çözümlenmektedir. Ancak devlet denilen soyut kavramın görünür hali genelde en alt kademesinden en üst kademesine kadar idarecilerdir.
Vatandaşlara karşı keyfî uygulamalara engel olmak için idarecilerin uymaları gereken kurallar ve etik kaideler hukuk sistemi içerisinde vazedilmiştir. Buna rağmen bazı memurların devletin kendilerine tanıdığı yetki ve imkânları kullanarak menfaat temin etme arayışı içerisine girmeleri her demokratik sistemde görülür. Hatta bu tür şahıslar kendi faaliyetlerini haklı kılan ideolojiler de üreterek şebekeleşebilirler. Böylesi yapılar genelde çatışmalı dönemin ürünüdür. Zaten insanlık tarihine bakıldığında ideolojilerin çatışmalı dönemde ortaya çıktığı görülmektedir. Çatışmanın toz dumanı içerisinde ise çoğu zaman masum kavramlar anlamını yitirir. Kaos içerisinde kandan ve gözyaşından şahsi çıkar temin etmek arayışında olanların ortaya çıktığı görülür. Maalesef bu fırsatçı kişiler veya zihniyet ideoloji ile örgüledikleri şahsî menfaatlerini garanti altına almanın yolunu her dönem bulmuşlardır. Bu yüzdendir ki demokratik sistemler aslında bir ilkeler bütünüdür. Yine bu yüzdendir ki modern demokrasilerde etkin kamuoyu fırsatçı çevrelere imkân tanımayacak bir denetim sistemi olarak tesis edilmeye çalışılır.
Demokratik Sistemlere Rağmen Bürokrasi Aygıtı Ele Geçirilebilir mi?
Kan ve gözyaşı üzerinden politika üreten ve menfaatlerini temin için devletin
bütün mekanizmasını kullanmaktan çekinmeyen güçlerin birtakım üst makamlara
gelmesi halinde ise Devletin bekası için son derece tehlikeli bir durum ortaya çıkabilir.
Kendi ideolojik mantığı içerisinde makul sebeplerini zaten hazırlayan bu grup
menfaatleri icabı kendilerini uluslar arası güç odaklarına pazarlamaktan çekinmez.
Gerçekte ne olup bittiğini bilen ve sesi çok çıkan bu grup medyanın da etkisi ile
kamuoyunda “kahramanlar” olarak algılanırken aşağıda ise bunların tetikçiliğini
yapan bir takım kişiler Devletin bekasına hizmet ettikleri düşüncesindedirler.
Uluslararası güçler, ülkedeki bu zihniyet ve aşağıdaki gruplar arasında irtibatı
sağlayan bağlar ise akla gelmeyecek binlerce karmaşık labirentten ve irtibat
mekanizmasından geçtiği için aşağı gruptan biri deşifre olsa dahi gerçek oyuncuların
ortaya çıkartılması mümkün değildir. Hemen diğeri sahneye sürülür. Üstelik
medyadan kültür ve sanata siyasetten ekonomiye kadar bütün figüranlar sahnede
kendi rollerini oynamak için beklemektedirler. Bu fasit çarkın bozulması ancak bu
zihniyetin oyununun sona erdirilmesi ile mümkündür. Bu oyunun sona erdirilmesi ise
ancak açığa çıkartılıp deşifre edilmesi ve kamuoyu vicdanında mahkûm edilmesi ile
mümkündür. Bu oyunda ast ve üst gruplar arasında ahengi sağlayan ise bir nevi
senaryoları olan menfaatlerinin arkasına gizlendiği ideolojileridir. Bu zihniyetin
operasyonunu sona erdirmek için ise güvenlik güçlerine düşen tahrik olmadan sabırla
grup üyelerinin birer birer düşmesini beklemektir. Zaten tecrübeler göstermiştir ki
birbirlerinin ne olduğunu gerçekte çok iyi bilen bu şebekeler menfaatleri icabı
çatışmaya düştüklerinde kolayca sırlarını ifşa etmektedirler.
Devlet İstihbaratı; Operasyonlarda Etik Ölçü:
Her devletin kendi güvenliğine yönelik tehlikeleri bertaraf edecek istihbarat servisleri bulunur. Bu servislerin birtakım örtülü operasyonlar gerçekleştirdikleri de bir realitedir. Unutulmamalıdır ki kulağa hoş gelmese de istihbarat işleri içerisinde provokasyon, ajitasyon ve suikast gibi uygulamalar da bulunmaktadır. İstihbarat
servislerinin operasyonları bazen uluslararası işbirliği içerisinde ve açıktan (Abdullah