Sayfa:Zâlimâne Bir İdam Hükmü.pdf/6

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa doğrulanmış

muzlarım ve dizlerim tamamile ıslanmış, ayakta duran şube müdürü de rutubetten ve soğuktan şikâyete başlamıştı.
Kule sabık Dahiliye Nazırını meşhut cürüm halinde tutulmuş bir canî gibi polislerle alıp götüren otokanonun patırtısile sükûnu ihlâl edildiğinden münfeil gibi kırmızı göziyle bize değil uzaklara bakıyor, üstümüzdeki buharla meşbu kirli sema donuk yıldızlariyle, altımızdaki deniz küçük, küçük sesiz dalgalariyle bize karşı lâkayt görünüyorlardı.
Otokano kuleyi geçtikten sonra da İstanbul cihetine dönmiyerek koyu karanlık içinde altından, üstünden, önünden, arkasından ziyaya tahavvül etmiş ervahı habise gibi rengârenk ışıklar fışkıran itilâf devletleri zırhlılarına doğru gidiyordu.
Bütün dünyayı letafetine hayran eden Boğaz bilhassa son aylardanberi hâifane sükût ile etrafından akan gözyaşlarından toplanmış gibi hazin bedbaht İstanbulun tulânî bir matem alâmeti gibi simsiyah serilip yatıyor, şehrin sakinlerinden yalnız Türklerin tazallümden de memnu lisanlarile hemhal olarak sâkit duruyordu.
Şu anda dünyada yalnız bir kayığa, bir ağa, bir oltaya malik yerli, yabancı hıristiyan bir balıkçı da buradan geçse zulmet içinde yine bir başka