Takvimden Bir Yaprak
Kurbağa hikayesini bilirmisiniz? Derebeylik zamanında bir tepede müstahkem ve muhteşem bir şato içinde, her dürlü avaze-i şikayetin erişemeyeceği bir mevkide zevk ve safasına dalan derebeglerden biri o zamanlara göre mal ve ırz ve canı kendisine mübah olan bütün haracgüzarlarının feryadını kesmiş. Fakat kurbağaların vakvakasından bizar kalmış. Şatonun etrafındaki havuzlarda toplanan kurbağalar sabaha kadar vakvaklarını mazluminin ah ve feryadı gibi, o kadar azdırmışlar ki derebeyinde rahat yok. Giceleri havuz başlarında ellerinde sobalarla bekciler bekletmiş, sada çıkaran kurbağaların başına urmuş. Mümkünmü? Bekcilerin adedi artdırılmış, sopalar daha uzadılmış. Yine mümküm değil. Birine urulsa bini ürküyor. Vakvakalar, çığlıklar gibi, yükseliyor. Derebegi bir danimendden rey soruyor, şu cevabı alıyor:
- Esaslı tedbir lazım. Havuzları doldurun, ortadan kaldırın. Ses kesilir.
Derebegi de böyle yapmış. Kurbağalardan kurtulmuş, şu kıssadan kapılacak hisseye gelince: matbuata bila perva yahud < hakimin kesdiği parmak acımaz> diye sureti hakdan görünerek sopa indirmek bunların sesini kesemez. Devri sabık ricaline <hayrülhalef> olmak içün matbuatı ortadan kaldırmalı..
28 teşrin-i evvel 324--- matbuat hakkında meşrutiyetin ilk sıkı tedbirleri başlarken
