söylemleri Hakkâri halkına bir hakaret olarak görüyorum. Hâlen benim kendimin oturduğu binada geçmişte ve şimdi de polis ve askerlerin olduğunu ve bu olaylar esnasında hiçbir polis ve asker ailesinin kılına bile zarar gelmediği açıkça görülmektedir. Dolayısıyla Hakkâri de ve Yüksekova’daki o ölüm ve yaralamalara sebep olan güvenlik güçlerinin de yargılanması gerekmektedir. Ben bu Şemdinli olayının lokal olmadığı kanısındayım. Tarihini tam hatırlamıyorum; Demokratik Toplum Partisi Eş Başkanları Şemdinli’ye geldiğinde ve bölge belediye başkanları yine 5-6 kişilik bir heyetle Şemdinli Kaymakamını ve Cumhuriyet Başsavcısını ziyaret ettik. Ben bunu genel düzeyde söylemiyorum ancak Şemdinli Cumhuriyet Başsavcılığı üzerinde çok ağır baskıların olduğunu yüzünde ve yüz ifadesinde bir telefona dahi cevap veremeyecek bir ruh halini görebildim. Bu benim bireysel gözlemimdir. Bütün sıkıntılara rağmen ben yargıya güveniyor ve inanıyorum. Bu olayın aydınlanmasının Ülkemizin çağdaşlaşmasına ve aydınlık geleceğine katkı sunmasını da temenni ediyorum, Şeklinde Beyanda Bulunmuştur.
4 - Tanık Hurşit TEKİN Beyanında : Ben hâlen Şemdinli Belediye Başkanı
olarak görev yapmaktayım. Son dönemlerde ilçemizde patlamalar meydan
gelmektedir. Özellikle son dönemde patlama olaylarında bir artış olmuştur. Yaklaşık
beş yıl gibi bir süredir ilçemizde sükûnet hâkimdi ancak son patlamalarla bu sükûnet
ortamı bozuldu. İlçemizde 5 Ağustos 2005 tarihinde askerîyenin önünde gece geç
saatlerde bir patlama meydana geldi. Patlama sonucu 5 asker şehit oldu. Ben bu
yörenin, Şemdinli’nin insanıyım. Yöremizde yukarıda da dediğim gibi beş altı yıldır
her hangi bir olay olmuyordu ve yöremiz huzurluydu. Ancak askerlerin ölmesine çok
üzüldüm. O askerlerde bizlerin evladıdır. Bu olayı kimin veya kimlerin yaptığını
bilemiyorum. Yine ilçemizde 1 Eylül 2005 Dünya Barış Günü Kutlamaları için
etkinlikler düzenlenecekti. Hatta bu etkinliklerden önce ilçemizde bir bildiri dağıtıldı.
Bildiride “Beş Askerîmizin Kanı Yerde Kalmayacaktır” şeklinde yazılar yazıyordu.
Etkinlikler için büyük bir çadır kurulmuştu. Burada etkinlikler çerçevesinde
konuşmalar yapılacaktı, şarkılar ve müzikler söylenecekti. Ben o günü Belediyede
idim. Hatta bana telefon geldi. Şenliklere gelip gelmeyeceğimi sordular. Bende birkaç
misafirimin olduğunu misafirleri gönderdikten sonra geleceğimi söylemiştim. Ben
kutlamamaların yapılacağı yere gittiğimde saat 10:10.da büyük bir patlama oldu.
Patlama çadırın birkaç metre uzağında meydana geldi. Çok sayıda insan yaralandı.
Eğer patlama odunların bulunduğu yerde meydana gelseydi çok sayıda insan
hayatını kaybederdi. Böylece bu patlamadan sonra şenlikler yapılamadı. Bu olayı
kimin veya kimlerin yaptığını ben bizzat görmedim. Ancak halk arasında bu olayı
JİTEM.in yaptığı konuşuluyordu. Tâbi ki askerîye içerisinde bu olaydan herkes
sorumlu tutulamaz, ancak halk arasında böyle bir grubun olduğu söyleniyor. Bu olayı
PKK.nın yaptığını düşünmüyorum. Çünkü PKK.nın içerisinde de yer alan insanlar bu
yörenin insanıdır, bu vatanın evladıdır. Herkes bu karmaşa ortamının sona ermesini
ve demokratik bir ortamın olmasını istiyor. Zirâ yapılacak etkinlikte bir barış ve şenlik
günüdür. Bu günde kanımca PKK.nın böyle bir eylem yapacağını düşünemiyorum.
Orada bulunan kişilerde barış istiyor, karmaşa istemiyor. Bu olayın da failleri
yakalanamadı. Yine ilçemizde 1 Kasım 2005 tarihinde bir araç içerisinde büyük bir
patlama meydana geldi. Bu patlama sonucu birçok ev ve iş yeri hasar gördü. 50-60
kişi yaralandı. Olayın olduğu tarihlerde Ramazan Bayramı’na iki gün kalmıştı, millet
sokaktaydı, bayram alışverişi yapıyordu. Ancak patlamanın meydana geldiği saatte
biraz ortam sakinleşmişti. Patlama daha önce meydana gelseydi yine çok sayıda
insan ölebilirdi. Bu patlamayı da kimin veya kimlerin yaptığını ben bilemiyorum. Zaten ilçemize araç giriş çıkışları güvenlik kuvvetlerince kontrol edilmektedir. Duyduğum