Sayfa:Yakın Çağlarda Türk Tiyatrosu Tarihi Birinci Cilt.pdf/16

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa doğrulanmış

YAKIN ÇAĞLARDA


hakan kellesi isteyip sultanları can kaygusuna düşüren orduyu düzeltmek, gerekse devlet idaresi işlerine yeni bir yol vermek için artık bizim ötedenberi kullanılan eski usullerimizin uygun gelmediği anlaşılmağa başlanılmıştı. Bunların yerine Avrupalıların idare usullerini almayı düşünenler oluyordu.

Hakanların, paşaların kendi saltanatlarını kurtarmak için Üçüncü Selim zamanından itibaren yarım yamalak başarmaya kalkıştıkları ıslâhat teşebbüsleri önce siyasî hayatta değişiklik yaptı. Günden güne Avrupalılarla temasımız artıyor, Avrupadan memleketimize, memleketimizden Avrupaya gidip gelenler çoğalıyordu.

Siyasî hayatta başlayan Avrupalılaşma, gitgide içtimai hayatta da tesirini gösterdi. Yaşayışımız, ihtiyaçlarımız, âdetlerimiz ve zevkimiz değişmeğe başladı.

İstanbuldaki rum, ermeni, yahudi unsurları Avrupalılarla daha kolay, daha sık temas edebiliyorlardı. Şarkta yeni ticaret pazarları arayan Avrupa sermayesinin komisyonculuğunu almak, onlar için güç olmadı. İktisadî sahadaki bu sıkı temas yüzünden içtimaî hayatta da bazı Avrupa âdet ve eğlenceleri memleketimizde önce müslüman olmıyan akalliyetler arasında yayıldı.

İstanbulda Üçüncü Ahmet zamanında Fransız sefarethanesinde pek dar bir davetli zümresi karşısında oynanan komedyalardan sonra 1820 yılında Kuruçeşmede zamanın tanınmış ermeni zenginlerinden Düziyan ailesinin yalısında Avrupa görmüş bazı ermeni gençleri tarafından hususî bir aile eğlencesinde küçük bir temsil verildi. [1]

İstanbulda yerleşen Avrupalılar arasındaki aile eğlencelerinde de (1826-1839) Fransız repertuvarından tiyatro eserlerinin oynandığını biliyoruz. [2]

Fakat ne bu temsillerde rol alanlar tiyatro san'atkârı idi, ne de halk bu müsamereleri görmüştür. Onun için bunların hiçbirisi memleketimizde tiyatro hayatına başlangıç sayılmaz.

Avrupa devlet idaresi usullerinin alındığının ilân eden Tazimatı hayriye fermanı Topkapı sarayı bahçesinde toplanan halka okunduktan (3 Teşrinisani 1839) ve Avrupalılaşma hareketleri iyice yayılmaya başladıktan sonra İstanbulda alafrangalık almış yürümüştü.

Avrupa ticaretile beraber Avrupa san'atı da kendisine yeni pazarlar arayarak dolaşırken İstanbula da geldi, Beyoğlunun eğ-
  1. Yedikule ermeni hastanesi 1925 salnamesinde Herant Asaduryanın makalesi.
  2. La Revue Thêatrale. Paris, 1904 Ağustos nushası.
 
12