Sayfa:Semdinli iddianame.pdf/62

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa doğrulanmış

benim çevremi kontrol ediyor. Kitaplarıma bakıyor. Benim şeyim, kitap var, dinî kitaplar var, tarihî kitaplar var. Ben, yazarım. Bunlara epey bakıyor. "Saidi Nursî'nin kitapları var mı?" Vardır... "Efendim, bilmem neci Fazıl'ın kitapları var mı?.." Vardır... Ondan sonra, bakıyor, araştırıyor, çayını içiyor, yemeğini yiyor, gidiyor. Ondan sonra komplo hazırlıyor. Bu şekilde.

SORU - Peki, Fethi İpek isimli bir şahsın öldürülmesi olayı. Biliyor musunuz o olayı siz?

CEVAP - Fethi İpek?..

SORU - Evet.

CEVAP - Yok, ben o olayı bilmiyorum; ben onu bilmiyorum.

SORU- Mehmet Ali Bey, siz uzun süre askeriyeyle iş yapmışsınız, öyle ifade ettiniz, yirmi yıl falan.

CEVAP - Evet, doğrudur.

SORU - Hâlâ da devam ediyor herhalde işleriniz.

CEVAP - Devam ediyordu; fakat, yok, şimdi yok. İş yok şimdi, kestiler; üç dört senedir kestiler. Bizi sakıncalı gösterdiler.

SORU - Yani, bu olaylar devam ettiği sürece de siz iş yapıyordunuz, askeriyenin işlerini yapıyordunuz.

CEVAP - O zaman, evet. Hatta, oğlum oradan geldi, doğrudur

SORU - Yani, çocuklarıma trafik kazası olayı...

CEVAP - Tabiî, tabiî, oradan geliyordu; evet, evet, doğrudur.

SORU - Şimdi, o bölgede askeriyeyle iş yapan insanların hepsi çok derin bir araştırmadan geçirilir. Muhakkak sizi de bu derin araştırmadan geçirdiler, sizin hiçbir sakıncanızın olmadığını gördüler, sizin devletten yana olduğunuzu, devletle her zaman birlikte çalışan birisi olduğunuzu, devlete hiçbir zaman hainlik, hıyanet içerisinde olmayacağınızı tahmin ettiler. Tahmin değil, biliyorlardır; yani, bu bilgi dahilinde.

CEVAP - Biliyorlar, tahmin değil.

SORU - Devlet, o dönemde, o bölgelerde de PKK'ya karşı mücadele etmek için bir Hizbullah örgütlenmesinin içinde de yine bu derin ilişkilerin içinde olduğunu herkes biliyor, bizlerde biliyoruz.

CEVAP - Hizbullah'ı da, PKK'yı da onlar yarattılar; yani, ajan kullandılar... Hizbullah diye bir şey yok, sadece onlar bu ajanları kullandılar, militan aldılar, para verdiler ve bazı yerlere saldılar.

SORU - PKK'yla mücadelede, tıpkı, bugün nasıl korucuları, nasıl itirafçıları kullanıyorlarsa, o gün de bir Hizbullah örgütlenmesine ihtiyaç duydular ve bunu da yaptılar.

CEVAP - Aynen öyle.

SORU - Bu arada, sizden bu konuda; yani, bu Hizbullah militanlarının yetiştirilmesinde, eğitilmesinde, onlara yardım etmede hiç sizden yardım istemediler mi?

CEVAP - Kesinlikle.

SORU - Hiç böyle bir talep olmadı?

CEVAP - Kesinlikle efendim. Ben size şunu arz edeyim: Şimdi, ben müteahhitliğe başladığım zaman, 1982'de başladım. 1982'de başladığım zaman, ilk şeylerim askeriyle, Diyarbakır 7. Kolordudaki inşaatlarla başladım. O zamandan 1990'lara kadar, 1992'lere kadar hiç problem yok; yani, hiçbir şey yok. 1993'e kadar problem yok.

SORU - 1982'den 1993'e kadar?

CEVAP - Tabiî, 1993'e kadar problem hiç yoktu. MİT lojmanlarını yaptık. Hatta, Cizre'de spor salonu yaptık, Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğünün. Ondan sonra, Cizre'de MİT lojmanlarını yaptık. Şimdi, tüm bunlara rağmen, 1993'te bizim... DGM'deki hâkim ve savcılar dahi sabah yemin ediyordu, şimdi, 11. Ağır Ceza

62