T.C.
YÜKSEK SEÇİM KURULU
Karar No : 4219
bulunduğu, vatandaşlarında oy sayım ve dökümünü izlediği koşullarda oyların herhangi bir parti lehine değiştirildiğini söylemek mümkün değildir. Böyle bir durum ancak bütün sandık görevlilerinin ve müşahitlerin bu konuda anlaşmaları ile mümkün olabilir ki, itiraz eden dahi böyle bir iddia ileri sürmemiştir.
Sandık kurullarının oluşumuna, 26/12/2018 tarih ve 1128 sayılı kararla kabul edilen, Resmi Gazetede yayımlanan, 139 sayılı genelgemizin 13. maddesinde belirtilen esaslar ve sürelerde itiraz edilmeksizin, sandık kurulları tarafından oyların sayım ve döküm işleminden ve sonuçların ortaya çıkmasından sonra itiraz edilmesi ve sandık kurullarının teşekkülü ile ilgili yapılan araştırmada örgütlü bir şekilde hareket edildiğinin de tespit edilememiş olması nedeniyle, sandık kurullarının usulsüz olarak teşkil edildiği iddiasına dayalı olarak artık seçimin iptaline karar verilmesi doğru değildir.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminde oyların sandık kurullarınca sayılmasından sonra, tüm sandıklarda yeniden sayım yapılması için Adalet ve Kalkınma Partisi ilgili ilçe ve İstanbul İl Seçim Kuruluna itirazlar yapmıştır. İlçe ve il seçim kurullarına yapılan itirazlardan sonra da Kurulumuza yeniden sayıma karar verilmesi için itiraz dosyaları gelmiştir. Kurulumuzca, 298 sayılı kanunun 112. maddesi gereğince gerekçesi ve delili olmayan itirazların incelenmemesi ve talebin en başta reddine karar verilmesi gerekirken, Kurulumuz benim yeniden sayım yapılmasına muhalif olduğum 05/04/2019 tarih ve 1880 sayılı kararda olduğu gibi, verdiği çok sayıda karar sonucunda İstanbul genelinde tüm sandıklarda geçersiz oylar, bir kısım sandıklarda ise tüm oyların yeniden sayılmasını sağlamıştır. Bu oyların yeniden sayımı sonucunda da her zaman yapılabilen maddi ve olağan hataların dışında bir hataya rastlanmamış ve maddi hatalar ile geçerli sayılması gerekirken geçersiz sayılan oylar nedeniyle yapılan sayım hataları düzeltilmiştir. Yeniden sayım ilçe seçim kurullarının nezaretinde yapılmış olup, oy pusulaları bir kez daha elden geçirilmiştir. Sandık kurullarınca sandık başlarında yapılan sayım sonuçları ilçe seçim kurullarınca yapılan yeniden sayımlar sonucunda bir kez daha meşruiyet kazanmıştır. İki kez yapılan sayım sonuçlarının tanınmaması ve sırf sandık kurulunun oluşumundan hareket edilerek İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinin iptaline karar verilmesi kabul edilemez bir durumdur.
298 sayılı Kanunun 26/1 maddesinde sayılan, sandık kurullarında görev alamayacağı belirtilen kişilerin sandık kurulunda görev almaları da tek başına sandık sonuçlarının sıhhatine halel getirmez. Burada da yine 298 sayılı Kanunun 130/2 maddesine göre sandık sonucunun neticesine tesir eden bir hal olup olmadığına bakılır. Aynı şekilde 298 sayılı kanunun 26/2 maddesi gereğince siyasi partilere üye olamayacaklar siyasi partilerce sandık kuruluna üye olarak bildirildiğinde ve sandık kurullarında görev yaptıklarında, bu kişilerin sandık sonucuna tesir edip etmediklerine bakılır. Esasen siyasi partilerin 298 sayılı Kanunun 26/2 maddesi gereğince sandık kurulunda görev alamayacak üye ve müşahit görevlendirip görevlendirmedikleri doğrultusunda yapılacak bir araştırmada, siyasi partilerin sandık kurulunda üye ve müşahit olamayacakları bildirip bildirmediklerinin tespiti mümkündür. Ancak başlı başına iptal nedeni olamayacak bu hal nedeniyle bugüne kadar bu yönde bir araştırmaya da gerek görülmemiştir.
Adalet ve Kalkınma Partisi Yüksek Seçim Kurulu temsilcisi Recep Özel'in “16/04/2017 günü yapılmakta olan halk oylamasında bazı sandıklarda oy pusulalarının veya oy zarflarının ilçe seçim kurulu ve sandık kurulu mührü ile mühürlenmediği, seçmenin hiç bir kusuru olmadan bunun gerçekleştiği, seçmenin iradesinin tam bir şekilde sandığa yansıması için söz konusu oy pusulalarının ve zarfların geçerli olması yönünde karar verilmesine dair