Takvimden Bir Yaprak
Bilmem hangi hekim-i zufnun dimişki:« İnsanlarda öyle bir halet-i ruhiye var ki birinden sadır olan hareket öbürüne de sirayet ider. » beki dimek istemiş ki bir meclisde biri isterse öbürü de ister. Bazı müteahhirin, cennetin sarı olduğuna mutekiddirler. On akıllının içinde bir deli bulunsa bu ukelayı da zıvanadan çıkarır, dirler. İnsanları kuzulara benzetirler. Biri nehre atlayınca arkasından ellisi, yüzü daha atlar.. Ortaya bir i'tilaf modası çıkdı. Devletle i'tilaf. İntihabatda i'tilaf.. Dirken i'tilaf müzakereleri bozuldu? denildi. Bir de bakdık ki intihabcılar beynine de bozgunluk girdi. Bazı kulübler erkanı arasına da bu halin sirayeti rivayet eyledi... Bunu bir müddet evvel yine gördük. Biri yuha! bağırdı. Arkadan bini. Hamallar tatil işgal itdi... Arkasından reji, Şirket-i Hayriye, İdare-i Mahsusa, Anadolu, Rum ili kumpanyaları, hatta bazı devair müstahdeminin grevleri başladı... Boş bulundum laf olsun diye bu felsefeyi bir meclisde ortaya atdım. Huzzardan biri şu sözleri söylemez mi:
- Ya Meclis-i Meb'usan azasından bir takımı da ta'til işgal iderse?...
Ben felsefemden pişman oldum. Biri birimizin yüzüne bakındık. Bu sözü söyleyen zata « ağzını hayra aç » diye itabda bulunduk.. Çok şükür, bizi teselliyet itdi. Çünkü şu sözleri de ilave itdi:
-Siz ters anladınız. Oturacak yer bulamayacakları içün.. dimek istedim.
Ha şöyle. Bunu anladım. yüz kişilik bir daire, bir nazır beyin nazar-ı teftişinden geçmekle üç yüz kişi almaz!.
27 teşrin-i evvel 325 - Meclis-i Mebusan dairesinin tevsii çareleri aranırken. Dahiliye Nazırı eski daireyi gezerken
