İçeriğe atla

Sayfa:Tarihi Yapıların 3 Boyutlu Belgelenme Sürecinde Nokta Bulutu Yönteminin Rolü Yaylak Ulu Camii Örneği.pdf/3

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa istinsah edilmiş

Kadir ÇALIŞIR / HRU Muh Der, 6(3): 212-219 (2021)

eserlerinin ortak olan temel özelliği inşa edildikleri dönemin yapım tekniklerini, sosyo-kültürel yaşamını, dönemin sanatsal ve estetik özelliğini yansıtabilmesidir.

Tarihi eserler, yapıldıkları dönemde her ne kadar çok kaliteli malzeme kullanılarak inşa edilmiş olsalar dahi, zamanla çeşitli nedenlerden dolayı değişik seviyelerde yapı hasar görür. Oluşan bu hasarlardan dolayı tarihi eserlerin korunması ve yapının ömrünün uzatılması için yapılan tamirler, restorasyon fiili olarak gerçekleştirilir. Tarihi yapılarda uygulanan restorasyon işlemlerinde, yapının eski fonksiyonunun devam ettirilmesi ya da yeni bir fonksiyon kazandırılırken yapının kullanımının elde edilmesi koruma kültürünün çok önemli hedeflerinden biridir. Tarihi yapılarda yapılacak olan restorasyon işlerinin mimari niteliği diğer bir tanımla proje boyutu üç aşamadan oluşmaktadır. Bu üç aşamadan ilki, bir yapının kent dokusunu ya da yapının arkeolojik, mimarlık tarihi açısından incelenmesi, ikinci olarak yapıdaki taşıyıcı sistemi ile yapının iç ve dış mimarisine ait mevcut durumun ölçekli bir şekilde anlatımı olan rölöve çizimleri ve son olarak yapının belgelenmesidir [1]. Bu çalışma kapsamında kültürel miras çalışmaları ile mimari ve arkeolojik alanlanı da kapsayan günümüzde artarak yaygınlaşan tarihi yapıların belgelenmesinde, lazer tarama sistemi olan Işık Tespiti ve Mesafe Ölçme (Light Detection and Ranging - LiDAR) sistemleri ile elde edilen nokta bulutu verileri kullanarak Şanlıurfa ilinin Bozova ilçesine bağlı Yaylak beldesinde bulunan, Şanlıurfa Kültür Varlıklarımı Koruma Müdürlüğü tarafından yapılan tespitlere göre 275 yıllık bir yapı olduğu belirlenen Yaylak Ulu Camii üzerinde bir uygulama gerçekleştirilerek yapının 3 boyutlu modelinin elde edilmesi sağlanmıştır.

LiDAR, İngilizce bir kelime olan "Light Detection And Ranging" kısaltılmasıdır. LiDAR sistemleri temel olarak obje ve sensor arasında gidip gelen ışının süresini ölçerek mesafe hesaplanması işlemine dayanmaktadır. 3 boyutlu lazer tarama sistemi milyonlarca nokta bulutu oluşturarak katı model oluşturmada kolaylıklar sağlamaktadır [2]. Havadan ve karadan lazer taraması yapabilen bir çalışma prensibine sahiptir. Havadan tarama yapan LIDAR sistemleri Küresel Konumlandırma Sistemi (Global Positioning System - GPS), Eylemsizlik Ölçümü Birimi (Inertial Measurement Unit - IMU) ve dahili bir bilgisayardan oluşurken, karadan tarama yapan LiDAR sistemlerinde IMU bulunmaz. Havadan yapılan lazer taramalarında GPS hava aracının anlık coğrafi koordinatını alır ve IMU sistemi ise dikey eksene göre konum bilgilerini alarak lazer taraması ile elde edilen bilgiler dahili bilgisayarda eşleştirilir. Karadan yapılan lazer taramalarında aynı şekilde GPS sistemi kullanılarak coğrafi koordinatlar belirtilir, ancak sistem sabit bir üç ayak (tripot) üzerinde bulunduğundan dikey konum coğrafi koordinatlarını alan IMU sistemine ihtiyaç duymaz [3].

Havadan lazer tarama sistemi (Airborne laser scanning - ALS) ve yersel lazer tarama (YLT) sistemleri kullanılarak literatürde 50 civarında farklı uygulamalar için LiDAR verileri kullanılmaktadır [8]. LiDAR teknolojisinin başlıca kullanım alanlarının bir kısmı şunlardır;

  • Tarım: tarım alanlarındaki eğimi ve güneşlenme alanlarımı belirlemek için Lidar tabanlı yükseklik modellerinden faydalanılmaktadır.
  • Orman yönetimi: orman planlama ve yönetiminde Lidar ile elde edilen düşey konum verileri kullanılıp orman bio-kütle hacimleri, ağaç sayıları ve de ağaç tiplerini belirlemede yaygın olarak kullanılmaktadır.
  • Ulaşım: Lidar verilerinden yararlanılarak mevcut yolların durum tespiti yapılıp yol ve çevre modellemesi, yeni yapılacak yolların planlanması (güzergah, eğim ve kurp hesapları vb.).
  • Sel risk analizleri ve akarsu izleme: Lidar teknolojisinden elde edilen veriler ile yükseklik modeli kullanılarak eğim ve topografya incelenerek su akış çizgileri belirlenmekte, bu veriler doğrultusunda akarsu ilerleme yönü gibi analizler yapılarak afet planlamasına katkı sağlamaktadır.
  • Arkeoloji: görüntü tabanlı verilerle elde edilen görüntülerde bitki örtüsünden dolayı topografyayı etkileyen arkeolojik kalıntılar görülememektedir. Lidar sistemi ile bitki altı yüzeyleri oluştuğundan arkeologların topografyayı algılamasında önemli role sahiptir.
  • Mevcut yapıların modellenmesi: Lidar sistemi ile elde edilen nokta bulutları ile son yıllarda mevcut tarihi yapıların rölöve ya da mevcut yapının 3 boyutlu görüntüsü sağlanmaktadır.
  • Sayısal Yükseklik Modeli (SYM): bitkilerin ve insanlar tarafından yapılan objelerin çıkarılarak geriye kalan yeryüzü yükseklik değerleri içeren sayısal görüntülerdir [9].

213