Sayfa:Semdinli iddianame.pdf/84

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa doğrulanmış

ismi açıklanan astsubay Ali KAYA hakkında Genel Kurmay Başkanı’nın yargı süreci tamamlanmadan onları ne korurum ne de suçlarım dediğini, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar BÜYÜKANIT’ın ise; Ali KAYA’yı tanırım, benim askerîmdi, o böyle bir şey yapmaz diyerek yargılama sürecini etkilediğini, Yaşar BÜYÜKANIT’ın Diyarbakır’da 7. Kolordu Komutanı olarak görev yaptığı dönemde Ali KAYA’nın da Uzman Çavuş olarak görev yaptığını, Yaşar BÜYÜKANIT’ın kendisi korgeneral iken tanıdığı Uzman Çavuş Ali KAYA gibi kaç tane uzman çavuş tanıdığını, Şemdinli olayı ile ortaya çıkan devlet içerisindeki illegal yapılanmanın izleri iyi takip edilirse Jandarma Genel Komutanı Fevzi TÜRKERİ ile Kara Kuvvetleri Komutanı Yaşar BÜYÜKANIT’a kadar uzanacağını, polis bölgesindeki patlamaların örgüt tarafından yapıldığında bir şekilde üstlenildiğini, ancak üstlenilmeyen patlamaların kimin eseri olduğunu,

Hakkâri ilinde kontrgerilla eylemlerini yönlendirenlerin başında İl Jandarma Komutanı Albay Erhan KUBAT’ın geldiğini, Yarbay Ramazan AKÇA ve Astsubaylar Ali KAYA ve Özcan İLDENİZ’in de yardımcıları pozisyonunda olduklarını, bu ekibin Yüksekova’daki kolunu ise astsubaylar Murat KARAGÖL ve Mehmet ALTUNER’in oluşturduğunu, Albay Erhan KUBAT’ın bölgedeki terör olaylarının sınırsız yetkiler ile çözülebileceğini, yeni kanunların bu manada kendileri için bir talihsizlik olduğunu savunduğunu, Yüksekova ilçesinde bulunan 21. Dağ Komando Jandarma Tugay Komutanı Erdal AKPINAR’ın da ilginç uygulamalarıyla halkı askerden ve devletten soğuttuğunu, Yüksekova’da örgütün baskısıyla 15.02.2005 tarihinde gerçekleştirilen kepenk kapatma eyleminden sonra askere buradaki esnâftan alış veriş yapmalarını yasakladığını, PKK yanlısı olmayan sivil toplum kuruluşlarından hiç kimse ile görüşmediğini, halka kin ve nefretle yaklaştığını, bu sebeple örgüte yakın olmayan vatandaşında devletten soğumasına sebep olduğunu, yine Erdal AKPINAR imzasıyla Hakkâri Valiliğine gönderilen bir yazıda olayların önlenmesinde polisin yetersiz kaldığına değinilerek dikkatleri emniyet teşkilâtı üzerine çekmeye çalıştığını, ayrıca Jandarma teşkilâtının istihbarat yapma yetkisi bulunmamasına rağmen her yerde bu faaliyetini yürüttüğünü…” Şeklinde iddialarda bulunulmuştur, dilekçesinde Hakkâri, Yüksekova ve Şemdinli’de meydana gelen bazı patlamalardan da bahsetmiştir.

4 - Cumhuriyet Başsavcı Vekilliğimize gönderilen 28.02.2006 Havale Tarihli İ.K. Ören İsimli Bir Şahıs Tarafından Gönderilen İhbar Dilekçesinin İçeriği Olduğu Gibi Aşağıya Alınmıştır:

Birkaç ay yöremizin dikkat ve merakla takip ettiği bir konu bu Şemdinli bombası ve Hakkâri olayları. Bende gerçeklikte ailemden birini yıllar önce bunun, gibi şüphelendirici bir ölümle kurban vermiş kimse olarak kendinizce soruşturduğunuz

bilinen bu takibatı birazda endişelenerek sonucunu merak ediyorum. Niye. Çünkü devlet bu "işe sahip mi çıkar. çünkü daha bir iki gün öncesiydi bazı görevliler, bu olayın hain bir çetenin işi olabilirmiş Sayın Kara Kuvvet Komutanı Yaşar BÜYÜKANIT paşada olay olunca o Ali KAYA’yı tanırım çok iyidir bu işi o yapmaz dedi derhal. Sonra Amerika’ya gitti. neden gitti. Bide oradan dedi. Bu Van Savcısı halen neyi soruşturuyor diye. gazeteler yazdı. hem dediler bu işi çözeceğiz. Şemdinli’ye kadar Hakkâri’ye kadar geldiler. demek Başbakandan korkularına buraya kadar geldiler onun yanında. Siz bilmezsiniz benim yeğenim Ercan Örende bu bomba gibi çok şüphelendirici bir durumda ortadan kaybolmuştu yıllar önce 1994 yılı yazında ortadan kaybolunca babası Kemal ile araştırdık kendisini en son derede elbise yıkayan kadınlar 3 kişinin dere boyundan ileriye zorlayarak götürdüklerini görmüşler örgüte kaçırdıklarını anladık. Çünkü yeğenim devlet yanlısı olarak bilinmektedir. PKK yanlısı kişilerce öldürülmüş

84