Sayfa:Semdinli iddianame.pdf/75

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa doğrulanmış

kadarıyla patlayan araçta büyük miktarda patlayıcı madde varmış. Araç içerisinde 100-150 kilogram arasında patlayıcı madde olduğu söyleniyor. Patlayıcı yüklü bir aracın ilçeye kontrollere rağmen nasıl girebileceğini ben anlamış değilim. Bu patlamadan bir hafta sonra 9 Kasım 2005 tarihinde Seferi YILMAZ isimli bir vatandaşımızın iş yerinde öğle saatlerinde bir patlama oldu. Ben o saatlerde bir köyde taziyede de bulunuyordum. Patlama olduktan sonra Kaymakam Bey beni cep telefonumdan aradı ve çok acil ilçeye gelmemi, ilçede bir patlama olduğunu, halk, asker ve polisin birbirine girdiğini söyledi. Bende hemen ilçeye geldim. Hükümet Konağı’na gittim. Ayrıca ilçemize Vali Bey, Alay Komutanı, Hakkâri Milletvekili Esat CANAN ve Avukatlarda gelmişti. Halk âdeta ayaklanmıştı. Hükümet Binası’na ve Emniyete yürüyorlardı. Taşlamalar, atılan silâhlar, gaz bombaları havada uçuşuyordu. Ben elimden geldiği kadar halkımızı sakinleştirmeye çalıştım. Hatta ben de yaralandım. Kafama taş değdi. Emniyet Müdürü bana ilçeye giriş noktasındaki polis noktasında yine büyük karışıklık olduğunu, oraya gidip halkı teskin etmemi istedi. Oraya gittim ve ben orada yaralandım. Halk biraz sakinleşti. Edindiğim bilgiye göre Seferi YILMAZ’ın iş yerine bombayı astsubaylar atmış. Daha doğrusu astsubaylar ile birlikte gelen bir şahıs elindeki bombaları Seferi YILMAZ’ın iş yerine attıktan sonra oradan uzaklaşırken halkımız tarafından bir arabanın içerisinde yakalanmış. Arabada resmî bir araç imiş ve astsubaylara aitmiş. Olay sonrası ilçeye geldiğimde birçok insan arabanın etrafını çevirmişti ve arabanın üzerinde Savcı Bey’in keşif ve tespit yapmasını bekliyordu. Savcı Bey araç üzerindeki tespitlerine akşam saatlerinde başlayabildi. Burada Milletvekili Esat CANAN, avukatlar ve yörenin belediye başkanları bulunuyordu. O saatlerde yine birçok insanda Savcı Bey’in yaptığı keşfi izliyordu. Bir anda silâh sesleri gelmeye başladı, panzerlerden ateş açılıyordu. Daha sonra Ziraat Bankası’nın önünden beyaz bir araç gelerek halkın üzerine doğru ateş açıldı. Bu kişiyi ben tanımıyordum. Ancak tanıyanlar raçtan ateş eden kişinin ilçemizde görev yapan Uzman Çavuş Tanju ÇAVUŞ olduğunu söylediler. bu olaydan sonra Savcı Bey keşfi tamamlayamadı, olay yerinden ayrıldı. Ancak aracın etrafında bulunan insanlar aracı kuşatarak araca başka şekilde müdahale edilmesini önlediler. Biz bu arada Vali Bey, Alay Komutanı, Kaymakam Bey ve Belediye Başkanları ile toplantı yaptık. Daha sonra tekrar araç üzerinde keşif ve tespit Savcı Bey tarafından yapıldı. Aracın bagajından silâhlar ve el bombaları ile çok sayıda evrak çıktı. Bunlara el konuldu. Bende keşif işlemi bittikten sonra Belediyeye ait kepçe ile aracı bulunduğu yerden kaldırdım, Hükümet Konağı’nın önüne götürdüm. Yukarıda dediğim gibi ilçemizde son üç dört ay içerisinde bu şekilde halkın huzurunu bozucu ve karışıklık ortamı yaratan patlamalar meydana geldi. Bu karışıklık ortamından kimlerin menfaatlendiğini bilemiyoruz. Daha doğrusu halkımız bu karışıklık ortamından kimlerin menfaatlendiğini biliyor ancak bunu açıklayamıyor. Maalesef ülkemiz ve özellikle yöremizde demokratik ortam henüz oluşmadı. Halkımız demokrasi istiyor, barış istiyor. Bu patlamaların artık bitmesini istiyor. 9 Kasım 2005 tarihindeki patlama olayından sonra astsubaylar tutuklandıktan sonra yöremizde her ne hikmetse patlama olayları bıçak gibi kesildi. Halkımız karışıklık istemiyor, huzur ve barış istiyor. Zaten şimdiye kadar bu karışıklık ortamında 40.000 insanımız öldü. Bundan kim, ne menfaat elde etti. 100.000 – 200.000 insanımız da ölse bir yere varamayacağız. Zararın neresinden dönersek ülkemizin ve bizim kârınadır. Bu olaylardan sonra maalesef bu yörede gözlemlediğim husus; bir kısım grupların yetkilerinin azalmaması hatta yetkilerinin daha da güçlenmesini, halk üzerinde etkinliklerinin daha da artmasını istiyor. Demokrasi, insan hakları olmasın. Olağanüstü yetkilerle donatılmış bir grubun varlığı isteniyor. Maalesef bu da yöremize, insanımıza zarar veriyor. Bu ölümler, bu kargaşa ve

75