Sayfa:Yakın Çağlarda Türk Tiyatrosu Tarihi Birinci Cilt.pdf/21

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa istinsah edilmiş

TÜRK TİYATROSU

azimle içe başladılar. Millî sahne tesis etmek şerefini kazanmak, onların kalplerinde yer etmişti.

Bu artistik münasebetleri bilhassa zevkli yapan kuvvetli bir cazibe de vardı. Bu da bu piyeslerin temsilini temin eden ermeni ailelerin gösterdikleri samimiyetti; genç müslümanlara bu temsillerde Havva kızlarını taklit eden bıyıksız arkadaşlar yerine bu ailelerin genç kadın ve kızları arkadaşlık ediyorlardı. Tenleri mat renkli, siyah, büyük, kadife gözlü, yarı aralık nar gibi kırmızı dudaklı güzel mahlûklar olan ev sahibesi kadın ve kızlarla bir arada oyun oynamak zevki bu gençlerdeki tiyatro sevgisinin artmasına sebep oluyordu."

Günün birinde saraydaki musiki heyetine mensup bazı gençlerin aralarında gizli gizli toplandıkları işitildi, bu toplantılar dikkate çarptı. Padişahlık idaresinin kuşkulu zihniyeti, saraydaki amatör gençlerin gizli gizli padişah aleyhinde bir suikast hazırlamakta olduklarını zannetmeğe başladı, saray muhafızları bu gençleri sıkı bir göz hapsine aldılar. İlk günlerde şüpheler hemen hemen kuvvetlenmeğe başlamıştı. Temsil bulunmadığı bir akşam gençlerin toplu olarak tiyatro salonuna girdikleri görüldü. Mesele anlaşılmış, her şey meydana çıkmıştı; Suikastçılar, son tertibat ve hareket kararını almak üzere birleşiyorlardı. İşte şimdi “cürmü meşhut" halinde yakalanabileceklerdi.

Bu düşünce ile silâhlarını ellerine alıp gençleri tevkif etmek üzere içeriye girenler garip bir manzara karşısında kaldılar... Hademei hassa amatörleri kendi kendilerine piyes temsil ediyorlardı!

Hakikatte bu san'ata hevesli gençlerin suikastla filân alâkaları yoktu, ecnebi tiyatro heyetlerinin temsillerinde bazan ufak tefek roller yapmakta olan bu gençler kimseye haber vermeden, kendi kendilerine çalışmışlar, bir temsil heyeti vücuda getirmişler, bir suflör ayırmışlar, bir de Türkçe piyes yapmışlardı, bu gece de eserlerini gizlice prova ediyorlardı...

Hademei hassa amatörlerinin hazırladıkları Türkçe piyes az bir zaman sonra saray tiyatrosunda temsil edilmiş, muvaffakiyet kazanmıştır.

Mösyö Adolf Talasso, bu hadiseyi Türklerin tiyatro sahasında attıkları ilk adım olarak gösteriyor, fakat yazık ki ne bu ilk piyesin ismini, ne de bunu oynayanların adlarını zikretmiyor.

Saray tiyatrosunda Türkçe piyes temsil edildiği haberi şehre yayıldığı zaman san'at sevenler büyük bir sevinç duymuşlar, ümitlere düşmüşlerdi.

Esasen bir zamandır, bazı ermeni gençleri ermeni diline
 

17