEYEN ARİF YAYLA’NIN DTP SEHİTKAMİL İLÇE YÖNETİM KURULU ÜYESİ OLMASI:

07.02.2004 tarihinde terör örgütü mensuplarına yurt dısına çıkabilmeleri için sahte kimlik belgesi düzenlemek eylemi nedeniyle yargılanıp, 765 sayılı TCY.nın 169. maddesi geregince mahkum oldugu 3 yıl 9 ay hapis cezası Yargıtay’ca onanması suretiyle kesinlesen Arif Yayla’nın DTP Gaziantep İli Sehitkamil İlçesi ilçe yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptıgı anlasılmıstır. DTP.nin kurulusundan önce söz konusu eylemi ile kisilik yapısı ortaya çıkan Arif Yayla’nın DTP kadroları içerisinde yönetici sıfatını alabilmesi DTP.nin PKK terör örgütü ile olan organik bagıyla ilgili oldugunu göstermektedir.(Ek-94)


87- DTP MİLLETVEKİLİ SABAHAT TUNCEL’İN TERÖR ÖRGÜTÜNÜN KONGRESİNE DELEGE OLARAK KATILMASI:

İstanbul ilinde karıstıgı bir cinayet olayı nedeniyle sorgulanan İbrahim Çakmaz isimli sahsın beyanlarında bir ara PKK örgüt kamplarına katıldıgını ancak daha sonra İstanbul’a döndügünü, bu arada DTP faaliyetleri içinde gördügü kisilerden bazılarının da örgüt kamplarına katıldıgını bunlardan teshis ettigi kisi olarak DTP merkez yürütme kurulu üyesi Sabahat Tuncel’i göstermis ve kendisinin üzerinde örgüt elemanlarının giydigi kıyafet oldugu halde 2004 yılında yasa dısı örgütün kongresine delege olarak katıldıgını beyan etmistir. Bu sekilde örgüt kamplarında terörist kıyafetleri içinde dolasan Sabahat Tuncel hakkında TCY.nın 314/2. maddesi geregince cezalandırılması istemiyle açılan kamu davası tutuklu olarak devam ederken, ilgili 22.07.2007 tarihinde yapılan milletvekili seçimlerine DTP destekli bagımsız aday olarak katılmıs ve seçim sonucu milletvekili olmus, daha sonra da Demokratik Toplum Partisi’ne katılmıstır. Halen yargılanmasına _stanbul 10. Agır Ceza Mahkemesinin 2006/358 esas sayılı dosyası üzerinden devam edilen Sabahat Tuncel’in yasa dısı terör örgütü delegeliginin yanı sıra DTP Milletvekili ünvanını da tasıması davalı partinin terör örgütü ile ne kadar içlidıslı oldugunu kanıtlamaktadır.(Ek-95)


88- TERÖR ÖRGÜTÜ LEHİNE GÖSTERİYE DÖNÜSEN MİTİNG SIRASINDA DTP MİLLETVEKİLİ VE GENEL BASKAN YARDIMCISI AYSEL TUGLUK’UN ÖCALAN’I ÖVÜCÜ KONUSMASI:

21.03.2007 tarihinde Van _linde DTP tarafından düzenlenen miting sırasında teröristbası Öcalan’ın posterleri sergilenmis, PKK üyelerinin resimlerinin bulundugu pankartlar açılmıs, PKK’yı simgeleyen bayraklar ortada dolastırılmıstır. Bu ortamda konusma yapan DTP genel Baskan yardımcısı Aysel Tugluk, “sayın Öcalan sıradan biri degildir.Kürt sorunu konusunda savundugu fikirler genis kesimler tarafından kabul görmektedir” ve benzeri sözlerle terör örgütünün ve elebasının propagandasını yapması nedeniyle hakkında 3713 SY.nın 7. maddesi geregince terör örgütünün propagandasını yapmak suçundan cezalandırılması istemiyle açılan kamu davası Van 4. Agır Ceza Mahkemesinin 2007/273 esas sırasında devam etmektedir. (Ek-96)


89- DTP HATAY İL BASKANININ ÖCALAN’I ÖVÜCÜ KONUSMASI:

21.03.2007 tarihinde DTP Hatay _l baskanı olan Halis Yurtsever düzenlenen toplantıda Öcalan’a saygıyla yaklasıp, söz ve eylemlerini onaylamak seklinde yaptıgı

konusma nedeniyle hakkında suç ve suçluyu övme suçundan açılan kamu davası Dörtyol Sulh Ceza Mahkemesinde devam etmektedir. (Ek-97)


90- DTP GAZİANTEP İL BASKANININ ÖLDÜRÜLEN TERÖRİSTİN CENAZESİNDE TERÖR ÖRGÜTÜNÜN PROPAGANDASINI YAPMASI:

04.09.2007 tarihinde öldürülen terör örgütü elemanının Nizip _lçesinde yapılan cenazesine katılan DTP Gaziantep İl baskanı Mustafa Tuç’un burada yaptıgı konusmada öldürülen teröristleri Kürdistan sehidi diye tanımladıgı, bu ve diger ifadeleri ile terör örgütünün propagandasını yaptıgı anlasılması nedeniyle hakkında baslatılan sorusturmaya Adana Cumhuriyet Bassavcılıgının (CMK 250. md. ile yetkili) 2007/522 sayılı evrakı üzerinden devam edilmektedir.(Ek-98)


91- DTP DİYARBAKIR İL BASKANININ ÖCALAN’I ÖVÜCÜ BASIN AÇIKLAMASI:

24.01 2006 tarihinde Diyarbakır DTP il baskanı olan Ahmet Cengiz terör örgütü ve Öcalan’ı övücü mahiyette yaptıkları basın açıklaması nedeniyle hakkında suç ve suçluyu övme suçundan cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıs, yapılan yargılaması sonucu Diyarbakır 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 12.12.2006 gün ve 2006/431-296 sayılı kararı ile TCY.nın 215 maddesi geregince mahkumiyetine karar verilmistir.(Ek-99)


92- DTP MİLLETVEKİLİ SELAHATTİN DEMİRTAS’IN ROJ TV’DE TERÖR ÖRGÜTÜNÜN PROPAGANDASINI YAPMASI:

05.07.2005 tarihinde daha sonra DTP milletvekili olan Selahattin Demirtas, ROJ TV isimli televizyon kanalına canlı telefon baglantısı yolu ile katılarak, Öcalan’ın saygıdeger bir insan ve Kürtlerin önderi oldugunu belirterek övdügü, “.. hükümet ve ordu buna karsı duyarlı davranırsa, bu taleplere duyarlı davranılırsa artık bayraklara sarılı yada kesk-zor-zerlere (yesil, sarı ve kırmızılara) sarılı cenazeler gencecik evlere gitmeyecek diye düsünüyorum” diyerek PKK terör örgütünü mensuplarının cenazelerine sahip çıktıgı ve destek vermek suretiyle örgütün propagandasını yaptıgı anlasıldıgından yargılandıgı Diyarbakır 5. Agır Ceza Mahkemesinin 14.11.2006 gün ve 2005/258-2006/175 sayılı kararı ile TCY.nın 220/8. maddesi geregince 1 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmistir.(Ek-100)


93- DTP SİLOPİ İLÇE BASKANININ TERÖR ÖRGÜTÜ VE ELEBASINI ÖVÜCÜ KONUSMASI:

21.03.2006 tarihinde Silopi _lçesinde yapılan gösteride konusan DTP İlçe baskanı Hacı Üzen ve parti üyesi Kemal Aktas haklarında terör örgütü ve amacını ile elebası Abdullah Öcalan’ı övücü beyanları nedeniyle terör örgütünün propagandasını yaptıkları gerekçesiyle 3713 SY.nın 7. maddesi geregince cezalandırılması istemiyle açılan kamu davası Diyarbakır 5. Agır Ceza Mahkemesinin 2006/204 esas sayılı dosyası üzerinden devam etmektedir.(Ek-101)


94- DTP ARDAHAN İL BASKANI ÖMER YILMAZ’IN BASIN AÇIKLAMASI:

01.09.2006 tarihinde DTP Ardahan _l Baskanı olan Ömer Yılmaz yaptıgı basın açıklamasında terör örgütü elebası Abdullah Öcalan için sayın sıfatını kullanması ve konusma içeriginde kendisinden bahisle yaptıgı islerin önemli oldugunu ve barısın saglanmasında önemli bir rol oynadıgını beyan etmesi, bu sekilde ilgili sahsı övüp, yücelttiginin sabit olması karsısında suç ve suçluyu övme suçu nedeniyle baslatılan sorusturma Ardahan Cumhuriyet Bassavcılıgı nezdinde devam etmektedir.(Ek-102)


95- DTP GAZİOSMANPASA ARNAVUTKÖY BELDE TESKİLATINDA YAPILAN İZİNLİ ARAMA:

11.09.2006 tarihinde DTP Arnavutköy Belde teskilat binasında izinli olarak yapılan arama sırasında teröristbası Öcalan’ın resimlerinin duvardaki panolarda bulundugu, yine öldürülen teröristlerin resimlerinin yanında “sehitlerimize sahip çıkalım” ibarelerinin yer aldıgı, Türkiye’nin bir bölümünün sınırları içerisinde Kürdistan olarak gösterilen haritanın asılı oldugu ve çok sayıda terör örgütü ile ilgili yasak yayın bulundugu tesbit edilmistir.Dolayısıyla parti binasından ziyade terör örgütü PKK kampı izlenimi uyandıran bulgular elde edilmesi üzerine teskilat görevlileri olan Mehmet Cevat _nce, Memet Akkus, Ahmet Coskun, Enver Özbil, Bedrettin Metin ve Sedat Çaycı haklarında yasadısı silahlı örgüte üye olma suçundan dolayı açılan kamu davası _stanbul 9. Agır Ceza Mahkemesinin 2006/226 esas sırasında kayıtlı dosya üzerinden devam etmektedir.(Ek-103)


96- DTP KARS İL BASKANININ BASBAKAN’A KÜRTÇE MEKTUP GÖNDERMESİ:

06.01.2007 tarihinde DTP Kars il baskanı Mahmut Alınak yaptıgı basın açıklamasında Basbakan Recep Tayip Erdogan’a hitaben taleplerini anlatan tamamı Kürtçe bir mektup (dilekçe) gönderdigini beyanla metni okumustur. 2820 sayılı Siyasi Partiler Yasasının 81. maddesinde “ Siyasi parti veya temsilcilerinin Türkiye Cumhuriyeti üzerinde milli veya dini kültür veya mezhep veya ırk veya dil farklılıgına dayanan azınlıklar bulundugunu ileri süremeyecekleri hüküm altına alınmıstır. İlgilinin söz konusu eyleminin tahrik edici, bölücü nitelikte oldugu, toplumu germe ve vatandasları birbirlerine karsı kıskırtma amaçlı yapıldıgı, bunun da terör örgütünün amaçları ile örtüstügü kuskuya yer vermeyecek sekilde ortadadır. Siyasi partiler yasasına aykırı davranma suçu nedeniyle Mahmut Alınak hakkında açılan kamu davası Kars 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2007/163 esas sayılı dosyası üzerinden devam etmektedir.(Ek-104)


97- DTP YÖNETİCİLERİNİN TERÖRİST CENAZESİNE PROPAGANDA AMAÇLI KATILMALARI:

19.07.2006 tarihinde öldürülen terör örgütü mensubunun PKK gösterisine dönüstürüle cenazesine katılan DTP Hakkari il baskanı Sebahattin Suvagcı, il yöneticileri Alaattin Ege, Mikail Atan, Selim Engin ve DTP’li Hakkari belediye baskanı Metin Tekçe’nin terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde, suç ve suçluyu övme, örgüte destegini açıklama amacıyla cenaze töreninde bulundukları anlasılmakla haklarında suç ve suçluyu övme suçundan açılan kamu davası halen Van 4. Agır Ceza Mahkemesinin 2006/231 esas sırasında kayıtlı dosya üzerinden devam etmektedir.(Ek-105)


98- DTP VARTO İLÇE BASKANININ TERÖR ÖRGÜTÜNE DESTEK AÇIKLAMASI:

18.07.2006 tarihinde DTP Varto ilçe baskanı olan Ali Sever’in terör örgütünün sözcülügünü yapmakta olan ROJ TV isimli televizyon kanalına telefonla canlı baglantı yaparak,ilçe merkezinde güvenligi saglama amaçlı bulunan kolluk kuvvetlerini istemediklerini beyan ederek terör örgütünün propagandasını yapma suçu nedeniyle hakkında açılan kamu davası halen Van 4. Agır Ceza Mahkemesinin 2007/19 esas sayılı dosyası üzerinden devam etmektedir. (Ek-106)


99- DTP HAKKARİ İL BASKANI VE DTP’Lİ BELEDİYE BASKANININ TERÖR ÖRGÜTÜ TALİMATI İLE SEMPOZYUM DÜZENLEMELERİ:

Terör örgütünün internet siteleri vasıtasıyla ana dilde egitim, Kürtçe egitim taleplerinin artırılması yolundaki talimatı üzerine DTP Hakkari il baskanı Alaattin Ege ve DTP’li belediye baskanı Metin Tekçe tarafından 14.08.2006 tarihinde Hakkari İlinde “Kürt Dili Egitim Hareketi” isimli sempozyumun gerçeklestirildigi, bu sekilde ilgililerin terör örgütüne yardım suçunu isledikleri anlasıldıgından haklarında açılan kamu davası halen Van 4. Agır Ceza Mahkemesinin 2007/29 esasına kayıtlı dosya üzerinden devam etmektedir.(Ek-107)


100- DTP ANKARA İL BASKANININ TERÖR ÖRGÜTÜNÜ DESTEKLEYİCİ BASIN AÇIKLAMASI:

02.12.2006 tarihinde DTP Ankara il örgütü tarafından gerçeklestirilen ve atılan sloganlarla terör örgütünü destekler nitelikte gerçeklestirilen basın açıklaması nedeniyle DTP Ankara il baskanı Salih Karaaslan ve arkadasları hakkında terör örgütünün propagandasını yapmak suçundan açılan kamu davası halen Ankara 11. Agır Ceza Mahkemesinin 2007/49 esas sayılı dosyası üzerinden devam etmektedir.(Ek-108)


101- DTP GENEL BASKAN YARDIMCISI AYSEL TUGLUK VE DİYARBAKIR İL BASKANI HİLMİ AYDOGDU’NUN TERÖR ÖRGÜTÜNÜN PROPAGANDASINI YAPMALARI:

03.09.2006 tarihinde DTP genel baskan yardımcısı Aysel Tugluk ve Diyarbakır il baskanı Hilmi Aydogdu parti tarafından düzenlenen mitingte terör örgütü ve Öcalan’ı övücü mahiyette yaptıkları konusmalar nedeniyle haklarında terör örgütünün propagandasını yapmak suçundan açılan kamu davası Diyarbakır 4. Agır Ceza Mahkemesinin 2006/368 esas sayılı dosyası üzerinden devam etmektedir.(Ek-109)


102- DTP GENEL BASKAN YARDIMCISI AYSEL TUGLUK VE DTP’Lİ SİİRT İL BASKANI MURAT AVCI’NIN TERÖR ÖRGÜTÜNÜN PROPAGANDASINI YAPMALARI:

16.05.2006 tarihinde DTP Batman il kongresine katılan Aysel Tugluk ve Murat Avcı burada yaptıkları konusmalarda Öcalan’ın siyasi irade olarak muhatap kabul edilmesi gerektigini, PKK’yı terörist ilan etmelerinin sorunun çözümüne katkıda bulunmayacagını, terörist olarak nitelendirilen insanların kimilerine göre kahraman oldugunu, Öcalan’ı terörist ilan etmeleri halinde halkın karsısına çıkamayacaklarını ifade etmeleri nedeniyle olusan terör örgütünün propagandasını yapmak suçundan cezalandırılmaları istemiyle açılan kamu davası halen Diyarbakır 6. Agır Ceza Mahkemesinin 2006/369 esas sayılı dosyası üzerinden devam etmektedir.(Ek-110)


103- DTP MALATYA İL YÖNETİCİ VE ÜYELERİNİN TERÖR ÖRGÜTÜ PROPAGANDASI NİTELİĞİNDEKİ EYLEMLERİ:

15.02.2006 ile 31.03.2006 tarihleri arasında DTP Malatya il yöneticisi ve parti üyesi olan Onur Geldi, Sebahattin Isıklı, Mahmut Kayar, Pınar Uzun, Emral Dagdelen, Nimet Özalp, Zeynep Dogan, Mahmut Güngör, Behçet Tunç, Hüseyin Yılmaz, Resul Atay, Kemal Çaglan, Nuray Kılınç, Mehmet Ali Yaman, Gülhanım Dogan, Yusuf Tokdemir ve Erdogan Karaca tarafından gerçeklestirilen yasa dısı gösterilerde slogan attıkları, öldürülen terörist cenazelerinde olay çıkardıkları, Öcalan için parti, binasında açlık grevi organize ettikleri anlasıldıgından haklarında terör örgütünün propagandasını yapmak suçundan açılan kamu davası halen Malatya 3. Agır Ceza Mahkemesinin 2007/14 esas sayılı dosyası üzerinden devam etmektedir. (Ek-111)


104- DTP SIRNAK İL ÖRGÜTÜNÜN ORGANİZE ETTİĞİ İZİNSİZ GÖSTERİDE TERÖR ÖRGÜTÜNÜN PROPAGANDASININ YAPILMASI:

02.12.2006 tarihinde Sırnak ilinde düzenlenen yasa dısı gösteriye katılan DTP il baskanı _zzet Belge ve yönetici Abdullah _snaç’ın terör örgütünü övücü nitelikte konusmaları ve yasa dısı slogan atmaları nedeniyle olusan terör örgütünün propagandasını yapmak suçu nedeniyle açılan kamu davası halen Diyarbakır 6. Agır Ceza Mahkemesinin 2007/81 esas sayılı dosyası üzerinden devam etmektedir.(Ek- 112)


105- DTP BAGCILAR İLÇE BİNASINDA YAPILAN İZİNLİ ARAMA

05.11.2006 tarihinde bir ihbar üzerine DTP Bagcılar ilçe binasında gerçeklestirilen aramada teröristbası Öcalan ve terör örgütü elemanlarının resimlerinin asılı oldugu, çok sayıda yasak yayın bulundugu, terör suçlarından aranılan sahısların yakalandıgı, dolayısıyla parti binasının terör örgütü PKK kampı görevini yerine getirdigi görülmüs, DTP yöneticileri Lütfi Dag, Mikail Varhan, Hüseyin Sahin, Cihan Gündüz ve Mehmet Sait Sasmaz haklarında terör örgütü üyesi olmak suçundan açılan kamu davası halen _stanbul 10. Agır Ceza Mahkemesinin 2006/391 esas sırasında kayıtlı dosya üzerinden devam etmektedir.(Ek-113)


106- DTP KADIN MECLİSİ TEMSİLCİLERİNİN YAPTIKLARI BASIN AÇIKLAMASINDA TERÖR ÖRGÜTÜ VE ELEBASINI ÖVME EYLEMLERİ:

24.11.2006 tarihinde DTP üyeleri Sara Aktas, Sebahat Tuncel (DTP Milletvekili), Yıldız Aktas, Selma Söker, Zahide Besi, Selma Irmak, Aynur Coskun, Sibel Öz, Zeynep Karaman, Pelgüzar Kaygısız, Çimen Isık, Türkan Yüksel ve Ayfer Ekin tarafından Ankara’da yapılan basın açıklamasında yer alan ibareler itibariyle olusan terör örgütü ve elebasının propagandasını yapmak suçu nedeniyle açılan kamu davası halen Ankara 11. Agır Ceza Mahkemesinin 2007/85 esas sayılı dosyası üzerinden devam etmektedir.(Ek-114)


107- BUCA DTP GENÇLİK MECLİSİ ADINA TERÖR ÖRGÜTÜNÜ ÖVÜCÜ BASIN AÇIKLAMASI:

27.05.2007 tarihinde DTP Buca ilçe teskilatı önünde Yusuf Koçaklı tarafından okunan “ DTP Buca Gençlik Meclisi” imzalı basın bildirisinde terör örgütü PKK ve onun elebası Öcalan’ı övücü nitelikteki ifadeler nedeniyle örgüt propagandası yapmak, suç ve suçluyu övmek suçlarından açılan kamu davası halen _zmir 10. Agır Ceza Mahkemesinin 2007/309 esas sırasında kayıtlı kamu davası üzerinden devam etmektedir.(Ek-115)


108- DTP AGRI İL ÖRGÜTÜNÜN ORGANİZE ETTİĞİ İZİNSİZ GÖSTERİDE TERÖR ÖRGÜTÜNÜN PROPAGANDASININ YAPILMASI:

21.03.2007 tarihinde DTP Agrı il teskilatı tarafından organize edilen izinli gösteri sırasında yapılan konusmaların içerigi, atılan yasa dısı sloganlarla gösteri yine terör örgütünü övme niteligini kazanmıstır. Olay nedeniyle DTP yöneticileri Murat

Öztürk, Hazal Aras ve Murat Das haklarında terör örgütünün propagandasını yapmak suçundan açılan kamu davası halen Erzurum 2. Agır Ceza Mahkemesinin 2007/156 esas sayılı dosyası üzerinden devam etmektedir.(Ek-116)


109- DTP MYK ÜYESİ MEDENİ KIRCI’NIN ÖRGÜT PROPAGANDASI YAPMASI:

21.03.2007 tarihinde DTP MYK üyesi Medeni Kırıcı Bingöl ilinde yaptıgı konusmada terör örgütü ve elebasını övücü beyanlarda bulunması nedeniyle hakkında açılan sorusturma devam etmektedir.(Ek-117)


110- DTP İSKENDERUN İLÇE BASKANININ VE YÖNETİCİSİNİN TERÖR ÖRGÜTÜNÜ ÖVÜCÜ KONUSMALARI:

21.03.2007 tarihinde _skenderun ilçesinde düzenlenen gösteride konusan DTP ilçe baskanı Mehmet Salih Koca ve ilçe yöneticisi Mahmut Aydıncı’nın bölücü örgütü övücü beyanlarda bulunduklarının anlasılması nedeniyle haklarında suç ve suçluyu övmek suçlarından açılan kamu davası halen İskenderun 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 2007/438 esas sayılı dosyası üzerinden devam etmektedir. (Ek-118)


111- DTP SULTANBEYLİ İLÇE TESKİLATININ ORGANİZE ETTİĞİ İZİNSİZ GÖSTERİ VE İLÇE BİNASINDA YAPILAN ARAMA:

11.03.2007 tarihinde izinsiz olarak organize edilen terör örgütü ve elebası lehine yapılan gösteri sırasında molotof kokteyli atma gibi siddet eylemleri gerçeklestirilmistir. Görüntü kayıtlarının incelenmesinde toplulugu DTP yöneticilerinin yönlendirdiginin belirlenmesi karsısında DTP Sultanbeyli ilçe teskilatında yapılan izinli aramada “9 Ekim senaryosunu nefretle kınıyoruz-Kürt sorununda çözüm gücü Öcalan’dır, derhal diyalog kurulsun” seklinde ifade içeren pankart, yasa dısı yayınlar ele geçirilmistir. Olayla ilgili olarak DTP Sultanbeyli ilçe baskanı Ahmet Narım’ın da aralarında bulundugu kisiler hakkında baslatılan sorusturma devam etmektedir.(Ek- 119)

112- DTP KARAYAZI TESKİLATINCA GERÇEKLESTİRİLEN AÇIK HAVA TOPLANTISININ ÖRGÜTÜ ÖVME MİTİNGİNE DÖNÜSTÜRÜLMESİ:

22.03.2007 tarihinde Karayazı ilçesinde gerçeklestirilen izinli gösteri terör örgütü mitingine dönüstürülmüs, konusmacı olan DTP Karayazı ilçe baskanı Fuat Arslan, Karaçoban ilçe baskanı Mehmet Tilki, Erzurum il baskanı Bedri Fırat ve Parti Meclisi üyesi Cemal Cosgun yaptıkları konusmalarda “Önderligimiz gün be gün sistematik bir biçimde zehirlenmektedir” gibi ve benzeri ibarelerle terör örgütünü ve elebasını övücü beyanlarda bulunmaları nedeniyle olayla ilgili baslatılan sorusturma devam etmektedir.(Ek-120)


113- DTP PARTİ MECLİSİ ÜYESİ LEYLA ZANA’NIN BÖLÜCÜ NİTELİKTEKİ KONUSMASI:

DTP PM üyesi eski DEP milletvekili Leyla Zana 19.07.2007 günü Bingöl ilinde DTP destekli bagımsız milletvekili adayı Mehmet Nuri Özmen’in seçim mitinginde yaptıgı “Bana Diyarbakır’lı diyorlar, ben Diyarbakır’lı degil, Kürdistanlıyım. Buralara Dogu, Güneydogu diyorlar. Buralar Dogu, Güneydogu degil Kürdistandır. Bizlere bölücü diyorlar, aslında bu topraklar bizim” ifadeleriyle yaptıgı konusmanın bölücü terör örgütünün amaçları dogrultusunda yapıldıgına kusku bulunmamaktadır. _lgilinin daha önce de benzer eylemleri nedeniyle mahkumiyetleri bulundugu, terör örgütüne yakınlıgı hatırlandıgında toplumu birbirine karsı kıskırtma görevini üstlendigi açıkça ortaya çıkmaktadır. Olayla ilgili sorusturma halen devam etmektedir.(Ek-121)


114- DTP PARTİ MECLİSİ ÜYESİ LEYLA ZANA’NIN DİYARBAKIR’DA YAPTIGI BÖLÜCÜ VE TERÖR ÖRGÜTÜNÜ ÖVÜCÜ NİTELİKTEKİ KONUSMASI:

18.07.2007 tarihinde Diyarbakır ilinde düzenlenen DTP destekli bagımsız milletvekili adayların seçim mitinginde konusan DTP PM üyesi eski DEP milletvekili Leyla Zana çok açık biçimde terör örgütü PKK ve elebası Öcalan’ı övmüs, lehlerine slogan atılmasını saglamıstır. Önderimiz İmralı’da sözlerini sarfeden Leyla Zana hakkında açılan sorusturma halen devam etmektedir.(Ek-122)


115- DTP MİLLETVEKİLİ AYSEL TUGLUK’UN TERÖRİSTBASINI ÖVMESİ:

DTP genel baskan yardımcısı ve Milletvekili olan Aysel Tugluk’un 17.07.2007 tarihinde yaptıgı basın açıklamasında “Öcalan için sayın ifadesini kullanmaya devam edecegiz”,”PKK ve Öcalan Kürt sorunundan bagımsız düsünülemez” seklindeki sözleri nedeniyle suç ve suçluyu övme ve terör örgütünün propagandasını yapmak 82 suçlarından açılan sorusturma halen Diyarbakır Cumhuriyet Bassavcılıgı nezdinde devam etmekte olup, ilgilinin milletvekili olması nedeniyle yasama dokunulmazlıgının kaldırılması talebinin sonucu beklenmektedir. (Ek-123)


116- DTP ÜYELER_N_N TERÖR ÖRGÜTÜNÜ VE ELEBASINI ÖVME EYLEMLERİ:

DTP üyesi olduklarını beyan eden Hediye Tekin ve Nazime Ceren Salmanoglu 08.03.2007 tarihinde yaptıkları konusmalarda açıkça terör örgütü ve elebası Öcalan’ı övücü beyanlarda bulunmaları sebebiyle haklarında suç ve suçluyu övme ve terör örgütünün propagandasını yapmak suçlarından açılan kamu davası halen İzmir 10. Agır Ceza Mahkemesinin 2007/311 esas sayılı dosyası üzerinden devam etmektedir.(Ek-124)


117- DTP’Lİ BELEDİYE BASKANININ SÖZDE KÜRDİSTAN SEKLİNDE HAVUZ YAPTIRMASI:

23.02.2007 ve öncesi tarihlerde yapımı devam eden Diyarbakır Kayapınar Belediyesine ait havuzun sekli projesinde elips seklinde tasarlandıgı halde daha sonra DTP’li belediye baskanı Zülküf Karatekin ve elemanları tarafından sekil degistirilip, bir kagıda kursun kalemle çizilmek suretiyle müteahhitten yapımı istenildigi, çizilen seklin terör örgütü PKK tarafından sözde büyük kürdistan olarak tanımlanan sınırlarla birebir uyumlu oldugunun anlasılması karsısında ilgililer hakkında terör örgütünün propagandasını yapma suçundan açılan kamu davası halen Diyarbakır 6. Agır Ceza Mahkemesinin 2007/277 esas sırasında kayıtlı kamu davası üzerinden devam etmektedir.(Ek-125)


118- DTP MİLLETVEKİLİ SEBAHAT TUNCEL’İN TERÖR ÖRGÜTÜNÜ ÖVÜCÜ KONUSMASI:

08.09.2007 tarihinde Batman ilinde belediye tarafından düzenlenen festivalde konusan DTP Milletvekili Sebahat Tuncel “ Bize denildi ki; çocuklarınızı terörist ilan edin, sizi farklılıklarınızla kabul edecegiz, hiçbir Kürt halkı, hiçbir Kürt ferdi bunu kabul etmez” seklinde sözlerle terör örgütü PKK’yı açıkça övmüstür. _lgilinin PKK terör örgütü üyesi olma suçundan yargılamasının devam ettigi dikkate alındıgında sarfettigi bu sözlerin aslında kendisi açısından yadırganacak sözler olmadıgı anlasılacaktır. Ancak yadırganması gereken; siddeti öngörmeden, hukuk platformunda demokratik mücadele yapması öngörülen siyasi parti bünyesinde terör örgütü üyeliginden yargılanan ve halen de terör örgütünü savunan ve hatta bunu kendisine görev edindigi anlasılan kisilerin bulunmasıdır. Ulusal ve uluslararası düzenlemelerde siyasi partilerin çalısma ilkelerini belirleyen kurallar ve evrensel demokrasi ilkeleri açısından üzüntü verici bu durum, Demokratik Toplum Partisi’nin siyasi parti olarak çalısmalarının temelinde terör örgütünün dolayısıyla siddetin yer aldıgının açıkça kanıtıdır. Sebahat Tuncel hakkındaki sorusturma halen devam etmektedir. (Ek-126)


119- DTP MİLLETVEKİLİ VE ESKİ GENEL BASKANI AHMET TÜRK’ÜN TERÖR ÖRGÜTÜ İLE İLGİLİ AÇIKLAMASI:

22 Temmuz 2007 seçimlerine DTP destekli bagımsız aday olarak giren ve milletvekili seçilen partinin eski Genel Baskanı ve DTP milletvekili Ahmet Türk, 04.08.2007 tarihinde TBMM’de yeminler yapılırken Meclis bahçesinde NTV isimli televizyon kanalına verdigi röportaj sırasında “Bize PKK’yı kınayın diyorlar. Kınarsak etkimiz kalmaz” seklinde beyanda bulunmustur. Yukarıda belirtilen olaylarda da görülebilecegi gibi DTP yönetici ve üyelerinin hemen hemen tamamında görülen terör örgütüne yaklasım aynıdır.Tüm dünyanın terör örgütü olarak kabul ettigi, ülkemizde otuzbini askın insanımızın hayatına mal olan PKK’yı sadece ve sadece kınayamamak kınarsa etkilerinin kalmayacagını beyan etmek dahi DTP’nin söz konusu örgütten izinsiz hiçbir eylemde bulunamayacagının, kendilerinin varlık sebebi olarak örgütü gördüklerinin kanıtıdır. Söz konusu televizyon programında sarfedilen sözlerle ilgili Ahmet Türk hakkında baslatılan sorusturma halen devam etmektedir.(Ek-127)


120- DTP VAN İL YÖNETİCİSİNİN TERÖR ÖRGÜTÜ PROPAGANDASI YAPMASI:

16.04.2007 tarihinde DTP Van il yöneticisi Mehmet Veysi Dilekçi yaptıgı basın açıklamasında “PKK bu ülkenin gerçegidir. Bunu kabul etmek zorundayız. Bizim PKK ile organik degil duygusal bagımız var……PKK’nın militanları da bu ülkenin evlatlarıdır. Devlette bunun için çözüm gelistirmek zorundadır…….Öte yandan hükümetin PKK’nın yaptıgı ateskese ve barıs çagrısına cevap vermesini istiyoruz” seklindeki sözleri nedeniyle terör örgütünü övme suçundan açılan kamu davası halen Van Agır Ceza Mahkemesinde devam etmektedir.(Ek-128)


121- DTP SIRNAK İL ÖRGÜTÜ TARAFINDAN DÜZENLENEN AÇIK HAVA TOPLANTISININ TERÖR ÖRGÜTÜNÜ ÖVEN MİTİNG HALİNE DÖNÜSTÜRÜLMESİ:

21.03.2007 tarihinde DTP Sırnak il örgütü tarafından gerçeklestirilen toplantıda yapılan konusmalarda DTP il baskanı _zzet Belge “doktorlardan bir açıklama gelmeden, bizim liderimizi sapasaglam görmeden bu gerginlikler devam edecek. Ama Türkiye bunu yapmıyor, Apo zehirlenmedi öyle bir sey yok, sapasaglamdır ama biz buna inanmıyoruz. Biz Türkiye’ye sesleniyoruz saglam bir doktor heyetini _mralı’ya gönderin onlardan açıklama duyalım biz de rahatlıyalım. _ste biz o zaman sakin olabiliriz.”, DTP kurucu üyelerinden Selma Söker’de konusmasında Öcalan’a övgüler düzdükten sonra “ sayın Öcalan son görüsmesinde botan halkına selamlarını iletmistir. Biz de buradan kendisine özgürlük çıglıgımızı ulastıralım” seklinde beyanlarda bulunmus, gösteri sırasında terör örgütü PKK ve elebası Öcalan lehine yogun biçimde sloganlar atılmıs, sözde bayraklar alanda dolastırılmıstır. Söz konusu olayla ilgili sorusturma devam etmektedir.(Ek-129)


122- DTP TUNCELİ İL BASKANININ TERÖRİST BASI ÖCALAN’I ÖVMESİ:

18.03.2006 tarihinde DTP Tunceli il örgütünün düzenledigi, atılan sloganlarla örgüt mitingine çevrilen açık hava toplantısında partinin il baskanı olan Özgür Söylemez yaptıgı konusmada “sayın Öcalan’a uygulanan agır tecrit polıitikalarını dogru bulmuyoruz” seklinde sözlerle suç ve suçluyu övme suçunu isledigi anlasıldıgından hakkında açılan kamu davasının Tunceli Sulh Ceza Mahkemesinin 2006/103 esas sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılaması sonucu TCY.nın 215. maddesi uyarınca cezalandırılmasına karar verilmistir.(Ek-130)


123- DTP MYK ÜYESİ MEHMET ZEKİ DOGRUL’UN ÖCALAN’I ÖVÜCÜ BEYANI:

05.05.2007 tarihine DTP Bingöl il teskilatının olagan kongresinde konusan partinin MYK üyesi Mehmet Zeki Dogrul’un “sayın Öcalan” diye baslayan ve örgüt liderini övücü sözlerin yer aldıgı konusmasında suç ve suçluyu övme suçunu isledigi anlasıldıgından TCY.nın 215. maddesi geregince cezalandırılması istemiyle açılan kamu davasın halen Bingöl Sulh Ceza Mahkemesi nezdinde devam etmektedir.(Ek- 131)


124- DTP SİLOPİ İLÇE TESKİLATININ DÜZENLEDİĞİ YASA DISI GÖSTERİ:

24.04.2007 tarihinde DTP Silopi ilçe baskanı ve yöneticileri olan Haci Üzen, Sabriye Burumtekin ve Fatma Gündüz tarafından düzenlenen izinsiz gösteri sırasında “Dise dis kana kan seninleyiz Öcalan”, “Öcalan’sız dünyayı basınıza yıkarız”, “biji serk Apo” gibi yasa dısı sloganların atıldıgı, Fatma Gündüz tarafından okunan Öcalan’ı övücü nitelikteki basın açıklaması ve gösterinin terör örgütü gösterisine dönüstürüldügünün anlasılması karsısında ilgilileri hakkında 2911 sayılı yasanın 28/1. maddesi geregince cezalandırılmaları istemiyle açılan kamu davası halenSilopi 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2007/666 esas sırasında kayıtlı dosyası üzerinden devam etmektedir.(Ek-132)


125- DTP’NİN YASADISI EYLEMLERDE YASI KÜÇÜK KİŞİLERİ KULLANMASI:

19.03.2006 tarihinde Antalya ili Konyaaltı Açıkhava Tiyatrosu’nda DTP tarafından izinli olarak düzenlenen açık hava gösterisi sırasında elde edilen görüntüler üzerinde ve alanda kolluk kuvvetlerinin yaptıkları tesbitler sonucu terör örgütü PKK’yı simgeleyen sözde bayrakları tasıyan, üzerlerinde beyaz penye üzerine yazı ile “ Öcalan irademizdir” yazdırılmıs ve özel olarak yaptırılmıs tisörtleri giyen1990 dogumlu Ayten Dursun, 1989 dogumlu Hüsna Adam ve 1989 dogumlu Hülya Kılıç yakalanmıslardır. Haklarında terör örgütünün propagandasını yapmak suçundan açılan kamu davasında _zmir 8. Agır Ceza Mahkemesinin 2006/348 esas sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılamaları sonucu adı geçenlerin TCY.nın 314/2. maddesi delaletiyle 220/8. maddesi geregince cezalandırılmalarına karar verilmistir. Sanıklar söz konusu yargılamaları sırasında verdikleri ifadelerinde üzerlerine giydikleri tisörtleri ve salladıkları örgüt bayraklarını olaydan 3-4 gün önce evlerine gelen ve DTP’den geldiklerini söyleyen kisilerin kendilerine verdigini ve giymelerini istediklerini beyan etmislerdir. Aynı olayda yargılanıp, isledigi fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamadıgı yönünde uzman hekim kurulu raporu bulunması nedeniyle atılı suçtan ceza tertibine yer olmadıgına karar verilen 1992 dogumlu Dilan Tas’ta aynı sekilde beyanda bulunmustur. Söz konusu yargılama dosyasındaki bilgilerden açıkça anlasılabilecegi gibi Demokratik Toplum Partisi terör örgütünü övme, yüceltme eylemlerinde çocukları dahi kullanmıstır. Yasa dısı gösteride küçük çocukların kullanılmasının siyasi partinin amaçlarına ulasmada kullanması gereken demokratik araçlardan birisi olamadıgı tartısmasızdır. (Ek-133)


126- DTP ÜYELERİNİN YASA DISI SLOGAN ATTIKLARI SİDDET İÇERİKLİ GÖSTERİ:

24.11.2006 tarihinde Malatya DTP üyeleri Mehmet Emin Yanardag ve Bayram Bozan’ın da içlerinde bulundugu bir grup tarafından gerçeklestirilen yasa dısı gösteride terör örgütü ve elebasının sloganlarla propagandasının yapıldıgının belirlenmesi karsısında haklarında terör örgütünün propagandasını yapmak suçundan açılan kamu davası halen Malatya 3. Agır Ceza Mahkemesinin 2007/116 esas sayılı dosyası üzerinden devam etmektedir.(Ek-134)


127- EYLEM YAPMAK İÇİN İSTANBUL’A GELEN TERÖR ÖRGÜTÜ ÜYESİNİN DTP İL BİNASINDA KARSILANIP, LOJİSTİK DESTEK SAGLANMASI:

16.09.2006 tarihinde İstanbul ilinde yakalanan PKK terör örgütü üyesi Müslüm Karadag ifadesinde PKK terör örgütüne katılısını, örgütün kırsal alanında egitim gördügünü detaylı olarak anlatmıs, ifadesinde devamla 2006 yılında eylem için İstanbul’a geldigini, burada İstanbul DTP il binasında tanıstıgı Lezgin isimli sahsın barınma konusunda kendisine yardımcı oldugunu, DTP il teskilatında bulunan “yurtsever” tabir edilen ailelere kendisini teslim ederek barınma konusunda yardımcı oldugunu, bu kapsamda İstanbul’un muhtelif yerlerinde çesitli sahıslara ait evlerde kaldıgını, gündüzleri ise DTP il binasına götürüldügünü beyan etmistir. Söz konusu olayla ilgili olarak Müslüm Karadag hakkında terör örgütü üyesi olmak suçundan açılan kamu davası halen İstanbul 12. Agır Ceza Mahkemesinin 2006&250 esas sayılı dosyası üzerinden devam etmektedir.(Ek-135)


128- KIZILTEPE İLÇESİNDE DTP TARAFINDAN ORGANİZE EDİLEN ŞİDDET EYLEMLERİ VE PARTİ İL BİNASINDA YAPILAN ARAMA SONUCU ELE GEÇEN SUÇ UNSURLARI:

02.04.2006 tarihinde 14 teröristin öldürülmesini protesto amaçlı olarak DTP tarafından düzenlenen basın açıklamasının siddet eylemlerine dönüstügü, parti binasından tas atılması ve bir polis memurunun tabancasının gasp edilip, güvenlik kuvvetlerinin üzerine ates açılması üzerine merciinden izin alınarak girilen DTP Kızıltepe ilçe binasında yapılan aramada; “BİZLER TÜRKİYELİYİZ AMA KÜRDÜZ ÖNDERİMİZ ABDULLAH ÖCALANDIR”, “KÜRT HALKINA UZANAN ELLER KIRILSIN”, “KÜRT HALKI ÖZGÜRLESİNCEYE KADAR DİRENECEK” gibi terör örgütü ve elebasını övüp, sahiplenen hazır pankartların, bol miktarda asılı Öcalan ve terör örgütü elemanlarının resimlerinin bulundugu tesbit edilmistir. Olaylara fiilen katılan ve yaptıkları açıklama ve hareketlerle olayları baslatan DTP Mardin il yöneticileri Ferhan Türk, Cebrail Sayar, Osman Akkoyun, Ahmet Temel, Süleyman Ökmen ve Gülser Yıldırım’ın da aralarında bulundugu kisiler hakkında terör örgütüne üye olma suçundan açılan kamu davası halen Diyarbakır 6. Agır Ceza Mahkemesinin 2006/159 esas sayılı dosyası üzerinden devam etmektedir.(Ek-136)


129- DTP MİLLETVEKİLİ AHMET TÜRK’ÜN TERÖR ÖRGÜTÜ PKK’YA TESEKKÜR ETMESİ:

DTP Genel Baskanı Ahmet Türk’ün 06.11.2006 tarihinde Manisa’da yaptıgı konusma sırasında PKK’ya gerçeklestirdigi sözde ateskesle ilgili tesekkür ettigi iddiası ile ilgili olarak kendisine soru yönelten Batman Çagdas Gazetesi muhabirlerine olayı dogrulayan beyanda bulundugu iddiası ile hakkında açılan sorusturma Diyarbakır Cumhuriyet Bassavcılıgı nezdinde devam etmektedir.(Ek-137)


130- DTP MİLLETVEKİLLERİ AYSEL TUGLUK VE AYLA AKAT ATA’NIN TERÖR ÖRGÜTÜ ÜYELİĞİ SUÇUNDAN YARGILANMALARI:

Terör örgütü PKK’nın kurucusu ve elebası Abdullah Öcalan’ın Kenya’da yakalanıp, ülkemize getirilmesinden sonra gerçeklesen yargılama süreci sonrasında mahkum oldugu cezası _mralı Cezaevinde infaz edilmektedir. Yasalar geregince avukatlarıyla görüsme olanagı tanınan teröristbasının avukatları yasal haklarını kötüye kullanarak teröristbasının terör örgütünü ve kurdurdugu siyasi partileri (geçmiste DEHAP, simdi ise DTP) yönetmesine olanak saglayan talimatlarını her görüsme sonrası “GÖRÜSME NOTLARI” adı altında terör örgütüne yakınlıgı ile bilinen internet sitelerinde yayınlanmasını saglamıslardır. Bu açıdan bakıldıgında elebasına yakınlıklarından ve sadakatlerinden kusku duyulmayacak avukatlarından bazılarının DTP destekli bagımsız aday olarak milletvekili seçimlerine katılmaları ve hatta milletvekili seçilmeleri beklenen sonuç olarak ortaya çıkmaktadır. Nitekim teröristbasının bu süreçte avukatlıgını yapan Aysel Tugluk ve Ayla Akat Ata 22 Temmuz 2007 tarihinde yapılan seçimler sonucu milletvekili seçilmisler ve derhal Öcalan’ın talimatı ile kurulun Demokratik Toplum Partisi’ne katılmıslardır. İlgililer hakkında teröristbasının talimatlarını gerekli gördükleri yerlere iletmeleri nedeniyle açılan sorusturma sonucu eylemlerinin çok sayıda olması nedeniyle örgüt propagandası niteligini asıp, örgüt üyeligi vasfına ulastıgı anlasıldıgından terör örgütüne üye olmak suçundan haklarında açılan kamu davaları birlestirilerek halen İstanbul 10. Agır Ceza Mahkemesinin 2006/358 esas sayılı dosyası üzerinden devam etmektedir.(Ek-138)


131- DTP GENEL BASKAN YARDIMCISI SELMA IRMAK’IN TERÖRİSTBASINI ÖVÜCÜ BASIN AÇIKLAMASI:

DTP Genel Baskan yardımcısı Selma Irmak 05.10.2007 tarihinde Ankara’da yaptıgı basın açıklamasında terör örgütü PKK’nın elebası Öcalan’ı övücü beyanlarda bulunması nedeniyle hakkında suç ve suçluyu övmek suçundan baslatılan sorusturma Ankara Cumhuriyet Bassavcılıgı nezdinde devam etmektedir.(Ek-139)


132- DEMOKRATİK TOPLUM PARTİLİ BELEDİYE BASKANLARININ TERÖR ÖRGÜTÜNÜN YAYIN ORGANI ROJ İSİMLİ TELEVİZYON KANALININ KAPATILMASINI ÖNLEMEK İÇİN DANİMARKA BASBAKANINA MEKTUP YAZMALARI:

Daha önce Avrupa çıkıslı yayın yapan ve bu yayını ilgili ülkeler nezdinde Devletimizin “terör örgütünün sözcüsü gibi yayın yaptıgı gerekçesi ile” yaptıgı girisimler sonucu bu durumun sabit oldugunun ilgili ülkelerce de anlasılmasıyla kapatılmasına karar verilen MED TV, daha sonra kurulup aynı akıbete ugrayan MEDYA TV adlı televizyon kanallarının devamı niteliginde, aynı kadrolar tarafından

kurulan ROJ TV, halen Avrupa çıkıslı olarak yayınına devam etmektedir. Bu yayının kaldırılmasına iliskin girisimlerde bulunulması karsısında etkili propaganda vasıtasını kaybetmekten korkan terör örgütüne paralel olarak DTP yöneticileri de yayının “durdurulmaması” için girisimlerde bulunmus, bu anlamda çesitli etkinliklerin yanı sıra DTP’li 56 belediye baskanı imzası ile yayının yapıldıgı Danimarka Basbakanına bir mektup gönderilmis, parti mitinglerinde konusan tüm yöneticiler söz konusu yayını savunan beyanlarda bulunmuslardır. Halen söz konusu televizyon kanalının basında bulunan Abdullah Hicab adlı kisinin PKK üst yönetiminde de yer alması ve örgüt tarafından bu isle görevlendirilmesi, terörist bası Öcalan’ın avukat görüsmelerinde ( örnegin 12.Mayıs 2004 tarihli avukat görüsmesindeki beyanları) söz konusu kanalın yapısını ortaya koymaktadır. Terör örgütünün sözcülügünü yaptıgından kusku bulunmayan, bu nedenle Dısisleri Bakanlıgı tarafından yayınlarının engellenmesi amacıyla yayının yapıldıgı Danimarka ülkesi nezdinde baslatılan girisimler karsısında DTP’li belediye baskanları tarafından Danimarka Basbakanına yazılan ve ROJ TV’nin kapatılmaması talebini içeren mektup nedeniyle mektuba imza koyan Osman Baydemir, Fırat Anlı, Abdullah Demirbas, Yurdusev Özsökmenler, Zülküf Karatekin, Mehmet Salih Yıldız, Hüseyin Kalkan, Metin Tekçe, Gülcihan Simsek, Muzaffer Yöndemli, Songül Erol Abdil, Cihan Sincar, Mehmet Nasır Aras, Demir Çelik, Ali Yıldız, Memet Tahir Kahramaner, Seyfettin Aydın, Mulla Simsek, Abdülkerim Adam, Nusret Aras, Fahrettin Astan, Mehmet Selim Demir, Mehmet Tanhan, Mukaddes Kubilay, Fikret Kaya, Kutbettin Taskıran, Aydın Budak, Hursit Tekin, Seyhmus Bayhan, Faik Dursun, Sükran Aydın, Ramazan Kapar, Nadir Bingöl, Hüseyin Ögretmen, Murat Ceylan, Abdullah Akengin, Esat Üner, Osman Keser, Leyla Güven, Etem Sahin, Süleyman Anık, Resul Sadak, Hasan Karakaya, Nuran Atlı, Zeyniye Öner, Emrullah Cin, Muhsun Kunur, Burhan Kurhan, Seyfettin Alkum, Hursit Alptekin, Mehmet Kaya, Orhan Özer, Ahmet Ertak, Abdulkadir Agaoglu, Ayhan Erkmen ve İsmail Arslan haklarında silahlı örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek suçundan açılan kamu davası halen Diyarbakır 5. Agır Ceza Mahkemesinin 2006/205 esas sayılı dosyası üzerinden devam etmektedir.(Ek-140)


133- DTP MİLLETVEKİLLERİNİN TERÖR ÖRGÜTÜ TARAFINDAN KAÇIRILAN SEKİZ ASKERİN GERİ ALINMASINI ÖRGÜT PROPAGANDASINA DÖNÜSTÜRMESİ:

21 Ekim 2007 tarihinde terör örgütü tarafından kaçırılan sekiz askerin geri alınması olayı DTP milletvekilleri Aysel Tugluk, Fatma Kurtulan ve Osman Özçelik

tarafından tam bir örgüt propagandasına dönüstürülmüstür. Roj TV gibi örgütün yayın organlarında olaydan sonra askerlerin teslim edilmeleri için özellikle ailelerinin DTP’ye yönlendirilmeleri ve nihayetinde üç milletvekilinin Kuzey Irak’a giderek terör örgütü elebasının resimleri ve sözde bayrakları önünde askerleri almalarına ait görüntülerle istenilen propaganda amacına ulasılmak istenilmistir. Terör örgütünün aileleri DTP’ye yönlendirmesinden de anlasılacagı gibi söz konusu eylemin propaganda amaçlı planlandıgı çok açık olarak ortaya çıkmıstır. Olayla ilgili olarak Ankara Cumhuriyet Bassavcılıgı tarafından Aysel Tugluk, Fatma Kurtulan ve Osman Özçelik haklarında baslatılan sorusturma devam etmektedir.(Ek- 141)


134- DTP MİLLETVEKİLİ İBRAHİM BİNİCİ’NİN TERÖR ÖRGÜTÜ MENSUBUNUN CENAZESİNDE YAPTIGI BASIN AÇIKLAMASI:

İran-Irak sınırında öldürülen terör örgütü PKK mensubu Ayfer Serçe ile ilgili olarak 29.07.2007 tarihinde Viransehir İlçesinde yasa dısı sloganların atıldıgı örgütün elebasının posterlerinin açıldıgı, sözde bayraklarının sergilendigi gösteri sırasında basın açılaması yapan DTP Milletvekili İbrahim Binici’nin “Kürt halkına karsı tüm bu vahsi ve kanlı yönelimler Türk ve İran Devletlerinin es zamanlı olarak gerçeklestirdikleri operasyonlarla direk baglantılı oldugu bilinmelidir” gibi sözleri nedeniyle islemis oldugu halkı kin ve düsmanlıga tahrik etmek suçu nedeniyle hakkında açılan kamu davası halen Viransehir Asliye Ceza Mahkemesinin 2007/39 esas sayılı dosyası üzerinden devam etmektedir. (Ek-142)


135- DEHAP’IN DTP’YE KATILIS BİLDİRGESİ:

Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlügüne yönelik eylemleri odagı oldugu gerekçesiyle hakkında Anayasa Mahkemesi’ne kapatma davası açılmıs olan Demokratik Halk Partisi (DEHAP) parti meclisi ve il baskanlarının katılımıyla 16 Agustos 2005 tarihinde “ Demokratik Toplum Hareketi’ne katılım” adı altında gerçeklestirdikleri toplantının sonuç bildirgesinde DEHAP’ın “…ciddi bir tecritle iç içe yasatılan sayın Abdullah Öcalan’ın sorunun çözümünde muhatap olma bakıs açısının kabulünde rolünü oynamaya çalıstıgı….” beyanla, bundan sonra yola Demokratik Toplum Hareketi (daha sonra DTP olarak partilesen olusum) bünyesinde devam edeceklerini deklare etmeleri nedeniyle Tuncer Bakırhan, ve diger ilgililer hakkında suç ve suçluyu övme suçundan açılan kamu davası halen Ankara 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 2007/265 esas sayılı dosyası üzerinden devam etmektedir. Hakkında açılan kapatma davası dikkate alındıgında DEHAP’ın üstlendigi görevi belirterek, aynı 91 yönde çalısmak için DTP’ye katılması, davalı partinin asıl amacının terör örgütü ve liderinin savunulması oldugunu açıkça kanıtlamaktadır.(Ek-143)


136- DTP ANKARA İL YÖNETİCİSİNİN YASADISI GÖSTERİLERİ ORGANİZE ETMESİ:

11 Eylül 2007 tarihinde Ankara TED Koleji çok katlı otoparkında ele geçen düzenekli patlayıcı yüklü Mercedes Vito marka araçla ilgili yapılan sorusturma sırasında ulasılan zanlı Alpaslan Özkan ifadelerinde Ankara’da üniversitelerde okuyan ögrencilere PKK propagandası yapılarak örgüte eleman kazandırılması amacıyla kurulan Gençlik Kültür Merkezi (GKM)’nin DTP Ankara il yönetiminde görevli Fevzi Kara isimli sahsa ait oldugunu, yine DTP Ankara il yönetiminde görevli Taylan Gürel isimli sahsın sürekli GKM’ne gelip gittigini, terör örgütünün yayın organlarında verilen örgüt ve elebasısı Abdullah Öcalan lehine yasa dısı eylem talimatlarının geregini yapmak üzere Ankara DTP il yönetimince alınan kararların bu sahıslar tarafından duyurulup, eylemlerin organize edildigini beyan etmistir. Olayla ilgili sorusturma halen Ankara Cumhuriyet Bassavcılıgı nezdinde devam etmektedir. (Ek-144)


137- DTP MİLLETVEKİLLERİ FATMA KURTULAN VE SEVAHİR BAYINDIR’IN TERÖR ÖRGÜTÜ KAMPLARINDA EGİTİM ALMASI:

Terör örgütü içerisinde faaliyette bulunduktan sonra ayrılan Dicle kod S.S. isimli sahıs daha sonra verdigi ifadelerinde; örgüt içerisinde faaliyet gösterdigi sırada HADEP-DEHAP parti teskilatından bir çok insanın örgütün kamplarına gelerek siyasi egitim aldıktan sonra tekrar Türkiye’ye dönerek bu partiler içerisinde faaliyet gösterdigini, 2003 yılında (halen DTP milletvekili olan) Fatma Kurtulan ve Sevahir Bayındır’ın örgüte ait Sehit Harun kampına geldiklerini, kendilerine üç ay süreyle PJA içerisinde üst düzey sorumlusu Pelsin kod Gülizar Tural tarafından siyasi egitim verildigini, bu süre zarfında her ikisinin de örgüt kıyafetlerini giydikleri, egitimin sonunda siyasi çalısmalarda bulunmak üzere Türkiye’ye döndüklerini beyan ettigi görülmüstür. Resmi nikahlı esi Salman Kurtulan’ın halen örgüt içerinde faaliyet gösterdigi anlasılan Fatma Kurtulan ve Sevahir Bayındır haklarında olayla ilgili sorusturmaya devam edilmektedir. (Ek-145)


138- DTP’Lİ SIRNAK BELEDİYE BASKANININ TERÖR ÖRGÜTÜNÜ ÖVÜCÜ AÇIKLAMASI:

07 Eylül 2007 tarihinde DTP’li Sırnak belediye baskanı Ahmet Ertak’ın Sırnak’ta Fransız haber ajansı “France 24” kanalına verdigi görüntülü röportaj

sırasında “ …PKK Kürt halkını destekliyor. Bizde PKK’yı destekliyoruz. PKK’yı desteklemek lazım…” seklinde beyanlarda bulundugunun anlasılması karsısında terör örgütünün propagandasını yapmak suçundan baslatılan sorusturma Sırnak Cumhuriyet Bassavcılıgı nezdinde devam etmektedir. (Ek- 146)


139- DTP ÜYESİNİN TERÖR ÖRGÜTÜNÜN PROPAGANDASINI YAPMASI, DOğUBAYAZIT İLÇE BİNASININ TERÖR ÖRGÜTÜ MERKEZİNE ÇEVRİLMESİ:

21.02.2006 tarihinde kurulus asamasındaki DTP Dogubayazıt ilçe binasında yapılan izinli arama sırasında duvarlarda terör örgütü elebası Abdullah Öcalan’ın posterlerinin asılı oldugu, bina içerisinde “ Ben bir Kürdistanlı olarak, Kürdistan’da sayın Abdullah Öcalan’ı siyasal irade olarak görüyor ve kabul ediyorum” içerikli Türkçe ve Kürtçe matbu dilekçelerin bulundugu belirlenmistir. Partinin kurulus çalısmalarını yapan ve terör örgütü üyeligi suçundan mahkum oldugu önceki cezasını çektikten sonra cezaevinden 01.11.2004 tarihinde tahliye edilen Ahmet Özbay hakkında terör örgütünün propagandasını yapmak suçundan açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucu Erzurum 2. Agır Ceza Mahkemesinin 30.05.2006 gün ve 2006/55-76 sayılı kararı ile 3713 sayılı yasanın 7/2. maddesi geregince 10 ay hapis ve 416.00 YTL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildigi anlasılmıstır.(Ek- 147)

140- DTP ÜYESİNİN TERÖR ÖRGÜTÜNÜN PROPAGANDASINI YAPMASI:

DTP üyesi oldugunu beyan eden Orhan Tunç’un 02.10.2006 ve öncesi tarihlerde Diyadin _lçesinde terör örgütü PKK’nın propagandasını yapıp, eleman kazandırmaya çalıstıgının anlasılması karsısında hakkında baslatılan sorusturma Erzurum Cumhuriyet Bassavcılıgı nezdinde devam etmektedir. (Ek-148)


141- DTP’Lİ BELEDİYE BASKANININ TERÖR ÖRGÜTÜNÜ ÖVÜCÜ KONUSMASI:

02.10.2007 tarihinde öldürülen terör örgütü mensubu Mehmet Bayram’ın ailesi tarafından Adana _linde kurulan taziye çadırına gelen Yakapınar beldesinin DTP’li belediye baskanı Osman Keser’in burada yaptıgı konusma sırasında “…bugün acı günü yasıyoruz. Kürdistan halkı bir evladını daha topraga verdi ve Hamit arkadasımızı topraga verdik. Bu bizim ne ilk sehidimizdir, ne de son sehidimiz olacaktır…..otuz yıldır silahlarla, operasyonlarla köylerimizi, cografyamızı yok ettiler. Hiçbir sonuç alamadılar ve alamayacaklardır….” gibi sözlerle açıkça terör örgütünün propagandasını yapması nedeniyle hakkında baslatılan sorusturma halen Adana

Cumhuriyet Bassavcılıgı nezdinde 2007/566 sayılı sorusturma evrakı üzerinden devam etmektedir. (Ek- 149)