Sayfa:TBMM'nin Şemdinli Raporu .pdf/5

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa doğrulanmış

tanımıyordum. Kaçan şahsın kaçarken telefonla görüşme yaptığını görmedim. Esnaflar görmüşler. Birkaç kişi benden önce işyerime gelmişti. Etraf toz duman halindeydi. Yaralılar çıkarıldı. Sonra dışarı çıkarıldım ve topluluğun çembere aldığı aracın yanına gittim. Araçta iki kişi vardı. Biri ön diğeri ise arka koltuğa oturmuştu. Kişiler önce kaçmadılar. Kaçan şahsa kimliğini sordum. “Amirimdedir.” dedi. Sonra İlçe Emniyet Müdürü “Bunlar bizden değil.” dedi. Kişiler önce bagajı açtırmak istemediler. Sonra bagaj açıldı; silah, evrak, kroki vb. şeyler bulundu. Ali Kaya bagaj açılırken silahın birini kaptı. Arkadaşlar silahı elinden aldı. Daha sonra iki kişiyi Emniyete teslim ettik. Ali Kaya’yı jandarmaya götürdüler. Askeri yetkililer ve Emniyet Müdürü söz verdi. Özcan İldeniz’i ise iki kişi koluna girerek ilçe jandarmaya götürdü. Olayın görgü tanıklarının ifadesi alınmadı. İfade verirken rahat bir ortamda değildik. Sürekli telefonlar geliyordu. Ben siyasi davadan dolayı on beş yıl hapis yattım. Bundan dolayı hedef olmuş olabilirim. Polis kontrol noktasındaki olayları 7-9 yaşlarında çocukların yaptığı söyleniyor. Basın bunu abarttı. Askeri gazino ve lojmanlar 1 Kasım’da patlamadan önce boşaltılmış, eşyaları ve büyük ekran televizyonu bile çıkartmışlar. Dört daire vardı. Bunlardan ikisi bana ait. Bunlar da boşaltılmış.” Seferi Yılmaz bu ifadelerini İHD ve diğer sivil toplum örgütlerinin 12.11.2005 tarihli raporlarında da aynen teyit etmiştir.
  Heyet olay hakkında bilgisi olan kişileri öğretmenevinde teker teker dinlemiştir. Zeydan Özel Özipek Pasajının çaprazındaki Ender Giyimin sahibidir. Özel olayla ilgili gözlemleri kısaca şu şekilde anlatmıştır.


  “Olay olmadan önce söz konusu arabayı amcamın dükkanının önüne park etmişlerdi. Üç kişi vardı. Küçük yer olduğundan gelenleri tanırız. Ancak bunları tanımayınca şüphelendim. Sarı-kahve renkli montlu biri pasajı izliyordu. Amcam oğluna dedim ki: “Bunları önceden görmedim. Şüpheleniyorum. Bunlar bombacı olmasın!”. Kahve renkli giysili arabadan çıktı. İki eli cebinde idi. Pasaja girdi, ben de çaktırmadan “Bunlar kimdir?” diye aracın yanına gittim. Hemen araba çalıştırıldı. Araba uygun bir yer bulmak için hareket etti ve sonra dönerek kuyumcu dükkanının önüne park etti. Dükkanıma girdim ve patlama oldu. Dışarı çıktım. Halk pasaja yürüdü. Kahve renkli montlu geliyordu. Telefonla birisini aradı ve “Neredesin?” diye sordu. Eczanenin önüne baktım. Arkadaşı arabayı park etmişti. Arkadaşı telefonu eline aldı “Gel buradayım” dedi. O arada oradakilere montlunun yakalanması için bağırdım. Seferi Yılmaz’ı gördüm. Kendisi yanıma geldi. Kendisi “Bombayı atan bu” dedi. Ben de yarım saattir bunları izlediğimi söyledim. Halk saldırdı. Kaçan kişi arabaya girdi. Arabada iki kişi oldu. Biri ise dışarıda arabanın yanında idi. Ali Kaya’ya “Sen de bu işin içindesin” dedim. Kendisi kabul etmedi. Arka koltuğa bindi. “İnkar etme bu işin içindesin. Yarım saattir sizi izliyorum” dedim. Böyle deyince arabadan çıktı. Şahsı önceden tanımıyordum. Arka bagajı açtı. Hemen elini silaha attı. “Ben emniyet görevlisiyim” dedi. Ben de bomba patlattıklarını söyledim. O arada bagaja baktığımda evrak, silah ve benzeri şeyler gördüm. Herkes arabaya vurmaya başladı. Ali Kaya’nın elinden silahı alındı, şarjör çıkarıldı ve silah bagaja konuldu. Kaymakam, polis, asker ve özel tim geldi. Özel tim ateş edince herkes yere yattı. Panzer (akrep) geldi ve ateş edildi. O arada Veysel Ateş’i araçtan çıkarıp panzere bindirdiler. Ali Kaya’yı ise emniyet aldı. Top sakallı olan Özcan İldeniz devamlı arabanın etrafında dolaşıyor ve arabanın içine bakıyordu. Adidas markalı lacivert montluydu. Eli cebindeydi. Özcan İldeniz’e “inkar etme üç kişisiniz” dedim. Kendisi kabul etmedi “İki kişi gidince millet rahatladı” dediler. Özcan İldeniz ilçe jandarmaya doğru yürüdü. Halka “Yakalayın” dedim. O arada yarbay Mustafa Yanık da gidiyordu. Asker fırının önüne barikat kurmuştu. Asker bana gitmenin yasak olduğunu söyledi. Yarbaya Özcan İldeniz’i işaret ederek olaya karışanlardan birinin de bu olduğunu söyledim. Bana “Rahat olun” dedi. Askerlere emir verdi. Askerler de Özcan İldeniz’in iki koluna girip ilçe jandarmaya doğru götürdüler.

5