Sayfa:Sophokles - Antigone çev. Sabahattin Ali.pdf/14

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa doğrulanmış

KORO BAŞI - Demek onu kendi oğlunun elinden çekip alacaksın?

KREON - Onların birleşmesine Hades mâni olacak.

KORO BAŞI - Ölümünün kararlaştığı görülüyor.

KREON - Sence ve bence kararlaştı. Artık vakit geçirmeğe gelmez. Köleler! Bunları içeri götürün; bundan sonra evde kapansınlar ve serbest dolaşamasınlar. Çünkü en pervasız insanlar bile, Hades'in hayatlarını tehditettiğini görünce kaçmıya kalkarlar.

(Antigone ile İsmene'yi götürürler)

KORO - Hayatında ıstırabı tatmıyan ne mesuttur, Kimin yuvası bir kere tanrıların lânetiyle sarsılırsa artık felâketin sonu gelmez, nesilden nesile yürür gider. Trakya boralarının nefesiyle[1]sular karanlık derinliklerine kadar sarsıldığı zaman, azgın deniz böyle çalkalanır. Fırtına, denizin kara kıvrımlarını karıştırıp yüze çıkarır ve coşkun suların dövdüğü sahiller inler ve gürülder.

Eski zamanlardan beri Labdakosların[2]soyunda ölülerin ıstırabına daima yeni ıstıraplar katıldığını gördüm. Hiçbir nesil kendinden sonraki nesle kurtuluş getirmiyor. Biz tanrı onları boyuna yere çalıyor, onlara aman vermiyor. Bu soyun son evlâdı, Oidipus'un sarayında ümit ışığı ile sarılı olarak yaşıyordu; şimdi yeraltı tanrılarının kanlı tozları, delice sözler ve çılgın bir ruh bi ışığı söndürüyor.[3]

Ey Zeus, senin kudretine insan gururu nasıl karşı koyabilir? Bu kudreti, ne her zaman taze olan uyku ne de Tanrıların gönderdiği ve süratle geçip giden aylar zaptedebilir. Ey dünyalar hâkimi, ebedî gençliğe ermiş Tanrı! Sen göz kamaştırıcı ışıklara dalmış Olympos'ta[4] oturuyorsun; ve gelecekte de, geçmişte de, daima şu kanun yürüyecektir: Hayatta hiçbir büyük saadet felâketsiz gelmez.

Bir yerde karar etmiyen ümit, bazıları için ömürlerinin bir tesellisi, bazıları için de bir serap, cazip arzuların bir rüyasıdır. Bu ümidin kucağına düşen kimse, kızgın ateşe ayağını basıncaya kadar, hiçbir şeyin farkında olmaz ve şu meşhur sözde bir hikmet vardır:[5]

Tanrı bir kimsenin ruhunu felâkete atacağı zaman o kimseye kötü şeyler iyi gibi görünür; o zaman felâketin gelmesine pek az zaman kaldı demektir. (Haimon gelir.)

KORO BAŞI - Bak, oğlun, neslinin son konçası Haimon şurada göründü. Nasıl? yoksa nişanlısı Antigone'nin başına geleceklerden korkarak ve bozulan izdivacına üzülerek mi buraya geliyor?

KREON - (Koro Başına) - Şimdi bunu kâhinlerden daha açık olarak görürüz. (Haimon'a) Oğlum, nişanlın hakkında verilen hükmü duyduğun için bana kızarak mı buraya geliyorsun? Yoksa, ne yaparsa yapsın, babanı sevmekte devam ediyor musun?

HAİMON - Baba, ben seninim! Ve sen çok akıllı olduğun için daima senin gösterdiğin yolda gitmek isterim. Çünkü hiçbir izdivaç, beni iyiliğe götürmek için göstereceğin yollarından daha kıymetli değildir.

KREON - Evet oğlum, işte, kalbindeki hisler hakikaten böyle olmalı. Her şey babaların düşünce ve kararlarına uymalı. İn-


  1. Poyraz rüzgârı, Trakya istikametinden gelen bu rüzgâr Yunanistanda hem denizcileri, hem de çiftçileri çok korkuturdu.
  2. 2 Labdakos, Laios'un babası ve Oidipus'un dedesidir.
  3. Metnin aslında bu mısralar karanlık ve nakıstır. Söndürmek fiilî yoktur, "manayı anlaşılabilir hale getirmek için tarafımızdan ilâve edilmiştir. "Yeraltı Tanrılarının kanlı tozları”ndan, Antigone'nin Polyneikes'in cesedine serptiği toprak kastediliyor. Bu toprak ölünün yaralarından sızan kanlarla karıştığı için “kanlı” sıfatı kullanılmıştır. "Delice sözler" tabiriyle Antigone'nin Kreon'la münakaşasında, kullandığı sert lisan, ve "çılgın ruhla"da, hiddetinden gözü kararan Kreon'un hali tasvir ediliyor.
  4. Olympos, şimalî Yunanistan'da bir dağ, 2985 metre yüksekliğindedir. Eski Yunan Tanrıları bu dağda otururlar.
  5. Bu vecizenin kime ait olduğu malum değildir.